• Sonuç bulunamadı

"...hava sıcaklığındaki artışın muhtemel orman yangınlarını artırma riskini beraberinde getirdiğini...&#34

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share ""...hava sıcaklığındaki artışın muhtemel orman yangınlarını artırma riskini beraberinde getirdiğini...&#34"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Havalar şimdiden ısındı, dolayısıyla da orman yangını "mevsimine" bu yıl erken girildi. Girildi girilmesine ama Orman Genel Müdürü'nün bugünkü Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımla-nan açıklamasına bakılırsa, ormanlarımızda çıkabilecek yangınların en aza indirilmesi yerine yine çıkan yangınların söndürülmesine yönelik çalışmalara ağırlık verilecek.

Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, Cumhuriyet Gazetesi'nde "Yangın Riskine Karşı Alarm" başlığı altında yer verilen habere göre; "...hava sıcaklığındaki artışın muhtemel orman yangınlarını artırma riskini beraberinde

getirdiğini..." vurgulayarak; "Yangınla mücadele tedbirlerimizi en üst seviyeye çıkardık." demiş ve ardında da yine yangın söndürme çalışmalarında kullanılacak uçak, helikopter, arasöz ve işçi sayılarındaki artışlarla ilgili bilgiler vermiş. Oysa, orman yan-gınlarıyla "mücadele", ülkemizde de yalnızca araç-gereç ve personel donanımına indirgene- meyecek denli çok boyutlu bir etkinlik alanıdır.

Çünkü, ülkemizde;

-Ormanların yapısal özellikleri, -İklim koşulları,

-Orman-halk ilişkilerinin niteliği, -Ormancılık politikaları,

-Ormancılık uygulamaları ve

-Yürütülen orman yangınlarıyla “mücadele” stratejileri

orman yangını çıkma olasılığını artırmakta; daha az çıkmasını ve daha az orman yanmasını da tümüyle rastlantılara bırakmaktadır.

Sözgelimi, Türkiye’de;

-Ormanlarımızın % 58’ini oluşturan 120 milyon dönüm, orman yangını çıkma olası-lığının en yüksek olduğu Ege ve Akdeniz Bölgelerinde bulunmaktadır ve bu bölge-lerde orman-halk ilişkileri görece olarak daha yoğundur. Üstelik, ormanlarımızın % 36’sını oluşturan toplam 75 milyon dönüm, en kolay yanabilen kızılçam ve karaçam ormanları da daha çok bu bölgelerde bulunmaktadır;

-Ormanlarımızın yaklaşık 45 milyon dönümünü, yanıcı madde birikiminin, dolayısıyla yangın çıkma olasılığının en yüksek düzeyde olduğu 30-40 yaşlarına ulaşmış, yeni ye-tiştirilmiş ormanlar oluşturmaktadır,

-Ormanların içinde ve bitişiğinde yerleşik 16 bin dolayındaki köyde yaşayan 7-8 mil-yon köylü yurttaşımız tarım ve hayvancılık etkinliklerini çevrelerindeki ormanlarda ya da yakınında gerçekleştirmektedir,

-Ormanların içinde ve bitişiğinde yaşayan yurttaşlarımız çevrelerindeki ormanlara ve ormancılık uygulamalarına yabancılaştırılmıştır ve bu doğrultudaki ormancılık poli-tikalarının ve uygulamaların kapsamı giderek

genişletilmektedir,

-“orman muhafaza memurluğu” düzeni giderek tasfiye edilmekte ve “orman koruma” çalışmaları, belirli bir ücret karşılığında köy tüzel kişiliklerine devredilmektedir,

-Yeni ormanların yetiştirilmesi sırasında yang ınlara karşı dirençli orman yapıları oluşturma ve ormanlardaki yanıcı madde birikimini azaltma tekniklerinden gerek-tiğince yararlanılmamaktadır,

-Başta yangın önleme ve söndürme çalışmalarını yürüten orman işletme şeflikleri ve orman işletme müdürlükleri olmak üzere ormancılık birimlerinde yeterli sayıda ve nitelikte uzman teknik personel ve yangın söndürme işçileri

(2)

işlendirilmemekte, keyfi ve partizanca uygulamalar sürdürülmektedir,

-Orman yangınlarını söndürme çalışmalarının yönetiminde “çok başlılık”, eşgüdüm sorunları çözümlenememiştir, -Orman yangınları ile ilgili veri tabanı ve araştırmalar yetersizdir; olanlarının gerek-tiğince dikkate alınmasını, yangınların dersler çıkarılabilecek deneyimler olarak değerlendirilmesini sağlayabilecek mekanizmalar

işletilmemektedir; dolayısıyla da orman yangınlarının çıkma nedenlerinin hem tarihsel hem de yersel olarak büyük ölçüde değişmesine karşın, yangın önleme ve söndürme çalışmalarında geleneksel yaklaşımlar sürdürülmekte, gelişkin teknoloji ve tekniklerden yeterince yararlanılmamaktadır,

