< *£ /\ \
T U R K I Y E
N I N
D i s n e y
'M
EqlcNCE* V
\s*
Mr. Gurme
Apik İşkembe
Okul
fobisine
dikkat
Press Bey
Latif
DEMİRCİ
k
S
O
N
U
1 B i t İ M
M1
Uzay uçuşunun
beden üzerindeki ıetkileri
aauM
HaaHi
| Müzik
Iron Maiden
İstanbul'dan geçti
1 SpOR
, _ ı
Tenisin yeni
. H
7
Huysuz
İbTİyAR Ben bir MİT elem anıyımALBUM
1 1
"Off Shore" un
mimarı
Uğur IŞIK
playboy'u
msmmmâ
Vestel'e terfi edin,
rahat edin
Türkiye
Türklerindir
13 Eylül 1998 Pazar
Kurucusu: Sedat Simavl 1896-1953
T
estErotizminizin
ı o
Madalyalı
şaraplar
B R A V O TV
7 Kardeşe
7 Gelin
Ruhsar
O ğ u z A R A LYtıtli Dizi
KANAL D
8
20:401
T R T 1
( 0 2 : 3 0 ) Ç o k ş e v b i l e n a d a m
F A T O Ş G Ü N E Y
Kendimi
vakfa hapsettim
Hayatımız öyle büyük bir girdaptı, o kadar fırtınalı geçti ki... Evlendiğimiz andan itibaren kendimi olayların içerisinde buldum. Yılmaz'ın ardından da
çocuklar vardı, oğlum vardı, hayatımızı devam ettirmeliydim. Ne yapabilirim diye düşündüm. Vakfı
kurdum. Hiçbir zorunluluğum ve sorumluluğum yoktu. Kendi yaşantımı sürdürebilirdim bir başka biçimde. Ama kendim istedim. Ömrüm boyunca bu
vakıfta mı çalışacağım? Ne yazık ki böyle bir mahkumiyetim var. Bu vakfı kurmakla öyle bir şeyin
içine hapsettim kendimi.
► A Y Ş E N G Ü R ’Ü N S Ö Y L E Ş İ S İ 3 . S A Y F A D A
Yeni havayolu
şirketi
Turkish Express
U ğ u r C E B E C İ 9 . s a y f a d aPAZAR TAZILARI
H. ULUENGİN
ÎZ
Sefirler ve ben (2)T. SAVKAY
16
Vira bismillahY.ATAKAN
17
Deli bu AmerikalılarA. KARASU
12
Mehter usulü globalleşmeY. BORAN
22
Enerjiyle katledilen ağaçlarS. TURGUT
13
Gargantua'dan notlarA. ARMAN
2
Düşsüz ihtişamG. BENMAYOR
13
Ortadoğu hayalleriL BARCIN
19
K. OLGAC
15
Kızılırmak kahvesi (4)22 yıl sonra yeniden... H em de eski haliyle
A R T IK " E X P R E S S ” D E Ğ İL A M A
22 sene aradan sonra yeniden İstanbul'dan yola çıkan ve dört gün sonra Venedik'e varan tarihi trendeydik. Altı ülke, olağanüstü güzel nehirler, dağlar ve binlerce kilom etre katettik. Bükreş, Buda ve Peşte gibi m uhteşem şehirleri ve Transilvanya'nm bazı yerlerini gezdik. Biz büyülü bir m aceraya giriştik. Biz yaşadık, hissettik, sıra sizde. 12 yataklı vagon, üç vagon restoran, bir bar vagon ve iki servis vagonundan
oluşuyor Sim plon O rient-Express. Bir sonraki seyahat m ayıs ayında gerçekleşecek, ilgililerine duyrulur.
