• Sonuç bulunamadı

Saf Mineralize Kemik Grefti Pyrostun Membranlı Ve Membransız Uygulamalarının Kemik İyileşmesi Üzerindeki Etkilerinin Deneysel Olarak İncelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Saf Mineralize Kemik Grefti Pyrostun Membranlı Ve Membransız Uygulamalarının Kemik İyileşmesi Üzerindeki Etkilerinin Deneysel Olarak İncelenmesi"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt 2, Sayı 2, 1999

SAF MiNERALiZE KEMiK GREFTi PYROSTUN MEMBRANLI VE MEMBRANSIZ

UYGULAMALARININ KEMiK iYiLEŞMESi ÜZERiNDEKi ETKiLERiNiN

DENEYSEL OLARAK iNCELENMESİ

Doç. Dr. İnci KARACA*, Dr. Dt. H. Önder ÇlLBIR**,

Uzm. Dr. Bizden SABUNCUOGLU,*** Prof. Dr. Canan AKBAY*** ÖZET

Bu çalışma tamamen deproteinize edilmiş heterojen kaynaklı semisentetik kemik greft materyali pyrostun tek başına ve solvent dehidrate insan perikardiyum membran ile kombine olarak kullanımlarında kemik iyileşmesi üzerindeki etkilerinin histopatolojik olarak incelenmesi amacı ile yapılmıştır. Araştırmada deney hayvanı olarak kullanılan 21 adet Yeni Zelanda tavşanının sağ ve sol alt çenelerinde 2'şer adet standart deneysel defekt oluşturularak her yarım çenede defektlerin birine pyrost uygulanmış diğeri kontrol olarak değerlendirilmek üzere boş bırakılmıştır. Sağ alt çenedeki defektlere membran uygulaması yapılmazken sol taraftaki defektlerin üzerine membran bariyer yerleştirilmiştir. 1., 2. ve 4. haftaların sonunda öldürülen deneklerden elde edilen kesitlerin incelenmesinde gerek kontrol ve gerekse pyrost grubunun membranlı ve membransız örneklerinde son inceleme dönemi itibariyle kemik iyileşmesi yönünden belirgin bir farklılık olmadığı gözlenmiş, pyrost uygulanan gruptaki iyileşmenin tüm inceleme dönemlerinde kontrol grubuna göre daha ileri seviyede olduğu belirlenmiştir. Bu bulgular göz önüne alındığında çalışmada kullanılan kemik grefti ve membran materyalinin oral ve maksillofasiyal rekonstrüksiyonlarda kullanılabilecek yararlı materyaller olduğu ve kemiğin kendini onarma yeteneğinin yeterli kemik oluşumu sağlamayacağı düşünülen ancak fibröz iyileşmenin de beklenmediği boyuttaki defektlerde çalışmada kullanılan membran veya kemik greft materyalinin tek başına kullanılmasının yeterli bir iyileşme sağlayacağı ve bu boyuttaki defektlerde pyrost uygulamasına bir membran eklemenin kemik iyileşmesine bir katkısı olmadığı sonucuna varılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Pyrost, Solvent Dehidrate Perikardiyum

Membran, Yönlendirilmiş Kemik Rejenerasyonu

SUMMARY

The purpose of this study was histological evaluation of the use of pure mineralized bone graft pyrost alone and in combination with solvent dehydrated human pericardium on the healing of bone defects. Bilateral mandibufar unicortical osseous defects were created in 21 New Zealand white male rabbits. Pyrost was implanted in one of the two defects on each side and the remaining defects were left empty as controls. In addition to bone grafting, a solvent dehydrated human pericardium membrane was used as a mechanical barrier over the left side defects. Animals were sacrified at the end of 1, 2 and 4 weeks postoperatively for histopathological examination of the defect sites. Both applications, either bone graft alone or incombination with a collagen membrane promoted bone regeneration of the intraosseous defects. The addition of a memb-rane with pyrost material appeared to add no extra benefit to osseous healing. In conclusion, the bone graft and the membrane used in this studyare biocompatible and could be used with success in oral and maxillofacial reconstructions.

Key Words: Pyrost, Solvent Dehydrated Pericardium Membrane, Guided Bone Regeneration

GiRiŞ

Konjenital veya sonradan oluşmuş kemik de-fektleri, kas-kemik (muskuloskeletal) sisteminin re-konstrüktif cerrahisinin en önemli problemlerinden biridir.2

Kemiğin kendini rejenere etme yeteneğinin yetersiz kaldığı geniş rekonstrüksiyon gerektiren defektlerin onarılmasında kemik grefti veya kemik yerine geçecek materyallerle ilgili çalışmalar sonu-cunda ağız ve çeneler bölgesinde gerçekleştirilecek cerrahi uygulamalarda üstün özelliklerinden dolayı geniş kullanım alanı bulan ancak bazı ciddi dezavatajları olan otojen kemik greftlerine alternatif olarak geliştirilen heterojen ve allojen kaynaklı değişik greft türleri ve alloplastik materyaller birçok deneysel ve klinik ortamlarda denenmiş ve bir bölü-

