• Sonuç bulunamadı

ESKİ ÇEVRENİN YENİDEN İNŞAESKİ ÇEVRENİN YENİDEN İNŞAASI ASI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ESKİ ÇEVRENİN YENİDEN İNŞAESKİ ÇEVRENİN YENİDEN İNŞAASI ASI"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ESKİ ÇEVRENİN YENİDEN İNŞA

ESKİ ÇEVRENİN YENİDEN İNŞA ASI ASI

Fosil hayvanlar ve onların çevreleriyle ilişkilerinin çalışılması anlamına Fosil hayvanlar ve onların çevreleriyle ilişkilerinin çalışılması anlamına gelen paleoekoloji, birçok yönden canlı organizmaların çalışılmasına gelen paleoekoloji, birçok yönden canlı organizmaların çalışılmasına benzemektedir, fakat bilgi kaynakları farklı olmaktadır. Yaşayan benzemektedir, fakat bilgi kaynakları farklı olmaktadır. Yaşayan hayvanlar ve onların çevreleri arasındaki ilişkiler doğrudan çalışılabilir, hayvanlar ve onların çevreleri arasındaki ilişkiler doğrudan çalışılabilir,

ancak fosil hayvanların çalışılması dolaylı yollardan olmaktadır.

ancak fosil hayvanların çalışılması dolaylı yollardan olmaktadır.

Eski ekosistem ile ilgili bilgilerimizin çoğu fosil kayıtlar üzerine Eski ekosistem ile ilgili bilgilerimizin çoğu fosil kayıtlar üzerine oturtulmaktadır. Paleozoik dönem bitki yaşamı modern bitkilerin oturtulmaktadır. Paleozoik dönem bitki yaşamı modern bitkilerin görüldüğü yaklaşık 420 milyon yıl öncesine kadar ilkel bir yapı görüldüğü yaklaşık 420 milyon yıl öncesine kadar ilkel bir yapı sergilemektedir. Öte yandan birkaç tip ilkel eklembacaklı (arthropod) sergilemektedir. Öte yandan birkaç tip ilkel eklembacaklı (arthropod) türü, bu dönemdeki karasal hayvan yaşamına ilişkin küçük kanıtlar türü, bu dönemdeki karasal hayvan yaşamına ilişkin küçük kanıtlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Siluryen dönem fosilleri ise karasal olarak karşımıza çıkmaktadır. Siluryen dönem fosilleri ise karasal ekosistemin gelişmesini yansıtan güçlü kanıtlar sunmaktadır ve ekosistemin gelişmesini yansıtan güçlü kanıtlar sunmaktadır ve karalardaki yaşam giderek gelişmekte ve çeşitlenmektedir. Senozoyik karalardaki yaşam giderek gelişmekte ve çeşitlenmektedir. Senozoyik dönemde ise memelilerin ve özellikle de primatların büyük gelişimleri dönemde ise memelilerin ve özellikle de primatların büyük gelişimleri

gerçekleşmiştir.

gerçekleşmiştir.

(2)

Bilinen en eski yüksek primat (Catarrhini), Kuzey Mısır Fayum Bilinen en eski yüksek primat (Catarrhini), Kuzey Mısır Fayum depresyonundaki 30–40 milyon yıl eskiye tarihlendirilen Oligosen depresyonundaki 30–40 milyon yıl eskiye tarihlendirilen Oligosen sedimanlarında bulunmuştur. Jeolojik kanıtlar bu dönemde ağır sedimanlarında bulunmuştur. Jeolojik kanıtlar bu dönemde ağır hareket eden bir akarsuyun salınışlarını ve lokal gölcüklere yol açan hareket eden bir akarsuyun salınışlarını ve lokal gölcüklere yol açan ovadaki sel baskınlarını göstermektedir. Koşullar, alüvyonlu ovaları ve ovadaki sel baskınlarını göstermektedir. Koşullar, alüvyonlu ovaları ve nemli toprağı yansıtmaktadır. Birçok büyük ağacın dalları ve meyveleri nemli toprağı yansıtmaktadır. Birçok büyük ağacın dalları ve meyveleri korunmuştur, bu durum yağmurlu bir tropikal iklimi göstermektedir.

korunmuştur, bu durum yağmurlu bir tropikal iklimi göstermektedir.

Depozitlerde mangrovlar vardır ve bunlar denizin yakın olduğunu Depozitlerde mangrovlar vardır ve bunlar denizin yakın olduğunu anlatmaktadır. Fosil mollusklar (yumuşakçalar), sığ tatlı su anlatmaktadır. Fosil mollusklar (yumuşakçalar), sığ tatlı su bataklıklarında yaşayan modern türleri anımsatmaktadır. Omurgalı bataklıklarında yaşayan modern türleri anımsatmaktadır. Omurgalı faunası her ne kadar günümüz canlılarından farklı olsa da, farklılıklar faunası her ne kadar günümüz canlılarından farklı olsa da, farklılıklar

değişik habitatlardan kaynaklanıyor olabilir.

değişik habitatlardan kaynaklanıyor olabilir.

Fayum’daki primat faunası çok çeşitlidir ve en az 9 tür ile temsil Fayum’daki primat faunası çok çeşitlidir ve en az 9 tür ile temsil edilmektedir. Bunlar, Orta ve Güney Amerika tropikal ormanlarının edilmektedir. Bunlar, Orta ve Güney Amerika tropikal ormanlarının Yeni Dünya Maymunları’na benzer şekilde geniş bir yayılım alanı Yeni Dünya Maymunları’na benzer şekilde geniş bir yayılım alanı göstermektedir. En az 4 tür her zaman bu bölgede yaşamıştır. Bu da göstermektedir. En az 4 tür her zaman bu bölgede yaşamıştır. Bu da modern çevrenin çalışılmasıyla tespit edilen benzerlikler üzerine ileri modern çevrenin çalışılmasıyla tespit edilen benzerlikler üzerine ileri sürülmüştür. Fayum yağmurlu ve sıcak bir tropikal iklime ve bir alüvyal sürülmüştür. Fayum yağmurlu ve sıcak bir tropikal iklime ve bir alüvyal düzlük üzerine serpilmiş alçak tropikal yağmur ormanları, bataklık ve düzlük üzerine serpilmiş alçak tropikal yağmur ormanları, bataklık ve açık bir su ortamına sahiptir. Bu çevrede Aegyptopithecus ve açık bir su ortamına sahiptir. Bu çevrede Aegyptopithecus ve

Propliopithecus gibi primatlar yaşamıştır.

Propliopithecus gibi primatlar yaşamıştır.

(3)

Miyosen dönem boyunca (25–5 milyon yıl) Doğu Afrika’nın paleoekolojisi Miyosen dönem boyunca (25–5 milyon yıl) Doğu Afrika’nın paleoekolojisi günümüzdekinden tamamen farklıydı. Ekvatoral Doğu Afrika’nın platolarından günümüzdekinden tamamen farklıydı. Ekvatoral Doğu Afrika’nın platolarından gelen kanıtların çoğu, buranın denizden 1000 – 2000 m. yüksekte olduğunu gelen kanıtların çoğu, buranın denizden 1000 – 2000 m. yüksekte olduğunu göstermektedir. Doğu Afrika’nın Erken Miyosendeki durumu Victoria göstermektedir. Doğu Afrika’nın Erken Miyosendeki durumu Victoria Gölü’ndeki Mfwangano Adası ve Rusinga gibi alüvyal alanlardan anlaşılmış ve Gölü’ndeki Mfwangano Adası ve Rusinga gibi alüvyal alanlardan anlaşılmış ve fosiller Tanzanya’daki Napak ile Kenya’daki Sanghor gibi volkanik tüflerin fosiller Tanzanya’daki Napak ile Kenya’daki Sanghor gibi volkanik tüflerin yoğun olduğu bölgelerde iyi korunmuştur. Alüvyal depozitlerdeki bitki yoğun olduğu bölgelerde iyi korunmuştur. Alüvyal depozitlerdeki bitki kalıntıları meyveler ve çeşitli türlere ait tohumlarından oluşmaktadır. Bunlar, kalıntıları meyveler ve çeşitli türlere ait tohumlarından oluşmaktadır. Bunlar, çok geniş alanlara yayılmış olan yaprak döken ağaçlardan oluşan ormanlık çok geniş alanlara yayılmış olan yaprak döken ağaçlardan oluşan ormanlık alanları (tropikal ormanlar) simgelemektedir. Bu tiplerin her ikisi de alanları (tropikal ormanlar) simgelemektedir. Bu tiplerin her ikisi de günümüzde Doğu Afrika’da görülmektedir.

