Sayı İZMİR
T
ABİAT KARŞıSıNDA İKİ şAİR:
ABDÜLHAK
HAMİD
TARHAN - ALIKUL OSMONOV
The notion of nature as perceived by the poet: Abdulhak Hamid Tarhan and Alikul Osmonov
Ali
EROL-Özet
Zaman unsuru ve ferdi yetenekler
yanındasiyasi, sosyal ve
coğrafi şartlar sanatçıların bakış açılarınıönemli ölçüde etkilese de, "sanatsal
kaygı",ortaya konulan ürünleri
kaynakları açısındanzaman zaman
aynıpaydaya
taşımaktadır.Bu anlamda kendi edebi
sahalarındatabiat
şairi
olarak da
tanınanAbdulhak Hamid Tarhan ve
Kırgız şair AlıkulOsmonov,
tabiatıidrak
ve terennüm
açılarındanincelenmesi gereken iki
önemli
şairolarak
karşımıza çıkmaktadır.Tabiat
karşısındaki farklı tavrı ile edebiyatımızda bir'ilke öncülük eden Hamid'in şiirleri ile
Alıkul
Osmonov'un
şiirleri,söz konusu nedenlerden kaynaklanan
farklılıklar yanındaönemli
ölçüde [benzerliklere sahiptir. Tabiattan yola
çıkılarak
emek ve
alınteri kavramlarının
ele
alındığı,
tabiat sevgisinin vatan ve yurt sevgisi
anlamında işlendiğive
tabiatınyeni neslin
eğitiminde
bir
vasıtaolarak
kullanıldığı şiirler açısındanOsmonov Hamid'den
ayrılır.Ancak
tabiatın
pastoral birer tablo halinde
yansıtılması,tabii
olanıntercihi ve
karşısındaölüm ve
kader gibi konularda felsefi
mülahazalara
ulaşılanbir
çağrışımunsuru olarak
algılanmasıaçılarından
iki
şair arasındaönemli ölçüde duygu
benzerliği bulunmaktadır.Anahtar Kelimeler:
Abdülhak Hamid Tarhan,
AlıkulOsmonov, Türk
Şiiri, Kırgız Şiiri,Tabiat
temasıAbstract
Although different political, social and geographical conditions set the authors of
different periods apart, a common notion of art may bring them together. In that regard
Abdulhak Hamid Tarhan and Kirghiz poet Alikul Osmonov who are both known as nature
poets can be viewed as two important poets with similarities in their love and comprehension
of
nature,
Therefore it is possible to track similarities between the poems of Alikul Osmonov
and those of Hamid who was a pioneer in Turkish literature with his distinctive approach to
nature. Osrnonov's poems are particulary different from those of Hamid in that in Osmonov
the concept of nature leads to other notions such as hard work and labour, loving nature
means loving one's motherland and nature serves as a means of education of the new
generation. On the other hand both poets portrayed nature as a pastoral picture, praised nature
and symbolized it for philosophical concepts such as death and fate.
Keywords:
Abdülhak Hamid Tarhan, Alikul Osmonov, Turkish poetry, Kirghiz poetry,
nature therne.
Diğer
birçok sanat
dalında olduğugibi tabiat, edebi sahalardaki mevcut
gelişmeve kabuller
doğrultusunda
oldukça
farklı yaklaşımlarlada olsa kendisinden istifade edilen
başlıcamalzemelerden biri
olmuştur. Edebiyatımız
için, idrak ve terennüm
açılarından,klasik
şairlerile sonrakiler
arasındakiçizgilerden birini de
teşkiledecek olan tabiat, günümüzde de pekçok
şaire, şahsa münhasırnitelikler
sağlayan
bir unsur olarak
şiir çalışmalarınakonu
olmaktadır.Şüphesiz
ki bir
sanatçının bakış açısını şekillendirenetkenler
arasındabireysel nitelikler ve
zaman unsuru ile birlikte, siyasi, sosyal ve
coğrafi şartlarson derece önemli roloynarlar.
Dolayısıile
farklı
kaynaklardan edinilen birikimlerin,
eşyanıntasvir ve tahlilinde de
bazı farklılıklarayol
açmasıAli Erol
kaçınılmazdır:
"imge, hem entellektüel, hem duygusal, hem öznel. hem de nesnel ögelerin
kaııldıgı,
ferdi
ya da
müşterek
bir tasvirdir.
