• Sonuç bulunamadı

Irrigation of Pistachio Trees in Turkey and Its Importance

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Irrigation of Pistachio Trees in Turkey and Its Importance"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

& LIVESTOCK CONGRESS

25-27 April 2018 – Şanlıurfa/TURKEY

Irrigation of Pistachio Trees in Turkey and Its Importance

Bekir Erol AK

1

*, İzzet AÇAR

1

1Harran University, Faculty of Agriculture, Department of Horticulture, Şanlıurfa – TURKEY

*Corresponding author: beak@harran.edu.tr

Abstract

Pistachio is grown most intensively in Iran, Syria, Turkey and U.S.A. The other pistachio producing countries are in the Near East, North Africa and the Southern Europe. The pistachio trees are irrigated in Iran and U.S.A.. As it is well known that irrigation is a very important factor in obtaining high yields on good quality. In the very near future new and irrigated pistachio nut orchards in the Southeast Anatolia Project (GAP) region will expand Turkey's pistachio nut areas. It is expected that when the project is completed the Turkish pistachio nut production will be at least doubled. The irrigation experiments with different rootstocks have already been started in Sanliurfa where pistachio grown main province. The expected changes by irrigation, leaf size, number of current year’s shoot and length of shoot will be increased. The result with irrigation increasing the yield, bigger nut size, high splitting percentage, low blank nut rate and lesser alternate bearing will be obtained. Some problems also occure becasue of unsuitable irrigation system.

Key Words: Pistachio, irrigation, yield, Turkey

Türkiye’de Antepfıstığında Sulama ve Önemi

Özet

Antepfıstığı yoğun olarak Iran, Suriye, Türkiye ve ABD de yetiştirilmektedir. Diğer üretici ülkeler ise yakın doğu, kuzey Afrika ve Güney Avrupa ülkeleridir. Antepfıstığı ağaçları Iran ve ABD de sulanark yetiştirilmeltedir. Sulamanın meyve ağaçlarında yüksek verim ve kalitede üretim yapmak için çok önemli olduğu bilinmektedir. Yakın gelecekte GAP projesi ile bölgede bulunan antepfıstığı ağaçları da sulanacaktır. Sulamayla Türkiye üretiminin en az iki katına çıkması muhtemeldirSulama denemeleri, değişik anaçlar üzerine aşılı antepfıstıklarında özellikle Şanlıurfa yöresinde başlamış ve devam etmektedir. Sulamayla birlikte yaprak boyutlar, yıllık sürgün sayısı ve uzunluğu artacak, verim ve çıtlama oranları artmasının yanısıra, periyodisitenin, içi boş meyve oranının da azalması sağlanacaktır. Uygun olmayan sulama yönteminden dolayı, sulamayla birlikte, beklenmedik bazı problemlerin çıkması da olasıdır.

Anahtar Kelimeler: Antepfıstığı, sulama, verim, Türkiye

Giriş

Fıstık özel iklim istekleri nedeniyle Dünya’da belirli bazı ülkelerde yetiştirilmektedir. Ülkemiz de bu şanslı ülkelerden biridir. Dünya Üretiminin % 38’den fazlasını İran üretmekte olup, bunu A.B.D. izlemekte ve daha sonra Türkiye gelmektedir (Çizelge 1). Fıstığın anavatanı olmamıza rağmen üretim bakımından bilinçli yetiştiricilik yapılmaması nedeniyle dünya üretiminde 3. ülke konumuna düşmüş bulunmaktayız. Amerika Birleşik Devletleri ilk ticari anlamda üretimini 1978’li yıllarda 2000 ton olmasına rağmen günümüzde bu üretim miktarı,

yetiştiricilik bakımından gerekli bilimsel çalışmalarını yaparak ve elde edilen bulguları pratiğe aktarmak suretiyle üretimde oldukça önemli artışlar sağlayarak 119 000 tona ulaşmıştır. Ülkemizde bulunan mevcut antepfıstığı ağaç sayısı küçümsenmeyecek düzeydedir. Ancak ağaç başına verimin düşük olması nedeniyle ileriki yıllarda fıstık yetiştiricisi ülkelere göre, eğer gerekli önlemler alınmaz ise, daha da geri kalacağımız muhakkaktır.

Çizelge 1’den görüleceği üzere Avrupa Birliği üyesi ülkelerin toplam üretim içerisindeki payı oldukça düşüktür. Toplam 27 üye ülkenin

(2)

nüfusunun tüketimi İran tarafından karşılanmaktadır. Bu Pazar oldukça önemlidir.

Bu pazardaki payımızın daha da artması için gerekli tedbirler alınmalıdır.

Çizelge 1. Dünya Antepfıstığı Üretimi (1000 Ton)

ÜLKELER 2013 2014 2015 2016 ORTALAMA ORAN %

İran 225 001 440 814 430 000 315 151 352 742 38.70 ABD 213 188 233 146 313 811 406 646 291 698 32.01 Türkiye 88 600 80 000 144 000 170 000 120 650 13.24 Çin 74 000 75 554 79 455 83 310 78 080 08.57 Suriye 54 516 28 786 32 574 56 833 43 177 04.74 Yunanistan 7 122 8 566 5 540 6 338 6 892 00.76 İtalya 3 227 3 555 3 868 3 649 3 575 00.39 Afganistan 2 769 2 784 2 799 2 814 2 792 00.31 Tunus 2 100 2 500 3 000 3 400 2 750 00.30 İspanya 2 489 2 428 2 423 2 418 2 440 00.27 Madagaskar 1 900 1 821 1 506 1 730 1 739 00.19 Avustralya 1 334 1 304 1 343 1 378 1 341 00.15 Diğerleri -- --- --- --- --- 00.67 DÜNYA 679 556 884 654 1 023 865 1 057 566 911 410 100.00 Kaynak: FAO

Ülkemizde antepfıstığında verim

düşüklüğünün bazı nedenleri aşağıda sıralanmıştır (Ak, 2002).

1. Yetiştiricilik yapılan toprakların fakir, kireçli ve çakıllı olması,

2. Tozlanma ve döllenme sorunları, 3. Yıllık yağışın azlığı ve buna rağmen sulamanın yapılmaması veya mevcut sulananların toplam ağaç varlığına göre çok az olması,

4. Gübreleme yetersizliği,

5. Yetiştirilen çeşitlerin periyodisiteye eğilimli olmasıdır.

Yukarıda sözü edilen verimi doğrudan etkileyen faktörler arasından tozlanma noksanlığı ile sulama yapılmamış olmasıdır. İran ve A.B.D. gibi Antepfıstığı üretiminde ileri olan ülkelerde yukarıda sözü edilen sorunlar çözüme kavuşmuş bulunmaktadır. Bu sorunların bir kısmı birbirine bağımlı olmakla birlikte bilinçli bir yetiştiricilik yapılarak bunları çözüme kavuşturmak olanaklıdır (Ak, 2006).

Antepfıstığı (Pistacia vera, L.) dünya’da 30-45 kuzey ve güney enlem derecelerinde yetiştirilebilmektedir. Ekolojik faktörler bu meyve türünün yetiştiriciliğini kısıtlayan en önemli faktörlerden biridir. Dünyada üretimin

