• Sonuç bulunamadı

Modern Sanat Akımları ve Fotoğraf

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Modern Sanat Akımları ve Fotoğraf"

Copied!
67
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Modern Sanat Akımları ve

Fotoğraf

özgür yaren

(2)

Modern Sanat Akımları ve

Fotoğraf

özgür yaren

(3)

Modern Sanat Akımları

» 1880’ler

» Tonalizm, Sembolizm, Post-empresyonizm (geç izlenimcilik), Neo- empresyonizm (yeni izlenimcilik)

» 1890’lar : Ekspresyonizm (dışavurumculuk), Fauvism

» 1900’ler : Art nouveau, Die Brücke, Kübizm, Fütürizm

» 1910’lar : Süprematizm, Dada, Bauhaus

» 1920’ler: Konstrüktivizm, Art deco, de Stijl, Sürrealizm

» 1930’lar : Abstraction-Creation, Sosyalist realizm

» 1940’lar: Soyut dışavurumculuk, Art brut vb.

» 1950’ler: Neo-dada, Pop-art, Durumculuk

» 1960’lar: Op art, Fluxus, Minimalizm, Kavramsal sanat,

Fotogerçekçilik vb.

(4)

Fütürizm

Ekspresyonizm Konstrüktivizm Dadaizm

Sürrealizm

(5)

Fotogram

Optik bozulmalar Solarizasyon

Kolaj

Fotomontaj

Netsizlik

Hareketli görüntü Bindirme

Soyut ürünler

Man Ray

(6)

Futurizm ve Fotograf

Geçmişin reddi

dinamizm, hız ve makineleşme devinim

“gelecekçilik”

1909 yılında Paris’te Marinetti tarafından

Figaro gazetesinde yayınlanan manifesto ile doğmuştur.

(7)

Giacomo Balla “Kuyruğunu Sallayan Bir Köpeğin Dinamizmi” (1912)

(8)
(9)
(10)

Futurizm ve Fotograf

Bragaglia 1910’lar fotodinamismo

“Fotodinamizm”

(11)
(12)
(13)

Ekspresyonizm ve Fotograf

(14)

Ernst Ludwig Kirchner Self-Portrait as a Soldier 1915

(15)
(16)

Edward Munch,

Çığlık (1895)

(17)

Ekspresyonistler için güzellik ve incelikle uzaktan yakından ilişkisi olan her şeyden sakınmak ve

kendini beğenmiş “burjuvaziyi”

şaşkına çevirmek, neredeyse bir namus meselesi olmuştu.

(Gombrich, 2007: 567-568).

Wols

(18)

Konstrüktivizm ve Fotograf

(19)
(20)

Rodçenko

(21)

Rodçenko

(22)

Rodçenko

(23)

Dadaizm

'The Art Critic

Raoul Hausmann

1919-1920.

(24)

Dadaizm

(25)

Hannah Höch

(26)

Otto Dix - The War Cripples 1920

(27)

Dadaizm

Marcel Duchamp

(28)

Dadaizm

Max Ernst

The Chinese Nightingale

(1920)

(29)

Salvador Dali, en tanınmış sürrealist ressam

Sürrealiz

m

(30)

Salvador Dali, en tanınmış sürrealist ressam

Sürrealiz

m

(31)

Bellmer, “La Poupee”

(Bebek, 1936)

Sürrealiz

m

(32)

Man

Ray

Le Violon d’Ingres

(33)

Man

Ray

(34)

Çok yönlü bir sanatçı olan Man Ray’in, fotoğraftan resme, heykelden sinemaya neredeyse ürün vermediği alan kalmamıştır.

İlk sanatsal ürünlerini resim alanında veren Man Ray’in portrelerinde, 1910 yılında Galeri 291’de tanıştığı

Alfred Stieglitz’in izleri görülür. Bu dönem

çalışmalarını Henry Matisse, Paul Cezanne, Pablo Picasso gibi ressamların da eserlerinin sergilendiği Galeri 291’de sergilemiştir.

