• Sonuç bulunamadı

Bitkisel protein bazlı juvenil gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) yemlerine betain ilavesinin balığın büyüme performansı ve yem tüketimi üzerine etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bitkisel protein bazlı juvenil gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) yemlerine betain ilavesinin balığın büyüme performansı ve yem tüketimi üzerine etkisi"

Copied!
56
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BİTKİSEL PROTEİN BAZLI JUVENİL GÖKKUŞAĞI ALABALIĞI (Oncorhynchus mykiss)

YEMLERİNE BETAİN İLAVESİNİN BALIĞIN

BÜYÜME PERFORMANSI VE YEM TÜKETİMİ ÜZERİNE ETKİSİ

İsmail Eralp KAYMAK Y. Lisans Tezi

Su Ürünleri Mühendisliği Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Nihat YEŞİLAYER

2013 Her hakkı saklıdır

(2)

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

SU ÜRÜNLERİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

BİTKİSEL PROTEİN BAZLI JUVENİL GÖKKUŞAĞI ALABALIĞI

(Oncorhynchus mykiss)YEMLERİNE BETAİN İLAVESİNİN BALIĞIN

BÜYÜME PERFORMANSI VE YEM TÜKETİMİ ÜZERİNE ETKİSİ

İsmail Eralp KAYMAK

TOKAT 2013 Her hakkı saklıdır

(3)
(4)
(5)

i

Yüksek Lisans Tezi

BİTKİSEL PROTEİN BAZLI JUVENİL GÖKKUŞAĞI ALABALIĞI (Oncorhynchus mykiss) YEMLERİNE BETAİN İLAVESİNİN BALIĞIN BÜYÜME

PERFORMANSI VE YEM TÜKETİMİ ÜZERİNE ETKİSİ

İsmail Eralp KAYMAK Gaziosmanpaşa Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü

Su Ürünleri Mühendisliği Anabilim Dalı

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Nihat YEŞİLAYER

Bu çalışmada, balık ununa alternatif bitkisel protein kaynaklarının kullanıldığı juvenil Gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) yemlerine etkicil madde olarak Betain ilavesinin balığın büyüme performansı ve yem tüketimi üzerine etkileri incelenmiştir. Deneme, 4 grup üzerinden yürütülmüş olup Kontrol grubuna balık unu ağırlıklı, Betain % 1, Betain % 2 ve Betain % 0 gruplarına ise bitkisel protein ağırlıklı yemler hazırlanmıştır. Deneme başı canlı ağırlıkları ortalama 12,6 g olarak bulunmuştur. Deneme sonunda ortalama en yüksek canlı ağırlığa 58,11±1,77 g ile Betain % 1 grubu ulaşmış, bu grubu sırası ile 56,34±1,87 g ile Betain % 2, 53,76±1,74 g ile Betain % 0 ve 47,45±1,22 g ile Kontrol grupları takip etmiştir. Kontrol grubu ile Betain % 1 grubu arasındaki fark, canlı ağırlık artışı, spesifik büyüme oranları ve yem tüketim değerleri bakımından istatistiki olarak önemli (P<0.05), yem değerlendirme sayısı ve yaşama oranları bakımından önemsiz bulunmuştur. Bu çalışma sonucunda juvenil Gökkuşağı alabalığı yemlerine %1 oranında Betain ilavesinin balığın büyüme performansı ve yem alımı üzerine olumlu etki gösterdiği görülmüştür.

2013, 45 sayfa

(6)

ii Ms Thesis

THE EFFECT OF BETAINE SUPPLEMENTATION ON GROWTH PERFORMANCE AND FEED INTAKE IN THE PLANT PROTEIN BASED JUVENILE RAINBOW

TROUT (Oncorhynchus mykiss) DIETS İsmail Eralp KAYMAK

Gaziosmanpasa University

Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Aquaculture

Supervisor : Assist. Yrd. Doç. Dr. Nihat YEŞİLAYER

In this study, the effect of betaine supplementation as a feed attractant on growth performance and feed intake of the plant protein based juvenile rainbow trout (Oncorhynchus mykiss) diets. The fish was fed 4 experimental diets that include a control and three plant protein based diets (Betain % 1, Betaine % 2, Betaine % 0). Initial mean body weight of all experimental groups were average 12,6 g. At the end of the feding trial, mean body weights were reached out in Betaine % 1, Betaine % 2, Betaine % 0 and control groups as 58,11±1,77 g, 56,34±1,87 g, 53,76±1,74 g and 47,45±1,22 g respectively. Allthough weight gains, specific growth rate and feed intake between control and Betain % 1 groups were significantly different (P<0.05), feed conversation ratio and survival rate were not significant (P>0.05). As a result of this study, Betaine supplementation of 1 % was concluded to be positively effect on growth performance and feed intake of juvenile rainbow trout.

2013, 45 pages

(7)

iii

ilavesinin balığın büyüme performansı ve yem tüketimi üzerine etkilerini incelemek amacı ile hazırlanmıştır.

Balık unu, birçok balık türü için iyi bir besin kaynağı olduğu gibi aynı zamanda yem alım isteğini uyaran bir yem hammaddesidir. Bitkisel protein kaynakları ile ikame edilmesi durumunda yemlerde etkicil madde kullanımı zorunlu hale gelmiştir.

Ülkemiz balık unu üretim miktarı bakımından yetersiz seviyelerde seyrettiğinden sürekli ithalat gündeme gelmiş, bu durumdan, ülke ekonomisi zarar gördüğü gibi üretim maliyetleri de olumsuz yönde etkilenmiştir.

Araştırmada, kültür balıkları yemlerinde yüksek miktarlarda yer alan ancak olumsuz iklim koşullarında arzının daralması ve gelişen su ürünleri sektörü karşısında üretimindeki yetersizliklerden ötürü dünya piyasalarındaki fiyatları sürekli yükselen balık unu yerine, alternatif bitkisel protein kaynaklarının yem alımını uyaran etkicil maddelerden biri olan Betain ile birlikte kullanım olanaklarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Çalışmam süresince yardım ve desteğini esirgemeyen başta danışman hocam Sayın Yrd. Doç Dr. Nihat YEŞİLAYER olmak üzere, eşim Arş Gör. Nehir KAYMAK’ a, Bölüm Başkanı Sayın Prof. Dr. Şenol AKIN’a ve Sayın Yrd. Doç. Dr. Ekrem BUHAN’a teşekkürlerimi bir borç bilirim.

Deneme yemlerinin hazırlanması aşamasında emeği geçen Su Ürünleri Mühendisliği Bölümü öğrencilerine ve denemenin yürütüldüğü Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezindeki görevli arkadaşlara sonsuz teşekkürler ederim.

İsmail Eralp KAYMAK Ağustos - 2013

(8)

iv İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET ………..…...i ABSTRACT ……….…ii ÖNSÖZ ……….…...iii SİMGE ve KISALTMALAR DİZİNİ………...v ŞEKİLLER DİZİNİ ………...vi ÇİZELGELER DİZİNİ ………...…....vii 1. GİRİŞ………1 2. KAYNAK ÖZETLERİ………..12 3. MATERYAL VE YÖNTEM………….………...……….………...21 3.1. Materyal...21 3.1.1. Deneme yeri...21 3.1.2. Balık materyali...21 3.1.3. Deneme yemleri...22 3.2. Yöntem...25 3.2.1. Deneme süresi...25 3.2.2. Deneme planı...25 3.2.3. Rasyonların hazırlanması...25 3.2.4. Balıkların yemlenmesi...26

3.2.5. Deneme tesis suyu parametrelerinin ölçülmesi...26

3.2.6. Deneme yemleri ham besin maddelerinin tayini...26

3.2.6.1. Ham protein analizi...26

3.2.6.2. Ham yağ analizi...26

3.2.6.3. Ham selüloz analizi...27

3.2.7. Büyüme, yem değerlendirme ve ölüm oranına ilişkin değerlendirmeler...27

3.2.8. İstatistiksel analizler...28

4. BULGULAR...29

4.1. Su sıcaklığı, çözünmüş oksijen ve pH değerlerine ilişkin bulgular...29

4.2. Büyüme performansına ilişkin bulgular...30

4.2.1. Deneme grupları periyotlara ilişkin bulgular...30

4.2.2. Canlı ağırlık artışı ve spesifik büyüme oranlarına ilişkin bulgular...30

4.3. Yem tüketimi ve yem değerlendirme sayısına ilişkin bulgular...32

4.4. Yaşama oranı ile ilgili bulgular...33

5. TARTIŞMA VE SONUÇ...35

KAYNAKLAR...40

(9)

v SİMGE ve KISALTMALAR DİZİNİ Simgeler Açıklama °C Santigrat Derece g Gram kg Kilogram lt Litre dk Dakika ml Mililitre km² Kilometrekare Kısaltmalar Açıklama

FAO Dünya Gıda Örgütü

TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu

FCR Yem Dönüşüm Oranı

SFK Soya Fasulyesi Küspesi

BKS Balık konserve Suyu

KrU Krill Unu

KU Kalamar Unu

PPK Pirinç protein Konsantresi KPK Kanola Protein Konsantresi

MMU Mavi Midye Unu

SFU Soya Fasulyesi Unu

KPİ Kanola Proteini İzolatı

YDS Yem Değerlendirme Sayısı

CAA Canlı Ağırlık Artışı

SBO Spesifik Büyüme Oranı

YT Yem Tüketimi

(10)

vi

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil Sayfa Şekil 1.1. Gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)...4 Şekil 1.2. 2000-2013 yılları arası küresel balık unu fiyatlarındaki değişim,…...……..…6 Şekil 3.1. Denemenin Yürütüldüğü Tesis……….………..…….21 Şekil 3.2. Denemede kullanılacak balık materyali………...……..…….22 Şekil 4.1. Deneme tankları ortalama su sıcaklıkları………..…….….29 Şekil 4.2. Deneme süresince ölçülen tesis suyu pH ve çözünür oksijen değeri...……...29 Şekil 4.3. Deneme sonu gruplarda görülen canlı ağırlık artışları (CAA), %...31 Şekil 4.4. Deneme sonu gruplarda görülen spesifik büyüme oranları, %...31 Şekil 4.5. Deneme grupları yem tüketim değerleri………...33