*G.Ü. Dişhek. Fak. Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi A.B.D. **Serbest Hekim

*** A.Ü. Tıp Fak. Histoloji, Embriyoloji A.B.D.

mü rutin kullanıma sunulmuştur.13

Kemik defektlerinin tedavisinde kısa sürede ve ideal bir sonuç alabilmek için yapılan

biyoma-teryallerle ilgili çalışmalarda ileriye atılmış bir

adım olduğu düşünülen ve seksenli yıllardan itibaren kullanılmaya başlayan tamamen deproteinize edilmiş heterojen kaynaklı semisentetik kemik greft materyali pyrost, günümüzde ortopedi ve travmatoloji dallarında geniş kullanım, alanları bulmuştur. 19

Pyrostun bir kemik greft materyali olarak bir-çok çalışmaya konu olmasının nedenleri, bu ma-teryalin uygulandığı bölgede çok iyi kemik rejene-rasyonu görülmesi, gerek genel, gerekse lokal her-hangi bir negatif etki oluşturmaması, kemiğe direkt olarak bağlanabilmesi, immünolojik komplikasyonla

(2)

CiLT: 2, SAYI: 2 C.Ü. DİŞHEKİMLiĞi FAKÜLTESi DERGiSi 1999

yol açmaması, şeklini koruyabilmesi ve uygu sonrasında erken yük verilebilmesidir. 12 Günümüze kadar yapılan deneysel ve klinik çalışmalar pyrostun kemik dokusu yerine geçebilecek, bir greft olarak kullanılabileceğini göstermekle birlikte10,18,19,26 faydasına kuşku

ile bakanların varIığı da görülmektedir. 6,25

Oral ve maksillofasiyal cerrahide özellikle geniş rekonstrüktif cerrahi içeren vakalarda fibröz iyileşme istenmeyen bir durum olarak karşımıza çıkmakta, osteogenezisi lokal olarak stimüle etmek amacıyla geliştirilen yöntemlerle her zaman istenilen sonuçlar elde edilememektedir. Son yıllarda bu klinik başarısızlıkları önlemek için yönlendirilmiş doku rejenerasyonu (YDR) prensibi bir teknik olarak sunulmuştur. 2,7,8,15,21,23

1959 yılında bu prensibin kemik rejeneras yonu için kullanıldığı yönlendirilmiş kemik rejenerasyonu (YKR) tanımı yapılmıştır. 24 Bir membran bariyeri ile fibroblastları defektten uzak tutarak osteoblastların defekt içindeki kemik iyileşmesini organize etmesine olanak tanıyan YKR tekniği bu uygulamalarda geniş kullanım alanı bulmuş olup,çok merkezde başarıyla kullanılmaktadır. 2,7,8,15,21,23

Bu konuda yapılan çalışmalar incelendiğin bu teknikte kullanılan membranların rezorbe olanlar ve olmayanlar olarak gruplandırıldığı görülmektedir.1 Son yıllarda yapılan araştırma- lar daha çok, biyouyumlu olmasının yanısıra iyileşme sürede defekt boşluğunu koruyacak kapasitesinin olması, bariyer ile defekte komşu kemik yüzeyi arasına yumuşak doku büyümesini engelleyecek periferal sızdırmaz- lık sağlaması ve klinik olarak kolay kullanılabilir olması özelliklerini bünyesinde ba rındıran rezorbe olabilen materyaller ve özellikle kollajen membranlar üzerinde yoğunlaşmıştır.15,21,23 İdeal membran materyali bulma arayışları devam eden bu çalışmalar doğrultusunda solvent dehidratasyonu ile hazırlanan insan kaynaklı çeşitli membranlar geliştirilmiş 22 ve bu proçesle elde edilen yeni

bir materyal olan solvent dehidrate insan perikardiyumu kullanıma sunulmuştur. 27

Pyrost materyalinin çeneler bölgesinde oluşturulan kemik defektlerine tek başına veya solvent dehidrate insan perikardiyumu membranı ile birlikte uygulanmasının kemik iyileşmesi üzerinde oluşturdukları etkilerinin histopatolojik yönden karşılaştırmalı olarak incelenmesi bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır.

92

MATERYAL VE METOD

Bu çalışmada Tarım Bakanlığı Tavukçuluk aştırma Enstitüsü Tavşan Araştırma Bölü-mü'nden temin edilen 3 aylık, 2000-2500 gram a- ğırlığında 21 adet erkek Yeni Zelanda tavşanı de-ney hayvanı olarak kullanıldı.