günümüzde Doğu Afrika’da görülmektedir.

Erken Miyosen iklimi günümüz ikliminden çok farklı değildir. Kara salyangozu Erken Miyosen iklimi günümüz ikliminden çok farklı değildir. Kara salyangozu fosilleri, benzer karmaşık bir habitatı göstermekte ve tatlı su molluskları fosilleri, benzer karmaşık bir habitatı göstermekte ve tatlı su molluskları (yumuşakça) geniş sulak alanların göstergesidir. Volkanik arazilerdeki kara (yumuşakça) geniş sulak alanların göstergesidir. Volkanik arazilerdeki kara salyangozları günümüzde tropikal yağmur ormanlarında yaşayanlarla çok salyangozları günümüzde tropikal yağmur ormanlarında yaşayanlarla çok benzer yapıdadırlar. Erken Miyosenin memeli faunası Oligosende yaşayan benzer yapıdadırlar. Erken Miyosenin memeli faunası Oligosende yaşayan faunalara çok benzer yapıdadır. Bu çeşitlilik Doğu Afrika’nın Erken faunalara çok benzer yapıdadır. Bu çeşitlilik Doğu Afrika’nın Erken Miyosendeki tropikal yağmur ormanları ve açık ormanlık alanlarının karışmış Miyosendeki tropikal yağmur ormanları ve açık ormanlık alanlarının karışmış bir görünümüyle desteklenmektedir. Hominoid primatlar eski habitatların her bir görünümüyle desteklenmektedir. Hominoid primatlar eski habitatların her iki tipinde de yaşamışlardır, fakat günümüzdeki gibi yaprak dökmeyen iki tipinde de yaşamışlardır, fakat günümüzdeki gibi yaprak dökmeyen ormanlarda, yaprak döken ormanlardan daha çok tür yaşamıştır. Fosil ormanlarda, yaprak döken ormanlardan daha çok tür yaşamıştır. Fosil ape’lerin (Proconsul ve Rangwapithecus) birçok türü (4 ya da 5 tür) çok açık ape’lerin (Proconsul ve Rangwapithecus) birçok türü (4 ya da 5 tür) çok açık koruluk alanlardan daha çok yaşamlarını tipik orman bitkileri ve hayvanlarıyla koruluk alanlardan daha çok yaşamlarını tipik orman bitkileri ve hayvanlarıyla birlikte sürdürmüştür. Bu erken hominidler halen orman yaşamına birlikte sürdürmüştür. Bu erken hominidler halen orman yaşamına adaptasyonun sürdüğünü göstermektedir.

adaptasyonun sürdüğünü göstermektedir.

