• Sonuç bulunamadı

97 Prof.Dr. Neslihan İ NAL EM İ RO Ğ LU İ KOE Ğİ T İ MSEL TERAP İ :ÇOCUK VE ERGEN/EBEVEYN K İ TAP TANITIMI:DUYGUDURUM BOZUKLUKLARINDAPS

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "97 Prof.Dr. Neslihan İ NAL EM İ RO Ğ LU İ KOE Ğİ T İ MSEL TERAP İ :ÇOCUK VE ERGEN/EBEVEYN K İ TAP TANITIMI:DUYGUDURUM BOZUKLUKLARINDAPS"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

97

KİTAP TANITIMI:DUYGUDURUM BOZUKLUKLARINDA PSİKOEĞİTİMSEL TERAPİ:ÇOCUK VE ERGEN/EBEVEYN

Prof.Dr. Neslihan İNAL EMİROĞLU

Duygudurum Bozukluklarında Psikoeğitimsel Terapi serisinin ilk basımı 26. Ulusal Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Kongresin- de, Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derne- ği yayınları olarak okuyuculara sunulmuştur.

Seri çocuk ve ergenlere yönelik ve ebeveynlere yönelik seansların rehberliğini içeren iki ciltten oluşmaktadır. Tamamen duygudurum bozuk- luğu ile çalışan klinisyenlere yönelik tasarlanan kitap bu konuda Türkçe'de yayımlanan ilk eser gibi görünmektedir. Kitaplar Prof.Dr. Neslihan İnal Emiroğlu ve Uzm. Dr. Dilay Karaarslan edi- törlüğünde, derneğin duygudurum komisyonu üyelerinin titiz çalışmaları ile ortaya konulmuş- tur.

Çocuk ve ergenlerde duygudurum bozukluk- ları erken başlangıçla beraber gelen ağır gidiş ve işlevsellikte belirgin kayıpla giden ciddi ruh sağlığı sorunlarıdır. Çocuk ve ergenlerde son yıllarda tanı ölçütleri konusunda yoğun tartış- malar olması ve gittikçe artan oranda çocuk ve gencin bu tanıyı alması bu alana olan ilgiyi ar- tırmıştır. Bütün bunlar sonucunda duygudurum bozukluğu tanısına sahip çocuk ve gençlerde tedavi gereksinimleri de artmıştır. Bu gereksi- nimler doğrultusunda özellikle bu çalışmala- rın en yoğun gerçekleştiği Kuzey Amerika'da bu grup bozuklukların doğasına yönelik "Bi- lişsel Davranışçı" model esaslı "Psikoeğitim- sel Terapi" modelleri geliştirilmeye çalışılmış- tır. Türkiye'de bu alanda ilk deneyimler "Aile Odaklı Terapi" modelinin uygulandığı Uzm.Dr.

DilayKaraarslan'ın bipolar genç ve aile çalışma-

sından gelmiştir ve bu modeli geliştiren Prof.

Dr. David Miklowitz ile bağlantı sonucu alınan süpervizyonlarla bu çalışma oluşturulmuştur.

Bu çalışma sonrasında,ülkemizde ağırladığımız ve paylaşımlarda bulunma şansına sahip oldu- ğumuz Prof. Dr. Mary A.Fristad'tan aldığımız izin ve destekle, kaynaklar bölümünde de yer verdiğimiz,kendisinin eserlerinden yapılan çe- virilerin Türk kültürüne uyarlanması sonucu

"Psikoeğitimsel Psikoterapi" olarak planlanmış ve çocuk-ergen ve ebeveynlere yönelik iki Türk- çe kitap oluşturulmuştur. Bu kitap çocuk ve er- genlere yönelik çalışmaları kapsamaktadır. Bu kitabın oluşturulmasında kendi eserlerinin cö- mertçe kullanımına izin veren, bilimsel desteğini esirgemeyen Prof. Dr. Mary A. Fristad kitapların yayınlanmasında önemli bir destek vermiştir.

Çocuk ve ergen duygudurum bozuklukları bi- yolojik alt yapısı ve genetik yönü kanıtlanmış, kronik ve ataklarla giden durumlardır. Bu yön- leriyle hem çocuk ve ergen hem de ailesi tara- fından iyi tanımlanması ve yönetilmesi gerek- mektedir. Bilişsel davranışçı terapi (BDT) ilkeleri ile şekillenen çocuk ve ergenin psikoeğitimsel terapisinde(PEP) terapiye başlandıktan sonraki ilk adım hastalığın hem aile hem de çocuk/genç tarafından iyice tanınmasını sağlamakla başla- maktadır.

Psikoeğitimsel terapiiçin ana prensip "senin ha- tan değil ama kendini ispatlaman gereken alan"

gibi bir mottoda şekillenebilir. Bozukluğun se- beblerinin biyolojik olduğunu bilmek ebeveyn- lerin çocuklarının sorunları nedeni ile kendileri- ni suçlama davranışlarını azaltır. Aynı zamanda

Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi : 24 (1) 2017

******Prof. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, İzmir

(2)

98

psikososyal etkilenimlerin gidişi oldukça etkile- diği bilinmektedir, bu nedenle PEP uzun süreli iyilik hali için çok önemlidir.

Psikoeğitimsel terapi çocukları ve ebeveynleri hastalık ve tedavisi hakkında eğitirken aynı za- manda onlara tedavi ekibinin bir parçası olarak belirtileri de yönetme şansı verir. Yapılandırıl- mış PEP programında ilk seanslar hastalığı ve belirtileri tanımak ve bunlar üzerinde farkında- lık ve kontrolü sağlamak üzerine iken, seanslar ilerdedikçe sorun çözme yetilerine odaklanma gerçekleşmektedir. Bu durum, öncelikle farkın- dalığı artırarak sonrasında yetilerin gelişiminin ne kadar önemli olduğunu hem aileye hem de çocuk/gence kavratmaktadır. Seanslar genellik- le çocuk/ergen ya da ebeveyn ile bağımsız plan- lansa da bazı seanslarda aile ve çocuğun bir ara- ya gelmesi sağlanarak ailesel ilişkiler arasında olumlu bir gelişme sağlanmaya çalışılmaktadır.

Seanslar çocuk ve ebeveyn olarak değişimli ya- pılagelmekte ve ortalama 45-50 dakika sürmek-

tedir. Haftada bir seans önerilmektedir. Bazen eve gidecek not ya da ev ödevi tarzı uygulama- larla öğrenme güçlendirilmeye çalışılmaktadır.

Görüşmelerin başında ya da sonunda ebeveyn- lerle gözden geçirme önemli olsa da çocuk se- anslarında terapist zamanın çoğunu çocuk ile geçirmektedir.

Gelişimsel psikolojiden gelen bilgilerimize göre bireysel farklılıklarla beraber 11 yaş öncesinde üst bilişsel gelişim henüz tamamlanmadığından bu dönemde çocuklar düşünce, duygu ve eylem- leri birbirinden ayıramamaktadır. PEP sayesin- de çocuk, bir terapist ya da ebeveynlerin yardı- mı ile neden-sonuç bağlantısı kurabilme, süreci tamamlayabilme ve sorun çözümünde uygun model bulabilme şansına kavuşmaktadır.

Psikoeğitimsel terapi sadece tek bir özgül duy- guduruma bağlı olmaksızın duygudurum spektrumundaki tüm çocuklar için kullanılabile- cek şekilde dizayn edilmiştir. Bu yönü nedeniyle

(3)

99

daha çok çocuk ve gence yönelik kullanılabile- ceği için kültürümüze ve dilimize kazandırmak uygun bulunmuştur. Çocuk ve ebeveyn seans- ları kitapta verilen yönergeler doğrultusunda klinisyeninde özgür seçimi ve olguların birey- sel ihtiyaçlarına yönelik düzenlenebilir ve belli alanlara daha çok ağırlık verilebilir.

İlk üç seans daha çok belirtileri, hastalığın do- ğasını tanımlama, duygudurum belirtileri ile bi- reysel özelliklerini ayırabilme ve sağlıklı alışkan- lık geliştirmeye odaklanırken, dördüncü seans bazı olumsuz duyguları tetikleyicileri farketme üzerinde çalışır. Daha sonra düşünce, duygu ve eylem arasında köprü kurabilme ve yetilerini ar- tırma hedefl enir. Duygudurum bozukluğu olan çocuk ve gençlerdeki temel güçlüğün duygudu- rumlarını dengelemede güçlük ve sorun çözme olduğu bilindiği üzere önce duygular üzerine odaklanılmıştır. Bundan sonraki aşamayı ise so- run çözme oluşturur. Programın sonuna doğru iletişim becerileri, ebeveyn seansları ile paralel güçlendirilir.

Duygudurum bozuklukluğu olan çocuk ve er- genlerin tedavi kompliansını iyileştirme ve gidişi daha iyi hale getirme yönünde çalışma sonuçları olan (Fristad ve ark. 2006) PEP'in kli- nisyenlerimize yararlı olacağını umuyoruz.

KAYNAKLAR

Fristad MA (2006) Psychoeducational treatment for scho- ol-aged children with bipolar disorder. Dev Psychopathol 18:1289-1306.

Referanslar

Benzer Belgeler

Oklüzal yüzeyleri uygun hale getirilen 16 adet dentin örneği, iki farklı hassasiyet giderici ajanın adeziv siman- tasyondaki bağlantıya etkisinin karşılaştırılmalı

Bilindik ergenlik dönem özelliklerini sinirbilim kavşağında değerlendirmek ve bilimsel kanıtla- rın tanıklığında tekrar keşfetmenin oldukça he- yecan verdiğini hatırlatan

Öğretim Üyesi Arzu Çalışkan Demir, Fırat Üniversitesi Tıp Fa- kültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalık- ları Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri Dr.. Öğretim

Mualla Öztürk Çocuk Ruh Sağlığı Araştırma Ödülü, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'nın yapmış

Demokratik, ekonomik ve sosyal yönden geliş- miş bir ülke olmak yolunda, eğitim reformunda önceliğimiz yaratıcı, yenilikçi, analitik ve eleşti- rel düşünen,

İstanbul Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları bölümüne iki yıl içinde başvuran ergen hastaların değerlendirildiği bir çalışmada erkeklerde

lecek yıl içinde ÇEP eğitiminin ayrı bir uzm anlık eğitimi olarak uygulanm ası planlanm aktadır.. Psikiyatri eğitimi içinde bir yıl nöroloji, bir yıl iç hastalıkları

Milli Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği’nde de (2001) yer alan ve psikolojik danışmanın görev- leriyle paralellik gösteren tüm