• Sonuç bulunamadı

Zonguldak Bölgesinde kömür madeni işçilerinde leptospiroz seroprevalansı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Zonguldak Bölgesinde kömür madeni işçilerinde leptospiroz seroprevalansı"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

174

ORCID iDs of the authors: Ö.Y. 0003-4581-4051; G.Ç. 0003-4035-6864; E.A. 0002-1776-7609; F.K. 0002-2580-7770; Ş.D.A. 0000-0002-8429-6181; N.P. 0000-0002-5963-592X; H.A. 0000-0002-1650-7573

Cite this article as: Yılmaz Ö, Çelebi G, Atabek E, et al. [Seroprevalence of leptospirosis in coal miners in Zonguldak region]. Klimik Derg. 2019; 32(2): 174-7. Turkish.

XVIII. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi (22-26 Mart 2017, Antalya)'nde bildirilmiştir. Presented at XVIIIth Turkish Congress of Clinical Microbiology and Infectious Diseases (22- 26 March 2017, Antalya). Yazışma Adresi / Address for Correspondence:

Güven Çelebi, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Kozlu, Zonguldak, Türkiye E-posta/E-mail: guvencelebi@yahoo.com

(Geliş / Received: 3 Kasım / November 2018; Kabul / Accepted: 26 Şubat / February 2019) DOI: 10.5152/kd.2019.38

Zonguldak Bölgesinde Kömür Madeni İşçilerinde Leptospiroz

Seroprevalansı

Seroprevalence of Leptospirosis in Coal Miners in Zonguldak Region

Özlem Yılmaz

1

, Güven Çelebi

2

, Erdinç Atabek

3

, Fürüzan Köktürk

4

, Şahenis Deniz Atakent

5

,

Nihal Pişkin

2

, Hande Aydemir

2

1Çaycuma Devlet Hastanesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, Zonguldak, Türkiye

2Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Zonguldak, Türkiye 3Etlik Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Spiroket Hastalıkları Teşhis Laboratuvarı, Ankara, Türkiye 4Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyoistatistik Anabilim Dalı, Zonguldak, Türkiye

5Ufuk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye

Abstract

Objective: Leptospirosis is one of the most common zoonotic

diseases worldwide. Transmission to humans usually occurs by mucosal inoculation of the bacteria or exposure of non-intact skin via contact with water or soil contaminated with urine or feces of rodents. Occupational groups such as farmers, rice plant workers, sewer workers, miners, hunters, military person-nel, mariners, shepherds, milkers, slaughterhouse workers, vet-erinarians and laboratory personnel are under risk for leptospi-rosis. In this study, we aimed to determine the seroprevalence of leptospirosis in coal miners in Zonguldak region.

Methods: Blood samples were obtained from total 185

volun-teer coal miners, who worked in 5 coal mines of Turkish Hard Coal Authority in Zonguldak and Bartın provinces, during June and July 2013. Serum samples were stored at -80°C. Addition-ally, we conducted an interview with each miner about demo-graphical and epidemiological data such as age, location, dura-tion of mining, other occupadura-tions, observing rodent or rodent excreta in the mine, noticing rodent contact with personal be-longings or drinks or food in mine and hand hygiene compli-ance. Microscopic agglutination test (MAT), the reference di-agnostic test for seroepidemiological studies of leptospirosis, was conducted in Spirochetal Diseases Diagnostic Laboratory, Veterinary Control Central Research Institute, Etlik, Ankara in June 2014. Anti-Leptospira antibody levels for 8 serotypes (Leptospira grippotyphosa Moskva V, L. australis Bratislava Jez Bratislava, L. canicola Hund Utrech IV, L. hardjo Hardjoprajitno,

Özet

Amaç: Leptospiroz, dünya çapında en yaygın görülen zoonotik

hastalıklardan birisidir. İnsanlara çoğunlukla fare dışkısı ve id-rarıyla kontamine olan su ve toprakla temas sonucu mikroorga-nizmanın bütünlüğü bozulmuş deriden veya mukozadan vücuda girmesiyle bulaşır. Çiftçiler, çeltik işinde çalışanlar, kanalizasyon işçileri, maden işçileri, avcılar, askeri personel, gemiciler, çoban-lar, süt sağıcıları, mezbaha işçileri, kasapçoban-lar, veteriner hekimler ve laboratuvar çalışanları leptospiroz açısından riskli meslek grupla-rıdır. Bu çalışmada Zonguldak bölgesinde kömür madeni işçile-rinde leptospiroz seroprevalansının belirlenmesi amaçlanmıştır.

