• Sonuç bulunamadı

Fener'in sisli sokakları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fener'in sisli sokakları"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

2 GÜNEŞ

YAŞAMIN İÇİNDEN

25 Mart 1991 Pazartesi

İstanbul'un Fener semtinde gündelik hikâye, erkeklerin sabah işe gitmesinden sonra başlar. bacaklı çocuklar doldurur. Dekorlarında, evden eve gerilen iplere asılmış çamaşırlar bulu- lamıştır. Fakat oyuncular, imkânsız bir aşkın peşinde gibidirler. Bilmezler. Fener, İstanbul'un Daracıktokakları, gerçekleşecek olan hikâyenin kahramanı olan satıcılar, kadınlar ve zayıf nur. Geceleyin, daracık evlere sıkışmış olan yaşam, böylelikle, sokaklarda soluklanmaya baş- ortasında, ama hep ‘kenar semt’i olacaktır.

Haliç’in güneyinde yer alan Fener semti,

Fatih’in İstanbul’u almasından sonra

Rum azınlığın yerleşmesiyle oluştu.

Şimdi ise; İstanbul’un ortasında, ama

şehrin ‘kenar semti’ görünümünde.

Tarihi yapılarını ilerki günlerde ele

alacağımız Fener’in, bugün, gündelik

mahalle hayatını yansıtıyoruz.

Yazı Ersin Kalkan

Fotoğraflar Nurdan Sözgen

İSTANBUL- Oraya, bir de yıl­ lar sonra gittim. Çocukluğu­ mun geçtiği, o yakın ‘kenar semt’e; Fener’e...

Fener, binbir gündüz binbir gece hikayeleriyle doludur. Her evden bir dram devrilir.

Sokaklar ve caddeler suçlu­ dur. Bizde suçluyuzdur. Çün­ kü, teneke kaplı kümeslerde, birlikte beslediğimiz güvercin­ ler kadar ak ve yumuşak tenli

Efimya’nm, bir daha dönme-

mecesine Fener’i terkederken döktüğü gözyaşları karşısında, isyan etmediğimiz için suçlu­ yuzdur.

Biz, P o li’nin bize öğrettiği Rumca küfürlere, babası Yor- go’nun günbatımı akşamlarda dinlettiği taş plakların cızırtsı- na ihanet ettik. Üstelik, uzun ve güzel bacaklı Despina’dan, gizlice alıp abimize taşıdığımız veda mektubunun kokusuna ve sıcaklığına da ihanet ettik.

Sonra, hiçbir şey eskisi gibi ölmadı. Kolera salgınları baş­ ladı. Kolera, önce zayıf bacaklı çocukları kırdı. Gece yanların­ da ise; yangınlara uyandık. Sa­ bahlara kadar, ahşap Fener ev­

lerinin, kara dumanlar içinden fırlayan kıvılcımlarla eriyişini seyrettik. Elli evin birden yan­ dığına tanık olduk.

Yılmaz Güney

çay içiyordu

Birara da, sisli bir Fener sa­ bahında, Vodina Caddesinde­ ki kahvenin önünde, Yılmaz Güney’i çay içerken gördük. Sis o denli kesifti ki; ellerimizle ya­ ra yara ilerlemiştik. Gördüğü­ müz adamın, gerçeğin ötesinde bir sandalyede oturduğunu zannederken, bize bakıp şaş­ kınlığımıza gülümsediğini far- kettik.

Sisin dağıldığı aynı günün öğleden sonrası, Yılmaz Gü- ney’in, “ Bâlatlı Arif” filminin çekimi için semtte olduğunu

öğrendik. Böylelikle, sisli düşü­ müz teyit edildi.

Siz, hiç öğrencisiyle birlikte okulu kıran öğretmen gördü­ nüz mü? Kimi günler, ders ara­ larında dakikalarca ud çalan öğretmenimizle birlikte aynı çemberde eşitlenmiş, Yılmaz

Güney’e bakmıştık. Gani Müj­ de de, o çemberin içindeki eşit­

lerimiz ve yaşıtlarımızdan bi­ riydi. Tabii, bunu, çok seneler sonra öğrendik.

Ya, girdiği sayısız alkol ko­ malarından birinde, kaldırıldığı hastaneyi her öğlen paydosun­ da ziyaret eden, sekreter kıza aşık Yıldırım Önal unutulabi­ lir mi? O altmışlı yılların has­ sas ve kırık sinema sesli oyun­ cusu Yıldırım Önal’ı, imkansız bir aşkın peşinde, sık sık

Fe-ner’de görmek mümkündür ar­ tık. Çünkü kız, Fener’lidir.

Sonra, hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Çocukluk arkadaşları­ mızın, esrar dumanlan içinde bir bir kaybolup gittiğini gör­ dük. önce, hep birlikte gizlice, kilise bahçelerinde sigara içe­ rek; sonra yine aynı gizlilik içinde ve aynı kilise bahçesin­ de, politik toplantılar yapıp

‘büyüdüğümüzü ispat ettik’.

Arkadaşlarımızı, daha çok, tı­ marhanelerde, hapishanelerde ve sanatoryumlarda ziyaret et­ tik.

Evlerde yaşanan

dram

Aradan uzun yıllar geçti ve hiçbir şey eskisi gibi değil. fakat Fener’de yaşam, yine daracık sokaklarda soluklanıyor. Ka­ dınlar sokaklarda kilim yıkıyor. İhtiyarlar, kapı önlerine büyük bir titizlikle giyinip çıkıyor. Her çocuk, sayısız oyun içinde, ken­ di oyuncağını icat ediyor ya da etmek zorunda kalıyor. Evden eve gerilmiş iplere, çamaşırlar asılıyor. Erkeklerin, sabah işe gidiş saatlerinden sonra, satıcı sesleri eksik olmuyor. Sis, yine, o denli kesif oluyor ki; evlerde yaşanan dramı yalnız bırakmı­ yor.

Fenerli ihtiyarlar, sokağa günün öğle saatlerinde kapı önlerine yıllar- bilir, yaşlı adam da izliyormuş gibi görünebilir. Fakat, onun gözün- ca önceki titizlikle giyinip çıkarlar. Bu arada, kadınlar kilim yıkaya- de hiçbir şey eskisi gibi değildir.

I

I

1

Í

Fener, çocuklar için, oyuncakların kıt, fakat oyunların bol olduğu bir ya da etmek zorundadır. Sis, o denli kesiftir ki; evlerde yaşanan dra- dünyadır. Her çocuk, sayısız oyun içinde, kendi oyuncağını icat ediyor mın dekoru gibidir.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Gilles Deleuze’ün (2013: 183) kavramsallaştırması çerçevesinde ifade edilecek olursa, çoğunluğun “uygun olunması gereken bir model” olarak ortaya koydu- ğu düşünsel ve

雷射除痣 發佈日期: 2009/10/30 下午 03:12:59 更新日期: 2011-04-25 4:54 PM 一、何謂雷射除痣?

Acil servise senkop nedeniyle başvuran hastalarda San Francisco senkop kuralları (SFSR) Amerika Birleşik Devletleri‟nde ve Osservatorio Epidemiologico sulla Sincope

觸覺與嬰幼兒發展

這次參訪由本校口腔醫學院與國際事務處共同接待,並與歐耿良院長、蔡恒惠副院

Bu şekilde elde edilen küple olmıyan indirgenmiş matris denklemlere tatbik edilecek ’’çevrimsel Chebyshev yarı iteratif” metodunun asimtotik yakınsama hızı

meropenemin tek başlarına ve vankomisin ile kombinasyonlarının, standart suş Staphylococcus aureus ATCC 29213’e ve klinik örnek- lerden elde edilen metisiline