"ı
Ancak yine de
"sanatçı bakışı" diyebileceğimizve
onlarıbelli
açılardanaym paydaya
taşıyacakolan
bazıortak noktalar her zaman
bulunacaktır.Bu anlamda kendi edebi
sahalarında"tabiat
şairi" unvanıile
anılanAbdülhak Hamid Tarhan ve
AlıkulOsmonov, tabi at
karşısındaki tavırları açısından farklılıkları yanındabenzer
duyuş tarzlarıile de dikkat çekerler.
Bilindiği
üzere
tabiat,
Klasik
edebiyatımızda şairler tarafındanoldukça
sık kullanılmış unsurlardandır.Ancak bu dönemde daha çok tasviri bir malzeme ya da bir motif olarak ele
alınantabiat,
Abdülhak Harnit Tarhan (1852-1937) ile birlikte yeni bir çehre
kazanmıştır.Hemen bütün eserlerinde bir
şekilde
tabiata yer
vermişolan Hamid, Sahra ile Türk
edebiyatınahem
şekilhem de duygular
açısındanyeni bir
bakış açısı getirmiştir.'
Eserini l875'de Edirne'de kaleme alan
şair,
Paris
dönüşünden
sonra
l879'da
İstanbul'da yayınlamıştır. Şairin
ortaya
koyacağı diğer
eserlerin müjdesini veren
Salıra,
Enginün'ün ifadesiyle
"Diğer
eserlerin
fişkırdığı
bir kaynak gibidir
".3193ü'lu
yıllardabüyük ölçüde Rus
Edebiyatıetkisi
altında şekillenmeye başlayan Kırgız şiirindeise
tabiatın algılanışve
yansıtılışıgenel anlamda mevcut
şartlarınbir tezahürü olarak oldukça
farklıbir
nitelik arz eder. Zira hemen bütün bölge
edebiyatlarında olduğugibi
Kırgız edebiyatıda Sovyet Devri'nin
başladığı yıllardan
itibaren büyük ölçüde politize
olmuş,edebi eserde
aranılankriterler genelde ideolojik
kaygılara
paralel bir
anlayışla belirlenmiştir.Bu durum, daha çok siyasal-sosyal
şiirler başlığı altındatasnif edilen
türlerde"
tabiat unsurunun bile rejim
tarafından yerleştirilmeye çalışılan
yeni
kavramların
sunumunda bir
vasıtaolarak
kullanılmasınayol
açmıştır.Kırgız şiirinin
söz konusu nedenlerden
dolayıbelli temalara
yöneldiğibu
yıllarda,Temirkul
Ümötaliyev, Cusup Turusbekov ve
Alıkul
Osmonov gibi çok az
sayıda şair tabiatı
konu
edebiimiştir.
Ancak
Osmorıov,zaman zaman sosyal-realizmin etkisinde kalmakla birlikte,
tabiatıinsan unsurunu esas
alarak
işlediği şiirleriile
çağdaşlarından ayrılır.Sanat eserinin, insani
duygularınürünü
olmasıgerektiğine
inanan Osmonov
5"Ak
Kayın", "Isık-Köldö
Tört Mezgil", "Tabiat Menen
Muzıka",
"Ak
Kuunun Kördüm
Uçkanıru", "Karkıra",
"Ayga",
"Kırgız
Tooluru", "Too
İçinde
Mektep Bar", "Tolkun
Enes Akkuu", "Burkut Taptoo", "Caydoo",
"TağKaluu", "Tanga",
"TağAtarda Köl Beti",
"TağKaluu"
gibi birçok
şiirindetabi at
unsurlarınabu
anlayışiçerisinde
yaklaşmıştır.Edebiyatımızda
tabiata yeni bir
bakış açısı kazandıranHamid ile
Kırgız şiirindetabiat
denildiğinde
ilk akla gelen
şairlerden AlıkulOsmonov'un bu tür
şiirlerindetabiatm terennümü ya da
ondan yola
çıkılarakfelsefi
mülahazalara
yönelme
açılarından bazıbenzer noktalar
bulunmaktadır.Ancak
bu benzerlikler daha çok
duyuş tarzıile alakah olup, muhit ve süreç
kavramları açılarından farklılıkgösterirler. Zira Hamid, ilk eseri olan "Belde"de
6tabiatı
sathi boyutu ile ele
alırken
"Sahra" ile onu
keşfetmiş,
"Bunlar
Odurıldaise bu
keşif hayranlığa dönüşmüştür.Bir
başkaifade ile Hamid'in tabiat
karşısındaki tavır değişiklikleri,
onu
tanıyıp farklı boyutlarıile idrak
edebildiğibir sürecin sonucunda
ortaya
çıkmıştır.Oysa Osmonov için böyle bir durum söz konusu
değildir.Hamid'in Hindistan'da
karşılaştığı
ve,
Çeıneııdir, balırdır, kulı-sardır, sub-ı
rebiidir.
