• Sonuç bulunamadı

TANPINAR’IN ROMANLARI ÜZERİNE DENEME: TALİH, TESADÜF VE İRADE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TANPINAR’IN ROMANLARI ÜZERİNE DENEME: TALİH, TESADÜF VE İRADE"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

K İ TA P L I K

91

NİSAN 2020 TÜRK DİLİ

TANPINAR’IN ROMANLARI

ÜZERİNE DENEME: TALİH,

TESADÜF VE İRADE

Yağmur Y. Bayrakçı

Seval Şahin’in, Ekim 2019’da yayım- lanan kitabı Talih, Tesadüf ve İrade:

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Romancılığı Üzerine Düşünceler; kendisinin 2002 yı- lında yazdığı doktora tezinden meyda- na gelmiştir. Tez, daha önce kitap ola- rak yayımlanmış; tekrar kitaplaşması gündeme geldiğinde kitaptan birtakım ayıklamalara gidilmiştir. Hikâyelerin, Aydaki Kadın romanının ve oyun1 kav- ramının dışarıda bırakıldığı bu kitap, Tanpınar’ın romanlarında sıklıkla gö- rülen “mektup”, “hatıra”, “tiyatro” gibi metinlerin kurgu ve yapıya olan etkisi göz önüne alınarak yeniden bir okuma- nın ürünüdür.

Kitap; Mahur Beste, Sahnenin Dışında- kiler, Huzur ve Saatleri Ayarlama Ens- titüsü romanlarının merkeze alındığı dört bölümden oluşur. İlk bölüm olan

“Mahur Beste ve ‘Çekirdek Zaman’a Ulaş- ma”da, Tanpınar’ın romanlarının bir

1 Seval Şahin, “Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Hikâ- ye ve Romanlarında Oyun” başlıklı tezinde oyunu şöyle açıklamıştır: “Oyun, sınırlı bir zaman ve mekân içinde, kuralları belirlenmiş fakat kendi hakikatini kendisi yaratan ancak bunu yaparken gerçek hayatı art alan olarak kullanan, aynı zamanda tüm bu sınırlılığı ya- dsıma yapısını da içinde barındırarak kendi kurallarını ihlal edebilme gücüne taşıyan bir kurguya sahiptir yani kendisini hem parça- layabilen hem dışarı atabilen, buna rağmen bu parçalanmışlıklardan istediği zaman bir tamlık yaratabilen, hem belirli bir zaman ve mekân içerisinde bulunabiliyorken hem de bunları istediği şekilde sonsuzlaştırma ve yok etme yetisine sahip, bu göstergeleri istediği zaman ortaya çıkarma özgürlüğünden yarar- lanabilen, haz verici, kendine dönük bir bü- tünlük sistemidir. Ancak oyunun temelinde biraz da var olan gerçeklikle baş etme vardır.”

Ona göre Tanpınar’da oyun, arayışının yansı- masıdır.

“talih anlatısı” olduğu kadar “çekirdek zaman”a ulaşma çabası olduğu söyle- nir. Bu çaba; “orkestralama” şeklinde ortaya çıkar, “Behçet Bey’den dışarıya doğru yayılan ve orkestra içinde her enstrümanın bir nevi solo yapar gibi tek tek sesini duyurduğu bir teknik”2 ile. Şahin’in verdiği bilgiye göre, ro- manda Behçet Bey, yazarın çekirdek zamana ulaşma düşüncesinin sembolü hâline gelir. Kahramanlarıyla sürekli konuşan yazarın çekirdek zaman dü- şüncesi Behçet Bey’in anlattıklarıyla genişlemiş; çekirdek zaman olma, bü- tünleşme hâli zorlaşmıştır çünkü Beh- çet Bey, hatırladıklarından ibarettir.

Şimdi ile geçmişi aynı yerde birleştir- mek isteyen yazarın sorunu “zaman”- dır. Bir “kapalı kutu” olan Behçet Bey de “gündelik hayatın dışına fırlatılmış, büyüleyici bir atmosfere sahip” çekir- dek zamandır.

2 Seval Şahin, Talih, Tesadüf ve İrade: Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Romancılığı Üzerine Düşün- celer, İletişim Yayınları, İstanbul 2019, s. 12.

