• Sonuç bulunamadı

Dr. Öğr. Üyesi Ayşem YANAR SERGILEME

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dr. Öğr. Üyesi Ayşem YANAR SERGILEME"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SERGILEME

Dr. Öğr. Üyesi Ayşem YANAR

(2)

SERGI

Sergi, alıcının görmesi, seçmesi için dizilmiş şeylerin tümü ve bu nesnelerin serildiği yer, halkın gezip görmesi, tanıması için uygun biçimde yerleştirilmiş

ürünlerin, sanat eserlerinin tümü, hatta bir yerin, bir ülkenin veya çeşitli ülkelerin kendine özgü

tarım, sanayi ve benzeri ürünlerini tanıtmak için uygun bir biçimde gösterildiği yer, sergileme ise;

sergilemek işi, teşhir, ekspozisyon olarak tanımlanmaktadır (TDK,

2019).

(3)

Sergi ister ticari ister kültürel olsun farklı ortamların arasındaki bağlantı üç boyutlu mekanda bir hikaye iletme fikridir. Sergi kavramı yada bir

nesnenin sergilenmesi bilgi içeren değerler bütünüdür.

(4)

Locker (2013, s. 15) sergiyi, baştan sona bir amaç veya

temayla anlatı sunmak üzere sergileneceklerin herhangi bir şekilde düzenlenerek bir araya getirilmeleri olarak

tanımlamaktadır.

Sergileme, bir tema doğrultusunda eserlerin, nesnelerin ya da fikirlerin izleyicilerle buluştuğu andır. Genellikle müze ve

galerilerle birlikte anılan sergi, Madran (2012, s. 3)’a göre nesnelerin belirli bir düzen içinde ve belirli bir yöntem

dahilinde, bireyler tarafından ulaşılabilir kılınmak üzere oluşturulan bir araçtır ve aslında görsel bir işleyiş dili tanımlayan sosyal bir pratiktir.

(5)

Sergilerin kurgu ve tasarımında müzeler çağdaş müzecilik yaklaşımlarından da hareketle geçici ve gezici sergileri de kapsayan tema odaklı, dinamik ve

sade – anlaşılır uygulamaları hayata geçirmeye çalışmaktadır. Tema

oluşturma, doğrudan ve kelimesi kelimesine mesaj iletmek ve izleyicilere boş zamanlarını değerlendirirken eğlenceli deneyimler yaratmak için kullanılabilir.

Sergileme, var olan nesneleri çeşitli biçim ve yaklaşımlarla sunma eylemidir.

Sergileme tasarımı ise, sunma eyleminin görsel iletişim tasarımıyla birleştirilmiş hali olarak tanımlanabilir. Avcı (2017, s. 100)’ya göre, sergi tasarımı sergi nesnelerinin altında yatan hikâyeleri mekânsal bir kurguya

çevirir.

(6)

Sergileme kavramı altında, ticari fuarlar, marka deneyimleri, temalı etkinlikler, uluslararası dünya sergileri (expo), müze galerileri, tarihi konutlar, peyzaj yorumlamaları ve sanat yerleştirmeleri (enstalasyonlar)sınıflandırılabilir.

Sergiler geçici ve kalıcı olabilir, raf ömrü 5 gün de olabilir 5 yıl da. Sergi ölçekleri küçük bir masadan uluslar arası dünya sergilerinde küçük bir şehir boyutuna kadar çeşitlenebilir. Stant tasarımı ve sergileme, sembiyotik ve deneyimsel doğası gereği, tasarım alanındaki birçok konuyla hem örtüşür hem de açık bir iletişim halindedir. Stant tasarımı ve sergileme, iç mekan tasarımına

benzemeyen bir şekilde, gerektiğinde

mimarlıktan bağımsızdır ve uzlamsal ilişkide olduğu sergilemeyle iletişimden de fayda sağlar (Locker, 2013).

(7)

Müzeler toplama, muhafaza etme, koruma, depolama, sergileme, araştırma ve

yorumlamadan sorumlu kurumlardır. Sergi tasarımcıları için müzelerin en önemli tarafı, halkın koleksiyona erişiminin sağlanması gerekliliğidir.

Modern müze fikri 21. yüzyıl ilerlerken bir eğitim ortamı olarak gelişmeye başlamış ve müzeler yaşam alanı haline dönüştürülmüştür.

Müzeler yeni fikirler ile kültürel miras hikayesi oluşturmaya başladıkça yorumlama etkileşimli öğrenme sürecine dönüşmüştür.

Sergileme, proje bazlı sergi, tematik sergi ve ya eğitsel sergi de olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken unsur etik değerlerdir.

Kavramsal olarak bilgi, yazım teknikleri (tipolojisi), kavrama/nesneye ait söz ve görsellerin kullanımı gibi izleyiciyle iletişim kurabilecek unsurlarla istenilen etki daha da artırılabilmektedir.

(8)

İnsanoğlu'nun çevresiyle iletişim kurması sonucu ortaya çıkan ve günümüzde birçok farklı türde karşılaştığımız sergileme

tasarımı, izleyiciyle en hızlı iletişim kuran tasarım

alanlarından biri sayılabilir.

Zamanla sergileme tasarımı

türleri, birbirlerine çok benzer ve yakın olsa da, kendi arasında daha da ayrışmış, ayrışmaya da devam etmektedir. Bu durum, sergileme tasarımının artık

birçok yeni ortamda kullandığına işaret edebilmektedir

(Demir,2009).

The Shanghai Textile Museum

(9)

Tüm sergileme projeleri bir takım analizlerle

başlamaktadır. Bu analizler sergi yapısının temelini

oluşturur. Öncelikli olarak serginin doğası ve amacının ne olduğu belirlenmelidir. Sergini ölçeğine karar verilmeli, hedef kitle ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır.

Ziyaretçi (hedef kitle) kimdir?, izleyici analizleri izleyicinin niteliklerini sorgulamayla başlamaktadır.

Aile mi?, yerli ve uluslararası turist mi?, konu uzmanı mı?, okul grupları mı?,

ziyaretçinin yaşı, cinsiyeti, ırkı, fiziksel ve duygusal yetenekleri gibi demografik özellikler belirlenmelidir.

Ziyaretçi dışında sergileme alanının içeriği ve pozisyonu nedir? Sergileme için ayrılan bütçe miktarı ne kadardır?

Ve son olarak sergi süresi ne kadar olmalı? Tüm bu soruların cevabı bulunduğunda proje temeli atılarak çalışmalar yürütülmeye başlanır (Locker, 2013).

(10)

Ziyaretçi gezdiği sergide kendine ait bir ipucu arayışındadır. Geçmişten bir yaşantı, yaşantıyla benzerlik ziyaret sonrası oluşturulacak ve kalıcı olacak hafızayı güçlendirmektedir. Bu yüzden

sergileme yöntemleri içerisinde görme, koku, tat gibi duyu organlarının kullanımının sürece dahil edilmesi ve hafızayı güçlendirici itkilerin kullanılması hatta ortamda dijital platformun kullanılması izleyici doğrudan etkilemektedir.

Sergide anlatılmak istenilen hedef kitlenin hikayenin ne olduğunu algılaması değil nasıl olduğunu

algılamasıdır. Anlatılmak istenilen nesne de ara bağlantıların kurulması ziyaretçinin daha fazla algılamasına yardımcı olur. Nesne ile ilgili ara öge köprülerin kurulmasını sağlamaktadır. Hikayeyi ya da temayı ele almak derinlemesine araştırma

yapılmasını gerektirir. Bu süreç gelişi güzel değil yazılı ve görsel uyarıcıların kullanılması ve ek bilginin verilme süreci olarak da düşünülmesi gerekmektedir (Locker, 2013).

(11)

Sergilemede önemli kriterlerden birisi de izleyicilerin ölçümüdür.

Antropometrik çalışmalar, insan bedenini ölçüleri ve ortalamanın ne anlama geldiği ile ilgili bilgi

vermektedir. Bu sergide

kullanılacak stand, grafik ve görsel ögelerde doğrudan ilişkilidir.

Ergonomi ise insanın mekanla etkileşiminin nasıl kurulabileceği üzerine çalışan bir alandır.

Antropometri ve ergonomi iyi kullanıldığı zaman tasarımcı,

ziyaretçi ile uyumlu, rahat ortamlar yaratabilmektedir.

Sergi tasarımı, küratör, tasarımcı, eğitimci dışında mimar, iç mimar, stand, sahne ve grafik tasarımcı gibi farklı disiplinlerden bir araya gelen uzmanların beyin fırtınası sonucu ortaya koydukları

disiplinler arası çalışmalarının ürünüdür.