Çalışmada kemik greft materyali olarak pyrost (Osteo Ag, CH-2545 Selzach, Switzerland), membran materyali olarak solvent dehidrate insan perikardiyumu (Tutoplast Pericardium, Biodynamics International GmbH, Wetterkreuz19 a, D91058 Erlangen, Germany) kullanıldı. Greft materyalinin ve membranın uygulama yeri olarak denekIerin alt çenelerinin korpus bölgeleri seçildi. Bu bölgelerde her iki segmentte 2'şer tane olmak üzere 41 tavşanda toplam 84 defekt açılması planlandı.

Deneklerin anestezileri ve yüzey dezenfeksi-yonu sağlandıktan sonra cerrahi prensipler altında mandibulanın alt kenarına yakın yatay bir insizyon yapıldı. Mandibulaya ulaşılıp uygun ekartasyon ya-pıldıktan sonra açığa çıkan kemik üzerinde 3 mm çapında cerrahi ront frez kullanılarak serum fizyo-lojik perfüzyonu altında sağ ve sol alt çenelerde korpus mandibulanın bazise yakın kısmında 0.5cm aralıklı olacak şekilde 2'er adet standart kemik de-fekti oluşturuldu. Bu işlemler sırasında frezin lingual korteksi perfore etmemesine özen gösterildi. Defekt bölgeleri yıkanıp kanama kontrolü yapıldı. Sağ alt çenedeki defektlerden birine pyrost uyguIandı. Di- ğer defekt kontrol amacıyla boş bırakıldı. Çalışma bölgesinde son kontroller yapıldıktan sonra bölge primer olarak kapatıldı.

Aynı işlemler deneklerin sol alt çenelerine de uygulandı. Bu uygulamada ek olarak materyal de-fekte yerleştirildikten sonra daha önceden steril se-rum fizyolojik solüsyonu içinde bekletilmiş perikar-diyum membran fiziksel bariyer olarak her iki de-fektin üzerini tamamen örtecek ve etrafından bir miktar taşacak şekilde yerleştirildi.

Postoperatif dönemde ayrı kafeslerde rutin diyet uygulaması yapılan denekler 1., 2. ve 4. haf-taların sonunda rastgele seçimle 7'şer adet olmak üzere öldürüldü. Deney bölgesi olan mandibula çı-karıldı. Etrafındaki tüm yumuşak dokular uzaklaştı-rıldıktan sonra defektlerin bulunduğu kısımlar, çev-relerinde sağlıklı kemik doku bölümü bırakılacak şekilde uygun aletlerle ayrılarak %10'luk formalde-hit solüsyonunda tespit edilip histolojik takibe alındı. Işık mikroskobunda yapılan histopatolojik ince-lemelerde; kullanılan greft materyali ve membran biyouyumluluk kriterleri, yeni kemik oluşturma po-tansiyelleri ve rezorbe olabilme durumları yönünden değerlendirildi.

(3)

C.Ü. DiŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGiSi 1999 BULGULAR

Tüm deney hayvanlarının cerrahi işlemler iyi tolore ettiği ve intra veya postoperatif olmadığı gözlendi. Herhangi bir postoperatif komplikasyon veya beslenme problemi görülmedi.

Çalışmanın 1., 2. ve 4. haftalarda yapılan histopatolojik incelemeleri, her biri membranlı ve membransız örnekler içeren,

1. Kontrol grubu,

2. Pyrost grubu olmak üzere 2 grupta değer- lendirildi.

Kontrol Grubu

1. Hafta Membransız: Defekt bölgesinde,açı

lan kavite geniş bir alanda gözlenirken periferden osteoid doku yapımının başladığı görüldü. Bu dokuyla birlikte bağ dokusunun da, içerdiği kan da-marları, kollajen lifleri ve başta fibroblastlar olmak üzere hücreleriyle birlikte kavitenin içine doğru gir-mekte olduğu görüldü.

1. Hafta Membranlı: Membranlı gruptaki

bulgular membransız gruba ait bulgularla benzerlik göstermekteydi. Yeni oluşan kemik dokusu çevre-sinde yer yer osteoklastlar izlendi. Oluşan yeni ke-mik dokusunun periferinde aktive olmuş osteob-lastlar dizili olarak görüldü (Resim1). .

Resim 1: 1. haftada membranlı kontrol grubunda osteoid doku

(Os) gelişimi, bağ dokusu (BD), kan damarları (KD) ve

os-teoklastlar (ok) görülmektedir (H.E.,x100).

2. Hafta Membransız: Defekt bölgesinde 1.

haftaya göre daha geniş bir alanda yoğun bağ do-kusu zemininde osteoid doku yapımı izlendi.

2.Hafta Membranlı:

Bu gruptan alınan ke-sitlerde aynı döneme ait membransız örneklerde olduğu gibi defekt bölgesinin halen doldurulmadığı ancak periferden yeni kemik trabekülleri ve bağ dokusu elemanlarının kaviteyi doldurmaya çalıştığı gözlendi (Resim 2).

Resim 2: 2. haftada membran konulan kontrol 9rubunda kavite (K), oluşan yeni kemik trabekülleri (kt), bag dokusu (BD) ve membran (M) gözlenmektedir (H.E.,x12.5).

CiLT:2, SAYI: 2 4. Hafta Membransız: Defekt bölgesinde

kanlanmadaki artış dikkat çekiciydi. Bol kan da-marlarının yanı sıra oluşan yeni kemik trabeküllen ve trabeküller çevresinde osteoblastlar görüldü.

4. Hafta Membranlı: Membransız gruba

benzer bulgular gözlendi (Resim 3).

Resim 3: 4. haftada membranlı kontrol grubunda defekt böl-gesinde oluşmuş yeni kemik trabekülleri (kt), bağ dokusu içerisinde kan damarları (KD), izlenmektedir (H.E.,x25).

Pyrost Grubu

Pyrost materyali, dekalsifikasyon ve kesit al ma işlemleri sırasında uzaklaştığı için geride bıraktığı boşluklar materyale uyan alanlar olarak değerlendirildi.

1. Hafta Membransız: Defekt alanında

yay-gın bağ dokusu ile bu doku içerisinde bol kan da marları ve gelişen osteoid doku izlendi. Kemik tra-beküllerinin periferinde osteoblastlar yer almaktaydı (Resim 4).

1.

Hafta Membranlı: Bulgular membransız

grup bulgularına yakındı (Resim 5).

,

Resim 5: 1. haftada membran konulan grupta pyrost mater-yaline ait boşluklar (P), oluşan osteoid doku (OS), osteoblastlar (ok), bag dokusu (BD) ve membran (M) izlenmektedir (H.E.,x50).

(4)

C.Ü. DiŞHEKiMLiGi FAKÜLTESi DERGiSi 1999

2. Hafta Membransız: Yeni kemik

trabekül-lerinin oluşumunun arttığı, osteoblastik aktivitenin devam ettiği gözlendi. Trabeküller arası alanda myeloid doku proliferasyonu ve bol kan damarları

yer alıyordu (Resim 6).

Resim6:2. haftada membran konulmayan pyrost grubunda

yeni kemik trabekülleri (kt), myeloid doku (MD) ve bol kan

damarları (KD) izlenmektedir (H.E.,x50).

2. Hafta Membranıı: Bulguların aynı

dönem-de saptanan membransız grup bulgularıyla benzer özellikler içerdiği görüldü (Resim 7).

h'

Resim 7: 2. haftada membranlı pyrost grubunda pyrost materyaline uyan boşluklar (P), yeni kemik trabekülleri (kt), aralarında myeloid doku proliferasyonu (MD) ve kan damarları(KD) görülmektedir (H.E.,x50).

4. Hafta Membransız: Defekt alanında

kont-rol grubuna göre daha yaygın ve olgun görünümlüyeni kemik trabekülleri izlenirken kemik trabeküllerinin çevresinde düzenli dizilimleriyle aktivitelerini devam ettiren osteoblastlar ve

trabeküller arası alanda myeloid doku görüldü.

4. Hafta Membranlı: Bulgular tamamen aynı

döneme ait membransız örneklerinkine benzemekteydi (Resim 8).

Resim 8: 4. haftada membranlı pyrost grubunda defect alanında oluşan yeni kemik trabekülleri (kt), osteoblastlar (ok) ve arada myeloid doku (MD) izlenmektedir (H.E.,x50)

CiLT: 2, SAYI: 2

Kontrol grubuyla karşılaştırıldığında tüm in-celeme dönemlerinde onarımın pyrost grubunda daha iyi olduğu gözlendi.

Deney grubunda inflamatuar hücre infiltras-yonu, yabancı cisim reaksiyonu gösteren bulgular ve greft materyali ile yeni oluşan kemik dokusu arasında belirgin fibröz doku bantları izlenmedi.

Pyrost materyalinde rezorbsiyon olmadığı ve 4. haftanın sonuna kadar ilk inceleme dönemindeki miktarını koruduğu gözlendi. Membran materyalinin ise 2. haftadan itibaren rezorbe olmaya başladığı ve 4. hafta sonunda sadece birkaç örnekte bulunduğu saptandı.

