• Sonuç bulunamadı

(1)Trakya'nın en önemli nehri olan Ergene Nehri ve Havzası, aşırı sanayileşme ve bunun yarattığı kirlilik nedeniyle can çekişiyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "(1)Trakya'nın en önemli nehri olan Ergene Nehri ve Havzası, aşırı sanayileşme ve bunun yarattığı kirlilik nedeniyle can çekişiyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Trakya'nın en önemli nehri olan Ergene Nehri ve Havzası, aşırı sanayileşme ve bunun yarattığı kirlilik nedeniyle can çekişiyor... Kimyasalların yeraltı sularına karışması nedeniyle su kaynakları tehdit altında... Eskinin verimli toprakları da geçmişte kalmış.

Trakya'nın en önemli nehri olan Ergene Nehri ve havzası, aşırı sanayileşme ve bunun yarattığı kirlilik nedeniyle

"ölüm havzası"na dönüşürken, verimli tarım arazileri de susuzluktan kırılıyor.

Bir zamanlar 50 metreden çekilen yeraltı suyuna, artık 300-350 metrede ulaşılıyor. Bölge halkı Ergene'nin

karıştığından şüphe ettikleri yeraltı suyunu içmek için çareyi filtre kullanımda buluyor. Ancak su o kadar kirli akıyor ki, kullanılan filtreler bile suyu arıtmakta yetersiz kalıyor.

Şeytan dörtgeni

Trakya'da Çorlu-Çerkezköy-Muratlı-Lüleburgaz bölgesi "şeytan dörtgeni" diye tanımlanıyor. Bu alanda 1500

civarında fabrika yer alıyor. Yapılan araştırmaya göre, bu fabrikaların her gün yeraltından çektikleri suyun 5 milyon metreküp olduğu ve geri dönüşüm olmaksızın tüketildiği kaydediliyor.

Ergene'nin aşırı kirlenme sonucu canlı hayatı tehdit ettiğini anlatan Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Lüleburgaz Temsilcisi Hakan Dedeoğlu, şunları anlattı:

Ayçiçekleri de küçüldü

"Fabrikaların arıtma tesislerini çalıştırmak yerine kimyasalları sorumsuzca nehir yatağına bırakmalarının ağır faturasını kanser oranlarındaki artışta ve ayrıca çiftçinin ürün kayıplarında görebilmekteyiz. Bunun yanı sıra aynı kimyasalların Ergene Havzası'nın zemininin geçirgenliği nedeniyle yeraltı sularına karışması, su kaynaklarımızı tehdit etmekte, içme suları kullanılamamakta."

Susuzluk nedeniyle ayçiçeği veriminin düştüğünü ve boylarının küçülüp solmaya başladığını anlatan Dedeoğlu, "Bir zamanlar iki insan başı büyüklüğündeki ayçiçekleri, şimdilerde avuç içi kadar" dedi.

Dedeoğlu, Trakya'da sadece Ergene Havzası'nın yok edilmediğini, Atatürk'ün 1926'da kurulan ilk şeker fabrikası Alpullu ve Türk çiftçisine bir laboratuvar olsun diye kurdurduğu Lüleburgaz'daki 17 bin 700 dekar alana sahip Sarmısaklı çiftliği'nin de satışa çıkarıldığını, bu satışı haksız bulduklarını söyledi.

Bir taraftan susuzluk ve kirlilik, diğer taraftan yeni kurulan fabrikalar ve eldeki devlet üretme çiftliklerinin satılmasıyla Trakya'nın dramatik bir bölge haline geldiğini vurgulayan Dedeoğlu, şöyle dedi:

"Vize'ye Istranca Ormanları'nın bulunduğu bölgeye şimdi de bir çimento fabrikası kuruluyor. Karşı çıkmamıza rağmen fabrikanın yapımı neredeyse bitmek üzere. çevreye vereceği zararı herhalde söylemeye gerek yok."

Doğal hayat bitti

Trakya Üniversitesi tarafından hazırlanan, "Ergene Nehri'nde artık doğal hayatın bittiği söylenebilir" ifadesinin de yer aldığı raporda, özetle şu çarpıcı sonuçlara yer veriliyor:

# Evsel atıklar ve fabrikaların birçoğunun atıklarını arıtmadan nehre ve onu besleyen derelere akıtması nedeniyle, nehir suları, kimyasal ve biyolojik kirliliğin en üst düzeyinde. Hiçbir amaçla kullanılmayacak hatta sağlık için tehlikeli birer kaynak olmuşlardır.

# Kirliliği belirleyen analiz sonuçlarına bakıldığında 2 mg/l olan çözülmüş oksijen oranı ile çorlu Deresi'nde ve Ergene Nehri'nde doğal hayatın bittiği söylenebilir. Bu sonuçlar, Ergene Nehri'nden tarımsal sulamanın

yapılamayacağını göstermektedir.

Milliyet/15.08.2007

Referanslar

Benzer Belgeler

Ç ıldır Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyesi Kazım Sarıçam ise HES lerin Dünya Su Forumunun Türkiye ile ilgili bir projesi oldu ğunu vurgulayarak,

Geçen yıllarda da aynı çevre felaketinin yaşandığına dikkat çeken Aydın Ziraat Odası Başkanı Arif Gürdal, mevsimin kurak geçmesi nedeniyle yağmur yağmadığını ve

Germencik Tarım Kredi Yönetim Kurulu Üyesi Erol Önder ile Turanlar köyünden bir grup çiftçi, Büyük Menderes Nehri’nde yaşanan kuraklığı göstermek için kurayan alanda

Eser Enerji Elektirik Üretim Anonim Şirketi’nin Dicle Nehri üzerine yapmak istedi ği 3 adet HES projesine Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından onay verildi.. ‘Nehirde

Munzur Nehri kıyısında temizlik çalışması sürdüren Munzur Doğa aktivistleri Pülümür’ün Hasangazi Köyü’nün k ırsalında bulunan krom madeni ocağından nehre

Bu kirliliği yaratan etkenler daha önceki illerden gelen kirlilik, yan kollardan ve nehir havzasındaki yerleşim bölgelerinden gelen evsel atıklar ile tarım arazilerinden

Roma,Germen akınlarının da etkisiyle çöküşmüş olsa bile Germen devletlerinin içinde...kültürel varlığını sürdürmektedir (idari, ekonomik sistemler

Zira sağlık bakım hizmeti sunan organizasyonların, önlenebilir istenmeyen olaylarla ilgili olarak gösterilen performans düzeyine göre finansal olarak teşvik edilmesi