Kadın romanalarımızkantllâkatlar
Nezihe Muhittinfyeni
eserlerini neşretmeden
öleceğinden korkuyor
Yazan : İbrah im H o y i
Donanma Cemiye ti İstanbul kadın . lar şubesi kurucusu,Kadınlar Birliği
sabık rsisesi, hikâ. yed, rom anc, piyes muharriri, koııfe _ ransçı, bir kelime
ile münevver bir
i halk kadını olan Ne zihe Muhittin sanki kargısında yüzlerce kişi varmış, ve ken. dişi de bir kürsü -
den onlara hitab
edyiormuş gibi yük sek sesle dur, durak bilmeden anlatıyor.
— Durunuz baka
yım. Hesablıyayım. Nezihe Muhittin
lara açılmayı, çi . çek topıamayı, hele
sporu çok se -
verdim. Tek başı _
ma sandala atlar,
Kandilliye gider - dim. Benim zama .
nımı düşününüz
beyefendi. Taas _
eubım en kök sal _ dığı bir devir. Böy. le iken ata biner, yağmur, kar altın
da dolaşırdım. T i.
yat.ro, saz, eğlen .
çeler beni hiç sar.
mazdı. Bununla
beraber ev işle .
rini asla ihmal et mezdim. Pek mc _ Evet elli yaşıma varıyorum, efendim .; raklı idim bunlara. Daha on bir ya.
Dagî bir hayat içinde yaşadım. Ço
cukluğum Boğazda, Anadoluhisarında geçti. Rüstlk bir ömür sürdüm. Her kız çocuğu gibi süslenmekten ziyade, kır.
şında bacak kadar bir kızken dön tür. lü yemek pişirirdim. Nitekim sonraları da birçok hizmetçilere yemek pişirme.
6 Sayfa
M i J
Kadın romancıları
mızla mülakatlar
IBas taralı 1 iuei sayfada! ği öğrettim.
Babası zamanının en açık iikirli in. sanlaı-mdan biri imiş. Kızının tahsiline çok ehemmiyet verilmiş. Nitekim kızını sistematik bir tarzda okutmuş, o za. manuı usulüne göre idadî tahsilini ev. de tamamlatmış. Hafızası ve tecessüsü
çok kuvvetli olan ilerinin romancısı
Nezihe, işte bundan sonra öğrenme,
araştırma, okuma aşkına tutulmuş.
Nezihenin, meşhur Kıbrıshîar ailesile
sıkı fıkı dost olan münevver bir kuze ni varmış: Nakiye Hamoı. Nakiye Ha. n'm güzide romancıyı pek istidadlı bul. muş, ve onu gayet zengin olan kütüb. hanesinden istifade ettirerek sistematik
bir surette okutmuş. Kıbrıshîar ailesi
arasımdaki edebî ve fen münaka salan
duya, duya kulakları dolan Nezihe
Muhittinde (fen ) ne karşı bir sevgi başlamış. On dört yaşında, bir doktor, dan tarihi tabiî, fizyoloji, bu- hukuk,
çudan hukuk dersleri almaya başla
mış. 17.18 yaşlarına bastığı zaman da «epeyce bir şey öğrendiğini anlamış..»
Bütün ömrü c:dal ile geç sn romancı devam ediyor:
— Bu meşrutiyetin ikinci senesine
kadar devam eder. Hoca olmak isti,
yordum. Yeni açılan kız idadî inekte, bine, . uzun ve çetin bi- tahrirî imti. handan sonra . «ulûmu tabiiye» hocası
seçildim. Ondan sonra Darü’mualli.
matta iktısad okuttum. Kızlara ilk li_ noor öğreten İttihad ve Tera’-k K ız Sanayi mektebinde müdürlük et.
tim. İşte ilk teşkilâtçılığım hurada
başlar. Donanma Cemiyeti İstanbul
kadınlar şubesini burada kurdum. Bir
çok paralar, elmaslar, mücevherler
topladım. Kendim de gücümün yettiği kadar 4.5 Din liralık hibelerde bulun, dum. O ne çalışma, o ne didinme idi? . Nezihe Muhittin 19 yaşma basmış
tır. Mihranm meşhur Sabah gazete,
sinde «Kızlarımızın psikolojismi müta. lea» başlığı ile yazdığı bir makale A v. rupada bile akisler uyandırmıştır. A r. tık o her yazısına b'r altın lira alan bir muharrirdir. İki sene müddetle Sa bahta. İkdamda sosyolojiye, pedagoji, ye, psikolojiye ald İlmî yazılar. Peyamı Sabahta da edebî yazılar kaleme aidi. Halide Edibin Seviye Talibi d zerrd e kuvvetli bir aksülâmel yarattı. Kendisi de «edebî bir roman» vazma.k hevesine düştü. Şebabı Tefoahı yazdı. Fakat ne. rede Seviye Taiib, nerede Şebabı T e.
bah. Aralarında dağlar kadar fark
vardı. Beğenmedi. Romancılığa üzen, mefaten vazgeçen Nezihe Muhittin ken tlisini tam am lı" mekteb hayatına ver. di. Edebiyatı bıraktı, İlmî eserler oku. du. Yalnız Hüseyin Rahminin teşv'kile devrin gazetelerinde, Türk Yurdunda, Edebiyatı Umumiye mecmuasında, île . ride makaleler neşretti.