Bu yerlerde
doğan
bir
şair
olmak pek tabi/dir,
7ı A.M. Rousseau-Cl. Pichois, KarşılaştırnıalıEdebiyat(Çev. Mehmet Yazgan) MEB Yay.,İstanbul ı 994, s. 95.
2Kenan
Akyüz,
Abdülhak HamidTarhan,BatıTesiriilde TürkŞiiri Aııtolojisi, İstanbul 1986, s. ı 23 ..ı İnci Enginün, Abdülhak HamidTarharı.KTB687,Ankara 1986, s. 44-45.
4C.Şergcv,A.Muratov,Adabiyaı Terıııiııderiııiıı TiişiıtıdiirıııôSozdiigü,McktepBasması, Frunzc ı 987, s. 46.
o
ŞarşanbekÜmmetaliycv -
Alıkul Osmorıov, Kırgızistan Basması.Frunze
1958. s. 67.6 ı878'debasılanSahra, Hamid'inyayııılananilk eseri olmakla birlikte"Divancliklcrirn Yahud Belde" 1885 yılında basılmasına
rağmendaha önceyazılmıştır.Bk: İnci Enginün,Abdüllıakllaıııid Tarhatı Büıüıı Şiirleri l ,DcrgahYayınlan. İstanbul ı979, s.9ü.
dizeleri ile tasvir
ettiğitabiat,
tabiatın kucağında yetişmişolan Osmonov'un
şiirlerindeher zaman
başlıcailham
kaynağı olmuştur. DolayısıylaOsmonov'un tabi at
karşısındaki tavır değişiklikleri,muhitten ziyade
ruh halindeki
değişikliklerinbir sonucu olarak tezahür
etmiştir.Osmonov'un tabiata meyletmesinde,
kırsalbölgede
yetişmesinin dışındaki asılönemli sebep,
sahip
olduğu
melankolik
yapıdır.
ileriki
yıllarda
"Çok
şey
istedim, fakat
azını
bile elde edemedim"
8diyerek hayattan
hoşnutsuzluğunuifade edecek olan
şairinzor geçen çocukluk
yılları,onun
sanatçı kişiliğinin oluşumundaönemli
roloynamıştır. Kıtlık yıllarında,küçük
yaştaanne ve
babasınıkaybeden,
henüz
beş yaşındaiken bir yetimhaneye verilen ve orada
hastalığınedeniyle çevre edinemeyen Osmonov,
kızı Çıpar'ın
ölümü ve
eşininkendisini terketmesi gibi nedenlerle
dışdünyadan tecrid
olmuş,giderek
yalnız kalabileceği mekanları, tabiatı
tercih etmeye
başlamıştır:Bu çok
doğru,sabahtan
akşamadek,
Gürültüsüz tenhalarda
oyalanırım.Yem arayan bir
kuşgibi dönüp durarak
Evime iki-üç
satır şiir taşırım.
9ilk
şiirler açısından
tabi at
karşısındaki tavır itibarıyla,
Hamidin
şiirleri Alıkul'un aynı
tarz
çalışmaları
ile
karşılaştırıldığında,ortak
bakış açısıolarak
tabiatıbir dekor olarak kullanma gayretleri
dikkatleri çekmektedir. Maddi
aşk temasının işlendiğibu tarz
şiirlerdetabiat, duygusal tasvirleri
güçlendirmeye yarayan bir mekan unsuru olarak görülür:
Üç fiakr üzre
kenar-ı
Sen 'de
Bir gece hep Otöy 'e
gitmişidik.
Seyr-i mehtdba
dalıp gülşende,Ne safalarla sabah
etmişidik.
O
Otöy bülbülünün
feryadıÇıkmadı
gitti gönülden
yddı'"
Hamid'in bu dizelerinin yer
aldığıon yedi manzumelik "Belde"de, Paris'in
eğlenceyerleri ile
birlikte tabii güzellikleri,
parkları,bahçeleri verilir. Empresyonizme
yönelişinilk
işaretleriolarak da
değerlendirilebilecek
olan bu
yaklaşımı, aynıeserde yer alan "ViI Davri'', "Mezon Lafeyet", "Engen" gibi
birçok
şiirdegörmek mümkündür.