İlk kişisel resim sergisini 1915 yılında açan Ray, aynı yıl Dadaizmin en önemli isimlerinden Marcel Duchamp ile tanışır ve Duchamp onu montaj ve kolaj konusunda destekler. Bu dönem, ilk değişimler resimlerinde görülür. Önce soyut resme, daha sonra da gerçek nesneleri de kullanarak soyut tasarımlara yönelir.

Fotoğrafa da aynı yıllarda, resim ve tasarımlarının reprodüksiyonlarını yapmak için başlar, daha sonra fotoğrafı başlı başına bir anlatım aracı olarak kullanır. Ray, 1921’de Paris’e taşınır ve hayatını

profesyonel moda ve portre fotoğrafçılığından kazanmaya başlar. Ama bu arada daha yaratıcı işlerin de peşine düşmüştür. İki savaş arası dönemde, en ünlü fotoğrafçılar arasına girer. Tristan Tzara, Andre Breton, Paul Eluard, Max Ernst, Aragon ile dostluklar kuran Ray, onların toplantılarına katılır.

Ray bu dönem, kendi entelektüel çevresinin portrelerini çeker. Portresini çektiği sanatçılar arasında Breton, Joyce, Eliot, Schoenberg, Matisse, Ernst, Artaud, Stein, Brancusi ve Hemingway vardır.

Man Ray (1890 - 1976)

(35)

Kübist, dadaist ve sürrealist sanat akımlarına dahil olan Ray, fotoğrafa yeni teknikler kazandırmıştır. Rayogram ve solarizasyon fotoğraf

sanatındaki yenilikleridir.

Rayogram, fotoğraf kağıdının üzerine nesnelerin yerleştirilip kağıdın ışıklandırılmasına ve daha sonra geliştirilmesi aşamasında tekrar başka bir kağıda aktarılmasına dayanan bir işlemdir. Solarizasyon ise filmin geliştirilme aşamasında ışıklandırılmasına dayanır, bu yöntem, negatifin yanlışlıkla ışık alması sonucunda

bulunmuştur. Man Ray’in kareleri gerçek ile hayalin

birleştiği karelerdir, bunun için onlara "rüyaların fotoğrafları"

ismini vermiştir.

Man Ray (1890 - 1976)

(36)

Man Ray

(37)

Man Ray

(38)

Man Ray

(39)

Man Ray

(40)

Man Ray

(41)

Man Ray

(42)

Man Ray

(43)

Man Ray

(44)

Özellikle dışbükey aynalar yardımıyla gerçekleştirdiği çekimlerdeki deformasyonlar sürrealist etkiler taşır.

Andre Kertesz dünyanın en önemli fotoğrafçıları arasında sayılır. Yetmiş yılı aşkın fotoğraf kariyeri boyunca özellikle küçük formatlı kameralar kullanarak, iddiasız bir üslupla günlük yaşama ilişkin fotoğraflar çekmiştir. 18 yaşındayken kendi gündelik yaşamının görsel kaydını tutma merakının doğurduğu biçimsel üslubunu sonraki yıllara da taşımıştır.

Budapeşte’de doğan Kertesz, 1912 yılında Paris’e yerleşmiş ve fotoğrafçılığa burada başlamıştır. Küçük formatlı bir 35mm. Leica kullanarak serbest fotoğrafçı olarak çalışmaya başlayan Kertesz, Picasso, Calder, Mondrian ve “Paris elit grubunun”

diğer sanatçılarından etkilenerek, bükümlü aynalar aracılığıyla elde ettiği bir dizi

‘biçimi bozulmuş’ nü fotoğrafla çalışmaya başlamıştır. 1937 yılında fotoğraflarını satabilme umuduyla New York’a giden Kertesz benzersiz “bakış noktası”

perspektifiyle bir usta olarak kabul görmüş, patlak veren II. D.S.’nın da nedeniyle yaşamının geri kalan kısmını New York’da geçirmiştir.

