• Sonuç bulunamadı

ŞOKTA İLK VE ACİL YARDIM

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ŞOKTA İLK VE ACİL YARDIM"

Copied!
31
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ŞOKTA İLK VE ACİL

YARDIM

(2)

Tanım

Şokun en genel tanımı “periferik dolaşım yetmezliği” ya da “yetersiz doku

perfüzyonudur”.

Ana sorun dolaşım sistemi yoluyla

hücrelerin metabolik gereksinimlerini

karşılayabilecek yeterli perfüzyonun

sağlanamamasıdır.

(3)

Etiyoloji ve şokun sınıflandırılması

Dolaşımdaki kan miktarı yetersiz olabilir (hipovolemik şok),

Yetersiz pompalama olabilir (kardiyojenik şok) ve

Kanın dağıtımı yetersiz olabilir (distributif şok).

a) Septik şok

b) Anaflaktik şok c) Nörojenik şok

(4)

Şokun genel nedenleri

Sıvı, elektrolit ve kan kayıpları

Dolaşım yetmezlikleri

Beslenme bozuklukları

Kan şekerinin düşmesi

Ağrı, korku gibi sinir sisteminin olumsuz etkileri

Hormon salgılayan glandların işlevlerinin bozulması

Enfeksiyon hastalıkları

(5)

Hipovolemik şok nedenleri

1. Kanama (Hemorajik şok)

Ağır intestinal kanamalar, aort anevrizması yırtılması, travmaya bağlı dış kanamalar, retroperitoneal kanamalar

2. Akut plazma kaybı

Geniş yanıklar sonucu dış kayıplar

Peritonit, pankreatit, intestinal obstrüksiyonlar gibi büyük intraabdominal sıvı kaybına neden olan

durumlar

3. Akut ekstrasellüler sıvı kaybı

Kusma, ishal gibi dış kayıplar

Diabetes mellitus, diabetes insipitus, fazla diüretik kullanımı, akut böbrek yetmezliğinin diürez dönemi gibi nedenlerle aşırı idrar ile olan sıvı kayıpları

(6)

Hipovolemik şokta kan kaybı

% 15 ise kompanse şok,

% 15-30 ise hafif derecede şok,

% 30-40 ise orta derecede şok,

% 40 ve daha fazla ise ileri derecede

şoktur.

(7)

Şokun Klinik Belirti ve Bulguları

Hızlı ve zayıf nabız

Hızlı ve yüzeysel solunum

Ciltte soğukluk, solukluk ve nemlilik

Endişe, huzursuzluk, baş dönmesi,

Susuzluk hissi

Dudak çevresinde solukluk ya da morarma

Bilinç seviyesinde azalma

(8)

Hipovolemik şokta ilk yardım

Müdahalede ilk adım hava yolunu açmak ve yeterli ventilasyonu sağlamaktır.

Şoka neden olan dış kanama ise kanama durdurulur.

Eğer hipovolemi; diyare ya da kusmaya bağlı ise kusma ve diyareyi önleyen

ilaçlar verilir.

(9)

Şok pozisyonu

(modifiye edilmiş trendelenburg pozisyonu)

Hastanın pozisyonu sırtüstü olmalıdır. Alt ekstremiteler 20-30 derece açı yapacak şekilde yükseltilmeli, dizler düz durumda olmalıdır.

Baş; göğüs ile aynı hizada ya da hafif yükseltilmiş olabilir.

Bu pozisyonun yararı alt ekstremitelerden

abdominal organların diyafragmaya baskı

yapmaksızın venöz dönüşü (400-800 ml)

arttırarak kanın kalbe kolayca dönmesini

sağlamak ve kardiyak outputu arttırmaktır.

(10)

Hipovolemik şokta ilk yardım

Bu pozisyon orta derecedeki hipovolemik şokta geçici öneme sahiptir. Ancak ciddi hipovolemide durumu düzeltmede yararlı olamaz. Çünkü bu tabloda ekstremitelerde çok az kan vardır.

