•k 'k -k + 'k 'k -k • k ir -k -k -k -k -k it ir 'k -k ^ -i rk -k -k -k -k ir k if it it iH rk ir k lr k ir k ir -k ir k ir it ir k iı
'A llah, şu güzel g ü lleri niçin bu d ik en ler İçinde y a ra - $ tıy o r” diye sızlan acağ ım ıza, “a m a n n e iyi! A llah, şu di k e n le r içinde bile bu k a d a r güzel g ü lle r y a r a tıy o r ’’ diye sevinelim ...
G ünün devam ı: 10 S. 41 D. -=> G ecenin devam ı: 13 S. 19 D . >
ÇARŞAMBA
Büyük Saatli Maarif Takvimi
************** İrkir* *********** ****** **********
£
1388 Hicrî
Günün
ZİLKADE
uzaması
OCAK
1384 Kami
*
uzaması
2 dakika
Yıl: 1969,
Ay: 2,
Gün: 43,
Kasım: 97
Ş U B A T
G ü n e ş6
58
Öğl e12
28
ikindi15
19
A k ş a m17
39
Yatsı1 9 ıı
İmsak5 20
Güneş1 23
Öğle6 50
İkindi9
41
A kş a m12 00
Yatsı1 32
İmsak1143
O d alara kol oldum, — S u lar gibi duruldum , G üllü senden ayrıldım , — B a şk asın a vuruldum . Y em ek listesi: 43 — E tli kereviz, zeytin y ağ lı p ırasa , ta tlı.
43 — İK İS İ DE İYİ!...
T a lâ t P a şa , ş a tr S üleym an N a z if’i hiç sevm ediği halde, Dahiliye N az ırı old u k tan so n ra onu B a sra V aliliğine tay in etm işti. B a sra 'd a o devirde b ir B a rz a n l Ş eyhi v ard ı ki, İs tediği şekilde h a re k e t ediyor, valiye k a fa tu tu y o rd u . S üley m a n N azif, b ir gün, B a s ra ’dan İs ta n b u l’a, D ahiliye N ezare tin e çe k tiğ i te lg r a f ta B a rz a n î şeyhinden şik â y e t ederek, şöy le diyordu: "Y a, ben B a rz a n î şeyhini m ahvedeceğim , y ah u t kendim bu u ğ u rd a m ahvolacağım ." T a lâ t P a şa , te lg ra fı ok u d u k ta n so n ra y an ın d a bulunan şa ir Celâl S a h ir’e: “is t e r öy le, iste rse böyle olsun, dedi, neticede ikisi de iyi!...”
B E S T EK A R M U STA FA N U R İ BEY
1848'tc M a ra ş’t a do ğ m u ştu r. Y usuf P a şa n ın oğludur. K ü çük y a ş ta sa ra y «m ızıkasına kaydolm uş, m usiki bilgisini a r tırm ış tır. Bazı a rk a d a şla rly le A v ru p a ’y a kaçm ış, istibdat aleyhine çalışm ış, dönüşünde devlet m em u riy etin e g irm iştir. Son vazifesi re ji kom iserliğidir. Ş iirle r yazm ış, ş a rk ıla r bes te lem iştir. 1904 ta rih in d e ö lm üştür. B ir hüseyni şa rk ıs ı:
B a k şu güzel köylüye işte bu k ız d ır peri T o p ra k ile oy n am ış belli güzel elleri Böyle m idir bep acep köylülerin dilberi D ü ştü gönül a ş k ın a te r k edem em bu yeri. 28 — T E R B İY E VE N E ZA K E T K U R A L LA R I ö k sü rü p a k sırd ığ ım ız d a ağzım ızı ve burn u m u zu m en dille, hiç değilse elim izle k apam alıyız. Böyle bir v aziy ette ağız ve burn u m u zu n önüne yalnız b ir-ik i p a rm a k koym ak, m a k sad ı tem in etm ediği gibi, terb iy e k u ra lla rın a d a a y k ırı dır. A k sırırk e n g ü rü ltü lü se sler ç ık a rm a k ta n sakınm alıdır. A ksıracağ ım ızı h issettiğ im izd e nefesi tu tm a k ve ağzım ızı k a p a m a k su re tiy le a k s ırığ ın şiddetini h afifletebiliriz.
15 — TÜ R K T A R İH İN D E N İLG İN Ç OLAYLAR O sm anlIlarla d o stlu k ilişkileri k u rm a k istey en A kko- yunlu h ü k ü m d a rı U zun H aşan , İs ta n b u l’a b ir s e fa re t heyeti gönderm işti. H eyetin b aşın d a doğu d ünyasının büyük bilgin lerinden biri olan A li K uşçu vardı. A li K uşçu, İs ta n b u l’da törenle k arşılan d ı. F a tih S u ltan M ehm et, şim diye k a d a r hiç bir elçiye g ö sterm ed iğ i İltifa tı ona g ö sterd i. B unun sebebini soran m u sa h ip le rin e: (D evam ı y arın ) n u şm ak üzere em ir aldığım söyledi. Z iy aretin in sebebi h a k kın d a hiç b ir şey söylem edi.
"M ussolini’yl sa k in ve sevinçli buiduk. H iU er, D uçe’ye S>_____________________________________________________
r
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi