• Sonuç bulunamadı

Cinsel İstismara Maruz Kaldığı Bildirilen Olguların Ruhsal Değerlendirme Sonuçları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Cinsel İstismara Maruz Kaldığı Bildirilen Olguların Ruhsal Değerlendirme Sonuçları"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

C‹NSEL ‹ST‹SMARA MARUZ KALDI⁄I B‹LD‹R‹LEN

OLGULARIN RUHSAL DE⁄ERLEND‹RME SONUÇLARI

Psychological evaluation results in patients confronted with sexual abuse

Ifl›k KARAKAYA

1

, Ayflen COfiKUN

1

, Belma A⁄AO⁄LU

1

, fiahika G fi‹fiMANLAR

1

,

Özlem YILDIZ ÖÇ

1

, Nursu ÇAKIN MEM‹K

1

, Ümit B‹ÇER

2

Karakaya I, Coflkun A, A¤ao¤lu B, fiiflmanlar fiG, Öç Y›ld›z Ö, Memik Çak›n N, Biçer Ü. Cinsel istismara maruz kald›¤› bildirilen olgular›n ruhsal de¤erlendirme sonuçlar›. Adli T›p Bülteni, 2006;11(2): 53-58.

Çocuk ve ergenin cinsel istismar› çeflitli olumsuz sonuçlara yol açmaktad›r. Cinsel istismar›n olas› sonuçlar›, cinsellik üze-rine etkiler, depresif duygudurum, anksiyete, davran›flsal etki-ler ve kiflilik de¤iflikliketki-leridir. Bu yaz›da cinsel istismar ma¤du-ru 21 çocuk ve ergenin ma¤du-ruhsal belirtileri DSM-IV’e dayal› ola-rak de¤erlendirilmifltir. 4-16 yafl aras› 12 k›z, 9 erkek çal›flma-n›n örneklemini oluflturmufltur. Tüm olgular›n düflük sosyo-ekonomik düzeyden geldi¤i görülmüfltür. En s›k görülen ruh-sal bozukluklar travma sonras› stres bozuklu¤u, ayr›l›k anksi-yetesi bozuklu¤u, major depresif bozukluk ve d›fla at›m bozuk-luklar› olarak saptanm›flt›r. Cinsel istismar ma¤duru çocuk ve ergenler çok farkl› psikiyatrik tablolar gelifltirebilmektedir. Bu nedenle cinsel istismar›n çocuk ve ergenler üzerindeki etkileri-ni bilmek de¤erlendirme, önleme ve tedavi aç›s›ndan önem ta-fl›maktad›r.

Anahtar kelimeler: Çocuk, ergen, cinsel istismar, ruhsal etkiler

SUMMARY

Child and adolescent sexual abuse have lifelong consequen-ces. Sexual development, emotional effects, depressed mood, anxiety, behavioral effects and alteration of personality are so-me possible consequences of sexual abuse. In this article we eva-luated psychiatric symptoms according to DSM-IV diagnostic criteria in 21 sexually abused children and adolescents. Twelve girls and nine boys between 4 and 16 years of age were investi-gated. All the patients belonged to low socioeconomic strata. The most frequently diagnosed psychiatric disorders in these children were posttraumatic stress disorder, separation anxiety

disorder, major depressive disorder and elimination disorder. Sexually abused children and adolescents present various psychiatric symptoms. So, understanding the consequences of sexual abuse on children and adolescents is significant in assess-ment, prevention, and treatment.

Key words: Child, adolescent, sexual abuse, psychiatric effects

G‹R‹fi

Yetiflkinin doyumu için çocu¤un cinsel obje olarak kullan›lmas› ve temas içermeyen cinsel dokunmadan te -cavüze kadar genifl bir yelpazeyi tan›mlayan eyleme cin -sel istismar denmektedir. Cin-sel istismar tüm ça¤larda yayg›n olarak görülse de 1990’lardan sonra toplumun ve profesyonellerin fark›ndal›¤›n›n artmas› ve çocuklar› gö -zetmeye yönelik çal›flmalara önem verilmesi konunun tart›fl›labilir olmas›na olanak sa¤lam›flt›r (1). Bu da ço -cukluk dönemi cinsel istismar› ile ilgili klinik ve araflt›r -ma yaz›n›nda büyük bir art›flla sonuçlanm›flt›r (2-5).