TARTIŞMA

Malformasyon, enfeksiyon, travma veya on-kolojik bir rezeksiyon sebebiyle oluşan oral ve maksillofasiyal bölgedeki kemik defektlerinin yapısal ve fonksiyonel rekonstrüksiyon problemi henüz tatmin edici bir şekilde çözümlenememiş olup mo-dern cerrahinin en zor uğraşlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Küçük defektlerde, ikinci bir girişim gerektirmesi ve yeterli miktarlarda elde edi-lememesi gibi dezavantajlarına rağmen otojen ke-mik grefti en iyi çözüm olmaya devam etmektedir. Ancak büyük boyutlardaki defektlerde immünojenik ve enfeksiyon riskleri taşımayan, donör bölge mor-biditesi olmayan ve zamanla yerini yeni oluşacak kemiğe bırakacak, semisentetik veya tamamen sentetik materyallerin (alloplastlar) kullanımı gerekli olmaktadır. 14,23

Son yıllarda yapılan çalışmalar doğrultusunda doku ile biyolojik uyumunun çok iyi olduğu bildirilen deproteinize kemik greft materyali pyrost önem kazanarak birçok araştırmaya konu olmuş-tur.12,18,19,20

Kemik greftleri ile yapılan uygulamalarda, değişik oranlardaki postoperatif rezorbsiyonu da kapsayan birçok komplikasyon ortaya çıkmaktadır. Sentetik biyomateryallerde ise ekspoze olma, yara enfeksiyonu ve iyileşme bölgesindeki vaskülarizas-yonun önlenerek osteogenezisin engellenmesi gibi riskler bulunmaktadır. Bu nedenlerle donör greft dokularının veya alloplastların kullanımını gerektir-meyecek veya minimuma indirecek bir kemik onarım prosedürünün kullanılması yararlı olmaktadır.14

Bu amaçla kullanılan YKR tekniği, YDR prensibi doğrultusunda geliştirilmiş olup, kemik de-fekti ile çevresindeki yumuşak dokular arasına bir membran bariyer yerleştirilerek defekti çevreleyen kemikten derive olan hücreler dışındaki hücrelerin defekte girişlerinin önlenmesine ve böylelikle elde edilen boş alanda osteogenezisin engellenmeksizin gelişebilmesine dayanmaktadır.2,14

(5)

C.Ü. DİŞHEKİMLiĞİ FAKÜLTESi DERGiSi 1999

Minör defektierin tedavisinde başarıyla kul-lanılan bu membranlar geniş defektlerde fibröz do-kunun defekt bölgesine girmesini engellediği halde osteoblastların çoğalma kapasitesi bölgeyi doldur-mak için yetersiz kaldoldur-maktadır. Bu durumlarda oste-ogenezise katkı sağlayabilecek materyallerin bu uygulamaya eklenmesi gerekliliği doğmaktadır. 1,17

Bireyin yaşam süresi boyunca kendiliğinden iyileşmeyen en küçük kemik içi yara olarak tanım-lanan kritik boyut defektinin iyileşmesi büyük bir problem olup deneysel koşullarda hayvan türleri, yaş, anatomik lokasyon, defektin unikortikal veya bikortikal olması, periostun mevcudiyeti ve defektin stabilitesi kemik onarımının kalitesini ve miktarını etkilemektedir.1

Bu bilgiler göz önüne alınarak bu araştırmada elde edilebilme ve barındırma şartlarının uygunluğu ve çeneler bölgesinin bu tür uygulamalara elverişli bir hayvan olması gibi nedenlerin yanısıra, özellikle kemirgenlerin primatlardan (insan ve maymun) daha üstün osteojenik potansiyeli olmasından dolayı,5 deney hayvanı olarak tavşanlar üzerinde çalışılmasına karar verilmiş ve sözü geçen diğer faktörlerde de standardizasyon sağlanmıştır.

Tavşanlarda deneysel olarak oluşturulan kraniofasiyal defektler hızlı iyileşme gösterdiklerin-den dolayı21 bu çalışmanın 4 haftada bitirilmesi uygun görülmüştür.

Bu çalışmada kullanılan kemik greft materyali ve membran materyali ile veya bunlara benzer özellikler içeren diğer biyomateryaller ile yapılan birçok çalışmada bu materyallere karşı gelişen inflamatuar cevabın çok az olduğu veya hiç olmadığı belirtilmektedir.5,18,19,22 Yapılan histopatolojik in-celemelerde kullanılan materyallere karşı herhangi bir inflamatuar veya yabancı cisim reaksiyonunun oluşmadığı ve materyallerin doku ile çok iyi uyum gösterdiği bu çalışmanın sonuçları bu bulguları destekler niteliktedir. .

Bu araştırmada 4 haftalık çalışma döneminin sonunda pyrost materyalinde rezorbsiyon görülme-miş ve tüm pyrost örneklerinde kavitelerin, bu ma-teryale ait boşlukları içerdiği gözlenmiştir. Bu bulgu, pyrost ile yapılan çalışmalarda 8 ayın sonunda bile defekt bölgelerinde materyalin bulunduğunu bildiren literatür bilgileriyle uyum göstermektedir.12.18

Kollajen esaslı membranlarla yapılan çalış-malarda bu membranların zamanla çevre bağ do- kusunun içine girdiği ve bağ doku elemanları tara-fından 6-8 hafta içinde rezorbe edildiği bildirilmek-tedir. 3,21 Bu çalışmada da solvent dehidrate

peri-kardiyum membranı uygulanan grupta 2. hafta dö-neminde bile bazı örneklerde membrana ait bulgu olmadığı ve 4. haftanın sonunda sadece birkaç ör-

CİLT: 2, SAYI: 2 nekte bulunduğu görülmüştür.