(4)

Doğu Afrika’daki Orta Miyosen dönemde Erken Miyosendekine benzer Doğu Afrika’daki Orta Miyosen dönemde Erken Miyosendekine benzer şekilde karışık çevre şartları hakimdir. Bu durumun kanıtları şekilde karışık çevre şartları hakimdir. Bu durumun kanıtları günümüzdeki Fort Ternan’daki volkanik tüfler ve Maboko günümüzdeki Fort Ternan’daki volkanik tüfler ve Maboko düzlüklerinde görülmüştür. Buralarda bitki ve gastropod kalıntıları ile düzlüklerinde görülmüştür. Buralarda bitki ve gastropod kalıntıları ile bizlere çok önemli bilgiler veren omurgalı fosilleri birlikte ele bizlere çok önemli bilgiler veren omurgalı fosilleri birlikte ele geçirilmiştir. Faunadaki taksonomik ve ekolojik farklılık Erken geçirilmiştir. Faunadaki taksonomik ve ekolojik farklılık Erken Miyosendekinden daha çok yaprak döken ağaçlar ile çok açık Miyosendekinden daha çok yaprak döken ağaçlar ile çok açık gölgelikler oluşturan ormanların oluşturduğu karışık ekolojiyi gölgelikler oluşturan ormanların oluşturduğu karışık ekolojiyi simgelemektedir. Son üç hominoid türü maymunlar ile aynı alanlarda simgelemektedir. Son üç hominoid türü maymunlar ile aynı alanlarda birlikte yaşamışlardır. Bu dönemde henüz çok açık alanlar tercih birlikte yaşamışlardır. Bu dönemde henüz çok açık alanlar tercih edilmemektedir. Burada Erken Miyosen formlarının soyundan gelen ve edilmemektedir. Burada Erken Miyosen formlarının soyundan gelen ve yanak dişlerinde kalın enamel tabakası bulunan yeni bir hominoid yanak dişlerinde kalın enamel tabakası bulunan yeni bir hominoid genusu Kenyapithecus evrimleşmiştir.

genusu Kenyapithecus evrimleşmiştir.

Miyosen’in sonlarında (12-6 milyon yılları arasında) Afrika’daki fosil Miyosen’in sonlarında (12-6 milyon yılları arasında) Afrika’daki fosil depozitlerinden ele geçirilen buluntular oldukça seyrekleşmiştir. Bu depozitlerinden ele geçirilen buluntular oldukça seyrekleşmiştir. Bu periyottaki hominidler en iyi olarak Avrupa ve Asya’da bilinmektedir.

periyottaki hominidler en iyi olarak Avrupa ve Asya’da bilinmektedir.

Dişlerinde kalın enamel bulunan hominoidlerin yayılması özellikle Dişlerinde kalın enamel bulunan hominoidlerin yayılması özellikle Hindistan-Pakistan’da görülmektedir. Buradaki fosiller, Hindistan-Pakistan’da görülmektedir. Buradaki fosiller, Himalaya’lardan doğan nehir kanallarında birikmiş kalın olmayan Himalaya’lardan doğan nehir kanallarında birikmiş kalın olmayan sedimanlarda görülmektedir. Bitki örtüsü kısa ömürlü ama değişmeyen sedimanlarda görülmektedir. Bitki örtüsü kısa ömürlü ama değişmeyen habitatları simgelemektedir. Depozitler Doğu Afrika lokalitelerinin her habitatları simgelemektedir. Depozitler Doğu Afrika lokalitelerinin her birinden daha uzun bir periyodu göstermektedir ve fauna değişmeleri birinden daha uzun bir periyodu göstermektedir ve fauna değişmeleri paleoekolojideki bu değişmeler ile ilişkilidir.

paleoekolojideki bu değişmeler ile ilişkilidir.

(5)

Örneğin Kuzey Pakistan’daki Siwalik serilerindeki hominoidlerin Örneğin Kuzey Pakistan’daki Siwalik serilerindeki hominoidlerin ortadan kayboluşları, küçük ve büyük otçul memelilerin ortadan ortadan kayboluşları, küçük ve büyük otçul memelilerin ortadan kayboluşlarıyla yaklaşık olarak aynı zamanlara rastlamaktadır.

kayboluşlarıyla yaklaşık olarak aynı zamanlara rastlamaktadır.