Yöntemler: Zonguldak ve Bartın illerindeki Türkiye Taşkömürü

Kurumu’na bağlı 5 farklı kömür madeninde çalışan toplam 185 gönüllü maden işçisinden, 2013 Haziran-Temmuz aylarında kan örnekleri alınmıştır. Serum örnekleri -80°C’de saklanmıştır. Ay-rıca maden işçilerinin yaş, yerleşim bölgesi, madende çalışma süresi, başka mesleklerle uğraşma, madende fare ve/veya fare pisliği görme, madende farelerin eşya ve/veya yiyecek içecek-le temasını tespit etme ve madende el hijyeni gibi demogra-fik ve epidemiyolojik verileri için anket yapılmıştır. Leptospiroz seroepidemiyolojik çalışmalarında referans test yöntemi olarak kullanılan mikroskopik aglütinasyon testi (MAT) Ankara Etlik Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü Spiroket Hasta-lıkları Teşhis Laboratuvarı’nda Haziran 2014’te yapılmıştır. MAT ile 8 ayrı serotip için (Leptospira grippotyphosa Moskva V, L.

australis Bratislava Jez Bratislava, L. canicola Hund Utrech IV, L. hardjo Hardjoprajitno, L. pomona Pomona, L.

(2)

Giriş

Leptospiroz, Leptospira adlı bakterinin neden olduğu dün-ya çapında dün-yaygın zoonotik bir hastalıktır. Tropikal ve subtropi-kal bölgelerde daha sık görülmektedir. İnfeksiyonun bulaşma-sından kemiriciler sorumludur ve doğal rezervuar farelerdir. Hastalık kemiriciler, kedi, köpek ve başta domuz olmak üzere birçok evcil ve vahşi hayvan türünü etkilemektedir. İnsanlara bulaşma, infekte hayvanların idrarıyla kontamine olan su ve toprak aracılığıyla mikroorganizmanın bütünlüğü bozulmuş deri veya mukozadan vücuda girmesiyle gerçekleşmektedir. Çiftçiler, çeltik işinde çalışanlar, kanalizasyon işçileri, maden işçileri, avcılar, askeri personel, gemiciler, çobanlar, süt sağı-cıları, mezbaha işçileri, kasaplar, veterinerler ve laboratuvar çalışanları leptospiroz açısından riskli meslek gruplarıdır (1-3).

Leptospirozun bazı hastalarda subklinik seyir göstermesi nedeniyle, leptospiroz vakalarının bir kısmında tanı atlanmak-tadır. Türkiye’de leptospiroz insidansını ve prevalansını bildiren geniş seri çalışmaları yerine, çeşitli meslek gruplarını ve bölge-leri kapsayan çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışmaların veribölge-leri- verileri-ne göre, Türkiye’de leptospiroz prevalansının insanlarda %2-12, hayvanlarda %3.5-63 aralığında saptandığı söylenebilir (3,4).

Leptospiroz, anikterik ve ikterohemorajik olmak üzere iki ayrı klinik formda görülmektedir. Akut leptospirozda sık ola-rak baş ağrısı, ateş yüksekliği, kas ağrıları, kusma, iştahsızlık, konjunktiva kızarıklığı, titreme gözlenmektedir. Ölüm daha sık olarak akciğer tutulumu ve akut böbrek yetmezliği sonucunda görülmektedir (1-3).

Hastalığın tanısında plazma, idrar ve beyin-omurilik sıvı-sının mikroskopik incelenmesi, etkene karşı gelişen antikor-ların gösterildiği “enzyme-linked immunosorbent assay (ELI-SA)”, polimeraz zincir reaksiyonu (PCR), kültür ve mikrosko-pik aglütinasyon testi (MAT) kullanılmaktadır. Bunlardan MAT epidemiyolojik araştırmalarda kullanılan referans yöntemdir. Etkenle teması göstermesi açısından 1/100 ve üzerindeki tit-reler anlamlı kabul edilmektedir (1-3).

Bu çalışmanın amacı, leptospiroz gelişimi açısından risk grubunda bulunan maden işçilerinin serum örneklerinde MAT yöntemiyle anti-Leptospira antikorlarının araştırılması, madencilerin sağlığının korunması stratejilerine ve epidemi-yolojik verilere katkı sağlanmasıdır.

Yöntemler

Bu prospektif tanımlayıcı çalışmanın evrenini Zonguldak ve Bartın illerindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu’na bağlı ma-den ocaklarında (Karadon, Amasra, Üzülmez, Armutçuk, Koz-lu) yeraltında çalışan toplam 7927 işçi oluşturdu. Ülkemizde daha önce yapılmış çalışmalarda riskli popülasyonda saptan-mış leptospiroz seroprevalans değerleri (%2-13) esas alınarak 7927 kişilik evren için örneklem sayısı 185 ile 977 aralığında hesaplanmıştır. Örnekleme, tabakalı rastgele örnekleme yönte-mi kullanılarak, her bir madendeki toplam işçi sayısıyla oran-tılı olacak şekilde yapılmış, sonrasında da bireyler sistematik örnekleme yöntemi kullanılarak seçilmiştir. Örnekleme seçilen ve çalışmaya katılmaya gönüllü olan 185 maden işçisiyle ça-lışma yürütülmüştür. Çaça-lışmaya başlamadan önce Etik Kuru-lu onayı alınmıştır (Protokol No: 2012-89-12/06). Bu işçilerden 2013 yılı Haziran-Temmuz aylarında 5 ml kan örneği alınmış ve elde edilen serumlar -80°C’de saklanmıştır. Ayrıca maden işçi-leri için, yaş, yerleşim bölgesi, madende çalışma süresi, başka mesleklerle uğraşma, madende fare ve/veya fare pisliği gör-me, madende farelerin eşya ve/veya yiyecek içeceklerle tema-sını tespit etme ve madende el hijyeni gibi demografik ve epi-demiyolojik verileri sorgulayan anket formu doldurulmuştur.

Leptospiroz seroepidemiyolojik çalışmalarında referans test yöntemi olarak kullanılan MAT, Etlik, Ankara’daki Veteri-ner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Spiroket Hastalıkları Teşhis Laboratuvarı’nda 2014 yılı Haziran ayında yapılmıştır. MAT ile 8 ayrı serotip için (Leptospira

grippoty-phosa Moskva V, L. australis Bratislava Jez Bratislava, L. ca-nicola Hund Utrech IV, L. hardjo Hardjoprajitno, L. pomona

L. pomona Pomona, L. icterohaemorrhagiae Ictero 1, L. hebdomadis

Hebdomadis ve L. patoc Patoc 1) was investigated with MAT.

Results: All the miners were male and the mean age was 36±6. The

mean duration of working in underground part of the mine was 11±6 years, the mean working hours was 44±6 hours a week on average. Distribution of the miners according to inhabiting location was 18.5% village, 50.3% county and 30.8% city. In addition to mining, some of the miners were also occupied with farming (7%), hunting (2.7%), seafaring (0.5%) and livestock raising (0.5%). 82.7% of the miners con-firmed seeing rodents in the mine every day and 35.7% of the miners confirmed seeing rodent excreta in the mine. 68.1% reported observ-ing sign of rodent bite on their clothes or food savobserv-ing box. 91.9% of the miners reported that they saved their food in plastic or paper bags up to meal time. Hand washing rate in the mine was 76.2% among the miners and 94.3% of those were washing their hands without soap. Although, a risky environment for leptospirosis was defined, no se-ropositivity was detected in any of the serum samples of the miners.

Conclusions: Miners reported risky environmental conditions and

risky behavioral models for transmission of leptospirosis. However, no seropositivity was detected in any of the serum samples obtained from 185 miners in Zonguldak region.

Klimik Dergisi 2019; 32(2): 174-7.

Key Words: Leptospirosis, seroepidemiological studies, miners,

coal.

hagiae Ictero 1, L. hebdomadis Hebdomadis ve L. patoc Patoc 1) anti-Leptospira antikor düzeyleri araştırılmıştır.

Bulgular: Tamamı erkek olan işçilerin yaş ortalamaları 36±6 yıl idi.

Madende yeraltında çalışma süresi ortalama 11±6 yıl, yeraltında haftalık çalışma süresi ortalama 44±6 saat olarak saptandı. İşçilerin %18.9’u köyde, %50.3’ü ilçede, %30.8’i il merkezinde ikamet etmek-teydi. İşçilerin %7.0’si çiftçilik, %2.7’si avcılık, %0.5’i gemicilik ve %0.5’i besicilik de yapmaktaydı. İşçilerin %82.7’si maden içerisinde her gün fare gördüklerini, %35.7’si madende fare pisliği gördüklerini ifade ettiler. İşçilerin %68.1’i madende kullandıkları giyeceklerde ve yiyecek-içecek kaplarında fare yeniği gördüklerini belirtiler. İşçilerin %91.9’u madene götürdükleri yiyecekleri yemek vaktine kadar po-şet/kese kâğıdı içerisinde sakladıklarını bildirdiler. Madende işçilerin %76.2’sinin el temizliği yaptığı, bunların da %94.3’ünün sadece suyla el temizliği yaptığı saptandı. Leptospiroz açısından riskli bir ortam ta-nımlanmasına rağmen maden işçilerinin hiçbirinin serum örneğinde MAT ile seropozitiflik saptanmadı.

Sonuçlar: Madenciler tarafından leptospiroz bulaşması açısından

riskli bir ortam ve davranış modelleri tanımlanmakla birlikte, Zongul-dak bölgesinde kömür madencilerinden toplanan 185 serum örnek-lerinde leptospiroz seropozitifliği saptanmadı.

Klimik Dergisi 2019; 32(2): 174-7.

Anahtar Sözcükler: Leptospiroz, seroepidemiyolojik çalışmalar,

ma-denciler, kömür.

(3)

Pomona, L. icterohaemorrhagiae Ictero 1, L. hebdomadis Hebdomadis ve L. patoc Patoc 1) anti-Leptospira antikor düzeyleri araştırılmıştır. Antijen olarak canlı Leptospira’lar kullanılmış, pozitif ve negatif kontrol serumları, Amsterdam, Hollanda’daki Royal Tropical Institute’ten temin edilmiştir. 1/100 ve üzerindeki titrelerde aglütinasyon saptanması pozitif sonuç olarak kabul edilmiştir.

İstatistiksel analiz: İstatistiksel değerlendirme IBM SPSS

Statistics for Windows. Version 19.0 (Statistical Package for the Social Sciences, IBM Corp., Armonk, NY, ABD) programı kullanılarak yapılmıştır. Sayısal değişkenler için tanımlayıcı istatistikler (aritmetik ortalama ± standard sapma) kullanıl-mış, nitel değişkenler ise sayı ve yüzde olarak ifade edilmiştir.

Bulgular

Çalışmaya katılan 185 işçinin tamamı erkek, yaş ortala-ması 36 ve madende çalışma süresi ortalama 11 yıldı. İşçi-lerin çalıştıkları maden ocaklarına göre dağılımı Tablo 1’de sunulmuştur. İşçilerin %82.7’si madende her gün fare gör-düğünü, %68.1’i eşyalarında fare yeniği görgör-düğünü, %8.1’i madende yiyeceklerini ağzı kapalı kutularda sakladığını ve %76.2’si madende suyla ellerini yıkadığını ve bunların

sade-ce %5.7’si el yıkarken sabun kullandığını belirtmiştir (Tablo 2). Toplanan 185 serum örneğinin hiçbirinde MAT yöntemiyle anti-Leptospira antikor pozitifliği saptanmamıştır.

İrdeleme

Ülkemizde köpeklerde, kedilerde, koyunlarda leptospiroz seroprevalansıyla ilgili yapılmış çok sayıda çalışma mevcut-tur (5-8). Ancak insanlarda Leptospira seroprevalansı ve ke-miricilerde Leptospira taşıyıcılığını araştıran çalışmalar sınırlı sayıdadır (9-12).

Zonguldak ve çevresinde 1848 yılından bu yana yeraltı kömür madenciliği yapılmaktadır (13). Bu madenlerde gü-nümüzde yaklaşık 10 bin işçi çalışmaktadır. Batı Karadeniz, ormanlarla kaplı olması ve bol yağış alması nedeniyle in-sanlarda Leptospira infeksiyonu gelişmesi açısından riskli bir bölgedir. Bölgemizde insanlarda leptospiroz insidansı ve seroprevalansı konusunda yayımlanmış veriler mevcut değil-dir. Ancak leptospiroz ön tanısıyla hastanemizde izlediğimiz sporadik olgular olmakta ve bunların bir kısmında leptospi-roz tanısı MAT ile doğrulanmaktadır (14). Bildiğimiz kadarıyla ülkemizde maden işçilerinde Leptospira seroprevalansı ko-nusunda yapılmış bir çalışma yoktur. Bu çalışma leptospiroz açısından oldukça riskli bir meslek grubu kabul edilen kömür madeni işçilerinde Leptospira seroprevalansını saptamayı hedeflemiştir.