Kontrol grubu defektlerinin değerlendirilme. sinde, her üç inceleme döneminde de membranlı ve membransız örnekler arasında belirgin bir farklılık gözlenmemiştir.

Yönlendirilmiş kemik rejenerasyonunun klinik uygulamalarına ait çalışmalar incelendiğinde bu tekniğin olumlu etkisini savunan araştırmaların

yanında, 4, 16, 17 osteogenezise faydası olmadığını

ileri süren çalışmalara da rastlanmaktadır.23 Mellonig 17fiziksel bariyer desteği sağlanan küçük defektlerde membranın defekt içine çökmesinin engellenmesi için kemik greftlerinin kullanılmasına gerek duyulmazken daha geniş defektlerde bunun gerekli ve faydalı olduğunu bildirmiştir.

Hayvanlar. üzerinde gerçekleştirilen YKR çaIışmaları, deneysel olarak oluşturulan maksiller ve mandibular kemik ,efektlerinde yeterli kemik oluşumu bulguları göstermektedir 8,14.21.

Kemik defektlerinde, fibröz konnektif dokunun defekt bölgesine invazyonu bölgede osseoz iyileşme yerine fibröz iyileşmeye yol açabilmektedir. 8.15 Kollajen esaslı membranların,

özellikle geniş defektlerde istenmeyen hücrelerin invazyonunu etkili bir şekilde engellediği bildirilmektedir.21 Bu çalışmada da membranlı kontrol grubunda, kollajen membranın uygulandığı mandibular kemik defektlerinde yeni kemik oluşumunun sağlandığı görülmüştür. Bunun yanısıra, membransız kontrol ka-vitelerindeki kemik iyileşmesinde membranlı ör-neklere göre belirgin bir fark izlenmemesi kemik dokusunun kendini rejenere etme ve yeniden şekillendirme özelliğinin9bu boyutta ki defektlerde

yeterli bir iyileşme sağladığını göstermektedir. Pyrost grubundan alınan kesitlerin histopatolojik olarak incelenmesi sonucunda, membranlı ve membransız örnekler arasında, özellikle 4. hafta sonunda ulaşılan nokta açısından kemik iyileşme. sinde belirgin bir farklılık gözlenmemiştir.

Pyrostun kemik doku üzerinde oluşturduğu etkilerin incelendiği çalışmalarda bu materyalin yeni reperatif kemiğin birikmesi için uygun ortam sağladığı ve böylece yeni kemik oluşumunu stimüle ettiği bildirilmektedir.11 ,20 Bu çalışmada pyrost uygulanan kemik defektlerindeki iyileşmenin kontrol defektlerine göre daha iyi olması, bu literatür sonuçlarını desteklemektedir.

YKR tekniği ile membran kullanımının kemik greft materyalleri ile birlikte gerçekleştirildiği çalışmalar incelendiğinde; klinik uygulama sonuçlarına ait farklı başarı oranlarının bildirildiği görülmektedir.4,16 Mellado ve arkadaşları16 defekte bir kemik grefti yerleştirilmesinin, bariyer tarafından oluşturulan boşluğu önleyerek bölgenin kemikten gelen periodontal ligament hücreleriyle

(6)

C.Ü. DİŞHEKiMLiĞi FAKÜLTESi DERGiSi 1999

dolmasının engellenebileceğini ve kemik greftinin fiziksel bariyerin oluşturduğu osteoblastik penetrasyonu inhibe edebileceğini ileri sürmüştür. Kombine membran ve kemik grefti uygula-ması ile yapılan deneysel çalışmalarda genellikle başarılı sonuçlar alındığı görülmektedir.1,2,7

Bu çalışmada pyrost grubunda membranlı ve membransız örnekler arasında yeni kemik yapımı açısından belirgin bir farklılık gözlenmemesi ve kontrol grubuna göre daha iyi bir kemikleşmenin görülmesi defekte bir kemik grefti uygulanmasının, membran tarafından sağlanan boşluğu engelleyerek fiziksel bariyerin oluşturduğu osteoblastik penetrasyonu inhibe edebileceği hipotezine 16 uymamaktadır.

Hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen çalışma-larda özellikle kritik boyut defektlerinde kombine membran ve kemik grefti uygulamalarının, kemik onarımını tek başına membran uygulamalarına gö-re daha iyi sağladığı görülmektedir.1,2,7 Ancak bu

çalışmada oluşturulan deneysel defektler kritik

bo-yutta olmayıp, pyrost materyalinin membransız uy-gulamaları sonucunda oluşan yeni kemik yapımı-nın membranlı örneklerden farklı bulunmaması, bu materyalin bu boyuttaki defektlerde osteogenezisi çok etkili bir şekilde stimüle ettiği ve bunun, fiziksel bir bariyerin sağlayacağı osteopromotif etkiyi göl-geleyebileceği düşüncesine bağlanmıştır.

