Mant@ra lletitin Deryisi, Sayfi, Niran 1994
SANATA
iKi
AYRI
BAKI$ AQISI:
ARISTOTELES
VE BORGES
Art.Giir.
FiUzAYDOGAN
MARMARA UMVERSIIESI
Iletiqirn
Fattiltesi
Selanik yalonlannda, SEgeiros'da doEan Aristorcles, 19
yEna
geldi-Einde Atina'yagelip,
Platon'un Akademia'snagtmiltt.
Platon'utrdliimiine
kadar hig aynlrnadan burada kalnuri, Akademia'da kendini gdstererek ogret-menlik yapmaya ballarrul,
yaymlaJt$
yaprdanyla da daha o zananlardabi
le adnr duyurmuEtur. Platon'un dliimiinden sonra dosnr Areneus KrahHer-meiasln
yanlna, Troas bolgesindeki Assos'a giden Aristoteles, daha sonra Makedonya KrahPhillip'in
oElu ftikender'i yeti$tirmek Uzere sarayagalnl-mlltr.
lskender'inelitimiyle
U9y
ugaglkan
soma, Iskender'in yOnetimde ve orduda gdrevlel iistlenmesi sebebiyle, memleketine ddnen Aristo@les, buada bilimsel gahgmaiar yapmrgur. Iskender'in Asya seferineg*masr
iize-rine Atina'ya giderek kendi okulunu kurmugur. Bu okul bilimselbilgilerin
gok
yanhhgr, iiEretimdedisiplin
veplanh aralurmalaflyla
krsa zamandaAkademia'y
gdlgedebraknts
ilkgagrnbilim
ocaklanna iimek halegelniq-tir.
Adstoelesfelsefi
konulma ve Brtlqma.larma;afr
yukan gezinerekyap-ulr
igin bu okula Peripatos adl daverilir.
Okulunun baqrnda arahkslz 12yll
bulunan Aristoteles, Iskender'in Oltimiinden sonra Atina'da Makedonya'ya karsl klmlldamalar batlaylnca, Makedonya sarayrile
yakmiligkileri
nede-niyle
giig durumdakalml$ff. Dinsizlikle
suglanan Aristoteles, Solaates'in durumuna dii$memek igin Khaikir;'e gitmi$, burada ttlmiiStiir. Daha Akade-mia'dayken genil bir okuyucu kitl€,si iginyaymladtft, golu
diyalog bigimin-de ve goBu Platon felsefesi gerger€sinde kalan, gok az bir parga$ da griniimii-ze kada.r gelenyapltlafl
onunilk
yapttlandtr(l
).yaratma-yr da sayar. Kendisini samtta gijsteren bu yaratlcr etkinlilde,
giinliik hayatn
amaglanna ydnelmig olan eylern arasnda dyle biraynm
yapar ki sanatr ince' teyen Uitim otan poetik felsefe, teorik ve pratik felsefeler arasrnda UgilncUbir
feisefe kolu olarak yeralr'
Giiniimiizde bu felsefeden "Rhetorik" ten ba$ka iginde edebiyat sanatlan Ogetisi bulunan "Poetika" adlltagme
kalmr$[r'
Sanaun ne oldulunu belirten genel dii$incelerden sonra, bu yaplfta tragedya teorisinin anagizgileri
belirtilmi$tir(2 ).Sanaun ne
oldulu
sorusuna verilenilk
cevap, sanatl bir yan$una' ya da taklitoluak
gormeelilimliydi.
DoBayl, insanr, hayatr olduEu gibi, bunla-rabir
a).natuarak
yansltmahydl sanat. Platon'un devlel diyalogunda Soka-tes, Glaukon'a ressanxn yapmaya gahqtlglnl anlatrken; "lste$enbir
ayna al eline, don bir yana hrt.Bir
anda yapun gitti giinesi,yldzlafl'
diinyayl' kendi-ni, evin biiton e$yaslm,bitkileri,
biitiin canh vadrklan" diyerek' r€ssarun i$-nin dtinyayabir
aynanfinak
olduBunu soyl€r. Daha soffa da Saidniginh
de ressamlnkinden pekfarkl
olmadrlrnl
sOyler: "Tragedya $airinin de yaptlgl budelil
mi? BenzeEne deEil mi onun yapugr da?" . Sanatqmmdiinyayl
nes-neleri, insanlafl, elden geldiBince benzer Eekilde yansltmasl(mimesis, ki bu Platon'da sanaun anlamldr); sanatgnln bizehaya[
yada
hayaun bir parga$-moldulu
gibi vermesi; doEato biranlaylln
es€ridir ve es€r, yiizeyselbir
ger-gekligin kopyastdr.Ari$oEles'in
hocasr Platon da bu kuramrnbit
temsilcisi-dh(3).
Aristoteles, Poetika'nm
birinci
bdliimiinde, "'... Epos, tragedya'ko-medya, dithrambos Siid
ile
fliit,
kitata
sanatlaflnrnbtiyiik bir
hsmt'
biitiir
olarak, genel olarak taklittir(mimesis). Ancak adl gegen sanatlar'
$
bakm-dan btbtulerindenayfllular;
Taklit €tmede kullanrlan arag bakrmrndan,taklit
edilen nesneler bakmmdan,
taklit
tafll
bahmndan"'
O' na gbre' ist€r sanat-glnm yetenegi istersealqkanlkla
olsun ,baa
sana ar " renkler vefigiidu"'
bazl sana ar ise ses arac lElylatatlit
ededer. Bu yiizden de biitiin sanatlarda genel olarak taklit" " ya riun ya soz ya da harmoni arac lg.lyla gergeklestirilir. Bunlann iigUbiarada kullanllabilegi gibi
aynarr
dakullanllabilir".
Aristoteles, buttin
taklit araglann(ki
bunlaram6ra
olgiisiinii deekle-yuek)
kullanan sanatlafl da saylyot ve bu sanatlan da; "ditlrambos $iiti, no-men Siiri, fiagedya ve komedya" olaraksraltyor(4).
O halde isieredebiyal
isterse
frgiirativ
sanatlar olsun, her ge$it sanat, fuistot€les'e gorebir
ttirmi-mesis'tir. Ama O'ndaki mimesis dogayl kopya etmeye yarayan gereksiz
bir
etkinlik degil; eger bdyle olsaydr do$udan dotsuya var olan
bt
$eye yonelir-di. "Oysa Aristoleles'e gdre sanat, yalnlz gergeli,vu
olalt
deEil, var olmasl miimkiin olanl da betirnler(5). Bu nedenle Aristoteles'e g6re, " Ozatun 6devi,gergekten olan qeyi degil,
gsine
olabilir
olan $eyi, yani olaslhk veyazoiun-luluk
yasalanna giire olanakh olan Seyi anlatmaktr. Tadh yazafl ve ozan,biri
diizyazl,
oteki nazlmyaz&F
igin birbidnden aynlm^zlar.
Qiinhi
Herede-tos'un yaprtrmn mtsralar haline geririlmigoldulu diigiiniilebilir.
Bununlabir-likte, ister
na
m, isterse diizy^zl bigiminde olsun, Heredetos'un yapltlbir
ta-rih
yapru&r.Aynllk
daha gok $u noktadabulunw;
Tarihgi daha gok gergek-tenolanl
ozansaolabilir
olant anlaur. Bunun igin giir, tadh yapltlna oranla daha felsefioldulu
gibi, dahaiistiin
olarak da degerlendirilebilir.ginhf
giir daha gok genelolanl
Eribsel tekolan
anlaur. Genel olan deyince de,olas
tk
ya da zorunluluk yasalanna go're,belli ozellike
bir kiqinin b6yle ya da S6yle konu$maslnl boyle ya da Soyle eyletrde bulunmasml anhyoruz. Ozan,kili-lerine
ad verirken daima bunu gozonunde bulundurarak adlan seger" (6). Hatta Aristoteles ozanm nasrl yazmasrgerektili,
neledesrnfl
oldugunu da Poetika'da aglkgabelktir:
"..ozan $u Ug olanaktanbelli
birini
zorunlulukla taklit emesigereki.
