• Sonuç bulunamadı

Yeni Symposium Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeni Symposium Dergisi"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ELEKTROMANYET‹K ALANIN D‹KKAT EKS‹KL‹⁄‹

H‹PERAKT‹V‹TE BOZUKLU⁄UNUN ET‹YOLOJ‹S‹

VE SEYR‹ ÜZER‹NE ETK‹LER‹

DERLEME

Faruk Levent

Uzm. Psikolojik Dan›flman

Yaz›flma Adresi: ‹. Marmaraevleri 1. K›s›m A-10 Daire: 15 Yakuplu / Beylikdüzü /‹stanbul E-adres: [email protected]

Tel: +905053697929

ÖZET

ELEKTROMANYET‹K ALANIN D‹KKAT EKS‹KL‹⁄‹ H‹PERAKT‹V‹TE BOZUKLU⁄UNUN ET‹YOLOJ‹S‹ VE SEYR‹ ÜZER‹NE ETK‹LER‹

Dikkat Eksikli¤i Hiperaktivite Bozuklu¤u (DEHB), erken çocukluk döneminde bafllayan ve temel be-lirtileri eriflkin dönemde de devam eden geliflimsel bir nöropsikiyatrik bozukluktur. DEHB, sâdece hastalar› de¤il hem âileyi hem de okulu içeren genifl bir kitleyi etkilemesi bak›m›ndan tüm toplu-mu ilgilendiren bir konu olarak göze çarpmaktad›r. Son y›llarda DEHB tan›s› koyultoplu-mufl çocuk ve gençlerin say›s›nda belirgin bir art›fl görülmektedir. ‹lgili literatürde, DEHB’nin, etiyolojisi hakk›nda birçok farkl› görüfl bulunmakla birlikte, bilimsel olarak ispatlanm›fl ortak bir görüfle ulafl›lamam›fl-t›r. Bu ba¤lamda, DEHB’ye neden olan etkenlerin yeniden gözden geçirilmesi ve bu bozuklu¤un seyrine etki edebilecek farkl› faktörlerin ele al›nmas› gerekmektedir. Birçok araflt›rmada, sinir sis-temine ve beynin iflleyifline zarar verici etkileri saptanan elektromanyetik alan›n, DEHB’ye muhte-mel etkilerinin bilimsel olarak a盤a kavuflturulmas›, bu bozukluk ile mücadelede farkl› bir bak›fl aç›s› kazand›rabilir. Günlük hayat›m›zda kulland›¤›m›z elektronik âletlerin neden oldu¤u elektro-manyetik etkilenme, gün geçtikçe artmakta ve insan sa¤l›¤›n› tehdit etmektedir. Bu aç›dan bak›l-d›¤›nda, elektromanyetik alan DEHB’ye etki edebilen bir risk faktörü olarak de¤erlendirilebilir. Bu çal›flman›n amac› elektromanyetik alan›n, DEHB yayg›nl›k oran›na ve bu bozuklu¤un seyrine muh-temel etkileri konusunda duyarl›l›¤›n artmas›na katk› sa¤lamakt›r. Ayr›ca elektromanyetik alan mâ-ruziyetlerinin, DEHB belirtilerini fliddetlendirmedeki muhtemel etkileri hakk›nda ilgili kiflileri ve ku-rumlar› haberdar ederek bu konu üzerinde sistemli ve kapsaml› araflt›rmalar›n yap›lmas›na bilgi alt-yap›s› haz›rlamak istenmektedir.

Anahtar Kelimeler: elektromanyetik alan, dikkat eksikli¤i/hiperaktivite bozuklu¤u, etiyoloji ABSTRACT

THE EFFECTS OF ELECTROMAGNETIC FIELD ON ATTENTION DEFICIT HYPERACTIVITY DISORDER IN THE COURSE OF THE DISEASE AND THE ETIOLOGY

Attention-deficit hyperactivity disorder (ADHD) begins in early childhood and its basic symptoms in adulthood is ongoing as a developmental neuropsychiatric disorder. ADHD is an issue of concern in terms of affecting not only patients, but also the whole community including families and scho-ols. In recent years, the number of ADHD children and young people are increasing. Generally, ADHD is defined as a minimal brain disorder in the relevant literature. In this context, factors that cause ADHD need to be reviewed and different factors that influence the development of this di-sorder need to be evaluated. The scientific determination of the possible effects on ADHD by the electromagnetic field which has been found to have harmful effects on the nervous system and brain in many researches may yield a different perspective. In our daily lives, the electromagnetic effects of electronic equipments we use is increasing day by day and threaten human health. The-refore, the electromagnetic field can be regarded as a risk factor that can affect ADHD. The

(2)

pur-G‹R‹fi

Dikkat eksikli¤i hiperaktivite bozuklu¤u (DEHB), çocukluk ça¤›n›n en s›k görülen nöropsikiyatrik bozuk-luklar›ndan biri olarak kabûl edilmektedir (Biederman ve ark. 2006, Rowland ve ark. 2002, Kaplan ve Sadock 1998). Uluslararas› s›n›fland›rma sistemi olan DSM-IV-TR’ye (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Di-sorders, Fourth Edition, Text Revision) göre bu bozuk-lu¤un dikkat eksikli¤i, afl›r› hareketlilik ve dürtü kont-rolsüzlü¤ü, kar›fl›k tip ve baflka türde s›n›fland›r›lama-yan DEHB olmak üzere dört temel türü bulunmaktad›r (Amerikan Psikiyatri Birli¤i 2000). Bu s›n›fland›rmada, DEHB’de temel problemin motor sistemden (afl›r› hare-ketlilik) de¤il, biliflsel ifllevlerin yetersizli¤inden (dik-kat eksikli¤i ve dürtü kontrolsüzlü¤ü) kaynakland›¤› düflünülmektedir (Nigg ve ark. 2002).

DEHB genellikle okul öncesi veya okula ilk bafl-lang›ç y›llar›nda kendini göstermekle birlikte baflta akademik olmak üzere sosyal ve mesleki alanlarda bozulmaya yol açan, beraberinde psikiyatrik ve geli-flimsel sorunlar›n görüldü¤ü bir bozukluktur (Bieder-man ve ark. 2006). DEHB’de genelde doyumsuzluk, engellenme efli¤inin düflük olmas›, sab›rs›zl›k, tutar-s›zl›k, karartutar-s›zl›k, sosyal yetilerde zay›fl›k, yüksek motor aktivite düzeyi, dikkatini toplayabilme ve du-ruma odaklanma becerilerinde düflüklük gibi özellik-leri içerir (Barkley ve Grodzinsky 1994).

‹lgili literatür incelendi¤inde, Amerikan Psikiyatri Birli¤i (1994) DSM kitap盤›nda bu bozuklu¤un toplum içerisindeki yayg›nl›k oran›n›n %3-7 aras›nda de¤iflti¤i belirtilmekle birlikte son y›llarda yap›lan araflt›rmalar-da DEHB yayg›nl›k oran›n›n geçmifle oranla artt›¤› gözlenmektedir. Okul ça¤› çocuklar› üzerinde yap›lan bir alan araflt›rmas›nda DEHB yayg›nl›k oran› %8.1 ilâ %15.9 aras›nda oldu¤u tesbit edilmifltir (Nolan ve ark. 2001). Amerika’da 3006 ö¤renci üzerinde tarama amaç-l› yap›lan bir araflt›rmada, ö¤retmenler taraf›ndan DSM-IV semptom listesi doldurulmufl ve DEHB davra-n›fl s›kl›¤› %15.8 olarak belirlenmifltir (Gaub ve Carlson 1997). Montiel-Nova (2003) taraf›ndan yap›lan bir di¤er araflt›rmada ise 3-13 yafllar› aras›ndaki çocuklarda DEHB s›kl›¤› %10.15 olarak bulunmufltur.