Çocukluk cinsel istismar›n›n görülme s›kl›¤› uluslara -ras› yaz›nda %0.6-3.2 olarak bildirilmifltir (6). Türki -ye’deki s›kl›k çal›flmalar› ise olgu bildirimleri ve az say› -daki toplum kaynakl› çal›flma ile s›n›rl›d›r (7-11).

Yaz›n gözden geçirildi¤inde cinsel istismar için birçok risk etkeni bildirilmifltir. Çocu¤a ait risk etmenleri; k›z cinsiyette ve erken ergenlik döneminde olmak, çocuk ve gence ait fiziksel ve ruhsal bozukluklar›n varl›¤›, pasif,

1 Kocaeli Üniversitesi T›p Fakültesi Çocuk Ruh Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› AD, Kocaeli 2 Kocaeli Üniversitesi T›p Fakültesi Adli T›p AD, Kocaeli

Gelifl tarihi: 13.09.2006 Kabul tarihi: 13.10.2006 ÖZET

(2)

ba¤›ml›, içe dönük, kayg›l›, güçsüz, endiflelerini dile geti -remeyen, sorunlu davran›fl› tan›mayan ve ifade edeme -yen kiflilik özelliklerinin bulunmas› olarak tan›mlanm›fl -t›r (12,13). Aile ile iliflkili risk etmenleri gözden geçirildi -¤inde ebeveynlerden birinin ya da her ikisinin de kayb›, ebeveynlere ait fiziksel ve ruhsal bozukluklar, ciddi evli -lik sorunlar›, sosyal izolasyon, evde üvey baba varl›¤›, anne-baban›n düflük e¤itim düzeyine sahip olmas›, kötü ebeveyn-çocuk iliflkisi gibi etkenler riski art›ran nedenler olarak gösterilmifltir (12,14).

Cinsel istismar›n çocuk ve gençlerde birçok ruhsal has -tal›¤a zemin haz›rlad›¤› bilinmektedir. Cinsel istismarda intihar riskinde art›fl ve depresyon (15-18), travma sonra -s› stres bozuklu¤u (19-22), davran›m bozuklu¤u (23), anksiyete bozuklu¤u ve dikkat eksikli¤i hiperaktivite bo -zuklu¤u (21,24) efl tan›lar› birçok çal›flmada bildirilmifl -tir. Bunun yan› s›ra düflük benlik sayg›s› (25), alkol ve di -¤er madde ba¤›ml›l›klar›n›n da (18,26,27) cinsel istismar öyküsü ile iliflkili olabilece¤i saptanm›flt›r. ‹stismara u¤ -rayanlar›n ileride antisosyal davran›fllar gösterebilecekle -ri, suç ifllemeye ve istismara di¤er bireylere oranla daha yatk›n olacaklar› dile getirilmifltir (1,28). Çocu¤un yafl›, istismarc›n›n ma¤dura yak›nl›¤› (23), cinsel istismar›n ti -pi, süre ve s›kl›¤› (1) gibi etkenlerinde istismar ma¤du -runda ortaya ç›kan ruhsal belirtilerin fliddeti ile iliflkili ol -du¤u ileri sürülmüfltür.

Cinsel istismar›n farkl› biçimlerde gerçekleflmesi, yap› -lan muayenelerin standardize olmamas›, muayene eden kiflinin deneyimleri ve muayene zaman› gibi birçok et -ken fiziksel kan›tlar›n ve istismar›n saptanmas›n› güçlefl -tirmektedir. Cinsel istismar olgular›n›n ço¤unda fiziksel bulgu olmad›¤›n› bildirilirken (29), Green cinsel istismar hasar›n›n daha çok psikolojik oldu¤unu ileri sürmüfltür (1). Yeni Türk Ceza Kanunu’nun 103-6’nc› maddesine göre cinsel istismar ma¤durlar›n›n beden veya ruh sa¤l› -¤›n›n bozulmas› suçu a¤›rlaflt›r›c› bir neden olarak belir -tilmektedir (30). Bu nedenlerle bütüncül yaklafl›mlarla de¤erlendirilmesi gereken bu olgular›n bildirilmesi yü -kümlülü¤ü kadar, cinsel istismar› de¤erlendiren hekimle -rin ruhsal belirtileri göz ard› etmemeleri de önemli bir zorunluluktur. Ayn› zamanda cinsel istismar›n travma -tik etkilerinin çoklu¤u nedeniyle do¤ru de¤erlendirme ve etkin tedavi için ortaya ç›kabilecek olumsuz etkilerin bilinmesi gereklidir.