Bu pozisyon kardiyojenik şokta dolaşım

yüklenmesi olduğu için kullanılmaz.

(11)

Kazazedenin üzerine battaniye örtülerek vücut sıcaklığı korunur.

Hastaya sıcak ya da soğuk uygulama yapılmamalıdır.

Fazla ısıtılırsa yüzeyel damarlar dilate olur ve kan bu bölgelerde toplanacağından kardiyak debi azalır.

Soğuk ise kanın viskositesini arttırarak kan

akımının azalmasına, doku perfüzyonunun

bozulmasına ve kardiyak debinin düşmesine

neden olur.

(12)

Kazazedenin vital bulguları alınarak kaydedilir.

Şoktaki hastaya ağızdan hiçbir şey verilmez.

Mümkün olan en kısa zamanda

hastaneye gönderilir.

(13)

Hipovolemik Şokta Acil Yardım-1

Hasta entübe edilerek %90-100 oksijen verilir.

Kan basıncı ölçümü sürekli yapılır ve pulse oksimetri ile oksijen konsantrasyonu sürekli izlenir.

Hastanın kaybettiği sıvının replasmanı (yerine konulması) ikinci önemli kaygıdır.

Hastaya verilecek sıvıları hızla verebilmek için yeterli sayıda (en az iki) ve genişlikteki

venlere damar yolu açılmalıdır.

Bunun için (subklaviyan ya da juguler vene

kateter konulur.

(14)

Hipovolemik Şokta Acil Yardım-2

Sıvı tedavisi yapılır.

Kardiyojenik şok dışında diğer tüm şok tiplerinde sıvı replasmanı endikedir.

İzotonik tuzlu solüsyonlar, gerekiyorsa hipertonik solüsyonlar, kan kaybı varsa tam kan verilir.

Sıvı replasmanı intravasküler volümü

düzeltmek amacıyla yapılır.

(15)

Hipovolemik Şokta Acil Yardım-3

Hastaya gerekiyorsa pnömotik şok giysisi giydirilir.

Bu giysi hastanın bacaklarını ve batın

bölgesini sarar, buralardaki kanın merkezi dolaşıma yönlendirilmesi için şişirilir.

Kardiyak debi arttırılır.

(16)

Hipovolemik Şokta Acil Yardım-4

EKG monitorizasyonu ile kalp atımlarının ritmi izlenir.

Hastaya nörolojik muayene yapılır ve hastanın bilinç durumu, pupiller cevap, ekstremite (duyu- motor) kontrolü yapılır.

Farmakolojik tedavi (vazokonstrüktifler,

vazodilatörler, kortikosteroidler, antibiyotikler, gerekiyorsa ozmotik diüretikler) yapılır.

CVP izlenir (5-10 cm-su).

(4’ün altı: hipovolemi, 10’un üstü:

hipervolemi).

İdrar kateteri konularak saatlik idrar miktarı

izlenir.

(17)

Hipovolemik Şokta Acil Yardım-5

Gerekirse İntra-Aortik Balon Pompası (İABP) takılır.

Kalbin kan pompalama yeteneği; desending torasik aortaya yerleştirilen balon-tipped

(ucu balon olan) kateter ile arttırılır.

Katetere diyastol süresince şişen sistolden

hemen önce sönen bir ünite eklenmiştir.

(18)

Kardiyojenik Şok

Kalbin pompalama gücünün akut olarak yetersiz kalması sonucu kalp debisinin akut olarak

azalması ile ortaya çıkan dolaşım yetersizliğidir.

Kalbe gelen kanın bütünü herhangi bir nedenle periferik dolaşıma atılmaz ise, kardiyak debi

azalır.

Kardiyak debinin azalması tıpkı hipovolemik

şokta olduğu gibi organizmanın kompansasyon

mekanizmasını harekete geçirir ve bilinen şok

tablosunu ortaya çıkarır.