(11)

vii

Çizelge Sayfa

Çizelge 1.1. Dünyada avlanan, yetiştirilen ve kişi başı balık tüketimi,………...2

Çizelge 1.2. 2010 yılında su ürünleri yetiştiriciliğinde en fazla üretim yapan ülkelerin sıralaması………..………...…..2

Çizelge 1.3. Kültür alabalıklarının uygun gelişimi ve hayatta kalması için gerekli su kalite sınırları ……...………...3

Çizelge 1.4. Balık unu ve diğer bazı hayvansal protein kaynaklarının aminoasit içerikleri…..5

Çizelge 1.5. Balık unu ve balık ununa alternatif bazı bitkisel protein kaynaklarının aminoasit kompozisyonu………...……….7

Çizelge 1.6.Balık ununa alternatif olarak sıklıkla kullanılan bazı bitkisel protein kaynaklarında bulunan antinutrisyonel maddeler………...…...…8

Çizelge 1.7. Farklı türler için klasik tat maddeleri indeksi………..…...9

Çizelge 1.8. Teşvik edici, uyarıcı, önleyici ve caydırıcı maddelerin farklı türler için eşik konsantrasyonları……….………10

Çizelge 3.1. Deneme yemlerinin formülasyonu , (%)………..……….23

Çizelge 3.2. Deneme yemleri amino asit profilleri, KM’de………..………23

Çizelge 3.3. Deneme yemleri kimyasal kompozisyonu, KM’de………..………24

Çizelge 4.1. Deneme periyotlarında balıkların ortalama canlı ağırlıkları………..…………..30

Çizelge 4.2. Deneme sonu canlı ağırlık artışı ve spesifik büyüme oranları………..…………32

Çizelge 4.3. Yem tüketim değerleri ve toplam canlı ağırlık artışları………...……….32

Çizelge 4.4. Deneme grupları Yem Değerlendirme Sayısı verileri………...……..33

Çizelge 4.5. Deneme başı balık sayısı (DBBS, adet), ölen balık sayısı (ÖBS, adet), deneme başına oranla ölüm ve yaşama oranları, %...34

(12)

1. GİRİŞ

Balık ve diğer su ürünleri, insanların en eski besin kaynaklarının başında gelmiştir. Bitkilerin ekilip yetiştirilmesi ve hayvanların besin olarak kullanımı için evcilleştirilmesinden önceki dönemlerde en kolay elde edilebilen ve bu nedenle en çok tüketilen besinlerin balık ve diğer deniz ürünleri olduğu bilinmektedir. Bilim ve teknolojinin gelişmesine paralel olarak tarihin ilk dönemlerinde tüketilen bazı canlı türlerinin zaman içinde besin olarak tüketimi tercih edilmemişken, balık ve diğer su ürünleri tarihin ilk dönemlerinden günümüze kadar insanların besinleri arasında yer almıştır (Besler, 2007).

Günümüzde, özellikle gelişmiş ülkelerde insanlar, beslenmelerine çok dikkat etmekte ve beslenme rejimlerinde sağlık açısından uygun gıdaları seçmeye özen göstermektedirler. Bu gıdalar içerisinde de ilk sırayı çoklu doymamış yağ asitleri yönünden zengin olan balık ve diğer su ürünleri almaktadır (Kaya ve ark., 2004).

Balık tüketimi dünya nüfusu ile birlikte yıldan yıla artış göstermektedir. 2012 yılı verilerine göre 7 milyar civarında olan dünya nüfusunun her yıl %1,1 oranında artacağı ve 2030 yılına gelindiğinde bu rakamın yaklaşık 8,3 milyar olacağı tahmin edilmektedir (Anonim, 2013a). Yine Dünya Gıda Örgütü (FAO) verilerine göre 2011 yılı dünya genelinde kişi başı balık tüketimi 18,8 kg iken Türkiye de bu rakam sadece 6,8 kg olarak gerçekleşmiştir (Anonim, 2012a).

Dünya genelinde toplam su ürünleri üretimi yaklaşık 154 milyon ton civarındadır. Son yıllarda avcılık yolu ile elde edilen üretim miktarı çok büyük değişkenlik göstermez iken yetiştiricilik yolu ile elde edilen üretimin toplam üretim içerisindeki payı hızla yükselmektedir. 2008 de dünya yetiştiricilik üretimi 52,9 milyon ton iken 2011 de bu rakam 63,6 milyon ton olarak gerçekleşmiştir (Anonim, 2012b; Yeşilayer ve ark., 2013).

Çizelge 1.1’de dünyada avlanan, yetiştirilen ve kişi başı tüketilen balık miktarları verilmiştir.

(13)

Çizelge 1.1. Dünyada avlanan, yetiştirilen ve kişi başı balık tüketimi (Anonim, 2012b; Yeşilayer ve ark., 2013) ÜRETİM 2007 2008 2009 2010 2011 (Milyon Ton) İç sularda Avcılık 10 10,2 10,4 11,2 11,5 Denizlerde Avcılık 80,3 79,5 79,2 77,4 78,9 Toplam Avcılık 90,3 89,7 89,6 88,6 90,4 İç Sularda Yetiştiricilik 33,4 36 38,1 41,7 44,3 Denizlerde Yetiştiricilik 16,6 16,9 17,6 18,1 19,3 Toplam Yetiştiricilik 49,9 52,9 55,7 59,9 63,6 TOPLAM ÜRETİM 140,2 142,6 145,3 148,5 154 KULLANIM MİKTARLARI İnsan Tüketimi 117,2 119,7 123,6 128,3 130,8

Gıda Olarak Tüketilmeyen 23 22,9 21,8 20,2 23,2

Dünya Nüfusu (milyar) 6,7 6,7 6,8 6,9 7

Kişi başına düşen balık (kg) 17,6 17,8 18,1 18,6 18,8

FAO verilerine göre dünya nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan Asya ülkeleri dünya su ürünleri yetiştiriciliğinin % 89,02’sini karşılarken, sadece Çin, toplam su ürünleri üretiminin % 61,35’ini tek başına sağlamaktadır. Dünya su ürünleri yetiştiricilik üretimi yıllar itibari ile artmakta ve en fazla üretim yapan 10 ülke Çizelge 1.2’ de belirtildiği üzere sıralanmaktadır (Yeşilayer ve ark.; 2013).

Çizelge 1.2. 2010 yılında su ürünleri yetiştiriciliğinde en fazla üretim yapan ülkelerin sıralaması (Yeşilayer ve ark., 2013)

ÜLKELER Yetiştiricilik* % Çin 36,734,215 61,35 Hindistan 4,648,851 7,76 Vietnam 2,671,800 4,46 Endonezya 2,304,828 3,85 Bangladeş 1,308,515 2,19 Tayland 1,286,122 2,15 Norveç 1,008,010 1,68 Mısır 919,585 1,54 Myanmar 850,697 1,42 Filipinler 744,695 1,24 AB 27 1,261,716 2,11 Diğerleri 5,945,376 9,94 Toplam 59,872,600 100

(14)

Çelikkale ve ark. (1999)’ nın bildirdiğine göre Türkiye, 8333 km deniz kıyısı ve su ürünleri üretim alanı olarak kullanılabilecek 178.000 km uzunluğunda akarsu ile yüzey alanları 200 bin hektarın üzerinde olan yaklaşık 200 adet doğal göl ve 3442 km²

genişliğinde baraj gölüne sahiptir (Karakaş ve Türkoğlu, 2005). Türkiye su ürünleri üretim sahası artmakta, birim üretim alanından elde edilen ürün miktarları hızla yükselen bir ivme göstermektedir. Yetiştiricilik alanında verimliliğin artması ve sektörün bizzat devlet eliyle desteklenmesi sonucunda toplam su ürünleri üretimimiz 700 bin ton seviyesine kadar yükselmiştir. Toplam su ürünleri üretiminin artışına paralel olarak ülkemizde yetiştiricilik yolu ile elde edilen su ürünleri üretim miktarları da artış eğilimindedir. 2001 yılında 67.000 ton olarak gerçekleşen yetiştiricilik üretimi 2011 yılına gelindiğinde 190.000 ton düzeyine ulaşmıştır (Anonim, 2012a). Gökkuşağı alabalıklarının doğal yaşam alanlarını soğuk ırmak kolları, dereler, küçükten büyüğe akarsular ve göller oluşturmaktadır. Genellikle 25°C’nin üzerindeki su sıcaklıklarında ya da oksijen konsantrasyonu azalmış göletlerde yaşamsal faaliyetleri yavaşlamaya başlar. Alabalık yetiştiriciliği için ideal su kalite kriterleri Çizelge 1.3’te verilmiştir.

Çizelge 1.3. Kültür alabalıklarının iyi gelişimi ve hayatta kalması için gerekli su kalite sınırları (Molony, 2001)

Parametreler Aralık Kaynak

Sıcaklık, °C 10-22 (G) >26,5 (S) Barton, 1996 Tuzluluk, % 0-30 (S) Barton, 1996 pH 7,0-8,0 (G) 6,0-9,0 (S) Wedemeyer, 1996 Çözünmüş Oksijen, mg/l 7,0 (G) Brannon, 1991 Amonyak (NH3-N), mg/l <0,0125 (G) <1,8 (S)

Smith and Piper (1975) in Soderberg et al. (1983), Department of Fisheries, Fish Health record,B. Jones

pers.comm. Nitrit (NO2-N), mg/l <0,000012 (G)

<0,23 (S)

Westin (1974) Birkbeck (1973) in Brown and Mcleay (1975)

Nitrat (NO3-N), mg/l <0,025 (G) <0,25 (S)

Westin (1974) Kalsiyum (sertlik), mg/l >50 en iyi (G)

4-160 (S)

Brannon (1991)

Çinko, mg/l <3,01 (S) Department of Fisheries, Fish Health record, B. Jones pers.comm.

