• Sonuç bulunamadı

"Adalar" kırk yaşında:Adalar basını uzun yıllardır varlığını sürdürüyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share ""Adalar" kırk yaşında:Adalar basını uzun yıllardır varlığını sürdürüyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A dalar basını uzun yıllardır varlığını sürdürüyor

‘Adalar’ kırk yaşında

‘ ‘A

dalar

"

Gazetesi ’n in

kırkıncı yıldönümü,

Büyükada’da

düzenlenen bir törenle

kutlandı. 1949’da

Yüksel Esat Bozkurt ve

Cemil Tekçe tarafından

çıkartılan

“Pandispanya Adalar ”

Gazetesi, 1953 ’ten bu

yana "Adalar" adıyla

devam ediyor.

PARS TUĞLACI

25 Ağustos 1989 cuma akşamı Büyükada’da Akasya Gazinosu’n- da “Adalar” Gazetcsi’nin 40. yıl­ dönümü kutlandı. Kutlama töre­ ninde genç piyanist Sayal Zaman, Prof. Edgar Manas'ın bestelemiş olduğu “Les Iles des Princes” (Prens Adaları) adlı süitini çaldı. İstanbul’un dört meskûn adası (Kınalı, Burgaz, Heybeli, Büyüka- da) için ayrı parçalar halinde bes­ telenmiş olan bu eserin yaratıcısı Edgar Manas, Türkiye’de ilk Müs­ lüman Türk kadınlar korosunu kurmuş (1924), İstiklâl Marşı’nı armonize etmişti. Manas’ın adı geçen bestesi, 1927’de Paris’te Se- nar Müzik Yayınevi tarafından ya­ yımlanmıştı.

Bir zamanlar “Adalar” Gazete- si’nin yazı kadrosunda yer almış bulunan gazeteci, yazar Necnıi

Tanyolaç da, ilginç anılarını anlat­

tı o gece. Vakit hayli ilerlemişti ki, aniden, İstanbulluların gönlünü güzel sesiyle fethetmiş bulunan

Hayko göründü pistte. Sanatçı­

mız, Türkçe, Ermenice, Rumca aşk şarkılarıyla iyice renklendir­ di geceyi.

Bildiğimiz kadarıyla İstanbul adalarında ilk basın organı 1936 y ılın d a, yayım lanm ış olan

“Burgaz” Gazetesi’dir. Bundan 13

yıl sonra, Atatürk TUrkiyesi’nin ünlü Adliye Vekili Mahmut Esat

Bozkurl’un genç yaşta vefat eden

oğlu Yüksel Esat Bozkurt ile Ce­

mil Tekçc'nin I949’da birlikte ya­

y ım la d ık la rı “ Pandispanya Adalar” Gazetesi gelmektedir. Bu­

nu daha sonraki yıllarda Said Bı­

yık tarafından çıkarılan on beş

günlük “Paravan” adlı mizah ga­ zetesi, Cemil Tekçe tarafından

“Pandispanya”nın devamı olarak

çıkarılan haftalık “Adalar” Ga­ zetesi (1953), yine 29 Temmuz 1978’de yayımlanan “Ada” Gaze­ tesi, temmuz I985’te yayımlanan aylık “Adalıların S esi” ve

“Çevremiz” (Nisan 1987) gazete­

leri izlediler. Ancak saydığım bu yayın o rg an la rın d an hiçbiri

“Adalar” Gazetesi kadar uzun

ömürlü olamadı.

Biraz da adaların güzelliklerini, toplumsal yaşamını dile getiren şair ve yazarlarımızdan söz ede­ lim. Türk edebiyatında önemli ye­ ri olan ve adaları terennüm etmiş bulunan şair ve yazarlarımızdan birkaçı, kendilerini Adalı yapmış­ lardır. Birkaçı da vasiyetleri üze­ rine BüyUkada’daki Tepeköy Me- zariığı’nda toprağa verilmişlerdir. Bunlar arasında Hüseyin Kahini

Gürpınar, Sait Faik Ahasıyamk, Talisin Nahil, Ahmet Kasiın, Ah­ met Refik Altınay gibi kişiler sa­

yılabilir.

Bunlardan başka Adalı olmayıp da bu cennet mekânını bir aşk. duygu beldesi olarak şiir ve yazı­ larında ele almış olan şair ve ya­ zarlarımızdan Yahya Kemal, Ce­

lâl Salıir, Eüruzan, Yakııp Kadri

Karaosmanoğlu, Tevtik Fikret, Cahit Sıtkı Tarancı, Abdülhak Şi- nasi Hisar, Halil Fahri Ozansoy, Necdet Rüştü FTe, Halil Ziya Uşaklıgil, Hammamizade İhsan, Hüseyin Sirel, Recaizade Ekrem’in

isimlerini anmadan geçemeyece­ ğim. Aziz Nesin ise, yoksul çocuk­ luk günlerini geçirdiği Heybelia- da’da hem kendi yaşamını hem de çevresini, en önemlisi o yılları an­ latır.