(12)

Grafik tasarımı, mesajı iletmek için tipografiyi ve imgeyi bir araya getirmesi ve bu anlamda serginin metnini oluşturması açısından önemli rol

oynamaktadır. Bir sergideki grafik tasarım ve üç boyutlu bileşenler ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlıdır. Baskı teknolojilerindeki gelişme, grafiklerin büyük ölçekte çeşitli yüzeylere basılma olanağı sunmaktadır. Bu aynı zamanda çok amaçlı teşhirler için de birçok olanak sunmaktadır. Grafiklere ayrılan alanlar; nesneler için teşhir stantları, etkileşimli sergiler veya plazma ekranlar, grafik yüzey üzerinde sergilenen nesneler ve panel üzerine

işlenmiş aydınlatmalar olabilir.

Grafik bilgi, sergini ayrılmaz bir parçası olup hikayeye mantık ve netlik geliştirmeye yardımcı olur

(13)

Sergi tasarım sürecinde yer alan stantlar, sürdürülebilirlik açısından katılımcılar için sorumluluk ve küresel bir kaygı ögesidir.

Müzeler çevresel stratejileri olarak veya tasarımcıların kişisel zihniyetleri ve

uygulamaları olarak çevresel konulara dikkat çekilmesi gerekmektedir. Bu fikirler, ünlü

‘azaltma, yeniden kullanma ve geri dönüşüm!

nakaratıdır. Sadece erişim konuların yasal ve etik gerekliliğe dönüşmesi gibi

sürdürülebilirlikte iletişimden ve

yorumlamadan sosyal sorumluluğa ve kültürel etkiye, sergilerin etkisine kadar çalışma yaşamının tüm alanlarında işlenir.

Sergilerin yeni malzemeler ve inşa yöntemleri deneme geleneği vardır. Birçok endüstrinin yeşil gündemle ilgili olması sürdürülebilir malzeme seçimini artırmaktadır. Malzemeler uygulamaya yönelik ve estetik potansiyellere göre seçilmektedir. Tasarımcının

yeteneklerinden biri de alternatif malzeme ve ürün kullanabilme yetisidir

(14)

Sergi stantlarında malzeme seçiminde dikkat edilmesi gereken üstelik sergileme alanı bir müze ise koruma kuralları oldukça önemlidir.

Hassas koleksiyonları korumak için malzeme ve

yapıştırıcıların laboratuar testin geçmesi ve

standartlara uygun olması gerekmektedir.

Sergileme standları, fonksiyonel olarak doğru çözümlenmeli, günümüzün görsel, toplumsal ve teknik ihtiyaçları karşılamalı, doğru

ve ekonomik bütçelerde yapılmalı, detaylara önem

vermeli, hızlı ve özenli yapılmalıdır

(15)
(16)

Calico Museum of Textiles, India

(17)
(18)

Azerbaycan , Bakü Halı Müzesi

(19)

İstanbul Halı Müzesi

(20)

Ankara Vakıf Eserleri Müzesi

Referanslar

Benzer Belgeler

SINIF DERS KODU DERS ADI DERSİN SORUMLUSU SINAV GÜNÜ VE SAATİ SINAV ŞEKLİ ÖĞRENCİ.. SAYISI 1

Vakumlu Kalıcı Kalıba Döküm: Bu yöntem, sıvı metali kalıp boşluğuna çekmek için vakum kullanılan bir düşük basınçlı döküm şeklidir.. Vakumlu kalıcı kalıba

Kalp ve damar histolojisi Alper Yalçın Histoloji – Embryo.

Aksaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi adına / on behalf of Aksaray University Faculty of Economics and Administrative Sciences..

Açıklama: Müzenin depo bölümünde koruma altına alınan bu çözgü yüzlü palaz turuncu, kırmızı, pembe renkli yün iplik ve siyah renkli kıl iplik ile kare formda

Asit içermeyen kağıtlar: Asitsiz kağıtlar rulo ile depolamada, paspartu metodu ile depolamada, asitsiz kutu içinde ve eseri sarmak için kullanılır.

Tutum: Keten lifleri pamuk ile karşılaştırıldığı zaman daha sert bir tutuma sahiptir. Ağartılmış olan liflerin ise tutumu

Serisinin bir kısmı veya tamamı ipek lifinden giderildikten sonra elde edilen lifler, ham ipekten daha beyaz ve daha yumuşak olup pişmiş ipek olarak adlandırılırlar. Serisinin