Emsalleri, eleştirmenler ve küratörler tarafından 1930’ların sonlarından itibaren kendisine yakıştırılan usta sıfatı ve sanat dünyasında kazandığı itibar 40’lı ve 50’li yıllar boyunca, Amerika’da yaptığı ticari işler nedeniyle zarar görmüştür. Özellikle 1937 -1949 yılları arasında Look, Harper’s Bazaar, Vogue, Town and Country gibi magazinlerde moda fotoğrafçılığı yapmıştır. Ancak 1962’de Conde Nast Yayıneviyle yaptığı sözleşmeyi bitirip yeniden kişisel yaratıcı fotoğraflar çekmeye ve yaptığı sanatsal çalışmaları sergilemeye girişince bu haklı itibarı tekrar kazanmıştır.

Andre Kertesz (1884-1985)

(45)

Yazar John Szarkowski Kertesz'in fotoğrafları hakkında "...biçimsel buluşların muhteşem ve orijinal niteliğinin yanında Kertesz’in çalışmalarının daha zor anlaşılabilen ancak kuşkusuz daha az önemli olmayan bir yönü de vardır. Bu da sanatçının yaşamın sevimliliğinden ve dünyanın güzelliğinden aldığı özgür ve çocuksu haz duygusudur.

Kertesz, belki tüm diğer fotoğrafçılardan daha çok, küçük kameranın özel estetiğinin farkına varmış ve bunu kullanmıştır. Analitik fotoğraflarla çok ilgilenmemiş, daha çok eliptik görüşün ortaya çıkarılmasının peşine düşmüş,

beklenmedik detayların, geçici anların fotoğrafını çekmiştir. Daha çok üst açıyla çektiği fotoğrafları yatay olarak ortadan ikiye bölen ufuk çizgisinin üstünde daha sakin, tenha bir alan bırakırken, altında, örümcek ağındaki sinekler gibi insanları yakalamış, küçük figürler halinde onlara yer vermiştir. Kertesz, epik değil, lirik doğrunun peşindedir.

Portrelerden still-life fotoğraflara, bükeyli aynalar kullanarak çektiği bozulmuş nü fotoğraflardan foto röportajlara birçok farklı tarz ve yöntem deneyen Kertesz dünya fotoğrafçılığının biçimlenmesinde etkili olmuş, özellikle Fransa’da Henri Cartier Bresson, Robert Capa ve Brassai gibi fotoğrafçıların üsluplarının

oluşmasında rol oynamıştır. Bresson, ustası Kertesz için “Yaptığımız herşeyi, o çok daha önce yapmıştı” diyerek Kertesz’e hakkını teslim eder.

Andre Kertesz (1884-1985)

(46)

Bill Brandt (1904-1983)

(47)

Bill Brandt

(48)

Bill Brandt

(49)

Bill Brandt

(50)

Bill Brandt

(51)

Bill Brandt

(52)

Bill Brandt

(53)

Bill Brandt

(54)

Bill Brandt

(55)

Bill Brandt

(56)

Bill Brandt

(57)

Bill Brandt

(58)

Bill Brandt

(59)

Bill Brandt

(60)

Chicago doğumlu Amerikalı fotoğrafçı Edward Weston, günümüzde en yalın modern fotoğrafçılardan biri olarak görülmektedir. Tam anlamıyla kendini sanatına adaması -standartları ile uzlaşmayı reddetmesi, basit yaşam tarzı, güzel sanat fotoğraflarının ressamı olarak sıra dışı yetenekleri, kompozisyonları üzerinde tam anlamıyla biçimsel bir kontrol sağlamış olması- onu zamanın en dikkat çeken fotoğrafçılarından biri yapmaya yetmiştir. Çağdaşları olan fotoğrafçı yazar ve ressamlar tarafından hayran olunan bir

fotoğrafçıdır. Ayrıca Weston, ardından gelen kuşakları da etkilemiştir. Pek çok fotoğrafçı onun yakın plan çekim, neredeyse mekanından soyutlanmış kayaların ve ağaçların

fotoğraflarını, kum tepeleri üzerinde kadın nü fotoğraflarının benzerlerini üretmişlerdir.

Buna karşın Weston’ın fotoğrafları, umulduğunun aksine genel kamunun beğeni sınırının dışında kalmıştır. Bunun altında yatan sebep olarak, basit ve yalın anlatımına rağmen Weston’un, nesnenin popüler ve pitoresk görüntülerinden sakınması görülebilir.