Pyrost materyalinin tek başına veya solvent dehidrate perikardiyum membranı ile kombine

kul-lanımının yeni kemik yapımına etkilerinin araştırıldığı

bu çalışmada, pyrost grubunda membranlı ve

membransız uygulamalarda yeni kemik yapımı açısından farklılık bulunmadığı ve dolayısıyla bu materyalin kullanımını gerektirecek hızlı kemik oluşumu istenen ve fakat fibröz iyileşme beklenmeyen boyutta ki kemik defektierinde uygulamaya bir membran eklemenin kemik iyileşmesine bir katkısı olmadığı sonucuna varılmıştır.

CiLT: 2, SAYI: 2 KAYNAKLAR

1. AABOE, M., PINHOL T, M.E., HJ0RTING-HANSEN, E.: Healing of Experimentally Created Defects: A Review, Br. J. Oral Maxillofac. Surg., 33, 312-8, 1995.

2. ALBERIUS, P., DAHLlN, C., LINDE, A.: Role of Oste-opromotion in Experimental Bone Grafting to the Skull, J. Oral Maxillofac. Surg., 50, 829-34,1992. .

3. BLUMENTAL, N.M.: The Use of Callagen Membranes to Guide Regeneration of New Connective Tissue Attachments in Dogs, J. PeriodontoL, 59, 830-6, 1988.

4. CHEN, C.-C., WANG, H.-L., SMITH, F., GLlCKMAN, G.N., SHYR, Y., O'NEAL, R.B.: Evaluation of a Callagen Membrane With and Without Bone Grafts in Treating Periodon-tal lntrabony Defects, J. Periodontol, 66, 838-47, 1995.

5. CHESMEL, K.D., BRANGER, J., WERTHEIM, H., SCARBOROUGH, N.: Healing Response to Various Forms of Human Demineralized Bone Matrix in Athymic Rat Cranial De-fects, J. Oral Maxillofac. Surg., 56, 857-63, 1998.

6. CRAWFORD, R.J., GUPTA, A., RISITANO, G., BUR-KE, F.D.: The Use of Totally De-Proteinized Heterologous Bone Graft in Non-Union of the Scaphoid, J. Hand Surg., (British Volume), 16B(2), 153-5, 1991.

7. DAHLlN, C., ALBERIUS, P., LINDE, A.: Osteopromo tion for Cranioplasty, J. Neurosurg., 74, 487-91,1991.

8. DAHLlN, C., LINDE, A., GOTTLOW, J., NYMAN, S.: Healing of Bone Defects by Guided Tissue Regeneration, Plasİ. Reconst. Surg., 81(5), 672-6,1988.

9. DELACURE, M.D.: Physiology of Bone Healing and Bone Grafts, Otolaryngol Clin. North Am., 27(5), 859-73, 1994.

10. KARACA,İ, TURKER, M., AKBAY, C.: Experimental nvestigation of Bone Regeneration Using Pyrost in Animals, J. Nihon Univ. Sch. Denİ., 36(2), 95-101, 1994.

11. KATTHAGEN, B.D., MITTELMEIER, H.: Nouveaux Implants Pourla Regeneration de I'os (Callapat et Pyrost), Rew. Chir. Orthop., 72 Supplll, 81-3, 1986.

12. KATTHAGEN, B.D.: Bone Regeneration With Bone Substitutes, An Animal Study, Springer-Verlag, Berlin, Heidel-berg, New York, 1987.

13. LANE, J.M., SANDHU, H.S.: Current Approaches to Experimental Bone Grafting, Orthop. Clin. North Am., 18(2). 213-25,1987.

14. LINDE, A., THOR_N, C., DAHLlN, C., SANDBERG, E.: Creation of New Bone by an Osteopromotive Membrane Technique: An Experimental Study in Rats, J. Oral Maxillofac. Surg., 51, 892-7,1993.

15. LUNDGREN, D., NYMAN, S., MATHISEN, T., ISAKSSON, S., KLINGE, B.: Guided Bone Regeneration of Cranial Defects, Using Biodegradable Barriers: An Experimental Pilot Study in the Rabbit, J. Cranio-Maxillofac. Surg., 20, 257-60,1992.

16. MELLADO, J.R., SALKIN, L.M., FREEDMAN, A.L., STEIN, M.D.: A Comparatiye Study of ePTFE Periodontal Membranes With and Without Decalcified Freeze-Dried Bone Allagrafts for the Regeneration of Interproxima1 Intraosseous Defects, J. PeriodontoL, 66, 751-5,1995.