(15)

Doğal ortamda besin kaynaklarını küçük balıklar ile karada ve suda yaşayan omurgasızlar oluşturur. Gökkuşağı alabalıklarının (Oncorhynchus mykiss) anavatanı Kuzey Amerika olup ülkemize 1970’li yıllarda getirilmiştir. Cinsi olgunluğa 2-3 yılda erişirler ve kilogram canlı ağırlık başına 1000-5000 adet yumurta verebilirler. Yumurtaların gelişimi için en uygun sıcaklık aralığı 8-12°C’dir. Ülkemiz, Gökkuşağı alabalıklarının kültür ortamında yetiştirilebilmesi için gerekli olan tatlı su kaynaklarına sahiptir. Ayrıca Gökkuşağı alabalıklarının adaptasyon kabiliyetlerinin ve yemden yararlanma oranlarının yüksek, üretim ve ilk yatırım maliyetleri ile mortalitelerinin ise oldukça düşük olması sebebi ile yetiştiriciliği oldukça tercih edilen bir türdür (Anonim, 2012c).

İç sularımızda yetiştiricilik yolu ile üretilen en önemli tür olan Gökkuşağı alabalıklarının, 2011 yılı üretim rakamı yaklaşık 100.000 ton civarındadır ve yetiştiricilik üretimi toplamının % 46.77’sini oluşturmaktadır (Anonim, 2012a). Şekil 1.1’de ergin bir Gökkuşağı alabalığı görülmektedir.

Şekil 1.1. Gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)

Kültür balıklarının maksimum verim için ihtiyaç duydukları protein seviyesi karasal çiftlik hayvanlarına göre % 50-300 oranında daha fazla olduğunu bildirilmiştir (Tacon ve Cowey, 1985). Alabalık gibi karnivor türlerin yemlerinde de yüksek oranda sindirilebilir proteine gereksinim vardır. Bu türlerin yemler ile aldıkları enerjinin kaynağını ise yine proteinler ve yağlar oluşturmaktadır.

Balık unu, içeriğinde yüksek oranda protein, enerji ve mineral içermektedir. Ayrıca kolin, biyotin, B12, A, D ve E vitaminleri ile selenyum ve iyot gibi iz elementleri de yapısında bolca bulundurur. Balık ununu diğer kaynaklardan ayıran en önemli iki

(16)

özelliği esansiyel aminoasit yapısı ve uzun zincirli çoklu doymamış omega-3 yağ asitleri içeriğidir. Özellikle lizin ve metiyonin gibi aminoasit varlığı ve fosfor yararlanımının yüksek oluşu çiftlik hayvanlarının beslenmesinde cazibesini artırmıştır. Balık ununa alternatif olarak hayvansal protein kaynakları da kullanılabilmektedir. Bu amaçla et unu, et kemik unu, kan unu, kanatlı tüy unu ve tavuk unu gibi hayvansal protein kaynaklarından da yararlanılabilmektedir. Ancak, hayvansal protein kaynakları hem pahalı oluşları hem de patojen mikroorganizma taşıma riskleri kullanım seviyelerini kısıtlamaktadır. Çizelge 1.4’ te balık unu ile diğer bazı hayvansal protein kaynaklarının aminoasit dağılımı verilmiştir.

Çizelge 1.4. Balık unu ve diğer bazı hayvansal protein kaynaklarının aminoasit içerikleri (Batal ve Dale, 2010)

Balık unu (Hamsi) Et unu Tavuk unu Kan unu

HP, % 64,6 54,0 64,1 77,1

Ham protein içerisindeki toplam aminoasit, %

Metiyonin 3,02 1,48 1,73 1,28 Triptofan 1,18 0,65 0,75 1,40 Histidin 2,41 2,11 1,95 6,56 Lösin 7,74 7,11 6,07 14,25 Lizin 7,91 5,69 5,18 9,13 İzolösin 4,74 2,96 3,14 1,18 Arginin 5,70 6,67 6,15 4,33 Fenilalanin 4,12 4,02 3,53 6,93 Trosin 3,33 2,59 2,43 2,94 Treonin 4,37 3,65 3,40 5,25 Valin 5,43 4,93 3,92 9,14

Dünya nüfusunun artışına paralel olarak, protein açığının kapatılmasında balıketi başlıca yeri tutmuştur. Avcılık yolu ile elde edilen su ürünleri üretim maliyetlerinin yükselme eğiliminde olması, iklim değişiklikleri gibi sebepler kültür balıkçılığının ön plana çıkmaya başlamasına zemin hazırlamıştır. 2006 yılında yaşanan El-Nino kasırgası özellikle Peru ve Şili gibi dünya balık unu üretiminde önemli paya sahip ülkelerin

(17)

üretim rakamlarını olumsuz etkilemiştir. Buna bağlı olarak dünya piyasalarında balık unu fiyatları güçlü bir tırmanışa geçmiştir. Şekil 1.2’ de 2000-2013 yılları arasında balık unu fiyatlarındaki değişim görülmektedir (Anonim, 2013b).

Şekil 1.2. 2000-2013 yılları arası küresel balık unu fiyatlarındaki değişim, (Anonim, 2013b)

Balık unu için dönüm noktası sayılabilecek bu dönemden sonra alternatif protein kaynakları kullanımına yönelik çalışmalar hız kazanmıştır. Özellikle soya, kanola, bezelye ve mısır yan ürünlerinin kullanımına ilişkin çok sayıda çalışma mevcuttur. En kapsamlı çalışmalar, dünya üzerinde ekim sahası hızla genişleyen ve besin madde yapısı bakımından hayvansal protein kaynaklarına neredeyse eşdeğer bir yapı gösteren soya fasulyesi üzerine olmuştur. Daha sonraları yağlı tohum bitkisi olan Kolza tohumu Kanadalı bilim insanlarınca antinutrisyonel bir madde olan Erusik Asit içeriği neredeyse sıfıra indirgenerek Kanola (Canadian Oil) bitkisini elde etmişlerdir. Son yıllarda ise her iki bitkisel protein kaynağının da farklı işlemlerden geçirilmesi sureti ile konsantreleri elde edilmiş, böylece ham protein içerikleri % 40-45 oranında artırılarak balık ununa alternatif bir kaynak olarak kullanılmaya başlanmıştır. Soya ve Kanola dışında baklagillerden ve yağlı tohumlardan elde edilen çok çeşitli bitkisel protein kaynağı kültür balığı yemlerinde belirli oranlarda kullanılabilmektedir. Çizelge 1.5, balık ununa alternatif olarak kullanılan bazı bitkisel protein kaynaklarının amino asit yapısını göstermektedir.

(18)

Çizelge 1.5. Balık unu ve balık ununa alternatif bazı bitkisel protein kaynaklarının aminoasit kompozisyonu (Batal ve Dale, 2010)

Balık unu, (Hamsi) Soya fasulyesi küspesi Keten tohumu küspesi Kanola küspesi Pamuk tohumu küspesi Ayçiçeği tohumu küspesi HP, % 64,6 47,5 33,6 35,6 42,4 42,2

Ham Protein İçerisindeki Toplam Amino Asit, %

Arginin 5,70 7,33 8,84 6,21 10,05 6,94 Histidin 2,41 2,69 2,02 2,70 2,62 2,18 İzolösin 4,74 4,55 4,64 4,02 3,04 3,41 Lösin 7,74 7,71 6,13 7,25 5,78 5,47 Lizin 7,91 6,36 3,69 5,84 3,89 2,84 Metiyonin 3,02 1,41 1,76 2,08 1,58 1,94 Sistein 0,94 1,56 1,76 2,56 1,63 1,56 Fenilalanin 4,12 5,03 4,67 4,02 4,65 3,93 Trosin 3,33 3,83 3,07 3,17 2,90 2,44 Treonin 4,37 3,89 3,75 4,47 3,16 3,15 Triptofan 1,18 1,37 1,55 1,26 1,27 1,04 Valin 5,43 4,78 5,18 5,11 4,15 4,12

Balık beslemede kullanılan bitkisel protein kaynaklarının bir çoğu balığın spesifik büyüme performansını, günlük canlı ağırlık artışını, yemden yararlanma oranını ve yem alım isteğini azaltan bazı maddeler ihtiva ederler. Bu maddelerin kaynak içerisindeki konsantrasyonları değişik işleme metotları ile belirli oranlarda azaltılabilmektedir. Bitkisel protein kaynaklarının balık ununa alternatif olarak kullanılmasını kısıtlayan nedenler, yetersiz aminoasit yapıları, yüksek lif içerikleri, bünyelerindeki fosforun genellikle fitat formunda bağlı olması ve yararlanılabilirliğinin düşük olması ile lezzet olarak sıralanabilir. Ayrıca bunların yanında bitkisel protein kaynaklarında bazı antinutrisyonel maddeler de bulunur ki bunlarda sindirilebilirlik derecelerini olumsuz etkilemektedir. Tanenler, saponinler, lektinler, glukozinolatlar, fitoöstrojenler, alkaloitler bunlardan bazılarıdır. Çizelge 1.6’ da balık ununa alternatif olarak kullanılan bazı bitkisel protein kaynaklarında bulunan antinutrisyonel maddeler verilmiştir.

(19)

Çizelge 1.6. Balık ununa alternatif olarak sıklıkla kullanılan bazı bitkisel protein kaynaklarında bulunan antinutrisyonel maddeler (Francis ve ark., 2001)

Balıklarda tat alma organlarının çok gelişmiş olduğu düşünülmektedir. Yapılan araştırmalara göre balıklar ağız boşluğuna aldıkları maddelerin tadını ve lezzetini anlamak yeteneğine sahiptirler. Kısa bir zamanda bu besin maddesinin kendisi için elverişli olup olmadığını dolayısı ile bu gıdanın tat ve lezzetini tespit ederek eğer istediği bir gıda ise yutar, değilse tükürme şeklinde geriye çıkarırlar. Bu durum balıkların gıdaları seçme yeteneğinde olduğunu göstermektedir (Geldiay ve Balık, 2009).