(2)

K İ TA P L I K

92 TÜRK DİLİ NİSAN 2020

İkinci bölüm Sahnenin Dışındakiler’e ayrılmıştır. “İçeride ve Dışarıda Bir Böl- ge: Sahnenin Dışındakiler” adını taşıyan bölümde, romanın kendisini oluştu- ran Cemal’in hatıraları ve onun roman içinde yazdığı başka bir hatıra kitabı üzerinden yola çıkılarak biçim-kurgu oyunu arasındaki ilişki anlatılmıştır.

Romandaki kahramanlar hem Anado- lu’daki savaşın (asıl sahnenin) hem de hayatın dışındadır; herkes bir hayat oyununun içindedir. Bir tek Sabiha oyunun farkındadır ama o da oyun ola- rak görmek yerine, dışarıyı kendi için- de yaşamak ister. Tüm bu gelişmeler, Tanpınar’ın kurgu içindeki oyununun bir parçası olur. Şahin’in verdiği bilgiye göre Tanpınar, Cemal’in hatıralarıyla birlikte trajedisini de vererek romanın temel oyunu olan “iç-dış tezadına” da gönderme yapar: Hatıra-trajedi; iç-dış (ilk bölümün adının “Mahalle ve Ev”

olması gibi). Sahnenin Dışındakiler’de hatıra ile birleşen tiyatro, bir yandan da kahramanların “talih”i hâlini alır.

Okunan ve oynanan eserler ile kahra- manların arasında bir bağ vardır. Me- sela Cemal ve Sabiha, kavuşamayan iki âşığın anlatısı Romeo ve Jülyet’i okurlar ki bu iki isim kavuşamaz. Şahin, Sah- nenin Dışındakiler ile ilgili şunu söyler:

“[…] temel bir iç ve dış tezat etrafında kurulmuştur. Kurguyu da biçimi de bu tezat yönetmektedir.” Oyun da bu nok- tada basit bir eylem olmaktan çıkarak kahramanların kendini gerçekleştirdi- ği bir alan olur.

“Bir ‘Acı Karnaval’: Huzur” başlıklı bö- lümde, Huzur’da “tersine bir teoloji”- nin varlığından söz edilerek romanın;

yaşayanların değil, ölülerin romanı olduğu ifade edilir. Şahin, Mümtaz ile Suad’ın bir diğer tarafının da Dionysos ile Apollon’un karşılaşması olduğunu ancak (Oğuz Demiralp’ın da ifade etti- ği gibi) Tanpınar’ın Nietzsche’nin Di- onysos’unu değiştirdiğini, çoğulluğa

dönüştüremediğini anlatır çünkü Tan- pınar’ın estetik anlayışı insanı mer- keze alır; Mümtaz, insandan topluma açılmak istemiş ama başaramamıştır.

Burada karnavalda olduğu gibi sınırlar kalkmamış, halk ile aydın yer değiştir- memiş, karnaval havası belli bir sınıfa ait kalmıştır. Bu nedenle de karnaval,

“acı karnaval”3 olarak nitelendirilmiş- tir. Zira Mümtaz’ın, “modern sembo- lizmin mübeşşiri olan” Şeyh Galib’i yazmak istemesi, bu acılığın bir başka yönü olmuştur çünkü o da özel biridir.

Şahin ayrıca bu bölümde, Huzur’a İlahi Komedya versiyonu olarak bakılacağını da iddia etmiş ve düşüncelerini açıkla- mıştır.

Son bölüm ise Saatleri Ayarlama Ens- titüsü’ne ayrılmıştır: “Bir Muaddel Ki- tap: Saatleri Ayarlama Enstitüsü”. Bu bölümde, Tanpınar’ın Karagöz ile Ha- civat’ı hem modernize ettiğini hem de geleneğe ait bu iki kuklayı “modern olanı algılamanın zorluğunu anlat- mak için” kullandığı söylenmektedir.

Zira Halit Ayarcı ile Hayri İrdal, bir- birlerini anlamamakta ya da yanlış anlamaktadırlar. Yine bunun yanında Karagöz ile Hacivat’ta görülen muha- vere konularından on biriyle romanda karşılaşılabileceğini ifade eder. (Mese- la Karagöz’ün halkı, Hacivat’ın üst ke- simi temsil etmesi; Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde okur-yazar olmadığını söyleyen İrdal’ın karşısında üst kesim- den Ayarcı’nın yer alması gibi.) Ayrıca bölümde, romanda beliren karnaval havası, rüya, zaman mefhumları da in- celenmiştir.