(19)

Kardiyojenik şokun belirtileri

Göğüs ağrısı ve rahatsızlık hissi

Göğüste sıkışma hissi

Dispne ve hava açlığı

Terleme ve baygınlık hissi

Düzensiz ve zayıf nabız

Hipotansiyon

Bulantı ve kusma

Ölüm korkusu

(20)

İlk Yardım

Hasta yarı oturuş ya da oturuş pozisyona alınır.

Hastanın yanında olan dilaltı ilacı verilir.

Temiz oksijenli hava alması sağlanır.

Teselli ve güven sağlanır.

Hemen hastaneye götürülür.

(21)

Kardiyojenik Şokta Acil Yardım

Hava yolu açılır ve açık kalması sağlanır.

Nazal oksijen verilir.

Fazla sıvı vermeden damar yolu açık kalacak şekilde sıvı gönderilir.

Arteriyel kan gazı, kardiyak enzimler ve diğer analizler için kan alınır.

Sedasyon ve analjezi sağlanır.

EKG monitorizasyonuna alınır, ritim bozukluğu düzeltilir.

Diüretikler, nitratlar, morfin sülfatlar, dopamin, norepinefrin yapılır.

Hastanın yaşamsal bulguları sık izlenir.

Gerekirse aortik balon konturpulsasyon uygulanır.

(22)

Distributif Şok

Şoka neden olan sorun damarların

genişlemesi yani vasküler tonüs yetersizliğidir.

Kan hacmi yeterli olduğu halde damar yatağı genişlediği için vasküler alan dramatik olarak artmıştır.

Daha sonra aşırı vazodilatasyon gelişir, kan basıncı düşer, kalbe venöz dönüş ve kardiyak debi azalır.

Bu nedenle, şokun diğer şekillerinde olduğu gibi doku anoksisi ve hücre harabiyeti

meydana gelir.

(23)

a. Anaflaktik Şok Nedeni

Anaflaksi yaygın olarak penisilin alerjisi,

arı sokması, kan transfüzyonu, bazı ilaç ve yiyeceklerin alınmasıyla gelişir.

Hızlı tedavi etme anaflaktik şoku ve ani

ölümü önleme açısından hayati önem

taşır.

(24)

Anaflaktik şok belirtileri

Ani kaşıntı, ciltte kızarıklık lokal reaksiyonlar 1.Ağırlık derecesinde: Gözlerde kararma,

başağrısı, anksiyete, ciltte flush (kızarıklık) ve ürtiker.

2. Ağırlık derecesinde: Ek olarak kan basıncında düşme, taşikardi, bulantı ve kusma, hafif dispne.

3. Ağırlık derecesinde: 2 ve 1’e ilave olarak bronkospazm ve şok gelişir. Nadir de olsa

larenks ödemi ve inspiratuar stridor.

4. Ağırlık derecesinde: Solunum-kardiyak

arrest…

(25)

Anaflaktik şokta ilk ve acil yardım

İlk olarak antijenden kurtarılır. Örneğin, arının

iğnesini çıkarma, reaksiyona neden olan infüzyonu durdurma.

Hastaya supine pozisyonu verilir ve hava yolu açılır.

Hastaya 5-10 L/dk. oksijen verilir.

IV yol açılır.

Kardiyak monitorizasyon yapılır.

Hastanın durumunun ciddiyetine göre epinefrin verilir.

Epinefrin: Histamin salınımını durdurur, bronkospazm ve dolaşım kollapsını önler.

Epinefrine; antihistaminikler, kortikosteroidler ve aminofilin eklenmelidir.

(26)

b. Septik Şok

Sepsis, infeksiyon ve inflamasyona olan yanıttır.

Enterobakter gurubundan escherichia coli ve klebsiella septik şoka neden olan gram (-)

m.o.lardır.