Bu çal›flmada çocuk ruh sa¤l›¤› ve hastal›klar› poliklini -¤ine baflvuran ve cinsel istismara maruz kald›¤› bildirilen

olgular›n demografik ve klinik özellikleri ›fl›¤›nda risk et -kenleri, ortaya ç›kan ruhsal bozukluklar ve ruhsal belir -tilere zaman›n etkisi de¤erlendirilmeye çal›fl›lm›flt›r.

GEREÇ VE YÖNTEM

Kocaeli Üniversitesi T›p Fakültesi Çocuk Ruh Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› poliklini¤ine Ocak 2003- Aral›k 2005 ta -rihleri aras›nda, cinsel istismara u¤rad›¤› iddias›yla birey -sel ya da adli konsültasyon yolu ile 43 olgu baflvurmufl -tur. Bu olgular›n en az alt› ay süre ile bölümümüzde dü -zenli aral›klarla takip edilen yirmi biri çal›flman›n örnek -lemini oluflturmufltur. Bu tarihler aras›nda baflvuran di -¤er 22 olgu ise bildirilen istismardan çok uzun süre son -ra baflvurma, bir kez ruhsal de¤erlendirme yap›labilmesi ve takibe gelmeme gibi çeflitli nedenlerle çal›flma d›fl› b› -rak›lm›flt›r. Cinsel istismar ma¤duru 21 olgu sorumlu uz -man hekim taraf›ndan de¤erlendirilmifl, aileden istismara yönelik ayr›nt›l› öykü al›nm›flt›r. Sosyodemografik ve is -tismara yönelik tan›mlay›c› bilgiler bölümümüz taraf›n -dan haz›rlanan 15 soruluk bir bilgi formu ile sorgulan -m›flt›r. Olgularda varolan ruhsal bozukluk tan›lar› çocuk ve ebeveynlerle DSM IV’e dayal› yar› yap›land›r›lm›fl kli -nik görüflme ile konmufltur. Olgular›n takip ve tedavisi 15 gün ila 30 gün aral›klarla sürdürülmüfltür. Ek olarak ma¤dura ait adli dosyalar var ise incelenerek istismara yönelik bilgi elde edilmifltir.

Olgu say›s›n›n azl›¤› nedeniyle ayr›nt›l› nedensel iliflki -leri ortaya koyan istatistiksel analizler yap›lamam›flt›r. Bu nedenle daha çok olgular›n tan›mlay›c› özellikleri üzerinde durulmufltur ve bu de¤erlendirmeler SPSS 13.0 paket program› kullan›larak yap›lm›flt›r.

BULGULAR

Cinsel istismara u¤rad›¤› bildirilen olgular›n 12’si (%57.14) k›z, 9’u (%42.86) erkektir. Yafl ortalamalar› 9.14 olarak saptanm›flt›r (yafl aral›¤›: 4-16). Olgular›n 10’u Ad -li T›p Anabi-lim Dal› taraf›ndan de¤erlendirilmek üzere bölümümüze yönlendirilmifl, 11’i ise ruhsal destek için bireysel baflvuruda bulunmufltur. Ma¤durlar›n tümünün de¤erlendirme öncesinde adli baflvurular› oldu¤u görül -müfltür. Olgular›n on yedisinin 9 yafl›ndan önce, ikisinin 10-11 yafllar› aras›nda ve iki olgunun da 11 yafl›ndan son -ra istisma-ra u¤-rad›¤› saptanm›flt›r (Tablo 1). Dokuz olgu -nun tekrarlayan cinsel istismara maruz kald›¤› ö¤renilir -ken, 12 olgunun bir kez istismar edildi¤i bildirmifltir. ‹s -tismarlar›n 11’inin aile bireyleri ya da akrabalar taraf›n

(3)

-dan gerçeklefltirildi¤i ö¤renilmifltir. ‹stismara efllik eden davran›fl en s›k kand›rma, zorlama ya da tehdit olarak ol -gular taraf›ndan tan›mlanm›flt›r. Sadece bir olguda fizik -sel fliddet kullan›ld›¤› ö¤renilmifltir (Tablo 2).

Yirmi bir olgunun 17’sinin (%80.96) düflük sosyoeko -nomik düzeyden geldi¤i ve yar› kentsel alanda yaflad›¤› saptanm›flt›r (Tablo 1). Aile özelliklerine bak›ld›¤›nda 7 olguda aile içi fiziksel fliddet, 8 olguda ihmal ve 2 olguda da ebeveynlerinde kronik ruhsal hastal›k oldu¤u al›nan anamneze dayal› olarak saptanm›flt›r.