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın metinleri;

üzerine söz söylemenin bitmeyeceği, belirli aralıklarla yeni düşüncelerin or-

3 “Karnavalda sahne ışıkları yoktur; seyirci ile oyuncu, seyreden ile seyredilen ayrımı yoktur ama edebî temsilden söz ettiğimiz anda, sahne ışıkları çoktan devreye girmiştir.” Seval Şahin, age., s. 72.

(3)

K İ TA P L I K

93

NİSAN 2020 TÜRK DİLİ taya konulacağı metinlerdir. Seval Şa-

hin’in bu çalışması da farklı bir okuma deneyimi sunması açısından dikkate değerdir.

Kaynaklar

Şahin, Seval, Talih, Tesadüf ve İrade – Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Romancılığı Üzerine Düşünceler, İletişim Yayınları, İstanbul 2019.

Şahin, Seval, “Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Hikâye ve Romanlarında Oyun”, Mar- mara Üniversitesi Türkiyat Araştırma- ları Enstitüsü Doktora Tezi, 2005.

ORDA BİR EV VAR UZAKTA

Kader Dede

Orda Bir Ev Var Uzakta, Reşide Gürses’in ilk hikâye kitabı. Kitapta sekiz hikâye bulunuyor ve bu hikâyelerin hemen hepsi günümüz toplumunda neredeyse yok olmayla yüz yüze gelen, doğayı da modern dünyanın karmaşası içinde si- likleşen insanı da yeniden görmeye, be- lirginleştirmeye, hatta belki de insan ve insanlık adına yitirilmiş olanı ara- maya çağırıyor bizi. Üstelik öyle dolam- baçlı yollardan geçmiyor Reşide Gür- ses; tam bir hikâyeci edasıyla tasannu- ya kaçmadan, sanatsal dili bir tarafa bı- rakmadan, hikâye dilinin kendine özgü yalınlığı ve parlaklığı ile içimizde ne vakittir solgunlaşmaya başlayan ince duyguları yerinden oynatıyor, kımılda- tıyor, canlandırıyor ve gönül pencere- mizde küçük, yeni bir dünya açıyor. Ya- zar daha baştan, hikâyelere giriş yap- madan önce günümüz insanının ortak sorunu hâline gelen fiziksel yakınlıkla- rın mecburi kılınışıyla doğru orantılı şekilde yükselen zihinsel ve ruhsal uzaklıkları; en yakınların dahi birer ya- bancıya dönüşmesini ve nesneler gibi insanların da genel geçer, ilişkilerin kısa ömürlü hâle gelişinin bir parçası oluşunu kaleme almış. İnsan ile haya-

tın güneşli yüzü arasındaki perdenin kalkmasını; hırs ve tamaha “Dur!” de- menin mümkün olduğu zamanlara, belki bir zamanlar var olan ama artık çok uzaklarda kalan bir dünyanın nos- taljisine bağlamış. Ardından doğan gü- neş ile “zaman gökkuşağından yansı- yan berceste hayatlar”a keyifli bir yol- culuk başlatmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

As a result, while total CSF tau level could be used as a marker for neuronal damage, phosphorilated tau levels are useful in monitoring formation of neurofibrillary tangles..

藥科心得-吳建德老師部分 21 世紀醫學新希望-大腦研究的新趨 勢 藥三 B 林承緒 B303097162

3- Rosenthal NE, Sack DA- Gillin SC- et al: Seasonal affective disorder a description of the sydrome and preliminary with ligth trerapy.. 4- Wehr TA and Rosenthal NE: Seasonality

Örneğin fen bilimleri derslerinde temel konuları öğretmek belki de birçok öğrencinin kafasında, bilimin bir bilgiler topluluğu olduğu ve bunun kesin doğru olduğu

Spearman rho de ğ erinin 0.45'in (t de ğ eri 2.76'den büyük ve p de ğ eri 0.01'den küçüktür, serbestlik derecesi tüm de ğ erlerde 29 dur) Spearman rho de ğ erinin

Spearman rho de ğ erinin 0.45'in (t de ğ eri 2.76'den büyük ve p de ğ eri 0.01'den küçüktür, serbestlik derecesi tüm de ğ erlerde 29 dur) Spearman rho de ğ erinin

Mala yönelik suçlardaki artış şehirlerde daha bozuk olan gelir dağılımı, daha yüksek oranlardaki işsizlik, şehirde sosyal bağların zayıflaması sonucu olarak azalan

“a) Bir icra, fonogram veya yapımın izinsiz çoğaltılmış nüshalarının bu Kanun’un.. maddesinin yedinci fıkrasında sayılar yerlerde satışı ile ilgili ihlallerde üç ay-