• Sonuç bulunamadı

Deri, epidermis, dermis ve deri altı dokudan oluşur.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Deri, epidermis, dermis ve deri altı dokudan oluşur."

Copied!
23
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

Deri, epidermis, dermis ve deri altı dokudan oluşur.

Deri altı doku bağ dokusu ve yağ

dokusundan oluşur.

(3)
(4)

Deri vücudumuzun iskelet sisteminden sonraki en geniş organıdır.

Erişkin bir insanda yüzey alanı 1.9 m2 dir.

Tüm vücudumuzu kaplar ve ağız, göz ile genital alanda mukoza olarak

tanımladığımız yapı ile devam etmektedir.

(5)

Vitamin yapım görevi: D vitamini

Destek görevi; esnek özeliği ile alttaki dokuları örter ve destekler

Duyu fonksiyon görevi; Isı, basınç, ağrı gibi duyuları algılamaktadır.

Pigmentasyon yapım görevi; Melanin sentezi ile deriyi ve daha alt dokuları UV ye karşı

korumaktadır.

(6)

İmmünolojik (vücut savunma sistemi)

sistemdeki görevi; Deri savunma sisteminde aktif rol oynamaktadır.

Depo görevi; deride karbonhidrat, yağ, su ve kan depolanmaktadır.

toksinlerin, su ve tuzun vücutta terle atılması

vücut ısısının düzenlenmesi ve korunması

(7)

Zedelenme (ya da yaralanma) hücrenin

dolayısıyla da ait olduğu doku ve/veya organın herhangi bir nedenle zarar görmesine, doku bütünlüğünün bozulmasına, dokuların tahrip olmasına yara denir.

Bu nedenler içten ya da dıştan kaynaklanabilir.

(8)

İç etkenler: enfeksiyon, alerji, tümör gibi.

Dış etkenler: fiziksel-kimyasal yanıklar;

kesici, delici, künt darbelerdir. Kesici yaralanmalara bıçak, cam metal levha hatta kağıt gibi keskin kenarlı maddeler;

delici/batıcı yaralanmalara ise şiş, iğne, tığ, bıçak, kazık gibi sivri uçlu maddeler;

künt/ezik yaralanmalara ise yumruk, top,

araba çarpmaları, göçük altında kalma gibi

keskin olmayan  maddeler yol açar.

(9)

Ezik yaralanmalarda genellikle üstteki deri tabakası sağlamdır ancak içte sorun

olabilirken, kesici ve batıcı yaralanmalarda üstteki derinin bütünlüğü bozulmuştur. 

 

3 aydan uzun süreli iyileşmeyen yaraya kronik yara denir.

Kronik yaraların % 70’ini bası yaraları,

venöz ülserler ve diabetik yaralar oluşturur.

(10)

1. Kanamanın durdurulması dönemi -Hemostaz

•  İlk anlarda başlayan vazokonstriksiyon 10 dakika kadar devam eder

•  Pıhtılaşma oluşur.

2. Yangı dönemi-Inflamatuar faz

•  Yara yerine granülositler ve makrofajlar yığılır

•  Histamin salgılanır

3. Epitel oluşma dönemi-Epitelizasyon fazı

•  12 saatte oluşur, yeni deri katmanlarının oluşmasıyla iyileşme süreci tamamlanır

(11)

4. Yeni damarların oluşma dönemi- Neovaskülarizasyon

•  Yaralanmayı takip eden üç gün içinde yeni damarların oluşumu başlar ve 21 güne kadar tamamlanır.

5. Bağ dokusu oluşumu-Kollajen sentezi

•  Fibroblastlar kollajen sentezler, kollajenler kenarları birbirine bağlarlar

•  Yeni kalıp oluşturma: derinin eski haline

gelmesi için kollajenler birkaç kez yıkıma

uğrayıp tekrar yapılırlar.

(12)
(13)

 Anatomik etkenler: Yaranın bulunduğu bölge, derinin gergin olduğu bölgeler, pigmentli deri, yağlı deri

 İlaç Kullanma Öyküsü: Kortikosteroidler, Penisilin, Kolşisin (gut artrit tedavisi),

Antikoagülanlar, Antineoplastikler

 Sağlık durumu ve Hastalıklar: İleri yaş,

alkolizm, akut üremi, karaciğer yetmezliği, diabetes mellitus, hipoksi, ağır anemi,

malnütrisyon, kalp – damar ve akciğer

hastalıkları, kanser.

(14)

Dokunun zedelenmeye veya tahrişe karşı verdiği tepkidir. Zedeleyici etkenin uzaklaştırılması veya harabedilmesinin yanısıra zedelenmeyi lokalize ederek doku onarımını da sağlar.

YANGIYA YOL AÇAN NEDENLER:

·    Fiziksel nedenler: mekanik etkenler, çok sıcak veya çok soğuk vb.

·    Kimyasal nedenler: kuvvetli asitler, alkaliler,

tahriş edici gazlar, zehirler, nekrotik doku ürünleri

·    Biyolojik nedenler: mikroorganizmalar

·    İmmünolojik nedenler: antijen – antikor ve otoimmün reaksiyonlar

(15)

Yangı süreci üç aşamadan oluşur:

1.      Hücreye ve damara ait tepkiler 2.      Eksuda yapımı

3.      Doku onarımı

(16)

Zedelenmenin olduğu yerde, kan damarlarında ani ve geçici vazokonstriksiyon meydana gelir.

Ardından zedelenen dokunun hücrelerinden histamin açığa çıkar.

Histaminin vazodilatasyon etkisi ile bölgeye kan akımı artar, hiperemi oluşur. Hiperemi yangı

bölgesinde kırmızılığa ve sıcaklığa neden olur.

Genişleyen damarlarda kanın akış hızı azalır, bölgede lökositler birikmeye başlar.

Geçirgenliği artmış olan kapiller duvardan dokular arasına lökositler, plazma, eritrositler ve

trombositler geçmeye başlar.

(17)

Lökositler zedeleyici etkene saldırarak

hücresel artıkları fagosite eder ve ortadan kaldırırlar.

Plazma ile gelen antikorlar ortamdaki antijenleri etkisiz hale getirirler.

Daha sonra bölgeye gelen makrofajlarda fagositoza yardımcı olurlar.

Bu arada fibrinojen fibrin ağı oluşturarak

doku onarımını sağlar.

(18)

Eksüdatif aşamada; damar duvarından hücrelerarası boşluğa geçen sıvı, kan

hücreleri, ölü hücreler, ölü ve parçalanmış hücrelerden salgılanan ürünler ile varsa

zedelenmeye neden olan etkenler eksudayı oluşturur.

Seröz, pürülan, fibrinöz ve hemorajik eksudadan söz edilebilir.   

(19)

Onarım aşamasında, yangı geriler; artıklar lökositler, makrofajlar lenfatik drenajla ortamdan uzaklaştırılır.

Doku hücrelerinin ve fibröz skar dokusunun

yenilenmesiyle(rejenerasyonu) ortam normale döner.

Zedelenme hafifse, hücrede nekroz oluşmamışsa tam iyileşme gerçekleşebilir.

Ağır olduğu durumlarda bazı hücrelerin hasarı fazla olduğundan hücre ölür. Zedelenen bu alan, dokunun yaşayan hücreleri tarafından onarılır.

Hücre yenilenmesinin mümkün olmadığı yapılarda,

kaybolan dokunun yerini fibröz doku alır. Fibröz oluşumu etkilenen organın işlevselliğini azaltır.

(20)
(21)

Dokunun yaralanması ve kan akımının azalması: iyileşme sürecindeki doku

yeniden ağır bir hasara maruz kaldığında ve kan akımı azaldığında iyileşme süresi uzar.

Enfeksiyon: yaraya mikroorganizmalar

girerse, doku hasarı artar ve granülasyon dokusunun oluşumu gecikir.

Yetersiz beslenme: vücuda yetersiz protein alınması doku yenilenmesi için gerekli olan esansiyel amino asitlerin yetersizliğine

neden olur. C vitamini yetersiz alındığında

kollajen yapımı durur.

(22)

Mekanik etkenler: sürtünme, zedelenen

bölgede yumuşak granülasyon dokusunun zarar görmesine neden olur.

Yaradaki yabancı cisimler de iyileşmeyi geciktirir.

Hormonlar; Adrenokortikal hormonların fazlalığında yangı ve sonuçları baskılanır, granülasyon dokusunun yapımı engellenir.

 

(23)

Soru ve Katkılarınız…..

Referanslar

Benzer Belgeler

Genel olarak büyük boyut- lara ulaşan tümör tipleri sıklık sırasıyla skuamöz hücreli kanser, malign mezenkimal tümör ve ba- zal hücreli kanser olarak bulundu.. Malign

sağ aksiller 16 ve 9 mm çaplarında lenf nodları, paratrakeal alanda en büyüğü 11 mm çapta ol- mak üzere lenf nodları, paraaortik en büyüğü 16 mm çapında olmak

Bu yazıda komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu, nekrotizan fasiyit etkeni olarak Raoultella planticola saptanan a ve tigesiklin ile tedavi edilen bir olgu sunulmuştur.. Otuz

 Lineer veya parçalı kırıklar : Birden fazla kırık hattı vardır....  Kopma kırığı : Kasların yada bağların aşırı gerilmeleri, çekilmeleri sonrasında kemiğe

- Değişici (Transizyonel) Epitel: Bu hücreler organın işleyişine göre yassı ve kübik epitel arasında şekil değiştirebilir.. Uriner

El içi ve ayak tabanı gibi dışarıdan gelen basınçlara çok açık olan bölgelerde çok kalındır... Epidermiste Keratinositlerdeki mitoz ile başlayan hücre başkalaşım

Bu çalışma kapsamında aljinat, jelatin ve kitosan hidrojelleri ve bu hidrojellerden elde edilen hibrit hidrojellerin biyobaskılarının optimizasyon çalışmaları

Özellikle klasik yöntemlerle greft tespitinin zor olduğu anatomik bölgelerde ve greftin tutmama nedeni olarak devamlı sürtünme bulunan vücudun hareketsiz