Leptospira MAT leptospirozun serolojik tanısında

kullanı-lan altın standard yöntemdir ve bu test ülkemizin Leptospira tanısı açısından referans bir laboratuvarında yapılmıştır. Bu çalışmada 185 madencinin hiçbirinde Leptospira’ya karşı se-ropozitiflik saptanmamıştır. Bu çalışma sadece madencilerde seroprevalans çalışması olarak tasarlanmıştır. Çalışma yapı-lan madenlerde zemin sularında ve/veya maden içerisindeki farelerde Leptospira varlığı araştırılmamıştır.

İncelenen serumların hiçbirinde seropozitiflik saptanma-masının birçok nedeni olabilir. Birincisi, laboratuvar kaynaklı hatalar olabilir ancak bu çalışmada serum örnekleri -80°C’de saklanmış ve soğuk zincir kurallarına uygun şekilde transpor-tu sağlanmıştır. Laboratranspor-tuvar testleri leptospiroz tanısı için re-ferans bir laboratuvarda, altın standard yöntem kullanılarak yapılmıştır. Bu nedenle bu çalışmada laboratuvar kaynaklı bir hata öngörülmemiştir. İkinci olarak, örneklem büyüklüğünün göreceli olarak yetersiz kalması nedeniyle seropozitif olgu-lar saptanamamış olabilir. Çalışmaya alınan 185 kişi çalışma evreninin (n=7927) %2.3’ünü oluşturmaktadır. Seroprevalans çalışmalarında örneklem büyüklüğü hesaplanırken, hedef po-pülasyona ait önceki seroprevalans oranları varsa, bu değer-ler dikkate alınmaktadır. Ülkemizde maden işçideğer-lerinde

Lep-tospira seroprevalansını araştıran bir çalışma yoktur. Ancak

ülkemizde çeşitli yörelerde Leptospira açısından riskli kabul edilen çeşitli meslek gruplarda seroprevalans değeri %2-13 arasında saptanmıştır (4). Bu değerler dikkate alınarak, ör-neklem büyüklüğü 185-977 kişi aralığında hesaplanmış, an-cak çalışmaya katılım gönüllülük esasına göre yapıldığı için katılımcı sayısı hesaplanan değer aralığının alt sınırında kal-mıştır. Bu nedenle örneklem büyüklüğü seropozitif olguları saptayabilmek açısından yetersiz kalmış olabilir. Ülkemizde maden işçilerinde Leptrospira seroprevalansıyla ilgili veri olamamakla birlikte Nijerya’da 1990-91 yılında 248 kömür

Tablo 1. İşçilerin Maden Ocaklarına Göre Dağılımı

Maden Ocağı Adı Sayı (%)

Karadon 73 (39.5) Armutçuk 23 (12.4) Kozlu 39 (21.1) Üzülmez 38 (20.5) Amasra 12 (6.5) Toplam 185 (100.0)

Tablo 2. 185 Maden İşçisinin Özellikleri

Özellik Sayı (%)

Yaş 36±6 (26-52)*

Madende çalışma süresi (yıl) 11±6 (1-30)*

Madende haftalık çalışma süresi (saat) 44±6 (6-48)*

Madenciliğe ek olarak leptospiroz teması 39 (21.1)

açısından riskli işlerde çalışan işçi sayısı

İşçilerin madenlerde fare görme sıklığı 153 (82.7)

Eşyalarında, yiyecek içecek kaplarında fare 126 (68.1) yeniği gören işçilerin oranı

Yiyeceklerin saklanma şekli

Ağzı kapaklı kaplar içerisinde 15 (8.1) Poşet/kese kağıdı içerisinde 170 (91.9)

Yiyecekleriyle fare teması tanımlayan 103 (55.7)

işçilerin oranı

Madende suyla el temizliği yapan işçilerin 141 (76.2)

oranı

El temizliği için su-sabun kullanımı oranı 8 (5.7)

*Ortalama ± standard sapma (minimum-maksimum)