Diğer
taraftan
eşiZeynep, ve sevgilileri Ayday, Mariya, Gülükan, Sabira, Carnile, Zuura ve
IsıkKöl
kenarındabir misafirhanede
kalırken tanıştığıKaliça için
yazmış olduğu aşk şiirlerinde tabiatı aynı bakış açısıile
yansıtanOsmonov'un tasvirleri de benzeri bir nitelik arz eder.
Şairin"Gelsem Coksun"
"Caştıkka",
"Gülükanga'',
"Mariya", "Ayalga",
"KızdınCüzü", "Suluuga", "Süyüünün Türdörü",
"Süydüm
Seni", "Unutpa", "Mahabba!", "Külüypa", "Mirza Uul",
"MaydınTünü",
"Kim Boldu Eken",
"Ak
Möör"
gibi
şiirlerindeuzun yaz gecelerinde ay
ışığındasürülen sandal
sefalarıve göl
kenarıgezintilerinde tabiat, sevgili ile birlikte
yaşanılan heyecanıtamamlayan birer dekor unsuru olarak yer
alır:Beraberdik,
Uzun yaz günlerinde,
Seli
oıururdun,ben kürek çekerdim
Kayığa bindiğimizde,"
Tabiatın
bir sahne, tabiat
unsurlarınınise birer aksesuar olarak
düşünüldüğübu tarz ferdi
şiirlerde,
benzeri mazmun ve mecazlardan yararlanmak
şüphesizki
şairane söyleyiş açısındanson derece
tabii bir sonuç olarak
karşımıza çıkacaktırve bu yöndeki benzerlikler oldukça genel bir nitelik arz eder.
Ancak Hamid ile
Osmanovarasında tabiatın şiire yansıtılması bakımındandikkatimizi çeken daha önemli
8Cekşenbek Cakıpbekuulu, AlıkuldunBatpasKüııü, Kırgızistan Yazarlar Birliği, Bişkek 200 ı, s. 218. 9Alıkul Osmonov, "Maga Külbo", Malıabaı, Kırgızistan Basması, Frunze 1990, s.8.
10Abdülhak Hamid Tarhan, "Otöy"
Bütün
Şiirlerii
(Haz.İnci Enginün), Dergah Yay., İstanbul 1991, s. 97. i i Alıkul Osrnorıov, "BirgeCürdük",Köl Tolkııııu, Kırgızistan Basması, Frunze ı 972, s. 13 ı.Ali Erol
bir benzerlik, tabii
olanın ısrarlatercihi meselesidir ki, bu nokta
başlarkende ifade
ettiğimizgibi,
edebiyatımız
için bir ilk
olması
hasebiyle de büyük önem
taşır."
Hamid'in, tabii olanla
tanışmaya başladığıve tabiat
hakkındayorumlar yapmaya
başladığı"Sahra", köy (sahra) ile
şehrin(belde), köylü (bedevi) ile
şehirlinin(beledi)
karşılaştırıldığıilk eserdir.
Hoş-nişinan,
Belde-güzin, Mu'tekif, Mütehassir, Feragat-kar, Mütesadif, Nevmid, Mazi, Davet, Ülfet
olmak üzere toplam on bölümden
oluşaneserin özellikle 18
nağmelik Hoş-nişinarıile 9
nağmelikLahn'den
oluşanBelde-güzin
kısımlarındatabiata
ağırlık verilmiştir.Söz konusu esere
kısacagöz
gezdirildiğinde,18
nağmelik Hoş-nişinan'ın altıncı,yedinci,
sekizinci, dokuzuncu ve onuncu
nağmelerinde kırdagece ve sabah
manzaralarının,mevsimlerin ve köy
hayatının zenginliği
ile
karşılaşılır.Hamid'in Sahra'da tabii
olanın güzelliği karşısındaki duyguları,tabiatla iç içe bir
yaşam tarzına
sahip Osmonov 'un,
"Aylıma't':'
"Caydoo (Yayla)'
14gibi gibi
şiirlerindeki
duygularla büyük benzerlik
taşır.Sahra 'da Hamid'in tabiat hadiseleri
karşısında,Mevsim-i nev-bahar edince huliil
Ki
ıebessüm-numünolur enhd
Subh-ıtaban gibi usul usul
Hoş-nişimin-ıalem-i sahrd
Ki bdhdranlara gelir bayram"
şeklindeki
dizeleriyle ortaya
koyduğu hayranlıkhisleri, Osmonov
tarafındanyine
tabiatın kastedildiği"oralar" için dile getirilir:
Baharda güzel günler önce oraya
yerleşir. Kış geldiğindehavalar önce orada donar.