Aynı zamanda Weston, Georgia O’Keeffe, Arthur G.Dove gibi erken dönem modern

sanatçıları ile karşılaştırıldığında, ressam olmaktan çok fotoğrafçı olmakla engellenmiştir.

Uzun bir süre Alfred Stieglitz’in arkasında ve ondan etkilenen çalışmalar

gerçekleştirmesi, özellikle erken dönemleri için kayıp olarak görülmektedir. Buna örnek olarak Weston’ın, çok uzun süre fotoğraf sanatının içinde olmasına rağmen, New York sanat çevresine kendini kabul ettirmesi 1946 yılında Modern Sanatlar Müzesinde açtığı retrospektif sergisi ile gerçekleşmiştir. Weston’ın yapıtlarının yüzyılın en önemli

Amerikan modern sanatçılarından biri olarak kabulu de henüz gerçekleşen bir süreçtir.

Edward Weston (1886-1958)

(61)

Weston’un fotoğraflarının genel olarak metaforik yapıları nedeniyle şiirsel izler taşıdığı söylenebilir. Ansel Adams bunu şöyle açıklıyor: “Weston, şu an dünya üzerinde varolan az sayıda yaratıcı fotoğrafçıdan

biridir. Doğanın gizli güçlerini ve maddenin biçimlerini yeniden canlandırır. Bu işi de dünyanın kökten birliğinin dokunaklılığı içinde yapar. Onun fotoğrafları insanın ruhun mükemmelliğini keşfetmek üzere iç dünyasına yaptığı yolculuktur.”

Weston’un en çok bilinen ve ona özgü kabul edilen çalışmaları 1920 ve 1930 yıllarında gerçekleştirdiği arketipik (numunesel) modern çalışmalarıdır. Bu çalışmaları kendi deyimiyle; Point Lobos adı verilen bölgeye ait kaya paraçaları ve selvi ağaçları fotoğraflarında ile deniz kabuğu fotoğraflarında görebiliriz.

Ancak Weston’ın çalışmaları, onun artık imzası haline bu tarzın ötesinde de izler taşımaktadır. Weston’ın çalışmalarının kıyasla daha az bilinen portre ve nü örnekleri bu izleri tanımlamaktadır. Weston’ın nü fotoğrafları ve portreleri de, tıpkı kaya fotoğraflarında olduğu gibi ince bir biçimciliğin, iyi düşünülmüş kompozisyonların izlerini taşımaktadır.

...

Weston 1922 yılında Stieglitz, Strand gibi resimsel fotoğrafçılarla tanışmış, bu tanışma tam da onların doğrudan fotoğraf anlayışına yöneldiği döneme denk gelmiştir. 1923 yılında Weston Meksika’ya taşınmış, doğrudan fotoğraf anlayışıyla burada ilk ciddi çalışmalarını yapmıştır. Bu dönemde yanında Tina Modotti hem ona modellik yapmış hem de çalışmalarında onu asiste etmiştir. Hatta Meksika Rönesansı’nın önemli isimleriyle tanışma fırsatı bulmuştur. Bunlar, her zamanki gibi Riviera, Orozco ve Siqueros’dur.

1924 yılında Weston, tamamen ‘softfokus tekniğini’ terk etmiştir. Daha sonra imzası haline gelecek olan

‘natural’ (doğal) biçim yakın plan çekimlere, nü’lere ve manzara fotoğraflarına yönelmiştir. Meksika’da yürüttüğü çalışmaların yanı sıra aralıklarla Carmel California (ki burası; doğal kayalık yapısıyla tam da Weston’a uygun bir bölgedir) çekimler yapmıştır.

Weston’un en önemli girişimlerinden biri de; 1932 yılında F64 Topluluğunu kurmaktır. Topluluğun kuruluş manifestosunda F64 ile kastedilenin; sınırsız alan derinliği, dolayısıyla hiçbir optik müdahaleye yer

olmayan fotoğrafın biçimselliği olduğu söylenmektedir. Bu Weston’un softfokus’dan müdahalesiz ve dolaysız fotoğrafa yönelişinin elle tutulur en belirgin örneğidir.