Tat maddelerinin tipleri veya kategorileri balıkların beslenme davranışlarıyla ve oral ve ekstra oral tat sistemleri ile uyumlu olacak şekilde belirlenmiştir. Balıklardaki yem alım isteğini tespit edebilmek için birçok deneme yapılmıştır. Bu denemelerin önemli bir kısmının akademik değeri olmasına rağmen, balığın yem kabulünü, tat alma sisteminin mi yoksa koku alma sisteminin mi belirlediği konusu açığa kavuşmamıştır. Bazı araştırmacılar etkicil madde taşıyan katı matrisler kullanmışlar, bazıları ise denemelerde kullandıkları maddeler için jelleşmiş nişastayı taşıyıcı olarak kullanmışlardır. Araştırmacıların agar jelini tat maddelerinin taşıyıcısı olarak kullanmaya başlaması ile tat ve koku organellerinin yem kabulündeki etkilerini birbirinden ayırabilmişlerdir

Bitkisel Proteinler Antinutrisyonel Maddeler

Soya Fasulyesi Küspesi

Proteaz inhibitörleri, lektinler, fitik asit, saponinler, fitoöstrojenler, alerjenler, anti vitaminler

Kanola Küspesi Proteaz inhibitörleri, glukozinolatlar, fitik asit, tanenler

Lüpen Tohumu Unu Proteaz inhibitörleri, saponinler, fitoöstrojenler, alkaloitler Bezelye Tohumu

Unu

Proteaz inhibitörleri, lektinler, tanenler, siyanojenler, fitik asit, saponinler, anti vitaminler

Pamuk Tohumu

Küspesi Fitik asit, fitoöstrojenler, gosipol, anti vitaminler, siklopropenoik asit Ayçiçeği Tohumu

(20)

(Kasumyan ve Doving, 2003). Buradan hareketle Ivlev (1963), tat tercihlerinin nicel olarak tahminlenmesi için bir indeks hazırlamıştır (Kasumyan ve Doving, 2003). Bu indeksin belirlenmesinde kullanılan tahminleme metodu Eşitlik 1.1’ de verilmiştir.

Ipal, % = 100 * (R-C) * (R+C) (1.1), Ivlev, 1963

Ipal: Ivlev Palatabilite İndeksi R: Tat maddesi katılmış, tüketilen yem C: Tat maddesi katılmamış, tüketilen yem

İndeksin tahminlenmesinde balığın temel tat alma duyusunu etkileyecek olan sükroz-tatlı, asetik asit-ekşi, kalsiyum klorür-acı ve sodyum klorür-tuzlu gibi uyarıcı maddeler göz önüne alınmıştır. Farklı türler için bu uyaran maddeler yemlere ilave edilmiş ve balıkların bu uyaranlara verdikleri yutma ya da geri çevirme refleksleri ile yutulan ve geri çevrilen yem miktarı tespit edilmiştir. Değişik balık türlerinin bu uyaranlara verdikleri reflekse bağlı olarak ortaya çıkan dizin Çizelge 1.7’ de verilmiştir. Klasik tat maddeleri; serbest aminoasitler, betain, nükleotidler, nükleositler, aminler, şeker ve diğer hidrokarbonlar, organik asitler, alkol ve aldehitler ve bunların karışımlarını içerir. Uyarıcı ya da etkicil maddeler yüksek oranda besine yönelim oranıyla karakterize edilmiş olan maddelerdir. Bu davranışlar oral tat sistemiyle ortaya çıkarılmaktadır (Kasumyan ve Doving, 2003).

Çizelge 1.7. Farklı türler için klasik tat maddeleri indeksi, (Kasumyan ve Doving, 2003)

Sitrik Asit Sodyum

Klorür

Kalsiyum

Klorür Sükroz

Konsantrasyon, nM (%) 0,26 1,73 0,9 0,29

Kahverengi Alabalık,

Salmo trutta caspius 78,7*** 43,5*** 37,7** -10,2

Keta Somonu, Oncorhynchus keta 100*** 12,3 -7,8 -14,7 Adi Sazan, Cyprinus carpio 53,9*** 22,4 30,4** -13,8 Havuz Balığı, Carassius carassius 61,2*** 0,5 6,1 0 Japon Balığı, Carassius auratus 31*** 15,9* 14,4* 1,9 Ot Sazanı, Ctenopharyngodon idella 100** 32,7* 21,8 32,7* *** P<0.001, ** P<0.01*, P<0.05

(21)

Teşvik edici, uyarıcı, önleyici ve caydırıcı maddelerin farklı türlerdeki eşik konsantrasyonları da Çizelge 1.8’ da belirtilmiştir.

Çizelge 1.8. Teşvik edici, uyarıcı, önleyici ve caydırıcı maddelerin farklı türler için eşik konsantrasyonları (Kasumyan ve DØving, 2003)

Maddeler Eşik Konsantrasyonu (mM) Türler Kaynaklar Teşvik Ediciler

Sitrik asit 5 Acipenser baerii Kasumyan ve Kazhlaev, 1993a 5 Acipenser stellatus Kasumyan ve Kazhlaev, 1993b

Önleyiciler

Kalsiyum klorit 90 Acipenser stellatus Kasumyan ve Kazhlaev, 1993b 90 Acipenser stellatus Kasumyan ve Kazhlaev, 1993b

Uyaricılar

L-alanin

1 Phoxinus phoxinus Kasumyan, yayımlanmamış 2 Chrysophrys major Goh ve Tamura, 1980

100 Fugu pardalis Hidaka, 1982

Betain 10 Fugu pardalis Hidaka, 1982

L-glutamik asit 5

Salvelinus alpinus erhytrinus

Kasumyan ve Sidorov, yayımlanmamış

Glisin 100 Fugu pardalis Hidaka, 1982

Sitrik asit

5 Cyprinus carpio Kasumyan ve Morsy, 1996 1,0-10 Tilapia zillii Adams ve ark.; 1988

10 Thymallus thymallus Kasumyan ve Sidorov,

yayımlanmamış

50 Acipenser baerii Kasumyan ve Kazhlaev, 1993a 50 Acipenser stellatus Kasumyan ve Kazhlaev, 1993b

Kalsiyum klorit

90 Acipenser baerii Kasumyan ve Kazhlaev, 1993a 90 Acipenser stellatus Kasumyan ve Kazhlaev, 1993b 900 Cyprinus carpio Kasumyan ve Morsy, 1996 Sodyum Klorit 1700 Acipenser baerii Kasumyan ve Kazhlaev, 1993a

Sükroz 3

Ctenopharyngodon

idella Kasumyan, yayımlanmamış

Caydırıcılar

Kinin 0,1 Carassius auratus Lamb ve Finger, 1995 Kafein 50 Carassius auratus Lamb ve Finger, 1995

Balık unu doğal yapısı itibari ile çok iyi bir etkicil (atraktant) maddedir ve balığın yem alım isteğini mükemmelen uyarır. Genellikle çoğu karnivor balık türü Glisin, Prolin, Taurin, Valin ve Betain gibi alkali ya da nötr özelliğindeki maddelere, herbivor balık türleri ise Aspartik asit ve Glutamik asit gibi asidik özellikteki etkicil maddelere olumlu tepki gösterirler ( Lovell, 1998).

(22)

Betain (glisin betain, trimetilglisin, oksinorin), balıklarda koku alma organellerini uyaran etkicil maddelerden biridir ve hem insan hem de hayvan beslemede kullanılabilmektedir. Omurgasız canlıların, bazı bitkilerin ve mikroorganizmaların yapısında doğal olarak yer alır. Karnivor balıklar ve kabuklular vahşi ortamlarında omurgasızlar ile beslendiklerinden yüksek oranda Betain tüketebilirler (Felix ve Sudharsan, 2004). Toksik yapıda olmayıp doğada yaygın biçimde bulunur (Kettunen ve ark.; 2001). Betain balıklarda hücreleri ani osmotik basınç değişikliklerine karşı korur. Aynı zamanda enzimlerin inhibe edilmesini önlediği gibi protein ve enerji metabolizması metil donörü olarak dokularda önemli rol oynar (Shankar ve ark., 2008). Bu çalışmada, bitkisel protein ağırlıklı juvenil Gökkuşağı alabalığı yemlerine atraktant madde olarak farklı oranlarda Betain ilavesinin balığın büyüme performansı ve yem tüketimi üzerine etkileri araştırılmıştır.

.

(23)

2. KAYNAK ÖZETLERİ

Kubitza ve ark. (1996), Geniş ağızlı levrekler (Micropterus salmoides) ile yürütülen bir çalışmada etkicil maddelerin yem alımı ve büyüme performansı üzerine etkileri incelenmiş, bu amaçla 3 adet deneme yürütülmüştür. 1. denemede balık unu yerine % 0, 20, 40 ve 60 oranlarında soya fasulyesi küspesi ikame edilerek balığın yem alımı üzerine etkisi incelenmiş, deneme sonunda balık unu yerine % 60 oranında soya fasulyesi küspesi ikamesi ile beslenen grupta yem alımının en düşük olduğu tespit edilmiştir. 2. ve 3. denemelerde ise diyet olarak % 60 soya ikameli yem baz alınmış sırası ile 2. deneme yemine alanin, glisin, prolin, serin, lösin, valin histidin ve triptofan amino asitleri karışımı; 3. Deneme yemine ise ayrı ayrı inosin-5-monofosfat ve betain eklenmiştir. Yürütülen çalışma sonunda geniş ağızlı levreklerde balık unu yerine kısmen soya fasulyesi küspesi ikamesinin yem alımını baskıladığı, inosin-5-monofosfat kullanılarak baskının azaltılabildiği bildirilmiştir.

Kalkan balığı (Psetta maxima) yemlerine balık unu yerine kısmen mısır gluten unu kullanımına ilişkin yürütülen bir çalışmada biri kontrol grubu olmak üzere 5 deneme grubu ve yemi hazırlanmış, deneme grubu yemlerindeki mısır gluten unu miktarı dereceli olarak artırılmıştır. Denemede kullanılan balıkların başlangıç ağırlıkları 65 g. olup deneme 9 hafta sürmüştür. Deneme sonunda balık unu yerine % 20 oranında mısır gluten unu ilave edilen grup ile kontrol grubu arasında spesifik büyüme oranları ve deneme sonu canlı ağırlıkları bakımından istatistiksel olarak fark bulunmamıştır (Regost ve ark., 1999).

Fredette ve ark. (2000), Pisi balıkları (Pleuronectes americanus) ile yaptıkları bir çalışmada deneme grubu balıklarının yemlerine % 1 oranında ticari Betain (FinnStim) ilavesinin kontrol yemi ile beslenen gruba göre yem tüketimi ve büyüme oranlarında dikkate değer ölçüde artış olduğunu gözlemlemişlerdir.