‹stismarc›lar›n tümünün erkek oldu¤u, 11 istismarc› -n›n öyküsünde alkol-madde kullan›m› bulundu¤u ve ön -ceden fiziksel-cinsel istismar suçu veya adi suçlar (h›rs›z -l›k, gasp vs) iflledi¤i ö¤renilmifltir. ‹stismarc› özellikleri ve olgulara yak›nl›¤› Tablo 2’de gösterilmifltir.

‹stismardan en az bir ay sonra yap›lan DSM-IV’e daya -l› yar› yap›land›r›lm›fl tan› görüflmesi sonucunda yirmi bir olgunun 18’inde DSM-IV’e göre bir ya da birden faz -la ruhsal bozukluk tan›s› belirlenmifltir. En s›k saptanan ruhsal bozukluklar s›kl›k s›ras›na göre ayr›l›k anksiyete -si bozuklu¤u, travma sonras› stres bozuklu¤u, major depresif bozukluk ve d›fla at›m bozukluklar›d›r. Ek ola -rak iki olgu dissosiyatif bozukluk, bir olgu obsesif kom -pulsif bozukluk tan›s› al›rken, üç olguda DSM-IV’e göre herhangi bir ruhsal bozukluk tan›s› saptanmam›flt›r. Ol -gular›n istismar öncesi ruhsal durumlar› geriye dönük sorguland›¤›nda ve yap›lan zeka testleri sonucunda yedi

-sinde dikkat eksikli¤i hiperaktivite bozuklu¤u (DEHB) ve üçünde mental retardasyon (MR) oldu¤u anlafl›lm›flt›r (Tablo 3).

TARTIfiMA

Örneklemimizi oluflturan 21 olgunun %57’si k›zlar -dan oluflmufltur. Örneklem say›m›z›n azl›¤› nedeniyle is -tatistiksel analiz yap›lamasa da yüzde olarak k›z çocuk -lar›n›n erkek çocuklara oranla daha fazla cinsel istismara maruz kald›klar› görülmektedir. Yaz›nda da k›z çocuk -lar›n›n erkek çocuklara oranla daha yüksek düzeyde cin -sel istismar riski tafl›d›klar› bildirilmifltir (1,28).

Küçük yafl grubundaki çocuklar›n daha s›k cinsel istis -mara u¤rad›¤› tan›mlanmaktad›r (12,31). Olgular›n yafl ortalamas› 9.14 olarak saptanm›flt›r (yafl aral›¤›: 4-16). Bu aç›dan da elde etti¤imiz veriler yaz›n bilgileri ile uyum göstermektedir.

Cinsel istismar›n tüm sosyokültürel ve ekonomik dü -zeylerde görülebilece¤ini bildiren çal›flmalar›n yan›nda (32), düflük sosyoekonomik düzeyin (SED) riski artt›ran bir faktör oldu¤unu bildiren yay›nlara da rastlanmakta -d›r (33). Olgular›n tümü orta ve düflük SED’e sahiptir ve birço¤u yar› kentsel bölgede yaflamaktad›r. Yar› kentsel alanda yaflamak ve düflük sosyoekonomik düzeyde ol -mak çal›flmam›z›n sonuçlar›na göre önemli bir risk etke -ni olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r.

Olgular›n 10’unda istismar öncesi de var olan yordama ve de¤erlendirme yeteneklerini bozan ruhsal bozukluk öyküsü saptanm›flt›r. Bu durum kendini ifade etmede, so -runlu davran›fl› tan›mada zorluk yaflamalar›na ve cinsel istismara daha aç›k hale gelmelerine neden olmufl olabi -lir. DEHB’nda ve mental retardasyonda yarg›lama ve ne -den sonuç iliflkisi kurmada güçlüklerin yafland›¤› bilin -mektedir (34). Örneklemimizden 7 çocu¤un DEHB ol -du¤u düflünülecek olursa, bu ruhsal bozuklu¤un varl›¤› çocuklar›n istismara u¤rama ihtimalini art›rm›fl olabilir. Engelli ya da geliflimsel olarak gerili¤i olan çocuklar›n normal çocuklara göre daha fazla risk alt›nda olduklar›n› bildiren çal›flmalar da sonucu desteklemektedir (33,35).

