K arasevd a
Ve nüsü S eviyoru m .Bu ilk â şık oluşum dur bir kadın a. Bu bir şarkının sebebsiz söylen işi, Güz y ap rakların ın toprağa dökülüşü gibidir.
❖ Venüsü seviyoru m .
M asm avi arzuların eskidiği Yıldızlı g öz lerd en huzuru
Ve m erm er du daklardan eb ed î sükûtu Ç alacağım bir g ece yarısı.
❖
Venüsümün koynunda uyuyan
B eb eklerin pem be rü yalariyle berab er, Y eşil bir bahar sabahı,
A şkım ç iç ek a ç a c a k d allard a.
S E
Y H
E v Seyhan k a rışa ra k beyaz köpüklerine Suyundan b ir dam lacık gönlüm alm ak istiy o r Şe.ı kalbim k a tla n a ra k en büyük yü klerin e
Ruhum kovnnnda bir an düşe dalm ak istiy o r K ek ik li yam açlardan süzülerek içime
Ruhumda çağ lay an lar y aratıy o rsu n Seyhan H er gün b ir yeni neş’e k a ta ra k sevincim e Ö lm eyen v arlığın ı aratıy orsu n Seyhan Kopan k a r y ığın ları Torosun zirvesinden B a k sana yeni yeni m üjdeler fısıld ıyan G eçerken b ir çınarın , bir çamın gölgesinden T a tlı göğsün m ehtapta ne güzel ışıld ıyor
Kemal Sadık Yaşar
-K O R -K U
Bakışlar erir. Ömürler söner. Dünya yine Yine döner... Yazık ki ben, Kaldırımlarda, Sürüklenen Papuçlarımın, Bir ağızdan Söyledikleri şarkıyı Duyamam İkinci defa... Kemal SadıkŞair
kalsalardı...
Yaşar KemalBekle
Elbet bir gün, bütün çiçekler beyaz açar. Hür ve mes'ut bir şarkı halinde.
Penceremizden uzanır nur. istediğimiz şekilde doğar gün, Dilediğimiz gibi yağar yağmur. Gökyüzüne hayranlığımız biter; Kapımıza çırılçıplak gelen bahar, Bir tohum halinde toprağa düşer. Bizim için başka türlü eser rüzgâr, Bahçelerin aşinalığı artar.
Herkes gibi biz de doyasıya yaşarız hayatı. Yıldızlar dilimizce konuşur.
Elbet bir gün, bizim de sevgilim, Köyümüzde beyaz badanalı, Bir evimiz olur.
Kovan, S. 1, Ağustos 1943
(Kemaı Sadık Göğçeli imzasıyla)
Yalnızlık
Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdesin Su olsan kimse içmez
Yol olsan kimse geçmez Elin adamı ne anlar senden Çıkarsın bir dağ başına Bir ağaç bulursun Tellersin pullarsın Gelin eylersin Bir de bulutları görürsün Bir de bulutları görürsün Bir de bulutları görürsün Köpürmüş gelen bulutları * Başka ne gelir elden
1940 Kadirli
FOLKLOR :
Ç ifte Ç a p a M a n ile ri
III -’ ■ Ct : ■ •- J
Y a z a n V r D e r le y e n :
Kemal Sadık 6ÖĞCELI ( G eçen S ayıdan A rla Kulun )
6 4 Irlıanım pençe pençe Kim sever seni bence Yazdırayım cemalin Gezdireyim bilemce Amanada . . . . Canımda . . . . 65 Irhanımı eğdiler Hatırıma değdiler Hay kız senin yüzünden Bugün beni döğdiilcr Amanada . . . . Canımda . . . .
66
«T
ilhamınsın benimsin Dalın yere eğilsin Muhabbetin çok amma Neynem benim değilsin Amanada . . . .
Canımda . . . . 67 Irhanıın sini sini Ben sevdim birisini
Vıırsa cellât boynumu Söylemem doğrusunu Amanada . . . . Canımda . . . . 6 8 Gemici bacımısın Cevahir taşımısın Versem sana bir mendil Bilence taşırmışın Amanada . . . . Canımda . . . . 69 Kahveyi kaynadırlar Fincanı oynadırlar Gelin olan kızları Söyletip ağladırlar Amanada . . . .
Canımda . . . . 70
Mendilim benek benek Ortası çarhı felek
Çöp kurdum yuva yaptım Ayırdı zalim felek
Amanada . . . . Canımda . . . .
-71 Mendilim dalda kaldı Gözlerim yolda kaldı Şo benim garip gönlüm Karşı karada kaldı Amanada . . . . Canımda . . . .
7 2 Mendilimde kara var Yüreğimde yara var Ne sen öldün kurtuldun Ne derdime çare var
7 3 Mendilimin yeşili Ben yitirdim eşimi Mendilim sende kalsın Sil gözünün yaşını Amanada . . . . Canımda . . . .