Çizgili levrekler (Morone saxatilis) ile yürütülen bir çalışmada önceden hazırlanan etkicil madde karışımları balıkların yemlerine muamele edilmiştir. Hazırlanan yemler, bitkisel protein ağırlıklı, kontrol ve kontrol diyetine hem % 2 (düşük) hem de % 4 (yüksek) oranında eklenen etkicil madde karışımlarından oluşmaktadır. Deneme başlangıcından 4. Hafta sonra yüksek oranda etkicil madde içeren diyetle beslenen

(24)

balıkların dikkate değer gelişim gösterdikleri, farklılığın 6.hafta sonunda belirgin bir şekilde arttığını gözlemlemişlerdir. Buradan hareketle bitkisel protein ağırlıklı Çizgili Levrek diyetlerine etkicil madde ilavesinin balığın yem alımı ve büyüme performansını olumlu etkilediği anlaşılmıştır (Papatryphon ve Soares, 2000).

Papatryphon ve Soares (2001), yine Çizgili levreklerde (Morone saxatilis) balık unu ve bitkisel protein ağırlıklı iki farklı yem ile yürüttükleri çalışmada önceden hazırlanmış etkicil madde karışımının balığın büyüme performansı üzerine etkilerini incelemişlerdir. Etkicil madde karışımı, %0,4 Alanin, % 0,6 Serine, % 0,2 Inosin-5-monofosfat ve % 0,4 Betain’den oluşmaktadır. Yapılan incelemeler sonunda adı geçen etkicil maddelerin bitkisel protein ağırlıklı Çizgili Levrek diyetlerinde kullanımının balığın yem alımı ve büyüme performansını olumlu etkilediği görülmüştür.

İri Tatlı su karidesleri (Macrobrachium rosenbergii) üzerinde yürütülen bir çalışmada ise Glisin Betain’in balığın büyüme performansı ve yem dönüşüm oranı üzerine etkisini araştırmışlardır. Glisin Betain sırası ile 5, 10 ve 15 g/kg diyet olarak 3 deneme grubuna verilmiş bunun dışında Glisin Betain içermeyen bir de kontrol grubu yemi hazırlanmıştır. 60 günlük denemenin ardından Betain Glisin ilave edilen her üç gruptaki canlı ağırlık kazancı, yem dönüşüm oranı (FCR) ve yem alımı değerlerinin kontrol grubuna oranla daha verimli çıktığı görülmüştür. 5 g/kg Betain Glisin ilave edilen yem ile beslenen gruptaki balıklarda sözü geçen parametrelerin diğer gruplara oranla daha yüksek olduğu belirtilmiştir (Felix ve Sudharsan, 2004).

Atraktant madde ilavesi ile karnivor balık türlerinin fry ve fingerlinglerinde yem alımı artmakta büyüme performansları ise iyileşme göstermektedir. Buradan hareketle Oliveira ve Cyrino (2004), Geniş ağızlı levrekler (Micropterus salmoides) ile yürüttükleri bir çalışmada bitkisel protein temelli diyetlerde farklı oranlarda atraktant madde kullanımının balığın performansı üzerine etkilerini incelemişlerdir. Başlangıç ağırlıkları 26.54±1.53 g. olan 900 adet juvenil Geniş ağızlı levrek her bir grupta 15 balık olacak şekilde rastgele deneme tanklarına yerleştirilmişlerdir. %100 bitkisel protein bazlı yemlere Çözülmüş Balık Proteini ( % 0,5, 1,0, 1,5, 2,0, 2,5 ve 3,0) Fisharon ( % 0,02, 0,04, 0,06, 0,08, 0,10 ve 0,12 ) ve Balık Silajı ( %1,0, 2,0, 3,0, 4,0, 5,0 ve 6,0) katılmış, bunun yanında %10 balık unu içeren (pozitif kontrol diyeti) diyet ile herhangi

(25)

bir atraktant içermeyen bitkisel protein temelli yemler (negatif kontrol diyeti) hazırlanmıştır. Yemlerin içerisine aminoasit profilini dengelemek maksadı ile % 98’lik DL-Metiyonin ile % 80’ lik L-Lizin ilavesi yapılmıştır. Deneme sonunda canlı ağırlık, yem alımı, canlı ağırlık artışı, yem dönüşüm oranı gibi parametreler incelenmiştir. Deneme sonunda Fisharon % 0,02 ile beslenen grubun en iyi büyüme, canlı ağırlık artışı ve yem dönüşüm oranına sahip oldukları görülmüştür. Bununla birlikte atraktant olarak Balık Silajının kullanıldığı grupların performans olarak diğerlerinin çok gerisinde kaldığı gözlemlenmiştir.

Genç ve Tekelioğlu (2005), etkicil madde olarak L-Glutamik Asit ve Betain’in genç Levrek (Dicentrarchus labrax) üzerindeki etkisini incelemek maksadı ile bir çalışma yürütmüşlerdir. Denemede canlı ağırlıkları 2,88±0,09 g olan 120 günlük olan balıklar kullanılmış olup deneme 120 gün boyunca devam etmiştir. Betain ile L-Glutamik asit yemlere % 2 oranında katılmıştır. Deneme sonunda en iyi canlı ağırlık artışı % 2 Glutamik asit eklenen grupta elde edilmiş, bu grubu % 2 Betain eklenen grup ve kontrol yemi ile beslenen grup takip etmiştir

Yayın balıkları (Ictalurus punctatus) yemlerinde metiyonin ve kolin ile betain ve kolin kullanımı arasındaki ilişkiyi belirlemek üzere bir çalışma yürütülmüştür. 13 hafta süren denemede kontrol yemine Dl-Metiyonin (% 0,35, 0,39, 0,43), Kolin klorid (200, 400, 600 mg/kg) ve Betain (0, 1000 mg/kg) kullanılarak 8 ayrı deneme yemi yapılmıştır. % 0,35 oranında metiyonin içeren yemlere kolin ilavesinin canlı ağırlık artışı ve yem tüketimi üzerine önemli ölçüde doğrusal etki yaptığı belirlenmiştir (Wu ve Davis 2005). Borgeson ve ark. (2006), farklı bitkisel protein kaynakları karışımını balık unu yerine ikame etmek üzere Nil tilapyası (Oreochromis niloticus) ile bir deneme yürütmüşlerdir. Denemede iki farklı bitkisel protein kaynaklı yem hazırlanmıştır. Hazırlanan ilk yem karışımında bitkisel protein kaynağı olarak soya fasulyesi ve mısır gluteni (basit karışım) kullanılmış, ikinci yem karışımında ise soya ve mısır glutenine ek olarak keten tohumu küspesi, bezelye protein konsantresi ve kanola protein konsantresi (kompleks karışım) ilave edilmiştir. Balık unu, Basit Karışım diyetinde sırası ile % 0, 33, 66 ve 100, Kompleks Karışım diyetinde ise yine sırası ile % 0, 33 ve 67 oranlarında kullanılmıştır. Tüm yemler izokalorik ve izonitrojenik olarak hazırlanmıştır. % 0

(26)

oranında balık unu ile beslenen gruplarda ortalama günlük canlı ağırlık artışı, spesifik büyüme oranları balık ununun % 33,66 ve % 100 kullanıldığı gruplara göre oldukça düşük olduğu saptanmış, yine kompleks karışım yemleri ile beslenen balıkların basit karışım yemleri ile beslenen balıklara göre günlük canlı ağırlık artışı, spesifik büyüme oranı ve yemden yararlanma oranı gibi parametrelerde oldukça üstün oldukları gözlemlenmiştir. Deneme sonunda Nil tilapyasında balık ununa alternatif olarak kompleks bitkisel protein kaynaklarının mükemmelen ikame edileceği bildirilmiştir. Tatlı su ve deniz suyunda Mavi tilapya (Oreochromis auratus) balıkları yetiştirilmiş ve balıkların yemlerine Betain ilave etmek sureti ile balıkların büyüme performansı ve vücut kompozisyonları incelenmiştir. Balıklar 43 gün süre ile tatlı su tanklarında yetiştirilmiş ve yemlerine sırası ile % 0, 1, ve 2 oranında Betain ilave edilmiştir (Deneme-1). Bu süreden sonra bir grup balık deniz suyu içeren tanklara alınmış kalan balıklar ise deneme sonuna kadar tatlı su tanklarında yetiştirilmişlerdir. Balıklar 60 gün süresince aynı şartlarda beslenmeye devam edilmiştir (Deneme-2). Deneme-1 deki balıkların yemlerine Betain ilave etmenin balığın büyüme performansına etki etmediği gözlemlenmiş olup Betain % 0 ile beslenen gruptaki balıkların deneme sonu canlı ağırlıklarının Betaine % 1 ve Betain % 2 ile beslenen gruptaki balıklara kıyasla daha yüksek olduğu görülmüştür. Deneme-2 de ise hem tatlı su hem deniz suyu şartlarında kontrol gruplarının deneme sonu canlı ağırlıklarının 60 gün sonunda diğer gruplara oranla daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Aynı şekilde hem deniz suyu hem tatlı su şartlarında yetişen balıklara % 1 ve % 2 oranlarında Betain ilavesinin canlı ağırlık artışı, yem dönüşüm oranı ve hayatta kalma oranı gibi parametreler bakımından gruplar arasında fark bildirilmemiştir (Genç ve ark.,2006).

Uysal ve Bekcan (2006), Yavru tilapya (Oreochromis niloticus) ile yürüttükleri bir çalışmada balık unu yerine, yağsız soya unu ve lizin ilave ederek elde edilen karışımın etkisini araştırmışlardır. 3 deneme grubu ile yürütülen çalışmada 1. grup balık unu ağırlıklı kontrol yemi olarak hazırlanmış 2. ve 3. grupların yemleri ise sırası ile % 30 ve % 50 balık unu yerine ikame edilerek hazırlanmıştır. 12 hafta süren deneme sonunda en yüksek ortalama ağırlık kazancı ve spesifik büyüme oranı verileri kontrol grubunda gerçekleşmiştir. Optimum yem değerlendirme oranı, proteinden yararlanma oranı, ortalama günlük büyüme, günlük büyüme indeksi ve yem etkinlik değeri gibi

(27)

parametreler bakımından üç grup arasında istatistiksel olarak fark bulunamamıştır. Tüm bunlardan özetle bu çalışma, balığın performansı değişmeden balık unundan gelen proteinin % 50’si yerine soya unu kullanılabileceğini göstermiştir.