%50 den fazlası İran tarafından

gerçekleştirilmektedir. Bunu ABD ve Türkiye izlemektedir. Üretimi etkileyen değişik faktörler

vardır. Verimliliği etkileyen bir diğer faktör Çeşit seçimi dir. Genetik yapıları birbirinden farklı olan çeşitlerin kendi aralarında periyodisite yani bir yıl verip ertesi yıl vermeme durumu başta olmak üzere değişik özellikleri vardır (Ak, 2013). Ülkemizde kendi üretim bahçelerimizden selekte edilmiş çeşitlerimiz bulunmaktadır. Bunların muhafaza edilmesi ve genetik kaynak olarak değişik araştırmalarda kullanılması önemlidir. Son yıllarda Gaziantep Antepfıstığı Araştırma İstasyonu tarafından geliştirilmiş yeni dişi ve erkek çeşitlerimiz bulunmaktadır. Öte yandan yeni çeşit geliştirme çalışmalarımız da devam etmektedir. Antepfıstığı gençlik kısırlığı uzun olan bir meyve türüdür. Bu nedenle ıslah çalışmaları çok uzun yıllar almaktadır. Ancak üretimde ileri seviyeye ulaşmış ülkelerle rekabet gücünün artması için ıslah çalışmalarının devam etmesi gerekmektedir. Ülkemiz antepfıstığının dışında öteki Pistacia türlerinin de anavatanı konumundadır. Fıstığın yabanileri diye halkımız tarafından adlandırılan bu türlerin de genetik kaynaklarımız olarak korunması gerekmektedir. Çünkü anaç çalışmalarında önemli bir materyal olarak kullanılmaktadırlar.

Sulamanın Meyve Ağaçları İçin Önemi

Meyve yetiştiriciliğinde sulama, yüksek verim ve kaliteli ürün elde etmek için vaz geçilmez bir unsurdur. Bitkilerin besin maddelerini topraktan

(3)

suda erimiş halde aldıkları düşünüldüğünde, bitkinin büyüme ve gelişmesi suya bağlıdır. Bitki karbonhidrat üretebilmesi için fotosentez yapması için suya gereksinimi vardır.

Bazı meyve türleri kurak koşullara dayanıklıdır. Bunların dayanıklı olması sulanmadan yetişebiliyor olmalarında kışın yağan yağmur sularının büyük önemi vardır. Bu tür bitkiler yani kurağa dayanıklı bitkiler aşırı sulamadan dolayı zarar görebilirler ancak uygun sulama yöntemiyle ve bitki gelişim periyotları da dikkate alınarak belirli miktarlarda su verilmesiyle de oldukça yüksek verim ve kalitede ürün alınması mümkündür.

Sulama

Ülkemizde fıstık sulanmayan koşullarda yetiştirilmektedir. Oysa fıstık üretiminde ileri olan ülkelerden gerek İran gerekse A.B.D. (California)’de yetiştiricilik sulanan koşullarda yapılmaktadır (Ak, 1992). Ülkemizde halk

arasında antepfıstığının sulanmadan

yetiştirileceği yanlış bir kanı yaygındır. Bu nedenle fıstık üretimimiz düşüktür. GAP Projesiyle sulamanın geniş alanlarda yapılacağı göz önüne alınacak olursa tarımda verimliliği artıran ana koşullardan biri olan sulama unsurunun fıstık bahçeleri içinde kullanılması gerekmektedir. Eğer sulama yapılacak olursa; bitkilerin gelişmesi daha iyi olacak, ağaç başına verim artacak, meyve kalite kriterlerinden olan meyve iriliği, çıtlak meyve oranı önemli ölçüde artacaktır (Ak, 2004). Tüm bunlar ağaçta meydana gelen büyüme ve gelişime bağlı olarak olumlu yönde gelişecektir. Yani sulamayla sürgün uzunluğu artacak, daha çok yaprak oluşacak, yaprakların irilikleri artacak, fotosentez aktivitesi artacak ve sonuçta yüksek verim ve artan kaliteyle sonuçlanacaktır. Öte yandan içi boş (fıs) meyve miktarında da oransal olarak azalmalar olacaktır. Özellikle dane iriliği ve çıtlama fıstık için dış pazarlarda istenilen kalite unsurlarıdır (Ak ve Parlakçı, 2006).

Sulanmadan yetiştiriciliğinin yapılıyor olması kış ve ilkbahar dönemi yağışlarının olup olmama durumu fıstıkta üretimin kaderini belirleyici bir özellik olmaktadır. Bunun açık bir örneği 2000 yılı için söylemek mümkündür. 2000 yılında ilkbahar döneminde yağışların az olması ya da bazı yörelerde olmaması ağaçların gelişimini ve

geleceğini olumsuz etkilemiştir. Şöyle ki yağış azlığı nedeniyle yapraklanma ve sürgün gelişimi olumsuz etkilenmiştir. Sürgünlerin kısa olması yaprak sayısının az olmasına, meyvelerin iriliğinin az olması yanı sıra iç’in dolumunda aksamalara neden olacak, gelecek sene ürün vermesi beklenen karagöz adı verilen çiçek gözlerinin oluşmamasına ya da oluşanların kısa bir süre içerisinde dökülmesine neden olacaktır. Eğer düzenli sulama yapılan bir bahçe olması halinde yukarıda sözü edilen sorunlar olmayacaktır. Yapılan bir araştırmada Siirt çeşidinde kurak koşullarda 60-80 kg/da ürün alınırken sulanan şartlarda 262 kg/da olduğu saptanmıştır (Arpaci ve ark., 1995)

Sürgün gelişiminin yeterli olmamasının bir başka olumsuz etkisi aşılama döneminde aşı kalemi sorunu olarak ortaya çıkmaktadır. Yetiştirici aşı yapmak için yeterli kalem de bulamamaktadır. Üreticilerimiz sulanmayan şartlarda yetiştirilen ağaçları için kış yağışlarını toprakta muhafaza edebilmek için özellikle sonbaharda toprak işlemini ihmal etmemelidirler. (Kaska, 1995). Diğer taraftan ilkbahar ve yaz aylarında da yüzeysel olarak yapılan toprak işleme toprakta nem muhafazası için mutlaka gereklidir. Bu sürümlerin çok derin olmaması gerekmektedir. Aksi taktirde esas kökler yaralanacak olursa toprak kökenli bazı hastalıklar için giriş yeri olacaktır.

Ülkemizde bu meyve türü sulanmayan ya da sulanamayacak şekilde engebeli ve çok kötü, öteki meyve türlerinin yetişemeyeceği kadar kötü, toprak şartlarında yetiştirilmektedir. Muhakkak ki bu tip arazilerin değerlendirilmesi açısından iklimin de uygun olması nedeniyle iyi bir meyve türüdür. Ancak bu durum onun iyi şartlarında yani verimli topraklarda ve sulanan şartlarda yetişmeyeceği anlamına gelmemelidir. Yukarıda da belirtildiği gibi verim sulanan şartlarda, sulanmayan şartlara göre en az 3 ya da 4 kez daha da artacağı unutulmamalıdır.

Sulanan ve sulanmayan koşullarda, kötü ve iyi (verimli) toprak şartlarında yürütülen bir araştırmada verimlilik ve kaliteyle ilgili olarak elde edilen bulgular aşağıdaki gibidir (Ak ve Ağaçkesen, 2003).

1. Yaş olarak ağaç başına verim değerleri sırasıyla; kıraç arazide sulanan koşullarda ortalama olarak 21.80 kg, sulanmayan koşullarda

(4)

15.50 kg, taban arazide sulanan koşullarda 31.00 kg, sulanmayan koşullarda 25.87 kg olarak saptanmıştır. Ayrıca 1 kg yaş meyvelerin kurutulduktan sonraki ağırlığı 559.63 g. olarak belirlenmiştir. Buna göre en yüksek ağaç başına verim kuru ağırlık olarak 17.043 kg ile taban arazide sulanan koşullarda saptanmıştır.

2. Çıtlaklık bakımından 300 meyvede yapılan çalışmada çıtlaklık oranı sırasıyla kıraç arazide sulanan koşullarda % 58.89, sulanmayan koşullarda % 37.45, taban arazide sulanan koşullarda % 61.43, sulanmayan koşullarda % 61.10 olarak saptanmıştır. Sulamayla birlikte boş meyve oranının azaldığı, çıtlaklık ve toplam dolu meyve oranında artışların olduğu saptanmıştır.