A y ş e A R M A N
F o t o ğ r a f : S e b a t i K A R A K U R T
HEYECAN VERİCİ SEYAHAT
Bir zamanlar, değişiklik arayan zenginler, kontlar, kontesler, prensler, prensesler, dükler, düşesler kimlik değiştirip trenin egzotik seyahatlerine katılıyor, o heyecan verici yolculuğa çıkıyorlardı. Bu trende insanlar egzotizm ve mistizm kadar erotizm de yaşıyorlardı. Erotik fantazilerinde doğulu kadın ve erkeklerin dayanılmaz çekiciliği vardı. Dünya değişti. Ama Orient-Express'le seyahat yine de heyecan verici.
► Orient-Express fotoromanı ► 21. SAYFADA
EFSANE ISIM TRENDE
Efsanevi treni, bir başka efsane isim, Çetin Altan ve eşi Solmaz Kamuran, tamamlıyordu sanki. Asıl mesleği diş hekimliği olan, yeni romanı Sel Yayınlanırdan çıkan (Bir Levrek İskeleti) Solmaz
Kamuran'la usta yazarın birlikte fotoğrafları bu vesileyle ilk kez yayınlanıyor. Bir Çetin Altan hayranı olan Sebati Karakurt (üstte), binlerce fotoğraf çekti. Gördükleriniz, göreceklerinizin yanında hiç kalır.
kapak konusu
IB t f f l m ı İ i Z B »
Tarihi tre n le , 22 yıl sonra, yeniden İstanbul
YÜKSEK
SINIFIN
YOLCULUK
SANATIYDI
Düşünün... 20 Yüzyıl'ın başlarında Orient-Express'le seyahat etmenin ücreti Parisli bir işçinin 23 senelik maaşına bedeldi. Günümüzde hala pahalı. Altı gün için ödemeniz gereken ücret aşağı yukarı beş bin dolar. Ama Orient- Express modern konforu içermekle kalmıyor, aynı zamanda bir trende görülmemiş inceliği de yansıtıyor. Akşam yemeklerinden önce, bar vagonunda, piyano eşliğinde ilk içkiler almıyor. Ardından beş yıldızlı otellere taş çıkaracak yemeklerin servis edildiği yemek vagonuna geçiliyor.PARİS
s
Mulhouse Ingres .. N 1HNSBR < -v . Belfort BaselVİYANA BrucT^BUDAP
Rückersdorf Ünz ^ l i f t i n i n Kufslein J tfa a e n fu rt^ OrjahovicaİSTANBUL
Orient-Express Fotoromanı
► A y ş e A R M A N ► F o t o ğ r a f : S e b a t i K A R A K U R T
ŞIKLIK
ŞART
Smokinli beyler, gece tuvaletleriyle arzı endam eyleyen ha nımlar. Şıklık Orient-Exp ress'de şart. Daha doğru su bir adet. Özellikle de akşam ye meklerinde. Tuvalete bile mümkünse ropdöşambr la gitmeniz istirham edi liyor. Benim yoktu, en kı sa zamanda bir tane edi neceğim! Açıkçası bu şıklık faslı be ni biraz yor du. Yine de keyifliydi. Görüldüğü üzere, gecekıyafetini andıran ne varsa evde, yüklenip bindim trene...
E D E B İ Y A T A Y A N S I D I
Bildiğiniz üzere, Agatha Christie'nin “Şark Ekspresi'nde Cinayet'!, Graham Green'in “İstanbul Treni", Maurice Dekobra'mn “Yataklı Vagonların Madonnası" hep Orient- Express’den esinlenerek yaratılmış eserler. Yani söz konusu tren başta edebiyat olmak üzere birçok sanat dalma yansıdı. Allahtan dört günlük seyahatimiz boyunca bir cinayet işlenmedi. Gerçi az kalmıştı ama...