Ülkemizde DEHB’nin yayg›nl›¤›n› belirleyen ge-nifl ölçekli alan araflt›rmalar› bulunmamaktad›r. ‹stan-bul’da 620 ilkokul ö¤rencisinde Çocuk Davran›fl De-¤erlendirme Ölçe¤ini kullanarak ebeveynlerin de¤er-lendirmesine göre DEHB s›kl›¤›n› %6.2, DSM-III-R kriterlerini kullanarak yapt›¤› klinik de¤erlendirmede %5 olarak tesbit edilmifltir. Ayn› çal›flmada, ö¤retmen-lerin de¤erlendirmesine göre DEHB yayg›nl›k oran› ise %10.6 olarak belirlenmifltir (Motavall› 1994). Anka-ra’da yap›lm›fl bir çal›flmada, DEHB s›kl›k oran› klini-¤e baflvuranlarda %10 olarak bulunmufltur (fienol 1996). Erflan ve arkadafllar›n›n (2004) yapt›¤› bir arafl-t›rmada ise 6-15 yafllar› aras›nda sekiz okulda 1425 ço-cuk de¤erlendirilmifltir. DSM-IV’e dayal› bir de¤er-lendirme ölçe¤inin kullan›ld›¤› bu çal›flmada, âilelerin bildirimine göre DEHB s›kl›¤› %9.55, ö¤retmenlerin bildirimine göre %7.28 olmak üzere ortalama yayg›n-l›k oran› %8.1 olarak bulunmufltur.

Yukar›da belirtilen araflt›rma sonuçlar›ndan anla-fl›laca¤› üzere, DEHB’nin yayg›nl›k oran› hakk›nda yap›lan çal›flmalar tan› kriterlerinin, araflt›rma yön-temlerinin ve bilgi toplama kaynaklar›n›n farkl› olma-s› nedeniyle çeflitli farkl›l›klar göstermektedir. Bunun-la birlikte ülkemizde ve dünyada DEHB s›kl›k çal›fl-malar› genel olarak de¤erlendirildi¤inde, yayg›nl›k oran›n›n %3-17 aras›nda de¤iflti¤i görülmektedir (Merrel ve Tymms 2001).

DEHB’N‹N ET‹YOLOJ‹S‹

DEHB, tek bir nedene ba¤l› olmayan heterojen bir bo-zukluk olmakla birlikte etiyolojisi henüz tam anlam›yla ayd›nlat›lamam›flt›r (Biederman ve Faraone 2005, Willm-hurst 2005). 1917 ve 1918 y›llar›nda ensefalite yakalanan çocuklardan elde edilen sonuçlara göre DEHB’nin “be-yindeki bir hasar” sonucu olufltu¤u vurgulanm›flt›r (Cantwell 1996). 20. Yüzy›l’›n ortalar›nda ise DEHB’nin minimal bir beyin hasar› oldu¤u vurgulanarak, dikkat eksikli¤i ve hiperaktivite davran›fl› ile beyin disfonksiyo-nu aras›ndaki iliflkiye göre aç›klanmaya çal›fl›ld›¤› görül-mektedir (Weiss 1996). Genel olarak DEHB’nin etiyoloji-sine yönelik hipotezlerin ço¤u; nörolojik, genetik faktör-ler, psikososyal ve çevresel etkenfaktör-ler, do¤um veya do¤um

pose of this study is to contribute to an increased sensitivity about the possible effects of the elect-romagnetic field on the ADHD prevalence rates and on the course of this disorder. Moreover, it is desired to prepare an information infrastructure for a systematic and comprehensive research on this subject by alerting the interested persons and institutions about the possible effects of elect-romagnetic fields exposures on the intensification of ADHD symptoms.

(3)

sonras›nda çeflitli sebeplerle beyin ifllevlerinde ortaya ç›-kan bozukluklar üzerinde durmaktad›r.

Nörolojik Etkenler

DEHB tan›s› koyulan bireylerin manyetik rezo-nans görüntüleme (MRG) ve bilgisayarl› beyin görün-tüleme (SPECT) çal›flmalar› sonucu, dikkat ile ilgili ya-k›ndan iliflkili olan frontal lobun DEHB’nin nedenleri aras›nda etkili oldu¤u ve bu bireylerin sa¤ frontal lob-lar›n›n soldan küçük oldu¤u iddia edilmifltir (Castel-lanos ve ark. 2002, Hynd 1990). Bununla birlikte bâz› MRG çal›flmalar›nda, DEHB’li bireylerin normâl bi-reylere göre kaudat nukleus ve bazal gangliyon gibi yap›lar›n›n daha küçük oldu¤u belirlenmifltir (Bradley ve ark. 2000, Aylward ve ark. 1996). Bir di¤er fonksi-yonel manyetik rezonans görüntülüme (fMRI) ve bil-gisayarl› beyin görüntüleme çal›flmas›nda ise DEHB’li çocuklar›n normâllere göre frontal loblar›nda hareket azl›¤› gözlenmifltir (Willmhurst 2005).

Psikiyatrik bozukluklar›n ço¤unda oldu¤u gibi, DEHB’nun nedenlerinin araflt›r›lmas›nda da sinir ile-ticileri dikkate al›nm›flt›r. Özellikle DEHB tedavisinde kullan›lan uyar›c› ilâçlar›n nörotransmitterler üzerin-de etkileri bu görüflü üzerin-desteklemektedir (Hetchman 2005). Ancak genelde süreçten sorumlu tek bir nörot-ransmitter bulunamam›flt›r (Weiss 1996). Birçok çal›fl-mada, beyin omurilik s›v›s›, kan ve idrarda dopamin, noradrenalin ve nörotransmitterlerin y›k›m ürünleri-nin, DEHB tan›s› koyulan bireylerde sa¤l›kl› olan kontrol grubundakilere göre daha düflük oldu¤u belir-lenmifltir (Castellanos ve Rapoport 1992).

Bâz› araflt›rmalarda, korpus kallosumun splenial ve iki ön bölgesinin DEHB’li çocuklarda kontrol grubun-dakilere göre belirgin ölçüde küçük oldu¤u gözlenmifl-tir (Giedd ve ark. 1994, Semrud-Clikeman ve ark. 1994). Bu bulgular, DEHB’de frontal lob ifllevinde bozukluk oldu¤unu savunan düflünceleri desteklemektedir. Po-zitron Emisyon Tomografisi (PET) çal›flmalar›nda DEHB’li çocuklar›n frontal loblar›nda beyin kan ak›m› ve metabolik h›z›nda azalma oldu¤u belirlenmifltir (Weiss 1996, Kaplan ve ark. 1994). Ayr›ca DEHB tan›s› konmufl bireylerin yinelenen baz› beyin MRG çal›flma-lar› sonucuna göre toplam beyin ve serebellum hacmin-deki de¤iflikliklerin; yaflla birlikte kontrol grubunda gözlenenden farkl›l›k göstermedi¤i, ilerleyici olmad›¤› ve ilâç tedavisinden ba¤›ms›z oldu¤u belirtilmektedir (Castellanos ve ark. 2002, Rapoport ve ark. 2001).

