• Sonuç bulunamadı

Gölge oyununun ünlü kişileri:Hayali cihan değer Karagöz

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gölge oyununun ünlü kişileri:Hayali cihan değer Karagöz"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hacivat bir kayda göre, asıl adı Efelioğlu Yörükçe Halil olan Hacı İvaz’dır.

Hacivat, according to a record, was Efelioğlu Yörükçe Halil, who was known as Hacı İvaz.

Hayali

cihan değer

K A R A G Ö Z

Karagöz bir iddiaya göre, Kara Oğuz adını taşıyan bir köylü, diğer bir iddiaya göre ise Selahattin Eyyubi’nin devlet adamlarından Bahaddin Karakuş’tur.

Y

uvarlak yüzü, değirmi

top sakalı ve kocaman gözleriyle tam bir halk tipidir. Başında “ ışkır­ lak” denilen bir başlık, belinde kuşak, ayağında ise kırmızı yemenisi ile halkın sağduyu­ su ve ahlâk anlayışının temsilcisidir. Pa­ rasızlıktan istemediği işleri yapmak zo­ runda kalsa d a gerçekçi ve tok sözlü ol­ mayı tercih eder. Çünkü o K aragöz’dü.

Dürüstlüğün, özü sözü bir olmanın örneği olarak asırlardır hayal perdesin­ de yaşayan K aragöz’ün, engin oyun re- pertuvarında “ gerçekçilik, bütün un­ surları ile yer alır.

Anadolu T ürk tarihinin hemen her döneminde geçerli sanat harikasının sembolü, çeşitli kaynaklara göre yaşa­ mış bir kişidir. Evliya Ç elebi’ye göre Selçuklular döneminde İstanbul Tekfu­ ru Konstantinin seyisi Edirne’li K a ra ­ göz Bali Ç elebi’dir. Evliya Çelebi Ka- göz’ü ’ ’ K ır k k ilise ’ den Sofyozlu Çelebi” olarak tanımlar.

Bir başka söylentiye göre Orhaneli il- çesi’nin Karakeçili aşireti’nden gelen K aragöz “ K a ra O ğu z” adını taşıyan bir köylüdür. Selâhaddin Eyyubî’nin devlet adam larından biri olan Bahaed- din K arakuş’ un da “ K aragöz” olabile­ ceği konusunda iddialar vardır.

1517 tarihinde M ısır’ı alan Yavuz Sultan Selim ’ in Türkiye’ye getirdiği ki­ şilerin K aragö z’ü oynattığı bu tarihten

Karagöz oyununun iki yaşlı ustası - Last masters for Karagöz

GÖLGE OYUNUNUN ÜNLÜ KİŞİLERİ

sonra T ürk deri ustalığı ve yaratıcı gü­ cüyle bu sanatın geliştirildiği belirtilir. 17. Yüzyıl’dan sonra gelişen ve büsbü­ tün sanat derinliği kazanan K aragöz’ ­ ün diğer ülkelere T ürkiye’den gittiği de biliniyor.

K aragöz’ün hayal perdesindeki oyun arkadaşı Hacivat ise bir kayda göre asıl adı Efelioğlu Yörükçe Halil olan Hacı İvaz’dır. Selçuklu sarayının Mekke ve M edine’ye sürekli gönderdiği Hacı

Orta oyunu: Karagöz’ün meydan sahne­ sine aktarılmış şekildir.

İvaz, Sofyozlu Bali Çelebi yani K a ra­ göz ile zaman zaman buluşur ve çevre­ lerine toplanan insanları nükteleri ile eğ- lendirirdi. Yörükçe Halil bir gün hac dönüşü bedevilerin hücumuna uğrar ve öldürülür. Ölüm ü A nadolu’da büyük üzüntü yaratan Hacı İvaz’la, K aragöz’­ ün suretleri bu sebeple hatıralarına ve sanatlarına saygıdan perdede oynatıl­ m aya başlanır.

Böylece H acivat’la K aragöz

kendile-Ottoman theater had its insipirations in Ka­ ragöz plays.

Karagöz,according to a claim, was actually a peasant with a name Kara Oğuz, according to another claim, however, he was Bahattin Karakuş, a statesman of Selahattin Eyyubi period. rine duyulan sevgi ve saygının belirtisi

olarak yüzyıllar boyunca yaşam aya de­ vam ederler.

Evliya Çelebi seyahatnamesinde Ka- ragöz’e önemli bir yer verir. Enderun’­ da gördüğü M usahip Mehmet Ç elebi’- nin anlattıklarını nakleden seyyah, K a ­ ragöz oynatan sanatçılardan şöyle söz eder:

“ Bu taklitçilerden Pınarbaşısı Hasan- oğlu, gece oyuncusu (Şehbaz yani ha­ yalci), hâlâ bütün bilginlerin ve iyi in­ sanların arasında makbul ve seçkindi. H aftada iki gece M urat H an huzurun­ da taklitçilik eder ve şu beyti söylerdi: “ H er ne kadar bu kulda bütün ayıplar varsa da, Sultanın beğendiği her ayıp hünerdir.” Sonra şakaya başlardı. M a­ rifetlerle dolu bir çelebiydi. Farsça ve A rapça bilirdi. M usikişinas idi ki, de­ virler bilgisinin ikinci F arab i’siydi. Sö­ zün kısası Cem şit gibi bin türlü fen bi­ lir bir ulu zattı. Şeyh Şazili’den sonra hayal-i zıll’e (yani gölge oyununa) şöh­ ret veren budur. Hayal perdesi içinde bir küçük perde daha kurup, gayet kü­ çük suretlerle gölge hayali oynatmak onun icadı id i.”

Türk gölge oyununun ahlâki muhte­ va taşımasında oynatanların rolü çok ol­ m uştur. Eldeki delillere göre 14. ve 16. asırlarda K aragözcüler’in daha çok

MAGAZİN 6 -7 /8 8 43

(2)

dini ve ilmi öğreti almış kişiler olduğu anlaşılıyor. K aragöz’le H acivat’ı ilk de­ fa perdede oynattığı ileri sürülen 14. asır din adamlarından Küşterî, hem m utasavvıf bir şair, hem meşhur bir şeyhtir. Evliya Çelebi’nin çok üstün bir hayalci olarak belirttiği 16. asır din adamlarından Şeyh Şazilî de K aragöz­ cülüğü ahlaki terbiye açısından çok ge­ rekli bulur. Bu sanatın vaazdan daha yararlı bir telkin vasıtası olduğuna ina­ nırdı. Bu sebeble ilim ve din adamları K aragöz oynatmayı iş edinmişlerdi. Günümüzde Bali adasında ve diğer Bu­ dist ülkelerde gölge sanatı hâlâ bu an­ layışla ele alınmaktadır.

K aragöz’ün karakteristik yanı hiçbir baltaya sap olam am ası ve her şeyi yü­ züne gözüne bulaştırm asıdır. Bu belir­ li karakteri 30’a yakın oyunda bulmak mümkündür. Bu oyunlarda Hacivat oîiu çalıştırmak için yeni işler temin eder, fakat K aragöz hiçbirinde başarı­ ya ulaşamaz. Karagöz musikişinas olur, yazıcılık yapar. Aynca bekçilik, ahçılık, kayıkçılık, uşaklık, manicilik, tım arha­ ne gardiyanlığı, şairlik K aragö z’ün de­ nediği meslekler arasındadır.

K aragöz’ün çeşitli sebeplerle karga­ şa ve olaylarına karıştığı belli başlı oyunlar arasında Hamam Oyunu, Kanlı Nigar, Tersine Evlenme, K ır Serdarı, Çifte Cadılar, Mandıra Sefası ve Yalova Sefası da yer alır. Bazı oyunlarda ise K aragöz’ ­ ün sünnediği, ağalığı, güveyliği, gelin­ liği ya da çarpılması ele alınır.

K aragöz’de, Şark masallarının perde­ ye adepte edilenleri de vardır. Hepsi trajedi mahiyetinde olan bu oyunlar arasında, Kanlı Kavak, Ferhatla Şirin, Ley­ la ile Mecnun, Arzu ile Kamber ve Tahir ile Zühre bulunur. Gülme komşuna listenin tek komedisidir.

K aragöz’de çeşidi kesimlerden tipler vardır. Bunları şöyle sıralam ak m üm ­ kündür:

1- Perdenin temel kişileri K aragöz ve H acivat.

2- İstanbul ağzı konuşan Çelebi, Tiryaki ve Beberuhi gibi kişiler.

3- Anadolulu tipler ile zenneler veya kadınlar.

4- M üslüm an olmayanlar

5- Kekeme, kam bur, aptal, deli ve diğer eksik yapıdaki ler

6- Kabadayılar, sarhoşlar, külhanbeyi ve zeybekler

7- Köçek, çengi, kantocu,

hokkabaz, cam baz, hayalci ve çalgıcı gibi eğlendiriciler

8- Cin ve büyücü gibi olağanüstü yaratıklar.

K aragöz’de aynca ikinci derecede ki­ şiler ve çocuklar da görünür. H er tipin belirgin ve özgün davranışı ile kalıplaş­ mış sözleri vardır. K aragö z’de bunun yanı sıra çeşitli hayvan ve eşya tasvir­ lerine yer verilir.

FAMILIAR PERSO NAGES OF

TURKISH SH A D O W PlAY

ILLUMINATING

SHADOWS

W

ith his round face, his short, thick beard and his large eyes he is a typical man of the people. A pointed cap on his head, a sash round his waist and red slippers on his feet, he is a true representative of popular common-sense and morality. Even if his lack of money obliges him to do work he dislikes, he still remains blunt and outspoken.

Karagoz has for centuries appeared on the screen of the shadow theatre as the

symbol of frankness and honesty, and his wide repertoire is based on the various dimensions of truth and realism.

Some sources inform us that this humorous, high-spirited character, a wonderful artistic symbol that can be observed in all ages, was actually based on a real person. According to Evliya Çelebi he was Karagöz Bali Çelebi of Edime, the groom of the Emperor Constantine in the Istanbul Summer Palace during the Sel- juk period.

A ccording to another tradition, Karagoz was a peasant by the name of “ Kara Oğuz” from the Karakeçili tribe in Orhaneli. There are also some who believe that the original Karagoz was Bahaddin Karakuş, a statesmen under Selahaddin Eyyubi.

It would appear that artisans brought back to Turkey by Sultan Selim I after his conquest of Egypt in 1517 added a great deal to the Karagoz performances by developing T urkish skill in the manufacture of the leather used for the Karagoz puppets. In the 17th century the Karagoz shadow play displayed a quite remarkable development accompanied by the acquisition of much greater artistic depth, and is known to have spread abroad to a number of different countries.

As for Hacivat, Karagoz’s partner on the shadow screen, one source gives his real name as Haci Ivaz, of Efelioğlu Yorukce Halil. Haci Ivaz was regularly sent to Mecca and Medina by the Seljuk Sultans, and there he would often meet Sofyozlu Bali Çelebi, namely Karagoz, and entertain the people who would collect around them with their jokes and witticisms. Haci Ivaz was killed by Bedouins while returning from Mecca, and his death caused so much grief in Anatolia that they cut out silhouettes of Haci Ivaz and Karagoz in leather and began to perform shadow plays in their memory.

Thus Karagoz and Hacivat continued to live for hundreds of years on the strength of the love and respect they had inspired while alive.

Evliya Çelebi allots an important place to Karagoz in his Seyahatname (Book of

Travels). Quoting Muhasip Mehmet Çelebi, whom he met in the palace, Evliya Karagöz oyunundaki

tiplemelerden biri olan Efe. Efe is one of the personages from Karagöz

(3)

Kayıkta iki kişi. Üstte İse Karagöz oyununun olağanüstü yaratıklarından ejderha. Two on a boat. Above is supernatural dragon.

Çelebi gives the following account of the artists who performed the Karagöz plays:

“ O f these impersonators, Pinar Basisi Hasanoğlu is still regarded by all connoisseurs and men of taste and judgment as the finest and the most outstanding. He would do his impersonations twice a week in the presence of Murat Khan, which inspired the couplet: ‘Although the slave possesses every fault / A fault approved by a Sultan is a virtue.’

Then he would start his jokes. He was extremely talented. He knew both Persian and Arabic. He was skilled in music, and in the science of the age a second Farabi. In short, he was as learned as Solomon in all branches of skill and knowledge. He followed Sheikh Sazili in lending fame and prestige to the art of the shadow play. He introduced the idea of having a small screen within the larger one on which a second shadow play was performed with very tiny puppets.”

Hayal perdaalnde bir gemi.

A boat at Shadow Theatre

The performers played an important role in investing the shadow play with a moral content. A vailable evidence indicates that the Karagöz masters were usually people who had received a religious and philosophical education. Kusteri, a 14th century man of religion who is claimed to have been the first to have produced Karagöz and Hacivat in the shadow theatre, was both a mystic poet and a famous sheikh. The moral teaching of the Karagöz plays was also stressed by Sheikh Sazili, a sixteenth century man of religion whom Evliya Çelebi describes as one of the most outstanding shadow theatre performers. He believed that a Karagöz play was much more edifying than a sermon. Thus men of religion often devoted themselves to Karagöz, and this religious aspect of the shadow play is still in evidence in the Bali Islands and other Buddhist countries The most distinctive feature of the Karagöz plays was the way it dealt with all aspects of the life of the time. This feature is to be found in nearly thirty different extant plays. In these plays Hacivat secures Karagöz a number of different jobs, but Karagöz succeeds in none of them. Karagöz becomes a musician and a writer, as well as a watchman, a cook, a caique oarsman, a servant, a warden in a lunatic asylum and a poet.

Plays in which Karagöz gets himself embroiled in various confusing situations include The Hamam Play, Bloodthirsty Nigar, The Perverse M arriage, The Country ! Commander, Twin Tents, The Buffalo Entertainment and The Yalova Entertainment. Other plays had subjects such as Karagöz’s circumcision, Karagöz as an agha, a bride-groom or a bride, and his being struck down with the palsy.

There are also some oriental tales adapted for the Karagöz theatre. These are all of a tragic character, and include The Blood-stained Veil, Ferhat and Şirin, Leyla and Mecnun, Arzu and Kamber and Tahir and Zuhre. The only comedy is Don’t Laugh at

Your Neighbour!

The various characters in the Karagöz plays can be listed as follows:

1. The main characters, Karagöz and Hacivat.

2. Characters with Istanbul accents, such as Çelebi, Tiryaki and Beberuhi.

3. A natolian characters, female impersonators and women.

4. Non-Muslim characters.

5. Stam m erers, hunchbanks, simpletons, madmen etc.

6. Bullies, braggarts, drunkards and

‘Zenne’, male instead of female. rowdies.

7. Boy dancers, girl dancers, singers, jugglers, acrobats and musicians.

8. Sorcerers, djinns and other supernatural creatures.

There are also a number of secondary characters and children. Each type behaves in its own characteristic way and has its own distinctive stereotyped manner of speech. We also find the depiction of a number of animals and different kinds of objects.

Karagöz’ün tlplaıindan Zanna

MAGAZİN 6-7/88

45

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Buna göre, tarafları, konusu ve dava sebebi aynı olan bir davada verilen karar kesin hüküm haline geldiğinde artık aynı taraflar arasında, aynı konuda ve aynı

Akran koçluğu, hemşirelik eğitiminde teorik bilgilerin uygulamaya aktarılmasında öğrencilerin hem öğrenen hem de öğreten pozisyonuna geçtiği, karşılıklı öğrenmeyi

Semiha Berksoy farklıdır; hem marj inal bo­ yutlara kanat açmış bir “öteki”, hem de ülke­ sini, temsil ettiği genç Türkiye’nin doğru/is- tenen kimliğini küresel

Üç yıl iş müfettişliği, dört yıl İÜ Edebiyat Fakültesi Kitaplık Müdürlüğü görevlerinde bulundu.. Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nde iki yıl

心得:

It was reported that the best immersion liquid in terms of number of air bubbles and image definition were the disinfectant solutions and the ultrasound gel provided

Ancak çiçek hastal›¤›na yol açan virüsle akraba olmas›, biyolojik savafl senaryolar› için yak›t sa¤l›yor.. Avustralya’n›n CRC firmas›nca yürütülen

haftaya kadar hareketi Süreyya Opereti Süreyya Opereti dün akşam Kadıköyünde sanatkar Muhlis Sabahattin Beyin son eseri olan Mon Bey operetini temsil