Yani, ya 1- nesnel€ri nasll idiyseleryalut
nas
salar; ya da 2- nesneleri mythoslara yahut insanlann inanglaflna gore na$lsalar; yahut da 3- nesneleri, nasrl olmalan gerekiyorsa, o $ekildebetimlemelidir"(7).
Sanatgllar yani taklit edenler,
bt
eylemde bulunanlan tak.titettikleri-ne gore, 'Eylemde bulunanlar ya
iyi
ya da kodidiirler; insanlar, karaker bakl-mmdaniyi
ya dakdtt
olmalan bakmmdan birbirinden aynldlEma g&e,bii-tiin
ahlaksalozelliklerimiz
doniip dolagrp sonunda buiyi-kdrii
kar$thErnavaflr".
Boylece diyor Aristot€l€s, ozanld da ya ortalarna insandan dahaiyi
ya da dahakodi
olanlan ya da ortalama insamn eylernl€rinitaklit
ededer. IEte komedya ve tragedya arasndaki aynm dabuadadf;
komedy4 ortalamadan dahakotii
karektelleri, tragedya ise, ortalamadan dahaiyi
olanlantaklit
et-mek gabasmdadr(8).$iir
sanatl genel olarak varhErnl insan doga$nda zaten dogu$an var olaniki
temele borgludur. Bunlardan birincisi, taklitiqtepisidi
ve insanlarda doguStan beri vardlr. Qtinkti insarlardiler
yaratlklardantatlit
etmeye olaEa-nusttiyedli
olmalanylaaynllrlar
ve insanlarilk bilgilerini
detaklit yoluyla
elde ederler. Ikincisi, buttin
tatlit
itdinleri
karErsrnda duyulan hoqlanmadrki
bu insan igin karekterstiktir. O halde diyor, Aristoteles, " taklit igtepisi, insan-larda dogugtan var olduguna veay
Sey, harmoni ileriun'in
-gunkiiliirdeki
olgiiniin ritrn'in bL
tijdi
olduguaqktr'uyandudrfr
duygulu
igin de dotsuol-duguna gore, oldum olasl bunlar igin
yetili
olan ve buyetiyi
yava$ yavas ge-li$tiren insanlar,ilkin
uzun uzun diigi.inmedenyap
an denemelerden hareket ederek giirsanat
l olu$turmuqnr". Psikolojik ve etik belirlemeyi, yalmz Ea-gedyanln etkisi yOniindendelil,
aym zamanda Senel olarak giir saratlnln dabir
temelmotifi olank
etealan
Aristoteles,liir
sanatrmn ozanlann karektel-lerine uygun olarak daayntdrgrn belirtiyor.
"Agr
balh
ve soylu karckterli ozanlar, ahlakgaiyi
ve soylu kisileriniyi
ve soylu eylemlerini taklit ederler;hafiftne$ep
karckterli ozanlar ise, bayaFyamd
l$taki insanlanneylenleri-ni
hklit
ederler" (9). Homeros'tan once,ikinci
tiirde$irlere
ras
anmazken, Hom€ros'labidiKe
butilr liirlerin
gorulmeye baglandrltna dikkat gekiyor AristotEles. Homeros,bir
yandan ahlaksaliyiyi
konu edinirken' diEer yandan da kiigtikdii$iriicti
alayr degil; guliinq olam&amlaitrmakla
komedyanm tE-mel bigimlerini d€ gtistennede oncuolnu$u(l0).
Ama yine de komedya or-talanadana$F
olan kareKederintaklididir
ve gliliing olanltallit
etmesi de onun soylu olmayankrsmdr.
