r
Hâdiseler :
A Ğ A Ç S E V G İ S İ !
O n beş sene evveline kadar, Taksim bahçesi-n i bahçesi-n t a r h l a r ı bahçesi-n a d i k e bahçesi-n l i t e l ö r g ü k o bahçesi-n m u ş o l d u ğ u bahçesi-n u h a t ı r l a r ı m . O z a m a n u m u m î bahçelere v e çiçeğe karşı h a l k ı n bilgisizliği, t a r h l a r ı n k e n a r l a r ı n a di-k e n d i tel çedi-kilmesini icap ettiriyordu.
O tarihten b i r k a ç sene sonra, 1937 de A n k a r a d a , Maarif Ş û r a s m m b i r toplantısından çıkarken karşılaş-t ı ğ ı m b i r hâdiseyi h i ç u n u karşılaş-t a m ı y o r u m . İsmekarşılaş-t Paşa K ı z
Enstitüsünün, ö n ü b i r an için karıştı. Ne oluyordu, bi-risinin parasını m ı çalmışlardı. B i r çok kimselerin, koş, tut, getir avazeleri içinde 10-12 y a ş m d a bir çocuğu ko-v a l a d ı k l a r ı n ı g ö r d ü k , çocuk nihayet t u t u l d u . B u b ü y ü k g ü r ü l t ü y e meğer o y a r a m a z ı n , k ü ç ü c ü k bir akasya da-l ı n ı k o p a r m a s ı n ı n sebebiyet v e r d i ğ i n i a n da-l a d ı k .
O z a m a n ,bahçıvanların ve sokaktan geçen h a l k ı n bir yeşil dala, b i r çocuk t a r a f ı n d a n y a p ı l a n hoyrat-lığa karşı, isyan edişlerini görerek, n e k a d a r mem-n u mem-n o l m u ş t u m . B u hassasiyet acaba yimem-ne A mem-n k a r a d a ba-k i m i ?
A ş a ğ ı d a k i i k i n c i hâdiseyi de, eski Belediye Reisimiz D r . L û t f i K ı r d a r ' d a n d i n l e m i ş t i m .
Pariste, stajını y a p t ı ğ ı esnada, gazetelerde okudu-ğu b u hâdise, yine aile terbiyesinin u m u m î
terbiye-^
Küçük Haberler
•k « M e l b u m e » Üniversitesi M i m a r l ı k fakültesi de k a n ı Prof. B r i a n Lewis, memleketimizi ziyaret ederek A n k a r a ve İstanbulda tetkiklerde b u l u n m u ş t u r .
Bilhassa İstanbul şehircilik meselelerile ilgilenen profesör Vali ve Belediye reisini, Y . M i m a r l a r Birliğini ziyaret etmiştir.
B i r l i k b i r gezi tertip ederek profesöre şehrimizin şa-yanı dikkat yerlerini göstermiştir. Profesör ayrıca İstan-b u l Teknik Üniversitesinde ü ç konferans vermiştir.
ye ne dereceye k a d a r müessir o l d u ğ u n a güzel bir mi-saldir.
Çocukları olan bir çift ayrılıyorlar. Her iki taraf da çocuğu a l m a k istiyor. Baba, annenin çocuğu ile meş-g u l o l m a d ı ğ ı n ı ve terbiye edemiyeceğini iddia ediyorsa da, m a h k e m e çocuğu annesine b ı r a k ı y o r . B u hâdiseden müteessir olan baba, çocuğun nasıl terbiye e d i l d i ğ i n i d a i m î surette k o n t r o l ettiriyor. Dadısile, her g ü n par-ka gezmeğe giden çocuk, esasen sıkı b i r a l â k a v e terbiye g ö r m ü y o r . B i r gün, p a r k t a t a r h l a r d a k i çi-çekleri koparıyor. B u hâdiseyi şahitle isbat eden baba, çocuğu m a h k e m e n i n yeni bir kararile alıyor.
Herhalde, u m u m î bahçelere, p a r k l a r a karşı hem-şehrinin sevgi ve bilgisini a r t t ı r m a k l â z ı m d ı r . B u umu-m î terbiye ve h e umu-m ş e h r i l i k terbiyesi i c a p l a r umu-m d a n d ı r .
Eskiye nisbetle, b ü y ü k şehirlerimizde u m u m î park-lar ve bahçelerin çiçekli ve b a k ı m l ı hallerini gördükçe m e m n u n o l m a m a k kabil değildir. Halka, bilhassa çocuk-larımıza aileden başlıyarak okul sıralarına kadar tabiat sevgisi aşılamağa ve o bilgiyi vermeğe çalışmalıyız.
B u m e m l e k e t i n , çocukları ve h a l k ı güzele ve iyi-liğe müstaittirler.
Z e k i S A Y A R
J
• A K A D E M İ L İ M İ M A R L A R I Ü Z E N B İ R T A M İ M : İç İşleri Bakanlığı, Belediyelere yaptığı bir tamimde, ihtiyaçları o l d u ğ u meslek ve sanat adamları h a k k ı n d a bilgi verirken b ü t ü n Teknik okullardan, İ. T. Üniversite-sinden bahsettiği halde, her nasılsa!.. G . S. Akademisi m e z u n u Y . M i m a r l a r ı unutmuştur.