Cinsel istismara maruz kalan çocuk ve ergenlerin ayn› zamanda fiziksel istismar, ihmal ve özellikle duygusal is -tismara u¤rad›¤› bildirilmifltir Bu çal›flmalarda kötü ebe -veyn-çocuk iliflkisi, öfke kontrolünü yapamayan, antisos -yal özellikleri olan ebeveynlerin varl›¤› cinsel istismar ris -kini artt›ran faktörler olarak tan›mlanm›flt›r (1,33). Ör -neklemimizin aile özellikleri al›nan öyküye dayal› olarak

Tablo 1. Cinsel istismar ma¤durlar›n›n demografik özellikleri

Yafl ortalamas› 9.14± 3.25 ‹stismar yafl› ≤ 9 17 (%80.96) 10-11 yafl 2 (%9.5) ≥ 11 yafl 2(%9.5) Cinsiyet K›z 12(%57.14) Erkek 9(%42.86) Sosyoekonomik düzey Düflük 17(%80.96) Orta 4(%19.04) Yüksek -Yaflanan bölge Kentsel 2 (%9.5) Yar›kentsel 17(%80.96) K›rsal 2(%9.5)

(4)

gözden geçirildi¤inde yaz›nla uyumlu flekilde aile içi flid -det ve ihmal en s›k göze çarpan özellikler olmufltur.

‹stismar edilen çocuklar›n ruhsal bozukluklar aç›s›n -dan büyük risk tafl›d›¤› bir gerçektir. Ancak cinsel istis -mara ba¤l› olarak ortaya ç›kt›¤› düflünülen ruhsal belirti -lerle istismar aras›nda basit bir sebep sonuç iliflkisi kur -mak oldukça güçtür. ‹stismar sonras› ma¤durlarda cinsel istismara özgü belirtiler görülebilece¤i gibi daha genel ruhsal belirtiler de ortaya ç›kabilir. Olgular›m›z da DSM-IV’e göre de¤iflik tan›lar alm›flt›r. En s›k görülen ruhsal bozukluklar ayr›l›k anksiyetesi bozuklu¤u, trav -ma sonras› stres bozuklu¤u, -major depresif bozukluk ve d›fla at›m bozukluklar› olarak saptanm›flt›r. Çal›flman›n bulgular› yaz›nla örtüflmektedir (15,19,23,25-27).

Çocuk ve ergenler genellikle aile içinden ve akrabalar -dan gelen cinsel istismarla karfl› karfl›ya kalmaktad›r. Keating ve arkadafllar› cinsel sald›r›lar›n tümünün erkek -ler taraf›ndan, %50’sinin ev içinde ve genellikle fiziksel fliddet kullan›larak gerçeklefltirildi¤inin ileri sürmüfller -dir (36). Bir baflka çal›flmada ise istismar suçlular›n›n %77’sinin ebeveyn, %11’inin ise akrabalar oldu¤u sap -tanm›flt›r (37). ‹stismarc›n›n ma¤dura yak›nl›¤›n›n istis -mar›n sonuçlar›n›n ciddiyeti için anahtar bir etken oldu -¤u ve yak›nl›¤›n derecesi artt›kça olumsuz sonuçlarda da art›fl oldu¤u söylenmektedir (1). Cinsel istismar›n tipi ve s›kl›¤› da prognozu etkileyen önemli etkenlerdendir. ‹s -tismar s›ras›nda fliddetin kullan›lmas›, uzun süreden beri -dir olmas› ve s›k aral›klarla olmas› çocu¤un daha olum -suz etkilenmesine neden olmaktad›r (1,25). Çal›flmada yer alan on bir olgu aile bireyleri ya da akrabalar› taraf›n -dan istismar edilmifltir ve bu olgular-dan 9’u tekrarlayan flekilde istismara maruz kalm›flt›r. Olgulardan ev içinden ve tekrarlayan flekilde istismara u¤rayanlar›n birden faz -la ruhsal bozukluk tan›s› ald›¤› ve tedaviye daha dirençli belirtiler tafl›d›¤› görülmüfltür. Ancak istismar tipi ile or -taya ç›kan ruhsal belirtiler aras›ndaki iliflki olgu say›s›n›n azl›¤› nedeniyle sa¤l›kl› bir flekilde ortaya konamam›flt›r. Cinsel istismara s›kl›kla fiziksel fliddetin efllik etti¤i ya -z›nda bildirilmifltir (33). Ancak olgular›m›zda yaz›n bil -gilerinin aksine kand›rma, tehdit ya da zorlaman›n efllik etti¤i ö¤renilmifltir.