Q\inhi giiliing
olanln ozii, soyluolmaylla
vekusua dayanr.
Oysa "tragedya, ahlaksal bakrmdanalr
bagh, bag ve sonu olan, bellibit uzunlufu
bulunan bir eylemintaklididir;
sanatqa guzelle{ftil-mig birdili
vardrr; igineal
F
herbdliin
igin ozel araglar lorllamr; eylemde bulunan ki$ilerce temsil edilir. Bubakmdal]
tragedya saltbir
oyKi(mythos) deEildir. Tragedyanrn 6devi,uyandudrlr
acrma ve korkuduygulalyla
ruhu tutkulardantemizlemekir",
yaniKathatsis'dir(l1).
Burada da tragedya komedyadan
etik ozellikleri ile aynlmaktadr.
Trajik
eylem,belli bir
insantipini,
karakterini ve diiqtinmetaram yansltr.
Tragedy4 korku ve acrma duygulan uyandran eylemleri
tallit
etrnesanatl-dr.
Bu nedenle tagedya ozanmrn yapaca$ $ey: " Neerden
i kigileri mu0u-luktan felakete diiEmu$ olarak gost€rmeli; giinkii boyle bir hal, korku ve acr-madefit,
tersine yalnlzca ofkeuyandnr,
ne de kotii kigileri felakeuenmu
u-luga ermiS olarak gdstenneli;dinkti
bdyle $ey asla trajik olmazdr.9iinhi,
tsa-gedyanm higbir istegini yerine getiremez neahlakal
tatmin, ne aclma, ne de korkuuyandru.
Bundan ba$ka, gok kotu olanbirinin
muduluktan felakere dU$mii$ olarak gosterilmemesi gerekir. Bdylebir
olay her ne kadar adalet duygusunutamin
ederse de,korku
ve acrma duygusuuyandrmaz.
Qiinhi
acma
layk
ohnadlr
halde, acrya u$amrg birkinse
kargtsnda duyulur.Kor-ku da
adyl
gekenle kendi ararmzda bir benzerlik bulmamzdan dofar. O hal-de tamamiyle kotti olanbidnin
mutluluktan felakete diiqmesi, ne korku ne de acrma uyandrnr.Anca(
geriyeyalnz
bir kiqi kaityor. Bukili,
yukandaki heriki
tipin ofia$nda bulunur: Ne ahlatsal yeti, ne adalet bahnxndan, ne dek0-tiiliik
ve ahlakdii{hinlugii
yttntinden olaganUstiidit. Tersine o, herhangibir
sugla suglanml! olan bir
kimsedir"
(12).Bema Moran'a gitre, Aristoteies'in, tragedyanfi
tanlmnl
yaparken, katharsis kavramml kullanmasl, ama bukawam
daha fazla agrklamamasl tam olarak ne demek istedigi konusunda tart$malardogurmu$tu. Ama
Kar
harsis'in yorumu hangi yorumla anlatrlmak istenirse istensin; Aristoteles hig Stiphe yok ki Platon'un aksine, ragedyanm ahlak
bakrxndan
yuuh
oldufu-na inanyordu. Boylece Aristoteles, edebiyaun hem
bilgi kazandrdlgm
sijy_ lemek, hem de yararh psikolojik etkisine iEaret ederek platondanayr
lyor
ve bu gekliyle sana[ sawnuyordu(l3),
Deligmeyen insandan baglmsz, miikemmel bir gergekliAin varLgml kamdamaya galgan ve dumadan deli$en duyu diinyasma
kar$l
q ancakdii-ltince ile kalranabilen degi$nez idealar diinyasma inanan
plabn
felsefesin-de gergeklik duyularla degil, zihinle kavranan idealardiinyasldr.
Sanat ise duyulaf diinyaslndaki nesnelerin yansrmasroldulundan
sanat eserigergeli
gosteren degil gerqeuikten uzakla$tuan $eylerdir, sana4l da insam hakikat-ten uzakla$trran
biridir.