En sık gram (+) m.o. ise staphylococcus aureustur.

Ayrıca septik şok, virüsler, parazitler ve

mantarlarla da nadiren oluşabilir.

(27)

Septik şokta acil yardım ve tedavi

Hava yolu açılır ve açık kalması sağlanır.

IV damar yolu açılarak yeterli sıvı replasmanı yapılır.

Oksijen verilir.

İnfeksiyon odağını belirlemek için kan, idrar ve yara drenajı kültürleri alınır. Kültür sonucu

belirlenene kadar geniş spektrumlu antibiyotik başlanır.

Hastanın vücut ısısı 38.3C’nin üzerinde

olduğu durumlarda antipretik verilir.

(28)

Ayaklar; dizler bükülmeden, baş ve gövdeye 30 açı yapacak şekilde yükseltilir (Şok

pozisyonu).

Yaşam bulguları stabil oluncaya kadar beş dakikada bir ölçülür.

Yeterli sıvı replasmanı ve IV Dopamin infüzyonu yapılır.

Metabolik asidoz tedavisi yapılır.

DIC gelişen hastalarda taze donmuş plazma verilir.

Hastaya birinci evrede heparin, ikinci evrede pıhtılaşma faktörleri verilir.

Neden olan hastalık tedavi edilir.

(29)

c. Nörojenik Şok

Damar kapasitesi artar ve dolaşımdaki

normal kan sistemi yeterince dolduramaz.

En temel neden vazomotor tonusun tüm vücutta ani olarak kaybolmasıdır.

Sonuçta venöz göllenme meydana gelir.

(30)

Nörojenik şokta Acil Yardım

Hava yolu açılır.

Eğer servikal kordda yaralanma varsa boynu

döndürülmeden ve hiperekstansiyon yapmadan pozisyon verilir.

Oksijen verilir.

Yaşam bulguları izlenir. Yaralanma seviyesine göre hastada takipne olabilir.

Nörolojik değerlendirme yapılır.

Eğer T4 üzerinde yaralanma varsa (sempatik

lifler etkilenmiştir) Periferik vazokonstrüksiyonu sağlamak için alfa adrenerjik ilaçlar verilir:

Noradrenalin veya metaraminol (aramine).

(31)

Referanslar

Benzer Belgeler

Demografik özellikler, etyolojik tanı, ek hastalık varlığı, uygulanan tedavi [invaziv mekanik venti- lasyon (IMV), noninvaziv mekanik ventilasyon (NIMV)], ilk 24 saatte

mikroorganizmaların neden olduğu hastalığa tepki olarak meydana gelen şok türüdür.  Bu mikroorganizmaların salgıladığı yabancı maddeler damar yapısında bozulmaya

Oksijeni bırakan hemoglobin; hücre metabolizması sonucu açığa çıkan karbondioksit ile bağlanır ve karboksihemoglobin adını alır ve yine kan içerisinde akciğerlere

- interstisyel bölgede ve vücut boşluklarında, sınırlı yada yaygın şekilde sıvı artışı, birikimi. asit/hidroperitonyum (periton boşluğunda sıvı birikimi)

Kronik kalp yetersizliğinin akut alevlenmesi sonu- cu akut kardiyojenik şok gelişen ve cerrahi sonrası kardiyopulmoner baypas (KPB)’tan ayrılamayan has- talarda

Ancak, bununla beraber hipokolestromik etkisi- nin ikincil düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) düzeyini art- tırdığı, kronik kullanıcılarda hipertansiyonla giden “ginseng

Sami Ulus Kadın Doğum ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Yoğun Bakım Kliniği, Ankara, Türkiye.. 3 Sağlık Bilimleri

6 Defibrilasyonla sonrası gözlenen akciğer ödeminin sebebi olarak kalp yetersizliği ön planda düşünülmüş olsa da, olgumuzda gözlenen yüksek PVPI değerleri