• Sonuç bulunamadı

Nazım'ın zindandan annesine yazdığı mektupları yayınlıyorum

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nazım'ın zindandan annesine yazdığı mektupları yayınlıyorum"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

18

PAZAR, 17 Temmuz 2005

s y

• •

OîEKİ

dünya

Nâzım’ın zindandan annesine

yazdığı mektupları yayınlıyorum

Î arın başlayacak olan "Beni Ölmüş Bil Anacığım" başlıklı dizide Nâzım Hikmet'in annesiyle teyzesine yazdığı mektupların yanı sıra şairin

"p aşa zâd e" yönünü, yani önde gelen hangi Osmanlı aileleriyle akraba olduğunu da okuyacaksınız.

Nâzım Hikmet, 1940'lı yıllarda hapishaneden annesi Celile Hanım'a çok sayıda

mektup göndermişti. Şair ile teyze torunu olan Melekşah Arslan tarafından

senelerden bu yana özenle muhafaza edilen bu mektupların bazılarını, Hürriyet'te

yarından itibaren üç gün devam edecek olan "Beni ölmüş bil anacığım" başlıklı

bir yazı dizisinde yayınlayacağım. "Anacığım, beni bir ölüyü düşünür gibi düşün"

gibisinden bedbin ifadelerle yahut "Senin daha az üzüldüğünü bilmek benim

için bahtiyarlık olur. Ellerinden öperim" şeklinde bir çocuk safiyetiyle dolu olan

bu mektupları okurken bambaşka bir Nâzım Hikmet ile karşılacaksınız.

m b a r d a k c i@ h u r r iy e t.c o m .tr

M

ASAM IN üzerinde şu anda sadece

dertlerden, sıkıntılardan ve hasretlerden

bahseden; elemlerle, hüzünlerle ve acılarla işlenmiş bir tomar kâğıt var: Nâzım

Hikmet’in 1940’lı yıllarda hapishaneden

annesine gönderdiği mektuplar... Şairin 1940’lı yıllarda hapishaneden annesi Celile Hanım’a yazdığı ve bugüne kadar hiçbir yerde çıkmamış olan

mektuplarını Hürriyet’te, yarından itibaren

“Beni ölmüş bil anacığım” başlıklı üç günlük

bir yazı dizisi halinde yayınlayacağım.

“Anacığım, beni bir ölüyü düşünür gibi düşün”, yahut “Burada daha bir hayli sene misafirim anacığım. Beni görmeye gelme, çoluk-çocuk perişan olma” gibisinden bedbin

ifadelerle dolu olan veya “Senin daha az

üzüldüğünü bilmek benim için bahtiyarlık olur. Ellerinden öperim” şeklinde çocuk

safiyetiyle yazılan bu mektupların tek bir özellikleri var: 28 yıllık mahkumiyetin çilesini dolduran bir oğulun annesine gönderdiği, içerisinde hiçbir siyasi yahut ideolojik ifadenin bulunmadığı yazılar bunlar...

Nâzım’ın bugüne kadar gerek gazetelerde,

gerekse de kitaplarda yüzlerce mektubu yayınlandı. Bunlar hanımlara, dostlarına ve arkadaşlarına yazdıklarıydı. Ama, Nâzım’ın ressam Celile Hanım’a, yani annesine gön­ derdiği mektuplara ise pek tesadüf edilmedi.

Yarın yayınlamaya başlayacağım bu mektupları aziz dostlarımdan birinden,

Nâzım Hikmet’in akrabalarından olan “İzzet Paşalulardan” Melekşah Arslan’dan aklım.

Ayrıntılara girmeden önce, bu “Paşalu” tabirinin ne demek olduğunu söyleyeyim:

“Paşalu”, eski İstanbul’a mahsus olan ve

bir paşanın yahut vezirin soyundan

gelenlerden bahsedilirken kullanılan bir ifade biçimidir. İstanbul konuşmasında, meselâ,

“Ahmed Paşa’nın torunu Mehmed

Beyefendi” değil, “Ahmed Paşaiular'dan Mehmed Beyefendi” denir. Sultan Abdülhamid’in başmabeyincisi İzzet

Paşa’nın soyundan gelen ve Nâzım’m mektuplarını senelerden bu yana muhafaza eden Melekşah Arslan da bu ifade biçimi doğrultusunda “İzzet Paşalulardan”dır.

Kendisi için bir aile mirası olan mektupları yayınlamam için bundan birkaç gün önce bana veren Melekşah Arslan’a şükranlarımı yeniden ifade ederken, bugün bu sayfada Nâzım’ın büyük teyzesine, yani

Melekşah Arslan’ın banaannesi olan Nimet Hanım’a yazdığı bir mektuba da yer

veriyorum.

Yarın başlayacak olan dizide bambaşka bir Nâzını Hikmet ile karşılacaksınız.

Hapishanede yazılan

şiirler yanık olur!

NAZIM, annesinin kuzeni Nimet Hanım’a Bursa cezaevinden gönderdiği tarihsiz bir mektubunda “Hapishanede yazılan şiirler yanık olur!” diyor.

Aşağıda tam metnini verdiğim

mektupta bahsi geçen liderlerinden ve ve Nimet Hanım’ııı

eşi olan “Rahmi Bey

enişte” ise, Osmanlı

tarihinin son Ittihad ve Terakki'nin Nâzım'ın da eniştesi olan Rahmi Bey. Nimet Hanım döneminde gayet önemli siyasi roller üstlenmiş bir kişi: Ittihad Terakki'nin Merkez Komitesi üyesi ve İzmir valisi olan Rahmi Bey.

İşte, Nâzım’ın mektubu:

“Sevgili Nimet teyzeciğim,

Göndermiş olduğunuz elli lirayı aldım. Çok çok teşekkür ederim. Tam zamanında yine hızır gibi imdadıma yetişti.

Size fotoğrafımı yollamıştım. Bilmem, elinize ulaştı mı?

Rahmi Bey eniştemin sıhhati nasıl? Bilhassa sevgi ve saygılarımı söyleyin. Bana karşı gösterdiği alâkayı öm rünüm sonuna kadar unutmayacağım.

Burda günlerim hep birbirinin ayın geçiyor: Yatmak, kalkmak, okumak,

. . - i t l i ,

¿»tuena* « U t ıliu , tHfc ŞiV . n ı w / I « U a t t.o s .

»*. t»\a?T*CtT¿ .cUıua»U» . sil*«« i«*Kia* m l

F*fcxl s*y O o«*ıl » »Jtlhu«« MTÇt . ! O t U r n *1« M.-t-»*., » w --» ;**t r m utan; ««■£» .

rtt»i«rt« : *Î kir tir illa «m ı > VUlam» , , • ««

, r*nm ** 4G*iav*a- .

. İ t m l . fi«! t !• luotótí »ma l»U .s*a , lr.s*K\«r« *»«■ m t¡ ¡« »* « n ı ı kan.! * « ¿ S ü tlü * itlfuefci'*

sî!»rt* *Aİ»ri'.;.l*o » X£»i5a**KS '.«t *£<<«* . î l » ı i.«.»:-**!« .t r t T t ; ı » C . U .

S :» :T»rr» l«fc* t «T* S r* •yet- .

S s r lt bix W t w i < m < > »5* . M ** • csrto tüt ı a .¡«is* . » •• .. cn'.as ^ l ir i * ' «svk kivi

yazmak, resim yapmak ve düşünmek. Romatizmalarla uykusuzluktan başka şikâyetim yok. Neş’emi, ümit ve inancımı kaybetmiş değilim. Her şeye rağmen memleketime, halkıma, dünyaya ve insanlara sevgim ve ümidim beni bedbinliğe düşmekten koruyor.

Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim.

Sizi hasretle kucaklar, güzel ellerinizi öperim teyzeciğim.

Enişteme bir kerre daha sevgi ve saygı.

Şöyle bir kendimi toparlayayım da, size burada yazdığım şiirlerden bazılarını göndereceğim. Mâluın ya, hapishanede yazılan şiirler yanık olur.

Nâzını.

(Mektubumu alınca cevap verirseniz çok sevinirim. Hapis adam için her mektupta gelen bir hürriyet parçası vardır. N.H.)”

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ortalıktan birden kaybolan Damat cı mutasarrıf Hilmi Beyin ne, ede -.»¿düğüne dair b*j haber vo&lt; tur İstanbul* kaçağı söylenmekle­ dir Eski Harbiye

Hatırlayamayanlar için birkaç kelime ile -ki ne mümkün!- bu büyük İstanbul âşığını bir kere daha analım.. Sermet Muhtar 1887’de

Buradan hareketle İzmir ilinde önemli arı ürünlerinden olan süzme çam balı tüketimine yönelik olarak yapılan bu çalışmada tüketici tercihlerinin sosyal,

[r]

(Meichenbaum)等人提出的壓力因應技巧,藉由了解壓力及焦慮的正確觀念,進

-chloronaphthalene were introduced to evaluate the effects of the molecular structure and physicochemical properties of these selected adsorbates on the adsorption capacity and

Bu araştırmanın temel amacı; matematik öğrenme güçlüğü risk grubu olan bir dördüncü sınıf öğrencisi için “sayılar öğrenme alanı”na yönelik bir destek

İnanınız ki zincirler, her zaman ortaya çıkaracakları eserin kaç halka olacağını