Kırk ."aşından sonra roman verme, ğe başlıyan Nezihe Muhittinin fikrince, romancı her şeyden evvel mütefekkir
ve âlim olmalıdır. Dünya edebiyatına
ölmez eserler veren büyük klâsik üs.
tadlar ilkönce eıı büyük âlim, ondan
sonra edebiyatçıdırlar. Alınız Rabe.
lais’i, Montaigne'yi... Roman yazmanın da türlü tilrıü şartlar; vardır. Kendisi ni dinliyelim:
— Solide (esaslı, metin) bir Tahsile çdk iyi bir etüde istmad eimiyen ro. manlarm bence hiçbir kıymeti yoktur. Onun için de yeni yazılmış romanları maalesef okuyamıyorum. Yalnız keli, meleri toplıyarak, dizmek, söylemek e. debiyat yapıpmak demektir. Aşkın, fen . nin manasım bilmiyen bir adam, haya, tın esrarından haberi . vakıâ hayat çok müşküldür, mühimdir, muzlimdir _
bu hususta etüdü olmayan bir insan
nasıl roman yazabilir? İyi bir roman
yaratabilmek için de mükemmel bir
tahsil, adamakıllı tetkik ve mütatea,
müşahede, seyanat imkânlarını temin
etmek, klâsik eserlerin kendilerinden
ziyade yazanlarını tahlil süzgecinden
geçirebilmek kudretini ha-'z olmak lâ. zımdır. İşte bütün tunlar yapıldıktan
sonra yazmak, eser vüeurte getirmek
gerek... Volterler, Riiso1ar. Hügoîar,
Konseyler evvelâ tahsil etSler, oııdan sonra yazdılar değiı mi efendim?.. Biz.
de aksine oluyor. Derhal merdivenin
en son basamağına basıyoruz.
i S a n ’ at san'at için değildir, muhitin
eseridir) tezini müdafaa eden Nf-z'he f
Muhittin otuza ya km eser yazmıştır. ,
Bunlardan on on bîr tanesi kitab ha lindedir. Bütün eserlerinde muhakkak psikolojik bir dava güden romancı, bi. ze hep dokümeuter rom an'a,- vermek azmindedir. Meselâ Asri K ızla ’- terbi yeyi bir romandır Hasrette, B~zkurd_ da İstiklâl Harbine aid safha1?.’- bulu, ruz. Muharrir, m'zah vadisinde de ka lemini dolaştırmış, (Gözü çöplükte ka. lanlar eseri gibi), polis romanı sahası,
nı denemiş, 'Tstanbulda Landro ro
manı gibi), Billûr köşk adlı bir halk romanı yazmış. Florya, Bir rüya gör. cîTam vodvilini çıkarmış. Şair Nedimin aşkları, Bahar opereti gibi piyesler vü. cüda getirmiş. «Çıplak model» roma, nıııda kadın aşkını tetkik etmiş, «K a l. bim şenindir» romanile güze! bir edebî
macera eseri örneği vermiştir. Kele
küçük hikâyeleri sayısızdır.
Gerek Balkan Harbi hezimetinden,
gerekse Umumî Harbden sonra, her
türlü kadınlık hareketlerinde önayak
olan ve cumhuriyetin ilk ilân edildiği gece Kadınlar Birliğinin projesini ku. ran Nezihe Muhittin, bir yandan da edebiyat dünyası ile ilgisini asıa gev. şobmemiş, kesmznrş. O kasırgalı an - larda bile, Avrupa romancılığını takib etmiş. Bugün de ayni salâh-'yetle, «A v
rupa romancılığını klâsikler kadar
ehemmiyetli ve mütekâmil buluyor.»
T ;’-k romancılığı ise «sıfırdır». Roman, c-larımızı okııyamıvo--. Kadın romun, cilardan Halide E d b i tam b:r roman, cı ve hakikî edib olarak tanıyor.
«Cün-— --- ---
---Metorure Sacıidir. «O, tercümede bir
harikadır. Belki eserin sahibi kadar
m uvaffaktır» diyor. Güzide Sabriyi
bomboş bulan bilgin romancımız Peri, de Celâli daha zyade hikftyeci olarak takdir ediyor. Cahid Uçuğu basit say. makla beraber beğeniyor.
Nezihe Muhittin iiç yeni roman üze. rinde çalışmaktadır:
1 — KaVb mütehassısı olmak isriyen bir genç doktorun macerasını aniataıı: rSus kalbim sus».
2 — K ız San’at mektebinden çıkmış mütevazı bir Tiirk kızım canlandıran: «Fırtınadan sonra».
3 İçtim aî biı- tez güden «Âvâre ka.
dıuinr» romanları.
Takat be^aubusa b’ r hareket, d!na_
kaynağı olan romancımızın b--
korkusunu, biı- vehmini s're haber ve revim: Nezihe Mntvttin. bütün eserleri çıkmadan evvel Ö LM E K ’ten korkmak, tadır.
kii kalemini fırça gibi kullanıyor. Öyle — Bundan öyle ürküyor, vesvesele.
v ’ ’ âlemler! yaratıyor ki insanı birden tıiyorum k i...» diyor.
sarıyor». Een çok sevdiklerinden biri de İbrahim îToyl
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi