EVLİLİK
• Evlilik, iki kişinin aile kurmak üzere kanunların
uygun gördüğü şekilde, ruhen ve bedenen bir ömür boyu sürecek şekilde bir araya gelmesi.
• Evlilik, insan hayatındaki en önemli adımlardan birisidir. Evlilik, insan için mutluluğun ve
mutsuzluğun temel kaynağıdır
Ensest ve Dışevlilik
• Dışevlilik, kişinin kendi grubu dışından bir eş
bulmasını öngören adettir. Bu adet zor zamanlarda kendilerine yardım edecek daha geniş bir toplumsal ağ oluşturma sağladığı için bazı toplumlarda değeri olan bir adettir.
• Ensest terimi , birbirleri arasında kan bağı bulunan, çoğu kültürde yasal ya da yasal olmayan kurallarla cinsel birliktelikleri yasaklanmış olan kişilerin cinsel ilişkide olma durumunu ifade eder.
• Ensest yasağı evrenseldir, yani her
kültürde ufak değişikliklerle karşımıza çıkar.
Hemen her toplumda patolojik bir durumdur.
• Ensestin yaygınlığına ilişkin kesin
rakamsal veriler yok denecek kadar azdır.
Bunun temel sebebi ensestin toplumda utanç duyulan bir olgu olmasıdır, bu yüzden ensest ilişki içinde olan bireyler bunu her zaman gizleme eğilimindedir.
• Akrabalık tanımı her toplumda farklıdır ve bu yüzden ensestin tanımı da değişir. Örneğin birinci dereceden kuzenlerin akraba sayılıp sayılmaması durumu var. Bu durum da paralel ve çapraz kuzenler olarak bir ayrım söz konusudur.
• Paralel kuzenler, iki erkek ya da kız kardeşin
çocuklarını ifade eder. Çapraz kuzenler ise erkek ve kız kardeşlerin çocuklarıdır.
İçevlilik
• İçevlilik kişinin hali hazırda mensubu olduğu topluluktan biriyle evlenmesini gerektirir.
• Eşevlilik kişinin kendisiyle benzer niteliklere sahip, mesela aynı toplumsal sınıftan birisiyle evlenmesi anlamına gelir.
• Eşevlilik, zenginliklerin aynı toplumsal sınıf içerisinde
kalmasını sağlayan ve toplumsal katmanlaşmayı pekiştiren
• bir uygulamadır.
• İçevlilik kuralının en uç örneklerinden biri kast sisteminde görülür.
• Kast bireyin doğuştan mensubu olduğu ömrü boyunca değiştiremeyeceği toplumsal sınıftır.
Gruplar Arası İttifak Şekli Olarak Evlilik
- Sanayileşmemiş toplumlarda evlilik iki bireyden çok iki grup arasında bir ilişki oluşturur.
- Çağdaş Batı toplumunda iyi bir evlilik için duygusal bir bağ gerekli görülür. Bu yaklaşım diğer kültürlerde de giderek yaygınlaşmaktadır.
- Kitle iletişim araçları ve göç olgusu Batıya özgü bu görüşün yayılmasında etkili olmuştur.
- Temelinde aşk olsun ya da olmasın sanayileşmemiş
toplumlarda evlilikler sadece bireyleri ilgilendirmez.
- Evliliğin kapsamı toplumsal alandan siyasi alana kadar genişleyebilir.
Evlilik Hediyeleri
Soy grubuna dayalı olarak yapılanmış toplumlarda bireyler kendi başlarına değil, soy gruplarından bireylerin
yardımıyla evlenirler.
Genellikle, erkeğin kendisi ve akrabaları tarafından kadına ve akrabalarına hediye verilmesi yönünde bir adet vardır.
Mozambik’te yaşayan BaThonga halkı arasında bu hediyelere lobola denir.
Lobola, babasoyunu esas alan topluluklarda yaygın olan bir uygulamadır.
Bu hediye gelinin ailesinin kaybettiği üye ve işgücünü telafi etmek için verilir.
Diğer bir hediye uygulaması olan drahoma ise
gelinin ailesi tarafından damadın ailesine verilen değerli hediyelerdir.
En yaygın şekliyle Hindistan’da görülen bu çeyiz uygulaması kadınların yük olarak görüldüğü kültürlerde gözlemlenir.
Çeyiz yetersiz bulunduğunda gelin, damat ve ailesi tarafından kötü muameleye maruz kalabilir. Hane içi şiddet gelinin, damadın ailesi tarafından öldürülmesine kadar gidebilir.
Sati adı verilen uygulama ise dul kalan kadınların gönüllü ya da zorla kocalarının cenaze ateşlerinde yakılmasıdır.
Sati, çok duyulan bir uygulama olmasına rağmen sadece Hindistan’ın kuzeyindeki bir bölgede uygulanırdı.
1829’da yasaklanmıştır.
Sati ve çeyiz cinayetleri erkeklerin baskın olduğu ataerkil sistemlerde görülen uç örneklerdir.
Baldız Evliliği (Sororate)
Bir erkeğin karısı öldükten sonra, karısının kız kardeşlerinden biri ile evlenmesine baldız evliliği (sororate) denir.
Bu durumda lobolanın iade edilmesi gerekmez ve ittifak devam eder. Bu uygulama hem ana soyunu hem de baba soyunu esas alan toplumlarda görülebilir.
Kayınbirader Evliliği (Levirate)
Bir kadının kocası öldükten sonra, kocasının erkek kardeşlerinden biri ile evlenmesine kayınbirader evliliği(levirate) denir.
Yine bu durumda da iki soy grubu arasındaki evlilik ittifakı sürdürülmüş olur.
Boşanma
Boşanmak evliliğe son vermek ayrılmak anlamına gelir.
Boşanmada kolaylıklar ve zorluklar kültürlere göre farklılık gösterir.
Gruplar arası ittifakla oluşan evliliklerde evliliği sonlandırma daha zordur.
Lobola hediyeleri (çeyiz) boşanma oranını azaltmaktadır.
İttifakı güçlendirmek adına da Levirat ve Sororata sıkça başvurulur.
Anasoyunu esas alan topluluklarda boşanma kararları bireysel kararlardır.
Kadının ailesi ve eşi arasında anlaşmazlık olması bu sebepler arasındadır.
Kadın; ev, arazi, çocuk konusunda güvenceye sahiptir ve boşanmanın önünde herhangi bir resmi engel yoktur.
Bu topluluklarda babasoyunu esas alan topluluklara göre boşanma daha yaygındır.
Anayerliliğin hakim olduğu topluluklarda kadın geçinemediği erkeği evden kovabilir
• Babasoyunu esas alan topluluklarda boşanma, özellikle de çeyizi geri ödeme söz konusu
olduğunda daha zordur. Bu da kocasının yanına yerleşen kadını evliliği bitirme konusunda isteksiz yapar.
• Hem babasoyu hem atayerliliği esas alan topluluklarda çocuğun velayeti de babaya
kalmaktadır. (Çocuk babanın soy grubundan kabul edilir.) Kadınların boşanmak istememe nedenlerin başında bu da gelmektedir.
• Çağdaş batı toplumlarında ise duygusal bağ önemlidir.
• Evlilik hakları gözetilerek boşanma gerçekleşir.
• Kimi zaman ise ekonomik bağlar, çocuklara karşı sorumluluk, toplumun düşünceleri vb şeyler ileri
sürülerek duygusal bağlar kopmuş olmasına rağmen evlilik devam ettirilebilir.
• Anlaşmalı evlilikler de görülür.
Çoğul Evlilikler
• Modern demokratik toplumlarda çoğul evlilikler yasalara aykırıdır.
• Boşanmaların artmasıyla ABD de hayatlarının farklı dönemlerinde farklı kişiyle birlikte olarak tek eşlilik bu şekilde yürütülmüştür.
• Sanayi toplumlarında da evlilik bireyler arası ilişki olarak görülür ve gruplar arası ilişkilere göre daha kolay yönetilebilmektedir.
• Çoğul evlilikler ise Poliandri (Çokkocalılık) ve Polijini (Çokkarılılık) olmak üzere iki çeşittir.
• Poliandri Tibet, Hindistan’daki az sayıda kültürde gözlenir. Polijini ise daha yaygındır.
Poliandri (Çok Kocalılık)
• Nepal Hindistan, Tibet, Sri Lanka gibi güney Asya topluluklarında görülür.
• Cinsiyete dayalı iş bölümü olan topluluklarda poliandri ile evde birden fazla erkek bulunması sağlanmaktadır.
• Kimi toplumlarda erkek kardeşlerle çoğul evlilik yapılarak kısıtlı kaynakları (arazi) geniş aileler(çok eşli) bünyesinde bir araya getirir.
• Ayrıca eş ve çocuk sayısı da kısıtlanmakta ve az olan miras daha az sayıdaki mirasçılarla nesilden nesile aktarılır.
Polijini (Çok Karılılık)
• Çoğul evliliğin toplumsal kabul görmesi ile o toplumda uygulanma sıklığı arasında ayrım yapmak gerekir.
Polijiniyi yaygınlaştıran sebepler;
• Birçok toplumda erkeğin çok sayıda eşinin olması, evdeki üretkenliği, toplumsal konumu ve itibarı ile bağıntılıdır.
• Varlığın artması daha fazla eşe ihtiyaç sağlar.
• Mal varlığı eşler arasında paylaştırılır ve birçok iş bu sayede yürütülür
• Çoğul evliliklerdeki gelenekler de ulus-devletlerin ve küreselleşmenin etkisiyle çağdaş dünya düzeni dahilinde değişime uğramaktadır.
• Ülkemizde de geleneksel olarak polijini olağandışı karşılanmamaktaydı.
• Günümüzde ise bu durum kanunen yasaklanmıştır.
• Ancak yine de bazı kesimlerde uygulama devam etmektedir.
Yararlanılan Kaynak:
Kottak, C. P. (2014). Antropoloji: İnsan
Çeşitliliğine Bir Bakış. İstanbul: Deki Yayınevi