Öte yandan çal›flmam›zdaki 3 olguda oldu¤u gibi tüm cinsel istismar olgular›nda ruhsal bozukluk belirtileri or -taya ç›kmamaktad›r. Ancak ruhsal belirtisi olmayan ço -cuklar›n %10-20’sinin olaydan 12-18 ay sonra kötülefle -bildi¤i ve ruhsal bozukluklar ortaya ç›ka-bildi¤i bildiril

-Tablo 2. ‹stismara ait özellikler

‹stismar flekli

Genital organlar d›fl›nda cinsel dokunma 5 (%23.8)

Genital organlara dokunma 5 (%23.8)

Oral seks 1 (%4.8) Vajinal/anal iliflki 9 (%42.9) Bilinmiyor 1 (%4.8) ‹stismar›n s›kl›¤› Bir kez 12 (%57.14) Birden fazla < 6 ay 2 (%9.5) >6 ay 7 (%33.3)

‹stismarc›n›n ma¤dura yak›nl›¤› Ebeveyn Anne -Baba 3 (%14.3) Üvey ebeveyn Üvey anne -Üvey baba 1 (%4.8) Kardefl Öz kardefl 1 (%4.8) Üvey kardefl 2 (%9.5) Akraba 4 (%19.0) Tan›d›k 3 (%14.3) Yabanc› 6 (%28.6) Bilinmiyor 1 (%4.8)

Daha öncesinde istismar öyküsü

Var 4 (%19.0)

Yok 17 (%80.9)

‹stismara efllik eden davran›fl

Kand›rma 10 (%47.6) Zorlama- Tehdit 10 (%47.6) fiiddet 1 (%4.8) ‹stismarc›n›n cinsiyeti Kad›n -Erkek 21 (%100) ‹stismarc› özellikleri

Alkol-madde kullan›m öyküsü 3 (%14.3)

Fiziksel-cinsel istismar suçlusu 9 (% 42.9)

Adi suç ifllemifl olma 2 (% 9.5)

(5)

mifltir (5). Bu nedenle cinsel istismara maruz kald›¤› bil -dirilen tüm olgular›n izlenmesi ve ek risk etkenleri aç› -s›ndan de¤erlendirilmesine ihtiyaç vard›r.

Cinsel istismar olgular›n›n tedavi ile zaman içinde be -lirgin iyileflme gösterdi¤i bilinmektedir. Ancak bunun te -davinin etkisi mi yoksa zamana ba¤l› bir düzelme mi ol -du¤u aç›k de¤ildir (1,25). Olgular›m›z›n 8’i izleme süreç -lerinde tam iyileflme, 8’i k›smi iyileflme gösterirken, iki olgu tedaviye yan›t vermemifl, ruhsal belirti saptanma -yan 3 olgudan ikisi ise alt› ayl›k izleme süreci sonunda iz -lemden ç›km›flt›r.

Çocuk ve ergenlerde cinsel istismar farkl› klinik görü -nümlerle karfl›m›za ç›kabilmektedir. Ma¤durun, istisma -r›n ve istismarc›n›n özellikleri ruhsal belirtilerin çeflitlili -¤i ve iyileflme sürecinin yorday›c›lar›ndand›r. Cinsel is -tismar›n çocuk ve ergenler üzerindeki etkilerini bilmek de¤erlendirme, önleme ve tedavi yaklafl›mlar› aç›s›ndan önem tafl›maktad›r.

Adli t›p uzmanlar› taraf›ndan yap›lan muayene ve in -celemeler yard›m›yla istismar›n fiziksel belirtilerinin sap -tanmas› kadar, çocuk psikiyatrisi uzmanlar›nca yap›la -cak olan muayene ve de¤erlendirmeler de istismar›n psi -kiyatrik kan›tlar›n›n elde edilmesini sa¤layacakt›r. Yeni

Türk Ceza Kanunu ile art›k yarg› psikiyatrik belirtileri de suçun cezaland›r›lmas›nda dikkate almaktad›r. Bu ne -denle istismar olgular›na multidisipliner yaklafl›m içinde çocuk psikiyatrisininde olmas› hem suçun ortaya ç›kar›l -mas› hem de travman›n etkilerinin tedavisi için büyük önem tafl›maktad›r.

KAYNAKLAR

1. Green AH. Child sexual abuse and incest. In: Child and Adolescent Psychiatry. Lewis M (ed). Williams and Wilkins, Baltimore. 1996;1041-48.

2. Mc Call L. Risk factors and sexual assault preventi -on. J Interpers Violence 1993;8:277-282.

3. Everson MD, Boat BW. Sexualized doll play among young children: implications for the use of anatomi -cal dolls in sexual abuse evaluations. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1990;29:736-42.

4. Green AH. Child sexual abuse: Immediate and long term effects and interventions. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1993;32:890-902.

5. Ferguson DM, Lynskey MT, Horwood LJ. Child -hood sexual abuse and psychiatric disorder in young adulthood: I. Prevalance of sexual abuse and factors associated with sexual abuse. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1996;35:1355-64.

6. Finkelhor D. The international epidemiology of child sexual abuse. Child Abuse Negl 1994;17:67-70. 7. Alikaflifo¤lu M, Ergingöz E, Ercan O ve ark. Sexual abuse among female high school students in Istan -bul, Turkey. Child abuse Negl 2006;30:247-55. 8. Koten Y, Tu¤lu C, Abay E. Üniversite ö¤rencileri

aras›nda ensest bildirimi. XXXII. Ulusal Psikiyatri Kongresi Bildiri Özetleri Kitab›, Gata, Ankara. 1996 9. Eskin M, Kaynak Demir H, Demir S. Same-sex ori -entation, childhood sexual abuse, and suicidal beha -vior in university students in Turkey. Arch Sex Be -hav 2005;34(2):185-95.

10. Polat O. Çocuk ve fliddet. ‹stanbul:Der yay›nlar›, 2001. 11. Biçer Ü, Çolak B, Gündo¤mufl Ü N, Y›ld›z B. Bir çocuk istismar› olgusu. Çocuk Forumu Mart 1999;2(11):18-22.

12. Y›lmaz B. Çocukta cinsel istismar risk etmenleri. Türk Psikoloji Bülteni 2002;8(24-25):74-76

13. Polat O. Çocukta cinsel istismar. Çocuk Forumu 1999;2:1-11.

Tablo 3: Ruhsal tan›lar ve tedaviye yan›t

K›z Erkek Toplam Premorbid ruhsal tan›

DEHB 3 4 7

Mental retardasyon 1 2 3

Sa¤l›kl› 8 3 11

‹stismar sonras› ruhsal tan›

Major depresif bozukluk 4 1 5

Ayr›l›k anksiyetesi bozuklu¤u 3 4 7

Davran›m bozuklu¤u 1 3 4

TSSB 4 2 6

D›fla at›m bozukluklar› 3 2 5

Dissosiyatif bozukluk 2 - 2 OKB 1 - 1 Tan› yok 2 1 3 ‹zlem Tam iyileflme 4 4 8 K›smi iyileflme 3 5 8 Yan›t yok 2 - 2 ‹zlemden ç›kt› 2 - 2

(6)

14. Walsh C, Macmillan H, Jamieson E. The relations -hip between parental psychiatric disorder and child physical and sexual abuse findings from the Ontari -o Health Supplement. Child Abuse Negl 2002;26:11-22.

15. Romans S. Sexual abuse in childhood and delibrate self-harm. Am J Psychiatry 1995;152:1335-42. 16. Bergen HA, Martin G, Richardson AS ve ark. Sexual

abuse and suicidal behavior: A model constructed from a large community sample of adolescents. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 2003;42(11):1301-09. 17. Oates KR. Sexual abuse and suicidal behavior.

Child Abuse Negl 2004;28:487-89.

18. Rew L, Taylor-Seehafer M, Fitzgerald ML. Sexual abuse, alcohol and other drug use and suicidal beha -viors in homeless adolescents. Issues Compr Pediatr Nurs 2001;24:225-40.

19. Brand EF, King Ca, Olson E ve ark. Depressed ado -lescents with a history of sexual abuse: diagnostic comorbidity and suicidality. J Am Acad Child Ado -lesc Psychiatry 1996;35:34-41.

20. Talbott JA. Look beyond classic symptoms to spot PTSD in affected kids. Clin Psychiatry News 2001;26:12.

21. Weinstein D, Staffelbach D, Biaggio M. Attention deficit hyperactivity disorder and posttraumatic stress disorder: Differential diagnosis in childhood sexual abuse. Clin Psychol Rev 2000;20:359-78. 22. Cohen JA, Deblinger E, Mannarino AP ve ark. A

multiside, randomized controlled trail for children with sexual abuse-related PTSD symptoms J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 2004;43:393-402. 23. Ben-Amos B. Depression and conduct disorders in

children and adolescents: A review of the literature. Bull Menninger Clin 1992;56:188-208.