Genetik Etkenler

Genetik predispozisyon, DEHB gelifliminde önem-li faktörlerden birisi olarak kabûl edilmektedir

(Tan-nock 1998). Moleküler genetik çal›flmalar› sonucunda, DEHB’nin muhtemel nedenleri olarak tek bir gen etki-sinden çok, çoklu genetik etkenlerin rol oynad›¤› dü-flünülmektedir (McCracken 2000). Klinik örneklemde yap›lan âile çal›flmalar›nda, DEHB olan çocuklar›n an-ne babalar›nda DEHB olma riskinin 2 ilâ 8 kat fazla ol-du¤u tesbit edilmifltir. DEHB’nin nedeni konusunda yap›lan ikiz çal›flmalar› incelendi¤inde ise DEHB’nin genetik geçifl oran› 0.80 olarak tahmin edilmektedir. Genetik geçiflin 1.0’dan düflük olmas›, çevresel faktör-ler gibi genfaktör-ler d›fl›ndaki faktörfaktör-lerin DEHB etiyolojisin-de önemli oldu¤u düflüncesini etiyolojisin-desteklemektedir (Fa-raone ve Biederman 1998).

Psikososyal ve Çevresel Etkenler

DEHB’nin etiyolojisinde etkisi olan çevresel etken-ler içinde pre- ve perinatal sorunlar, toksinetken-ler (kurflun ve çeflitli besin katk› maddeleri), fleker zehirlenmesi gi-bi pek çok çevresel faktör araflt›r›lm›flt›r (Cantwell 1996). Ancak, bu maddelerin, DEHB’nin ortaya ç›kma-s›ndaki temel neden olmad›¤› düflünülmektedir (Cas-tellanos ve Rapoport 1992). Bunun yan›nda boya mad-deleri ve koruyucular gibi g›dâ katk›lar› (Boris ve Man-del 1994) ve yüksek miktarda fleker tüketimi ile DEHB belirtileri aras›nda iliflki oldu¤unu belirten araflt›rmalar (Kanarek 1994, Wolraich ve Lindgren 1994) yap›lm›flsa da, bu konuda yap›lan sistematik araflt›rma sonuçlar› bu varsay›m› desteklememektedir (Faraone ve Bieder-man 1998). DEHB’nin etiyolojisinde etkili oldu¤u düflü-nülen di¤er çevresel etkenler ise düflük do¤um a¤›rl›¤› ve yaflam›n erken döneminde meydana gelen travma-tik beyin hasar›d›r (Merrel ve Tymms 2001).

DEHB’nin etiyolojisi hakk›nda genel kanaât, gene-tik faktörlerin ön plânda oldu¤u multifaktöryel bir bo-zukluk oldu¤u yönündedir. Ancak bu bozuklu¤un ge-lifliminde temel bir faktörden çok, haz›rlay›c› ve orta-ya ç›k›fl›n› h›zland›r›c› faktörlerden söz edilmektedir. Bununla birlikte son y›llarda DEHB’nin görülme s›kl›-¤›nda meydana gelen dikkat çekici art›fl, DEHB’nin etiyolojisine etki edebilecek di¤er faktörlerin araflt›r-mas›n› gündeme getirmifltir.

ELEKTROMANYET‹K ALANIN ‹NSAN SA⁄LI⁄I ÜZER‹NE ETK‹LER‹

Yaflad›¤›m›z yüzy›lda teknolojik geliflmelere para-lel olarak teknolojik cihazlar›n kullan›m›n›n günlük hayat›m›zda önemli bir yer almas›, hayat›m›z› kolay-laflt›rmakla birlikte bâz› sa¤l›k sorunlar›na yol açabil-mektedir. Elektrik ak›m› ile çal›flan her araç veya ona enerji tafl›yan kablolar çevresinde elektrik, manyetik veya elektromanyetik alan (EMA) oluflturur.

(4)

Elektro-nik âletlerin çal›flmas› s›ras›nda, yak›n›ndaki canl›la-r›n bu âletlerden kaynaklanan EMA etkisinde kald›¤› bilinmektedir (Cameron ve ark. 1993). Bu konuyla ilgi-li yap›lan birçok araflt›rmada, elektromanyetik alan›n canl› organizmalar üzerinde olumsuz etkileri oldu¤u s›k s›k ifâde edilmektedir (Arnetz ve Berg 1996).

Günümüzde genifl spektrumlu elektromanyetik dalgalar radarlardan, iletiflim araçlar›ndan, cep telefo-nu baz istasyonlar›ndan, yüksek gerilim hatlar›ndan, radyo ve televizyon vericilerinden, trafo merkezlerin-den, özellikle ofis ve evlerdeki elektrikli âletlerden ol-mak üzere pek çok elektrikli sistemden çevreye yay›l-maktad›r (Kalkan ve ark. 1999). Dolay›s›yla insanlar›n neredeyse tamam›, elektromanyetik dalgalara bir flekil-de mâruz kalmaktad›r. Çünkü elektrikle çal›flan her sis-tem EMA oluflturmaktad›r. Manyetik alan elektrikli âletlerin yak›n›nda en güçlü olup, âletten uzaklaflt›kça azalmaktad›r. Bu âletleri üreten flirketler, bunlar›n insan sa¤l›¤›na zarar› olmad›¤›n› ileri sürerken, bâz› araflt›r-malar da tersine insan sa¤l›¤›n› olumsuz etkiledi¤ini belirtmektedir (Bold ve ark. 2003, Frank ve Slesin 1998). Bilgisayar ekran›, floresan lâmba, televizyon, rad-yo, saç kurutma makinesi, buzdolab›, bulafl›k makine-si, mikrodalga f›r›n, elektrikli battaniye, t›rafl makinesi vb. elektrikli cihazlar EMA kayna¤›d›r. Bunun yan›nda tafl›nabilir telefon olarak adland›r›lan cep telefonlar› da elektromanyetik dalga yaymaktad›r (SCENIHR 2007). Cep telefonlar›, 217 Hz modülasyon frekans›nda ve 900-1800 MHz tafl›y›c› frekans›ndaki sinyaller ile ileti-flim sa¤layan kablosuz telefonlard›r. Cep telefonlar›n-dan yay›lan bu sinyaller bekleme modunda normâl olarak herhangi bir güç tafl›mazlar. Ancak konuflma moduna geçildi¤inde elektromanyetik alan›n gücü 250 mW’a kadar ulaflabilmektedir. Oluflan bu elektroman-yetik alan›n sinirsel fonksiyonlara etki etti¤i ve vücut-ta bâz› fizyolojik de¤iflikliklere neden oldu¤una iliflkin kuflkular bulunmaktad›r (Rodney 2002). Sobel ve arka-dafllar›n›n (1995) yapt›¤› bir araflt›rmada, cep telefonu-nun yayd›¤› radyofrekans dalgalar›n›n Alzheimer, Par-kinson ve multipl skleroz (MS) gibi sinir hastal›klar›-n›n oluflma riskini artt›rd›¤› tesbit edilmifltir.

Elektromanyetik alan ve dalgalara mâruz kalma durumu daha çocukluk yafllar›nda bafllamaktad›r (Frank ve Slesin 1998, Riley 1995). Elektromanyetik alan oluflturan elektronik cihazlar›n ayn› anda çal›flt›-¤› ortamlarda yüksek EMA düzeylerine ulafl›labilir. Okulda meydana gelen elektromanyetik etkilenme ise çocuklar›n di¤er ortamlardaki elektromanyetik alan mâruziyetlerine katk›da bulunmakta ve muhtemel sa¤l›k risklerini art›rmaktad›r (Deadman ve ark. 1999). Elektromanyetik alan›n insan sa¤l›¤› üzerinde

olumsuz etkileri oldu¤unu ortaya koya çal›flmalar›n birkaç›nda, ortalama de¤erden yüksek manyetik ala-n›n bulundu¤u yerde uzun süre kalan hâmile kad›nla-r›n zor do¤um yapt›klar› belirlenmifltir (London ve ark. 1991). Zmyslony ve Jajte (1998) ise yapt›klar› bir araflt›rmada elektromanyetik alan›n embriyogenezis ve teratogenezis oluflumunda, merkezî sinir sistemi fonksiyonlar›n›n ve immünolojik sistemlerin bozul-mas›nda, hücresel büyüme ve farkl›laflmas›nda rol oy-nayabilece¤ini ifâde etmifllerdir. Yine yap›lan bâz› ça-l›flmalarda düflük fliddette EM alanlara mâruz kalma-n›n biyomoleküllerin (DNA, RNA ve protein) sentezi, hücre bölünmesi (Robison ve ark. 2002, Güler ve ark. 1999, Penafiel 1997, Blank ve Goodman 1997), kanser oluflumu (Imaida ve ark. 2001, Wertheimer ve ark. 1995, Moulder ve Foster 1995, Thériault ve ark. 1994, Garaj-Vrhovac ve ark. 1992), hücre yüzeyine ait özel-likler, membrandan kalsiyum girifl–ç›k›fl› ve ba¤lan-mas› üzerinde etkili oldu¤u gözlenmifltir (Allis ve Sin-ha-Robinson 1987).

Elektromanyetik Alan›n Beyin ve Sinir Sistemine Etkileri

Elektromanyetik ›fl›ma etkisinde kalan canl›lar, EM enerjiyi so¤urmaktad›r. So¤urulan EM enerji, vücutta ›s›nmaya yol açmakta ve bâz› organlardaki elektrik ak›mlar›n›n de¤iflmesine neden olmaktad›r. EM ›fl›n›m ayr›ca doku hücrelerinin kimyasal yap›s›n› da boz-maktad›r (Feychting ve Ahlbom 1993). EM ›fl›n›m›n›n kimyasal etkileri hücrelerdeki büyük moleküllerin bo-zulmas›na, hücre zarlar›n›n birbirine yap›flmas›na, hücre iyon dengesinin bozulmas›na, sinir sisteminin etkilenmesine, beynin elektriksel iflaretinin de¤iflmesi-ne, uykusuzlu¤a, bafl a¤r›s›na ve bafl dönmesine ne-den oldu¤u iddia edilmektedir (Dinçer 2000).

Elektromanyetik alan›n, s›çan beyin dokusu ve plazmas›nda karsinojenik bir bileflik olan malondial-dehit (MDA) düzeyleri üzerine etkilerinin belirlenme-sini amaçlayan bir araflt›rmada, s›çanlara uygulanan manyetik alan fliddeti yükseldikçe malondialdehit de-¤erlerinde art›fl tesbit edilmifltir. Ayr›ca bu çal›flmada, farkl› dozlarda elektromanyetik alan fliddetinde tutu-lan s›çanlarda belirlenen MDA düzeylerindeki art›fl gi-bi zararl› etkilerin insanlar için de geçerli olagi-bilece¤i vurgulanm›flt›r (Köklü ve ark. 2005).

Minder ve Pfluger (2001) taraf›ndan ‹sviçre’de ya-p›lan bir kohort araflt›rmas›nda, EMA’ya mâruz kalan demiryolu iflçileri aras›nda beyin tümörlerinin 5.1 kat daha fazla görüldü¤ü tesbit edilmifltir. Kanada’da çok merkezli yap›lan bir olgu-kontrol çal›flmas›nda, EMA’ya mâruz kalan çal›flanlarda bir beyin kanseri

(5)

ti-pi olan glioblastome multiformeya yakalanma riskin-de 5.3 kat art›fl oldu¤u belirlenmifltir (Villeneuve 2002). Yine birçok araflt›rmada, Uluslararas› ‹yonlaflt›-r›c› Olmayan Radyasyondan Korunma Komitesinin (ICNIRP) belirledi¤i s›n›r de¤erlerin alt›nda cep tele-fonu sinyallerinin beynin elektriksel aktivitelerinde ve alg›lama fonksiyonlar›nda (dikkat, hat›rlama, tepki verme gibi) k›sa süreli de¤iflimlere neden oldu¤u be-lirtilmifltir (IEGMP 2000).

Dünya Sa¤l›k Örgütü (2007) taraf›ndan yürütülen çal›flmalara göre, elektrostresle iliflkili olabilecek sa¤-l›k sorunlar› aras›nda merkezî ve sempatik sinir siste-minde fonksiyonel bozukluklar, reaksiyon zaman›nda de¤ifliklikler, konsantrasyon bozuklu¤u ile EEG de¤i-fliklikleri yer almaktad›r. Wahab ve di¤erlerinin (2007) yapm›fl oldu¤u araflt›rmada ise elektromanyetik alana mâruz kalanlarda ortaya ç›kan semptomlar de¤erlen-dirildi¤inde, bafla¤r›s› ve konsantrasyon bozukluklar› gibi bulgular kaydedilmifltir. Hardell ve arkadafllar› (2000) taraf›ndan yap›lan bir vak’a kontrol çal›flmas›n-da ise 233 beyin tümörlü hasta ile 466 kontrol grubun-daki bireyler karfl›laflt›r›lm›fl ve beynin en fazla man-yetik alana mâruz kalan temporal ve oksipital bölgele-rinde tümör riskinin artt›¤› tesbit edilmifltir.

Lai ve Singh (2004) taraf›ndan yap›lan bir araflt›r-mada, elektromanyetik alan›n serbest radikaller yolu ile DNA k›r›klar›na neden oldu¤u ve farelerin beynin-de hasara yol açt›¤› belirlenmifltir. Moulbeynin-der’in (1998) araflt›rmas›nda, cep telefonu frekanslar›n›n s›çanlarda beyin lezyonu oluflturdu¤u, bir di¤er araflt›rmada ise yüksek frekansl› cep telefonu elektromanyetik alan›-n›n farelerin beyninde zedelenme aç›s›ndan risk olufl-turdu¤u ifâde edilmifltir (Barcal ve Vozeh 2007).

Van Leeuwev ve arkadafllar›n›n (1999) yapt›klar› bir çal›flmada, elektromanyetik alan›n etkili oldu¤u id-dia edilen bozukluk ve hastal›klar aras›nda beyin ak-tivitelerinde de¤ifliklikler, bafl a¤r›lar›, uyku bozuk-luklar› ve dikkat bozukbozuk-luklar› yer almaktad›r. Baflka bir kaynakta, günlük yaflamda mâruz kal›nan elektro-manyetik mâruziyet nedeniyle beyin tümörlerinin art-t›¤› ifâde edilmifltir (Frey 1994).

Cep telefonlar›ndan yay›lan iyonlaflmaya neden ol-mayan radyo frekans (RF) dalgalar›n›n, beyin kanseri-ne yol aç›p açmad›¤› konusunda halen tart›flmalar sür-mektedir. Bu konudaki ilk ciddi endifle 1993 y›l›nda Florida’da yaflayan bir kiflinin, “cep telefonu kullan›m› nedeniyle eflinin beyin kanserinden öldü¤ünü” iddia etmesiyle bafllam›flt›r (Foster ve Moulder 2000). RF mâ-ruziyetinin doku ve hücreleri ›s›tmas› nedeniyle vücut-ta buna karfl› oluflan fizyolojik tepki, olumsuz bâz› de-¤iflimlere yol açabilir. Is›y› da¤›tma kapasitesi s›n›rl›

or-ganlardan biri olan sinir sistemi, lokal olarak etkilen-meye daha yatk›nd›r. Bu mâruziyetin insan sa¤l›¤› üze-rine etkileriyle ilgili iddialar özellikle beyin aktivitesin-de aktivitesin-de¤ifliklikler ve bâz› kanser türlerine neaktivitesin-den olmas› üzerinde yo¤unlaflmaktad›r (Ahlbom ve ark. 2004).