Edward Weston (1886-1958)

(62)

Amerikalı fotoğrafçı Penn, tasarım eğitimi aldıktan sonra fotoğraf kariyerine Vogue Dergisi’nde başlamıştır. Önceleri kapak illistürasyonları yapan Penn, daha sonra kapak fotoğrafı çekmiştir. Penn, hayli stilize ve zorlayıcı moda fotoğrafı stilini geliştirmiştir.

Savaş sonrası dönemin şık ve göz kamaştırıcı kadın kavramını yansıttığı fotoğraflarıyla tanınmaya başlamıştır.

Objelerini basit, dikişsiz, gri ya da beyaz fon önünde çeken ilk fotoğrafçılardan biridir ve bu sadeliği diğer fotoğrafçılara göre daha etkili kullanmıştır. Penn, portre çekimleri için kendisine bir fon inşa etmiştir. Bu beyaz fon iki parçadan oluşmaktadır ve bir yerde

birleşip bir köşe oluşturmaktadır. Birçok fotoğrafında objeleri köşeye sıkışmış gibi

görünmektedir. Bu teknikle portrelerini çektiği insanlar arasında Martha Graham, Marcel Duchamp ve Georgia O’Keeffe, W.H. Auden, Igor Stravinsky ve Marlene Dietrich vardır.

1953 yılında kendi ticari stüdyosunu kuran Penn, bunun hemen ardından dünyanın en etkileyici ve ünlü reklam fotoğrafçısı olmuştur. Penn, kontrol altında olabilen stüdyo koşullarında çalışmayı tercih etmiştir. Yeni Gine yerlileri, Kuzey Afrika göçmenleri ya da Perulu Kızılderililer’i fotoğraflarken bile ışığı ve kompozisyonu kontrol edebilmek adına kendi yarattığı taşınabilir stüdyosunu da yanında götürmüştür.

Netlik, kompozisyon, objelerin ve insanların dikkatli düzenlenmesi, biçim ve ışığın kullanımı Penn’in işlerini tanımlar. Penn, still life fotoğraflar da çekmiştir ve objeleri olağandışı bir şekilde düzenlemiştir ve muhteşem detaylar ve netlik fotoğraflarında göze çarpmaktadır. Çalışmaları, Metropolitan Museum of Art’ ve Washington DC’deki National Gallery of Art gibi önemli müzelerde sergilenmiştir.

Irving Penn (1917-2009)

(63)

Kübist, dadaist ve sürrealist sanat akımlarına dahil olan Ray, fotoğrafa yeni teknikler

kazandırmıştır. Rayogram ve solarizasyon

fotoğraf sanatındaki yenilikleridir. Rayogram, fotoğraf kağıdının üzerine nesnelerin yerleştirilip kağıdın ışıklandırılmasına ve daha sonra

geliştirilmesi aşamasında tekrar başka bir kağıda aktarılmasına dayanan bir işlemdir.Edward

Weston (1886-1958) Solarizasyon ise filmin geliştirilme aşamasında ışıklandırılmasına dayanır, bu yöntem, negatifin yanlışlıkla ışık alması sonucunda bulunmuştur. Man Ray’in kareleri gerçek ile hayalin birleştiği karelerdir, bunun için onlara "rüyaların fotoğrafları" ismini vermiştir.

Irving Penn (1917-2009)

Nazi işgalinden önce 1940 yılında Paris’ten ayrılır ve Hollywood’a yerleşir. Burada kendi sanatsal çalışmalarına devam ederken bir yandan eğitim de vermiştir. Man Ray 1951 yılında tekrar Fransa'ya döner. Üretim sürecinin yavaşladığı, sunum sürecinin hızlandığı bir dönemde dadaist ve gerçeküstü akımın öncüleri ile beraber birbiri ardına sergilere katılır. Albümleri piyasaya çıkar ve sayısız onur ödülü alır. 1976'da Paris'te ölür. Man Ray’in çalışmaları, birlikte çalıştığı ve onun asistanlığını yapmış olan Bill Brandt ve Berenice Abbott başta olmak üzere multi-media teknikleriyle çalışan tüm fotoğrafçılar üzerinde etkili olmuştur.

Edward Weston (1886-1958)

(64)

Zamanın en önemli fotoğrafçılarından biri olarak Bresson, fotoğrafı snap shot (şip şak) fotoğraftan disipliner sanat seviyesine taşımıştır. Kendi kavramlaştırması olan

“mutlak anı (decisive moment)” yakalamadaki başarısı, alçak gönüllü çalışma

yöntemleri, tasarım için keskin gözü onu da çağdaş fotoğrafçılar arasında efsanevi bir figür seviyesine taşımıştır.

Çalışmaları sıklıkla ardılları tarafından esin kaynağı olarak benimsenmiştir.

Çalışmaları ve foto-röportajları dünyanın en önemli dergilerinde otuz yıl boyunca aralıksız yayınlanmıştır. Fotoğrafları A.B.D.’de ve Avrupa’daki en önemli sanat galerilerinde sergilenmiştir (Decisive Moment isimli sergisi Louvre Müzesinde açılan ilk fotoğraf sergisidir). Bresson ayrıca Magnum Ajansının dört

kurucusundan biri olarak da fotoğraf tarihinde önemli bir yere sahiptir.

Henri-Cartier Bresson (1908-2004)

Fotoğrafın yanı sıra resimle de ilgilenen Bresson, resim çalışmaları sırasında etkilendiği Kübizm anlayışını fotoğraflarına da taşımıştır. Bresson’un etkilendiği şekliyle Kübizm 1908-1912 yılları arasında Pablo Picasso ve Georges Braque ortak çalışması sonucu ortaya çıkan, onlara göre kökenleri Paul Cezanne’nin çalışmalarına kadar uzanan, kısa ömürlü ve geniş ölçekli olmayan ancak 20.yy modern sanatını yaratıcı deneyimlerini kökten etkileyen bir akımdır.

Kübizm temel olgusu, nesnelerin özünün, sadece eş zamanlı olarak çoklu bakış açılarını göstererek yakalanabileceğidir. Bresson bu anlayışı fotoğraflarına ağırlıklı olarak geometrik şekillerle ve diğer formel yapılarla yansıtmıştır.

(65)

Bresson, 1930'lu yıllardan itibaren kullandığı Leica marka kamerasıyla özdeşleşmiştir.

Bu tarihlerden 70'lerin başına kadar kendi değişiyle sokakları gezerek insanların yaşam edimlerini fotoğraflar. Bir süre sonra Leica makinesinin ona sağladığı

kolaylıklar ile birlikte, medyumu üzerindeki hakimiyetini sağlar. Bu dönemde insan gözüne en yakın açı olan 50 mm. Odak uzunluklu objektifi kullanmaya başlar.

Fotoğraf yaşamını sona erdirdiği 1970’li yıllara kadar sıklıkla aynı objektifi kullanarak fotoğraflar üretir.

2. Dünya savaşının patlak vermesiyle birlikte Fransız Direniş hareketine katılır.

Savaş sırasında Almanlara esir düşer ancak üçüncü denemesinde kaçmayı başarır.

Savaşın sonuna kadar yer altında saklanmak ve direniş mücadelesini sürdürmek zorunda kalır. Savaşın sonunda sekteye uğrayan fotoğrafçılık deneyimi, 1947 yılında Magnum Ajansının kuruluşunda etkin rol oynamasıyla ve ajans için doğu Avrupa, Hindistan, Rusya ve Çin de gerçekleştirdiği foto-röportajlarla yeniden canlanır. 1952 yılında

“The Decisive Moment” adlı 400 baskıdan oluşan sergi kariyerinde ulaştığı en

yüksek nokta olarak görülebilir. Bresson 70’lerle birlikte fotoğraf çalışmalarını arka plana iterek, gençliğinden bu yana tutkusu olan resim çalışmalarına yönelmiştir.