(4)

madencisinin 41 (%16.5)’inde seropozitiflik saptanmıştır (15). Hindistan’da farklı bölgelerdeki mavi metal madenlerinde çalışan toplam 244 işçinin %94 (%38.5)’ünde MAT yöntemiy-le Leptospira seropozitifliği saptanmıştır. Bu çalışmada bazı madenlerdeki işçilerde seropozitiflik oranının %65.3’e kadar çıktığı görülmüştür (16). İran’da 2007-2008 yıllarında riskli meslek gruplarında yer alan 500 kişiyle yapılan bir çalışmada, çiftçilerin %29.5’inde, balıkçıların %18’inde, maden işçilerinin %12.5’inde, mandıra işçilerinin %6’sında ve mezbaha işçi-lerinin %4’ünde immünofloresans yöntemiyle seropozitiflik saptanmıştır (17). Üçüncü olarak, kanıta dayalı olmamakla birlikte, çalışma yapılan madenlerde Leptospira ile infekte kemiricinin sınırlı sayıda olabileceği ve bununla ilişkili olarak çevresel kontaminasyonun düşük düzeyde kalmış olabileceği ileri sürülebilir. Ülkemizde kemiricilerde Leptospira varlığı-nı araştıran sıvarlığı-nırlı sayıda çalışma vardır ve bu çalışmalarda farklı oranlarda pozitiflik saptanmıştır. Kırşehir’in kırsal böl-gelerinde yakalanan 43 kemiriciden (Microtus hartingi) 20 (%46.5)’sinin böbrek dokusunda PCR ile Leptospira pozitifliği saptanmıştır (10). İstanbul, Kazlıçeşme civarında yakalanan 64 kemiricinin (48 Rattus norvegicus, 11 Rattus rattus ve 5

Mus musculus) böbrek dokusunda karanlık alan

mikroskopi-siyle Leptospira varlığı araştırılmış ve sadece 1 (%2)’inde po-zitiflik tespit edilmiştir (11). Orta Karadeniz’in sahil şeridinde yaklaşık 100 km genişliğindeki bir alanda yakalanan 59 kemi-ricinin (Rattus norvegicus) %27’sinin böbrek dokusunda PCR ile L. interrogans saptanmıştır (9).

Sonuç olarak, bölgemizde laboratuvar olarak doğrulan-mış sporadik leptospiroz olguları görülmekle birlikte, leptos-piroz açısından en riskli mesleklerden birisi olan kömür ma-dencilerinde yapılan bu çalışmada 185 madencinin hiçbirinde MAT yöntemiyle leptospiroz seropozitifliği saptanmamıştır. Bölgemizde insanlarda, çeşitli hayvanlarda ve sularda

Lep-tospira varlığını araştıran daha geniş kapsamlı çalışmalara

gerek olduğu düşünülmektedir.

Teşekkür

Bu çalışma Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Bilimsel Araş-tırma Projesi Destekleme Programı tarafından finansal olarak des-teklenmiştir (Proje No: 2012-20-00-34. Kesin rapor tarihi: 27.02.2015).

Çıkar Çatışması

Yazarlar, herhangi bir çıkar çatışması bildirmemişlerdir.

Kaynaklar

1. Haake DA, Levett PN. Leptospirosis in humans. Curr Top

Microbiol Immunol. 2015; 387: 65-97. [CrossRef]

2. Dupouey J, Faucher B, Edouard S, et al. Human leptospirosis: an emerging risk in Europe? Comp Immunol Microbiol Infect Dis. 2014; 37(2): 77-83. [CrossRef]

3. Gültekin M. Leptospira türleri. In: Topçu AW, Söyletir G, Doğanay M, eds. Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyolojisi. 4. baskı. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevleri, 2017: 2080-6.

4. Saltoğlu N. Leptospira infeksiyonları: Türkiye ve dünyada durum.

Klimik Derg. 2003; 16(Suppl. 2): 108-9.

5. Brewer WE, Alexander AD, Hakıoğlu F, Evans LB. Rice-field leptospirosis in Turkey. A serologic survey. Am J Trop Med Hyg. 1960; 9(3): 229-39. [CrossRef]

6. Aslantaş O, Ozdemir V, Kiliç S, Babür C. Seroepidemiology of leptospirosis, toxoplasmosis, and leishmaniosis among dogs in Ankara, Turkey. Vet Parasitol. 2005; 129(3-4): 187-91. [CrossRef]

7. Kocabıyık AL, Çetin C. Bovine leptospirosis in south Marmara region of Turkey: a serological survey. Revue Méd Vét. 2004; 155(12): 606-8.

8. Gumussoy KS, Ozdemir V, Aydin F, et al. Seroprevalence of bovine leptospirosis in Kayseri, Turkey and detection of leptospires by polymerase chain reaction. Journal of Animal and Veterinary

Advances. 2009; 8(6): 1222-9.

9. Sunbul M, Esen S, Leblebicioglu H, Hokelek M, Pekbay A, Eroglu C. Rattus norvegicus acting as reservoir of Leptospira interrogans in the Middle Black Sea region of Turkey, as evidenced by PCR and presence of serum antibodies to Leptospira strain. Scand J

Infect Dis. 2001; 33(12): 896-8. [CrossRef]

10. Azkur AK, Kaygusuz S, Aslan ME, Gazyağcı S, Gözütok S, Toyran K. A survey study on hantavirus, cowpox virus, and Leptospira infections in Microtus hartingi in Kırşehir Province, Central Anatolia, Turkey. Turkish Journal of Veterinary and Animal

Sciences. 2014; 37(4): 434-42. [CrossRef]

11. Çalışır B. İstanbul’un Kazlıçeşme semti ve komşu bölgelerindeki sıçan ve farelerde leptospira araştırılması. Türk Parazitol Derg. 2000; 24(3): 329-31.

12. Özsan K. Aktan M, Fazlı A, Beyoğlu K. Ankara, Konya ve Urfa’da yakalanan yabani hayvanlarda leptospirosis yönünden araştırma. Mikrobiyol Bül. 1974; 8(3): 271-5.

13. Tarihçe [İnternet]. Zonguldak: Türkiye Taşkömürü Kurumu [erişim 1 Kasım 2018]. http://www.taskomuru.gov.tr/index. php?page=sayfagoster&id=7.

14. Aydemir H, Akduman D, Öztoprak N, Pişkin N, Celebi G, Akkoyunlu Y. Ağır seyirli bir Weil hastalığı olgusu. Mikrobiyol

Bül. 2007; 41(1): 145-50.

15. Onyemelukwe NF. A serological survey for leptospirosis in the Enugu area of eastern Nigeria among people at occupational risk. J Trop Med Hyg. 1993; 96(5): 301-4.

16. Parveen SM, Suganyaa B, Sathya MS, et al. Leptospirosis seroprevalence among blue metal mine workers of Tamil Nadu, India. Am J Trop Med Hyg. 2016; 95(1): 38-42. [CrossRef]

17. Babamahmoodi F, Salmani Mojaveri M, Babamahmoodi AR. Seroepidemiology of leptospirosis in workers of high risk occupation in Mazandaran province – Iran 2007-2008. J

Mazandaran Univ Med Sci. 2009; 19(73): 11-5.

Şekil

Tablo 2. 185 Maden İşçisinin Özellikleri

Referanslar

Benzer Belgeler

Asenkron motorun toplu parametreli ısıl eşdeğer devresinden elde edilen sonuçların deneysel sınanması GAMAK firmasından temin edilen 2.2 kW, 2p=4,380 V, 50Hz, kapalı tipte

Demir, oksijen ve hidrojenden oluşan mineraller çok eski zamanlardan beri kahverengi, sarı ve kırmızı tonlarda pigment elde etmek için kullanılıyor..

Finansal danışmanların tespiti- ne göre yıl sonu ikramiyesi olarak 100.000 dolar alan bireyler bu miktarı hisse senedi piyasasında değerlendirirken, aynı miktar- da bir

Mutlaka ki, hepimizin akl›n› zaman zaman kurcalayan, hatta ço¤u kez sü- reklilik gösteren kimi tak›nt›lar vard›r. Örne¤in, nedendir bilinmez akl›m›za bir flark›

Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Anabilim Dalı, Şanlıurfa, Türkiye.. Zafer Hasan

Olguda kan kültürlerinde salmonellan›n üretilmesi, kan kültüründe yine ayn› gün- lerde al›nan örneklerde leptospiran›n üretilmesi ve bu- nun aglütinasyon testi olarak

There was significant and positive association between worked years and pneumoco- niosis prevalence (p= 0.019). Our findings indicated that pneumoconiosis prevalence among

Genel olarak evre 1 ve 2a olarak evrelenmiş olan tırnak batmalarında invaziv olmayan konservatif yöntemler yeterli olmaktayken, daha ileri evrelerde cerrahi tedavi