7 4
Yemenim var sırmadan Aç kapıyı kırmadan Seni alıp kaçayım Baban deyus duymadan Amanada . . . .
Canımda . . . . 75 Yemenim yele yele Ben çıktım gurbet ele Yedi mendil çürüttüm Göy yaşı sile sile Amanada . . . . Canımda . . . .
7 6 İki çeşme Yanyana Su içtim kana kana
Seni doğuran ana Olsun bana kaynana Amanada . . . . Canımda . . . .
7 7 Kahveciye zarım yok Ben ağlarım yarim yok Eller yarimi almış
Mahpusam haberim yok Amanada . . . .
Canımda . . . . 7 8 Derelerin uzunu Kırdım yedim kozunu Yedi yıl hizmat etdiııı Alamadım kızını Amanada . . . . Canımda . . . .
7 9 Dereler coşkun olur Karalar pişkin olur Muradına ermeyen Ölmezse düşkün olur Amanada . . . .
Canımda . . . . 8 0 Dereler buz bağladı Yüreğim köz bağladı Beni bir gelin vurdu Yaramı kız bağladı Amanada . . . . Canımda . . . .
81
Harput yolu burnudur Çere dolu Sumudur Sevip sevip ayrılmak
-Edeceğin burnudur Amanada . . . . Canımda . . . . 82 Derelerin Coşkunu Zeytin sürer ışkını Yar üstüne yar sevmiş Hey Allahın şaşkını Amanada . . . .
83 İndim dere beklerim Ah benim emeklerin Yar aklıma gelirse Sızılar gemikierim Amanada . . . . Canımda . . . .
8 4 Dut altında inekler Tombul tombul memeler Memeler baş kaldırmış Kavuşmuyo düğmeler Amanada . . . . Canımda . . . .
85
Dutun yaprağı bir kat Beni aldı bu firkat Ben yarimi bilirim Sarı fistanlı avrat Amanada . . . . Canımda . . . .
Bizim dutlar dut verir Yaprağını kıt verir Oğlan böyük kız böyük Sarılmadan tat verir Amanada . . . . Canımda . . . .
87 Dut bir ince çıbıksın Ağa neden yılıksın Gene alırım seni Hele harmanlar çıksın Amanada . . . .
Canımda . . . .
88
Daıııbaşında üç güzel Damın çevresin gezer Böyüğü şöyle böyle Küçüğü bağrım ezer Amanada . . . . Canımda . . . .
89
Dam başında duran kız Bayram geldi donan kız Bayrama kurban ister Kurbanın ben olanı kız Amanada . . . . Canımda . . . . — Son — K e m a l S a d ık G Ö Ğ C E L İ 86 BA - 27
-Ş i k â y e t
H ey bre a ğ a la r gelin B eğ i şikây et l[edelinı. S öylen çektiğim iz neden
Yoğu şikây et edelim .
Y ollar m enzilde ka lıy or. A lçald ıkça alça lıy o r; Buluttan' rüşvet alıyor Göğü şikây et edelim .
P ezo la r dolu su ’d crd var, Yalnız köy lü lerd e m ert vur. B oş y e r e [ ak ıy o r sular, D ağı şikây et edelim .
Turna bağının gülüyüz, Taşlı dağların yoluyuz, G öğcelim şim di ölüyüz S ağ ı şikây et edelim .
K e m a l S a d ık G Ö Ğ C E L İ
-M a ğ o s a 'y ı T a v a f
f*j B a y ra ğ ım k a d a r kutsal, N A M I K K E M A L ’ in a z iz ruhuna
Küçülmüş küçülmüş te güneş İnmiş toprağa.
Olmuş ta bir parça alev Giriyor, o mabede.
Ve hüzünlü dallarda kuşlar,
Söylüyorlar karanlık gecelerin yaslı türküsünü.. Büyümüş büyümüş te güneş,
Olmuş fezalar dolusu, Çıkıyor, o mabetten.
Ve şimdi sevinçli dallarda kuşlar,
Söylüyorlar bu parlak gündüzün şakrak türküsünü.. Kemal Sadık
H A L A Y
Düzülür halaya gelinler, kızlar, Usul usul, yavaş yavaş, bel döner. Bulut bulut yürür önde bir mendil, Parmak türkü söyler, nazla el döner.
Kuş olunur, yayla yayla uçulur, Almlarda beyaz bir gül açılır, Uyur dudaklarda belirsiz bir sır, Oynadıkça göğüs gürler, dil döner.
Arzu arzu açar halayda güller, Umut umut yuva kurar gönüller, Dökülür gerdana ipek kâküller, Yel değdikçe kıvrım kıvrım tel döner.
•İ
Göğceli halayda alınlar ak ak!
Yazmalar başlardan dökülen yaprak. Ayaklar altında kımıldar toprak, Meydan döner, oba döner, il döner.
Kemal Sadık GÖĞCELİ
Taha Toros Arşivi