Bir fotoğrafçı ve gazeteci olarak Bresson, oluşturduğu görüntülerde, gördüğü şey hakkında, ne düşündüğün ve ne hissettiğini keskin bir biçimde ifade etme ihtiyacı duymuştur. Bu yüzden fotoğrafları sıklıkla inceliklidir ve kolay anlaşılırdır, nadiren karmaşıktır. Basın fotoğrafçılığına derin bir saygısı vardır ve hikayelerini tek bir etkileyici fotoğrafta anlatma eğilimindedir. İnsanın gerçekleri ve olgularla ilgili foto- muhabirlik deneyimi, onun haber ve tarih duyumundan, fotoğrafın toplumsal rolü ile ilgili yaklaşımından beslenmektedir.

Henri-Cartier Bresson (1908-2004)

(66)

Bresson’un portre yaklaşımı da onu çağdaşlarından ayıran bir inceliğe sahiptir.

Doğal ışık kullanarak, fotoğrafladığı kişi ile ilgili referanslara ulaşabileceğimiz mekansal portre anlayışından faydalanarak bu inceliği gözler önüne serer.

Bresson fotoğraf çekme deneyimi için Mutlak An kavramını tanımlamıştır. Ona göre

mutlak an saniyeden çok kısa bir süre içerisindeki, en doğru çerçeve,

kompozisyon ile ulaşabileceğimiz, bize fotoğraflanan olayın ya da insanın özünü anlatan zamandır. Bu anın Şipşak fotoğraftan ayrıldığı nokta ise insan davranışlarını ve duygularını yansıtmasındaki ayrıntıda gizlidir. Bresson “Mutlak An” adlı

makalesinde “Fotoğrafda, en küçük şey bile, büyük bir özne haline dönüşeblir”

sözüyle bu süreci özetlemektedir. Bresson`a göre objektif mutlak an`da açılıp kapandıysa, fotoğrafınızda içgüdüsel olarak geometrik bir düzen

oluşturduğunuzu görür, bu düzen olmadan fotoğrafınızın hem şekilsiz hem de cansız kalacağını fark edersiniz.

Bresson aynı zamanda bir fotoğrafın baskı sırasında kesilmesine (crop) tamamen kaşıdır. Ona göre, eğer bir fotoğrafı kesmeye ya da kırpmaya başladıysanız,

oranların geometrik açıdan doğru olan karşılıklı etkileşimini öldürüyoruz demektir.

Kısaca ona göre her şey Mutlak An`da belirlenir ve ardından gelen müdahaleler fotoğrafın özüne zarar vermekten öte herhangi bir işe yaramazlar.

Henri-Cartier Bresson (1908-2004)

(67)

Referanslar

Benzer Belgeler

Kültür Merkezi'nin yöneticiliğini üstlenen Turhan Menlikli, pazar günleri hariç her gün açık olan merkeze ilginin yetersiz olmasından şikayetçi; "Kazım

As value gives some holding settlements to confirmation association systems (e.g. more noteworthy association of perspectives, for instance, developing), some of them refer to

Ekspresyonizm sanat akımı içinde yer alan diğer Alman sanatçı gruplara göre daha fazla etkili olan Die Brücke hareketi belkide gücünü Alman geleneklerinde yatan

Bu ayki Gökyüzü köşemizde, Güneş batarken, battıktan sonra hava kararıncaya ve hava karardıktan kısa bir süre sonrasına değin yapılabilecek gözlemlere ve bazı

servicing of machinery, including the effects of maintenance and repair of agricultural machinery, the supply of spare parts, training of staff and others.Under

Fotoğraf öncelikle sanat alanında resme yardımcı bir araç olarak var olurken, sonra resim sanatı fotoğrafın icadı sayesinde temsil ve taklit görevlerinden

Günümüzde de yoğun bir biçimde kullanılan bu teknoloji, farklı sanatlarla da ilişki kurarak çağdaş sanatta geniş yer bulmuştur.Fotoğrafın gerçekliğin en

Bu yıl yirmin­ ci yılını kutlayan Moskova Film Festiva­ li’nin sinema için çok önemli olduğunu ifade eden Maleyeva, çoğu insanın sine­ manın eski önemini