Bu koşullarda, ülkemizde, her yıl ortalama iki bin orman yangınının çıkması, 50-60 bin dö-nüm ormanın yanması bir bakıma olağandır. Böyle olduğu içindir ki, geçtiğimiz yıl, bir önce-ki yıla göre orman yangı sayısı % 46, yanan orman genişliği % 74, dolayısıyla, yangın başına düşen yanan orman genişliği de % 84 oranında artmıştı. Bu yıl ise, genel seçimlerin Temmuz ayında yapılacak olması, her seçim döneminde olduğu gibi yangın çıkma olasılığını daha da artırabilecektir. Bu koşullarda olağan olmayan, Orman Genel Müdürü'nün son açıklamasında da açıklıkla

sergilendiği gibi orman yangınlarıyla "mücadelede" ağırlığın ve önceliğin hâlâ çıkan yangınların en az zararla söndürülmesine yönelik önlemlere indirgenmesidir. Bu, orman yangını çıkma olasılığının en aza indirilebilmesini ve en az zararla söndürülebilmesini bu yıl da rastlantılara bırakabilecek, dolayısıyla ormanlarımızın azalmasına ve kısıtlı kaynakların savurganlığına yol açabilecek bir aymazlıktır. Bu nedenle, ülkemizde orman yangını çıkma olasılığının en aza indirilmesi ve en az zararla söndürülmesi, ilgili kuruluşun üst düzey yöne-ticilerinin aymazlıklarına

bırakılması ve;

-Daha anlamlı, ayrıntılı ve sürekli veri tabanı oluşturulmasına, araştırmaların yapılması-na, -Orman yangınlarıyla "mücadeleden" sorumlu yönetsel yapının etkinleştirilmesine,

-Başta yangınlara karşı dirençli yapıların oluşturulması olmak üzere orman yangını çıkma olasılığını azaltabilecek ormancılık uygulamalarına ağırlık verilmesine,

-Başta ormanlarımızın içinde ve bitişiğinde yerleşik olanlar olmak üzere yurttaşlarımızın ormancılığımızla barıştırı lmasına yönelik düzenlemeler için uğraş verilmesi gerekmektedir. Bu gerek yerine getirilmediğinde,

ormanlarımız bu yıl da yanacak; çıkabilecek yangınların sayısı ve yanabilecek ormanlarımızın genişliği geçen yıl olduğu gibi bu yıl da büyük ölçüde rastlantılara kalacaktır. Daha açık bir söyleyişle; bu yıl orman yangınlarının önceki yılları aratabilecek boyutlara ulaşması göz ardı edilemeyecek bir olasılıktır ve bu olasılığın en aza indirilebilmesi için de Orman Genel Müdürlüğü'nü çok boyutlu kurumsal, teknik ve hukuksal düzenlemeleri yapmaya yöneltebilecek çabalara girilmelidir.

Doç. Dr. Yücel ÇAĞLAR

Kırsal çevre ve Ormancılık Sorunları Derneği

Referanslar

Benzer Belgeler

Zonguldak Orman Bölge Müdürlüğü, Bartın Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı Günye Orman İşletme Şefliği, meşcerelerin karbon depolama kapasitelerinin Allometrik

Rüzgarında etkisiyle kısa sürede kızılçam a ğaçlarının bulunduğu alana sıçrayan yangına Edremit, Akçay, Zeytinli, Burhaniye ve Havran Orman İşletme

Tarım-Orkam-Sen yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin Akdeniz ülkeleri arasında orman yangınları ile mücadelede en ba şarılı ülke olduğu "hamasi

Allium türlerinde yapılan çalışmalarda; yumurta (ovul) kültürü yoluyla haploid bitki elde etmede yumurta izolasyonunun çok fazla zaman alması ve embriyo meydana gelme

Biyolojik çeşitliliğin entegre edildiği orman amenajman planlarında yer alan birinci ve ikinci uygulama zonlarında yapılan ormancılık faaliyetleri, Gazipaşa

Toplantıya katılan temsilciler, kamusal alanların kullanımına farklı işlevler kazandırmak için toplantıyı bu şekilde yapmayı tercih ettiklerini belirtti.. Ba

Bu çalışmada örnek alan olarak belirlenen Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Göksun ve Andırın Devlet Orman İşletme Müdürlükleri (DOİ) beş

Bu araştırma Denizli Orman Bölge Müdürlüğünün Acıpayam ve Eskere işletme Müdürlükleri ile Muğla Orman Bölge Müdürlüğünün Köyceğiz işletme