Cep telefonunun olumsuz etkileri konusunda ya-p›lan birkaç araflt›rmada kandaki zararl› proteinlerin ve toksinlerin beyne girmesini engelleyen savunma mekanizmas›n› devre d›fl› b›rakmaya (Canseven ve ark. 1997, Maes ve ark. 1993, Balcer–Kubiczek ve Har-rison 1991), yorgunluk, bafl a¤r›s›, deride yanma hissi ortaya ç›karmaya, yüksek tansiyon oluflmas›na, bafl dönmesi ve dikkatin da¤›lmas›na sebep oldu¤una dâ-ir bulgular elde edilmifltdâ-ir (Taktak ve ark. 2005, Dinçer 2000, ICNIRP 1998).

Günümüzde cep telefonlar›, yetiflkinler kadar gençler ve çocuklar taraf›ndan da yo¤un bir flekilde kullan›lmaktad›r. Özellikle çocuklar, RF enerjisinden yetiflkinlerden daha fazla etkilenmektedirler. Çocuk beyni, yap›s›nda bulunan su ve iyon miktar›n›n fazla olmas› nedeniyle yetiflkin beynine göre daha iletken-dir. Buna ba¤l› olarak, RF enerjisi çocuklarda daha faz-la so¤urulmaktad›r. Baflka bir ifâdeyle çocukfaz-lar›n mer-kezî sinir sistemi geliflme döneminde olup beyin do-kusu daha iletkendir ve RF penetrasyonu bafl›n bü-yüklü¤ü için rölatif olarak daha fazlad›r. Ayr›ca ço-cuklar eriflkinlere göre, cep telefonundan yay›lan RF dalgalar›na yaflam boyu daha uzun süre mâruz kal›r-lar (Kheifets ve ark. 2005).

Almanya’da yap›lan bir araflt›rmada, 9-10 yafl gru-bundaki çocuklar›n %6’s›n›n her gün cep telefonu kul-land›¤›, %35’inin kendilerine âit cep telefonu bulun-du¤u tesbit edilmifltir (Schüz ve ark. 2006). Deveci ve arkadafllar›n›n (2007) ülkemizde yapm›fl oldu¤u bir araflt›rmada ise ilkö¤retim ö¤rencilerinin %25.9’unun cep telefonu kulland›¤›, %11’inin kendine âit cep tele-fonu oldu¤u ve bunlar›n %22.9’unun cep teletele-fonunu sürekli yan›nda tafl›d›¤› belirlenmifltir. Cep telefonu kullanan ö¤rencilerin günlük konuflma süreleri ortala-ma 34.7±38.4 dakika olarak tesbit edilmifltir. Ayn› ça-l›flmada, araflt›rma kapsam›na al›nan ö¤rencilerin %59.3’ünün bilgisayar kulland›¤›, ortalama bilgisayar kullan›m sürelerinin hafta içi 2.1±2.0, hafta sonu 2.6±2.3 saat oldu¤u bulunmufltur. Ö¤rencilerin %99.9’unun televizyon seyretti¤i ve haftada ortalama televizyon seyretme sürelerinin 10.68±8.30 saat oldu-¤u, %78’inin haftada 1-14 saat, %22’sinin 14 saatin üzerinde televizyon seyretti¤i tesbit edilmifltir. Ö¤ren-cilerin televizyon seyretme uzakl›klar› ortalamas› ise 206.62±135.55 cm olarak tesbit edilmifltir.

(6)

hasar›n derecesinin, mâruz kal›nan süreyle iliflkili oldu-¤u bilinmektedir (Moustafa ve ark. 2001). Ö¤rencilerin televizyon izleme ve bilgisayar kullan›m süreleri, bu ci-hazlara olan uzakl›klar›, ço¤unlukla da gereksiz kulla-n›mlar› elektromanyetik alan mâruziyetlerini art›rmak-tad›r. Ayr›ca baz istasyonlar› ile ayn› frekanslar› kulla-nan cep telefonlar›n›n kullan›m süresi artt›kça kafa s›-cakl›¤›nda art›fl, bafl a¤r›s›, bafl dönmesi ve konsantras-yon bozuklu¤u gibi flikâyet ve semptomlar›n da artt›¤› iddia edilmektedir (Pala 2002). Cep telefonlar›n›n yay-d›¤› radyofrekans dalgalar›n›n beyinde etkili oldu¤u düflünülen di¤er hastal›klar aras›nda bellekle ilgili bo-zukluklar da say›labilir (Krause ve ark. 2000).

Yukar›da bahsedilen araflt›rma sonuçlar›nda görül-dü¤ü üzere, elektromanyetik alan mâruziyetlerinin et-kili oldu¤u iddia edilen bozukluk ve hastal›klar ara-s›nda beyin aktivitelerinde de¤ifliklikler, dikkat ve konsantrasyon bozukluklar› yer almaktad›r.

SONUÇ

DEHB, görülme s›kl›¤›n›n fazla olmas› ve hayat boyu etkisinin devam etmesi nedeniyle günümüzde popülerli¤ini koruyan bir konudur. Bununla birlikte, DEHB’nin toplum içindeki s›kl›k oran›ndaki son y›l-larda görülen art›fl›n nedenlerinin bilinmesi, bu hasta-l›¤›n etiyolojisinin ve seyrini etkileyen çevresel faktör-lerin belirlenmesi, gereken tedbirfaktör-lerin al›nmas› bak›-m›ndan önem tafl›maktad›r.

‹nsan vücudu, elektrik yüklü bir organizmad›r ve vücuttaki kimyasal reaksiyonlar elektrik reaksiyonlar›-d›r. ‹nsan bedeni t›pk› yeryüzü gibi elektriksel alan oluflturmakta olup, oluflan elektriksel alan alternatif ak›ml› cihazlar ve yüksek gerilim hatlar›ndan etkilen-mektedir. Fizik kurallar›na göre, küçük bir elektrik ak›-m› büyük bir elektromanyetik alana çok yak›nsa de¤i-flime u¤rayabilmektedir. Bu de¤iflikli¤in, elektroman-yetik alan›n insan vücudunu etkilemesinin nedeni ol-du¤u düflünülmektedir. Özellikle bebekler ve çocuklar, elektromanyetik alan›n muhtemel olumsuz etkilerine karfl›, geliflim dönemlerini tamamlamam›fl olmalar› ne-deniyle önemli bir risk grubu konumundad›r.

Elektromanyetik alan oluflturan cihazlar hayat›m›-z›n bir parças› hâline gelmifl bulunmaktad›r. Elektro-manyetik alan kirlili¤inin gözle görülemeyifli, etkisi-nin ço¤u zaman do¤rudan hissedilemeyifli ve uzun zaman sonra etkisinin birikerek görülmesi nedeniyle insanlar taraf›ndan yeterince önemsenmemifltir. An-cak cep telefonlar›n›n yayg›nlaflmas› sonras›nda, EMA’n›n insan sa¤l›¤› üzerinde etkili olabilece¤i dü-flüncesi kamuoyunda oluflmaya bafllam›flt›r. Giderek artan ölçüde genifl kitleleri ilgilendiren cep telefonu

kullan›m› beraberinde insan sa¤l›¤› üzerine etkilerinin araflt›r›lmas›n›, konuyla ilgili araflt›rmalar›n yap›lma-s›n› gündeme getirmifltir. Bu konuyla ilgili yap›lm›fl birçok araflt›rmada, RF dalgalar›n›n insan vücudunda olumsuz etkiler oluflturdu¤u ortaya konmufltur.

DEHB’nin tan›mlanmas›nda, beyindeki ifllevsel bir bozukluk oldu¤u yönündeki düflünceler literatürde genel bir bak›fl aç›s› olarak kabûl görmektedir. Bu ça-l›flmada, elektromanyetik alan›n sinir sistemi ve beyin fonksiyonlar› üzerine olumsuz etkilerinin oldu¤unu ifâde eden birçok araflt›rmaya yer verilmifltir. ‹yi ta-n›mlanm›fl bir bozukluk olmas›na ra¤men, ilgili kay-naklarda DEHB’nin etiyolojisi ve seyrini etkileyen fak-törlerle ilgili ortak bir görüfle ulafl›lamam›flt›r. Bunun-la birlikte ilgili literatür incelendi¤inde, elektromanye-tik alan›n DEHB üzerine etkilerini kesin olarak ortaya koyan bilimsel araflt›rma sonucuna da rastlanamam›fl-t›r. Oysa gebelik sürecinde annenin yüksek düzeyler-de EM etkilenmeye mâruz kalmas›, çocu¤un DEHB’li dünyaya gelmesinde etkili olabilir. Ayr›ca do¤um son-ras›nda DEHB tan›s› koyulan bireylerde EMA mâruzi-yetleri bu bozuklu¤un seyrine etki edebilir. Sonuç ola-rak, elektromanyetik alan mâruziyetlerinin, DEHB yayg›nl›k oran›na ve bu bozuklu¤un seyrine muhte-mel etkileri konusunda uzun vâdeli bilimsel çal›flma-lar›n yap›lmas› gerekti¤i düflünülmektedir.

KAYNAKLAR

Ahlbom A, Gren A, Kheifets L, Savitz D, Swerdlow A (2004) Epidemiology of health effects of radiofrequency exposure. Environ Health Perspect; 112: 1741-1754.

Allis JW, Sinha-Robinson BL (1987) Temperature-specific inhibition of hu-man red cell Na+/K+ ATPase by 2.450-MHz microwave radiation. Bi-oelectromagnetics; 8: 203-212.

Amerikan Psikiyatri Birli¤i (2000) Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. 4th edn, Text Revision (DSM-IV-TR). APA, Was-hington DC.

Amerikan Psikiyatri Birli¤i (1994) Mental Bozukluklar›n Tan›sal ve Say›m-sal El Kitab›, Dördüncü Bask› (DSM-IV). Köro¤lu E, tercüme editor. Ankara: Hekimler Yay›n Birli¤i, 1995.

Arnetz BB, Berg M (1996) Melatonin and adrenocorticotropic hormone le-vels in video display unit workers during work and leisure. J Occupat Environmen Med / Am Coll Occupat Environmen Med; 38: 1108-1110. Aylward EH, Reiss AL, Readeri MJ (1996) Basal ganglia volumes in child-ren with attention deficit hyperactivity disorder. J Child Neurol; 11: 112-115.

Canseven AG, Seyhan N, M›rshahidi S, Turhan A, Im›r A (1997) Inhibition of natural killer (NK) cell activity by ELF Magnetic Fields. Med Biol Eng Comput; 35: 44.

Balcer–Kubiczek EK, Harrison GH (1991) Neoplastic transformation of C3H/10T1/2 cells following exposure to 120-Hz modulated 2.45-GHz microwaves and phorbol ester tumor promoter. Radiat Res; 126: 65-72. Barcal J, Vozeh F (2007) Effect of whole-body exposure to high-frequency electromagnetic field on the brain cortical and hippocampal activity in mouse experimental model. NeuroQuantology; 3: 292-302.

(7)

Barkley RA, Grodzinsky G (1994) Are tests of frontal lobe functions useful in the diagnosis of attention deficit disorder? Clin Neuropsychol; 8: 121-139.

Biederman J, Monuteaux MC, Mick E (2006) Young adult outcome of At-tention Deficit Hyperactivity Disorder: A controlled 10-year follow-up study. Psychol Med; 36: 167-179.

Biederman J, Faraone SV (2005) Attention deficit hyperactivity disorder. Lancet; 366: 237-248.

Blank M, Goodman R (1997) Do electromagnetic fields interact directly with DNA? Bioelectromagnetics; 18: 111-115.

Bold A, Toros H, fien O (2003) Manyetik alan›n insan sa¤l›¤› üzerindeki et-kisi. III. Atmosfer Bilimleri Sempozyumu, 19-21 Mart, ‹TÜ, ‹stanbul. Boris M, Mandel FS (1994) Foods and additives are common causes of the

attention deficit hyperactive disorder in children. Ann Allegy; 72: 462-468.

Bradley J, James L, Tucker D (2000) Preliminary findings of antistreptococ-cal antibody titers and basal ganglia volumes in tic, obsessive-compul-sive and attention deficit hyperactivity disorder. Arch Gen Psychiatry; 57: 364-370.

Cameron IW, Hardman WE, Winters WD, Zimmerman S, Zimmerman AM (1993) Enviromental magnetic fields: influences on early embryogene-sis. J Cell Biochem; 51: 417-425.

Cantwell DP (1996) Attention deficit disorder: a review of the past 10 years. J Acad Child Adolesc Psychiatry Am; 35: 978-987.

Castellanos FX, Rapoport JL (1992) Etiology of attention-deficit hyperacti-vity disorder. Child Adolesc Psychiatric Clin North America; 1: 373-384.

Castellanos FX, Lee PP, Sharp W, Jeffries NO, Greenstein DK, Clasen LS, Blumenthal JD, James RS, Ebens CL, Walter JM, Zijdenbos A, Evans AC, Giedd JN, Rapoport JL (2002) Developmental trajectories of brain volume abnormalities in children and adolescents with attention-defi-cit/hyperactivity disorder. JAMA; 288: 1740-1748.

Deadman JE, Armstrong BG, McBride ML, Gallagher R, Theriault G (1999) Exposures of children in Canada to 60-Hz magnetic and electric fields. Scand J Work Environ Health; 25: 368-375.

Deveci SE, Aç›k Y, Gülbayrak C, Demir AF, Karada¤ M, Koçdemir E (2007) ‹lkö¤retim ö¤rencilerinin cep telefonu, bilgisayar, televizyon gibi elektromanyetik alan oluflturan cihazlar› kullan›m s›kl›¤›. F›rat T›p Dergisi; 2: 279-283.

Dinçer H (2000) Elektromanyetik ›fl›n›mlar ve insan sa¤l›¤›na etkileri. Elektrik, Elektronik ve Bilgisayar Mühendisli¤i Sempozyumu, 8-12 Kas›m, Bursa.

Dünya Sa¤l›k Örgütü (2007) Electromagnetic fields and public health, ex-posure to extremely low frequency electromagnetic fields, Fact Sheet No:322, Geneva, Switzerland. World Health Organization. 2 Ocak 2010’da http://www.ct.gov/csc/lib/csc/emf-bmp/pet.754-who-fact-sheet.pdf adresinden indirildi.

Erflan E Erdal, Do¤an O, Do¤an S, Sümer H (2004) The distribution of symptoms of attention-deficit/hyperactivity disorder and oppositi-onal defiant disorder in school age children in Turkey. Europ Child Adoles Psychiatry; 13: 354-361.

Faraone S, Biederman J (1998) Neurobiology of attention deficit hyperacti-vity disorder. Biol Psychiatry; 44: 951-958.

Feychting M, Ahlbom A (1993) Magnetic fields and cancer in children resi-ding near Swedish high-voltage power lines. Am J Epidemol; 138: 467-481.

Frank AL, Slesin L (1998) Nonionizing Radiation. Wallace RB, editor. Maxcy-Rosenau-Last Public Health and Preventive Medicine, 14th edition. Stamford, CT: Appleton and Lange, 627-635.

Frey AH (1994) On the Nature of Electromagnetic Field Interactions with Biological Systems, Medical Intelligence Unit. Austin, Texas: RG

Lan-des Company.

Foster KR, Moulder JE (2000) Are mobile phones safe? IEEE Spectrum On-line; 37: 23-28.

Gaub M, Carlson CL (1997) Gender differences in ADHD: a metaanalysis and critical review. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry; 36: 1036-1045.

Garaj-Vrhovac V, Fucic A, Horvat D (1992) The correlation between the fre-quency of micronuclei and specific chromosome aberrations in human lymphocytes exposed to microwave radiation in vitro. Mutation Res; 281: 181-186.

Giedd JN, Castellanos FX, Casey BJ, Kozuch P, King AC, Hamburger SD, Rapoport JL (1994) Quantitative Morphology of the corpus callosum in attention deficit hyperactivity disorder. Am J Psychiatry; 151: 665-669.

Güler G, Atalay Seyhan N (1999) Extremely Low Frequency (ELF) Electric Field with different application times inhibits protein synthesis. Med Biol Eng Comput; 37: 1338-1339.

Hardell L, Hallquist A, Mild KH (2000) Mobile phones and the risk of bra-in tumours. Lancet; 356: 1837-1840.

Hetchman L (2005) Attention-Deficit Disorders. Sadock BJ, Sadock V, edi-tors. Kaplan & Saddock’s Comprehensive Textbook of Psychiatry, 8th Ed. Philadelphia: Lippincott Williams & Wilkins, 3183-3198. Hynd GW, Semrud-Clikeman M, Lorys AR, Novey ES, Eliopulos D (1990)

Brain morphology in developmental dyslexia and attention defi-cit/hyperactivity. Arch Neurol; 47: 919-926.

ICNIRP-International Commission on Non–Ionizing Radiation Protection (1998) Guidelines for Limiting Exposure to Time-Varying Electric, Magnetic and Electromagnetic Fields (Up To 300 GHz). Health Physics; 74: 494-522.

IEGMP-Independent expert group on mobile phones report (2000) Mobile phones and health (the Stewart Report). 2 Ocak 2010’da http://www.iegmp.org.uk/index.htm adresinden indirildi. Imaida K, Kuzutani K, Wang J, Fujiwara O, Ogiso T, Kato K, Shirai T (2001)

Lack of promotion of 7, 12-dimethylbenz[a]anthracene-initiated mo-use skin carcinogenesis by 1.5 GHz electromagnetic near fields. Carci-nogenesis; 22: 1837-1841.

Kalkan TM, Körp›nar MA, Pifliriciler R, Toprak N, Birman H, Hac›bekiro¤-lu M (1999) 50 Hz frekansl› manyetik alan›n, s›çanlar›n vücut a¤›rl›k-lar›, kan parametreleri ve tavuk embriyosu üzerine etkileri. Biliflim Toplumuna Girerken Elektromanyetik Kirlilik Etkileri Sempozyumu, 11 Kas›m, Ankara, Türkiye Sempozyum Özet Kitab›: 73-87. Kanarek RB (1994) Does sucrose or aspartame cause hyperactivity in

child-ren? Nutr Rev; 52: 173-175.

Kaplan HI, Sadock BJ (1998) Attention Deficit Disorders. Synopsis of Psychiatry, 8th Edition. Baltimore: Williams & Wilkins Co, 1063-1069. Kaplan HI, Sadock BJ, Greeb JA (1994) Attention-Deficit Disorders. Kaplan and Sadock’s Synopsis of Psychiatry, 8th Edition. Baltimore: Williams and Wilkins, 1063-1069.

Kheifets L, Repacholi M, Saunders R, van Deventer E (2005) The sensitivity of children to electromagnetic fields. Pediatrics; 116: e303-e313. Köklü Ö, Gülbilek M, Çiçekçibafl› AE, Bodur S, Salbacak A (2005)

Elektro-manyetik alanlar›n rat beyin dokusu ve plazmas›nda, karsinojenik bir bileflik olan MDA düzeyleri üzerine etkileri. Türk Klinik Biyokimya Dergisi; 3: 27-33.

Krause CM, Sillanmäki L, Koivisto M, Häggqvist A, Saarela C, Revonsuo A, Laine M, Hämäläinen H (2000) Effects of electromagnetic field emit-ted by cellular telephones on the EEG during a memory task. Neuro-report; 11: 761-764.

Lai H, Singh NP (2004) Magnetic field-induced DNA strand breaks in bra-in cells of the rat. Environ Health Perspect; 112: 687-694.

(8)

Exposure to residential electric and magnetic fields and risk of child-hood leukemia. Am J Epidemiol; 134: 923-937.

Maes A, Verschave L, Arroyo A, DeWagter C, Vercruyssen L (1993) In vitro cytogenetic effects of 2450 MHz waves on human peripheral blood lymphocytes. Bioelectromagnetics; 14: 495-501.

Merrel C, Tymms PB (2001) Inattention, hyperactivity and impulsiveness: their impact on academic achievement and progress. Br J Educat Psychol; 71: 43-56.

Minder CE, Pfluger DH (2001) Leukemia, brain tumors, and exposure to extremely low frequency electromagnetic fields in Swiss railway emp-loyees. Am J Epidemiol; 153: 825-835.

Montiel-Nova C (2003) Epidemiological data about attention deficit hype-ractivity disorder in a sample of Morabina Children. Rev Neurol; 37: 815-823.

Motavall› N (1994) Kentsel kesimde Türk ‹lkokul çocuklar›nda Dikkat Ek-sikli¤i Hiperaktivite Bozuklu¤unun Nozolojik ba¤lamda prevalans›-n›n araflt›r›lmas› (Uzmanl›k tezi). ‹stanbul: ‹stanbul Üniversitesi ‹stan-bul T›p Fakültesi.

Moulder JE (1998) Power frequency fields and cancer. Crit Rev Biomed En-gineering; 26: 1-116.

Moulder JE, Foster KR (1995) Biological effects of power-frequency fields as they relate to carcinogenesis. Proc Soc Exper Biol Med; 209: 309-324. Moustafa YM, Moustafa RM, Belacy A, Abou-El-Ela SH, Ali FM (2001)

Ef-fects of acute exposure to the radiofrequency fields of cellular phones on plasma lipid peroxide and antioxidase activities in human eryth-rocytes. J Pharm Biomed Analy; 26: 605-608.

Nigg JT, Blaskey LG, Huang-Pollock CL. Rappley MD (2002) Neuropsyc-hological executive functions and DSM-IV ADHD subtypes. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry; 41: 59-66.

Nolan EE, Gadow KE, Sprafkin J (2001) Teacher reports of DSM-IV ADHD, ODD, and CD symptoms in schoolchildren. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry; 40: 241-249.

McCracken JT (2000) Attention Deficit Hyperactivity Disorder. Compre-hensive Textbook Psychiatry, BJ Sadock, VA Sadock, editors, 7th Editi-on. Philadelphia: Lippincott Williams and Wilkins, 2679-2688. Pala K (2002) Cep telefonu baz istasyonlar›n›n sa¤l›¤a etkisi. Uluda¤

Üni-versitesi Dergisi; 1: 41-43.

Penafiel LM, Litovitz T, Krause D, Desta A, Mullins JM (1997) Role of mo-dulation on the effect of microwaves on ornithine decarboxylase acti-vity in L929 cells. Bioelectromagnetics; 18: 132-141.

Rapoport JL, Castellanos FX, Gogate N, Janson K, Kohler S, Nelson P (2001) Imaging normal and abnormâl brain development: new perspectives for child psychiatry. Austr New Zealand J Psychiatry; 35: 272-281. Riley K (1995) Tracing EMFs in Building Wiring and Grounding. Tucson,

AZ, Magnetic Science International.

Robison JG, Pendleton AR, Monson KO, Murray BK, O’Neill KL (2002) Decreased DNA repair rates and protection from heat induced apop-tosis mediated by electromagnetic field exposure. J Bioelectromagne-tics; 23: 106-112.

Rodney JC, Chandlera JS, Burgessc AP, Barrya RJ, Williamsd JD, Clarkea AR (2002) Acute mobile phone operation affects neural function in hu-mans, Clin Neurophysiol; 113: 1623-1632.

Rowland AS, Lesesne CA, Abramowitz AJ (2002) The epidemiology of at-tention-deficit/hyperactivity disorder (ADHD): a public health view. Mental Retard Develop Disab Res Rev; 8: 162-170.

SCENIHR-Scientific Committee on Emerging and Newly Identified Health Risks (2007) Possible effects of Electromagnetic Fields (EMF) on Hu-man Health. Brussels: European Commission, 03.01.2010’da

http://ec.europa.eu/health/ph-risk/committees/04-sce-nihr/docs/scenihr-o-007.pdf adresinden indirildi.

Schüz J, Böhler E, Berg G, Schlehofer B, Hettinger I, Schlaefer K, Wahren-dorf J, Kunna-Grass K, Blettner M (2006) Cellular phones, cordless phones, and the risk of glioma and meningioma (Interphone Study Group, Germany). Am J Epidemiology; 163: 512-520.

Semrud-Clikeman M, Filipek PA, Biederman J, Steingard R, Kennedy D, Renshaw P, Bekken K (1994) Attention-deficit hyperactivity disorder: Magnetic resonance imaging morphometric analysis of the corpus cal-losum. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry; 33: 875-881.

Sobel E, Davanipour Z, Sulkava R, Erkinjuntti T, Wikstrom J, Henderson VW, Buckwalter G, Bowman JD, Lee PJ (1995) Occupations with expo-sure to electromagnetic fields: a possible risk factor for Alzheimer’s di-sease. Am J Epidemiol; 142: 515-524.

fienol S (1996) Dikkat Eksikli¤i y›k›c› davran›fl bozukluklar›n›n klinik özel-likleri, ayn› grup ve di¤er DSM-IV tan›lar›yla birlikteözel-likleri, risklerin ve tedavi e¤iliminin belirlenmesi (Uzmanl›k tezi). Ankara, Gazi Üni-versitesi T›p Fakültesi.

Taktak F, Tiryakio¤lu ‹, Y›lmaz ‹ (2005) GPS’de Kullan›lan Elektromanyetik Dalgalar›n ‹nsan Sa¤l›¤›na Etkilerinin ‹rdelenmesi. Harita ve Kadastro Mühendisleri Odas›, Mühendislik Ölçmeleri STB Komisyonu 2. Ulu-sal Mühendislik Ölçmeleri Sempozyumu, 23-25 Kas›m, ‹TÜ-‹stanbul. Kongre Özet Kitab›: 641-648.

Tannock R (1998) Attention Deficit Hyperactivity Disorder: advances in cognitive, neurobiological and genetic research. J Child Psychol Psychiatry; 39: 65-99.

Thériault G, Goldberg M, Miller AB, Armstrong B, Guénel, P, Deadman J, Imbernon E, To T, Chevalier A, Cyr D, Wall C (1994) Cancer risks as-sociated with occupational exposure to magnetic fields among electric utility workers in Ontario and Quebec, Canada, and France: 1970–1989. Am J Epidemiol; 139: 550-572.

Van Leeuwen GM, Lagendijk JJ, Van Leersum BJ, Zwamborn AP, Horns-leth SN, Kotte AN (1999) Calculation of chance in brain temperatures due to exposure to a mobile phone. Phys Med Biol; 44: 2367-2379. Villeneuve PJ, Agnew DA, Johnson KC, Mao Y (2002) Canadian Cancer

Re-gistries Epidemiology Research Group. 2002. Brain cancer and occu-pational exposure to magnetic fields among men: results from a Cana-dian population-based case-control study. Int J Epidemiol; 31: 210-217. Wahab MA, Podd JV, Rapley BI, Rowland, RE (2007) Elevated sister chro-matid Exchange frequencies in dividing human peripheral blood lymphocytes exposed to 50 Hz magnetic fields. Bioelectromagnetics; 28: 281-288.

Weiss G (1996) Attention deficit hyperactivity disorder. Child and Adoles-cent Psychiatry, 2nd Edition. Lewis M, editor, Baltimore, Williams and Wilkins, 544-563.

Wertheimer N, Savitz DA, Leeper E (1995) Childhood cancer in relation to indicators of magnetic fields from ground current sources. Bioelectro-magnetics, 16: 86-96.

Willmhurst L (2005) Essentials of Child Psychopathology. Hoboken, NJ: John Wiley & Sons Incorporated.

Wolraich ML, Lindgren SD, Stumbo PJ, Stegink LD, Appelbaum ML, Ki-ritsy MC (1994) Effects of diets high in sucrose or aspartame on the be-havior and cognitive performance of children. N Engl J Med; 330: 301-307.

Zmyslony M, Jajte JM (1998) The role of free radicals in mechanisms of bi-ological function exposed to weak, constant and net magnetic fields. Med Pr; 49: 177-186.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ayrıca araştır- macı çocukları iki buçuk yıl takip ettikleri- ni, daha uzun vadedeki sonuçların bilinme- diğini ve çalışmaya dahil edilen çocukların ergenlik

Kolej’li olmak büyük bir şans, dediğim gibi çok minnettarım, ama acaba Kolej bizi fazla mı rasyonel, fazla mı akılcı, fazla mı uygar yaptı?.... NG -

Postoperatif uzun aksta sol ventrikül sistolik ve diastolik çaplar her ikî grupta artmıştır ve sirküler kapatma grubunda diastolîk çap anlamlı geniş

Uzman kişilerce portun takılması, huber iğnesinin kullanımında gereken dikkatin verilmesi, kullanılan enjektörün hacminin 10 cc ve üzerinde olarak belirlenmesi

Eğer sayıda, değişecek rakam yoksa sayı tünelden aynı şekilde çıkar.. Eğer sayıda, değişecek rakam yoksa sayı tünelden aynı şekilde

Eğer sayıda, değişecek rakam yoksa sayı tünelden aynı şekilde çıkar.. Eğer sayıda, değişecek rakam yoksa sayı tünelden aynı şekilde

Tabloyu, ipuçlarını kullanarak 1,2,3,4,5,6,7,8,9 rakamları

Tabloyu, ipuçlarını kullanarak 1,2,3,4,5,6,7,8,9 rakamları