• Sonuç bulunamadı

Ümit Yaşar:Her şeyi, mutlulukları, sevinçleri şiir için feda ettim

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ümit Yaşar:Her şeyi, mutlulukları, sevinçleri şiir için feda ettim"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

-T7- ça :R # L

Ümit Yaşar: «Her şeyi, mutlulukları,

sevinçleri şiir için feda ettim»

M M 1

Şair Ümit Yasar O ğu zca n , e llin ci kitabını y a y ım la ­ dı! "Y a la n B itti". Bu, aynı zamandg otuz yıldan beri jiir yazan O ğu zcan 1 ınotuz

UçUncU jiir kitabı oluyor. A jağıd a jairle yapı lan bir konuşmayı bu lacaksınız.

En çok şiir kitabı ya ­ yımlayan şairimizsiniz.Si- zi bu kadar verim li olma - ya götüren etken nedir?

En çok ş iir kitabı yayım­ layan şairlerimizden biri ol­ duğum doğru. Bu günlerde çıkan "Yalan Bitti" 50. yapı­ tım. Şiir kitabı olarak da 33. sü oluyor.

Sanatta verim lilik doğal bir şey bence. Kişinin söyle­ yecek sözü varsa,; konuşur, yazar. Ben şair doğdum a- namdan. 35 yıldır ş iir en bü­ yük tutkum, uğraşım oldu. Çoğu kez "Hayatımdan şairli­ ğimi alıp çıkarırsanız geriye önemli birşey kalmaz" demi­ şimdir. Gerçek olan da bu - dur. Çünkü: bütün yaşamımı etkiledi şairliğim . Çocuklu - ğumdan bu yana hep Şair Ü - mit Yaşar olarak tanındım, a- nıldım. Şiirden başka şey dü­ şünmediğim zamanlar ço - ğunluktadır yaşamımda. Şiir için çeşitli mutluluklardan sevinçlerden, zevklerdanvaz­ geçtim hep. Her şeyi şiir i - çin feda ettim. Her olaya, her insana şair gözüyle bak­ mak genç yaşımdan bu yana mutsuz etti beni. Mutsuzlu - ğumsa doğurganlığımı, ve - rim liliğim i besledi daima.

Bu verim liliğin doğal bir sonucu olsa gerek: kimi aşk şairi olarak tanıdı beni, ki - mi hiciv şairi, kimi rübai şairi. Oysa ki; bir hüzün şa­ iriyim ben. Yaşamımda d a .. Şiirimde d e ...

Bazılarınca ileri sü ­

rüldüğü g ibi çok yazıp çok

yayımlamanın sanatçıya

zararı var m ı?

Çok yazmak yararlı, ge - rekli bir şey bir şair için. Hele o şair bütün yaşamım şi­

ire adamışsa. Çok yayımla - manın zararlı olup olmadığı ise tartışılabilir. Açık yürek­ lilikle belirtm eliyim ki ben çok yayımlamanın yararım da gördüm, zararını da.. . Yine de pişman değilim. Şu anda bütün yazdıklarımın altına kuşkusuz tekrar atarım im - zamı.

Son kitabınızdaki şiir - terinizde "b iç im " yönün­ den gelenekten yararlan - ma görülüyor; "Gazel " , "Sone "vb. g i b i . . . Böyle bir yola başvurmanızın nedeni ?

Benim şiirim in önemli bir özelliği de biçim zenginliği - dir. 35 yıldır divan şiirinin de, halk şiirinin de çeşitli bi­ çimlerini kullandım. Rübai - den gazele, koşmadan türkü­ ye kadar. Bu arada en çok: kullandığım biçimlerden biri de Fransızların "Sonnet" tar­ zıdır. Bunların ötesinde ken­ dim de yeni sesler olduğu ka­ dar, yeni fciş&ıiEer de aradım şiirde. Son kitabım Yalan Bit­ ti'de hayli- gazel, rübai,koş­ ma, sone var.

Kendi şiirinizi nasıl ta

nımlarsiniz ? En beğendi -

ğiniz kitabınız ve ş iir i­

niz ?