3. Boş meyve oluşumu tozlanma ve döllenme noksanlığı nedeniyle olmaktadır. Ancak sulama ve beslenme yetersizliği nedeniyle de meyvelerin içi boş ya da küçük kalabilmektedir. Yapılan bu araştırmada boş meyve oranı sulanan şartlarda % 17 olurken, sulanmayan koşullarda % 30

olmuştur. Öte yandan, kötü toprak

koşullarında %29.71 iken, verimli iyi toprak şartlarında % 17.70 olduğu saptanmıştır.

Dünyada ABD ve Iran’da antepfıstığının sulandığı belirtilmişti. Sulanan koşullarda yetiştirilecek olan ağaçlarda sulama yöntemi topoğrafik yapıya gore değişmekle birlikte, ABD (Kalifornia) damla ve mini spring diye adlandırılan sulama yöntemleri uygulanmaktadır. Ağaçların bulunduğu sıralar balık sırtı diye tabir edilen bir şekilde yükseltilmekte ve fazla sular ağaç gövdesinden uzaklaştırılmaktadır. İran’da ise; Yıllık yağışı 100 mm olan Rafsancan’da, sıra arası 6-8 m ve sıra üzeri: 0.5-1 m olarak tesis edilmiş bahçelerde tüm yıl boyunca her 40 günde 1 kez olmak üzere karık yöntemiyle sulama yapmaktadırlar.

Antepfıstığını su isteği öteki meyve türlerindeki gibi fazla değildir. Aşırı su ağaçların köklerinde hastalıklara neden olarak kurumaya neden olabilir. Öte yandan sulama yapılırken suyun ağaç gövdesine değmemesi gerekmektedir. Yapılan araştırmalara göre Haziran – eylül ayları arasında her 20 günde bir 120 mm su verilmesi, 110-150 cm lik bir kısmın ıslatılması gerektiği belirtilmektedir (Ak, 2014). Ancak sulamanın

önemi geçmiş yıllarda çok iyi

vurgulanmadığından dolayı üreticilere benimsetilememiştir. Aslında uygulanan sulama

yöntemi ve verilen su miktarının çok yüksek olması nedeniyle bazı ağaçların ortaya çıkan hastalıklardan dolayı kuruması üreticilerin “antepfıstığı sulanmaz” düşüncesinin oluşmasına neden olmuştur. Prof Dr. Nurettin Kaşka’nın teşvikiyle yine Ceylanpınar Tarım İşletmesinde salma sulama ve hem de damla sulama yöntemiyle araştırmalar başlatılmıştır (Ak ve Kaşka, 1992). Bu çalışmalardan sonra üreticilerde önder çiftçilere uygun yöntemle ve verilecek suyum miktarı benimsetilmiştir. Sulamanın sonuçlarını gören üreticilerin sayısı arttıkça, şu anda sulanan antepfıstığı bahçelerimizin miktarı da her geçen yıl artmaktadır.

Antepfıstığında Sulama Yöntemleri

Antepfıstığı alanlarında sulama uygulamasına karar verildikten sonra, en uygun sulama yönteminin mevcut olanaklar da dikkate alınarak belirlenmesi gerekmektedir. Öte yandan arazinin topoğrafik yapısı, büyüklüğü, toprak işleme şekli vb. faktörler de dikkate alınarak sulama yöntemi belirlenmelidir. Sulama sistemleri, Yüzey sulama sistemleri ve Yüzey altı Sulama Sistemleri olarak gruplandırılabileceği gibi Basınçlı ve Basınçsız Sulama Sistemleri olarak da gruplandırılabilir (Yükçeken, 2001).

Antepfıstıkları için yüzey sulama (basınçsız) ile yüzey altı (basınçlı) sulama sistemlerinin her ikisi de, belirli şartlar yerine getirildiğinde kullanılabilir. Ancak suyu ve sulama miktar ve zamanın; daha verimli kullanan sistemler, Basınçlı (mini sprink ve damla) sulama sistemleridir (Yükçeken, 2001). Öte yandan toprak altı sızdırma yöntemi de antepfıstığı bahçelerinde kullanılabilmektedir. Bu yöntemle su tasarrufu yanı sıra bazı toprak kökenli hastalıklarla ilişkili olarak üstünlüklerinin olduğu bildirilmektedir. Yabancı ot kontrolünde de etkili olduğu gözlemlenmiştir (Ak, 2004).

Sulama sisteminin seçimini sınırlayan, en önemli, faktörlerden biri, sulanacak arazinin eğimlilik yada topoğrafik durumudur. Yunanistan’da toprak işleme aletlerinin rahat çalışması için, sulama laterallerini ağaçların üzerinden geçirmektedirler. Düzgün olmayan arazilerde yağmurlama ve damla sulama sistemleri, daha düzgün arazilerde ise bu sistemlerin yanı sıra, toprak yapısı, su kaynağının durumu, su iletim ve uygulama maliyeti gibi konular da göz önüne alınarak uygun

(5)

sulama sistemi seçilmelidir. Ancak hangi sistem tercih edilirse edilsin, ağaç gövdesine kesinlikle suyun temas etmemesi gerekir.

Genel anlamda en iyi yöntemin yapılan gözlemler ve edinilen izlenimlerle damla sulama yöntemi olduğu belirlenmiştir. Bu yöntemlerden sulama borularının yüzeyden yani toprak üstünden geçirilmesinde oluşan dezavatajlar vardır. Bunlar buharlaşarak su kaybı, bazı kuşlar tarafından deliniyor ve böylece basın düşmesi ve tamir edilme gereksiniminin ortaya çıkması yada toprak işleme sırasında toplanarak sonrasında yeniden serilmesi için iş gücü gerektirmesi vb gibidir. Öte yandan toprakaltı sızdırma yöntemiyle sulama sisteminin ise oldukça fazla sayıda avatajları bulunmaktadır. Bunlar, yukarıda söz edilmiştir. Ancak son yıllarda bu şekilde sulama yapan üreticilerden toprak altı kemirgenler tarafında bu borulara zarar verildiği şeklinde şikayetler gelmeye başlamıştır.

Sonuçlar

Yukarıda kısaca değinilen ancak üretimi doğrudan etkileyen oldukça önemli olan bu sorunlar çözümlenmeyecek boyutta değildir. Bu sorunların çözümüne yönelik tedbirlerin acilen alınması gerekmektedir. Özellikle GAP proje alanında sulanabilecek arazi yapısına sahip bulunan bahçelerin uzmanların görüşlerine dayalı olarak uygun yöntemlerin belirlenerek sulamanın yerine getirilmesi gerekmektedir. Özellikle vakit geçirilmeden mevcut kurulu bahçelerde tozlanmayla ilgili tedbirler alınmalı ve sulama olanağı olan alanlarda sulamaya derhal başlanmalıdır (Ak ve ark., 2012). Yeni kurulan ya da kurulma aşamasında bulunan bahçelerde sulamanın yapılması, periyodisiteye eğilimi az, çıtlama ve meyve iriliği bakımından sulanmayan koşullarda en iyi randımanı veren çeşidin seçilerek ve buna uygun erkek ağaçların bahçe içerisinde dağıtılmasıyla ileriki yıllarda üretimde önemli patlama da önemli gelir getiren bir ürün haline gelmesine neden olunacaktır. Mevcut üretimdeki bahçelerde teknik tedbirlerin önemi büyüktür. Yapılan araştırmalarda verim sulamayla % 70, gübrelemeyle % 50, uygun çeşit seçimiyle % 45 ve hafif budamayla % 17 oranında artabilmektedir.

Fıstık sulanmayan koşullarda, kurağa

dayanıklı olduğu için, rahatlıkla

yetiştirilmektedir. Ancak sulama öteki bir takım uygulamaların iyi yapılması için ön koşul gibidir. Örneğin, budama, gübreleme gibi verimi etkileyen kültürel uygulamaların tam olarak yapılabilmesi için sulamanın uygun bir şekilde yapılması gerekmektedir. Üretimde ülkemizin önünde olan ülkelerde yani İran ve ABD’de fıstık bahçelerinde sulama yapılmaktadır. Muhakkak ki sulamanın da uygun yöntemle ağacın ihtiyaç duyduğu miktarda yapılması gerekmektedir. Ülkemizde fıstık yetiştiriciliğinin gelişmesi için sulamanın üreticilerin eğitimi çok önemlidir. Diğer ülkelerle rekabet edebilmek için sulamanın ve diğer, budama, gübreleme, hastalık ve zararlılarla mücadele vb. teknik işlemlerin bilinçli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Hasat ve hasat sonrası işlemlerin de modern bir şekilde yapılmasıyla ihracatta da söz sahibi olacaktır.

Dünya pazarlarında fıstığımızın layık olduğu yeri alabilmesi ve söz sahibi olabilmesi için gerek yetiştirme tekniğindeki hataların giderilmesinde gerekse mevcut ürünümüze modern işleme tekniklerini uygulamamız gerekmektedir. Üretimimizin yoğun olarak yapıldığı Şanlıurfa ve Gaziantep illerinde yapılmakta olan hataların giderilmesi konusunda yetiştiricilerin bilgilendirilmesi gerekmektedir. Özellikle, şu anda sulamanın aktif olarak kullanılmaya başlandığı GAP illeri içerisinde üretim payının % 50 dolayında olduğu, Şanlıurfa ilinde yapılacak olan bilinçli fıstık tarımı sayesinde ülke üretiminde büyük bir yükseliş olacaktır (Ak ve ark., 2016).

Bu bölgede bulunan araştırma kuruluşlarının ve araştırmacılarının acilen desteklenmesi, sonuçları uzun yıllara yayılacak olan bu meyve türünü geliştirmek olanaklıdır. Fıstık yetiştiriciliğine sonradan başlayan ABD’nin üretimde bu kadar ileri düzeye gitmesine özellikle bilimsel araştırmaların desteklenmesi ve yapılan bilimsel araştırmaların üreticiye yansıması olduğu unutulmamalıdır.

Kaynaklar

Ak, B.E. 1992. Effects of different Pistacia spp pollens on the fruit set and quality of Pistachios. (In Turkish with an English summary) Cukurova University Institute of Natural and Applied Science.Department of Horticulture, PhD. Thesis, Adana, 210 p.

(6)

Ak, B.E., 2002. Pistachio Production And Its Problems In The World. First Symposium on Horticulture. 16-20 October 2002, Ohrid- Macedonia, Symposium Proceedings, 432-437. Ak, B.E., 2004. Underground drip system: The new irrigation method for pistachio and almond orchard in Turkey. Nucis 12: 24-25.

Ak, B.E., 2006. Sustainable development of pistachio nut culture at South East Anatolia region in Turkey. International Conference, Sustainable Development and New Technologies for Agricultural Production in GAP region. May, 29-31, 2006, 175-177.

Ak, B.E., 2013. Plant Genetic Resources of Pistacia

spp. and Pistachio Cultivars in the World. VI

International Symposium on Almond and Pistachios, 27-31 May 2013, Murcia, Spain. AK, B.E. 2014. Türkiye ve Dünyadaki Antepfıstığı

Yetiştiriciliğinin Karşılaştırılması. Antepfıstığı (Ed. Gonca TOKUZ, 480 s.). Tevella Kültür Derneği. GNG Ofset Mat. Ve Amb. San. Ve Tic A.Ş., 29-51.(ISBN: 978-975-9011-34-5)

Ak, B. E. and H. Parlakçı, 2006. The low yield reasons and solution of pistachio nut in Turkey. Nucis, 13:37-40

Ak, B.E. ve N. Kaşka, 1992. Antepfıstıklarında Periyodisite Sorunu, Nedenleri ve Değişik Çeşitlerdeki Durumu. Türkiye 1. Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi, 13-16 Ekim 1992 Cilt I (Meyve), 67-72.

Ak, B.E. ve N. Ağackesen, 2003. Birecik Yöresinde Yetişen Antepfıstıklarında Verim ve Kalitenin Belirlenmesi Üzerinde Bir Araştırma. Harran Üniversitesi Araştırma Fonu Müdürlüğü, Proje no: 58, 59 s.

Ak, B.E. Karadag S. and. Sakar, E. 2016. Pistachio production and industry in Turkey: current status and future perspective. Proceedings of The XVI GREMPA Meeting on Almonds and Pistachios, 12-14 May 2015, Meknes (Morocco) Options Mediterranean Seminars, Series A, Number: 119, 323-329.

AK, B.E., E. Sakar, H.M. Yeşiloğlu ve F.F. Öztürk, 2012. Antepfıstığı yetiştiriciliği. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Çiftçi Eğitim Seti yayın No: 2012/ 31, Ankara, 62 s.

Arpaci, S., F. Akkök, ve H.Tekin. 1995. Sulu ve kuru koşullardaki antepfıstığı yetiştiriciliğinde verim ve ürün kalitesindeki değişimlerin incelenmesi. Türkiye II. Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi. Adana. Cilt I. S. 429-433.

Kaşka, N.,1995. Pistachio nut growing in Turkey. First International Symposium on Pistachio nut. September, 20-24, 1994, Adana,Turkey. Acta Horticulture, 419: 161-164.

Yükçen, Y., 2001 Antepfıstığı Yetiştiriciliği: Sulama. Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Yayın No: 13, Gaziantep, 136.

Şekil

Çizelge 1. Dünya Antepfıstığı Üretimi (1000 Ton)

Referanslar

Benzer Belgeler

Benzer şekilde, başta çilek olmak üzere bir çok üzümsü meyveler ve kivi gibi çekirdek sayısı fazla olan meyve türlerinde arı ziyaretinin defalarca olması

Çiftçiler damla sulama ve yağmurlama sulama yöntemlerinin kapalı sistem olması dolayısıyla sızma ve buharlaĢma kayıplarının minimum olduğunu ve damla sulama

almaları gerektiği, bazılarının ise önce uzun, sonra kısa , veyahut daha almaları gerektiği, bazılarının ise önce uzun, sonra kısa , veyahut daha önce kısa daha sonra

Meyve kalınlığı (mm): Meyvede kotiledon birleşme çizgisine (sütur) dik olan iki yanak arasındaki en geniş mesafe kumpas ile ölçülerek belirlenir.. Meyve şekil indeksi:

• Şekerler meyvelerde genel olarak tümüyle glukoz (üzüm şekeri) ve fruktozdan (meyve şekeri) ibarettir.. Bu şekerler tablolarda çoğu zaman “indirgen şeker”

buharı basıncı daha yüksek olduğundan) buhar halinde hücre dışına çıkarak, hücreler arası boşluklarda oluşmuş buz kristallerinin.. irileşmesine

*Bazı meyvelerin şeker oranı düşüktür şeker ilavesi gerekir. *Bazı meyvelerin asit oranı yüksek veya düşüktür duruma göre asit veya su ilavesi gerekir. 

Çalışma kapsamında bitki morfolojik özellikleri (zuruf boyu, zuruf taban kalınlığı, yaprak alanı, yaprak eni, yaprak boyu, yaprak kalınlığı, yaprak sapı uzunluğu,