Ay
ışığıhenüz dünyaya
değmeden- M
Once
dağlaragelip, tepelere konar.
Tabii olanla sun'i
olanın kıyaslandığıSahra'da tercih
açısından karşılaşılanbir
diğerunsur insan
unsurudur ki bu anlamda da her iki
şairin aynınoktada
buluştuğugörülür.
Hoş-nişinan'ınilk bölümünde
bedevilerin sükün u rahatta
oldukları,beledinin ise daima esir-i cefa
olduğu şuiki dize ile
özetlenmektedir:
Biri
endişedenaman bulamaz
Biri
endişeye
zaman bulamaz
l?Hamid ikinci
nağmede
de bu
kıyaslamayı
sürdürür. Üçüncü
nağmeden
itibaren sahra ve bedevi
yaşayışlarından
sahneler
verıneye başlar.Beyaban
adını verdiği kırlarda,bedeyilerin (köylülerin)
mütevazı,
kanaatkar ve mutlu
yaşamlarınıdile getirir.
Şair,Sahra
'nınikinci
şiiriolan Belde-güzin' de ise
şehir hayatının
tasvirini yapar.
Şehirlinin aşkve
eğlence hayatını, çektiği sıkıntılarıverir. Bu bölümde de
amaç
insanların mutluluğuve huzuru ancak
tabiatın kucağındabulabileceklerini
vurgulamaktır.Alıkul
Osmonov'un tabiat ve insan
bağlamında aynıduygu ve
düşünceleresahip
olduğu şiirlerindeise Hamid'in "beledi"sinin yerini çobanlar
alır.Bu
şiirlerdeçobanlar tabii
hayatınnimetlerini
bütün
zenginliğiile
yaşayanlarınbirer temsilcisi olarak sunulurlar. Bir
yazısında"Ben koyun
çobanının,12Hamid "Sahra" ile birlikte
J.
Rousseau'nun tabiatgörüşüneparalelolarak sahra hayatını şehir hayatına tercih etmiştir. Bk.: Mehmet Kaplan, ŞiirTahlil/eri
(Tanzimat'ıan Cumlıuriyeı'e), Dergah Yay., Ekim i98 I, s. 76. Bu tavır tabiatın algılanması açısından edebiyatımız için yeni bir bakış açısıdır. Nitekim Salıra'danönceki konu ile ilgili olarakMünif
Paşa'nın yazdığı "Mukayese-i ilm ü Cehl" adlı makale, önceki bakış açısını özetler niteliktedir. Bk.: MünifPaşa,"Mukayese-i ilm ü Cehl"Mecıııua-ı Fünıin,Eser-i Cemiyyet-i ilmiyye-i Osmaniyye,İstanbul, ı279, NlI: I, s. 22.
13Cekşenbek Cakıpbekuıılu,
age.,
s. 15.14AlıkulOsmonov, "Caydoo",
age.,
s. 43.15Abdülhak Hamid Tahran,
age.,
s. 45.16AlıkıılOsmonov,"KırgızTooloru", Kôl TolkunII ,Kırgızistan Corosfondıı, Bişkek1995, s. 92.
inek
çobanının,
çapa yapan çiftçinin
saygıdeğer şairiyim?"
diyerek tercihini ifade edecek olan
şair,
"Karkıra", "Cenişbek", "Kırgız
Kölü'' gibi
şiirlerinde kırsalbölgede
yaşayanbu
insanlarınher
açıdanüstün nitelik ve zenginliklere sahip
olduklarınıvurgular. Bu
yaklaşımda yine
şehir hayatınıve
şehir insanınınkarakterini,
"Para mabud
ve
bankalar mabed,,19
dizesi ile
tanımlayanHamid'in
yaklaşımını andırır:"Ben
buradayım, yaşıyorumve
sağlıklıyımGüzeller güzeli Çolpan-Ata
'dayım.İsmimi
söyledim, ismini sordum insanlara.
Saygıgördüm buradaki/erden .
Ben buraya zenginlik için gelmedim.
Zenginlik
olduğu
yerde
kalsın.
".
20"Sahra" ile birlikte tamamen tabiata yönelecek olan Hamid'in, bu eserle birlikte hayal
ettiğisevgili
imajı
da
değişecektir.