Oysa insantn amacr, idea.laraydnelmek
olmah-dr(14).
Platon'un $iire ve ozanabak
gelenekselbakllur.
Buna g6re ozan,Musa'nn
sozciisiidit, eninde sonundatafflsal
esinleyiiklu
bir aracrdr. yap-tlgli$
esiD onu nereye siiriiklerse, oraya gider.yaptl&
6
gergeE(ideayl) de-Eil, degigen gortintiSleri mklirernehir;
bu i$ibilgiyle
yapryor dadefildir,
bu sfada zaten akh balmda da degildir. Platon'un sanatsa.letkinlile
geleneksel bakl$l benimsemesinin sebebi, O'nun idealarkuaruna
dayahbilgi
veetik
anlayl$rnl sawnmasrnr kolaylagurmasrydr. Mimesis'in (taklirin) platon'daki igeriEine kar$l glkan Aristoteles,
taklit
sanattnabir ara{trma
konusu olarak bakar ve buetkinlfin
doEasmt gbziimlemeyeydneli((l5).
Aync4
po€tika'st-nr
incelerken de gordiiEiimiiz gibi Arisroteles, ragedyanln i$levinin bplum-sal olarak yararh oldupunu siiyler.Yinede
herikisinin
de bir noktada, Siirin iglevinin toplumsaloldulu
konusundabirlesrikteri
goriilUyor(16).Aslmda tragedya toplumsal degi$me sitecinde ofiaya grkan qeligkile-re
balh
"cogkusal zorlamalanhafifleterek, 6rene katllanlarin
canhhElnr" katharsis igleviyle yeniliyordu. Bu amaca da baslolanmlg olan geyi dile ged-rerek yapryordu. Buigevin
dd$
ge$itli bigimler, toplumsat yaplnm girtikge btiyUyen karma$asrnln ifademrrnl
giderek daha az giddetli kllmasrylaaq*-lanabilir.
Tragedyada "Tragedyaya katrlanlardan yalmzcahiguk
birboltim
drgmda herkesin
rolii
gmamen edilgin bfu halegetirilmi$ft;
olaydizisinin
doruEund4 iglerinde uyanan aclma ve korku
duygulann
dilegetimekle
sl-nrhdr
bu rol.Basklann
giderek $iddetini yitirmemesinekargrh(
bubelirti-lerin yogunlugu her giin
btaz
dahaazalmakudr,
" Qiinkii dahagelitli
iqbo-liimlerinin bir
sonucu olarak toplumun gittikge artan bireysellelmesi, insan-lann co$kusal ve entellekttiel ya$arunl 6yle derinle$tirmil, 6yle zenginlegdr-miEtirki
nisbeten daba ytilcsek diizeydebt
yticelme (sublimation) olanakh hale gelmiqtir"(17).IlkgaEm bu
di\iiniirii
Atistoteles'ten yiizyrllar sonra insana ve sanau bagka bir igldanbakyor
Borges. O'nun bu bala$ aglsl, yine onun yazarltkss
riiveninde gokmnkarllmEa
glkryor.Jorge
Luis
Borges, edebiyatr' daha gocuklugunda;kiiltiirlii
bir
insan olan babasimn kitaphFndaki lngilizcekilapl
araclllgrylatanldl
EokKigiik
yagluda H.
G.Wells'in
yapltlaflnl
Mark Twain'in Huckelebery Finn'ini,
bervantes'in Don Quixote'sini okuma
olanalr
buldu.Birinci
D0nya SavaEt ba$amadan once ailesiylebirlihe
Isvigre'nin Cenewe kentine gtderelqorada Fransrzca ve Almancaolrendi.
1919yrlnda
yine ailesiylebirlihe
Mayor-ka'ya, ardrdan da Ispanya'yagini.