Bitkisel protein ağırlıklı yemde cezbedici madde olarak % 1,5 oranında betain ilavesinin Koi balıklarının (Cyprinus carpio) yem alımı ve büyüme performansı üzerine etkileri araştırılmıştır. Balık unu temelli (Kontrol) ve bitkisel protein temelli iki yemin kullanıldığı denemede bitkisel protein bazlı yemlerden birine % 1,5 oranında betain ilave edilmiş, diğer yem betainsiz olarak hazırlanmıştır. 60 gün sonra deneme sona erdiğinde kontrol grubu ortalama canlı ağırlıkları 24,41± 0,55 g, betainli yemle beslenen grupta 31,62±1,65 g ve betainsiz yemle beslenen grupta 25,77±1,41 g olarak tespit edilmiştir. Kontrol grubu ile betainsiz grup arasındaki farkın istatistiki olarak önemsiz olduğu ancak betainli grup ile kontrol grubu ve betainli grup ile betainsiz grup arasında istatistiki olarak önemli farkların olduğu sonucuna varılmıştır. Deneme sonunda bitkisel protein ağırlıklı Koi balıklarının (Cyprinus carpio) yemlerine atraktant madde olarak betain ilavesinin yem alımı ve büyüme performansı üzerine olumlu etkisi olduğu görülmüştür (Dalkıran, 2008).

El Husseıny ve ark. (2008), Nil tilapyası (Oreochromis niloticus) ile yaptıkları bir çalışmada % 48 Ham Protein içeren soya fasulyesi küspesi, et-kemik unu ve mısır gluten unundan oluşan protein konsantresi elde etmişler, elde edilen konsantre 6 farklı diyete % 31 ve % 24 oranında katmışlardır. % 31’lik diyetlere A, % 24’lük diyetlere B ismi verilmiştir. Deneme 90 gün boyunca sürdürülmüş ve deneme yemleri 6 günlük periyotlar ile balıklara verilmiştir. Araştırmacılar % 0,5 betain ve % 0,3 kolin ilave edilen A ve B yemlerinin üçer günlük muamelesi ile çalışılan gruptaki performansın diğerlerine oranla daha düşük kaldığını gözlemlemişlerdir.

Rohu balığı fingerlingleri (Labeo rohita) ile yapılan bir çalışmada yem içerisinde etkicil madde olarak betain kullanımının balığın büyüme, yaşama ve yem değerlendirme oranları üzerine etkisi araştırılmıştır. Her biri % 30 Ham Protein içeren 4 grup yeme sırası ile % 0 (Kontrol), % 0,25-% 0,50-% 0,75 oranlarında Betaine ilave edilmiştir. 120 gün süren denemede deneme yemleri günde iki kez ve ilk 15 gün balık vücut ağırlığının % 5’i kalan günlerde ise % 3’ü oranında verilmiştir. Deneme sonunda % 0,25 Betaine

(28)

içeren yemlerle beslenen grupta büyüme, yemden yararlanma, yaşama gücü gibi parametrelerin diğer gruplara kıyasla dikkate değer ölçüde iyi olduğu görülmüştür (Shankar ve ark., 2008) .

Tırıl ve ark. (2008), Gökkuşağı alabalıkları ile yaptıkları bir çalışmada balık unu yerine bitkisel protein kaynaklarının Betain ile birlikte kullanılmasının balığın yem alımı ve büyüme performansı üzerine etkileri incelemişlerdir. Başlangıç ağırlıkları 130 g olan balıklar 3 grup halinde stoklanmışlar birinci grup bitkisel protein temelli bir bazal yem, ikinci grup bazal yem içerisine % 1,5 oranında Betaine ilave edilmiş bir yem ve üçüncü grup da balık unu bazlı bir yem ile 80 gün süre ile beslenmişlerdir. Deneme sonunda bitkisel protein bazlı yemlere % 1,5 oranında Betain ilavesinin balığın yem alımı ve büyüme performansını iyileştirebileceği kanısına varılmıştır.

Çipura (Sparus aurata) fryları ile 80 gün boyunca yapılan bir çalışmada balık unu temelli yemler içerisine ilave edilen etkicil maddelerin büyüme performansına etkileri incelenmiştir. Etkicil madde olarak Protorsan, Hidrolize Balık Proteini, Kalamar Unu, Kril Unu ve Betain+Inosine-5-monofosfat karışımı kullanılmıştır. Protorsan™ ve Kontrol grubunda Spesifik Büyüme Oranı % 2,17-2,18, Kalamar Unu içeren yemler ile beslenen grupta ise % 2,42 olarak tespit edilmiştir. Deneme sonu canlı ağırlıklar ve spesifik büyüme oranları dikkate alındığında Protorsan, Kontrol ve Kalamar Unu ile beslenen grupların dikkate değer oranda farklılık gösterdiği gözlemlenmiştir (Chatzifiotis ve ark., 2009).

Atalayoğlu ve Çakmak (2010), Pullu sazan (Cyprinus carpio) yemlerinde fındık küspesinin kullanım olanakları üzerine bir deneme yürütmüşlerdir. 5 grup şeklinde yapılan çalışmada, sırası ile % 0, 10, 20, 30 ve 40 oranında fındık küspesi kullanılmıştır. 120 gün süren çalışmada başlangıç ağırlıkları 6,5±0,1 g olan 300 adet balık 20’şerli gruplar halinde stoklanmıştır. Deneme sonunda kontrol grubu ile % 10 oranında fındık küspesi kullanılan grupta canlı ağırlık artışı ve spesifik büyüme oranlarındaki fark önemsiz iken, fındık küspesinin % 10’un üzerinde kullanıldığı gruplarda aynı parametreler de ciddi düşüşler olduğu gözlemlenmiştir. Elde edilen sonuçlar ışığında çalışmacılar yavru pullu sazan yemlerinde balık unu yerine % 10 oranında fındık küspesinin sorunsuzca kullanılabileceğini bildirmişlerdir.

(29)

8 hafta sürecek bir denemede Nil tilapyası (Oreochromis niloticus) yemlerine betain ilavesinin balığın büyüme performansına etkisi incelenmiştir. Başlangıç ağırlıkları 78,3±1,3 g olan balıklara 6 deneme yemi hazırlanmış ve yemlere sırası ile 0 (Kontrol), 5, 10, 15, 20 ve 25 g/kg betain eklenmiştir. Deneme sonunda gruplar arasında yaşama gücü olarak istatistiksel olarak fark bulunmaz iken (P>0.05) en yüksek canlı ağırlık kazancı ve spesifik büyüme oranı 5 g/kg betain eklenen grupta görülmüştür (Luo ve ark.; 2011).

Slawski ve ark. (2011), Avrupa Yayınbalıkları (Siluris glanis L.) yemlerinde balık unu yerine kısmen Kanola Protein Konsantresi (KPK) kullanımı üzerine bir çalışma yürütmüşlerdir. Her bir tankta 16 adet balık olmak üzere 12 deneme grubu ile yürütülen çalışmadaki balıkların deneme başlangıcı ortalama canlı ağırlıkları 86,5±1,9 g’dır. Deneme yemleri izonitrojenik ve izokalorik olarak hazırlanmış olup yemlerde sırası ile % 0, 25, 50, 75 balık unu yerine (KPK) kullanılmıştır. 63 gün süren yemleme periyodunun sonunda Kontrol Grubu (KPK) %0 ile (KPK) %25 grubu arasında canlı ağırlık artışı, standart büyüme oranı, yem alımı, yem dönüşüm oranı (FCR) gibi parametreler bakımından fark olmadığı gözlemlenmiştir. İkame oranı %25’in üzerindeki deneme gruplarında ise bahsedilen parametreler bakımından farkların istatistiki olarak önemli olduğu görülmüştür (P<0.05).

Juvenil Kobia (Rachycentron canadum) ile 6 hafta süre ile yürütülen deneme de balık unu içeren bazal diyet ile bazal diyetin % 50’si kadar balık unu içeren ve atraktant olarak betain in kullanıldığı diyeti mukayese edilmiş, deneme sonunda spesifik büyüme oranı, yemden yararlanma oranı ve hayatta kalma oranı gibi parametrelerde önemli bir değişiklik olmadığı sonucuna varılmıştır. Denemede balık ununa ikame olarak soya protein konsantresi ve soya proteini izolatı kullanılmıştır. Aynı çalışmada, % 0 balık unu ve atraktant içeren diyet ile beslenen grupta ise bireysel yem alımının önemli ölçüde düştüğü saptanmıştır (Trushenski ve ark., 2011).

Abdülkader ve ark. (2012), balık unu yerine % 0, 70, 80, 90 ve 100 oranında kabuğu tamamen alınmış Soya Fasulyesi Küspesi (SFK) ikame edilerek hazırlanmış Kırmızı Çipura (Pagrus major) yemlerine atraktant ilavesinin etkilerini incelemek üzere bir çalışma yapmışlarıdır. Her bir deneme yemine atraktant madde olarak % 10 Balık

(30)

Konserve Suyu (BKS), % 5 Krill Unu (KrU) ve % 5 Kalamar Unu (KU) kullanılmıştır. Deneme sonunda BKS, KrU ve KU ilaveli kabuğu alınmış SFK’nin balık unu yerine tamamen ikame edilmesinin Kırmızı Çipuraların büyüme performansına olumsuz etki yapmadığı bildirilmiştir.