24. Angold A, Costello EJ. Depressive comorbidity in children and adolescents: Empirical, theoretical, and methodological issues. Am J Psychiatry 1993;150:1779-91.

25. Hooper PD. Psychological sequelae of sexual abuse in childhood. Br J Gen Pract 1990;40:29-31. 26. Galaif ER, Stein JA, Newcomb MD, Bernstein DP.

Gender differences in the prediction of problem al -cohol use in adulthood: Exploring the influence of family factors and childhood maltreatment. Journal of Studies on Alcohol 2001;62:486-93.

27. Marcenko MO, Kemp SP, Larson NC. Childhood experiences of abuse, later substance use, and paren -ting outcomes among low-income mothers. Am J Orthopsychiatry 2000;70(3):316-26.

28. Joshi PT, Salpeker JA, Daniolos PT. Physical and sexual abuse of children: Essential of child and ado -lescent psychiatry Dulcan M, Wiener JM(eds) 2006;27:595-618.

29. Giardino AP, Finkel MA. Evaluating child sexual abuse. Pediatr Ann 2005;34(5):382-394.

30. T.C. Anayasas› TCK, CMK, CGT‹K ve ilgili mev -zuat. Yalvaç G, Adalet Yay›nlar›, 9. bask›, 2006, Ankara.

31. Muram D. The medical evaluation in cases of child sexual abuse. J Pediatr Adolesc Gynecol 2001;14:55-64.

32. Ferguson DM, Harwood LJ, Lynskey MT. Child -hood sexual abuse and psychiatric disorder in young adulthood II: Psychiatric outcomes of childhood se -xual abuse. J AM Acad Child Adolesc Psychiatry 1996;34:1365-74.

33. Putnam FW. Ten-Year research update review: Child sexual abuse. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 2003;42:269-78.

34. Barkley RA. Attention deficit hyperactivity disor -der. In: Mash EJ, Barkley RA, ed. Child Psychopat -hology. New York: Guilford Publications. 1996:63-112.

35. Tharinger D, Horton CB, Millea S. Sexual abuse and exploitation of children and adults with mental retardation and other handicaps. Child Abuse Negl 1990;14:371-83.

36. Keating SM, Higgs DF, Willott GM ve ark. Sexual assault patterns. J Forensic Sci Soc 1990;30:71-88. 37. ‹zmirli M, Sur H, Polat N Çocu¤a karfl› dayak olgu

-su ve çocuk istismar›. Çocuk forumu, Ocak-fiubat-Mart 2000;3(1):37-49.

‹letiflim:

Dr Ifl›k KARAKAYA

Referanslar

Benzer Belgeler

Gaziantep Üniversitesi T›p Fakültesi fiahinbey Hastanesinde takip edilen hastalar›n kan, idrar, rektal sürüntü, sonda ucu gibi çeflitli örneklerinden Ekim 2006-Mart 2008

Bruselloz tedavisinde alternatif olarak me- ropenem, pefloksasin, lomefloksasin ve azitro- misin gibi bir çok antibiyotik denenmifl, ancak kimi zaman in-vitro, kimi zaman da

Özürlü çocuğun, özel bakıma gereksinimi olduğu bilincinden hareketle bu maddenin 2 nci fıkrası uyarınca yapılması öngörülen yardım, çocuğun ana- babasının ya

Ülkemizde yapılan başka bir çalışmada ise 2-6 yaş grubunda He- patit A Ig G seropozitifliğinin %33,5 olduğu tespit edilmiştir (17).. Bu çalışmada elde edilen Hepatit A Ig

Bizim araştırmamızda da kara, ak, kızıl, sarı renkleri ilk dört sırayı alırken, bunları boz ve gök renkleri takip etmektedir (Bk.. a) kara: Muğla yer adlarında en

Prematüre retinopatisi için birçok risk faktörü tanımlanmasına rağmen en önemli risk faktörlerinin gebelik haftası ve düşük do- ğum ağırlığı olduğu gösterilmiştir

Tedavisinde klasik fizik tedavi ve rehabilitasyon yaklaşımları, ağrı kesici ilaçlar, hasta eğitimi gibi tedavi yaklaşımları yer almaktadır.. Son yıllarda

lobus caudalis'inin facies medialis'inde dorsal'den ventrocaudal'e dogru uzanan ve derinligi ortalama 3 mm olan bir sUlcus'un ~ekillendi9i, bu sulcus'dan doiaYI