Ispanya'da Ultadsmoahr
n(90Ki!
igin-de oldugunudiigundiikleri
98kugallnrn
tanlnmlE yazadannakary
gkan
akrm) benimseyen geng yazadata katlldl.1921'de Buenos Ahes'e dondtigiin-de do!du6'u
kent
yeniden keqfeden Borgas, bu d0nemde yazmaya baglachltilk
qiirle;nde kentin
ya$adrgrgiinled
Yegegmi$ni
yenidenyarattl.
1923' 1929yrllur
arasrnda yazdlF benzeElelerleyiiklu
iig EiirkiBbl;
Buenos Aires Tutkusu,Yolun Usdndeki Ay,
San Mardn Defteri, Borges'in kentiyle olan ili$kisini, kendi ig dunyasl ile dryndaki kent arasmda kurduEukama$k
ileti-limi
agEaludu.
" Bu doneminde, soMadan kar$ g*acagl Ultadsmo ak[ru-mn Gtiney Amerika'daki yayrlmasnaonciiliik
eden Borges' qiir kitaplanmnyan$ra
Ug edebiyat dergisiglkardl
denemeler yazdr, 1 930'da EvaristoCari-ego adll
bir
ya$am okiisti yaymlanfu".1930'dan sonra deneme, giir, elesttui ve
ksa itykii tiirlerini
birle$tire-rek olugnracagl kendine ozgu ve higbir €debiyat ttidine sokulamayanbigi'
min
ilk
denemelednegirigti.
KurSular veEl
Aleph
adhkitaplaflnda'
Kaf-karnsl bir diinya)'t
b€tirleyen
metafizik oyhilerden gergekte olnayanhtap-lann eleEtirilerine kadar her
tiirlii
yaayl
denedi. Daha sonra O'nun dii$diin-yasml sergileyen dedektif
itykiileri
yazdr.Juan Peron iktidara geldiEinde daha once 2. Dtinya Sava$l
sra$nda
Miittefikl€rden
yana olduEunuag*lamasl
nedeniyle, ktittiphanedeki gore-vindenalnan
Borges, bu donemde bayaum kazanmak iginyaymcll*
yaptl, konferanslar verdi, kitaplannrn geliriyle geginmeye galqu. 1955'de Peron'un devrilmesi iizerine UlusalKiitiiphanenin
mudiirliigiine getidlen Borges, ai-lesinden gelen bir hastahk sonucu tamamiyle kor oldu. Ama bukorliik
O'nun gok uzaklan gdrmesine engelolamad.
1955'den soffa, " artlk kendine ozgii
bt
ttire ddnUFn tanmda,Gide-rek
giiniimiiz
edebiyatrnrn en seqkinyaza
ari araslndayerini
alarak,Latin
Arnerika edebiyatlnm akademik
bir
okul gevresinin$nrlannl
allp diinya ga-pnda da genilbir
aydln kidesine ulagmasmda gaEda$ y^zarlara oranla daha buyiik birrol
oynadl"(l8). Calln
biiyUk romancdanndanfarkl
olank
roma-na el atmayan BorSes igin (19),oykii
yazmak onarllamaz tekdiizeligekartl
grknaklr(20).
Yagayan insan ve yaqayan insantn ya$adtklanndan sanatsal bir medn
iireEn
Borges, yazarhgr ile, Homeros'tan beri stuen insen eyleminin devamr olarak tarihteki yedniair
(21). Homeros'la baglayan insan eylemiile;
insa-nln insan ve doga ile kuldugu ili$kil€rde, kendi'laik
birikimine"
baqwrmasr dEiitlenerelq insanrn kendi diinyasmt kendi euedyle iyilesrirebilecegini dU-Siinmeye ba$lama$ sa!lanryordu(22). Borges'in de 1958'de yazfupt "Y ua-tan"adll
oyktlsunde kor ozan Homerosile
kendi korluEu araslndakiofiak
yazgrmn yamnda
as
gostermeye gall$tlfr orrakhk, diinyaya kendi gdzleriyle bakabilme ve kendi diinyasml dzgiircekuabilme inancldr.