Onların yerini otlamaya adapte olmuş yüksek taçlı (hypsodont) Onların yerini otlamaya adapte olmuş yüksek taçlı (hypsodont) hayvanlar almıştır. Karbonatlı toprakların izotopik analizleri ağaçtan hayvanlar almıştır. Karbonatlı toprakların izotopik analizleri ağaçtan otlaklara doğru bir değişmenin varlığını göstermektedir.

otlaklara doğru bir değişmenin varlığını göstermektedir.

Ormanlardan çok açık otlaklara doğru olan bu lokal değişmeler Ormanlardan çok açık otlaklara doğru olan bu lokal değişmeler sonucunda, orman faunasının bir parçasını oluşturan hominoidler sonucunda, orman faunasının bir parçasını oluşturan hominoidler yeni çevreye uyum yapamamıştır.

yeni çevreye uyum yapamamıştır.

Geç Miyosen çevresinin karakteristik hominoidleri Sivapithecus’lardır Geç Miyosen çevresinin karakteristik hominoidleri Sivapithecus’lardır (Ramapithecusları da kapsar). Sivapithecus’lar Doğu Afrika (Ramapithecusları da kapsar). Sivapithecus’lar Doğu Afrika Kenyapithecus’larıyla benzer dental ve yüz adaptasyonları gösterir, Kenyapithecus’larıyla benzer dental ve yüz adaptasyonları gösterir, çünkü her iki form da subtropikal yaprak döken ormanlarda çünkü her iki form da subtropikal yaprak döken ormanlarda yaşamlarını sürdürmektedirler. Kalın enamelli ape’ler ise bu dönem yaşamlarını sürdürmektedirler. Kalın enamelli ape’ler ise bu dönem süresince çok açık, yaprak döken ormanlara adapte olmuşlardır. Bu, süresince çok açık, yaprak döken ormanlara adapte olmuşlardır. Bu, insanın atalarının (hominidler) ortaya çıkmasından daha önce insanın atalarının (hominidler) ortaya çıkmasından daha önce gerçekleşmiştir ve bu durum ağaçta yaşayan ape’ler ve toprakta gerçekleşmiştir ve bu durum ağaçta yaşayan ape’ler ve toprakta yaşayan hominidler arasındaki ekolojik bölünmeyi göstermektedir.

yaşayan hominidler arasındaki ekolojik bölünmeyi göstermektedir.

(6)

Referanslar

Benzer Belgeler

DÜNYANIN ANA ORMAN KUŞAKLARI • Yağmur ormanları (tropikal ve ılıman)..

Ekvator'un her iki yanında, yaklaşık 10 derece kuzey ve güney enlemleri arasında kalan tropik ormanlara yağmur ormanları denir.. Ekvator, güney ve kuzey kutup noktalarının

Elbette zaman zaman daha büyük boyutlar- daki göktaşları da atmosfere girer.. Bunlar çok daha parlak görünür ve bazen

Ona göre, iki cisim arasındaki kuvvet etkile- şimi aralarındaki mesafenin karesiyle ters orantılı olarak değil, ondan daha hızlı artmakta veya azal- maktadır. Genel

There are also some other endemic viral diseases such as yellow fever, dengue fever, and Ebola virus disease in tropi- cal Africa.. The causative agent of yellow fever is also a

Maternal enfeksiyon yapan parazitler Ancylos- toma duodenale, Necator americanus, Ascaris lumbri- coides, Echinoccoccus granulosus; plasental enfeksiyon yapanlar Schistosoma

5-Tundra, savan,tropikal yağmur ormanları ve ılıman çayırlar karasal biyomlardan bazılarıdır. Aşağıda verilen tesislerin hangisi kurulurken yukarıdaki faktör göz

• Görüldüğü yerler her mevsim yağışlı olup, bu yerlerin yıllık yağış miktarı 2000 mm’nin üzerinde, sıcaklık ortalaması ise 20-25 °C civarındadır.. •