Çoğu kez akşamları Büyükada vapur iskelesinden çıkıp Nizanı’a doğru yürümeye başladığım za­ man, burada geçen çocukluk gün­

lerimi, anılarımı, yaramazlıkları­ mı, o günlerin sosyal yaşamını, il­ ginç insan tiplerini anımsarım hep. Köklü bir medeniyetin varis­ leri oldukları, her davranış ve ta­ vırlarından belli olan bu insanlar, yüksek eğitim ve öğrenim düzey­ leriyle, nezaket ve zarafetleriyle Türk toplumunun aynasıydılar gerçekten.

O zamanlar su katılmamış do­ ğaları içinde Adalar o kadar ses­ sizdi ki, bu sessizlik uzaktan göz­ le bile görünürdü. Buralarda yal­ nız deniz, rüzgâr, ağustosböceği,

yaprak hışırtısı, martı sesleri gibi doğa müziği duyulurdu. Bütün kış kent gürültüsünden kafası şişen yurttaş, gelir kendini buralarda dinlendirirdi.

Adaları “Adalar” yapan, onla­ rın dokunulmamış doğal halleri, , bakir çamlıkları, birbirinden uzak aralıklarla dizilmiş, Osmanlı ada mimarisi tipinde pastoral görü­ nümlü, yeşil pancurlu beyaz ahşap köşkleri, balık sırtı pitoresk yol­ larıydı.

Akşamları Büyükada iskelesine yanaşan vapurlardan halkın tan­ tanalı çıkışı bir olaydı. Hanıme­ fendiler, bugünkü Saat Kulesi’nin bulunduğu yerde tek atlı ve körük­ lü siyah faytonlarından gayet soy­ luca inip ağır bir tempoyla iske­ leye doğru yürürlerdi. Genellikle uzunca beyaz etek, geniş kenarlı şapka ve dirseklere kadar beyaz ipek eldiven giymiş bir biçimde, is­ keleden çıkan kocalarını güler yüzle karşılarlardı. Bu görünüm ve birkaç latif söz teatisi, beylerin yorgunluğunu gidermeye yeterdi.

Sık sık rastlamış olduğum bu ve buna benzer görüntüler, hiç şüp­ he yok ki, Adalar’da 19. yüzyılda mevcut yaşantının, gelenek ve gö­ reneklerin belirli ölçüde devamıy­ dı. Ne var ki, bütün bunların bir­ çok başka maddi ve manevi değer­ le birlikte zamanla yok olup git­ tiğini görüyoruz.

Toplumumuzun eğitilmesi ve sağlıklı bilgi sahibi olması konu­ sunda basınımıza çok büyük gö­ revler düştüğünü biliyoruz. Dile­ riz ki, 40 yıl aralıksız çıkabilmiş olan “Adalar" Gazetesi, Adalar halkınca beğenilen ve merakla okunan örnek bir basın organı olarak varlığını daha uzun yıllar sürdürsün.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Adalar, bu ilgisizlik devam ettiği müd- detçe bütün çevre güzelliklerini kaybede- cekler ve Istanbulun kesif ikamet ma- halleleri haline geleceklerdir. Adalar için tehlike

Yedi Adalar Ekolü ve Atina Romantik Ekolü (1821-1880).  Bu iki ekol hep rekabet

Dünya üzerinde küresel ısınmadan belki de en fazla etkilenen ülke Maldiv Adaları; Ülkenin küresel ısınma nedeniyle sular yükseldiği için haritadan silinme tehlikesi

Sözgelimi yapay bir ada, bal›kç› filolar› için uygun ve güvenli bir liman, bir üs olarak kullan›labilir.. Tutu- lan bal›klar

After the 'republican ideology' lost its power over the country, there were even fewer women involved in politics, and those who were active had almost no

Konumuzun Namık Kemal’in romantizme bakışı olmadığından hareketle bu bahsi kapatarak romantizmin edebiyatımızdaki görünümünün nasıl bir seyir izlediğine devam

Ayrıca bir kıyı devleti, öteki kıyıdaş devlete ait deniz alanlarına halel getirecek biçimde karasularını 12 mile çıkarırsa bu karar BMDHS’nin “taraf

07:10 HEYBELİADA-BÜYÜKADA 08:00 BÜYÜKADA-HEYBELİADA 08:45 BÜYÜKADA-HEYBELİADA 09:20 BÜYÜKADA-HEYBELİADA 10:30 BÜYÜKADA-HEYBELİADA 11:30 HEYBELİADA-BÜYÜKADA