• Sonuç bulunamadı

Türkçenin kaderi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkçenin kaderi"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Köşe Penceresi:

Türkcenin

7 7

-kaderi

M id hat Cemal KUNT AH

D

aha doğrusu «Türkçe * nin geçirdiği kaza» de­ melidir; hem de kaç defa, kaç türlü kaza.

Bazı yanlış taraflarına rağ men rahmetle anmayı vazife, bildiğim büyük ecdadımızın, Arap ve Fars Kamuslarını bir çift çuval gibi sayfalarına döktükleri kitaplar Türkçe- nin geçirdiği kazalardır. Di­ ğer bir kaza da, dil inkilâbı adını verdiğimiz son yıllarda ki eserlerdir.

Dilimizi, eskiden, hiç sade

olmadığı için anlamadık; ye niden de, çok sade olduğu i- çin.

Bir hâdiseyi, hem miisbet hem menfî iki vâsfının, if­ ratlarından dolayı, çıkmaza sokmaları dilimize mahsus fena bir kaderdir. Talihin bu çifte acayibliğinden İkincisi nin lıazin itirafı, İstanbul Ü- niversitesi profesörlerinin Bü yük Millet Meclisine başvura rak, mektep kitaplarının dil terindeki birliğin sağlanması

(Devamı Sayfa 7, Sü. 4 te)

(2)

S O N P O S T A

KÖŞE PENÇERESf:

Tiirkçenin Kaderi

(Baştarafı 1 inci Sayfada) nı istemek için verdikleri ka rardır.

Fakat tuhaf şey! İlk ve or­ taokullar ile liselerde ve Üni versitedekl kitapların dille­ rin arasında fark mı var - mis? Bu fark, «kitle» ile «züm re» nin dilleri arasında değil de, «zümre» denilen mümtaz sınıflar yekûnunun bir sını­ fının, öğrenciler sınıfının i- çindede mi varmış? Öğreten­ ler ve öğrenenler, birliğe en çok muhtaç olan çok çocuklu, ve çok reisli bir aile iken, böyle birçok parçalara mı ayırlımışlar?

Bilmiyor gibi bunu nasıl so ruyoısun? diyeceksiniz. Hak kınız var: Biliyorum. Fakat o kadar bilmek istemiyorum ki bir tecahüiün (yalancı bir cehaletin) muvakkat saadeti ni tatmak için, bu acı hakika ti bilmemezlikten geliyor, ve soruyorum.

İstanbul Muallimler Birli­ ğinin iki gün evvel yaptığı ay lık toplantısında, aziz hoca­ mız ordinaryüs profesör Hıf­ zı Veldet tarafından hazırla­ nan bir dilekçe ile Büyük Mil let Meclisi Başkanlığına mü­ racaat edilerek, okullarla li­ seler ve fakültelerdeki kitap­ ların dilleri arasındaki bü - yük farkların kaldırılmasını istemiye ittifakla karar ver - meleri, ilmi haysiyetlerinin güzel bir vakasıdır.

Türk milleti kadar çok zeki bir millet nasıl bu kadar cahil kalır? demeyin. Kalır!

Çünkü yüz yıllar boyunca, bir tarih kitabının ön sözü­ nü anlamak için, vaktile, se­ nelere- Arapça ve Farsça öğ­ renmemiz lâzım gelmiş.

Şimdi de yine bir kitabın bir sayfasını anlamak için, bazı yerleri sun’î olan bir Türkçenin bazı lûğatlarının hafızamızdaki Farsça ve A- rapça kelimelere tercii - mesi icap etmiş. Halbuki dil bir alettir. Hayat boyunca âleti temine çalışmışız, bu â- letle bir eser vücuda getir - ' miye ömrüümüz vefa etme - miş.

Talihsizlik olağan şeydir. Fakat bu derece mümtaz ta­ lihsizlik bizim Türkçemizin başına gelmek nasip imiş.

M id hat Cemal KUNT AY

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Dilimiz, yeni maviliklere uçmaya demlenirken hayallerimizi ıslatan yo- bazlıklarla örülmüş soğuk duvarlara çarptı kimi zaman… Kimi zaman bo- yunduruğun lisanı adı

Kitap, Türkçenin ünlü ve ünsüz dizgesinin, bir yandan akustik özelliklerini, diğer yandan ise ses değişimlerine ilişkin temel görünümlerini okuyucuya sunması yönünden,

* Bir sözcüğün iç sesinde, aynı nitelikli iki ünlü arasında bulunan <ğ> söyleyişte yitirildiğinde, yan yana kalan ünlüler uzar. (uğur =

/k/ sesinin öndil ünlüleriyle birlikte bulunan ve [c] imiyle gösterilen değişkesi , arkadil ünlüleriyle birlikte bulunan ve [k] imiyle gösterilen değişkesi vardır. /g/

Dudakların ortasında üst dudak pasif olurken, üst kesici dişler alt dudağın arkasıyla daralmayı oluşturur ve nefes, bu daralmadan sızarak dışarı çıkar.. * [v]

Bu seslerin sesletimi sırasında, dilin ön ve orta kısmı öndamağa dayanıp tam bir kapanma oluşturur. Patlamadan sonra kapanma yavaşça azalır ve aynı yerde soluğun

» Bir sözcüğün iç sesinde, aynı nitelikli iki ünlü arasında bulunan <ğ> söyleyişte yitirildiğinde, yanyana kalan ünlüler uzar. (1) uğur

Araştırmalar, yalnızca dile ait olanların değil, yaşama özgü tüm imgelerin de fotokopi biçiminde bellekte tutulmadığını, o imgeyi oluşturan özelliklerin, yani