Ç O Ğ U N L U K A M E R İ K A L I
Günümüz Orient-Express yolcularının çoğunluğu Amerikalılar'dan oluşuyor. Dolayısıyla ortak dil genelde İngilizce. Ve ne yazık ki, (ilahi adalet midir nedir!), bu yolculuk için ödenen parayla doğru orantılı olarak yaş grubu, nasıl desem biraz yüksek. Sanırım para gençken kazanılmıyor! Ama
sakın bu fotoğrafa aldanıp sıkıntıdan insanların kendini iskambil oyunlarına bıraktıklarını düşünmeyin. Öyle değil. O büyülü trende herşeyi yaşamak mümkün.
YAVAŞLIĞIN KEYFİ
Söyler misiniz, Londra'dan Amerika'ya üç saatte gitmeyi başardılar da ne oldu? Bizim yaşamımızdan, yaşayabileceklerimizden çaldılar. Üç saat içinde, yemek yemek, doğal ihtiyaçlarını gidermek dışında ne yapılabilir? Büyük bir aşk yaşanabilir mi? Hayaller hazırda geçirilebilir mi? İyi düşünülmüş bir cinayet işlenebilir mi? Sanki mesafeler kısaldı da, iyi mi oldu? Gündelik hayat içinde üzerine düşünmeye bile fırsatınız olmadığı şeyler üzerine, bu dört günlük tren
yolculuğunda kafa yorabiliyorsunuz.
BUTİK VAGON
Orient-Express'de bir adet de butik vagonu mevcut. Hemen her türden nakit parayla ya da kredi kartıyla alışveriş yapabilmek mümkün.140 YOLCU
Altı ülkeyi ve 2577 kilometreyi kateden Venice Simplon Orient-Express'in 140 yolcusu vardı. Eksiksiz hepsi bu tecrübeyi ilk kez yaşayacaktı. Ve sizi temin ederim ki, sonunda herkesin beynine Orient-Express, eşsiz bir tecrübe olarak kazındı.PAZAR, 13 Eylül 1998
V e n e d ik h attı
• • • • • • • ••
BİR " I L K " IN O Y K U S U
Bir heyecan, bir heyecan! 4 Ekim 1883'de Paris'teki Strasbourg Garı alışılmamış bir şeye tanık oldu. Peron boyunca redingotlu ve silindir şapkalı beyefendiler, fes takmış bazı şahsiyetler ve kalabalık göze çarpmaktaydı. Elbetteki herkes yeni bir amaca hizmet etmek üzere demiryollarının üzerinde duran yeni tipte bir konvoya bakıyordu, işte onun adıydı Orient-Express. Uluslararası bir trendi ve benzeri olmayan bir işe kalkışıyordu. Bu tren Paris- ¡stanbul arasındaki 3186 km'yi katedecekti. Etti de! Bu başarıyı gerçekleştiren bir Belçikalıydı. Georges Nagelmackers'm günümüzde bir PR dehası olarak selamlanması gerekir. (Kaynak:Jean es Cars)
O GÜNDEN BUGUNE
Orient-Express'in tarihine göz atınca fark ediyorsunuz ki, Bizans'ın incisini Konstantinopol'ü görebilmek...
Hem de onbir gün içinde geri Paris'e geri dönebilmek... O zamanlar mümkün değildi... Bir m ucizeydi... Yani görgü tanıklarının anlattığı o minareler, ahşap balkonlar, Topkapı Sarayı'ndaki harem dairesi, peçeyle gizlenen kadınlar gerçekten var mıydı? İşte Orient Express'le yolculuk etmek bilinmedik dünyalara yelken açmak demekti. Üstelik zamanına göre o tren inanılmaz derece hızlıydı. Tehlikeli, heyecanlı, görkemli ama kaygı verici bir yolculuktu. Müthiş şeyler keşfedilecekti ve herşeye değerdi!
DElORBEEsGARNlER .. .
ıfotySflto.rcMlIilLUlfS "lö.iltııt 11 t nplıuı;..■ ■ ■■ U).llUU«W!Bi-vC'-■•WEûups'
tyl 11 Ih fVfrU/pfliOııl ti ton;
• • v « •