Kuruma karidesleri (Marsupenaeu japonicus) üzerinde yapılan bir çalışmada Kanola Küspesinin % 0, % 10, % 20, % 30 ve % 40 oranında balık ununa ikamesi ile karideslerde büyüme ve yem değerlendirme ölçütleri incelemeye alınmıştır. Hazırlanan 5 adet yem izokalorik olarak formüle edilmiştir. 3 tekerrürlü gruplar halinde yürütülen ve 60 gün süren denemede başlangıç canlı ağırlıkları 0,19 g olan juvenil karidesler kullanılmıştır. Deneme sonunda % 0, % 10 ve % 20 oranında balık unu yerine kanola küspesi içeren yemlerle beslenen gruplar arasında canlı ağırlık artışı ve spesifik büyüme oranları gibi göstergelerde istatiksel olarak fark bulunmamıştır. Ancak % 30 ve % 40 oranında kanola küspesi ikamesi ile beslenen gruplarda büyüme belirgin bir şekilde düşmüştür. Tüm bunların sonucunda Kuruma karideslerinin diyetlerinde kanola küspesi % 20 ye kadar balık unu yerine kullanılabileceği gözlemlenmiştir (Bülbül ve ark., 2012).

Güroy ve ark. (2013), Levrek (Dicentrarchus labrax) yemlerinde Pirinç Protein Konsantresi (PPK) kullanarak bir deneme yürütmüşlerdir. Denemede kullanılacak yemlerde sırası ile % 25, 50 ve 75 oranında balık unu yerine PPK kullanılmış, deneme sonucu parametrelerini kıyaslamak için ise % 100 balık unu kullanılarak Kontrol Grubu (KG) oluşturulmuştur. 12 hafta süren denemede kullanılan balıkların deneme başlangıcı ağırlıkları 18,0±0,06 g olarak tespit edilmiştir. Deneme sonunda KG ve % 25 PPK kullanılan yemler ile beslenen gruplarda P>0.05 güven aralığında deneme sonu canlı ağırlıklar ve spesifik büyüme oranları bakımından istatistiki fark olmadığı tespit edilmiştir.

Kanola ürünlerinde daha önceden tanımlanan antinutrisyonel faktörler, Kalkan Balığında (Psetta maxima L.) yem alımı ve büyüme performansını olumsuz etkilemektedir. Bu sebeple çalışmada Kanola Proteini ağırlıklı Kalkan yemlerinde Mavi Midye Unu (MMU) (Mytilus edulis L.) kullanımı değerlendirilmiştir. Balık unu yerine % 50 ve % 75 oranında KPK kullanılarak izokalorik ve izonitrojenik olarak hazırlanan

(31)

iki yem karışımı içerisine sırası ile % 0, 2, 4, 6 ve 8 oranlarında MMU katılmıştır. %50 KPK ile beslenen gruplara kıyasla % 75/0 KPK ile beslenen gruplarda yem alımı ve spesifik büyüme oranlarının önemli düzeyde gerilediği görülmüştür. % 75 KPK içeren yemlere MMU ilavesi ile sözü edilen parametrelerde iyileşme gözlemlenmiştir. Kanola Deneme sonunda Kalkan Balıklarında Mavi Midye Unu kullanımının yemin lezzetini artırdığı gözlemlenmiştir (Nagel ve ark.; 2013).

Yu ve ark. (2013), Çin ejderleri (Myxocyprinus asiaticus) ile bir çalışma yürütmüşler, çalışmanın konusu yemleme sıklığı ve yemde balık unu yerine kısmen soya fasulyesi unu (SFU) kullanımının büyüme performansı, yem alımı ve et kompozisyonu üzerine etkileri şeklindedir. Denemede kontrol grubu için hazırlanan SFU % 0 ve SFU % 25 şeklinde iki farklı yem kullanılmıştır. Her iki grup için ise günde sırası ile 1, 2, 3, ve 4 sefer olmak üzere yemleme programı yapılmıştır. Deneme sonunda gruplar arasında yaşama gücü bakımından istatistiksel olarak fark görülmemiştir (P>0.05). Canlı ağırlık artışı ise yemleme sıklığından istatistiki olarak etkilenmiştir (P<0.001). Gruplar arasında en yüksek canlı ağırlık artışı günde 3 kez kontrol grubu yemi ile beslenen grupta görülmüştür. Her iki yem arasında canlı ağırlık kazanımı bakımından fark bulunmazken yemleme sıklığının canlı ağırlık artışı performansını doğrudan etkilediği sonucuna varmışlardır (P<0.001).

Gökkuşağı alabalıkları yemlerinde balık unu yerine kısmen kanola proteini izolatı (KPİ) kullanımına ilişkin bir çalışma yürütülmüştür. Deneme yemlerinde KPİ, balık unu yerine % 0, 25, 50 ,75 ve 100 oranında kullanılmış 70 gün süren deneme periyodu boyunca gruplar arasında büyüme performansı, yem alımı ve yem dönüşüm oranı bakımından (P<0.05) güven aralığında istatistiki olarak fark bulunmamıştır (Slawski ve ark., 2013).

(32)

3. MATERYAL ve YÖNTEM 3.1 MATERYAL

3.1.1. Deneme Yeri

Deneme, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezinde yapılmıştır. Araştırmada bitkisel protein bazlı Gökkuşağı alabalığı yemlerinde Betain ilavesinin balığın büyüme performansı ve yem tüketimi üzerine etkisi incelenmiştir. 3.1.2. Balık Materyali

Denemede özel bir tesisten alınan 10-15 g ağırlığındaki 1000 adet alabalık öncelikle 2000 litrelik stoklama tanklarına yerleştirilerek ticari yemler ile beslenmişler ve yeni ortamlarına adaptasyonları sağlanmıştır (Şekil 3.1). Stoklama tanklarından rastgele seçilmiş olan 300 adet balık 4 deneme grubu ve 3 tekerrürlü olacak şekilde 12 adet 330 lt’lik fiberglas tanka ve her tankta 25’er adet balık olmak üzere tesadüfi olarak yerleştirilmiştir (Şekil 3.2). Deneme süresince kullanılacak tanklarındaki su hacmi 300 lt’ye göre ayarlanmış, tanklara sağlanacak su ortalama 5lt/dk. debide olup tanklardaki su sıcaklıkları 10-12 C arasında ölçülmüştür.

(33)

Şekil 3.2. Denemede kullanılan balık materyali 3.1.3. Deneme Yemleri

Çalışmada 4 adet deneme grubu oluşturulmuş olup, deneme grupları için hazırlanmış olan her bir deneme yemi İzo-Nitrojenik (izo-protein) ve İzo-Kalorik (izo-enerjik) olarak hazırlanmıştır. Yemlerde kullanılan Betain enzimi özel bir firmadan temin edilmiştir. Kontrol Grubuna (A) kontrol yemi düzenlenmiş ve Betain ilavesi yapılmamıştır. Betain % 1 (B) deki balıkların yemlerine % 1, Betain % 2 (C) grubu yemlerine % 2 Betain ilavesi yapılmıştır. Betain % 0 (D) grubundaki balıklar ise balık unu yerine bitkisel protein ikameli yem ile denemeye alınmışlardır. Deneme yemleri laboratuvar şartlarında hazırlanmış olup, yemlerin besin madde içerik analizleri Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Mühendisliği Bölümü Laboratuvarlarında yapılmıştır. Çizelge 3.1’de deneme yemlerinin formülasyonu verilmiştir.

(34)

Çizelge 3.1. Deneme yemlerinin formülasyonu , (%)

Kontrol Betain %1 Betain %2 Betain %0

Balık Unu 65,00 50,00 35,00 35,00 Soya Küspesi 0,00 25,00 49,00 51,00 İrmik Altı Un 24,00 12,00 0,00 0,00 Balık Yağı 9,00 10,00 12,00 12,00 Betain¹ 0,00 1,00 2,00 0,00 Vitamin Mix² 1,00 1,00 1,00 1,00 Mineral Mix³ 1,00 1,00 1,00 1,00

¹Betain: %96 saflıkta kristalize edilmiş anhidre Betain

²Vitamin Mix: Rovimix 107 (g/kg mix); Vit A 8000 IU; Vit D3 800 IU; Vit E 80 mg; Vit K3 4.8 mg; Vit B1 8 mg; Vit B2 12 mg; Vit B6 8 mg; Vit B12 0.02 mg; Vit C 80 mg; Niasin 80 mg; Folik Asit 2.4 mg; Kalsiyum D-Pantothenate 20 mg; Biotin 0.2 mg; İnositol 120 mg

³Mineral Mix: Remineral BBalık 97 (g/kg mix); Fe 97.5 mg; Cu 18.75 mg; Mn 135 mg; Co 0.6 mg; Zn 120 mg; Se 0.225mg

Deneme yemlerine ait aminoasit kompozisyonları da kuru madde esasına göre Çizelge 3.2’ de verilmiştir.

Çizelge 3.2. Deneme yemleri amino asit profilleri, KM’de

Deneme Yemleri Amino Asit İçerikleri, KM’de Kontrol Betain %1 Betain, %2 Betain, %0

Lizin 3,57 3,45 3,30 3,37 Metiyonin 1,35 1,19 1,03 1,05 Met+Sis 1,83 1,72 1,59 1,62 Arginin 2,87 3,03 3,16 3,24 Treonin 2,00 1,99 1,95 1,99 Lösin 3,31 3,48 3,60 3,68 İzolösin 2,03 1,52 1,01 1,01 Valin 2,44 2,41 2,35 2,41 Triptofan 0,56 0,58 0,59 0,60

(35)

Deneme yemlerinin kimyasal kompozisyonları ise Çizelge 3.3’de gösterilmiştir. Çizelge 3.3. Deneme yemleri kimyasal kompozisyonu, KM’de

Deneme Yemleri Besin Madde Kompozisyonları, %100 K.M 'de Deneme Grupları Nem,% HP, % HY, % HS, % HK, % NÖM¹, % BE², kj/g BE, kcal/g P/E³, mgHP/kcal Kontrol 4,31 52,02 17,90 0,21 10,28 19,59 22,74 5,43 95,71 Betain, %1 3,69 51,45 17,78 1,45 9,76 19,56 22,55 5,39 95,46 Betain, %2 4,37 52,47 18,56 3,13 9,17 16,67 22,60 5,40 97,14 Betain, %0 3,27 51,61 18,19 2,48 9,06 18,66 22,59 5,40 95,59

HP: Ham Protein, HY: Ham Yağ, HS: Ham Selüloz, HK: Ham Kül ¹NÖM: Nitrojen siz Öz Madde= 100-(%HP+%HY+%HK+%HS) ²BE: Brüt Enerji

(36)

3.2 YÖNTEM

3.2.1. Deneme Süresi

Deneme, kullanılacak malzemelerin temini ile birlikte 15 Kasım 2012 ile 13 Ocak 2013 tarihleri arasında yapılmıştır.