17. MELLONIG, J.T.: Bone Allografts in Periodontal Therapy, Clin. Orthop., 324, 116-25, 1996.

18. MITTELMEIER, H., KATTHAGEN, B.D., MITTEL-MEIER, W.: Knochenregeneration mit Aufbereitetem Semisyn-thetischen und Navitem Ersatzmaterial (Callapat und Pyrost), Hefte zur Unfallheilkunde , Heft 179, Defektüberbrückung an Knochen und Weichteilen, Hrsg: H Zilch Springer-Verlag, Berlin, Heidelberg, 1987.

19. MITTELMEIER, H., KATTHAGEN, B.D.: Neue W~ ge des Knochenersatzes, Orthopadische Praxis, 20(5), 389-98, 1984.

20. MITTELMEIER, H.: Knochenregeneration mit Auf-bereitetem Synthetischen und Navitem Ersatzmaterial, Hefte zur Unfallheilkunde, Heft 200, 5. Deutsch-Österr. Schweizerische Unfalltagung, Springer-Verlag, Berlin, Heidelberg, New

York, 1988. .

21. MUNDELL, R.D., MOONEY, M.P., SIEGEL, M.L, LOSKEN, A:: Osseous Guided Tissue Regeneration Using a

(7)

C.Ü. DİŞHEKiMLİĞİ FAKÜLTESi DERGiSi 1999

Collagen Barrier Membrane, J. Oral Maxillofac. Surg., 51, 1004-12,1993.

22. PESCH, H.J.: Solvent Preserved Grafts of Dura Ma-ter and Fascia Lata (Membranous Collagen Grafts) in Animals, Scientific Information, Biodynamics International, Germany, 1985.

23. SANDBERG, E., DAHLlN, C., LINDE, A.: Bone Re-generation by the Osteopromotion Technique Using Bioabsor-bable Membranes: An Experimental Study in Rats, J. Oral Ma-xillofac. Surg., 51, 1106-14, 1993.

24. SANTAMARIA, J., GARCIA, A.M., VICENTE, J.C., LANDA, S., LCPEZ-ARRANZ, J. S.: Bone Regeneration After Radicular Cyst Removal With and Without Guided Tissue Re-generation, Int. J. Oral Maxillofac.Surg., 27, 118-20, 1998.

25. SCHWEIBERER, L., STUTZLE, H., MANDELKOW, H.K.: Bone Transplantation, Arch. Orthop. Trauma Surg., 109, 1-8, 1989.

26. TSUANG, Y.-H., LIN, F.-H., SUN, J.-S., HANG, Y.S., LlU, H.-C.: In Vitro Cell Behaviour of Osteoblasts on Pyrost Bone Substitute, Anat. Rec., 247, 164-9, 1997.

27. TUTOPLAST PERICARDIUM: Biodynamics Interna-tional GmbH, Erlangen-Tennenhole,Germany

Yazışma Adresi:

Dr. inci KARACA

Gazi Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ağız,Diş,Çene Hast. ve Cerrahisi A.B.D 8.Cadde 06510 Emek/ANKARA 0312 2126220/248

CiLT:2, SAYI:2

Referanslar

Benzer Belgeler

Anne eðitim düzeyi alt grup analizlerinde; evli ve boþanmýþ ebeveynlerin ergen çocuklarýnda BDÖ toplam puan ve alt ölçek puan ortalamalarý arasýn- da istatistiksel olarak

Dermatolojik muayenede el içi ve ayak tabanında, ayak tabanında daha belirgin olmak üzere çok sayıda küçük çaplı hiperkeratotik papüllerin olduğu görüldü.. Ayak taban

鋰鹽(Lithium Chloride)經常被長期用於治療憂鬱症及躁鬱症。近來的研究發現鋰

This mechanism was assumed directly due to the SANG effect on the oxidation of critical SH groups of the ryanodine receptor Ca2+ SR release channel. Secondly, SANG was studied for

« — Recaizade, evvelâ Türk edebi­ yatına ga.rb estetiğini, Türk zevkini tat­ tıran, değerli, faziletli, çok okumuş, çok müdekkik bir edebiyat hocası ve

Doğal enfekte bir sürüde (n:65) sığırların lösemi virüs enfeksiyonunun varlığının tespiti amacıyla gerçekleştirilen nested-polimeraz zincir reaksiyonu ve iki farklı

Serebral palsi olan vakalar (n=15) CP olma- yan vakalarla karşılaştırıldıklarında gebelik yaşlarının daha küçük (p<0.05), ortalama doğum ağırlıklarının

Türkiye’de faaliyet gösteren 28 mevduat bankasının (Özkaynaklar/Toplam Aktifler), (Toplam Mevduat/Toplam Aktifler), (Likit Aktifler /Kısa Vadeli Borçlar), (Net Dönem Karı/ Toplam