"Mu'tekif''te sevgilinin hayaliyle
'şarkı
söyleyen Hamid, "Mütehassir"la
birlikte "feryad u figane"
başlayacakve sevgiliyle birlikte
tabiatıidrake yönelecektir. Ancak sevgili
artıko eski sevgili
değildir.I''Beldevde lüks bir hayat tarzı içerisinde anılan sevgilinin yerini Sahra'da saflığın
ve
duruluğunsembolü olarak köylü
kızı almıştır. Ayrıcaonun
güzelliğide,
yaşadığıyer gibi tabiidir:
Dağda, şahin bakışlı
bir duhter
Gezer dhu gibi tavahhus ile
O
cibdlin perisine benzer
Zihni
işgaleder tahaddus ile
Aşka vakıfdeği/sede
layıkHüsnü mevki gibi tabildir. 21
Hamid "Bunlar Odur" ile birlikte sevgili
imajınıtamamen
değiştirir."Hacer-i Müteharrik",
"Malabar Hil", "Biriçkendi" gibi
şiirlerindetamamen
tabiatın kucağında yaşayanbir sevgili hayali kurar
ki, bu özellik Osmonov'un muhayyel sevgili tipi ile büyük benzerlikler
taşır. Şairin,birçok
şiirindehuzur
ve
mutluluğunsembolü olarak tabiatla
eşleştirdiği IssıkGöl,
aynızamanda onun en güzel
aşk şiirlerineilham olan sevgilileri ile
tanıştığı,ya da
onlarıhayal
ettiğibir
mekandır:Nereye gitsem
aklımda,Gölün güzel
kızları.Bir süredir gidemedim
Gônlüm
derinden
ağladı
22
Hamid Sahra ile birlikte
tabiatıve tabii
yaşamın çekiciliğinifarketmeye
başlamışolsa da, onun
ruh
dünyasındakidaha derin etkilerini Hindistan'da
yaşamaya başlar:"Hamid gerçekten büyük
ve
heybetli
tabiatıHindistan 'da
tanımıştır."Bunlar
O
"dur
kitabındaki, şiirlerdebu
tabiatınher zerresini duygulu
ve
düşünen
bir
bakışın derinliğinde
ele
almıştır.
"
23Bu
gelişme aynızamanda onun
tabiatıidrak
açısından ulaştığıüçüncü
safhadır."Bunlar Odur" ile
birlikte deniz,
güneş,ay,
ağaç, kuşve
dağgibi tabiat
unsurları karşısındabüyük bir
şaşkınlıklıklabirlikte
hayranlık
hisleri
yaşayacak
olan
şair,
"Hediye-i Sal", "Kürsi-i
İstigrak",
"Külbe-i
İştiyak",
"Zamane-i
Ab", "Umrnan" gibi
şiirlerinde dağların,
denizlerin ruh
dünyasındaki
akislerini
yansıtır.
Hindistan'dan
18AlıkulOsrnonov, "MenKırgızdın Akını",age., s. 48.
19Abdülhak Hamid Tahran,
age.,
s. 57.20Alıkul Osmanoğlu,Kôl Tolkunu,Kırgızistan Basması,Frunze, 1972,S.61. 21Abdülhak Hamid Tahran,
age.,
S.50.22AlıkulOsmonov, "Kayda Barsam Esimde",(Cakıpbekuulu, Cekşenbek;
age.,
s. 78)Ali Erol
Samipaşazade
Sezai'ye
yazdığıbir mektupta her akarsuyun, her
ağacın,her bulutun insan ruhundan bir
parça
olduğunubelirten
şair,zamanla ruh
dünyasıile tabi at
olayları arasında ilişkileraramaya
başlar:Gönlüm istedi sanki ol dem
Hem-derd olsun benimle alem"
Kendi ruh halini tabiatta arama temayülü tabiat
şairlerinin birçoğunda olduğugibi Osmonov'da da
tipik bir
tavırolarak
karşımıza çıkmaktadır.Bu tür
çalışmalardabazen
kışmevsimi ile karamsar ruh hali
arasındaki ilişkiler"
bazen
Issık
Göl ile
sık sık değişen
ruh hali
arasındaki
paralellikler" mülahaza edilir.
Bu mülahazalar da yine özellikle fikir
kargaşası,ferdi dram ve özellikle de ölüm
kavramı karşısındasergilenen sitemkar ruh hali
açılarındanHamid'in
şiirlerini andırır:Onun:
Ne alemdir bu alem akl u fikri bi-karar eyler.
Her i
'cazdt-ı
Kudret
piş-i çeşmimde
güzdr-eyler."
şeklindeki
dizeleri ile, Osmonov'un
tabiatıseyrederken dile
getirdiği,Gündüzü
kısa,gecesi uzun zamanlarda
Neler gelir, neler
takılır aklıma
28dizeleri, tabi at
unsurlarındanilhamla
düşüncelere yönelişin işaretlerindenbiri olarak dikkatlerimizi çeker.
Ancak burada
şunuifade etmek gerekir ki, görünenden yola
çıkılarakgörünmeyenin
anlatıldığıbu tür
şiirlerde,iki
şair tabiatıbir
çağrışımunsuru olarak
değerlendirme açısındanbirbirine
yaklaşırken, çağrışımınnitelikleri
açısından ayrılırlar.Söz gelimi ölüm
teması. Tabiatıseyrederken her iki
şairde
zaman zaman ölümü
hatırlarlar,Hamid'in
eşiFatma
Hanım'ın hastalığıve ölümü üzerine içine
düştüğüpsikolojinin bir benzerini Osmonov
kızı Çıpar'ınölümü ile
yaşamışve günlerce
ağlamış, duygularınışiirine aktarmıştır."
Ancak Hamid, ölümü fizik ötesi bir kavram olarak ele
alıp karşısında
Allah'a
sığmırkerr'",
Osmonov onu daha çok dünyevi boyutu ile konu eder ve onu bütün güzelliklerin sonu olarak
görür. Gerçi benzeri
duygularıHamid "Sahra'lda
yaşamamış değildir.Ancak Hamid nihai anlamda dini
kaygılarla
metafiziki aleme
geçmiştir:"Sahra,
ayrılıkve ölümün birbirine
karıştığı şiir/erin kitabıydı.Garam 'da ise bu
duyguların yanı başında bazıfelsefi fikirlerin
şairine kadar huzursuz
kıldiğını.. diik
,,31gor u .
Osmorıov'un
ölüm konusundaki
endişelerinin asıl kaynağını yıtıpgiden gençlik
oluşturur:"Osmonov'un bu tür eserlerinde ölüm,
kaçınılmazbir son, hüzün veren bir kavram, uzun bir hasretin
başlangıcı
olarak kendisini gösterir.
,,32"Otuz
eaş,,33,
"Oorulu
Akın,,34
"Ayga" gibi
şiirlerinde
tabiat
olaylarının,
mevsimlerin gece ve
gündüzlerin birbiri
ardınca hızla
geçip gitmesi, Osmonov'un ruh
dünyasında, yaklaşan
ecelin birer
habercisi olarak tezahür eder:
Doğusundan batısına
dek,
Rengi
değişmeyenay gibi.
Sen de
değişmesenne olur.
Gençliğimin
mevsimi.
3524Abdülhak Hamid Tahran, "Edebi Bir Saniye",age., s. 170.
25AlıkulOsmonov, "Gitara
Küüsü",
Mahabat,Kırgızistan Basması,Frunze 1990, s. 15.26ŞarşanbekÜmötaliyev,Altkul Osmonov,Kırgızistan Basması,Frunze 1958, s.Iı
O.
27Abdülhak Hamid Tahran, "Kül be-iİştiyak",Bütün Şiirleri3 (Haz.: İnciEnginün), Dergah Yay.,İstanbul 1999, s.132. 28AlıkulOsmonov, "Tilek",Malıabaı, Kırgızistan Basması,Frunze 1990, s. 36.
29Cekşenbek Cakıpbekuulu,age., S,220.
30Abdülhak Hamit Tarhan, BütünŞiirleri.(Haz:İnciEnginün) Dergah Yay.Ağustos1979İstanbul,s. 23. 31Ahmet HamdiTanpınar,XIX AsırTürkEdebiyat Tarihi, ÇağlayanKitabevi, 1988İstanbul,s. 537.
32Hatice Kaya,Alıkul05/1101101' -Hayatı SanatıveŞiirleri (BasılmamışYüksek Lisans Tezi) E.Ü TDAE, İzmir2002. 33Alıkııl Osmorıov, "OtuzCaş", Malıabat, Kırgızistan Basması,Frunze 1990, s. II.
-'4Alıkul Osmonov, "OoruluAkın",Kül Tolkuııu, Kırgızistan Basması,Frunze 1972, s. 88.
Osmonov'un ölüm
temasınıbir son olarak
değerlendirmesive
sonrasıiçin yorumlara girmemesi
şüphesizki daha çok Sovyet Devri'nde din faktörünün sosyal hayattaki mevcudiyeti ile ilgilidir. Ancak bu
tavırOsmonov 'un ateist bir
şair olduğu anlamınada gelmemelidir. Zira ölümünden
kısabir süre önce
hatıradefterine ölümden
korkmadığını,Allah nezdinde
günahsız olduğuna inandığınıyazan
şairbembeyaz ölüm
karşısında'?çoğunluklakadere inanmış biri olarak karşımıza çıkar:
Doğru,
ömür ne kadar
kısa,ne kadar az...
Kaderimiz bu, yazdandan
başkası
olmaz.37
Yukarıdaki
örneklerden de
anlaşılacağıüzere, Abdülhak Hamid Tarhan ve
Kırgız şair AlıkulOsmonov'un
şiirlerindetabiat
karşısında alınan tavır,onun ifadedeki lirizmi güçlendiren tasviri malzeme
olarak
algılanması,tabii
olanıntercihi ve
şairifelsefi mülahazalara yönelten bir
vasıtaolarak
değerlendirilmesiaçılarındandikkate
değer duyuşbenzerlikleri ihtiva etmektedir. Ancak bu benzerlikler
iki
şairintamamen
aynısanat ve dünya
görüşünesahip
oldukları anlamınada gelmemelidir. Bu anlamda
Osmonov'un
tabiatıçocuklara ve gençlere sevdirme
amacıile didaktik tarzda
söylediği,emek ve
alınteri kavramlarınıtabiatla bir bütün olarak
sunduğuve tabi at sevgisini vatan ve yurt sevgisi
anlamında işlediğişiirleri açısından Hamid'in şiirlerinden farklıdır. Bu farklılığın nedenleri ise ferdi özelliklerden ziyade
mevcut
şartlarlailgilidir.
KAYNAKLAR
ın ROUSSEAU,A.M.-pİcHOİs,c.ı., Karşı/aştırma/ıEdebiyat,(Çev.:Mehmet Yazgan) M.E.B. Yay., İstanbul1994. W Abdülhak Hamid Tarhan,
Bütün
Şiir/eri1,
(Haz.: İnciEnginün) Dergah Yay., İstanbul 1979.ın .Buıün Şiir/eri
1
(Haz.:İnci Engirıün},Dergah Yay,İstanbul 1991.ın
.Bütün
Şiir/eri3 (Haz.:İnciEnginün),
Dergah Yay,İstanbul 1999.ın AKYÜZ, Kenan, Abdülhak Hamid Tarhan,BatıTesirinde TürkŞiiriAntolojisi,İstanbul1986.
ın ŞERGEV,C.-MURATOV, A., Adabiyat Terminderinin TüşündümıôSözdügü, MektepBasması,Frunze 1987.
ın CAKIPBEKUULU,Cekşerıbek;AlıkuldunBatpas Künü,KırgızistanYazarlarBirliği, Bişkek2001.
rn
ENGİNÜN, İnci;AbdülhakHanıid Tarhaıı,KTB 687, Ankara 1986.ın KAPLAN, Mehmet,ŞiirTahlil/eri(Taıızimaı'tan Cumlıuriyeıe),Dergah Yay., Ekim 1981. ın
,
"TabiatKarşısındaAbdülhak Hamid 2" TDED,CA,S. 3,İstanbul i95ı.ın KA YA, Hatice,Alıkul Osmoııov Hayatı SanatıveŞiir/eri (BasılmamışYüksek Lisans Tezi), EÜ TDAEİzmir2002.
ID
MünifPaşa,"Mukayese-iİlmü Cehl",Mecmua-ı Fünıuı,Nu: i Eser-i Cemiyyet-iİlmiyye-iOsrnaniyye,İstanbul1279. ın OSMANOGLU,Alıkul,Kôl To/kı/nu, Kırgızistan Basması, Frunze 1972.ın
,
"MenKırgızdııı Akıııı",Köl Tok/unu, Kırgızistan Corosforıduu, Bişkekl995.ın
,
Malıabaı, Kırgızistan Basması,Frunze 1990.ın TANPıNAR,Ahmet Hamdi, X/X AsırTürk Edebiyat Tarihi, ÇağlayanKitabevi,İstanbul1988.
m
ÜMMETALİYEV, Şarşanbek, AlıkulOS/llOIlOl',Kırgızistan Basması, Frunze 1958.r
'6Cekşcnbek Cakıpbekuulu,age., s. 222.