Konularımda bir sınır yok­ tur. Hemen her şeyin şiirini yazdım. Çok yazmam daima bana yöneltilen eleştirilerin ilK nedeni olmuştur.Oysaben içtenlikle az yazdığıma ina - nıyorum. Yeteneğim kadar ,

kültürüm ve yaşamım e lv e ­ riş li olsaydı daha çok yazar­ dım. Kuşkusuz daha iyi de yazardım.

Benim şiir nehrim 5 bü - yük kola a yrılır:

1- Duygusal Ş iirlerim , 2- Toplumsal şiirlerim , 3- Hicivlerim ,

4- Rubailerim,

5- N esir olarak yazdığım şiirle r.

Bunlar arasında bir hayli ş iir de var, kitap d a ... Hep­ sini saymak uzun iş. Son ki­ tabım "Yalan Bitti"de sevdi­ ğim şiirleri sayayım: Neden Sonra, Giz, Ağıt, Yalan Bit­ ti, Y ık ılış, Galata Kulesi, Gelecekler ve Acılar Denizi en sevdiklerim.

Şiirle toplum arasın - daki ilişki konusundaki gö­ rü şle rin iz . . .

Şair her şeyden önce ken­ dini bağımsızlığa, özgürlü - ğe adamış kişidir bence. Her toplumda haksızlığa, adalet - sizliğe ilkin şairler başkaldı- rır. Elbette her insan gibi şairlerinde çeşitli dünya gö­ rüşleri, inançları, amaçları vardır. Yine elbette siyasal bir inanış sahibi de olabilir - ler. Bütün bpnlar, onların bir vatandaş olarak hakkıdır. Ancak; bir şair olşrak özgür­ lüklerini feda etmemeleri ge­ rekir. bence. Şiirle politika­ nın bir anada yürümediğinin; yürümeyeceğinin yüzlerce örneği vardır. Bu sö zle rim ­ den toplum dışı bir sanatı yeğlediğim anlamı çıkarılma­ sın. Toplumları ulus yapan edebiyatlarıdır her şeyden önce.

Kim olursa olsun inşam severim ben. Dinine, m illi - yetine, inancına bakmam. Gü­ zelm iş, çirkinmiş, fakirmiş zenginmiş önemli değil be­ nim için, önemli olan bütün insanları sevebilmek, onla­ rın iyiliğine, mutluluğuna bir katkıda bulunabilmek. Bu söz­ lerimden sanat anlayışımın özü de ortaya çıkıyor. Bence insan içindir sanat. Toplum dışı bir sapat olmamıştır .ol­ mayacaktır d a ...

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkiye’nin bu kısa elektronik müzik tarihçesin­ deki düşündürücü ve üzücü nokta, bu süreci başlatmış olan Bülent Arel ve Ilhan Mimaroğlu’nun Amerika’ya

Hani, dostları için adam öldürebilir, dostları için suç iş­ leyebilirdi, dersem m übalâğa

Taha Toros, Atatürk’ün, aynı gezisinde, Adana’da Türkçe konuşmayan 20.000 yurt­ taşın bulunmasından çok etkilendiğini de yazı­ yor) Adana

Biz gelelim bugünkü koşullarıyla, iki gün sonra açılacak olan müzeye: Müze pa­ zartesi ve salı dışında her gün 12.00 - 16.00 arasında ücretsiz olarak

Bu nedenle Gurme kahve, market kahvesine göre çok daha pahalı.. Kavrulmuş kahve için farklı m akine­

Muhsin Ertuğrul büyük adamdı ama böyle bazı olayları vardı.. Ben o zamanlar çok yeni ve

Dönemin modasına uygun olarak mektuplar biçiminde kaleme alınmış olan bu gezi notları döneminin İstanbul’unu bir Fransız kadınının yaklaşımıyla

Hemoptizi ve disfaji nadirdir (3, 5). Symmers'in 1956'da amiloidozis için öner- diği orjinal klasifikasyonu; 1) primer amiloido- zis, 2) sekonder amiloidozis, 3) multiple myelo-