Bu oyktihakhn-da Borges, "...Homeros benim
bir yiiceltiligim,
Homeros'un katdUEti benim kdrlUgiim. Homeros'un karan.trEl benimseyigi benim karanh& benimseyi$im olarak almabilir. Oysa bu dykiideokuu
bA ozya{am oykiisii okudugunudii-ginmekt€n caydracak garprc
*ta
ogel€r de var," diyor(23), ve buoyktisiinii
Borges,
"Altr
ayakh dizelerin ve zaferin, tanfllafln kurtarmaya yanagmadrlrbt
taplnaF savunan insanlann, yiirek diisiidilmug bir adaya eri$ebilmek igin denizlerdekiirek
sallayankara
gemilerin, Odysseialann veiyada'lann
gar-krsrm soylemek onun yazgl$ydl ve biitiin bunlar insanlann bombo$ bellegin-de sonsuza kadar yanhlanacaktl" diye bitirerek yazadrlrmn buallar&
ama-crnr bizlere sunuyor (24).Aristoteles
isg
enilstiin
sanat bigimi olarakdelerlendirdili
traged-yayliki
y0ntyle
elealyor:
Birincisi;
trgedyanmpsikolojik
bil
anlamrolma-srdr,
giinkii,
tragedyanrnilk
eregi, ruhumuzdakorku
ye acrma duygularruyandrmakr.
Korku ve aclma tamamiylepsikolojik
duygular olup, ashnda Eagedyanm bizdebraktlF
etkiyi gosterir. Ama tragedyanln asrlereli,
korku ve aclma duygulan aracrhlryla annmaya (katharsis'e) varabilmektir. "Kat-hanis ise tamamen etik bir kavramdr". Buradan da ragedyanm oziiniin ethik oldugu ortaya grkar(25). O'nun Yunan tragedyasr iizerine
yaptl&
agrklama-lar, soruna Oznel yaklaSlmlndaki slnflamalar nedeniyle bazrzaylfullar
iqer-mektedir. Sanaun ewimine, yagartu sanatlnbt
parga$ olan Yunan toplumu-nuntarihiyle iliSki
kurmadanbir
igsiteg
olarak bakrgr, maddeninbigimle
olan
iliqkisi
ijzerine genel dtsetisiyle uyum igindedir. Bu nedenle o belliagrklama-dan tragedyanm son
bigimini
nas
aldlg$r
sdyler (26).Bir
sanatgrntn amact;birlihe ya$dl&
insanlara olaylann gerqekar-larnnr
aglklamak, toplumsal ve tarihsel geli$meningerqekliEini
anlatmak'insanln
kendi
dunyasml
kendisinin
degi$tirebilecegini giisterebilmek'
dr(27.), insanm
giinliik
yaqamrndaki gergekligi dolay$zalg
amasmtsa$a'
yan ba biling
kazandrnakff.
Bdylece sadece dii$erde deEil,yagdt$
hayat-ta da Ozgiir olabilecektir insan. BUtUn bunlann bu bigimiyle insana yanslmasl iginise;
sanatrn ve sanatgmmya$&gl
donemin etiEi ile $nulanmamasr8e-rekir.
Bu bakrmdan
Aristoteles'il
sana[na bakttftmrzda, O'nunsalauntn
takiit edici tasvirinin ereEialfakidir
ve tragedyamndiler
giirtiilerinden
far'
kl da taklit ettikleri ya da Oyktindiikleri eylemin ahlaki motiflerinde onaya gt-kar. Sanau bu bigimde ele almaya gabalayan Adstoteles'in kargrsrnda
Bor-ges, insanrr
birey
olmasl, evrenselbir kultiiriin
insanl olabilmesi yolunda yaprrgr kendi gabalaflyla farkirbit
sanatmdnculugihii yaplyu.
Borges'in ge-airdiEiyazarl*
seriivenikendini
atmak isteyen, ttim insan olmak isEyen bi-reyin, toplumlabtitiinlelmek
yedne, kendi olabilenbieyin
serUvenidir. Bu-nu da Borges!u
sozleriyleagrklyor: "Bir
gey olmak, geri kaian higbirEeyol-mamaktr.
Bu karmaqrk sezgi, insanlanbir
gey olmamanln, birpy
olmaya'bir
tek $ey olmayaiistiin
geldigi vebir
anlamda, boylece her qeyolduklan
inanclna
yoneluniltir".
\te
bir
gey olmakle yetinmeyip, herseyolmay
erek edinmi$ olan Borges, on i.ig itykiiden olu$an KumKitabl
adh esaindeki " Ya-zafln Nohr"nda ise, sanatmn amacrnldyle ag*ltyor:
" Ne bana anlamsz ge-len segkiD bir aznlrk igin y^zlyonnrL ne de yr&nlar diye bilinen 9u gOklere91-kanlan o platonik varhk igin. Demagogun gitziinde Sok deEerli olan bu
iki
so-yudamaya da hig inanmryorum. Ben kendim ve dostlanm igin yazlyorun!bir
de zamamn gegmesini kolayla$trmakigin".
DiPNOTLAR
(1) Macit Gdkberls Felsefe
Tsrihi,
4. Basr, Istanbul: Remzi Kitabevi, 1980, ss. 74-75.(2) A.g.e., s. 108.
(3) Berna Moran,
Ed€biyat
Kuran
an
veElegtiri,
8. Basr, Istanbul: Cem Yayrnevi, 1991, s.15 ve s. 17.(4)Aristo€les, Poetika, Qev. lsmail Tunah, 5. Basr, lsmnbul:
Renzi
Kitabe-vi,
1993, ss.11-13.(5) Nejat
Bozkun,
"Adstoteles'in Tragedya Kuraml", Felsef€Arkivi,
Sayr:U,198/.,
s.182.(6)Aristotleg
a.g.e., ss. 30-31. (7) Aristoteles, a.g.e., s. (8)Ag.e.,
ss. 13-14. (9) tuistoteles, a.g.e., ss. 16-17. (10) A.g.e., s.18.(1l)Ag.e.,
s. 20 ve s. 22. (12)A.g.e., s. 37. (13) Moran, a.g.e., ss. 27-28.(i4)
A,ge.,
ss. 18-20.(15) Necdet Sumer, "
A$
Poetika",Kuram,
Kitap 4 Ocak194,
s. 6. (16) George Thomson, Aiskylos veAilne,
Qev. Mehmet H. Dofan, Istanbul:Payel
Yaynevi,
1990, s.426. (17) Thomson,a,gc,
ss. 436- 437.(18) Jorge Luis Borges, Borgcs ve Berg Qev. Celal Usrcr, lstanbul:
Afa
ya-ymlan,
1989, ss. 9-10-11.(19) Jorge Luis Borges,
6liim
ve Pusula, Qev. Tomris Uyar, 2. Basr,Istan-bul:
AdaYaylnlafl,
1982,s.5.
(20) Jorge Luis Borges,
Kum
Kilabr
Qev.Miinir
H. GOle, 3. Basr,lsunbul:
..lledgm Yaymlafl,
1990, s. 7.(21)
UnsalOskay,Iletiqimin
ABC'si,
Istanbul: SimaviYaynlan,
1992, s. 120.(22) Unsal Oskay,
XDL Yiizyldan Giiniimiizr Kide
hed5iminin
Kiiltiirel
iglevleri Kuramsal
Bir
yaklagml
Ankara:A.U.
SiyasalBilgiler
Fa-kiiltesi
Yaymlan: 495,1982,s.24.
(23) Borges, Borges ve Ben,....s. 14.
(24)Ag.e.,
s. 98.(25) Bozkurt, a.g.m., ss. 185-186. (26) Thomson,
a.ge,, s.425.
(27) Emst Fischer, Sana$n