3.2.2. Deneme Planı

Çalışmada 4 deneme grubu ve her grup için 3 tekerrür düzenlenmiştir. Deneme süresi 4 Periyot olarak tasarlanmış, deneme başından itibaren 15. gün (Periyot-1) – 30. gün (Periyot-2) – 45. gün (Periyot-3) – 60. gün (Periyot-4) sonlarında tanklardaki balıkların ağırlıkları 0.1 gr hassasiyetli terazilerde tartılmış ve büyüme ve gelişim parametreleri not edilmiştir.

3.2.3. Rasyonların Hazırlanması

Rasyonu oluşturan yem hammaddelerinin bilgisayar programı yardımıyla brüt enerji, ham protein, ham yağ, N’siz Öz Maddeleri hesap edilmiş daha sonra rasyonun yapım işlemine geçilmiştir. Kuru yem hammaddeleri 500µm’lik bir elek ile elenerek elenen kuru hammaddeler ayrı ayrı 0,01 hassasiyetteki terazide tartılmış karıştırma işleminin yapılacağı kaba transfer edilerek, 15 dk. süre ile karıştırılmıştır. Karma yem hammaddeleri iyice homojen hale geldiğinde balık yağı ilave edilerek karıştırma işlemine 10 dakika daha devam edilmiştir. Yağlama işleminden sonra karmanın içerisine miktarı belirtilen oranlarda Betain ilave edilerek karıştırma işlemi sürdürülmüştür. Homojen olan yem, kıyma makinesinden geçirilmiş ve 3 mm çapında peletler hazırlanmıştır. Hazırlanan yem 70ºC’ye ayarlı fırında 2 saat süreyle kurutulmuştur. Kurutma işleminin sonunda oda sıcaklığına kadar soğutulan yemler poşetlenerek etiketlenmiş ve kullanılma anına kadar -30 ºC’de muhafaza edilmiştir.

(37)

3.2.4. Balıkların Yemlenmesi

Balıklar elle yemleme yöntemi ile günde iki kere (0900 ve 1600 saatlerinde) yem alma isteği kriteri ve yemleme esnasında balıkların hareketleri gözlenerek doyuncaya kadar yem verilmiştir. Doğal aydınlatma ortamında 54 gün süreyle yemleme yapılmış olup tartımlardan 1 gün öncesinde ve tartım günleri yem verilmemiştir. Yem tüketimi her gün kaydedilmiştir.

3.2.5. Deneme Tesis Suyu Parametrelerinin Ölçülmesi

Su sıcaklığı, deneme süresince yemlemelerden önce günde 2 defa, pH ve çözünmüş oksijen miktarları da WTW 340i/Set (Weilheim, Germany) cihazı ile yine günde bir kez ölçülmüştür.

3.2.6. Deneme Yemleri Ham Besin Maddelerinin Tayini 3.2.6.1. Ham Protein Analizi

0,5 gr kuru madde halindeki balık yemi ve balıketi Kjeldhal tüplerine konulmuş olup üzerine 12 ml Sülfürik asit ve 1 adet Kjeldhal tablet eklenmiştir. Hazırlanan örnekler yakma ünitesine konularak 420 0C’de renk berrak olana kadar yakılmıştır. Tüpler soğuduktan sonar tüplere 75 ml saf su ve 50 ml kadar %33’lük NaOH eklenmiştir. Destilasyon aşamasından sonra erlen mayere 25 ml %4’lük boric asit çözeltisi eklendikten sonra üzerine 3 damla brom kroze green ve 3 damla metal kırmızısı damlatılmıştır. Daha sonra erlendeki kimyasal karışımı 0,1 N HCl ile renk ilk baştaki renge dönene kadar titre edilmiştir.

3.2.6.2. Ham Yağ Analizi

250 ml’lik yağ balonlarının darası alınmış olup 0,5 gr kuru madde kartuşlara ve kartuşlar da soksalet ekstraktörüne konulmuştur. Soksalet ekstraktörünün altına 250 ml kapasitedeki cam balonlar yerleştirilerek 1,5 kez sifon yapacak şekilde eter doldurulmuştur. Analiz 7-8 kez sifon oluncaya kadar devam edilmiş olup daha sonra içerisinde yağ olan balon kurutma dolabında kurutulmuş ve baştaki darası çıkartılarak yağ miktarı bulunmuştur.

(38)

3.2.6.3. Ham Selüloz Analizi

Analizi yapılacak örnekler bir değirmende öğütülerek homojen hale getirilmiştir. Analiz öncesinde örneklerin içine konacağı cam krozeler (taban kısmı quartz filtrelidir) kurutma dolabında kurutulmuş (105 ºC) ve desikatörde soğutularak tartıma hazır hale getirilmiştir.

Ham selüloz tayini için, hassas terazide cam krozelerin darası alınır ve içerisine yaklaşık 1g örnek konur. Isıtma işlemine geçmeden önce cam krozelerin içine 40 ml %5’lik Sülfürik asit ve 60 ml saf su ilave edilir. Isıtma işlemi için sıcaklığı 70- 80 ºC ayarlanmış cihaza konur ve kaynayıncaya kadar beklenir kaynama başladıktan sonra 30 dk. beklenir ve vakum yaptırılır. Vakum yaptırılmış olan cam kroze içindeki numunelere 40 ml %5’lik Sodyum hidroksitten 60 ml saf su ilave edilir kaynadıktan sonra 30 dk daha işleme devam edilir ve vakum (Süzme) yaptırılır.Vakumdan sonra örnekler alınıp 105 ºC’lik kurutma dolabında 4- 5 saat kurutulur. Desikatörde oda sıcaklığına kadar soğutulur. Cam kroze içindeki kurumuş örnekle birlikte tartılır ve 550 ºC’ ye ayarlanmış yakma fırınında 2,5-3 saat yakılır ve desikatörde soğutulur. Yanmış olan örnek hassas terazide tartılır.

Ham Selüloz = (Kuru örnek g. – yanmış örnek g.) * 100 / Örnek ağırlığı g.

3.2.7. Büyüme, Yem Değerlendirme ve Ölüm Oranına İlişkin Değerlendirmeler Deneme sonucunda, elde edilen büyüme, yem değerlendirme sayısı, ölüm oranı ve diğer parametreler ilişkin değerler aşağıdaki formüllere göre hesaplanmıştır (Türker ve ark., 2005).

1. Toplam Canlı ağırlık artışı (g) = (Deneme sonu toplam balık ağırlığı, g – Deneme başı toplam balık ağırlığı, g) + Ölen balıkların toplam ağırlığı, g

2. Canlı ağırlık artışı, %= [(Toplam canlı ağırlık artışı, g) / (Deneme başı toplam balık ağırlığı, g)]x 100

3. Spesifik Büyüme Oranı, %= {[ln (Deneme sonu ağırlık) – ln (Deneme başı ağırlık)]/ Deneme süresi} x 100

(39)

5. Yem değerlendirme Sayısı= Toplam tüketilen yem, g / Toplam canlı ağırlık artışı, g.

6. Ölüm Oranı (%) = (Ölen balık sayısı / Deneme başı balık sayısı) x 100

3.2.8. İstatistiksel Analizler

Araştırmada elde edilen parametreler arasındaki farkların istatistiki olarak önemli olup olmadığı bilgisayar yardımı ile varyans (ANOVA) Minitab Release 13.1 programları ile yapılmış ve fark istatistiksel olarak önemli bulunduğunda, gruplar arasındaki farkın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için Duncan çoklu karşılaştırma testi uygulanmıştır (Düzgüneş ve ark., 1993).

(40)

4. BULGULAR

4.1. Su Sıcaklığı, Çözünmüş Oksijen ve pH Değerlerine İlişkin Bulgular

Deneme süresi boyunca tesis suyu sıcaklığı sabah ve akşam yemlemelerden sonra olmak üzere günde iki defa ölçülmüştür. Günlük sıcaklık değerleri bu iki değerin ortalaması alınarak bulunmuştur. Deneme süresince tanklardaki ortalama su sıcaklığı 12°C olarak saptanmıştır. Şekil 4.1’de deneme süresi boyunca bulunan su sıcaklık değerleri verilmiştir.

Şekil 4.1. Deneme tankları ortalama su sıcaklıkları, °C

Çözünmüş oksijen ve pH değerleri yine günlük olarak saptanmış olup değerler Şekil 4.2’ de şematize edilmiştir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Türk ulusunun bir bireyi olarak hepimize düşen görev, İstiklâl Marşı’nda ele alınan değerleri kavramak, bu değerlerin ulus olmanın vazgeçil­ mez koşulu

Gelin Odası Kubbesinde Yer Alan Manzara Detayı (Fotoğraf Hidayet Arslan, 2013)..

olarak sunmakla günümüz eğitim anlayışına uygun bir yol çizmiştir. İyi öğretim tekniklerinden biri de gösterme, örnek sunmadır. Ömer Seyfettin’i ülkenin

Bu tez çalışmasında öncelikle yenilenebilir enerji kaynakları, yapay zekâ ve derin öğrenme, zaman serisi tanımı ve analiz yöntemleri incelenmiş; daha sonra ileriye

Güler ve Emeç’in (2006) iyimserlik, yaşam memnuniyeti ve akademik başarı arasındaki ilişkiyi inceledikleri araştırmada, iyimserlik ile yaşam memnuniyeti arasında

Tavsif.— Uzunluğuna kesitte uzamış oval, enine kesitte yuvarlak oval, monolet markalı mikrosporlardır (pollen taneleri).. Dikey veya hafifçe eğik

- İlişkisel psikolojik sözleşme ile örgütsel güven, ast-üst ilişkisinde güven, yöneticiye güven, çalışma arkadaşlarına güven, kurumsal açıklık, kurumsal

Halı kurutma makinesi tamburu, spiral şeklinde tasarlanmış olup yıkanan halı, tambur içerisine spiral şeklinde sarma mekanizması aracılığı ile sarılır.Yıkanan