• Sonuç bulunamadı

Tango rengimize çok yakın

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tango rengimize çok yakın"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

M

Ü

Z

İ

K

İ B R A H İ M G Ü N E L

"TANGO BENGİMİZE COK YAKIN"

5

Tango Dostları Derneği yarın A K M ’de üçüncü

Tango Konseri ve Balesi ni düzenliyor. Gecede

ünlü tango sanatçılarının yanında İstanbul Devlet

• •

Operasından Müjgan Ozçay da tangolar

seslendirecek.

Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL

ango Dostları Derneği nin bu yıl

üçiincüsünü düzenlediği ‘Tango Gecesi’nin hem sunuculuğunu üstlenecek hem de solist olarak geceye katılacak IVlüjgan Özçay.

TV ekranından tanıdık bir yüz Özçay. On dört yıldır da İstanbul Devlet Ope- rasfnda solist olarak görev yapıyor. Devlet tiyatrolarında Batı Yakasının

Hikâyesi müzikalinde mi­

safir sanatçı olarak rol al­ mış. Fosforlu Çevriye adlı TV dizisiyle geniş kitlelere ismini duyurmayı başar­ mış.

Klasik opera liedleriıı- den caza, nostaljik hafif müzikler, Noel şarkıları, çocuk müzikleri ve halk müziğine kadar çok deği­ şik bir yelpazede yapıtlar seslendirmiş. Son iki yıl­ dır bu yelpazeye bir de tangoyu eklemiş.

Tangoya ilginiz nasıl başladı ?

■■ Eskişehir Anadolu Ci­ ni versilesi'ıulc iki yıl önce bir resitalim vardı. O resi­ tale tesadüfen Nedim Era- ğan da gelmiş. Resital sonrası sohbette Nedim Bey “Tango söylemeyi düşünmez misiniz, sesiniz çok yatkın” dedi. Uzun yıllara dayanan bir arşiv­ cilik yönüm var. Eski no­ talar ararım, bulurum, a- raştırırım, eski kitaplar getirtirim. Sahaflar’da te­ sadüfen 30’lu yıllarda İs­ tanbul'da basılmış nota­

lar geçti elime. Bunlar arasında birkaç tane Türk tangosu da vaydı. İlk aldı­ ğımda hemen piyanonun başına geçer, deşifre ederim; havasını, bana uyup uy­ madığını kontrol ederim. Nedim Bey’e elimdeki notaları değerlendirebileceği­ mi söyledim. Sonradan öğrendim ki kendisi Tango Dostları Derneği’nin başkanıymış. A K M ’de tango gecesi dü­ zenlediğini anlatarak beni de programa dahil ettiğini belirtti.

Peki o konsere nasıl hazırlandınız ?

■■ Hemen notalarımı karıştırdım. İki Aıjantip. tangosu bir de Türk tangosu hazırladım. Fakat Arjantin tangoların­ dan birini İtalyanca söylemeye karar

verdim, hemen ezberledim. Bir tanesini de İspanyolca söyleyecektim, İspanyol­ ca hiç bilmediğim bir dil. Bir haftalık kı­ sa sürece İspanyol Kültür Merkezi’ne gidip okunuşlarını öğrendim. Ama ez­ berime de güvenemedim. Oturup o tan­ goya iki günde Türkçe söz yazdım. Tan­ gonun ismi ‘La Ultima C opa’ (Son Ka­ deh), bendeki adı ise ‘Masal’. Fakat konserde tango o kadar beğenildi ki ne zaman bir gece olsa hep isteniyor. Son­ radan radyoda da yayımlandı. Pazarte­ si programımda yine o tango var.

Müziğin çeşitli boyutlarıyla ilgilenmiş­ siniz. Tango söylemek nasıl bir duygu ?

■■ Her çeşit müzikle ilgileniyorum, ic­ ra etmek zor, ama o tavrı öğrenip ken­ dinizi adapte etmeye çalışmak bence hoş bir arayış. Tangonun dinamik ve duygulu bir yapısı var. Beni o da çeki­ yor olabilir.

Şu anda ülkemizin gündeminde pop müzik patlaması yaşanıyor. Tangonun geleceğini nasıl etkiler bu gelişme ?

■■ Klasikler hiçbir zaman ölmez, za­ man zaman gündemde kalırlar, bazen bir köşeye çekilirler. İnsanlar her çağda Shakespeare okuyorlar, ama bütün ti­ yatrolar aynı anda Shakespeare oyna­ mıyor. Ama herhangi bir tiyatronun ta­

rihine bakın, geçmişinde muhakkak bir Shakespeare vardır. Pop müziğe bakın, bir sürü isim çıktı, çoğu benim öğren­ cim.Yonca Evcimik'ten tutun da Sertap Erener’e kadar. Birtakım sözlerin sü­ rekli kullanılmasından ve insanların o sözleri günlük yaşamına geçirmelerin­ den yola çıkıyorlar. Örneğin “Sakin ol, sinirlerine hakim ol”. İnsanlara kolay geldiği için bugün var bunlar, ama beş yıl sonra asla olmayacak. İşte kla­ sikle popüler arasındaki fark bu. İTango bu yüzden sürekli gündemde.

Tango aslında bir yaşam biçimi, yapılması da zor. Örneğin vals gibi neşeli de­ ğil. Arjantin tangosu ya­ panlar gülmezler, yaşam biçimlerini ortaya koyar­ lar. Bütün bu şartlar için­ de gençlik tangoyu nasıl benimseyecek ?

™ Dünya artık bir med­ yalar dünyası. Ben her konuya böyle bakıyo­ rum. En basitinden Pava- rotti konser için Türki­ ye’ye geldi: Televizyon­ larda ve her yerde reklam yapılmasaydı, 900 bin li­ raya bilet satılamazdı ve salon doldurulamazdı. Sonra tango görsel bir o- lay, iyi yansıtılabiliçse çok kolaylıkla tutulabilir. Tango hüzünlü de bir o- lay, hüzün insanımıza çok yakın. Hepimiz geç­ mişte radyolardan Şeca­ attin Tanyerli’yi, Neza- hat Hanım’ı, Fehmi Ege'yi dinledik. Romantik yanı da var üstelik tango­ nun.

Tangoyu nasıl duyumsuyorsunuz ?

■■ Tangoyu keşfettim ve tat almaya başladım. Romantizmini, yumuşaklığı­ nı, müthiş kişiliğini anımsadım. Yumu­ şaklığın içinde diriliği hissediyorsunuz ki, bence tango o. Duygu olarak, insan sahnede söylerken bile cinsiyetinin far­ kına varıyorsunuz, duyguyu daha yo­ ğun yaşıyorsunuz. İnsan kendini soylu hissediyor. Ritmin katkısı da var. Tan­ goda kelimelerle ritm iç içe geçiyor. Duygusallığın içindeki dinamizm bu. ◄

15

C U M H U R İ Y E T D E R G İ 11 N İ S A N 1 9 9 3 S A Y I 3 6 8

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

— Bendeniz de öyle!.... Eskiler a- rasmda beni en fazla Fuzulî duygulandırdı. Ötekini de şuhluğundan, şakraklığın­ dan severdim belki... Fakat ikisi arasında

In conclusion, it was seen that starter culture obtained from koumiss can be used in production of yoghurt and also received results can be used as a base for investigations on

Altı yaș çocuklar için geliștirilen ve 36 maddeden olușan Marmara Sosyal Duygusal Uyum Ölçeği’nin (MASDU), 5 yaș çocukları için geçerlik ve güvenirliğini

Onca yaş yaşamış, neler görme­ miş ki; Atinalı kumandan Alkibi- ades tarafından Karadeniz’den ge­ len gemileri kontrol altına almak için yapılmış.. Daha

Yazılar mı ya­ zılmazdı, röportajlar mı ya­ pılmazdı, telgraflar mı çekil­ mezdi, yoksa adına geceler düzenlenip Nobel’e aday mı gösterilmezdi?. Yer

F akat kış aylarında alınan gaze- j te sayısı ikiden bire iner ve müş- ' terileri hemen hemen yaz ayla­ rında bile ağaçlar altında esen rüzgârlardan

Ayrı ayrı bir çok şeyleri Galip Ataç’tan çok daha eyi bilen bir çok insanlar varsa da bildiklerini Galip Ataç kadar vV kalabalığa öğretebilen pek az

Bununla beraber, Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülke ekonomilerindeki hızlı yükseliş, AB üyeliği ve Ortak Pazar olgusunun İngiltere açısından