Tercüman
1 0 K A S IM 1 9 8 0 P A Z A R T E S İSAYFA:2
U
t
A h m e t
f <
V
T
U
'
K a b a k l ı _
U U
N
IŞIĞINDA
4A T A T Ü R K T A V İ Z V E R M E Z D İ
A
tatürk taviz vermez ve denge politikası gütmezdi. Düşmanının adını “ komünist” olsun, “ bolşevik” veya “ faşist” (M ussolini’ci) olsun açıkça söylerdi. Milliyetçiliğe ve Türklük onuruna toz kondurmaz, bunu yapmaya cesaret eden, hangi büyükkuvvetedayanırsadayan- sın, onun üzerine yürür, hakaretler ederdi.Bunun birçok misalleri arasında PROF. H E R B E R T M E LZÎG İN, müşahedeye dayalı olarak yazdığı şu vak’a en tipik olanıdır.
Makaleyi, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlan arasında ;>kan “ Atatürk’ten Anılar” adlı kitabın 205-208. say falann dan ah yorum.
R
us ihtilâlinin 1935’deki yıldönümünden az evvel M os kova’daki Türkiye Büyükelçisi Atatürk’e,Stalin’in Rus Komünist Partisi murahhaslan önünde verdiği bir nutkun hülasasını bildirmişti. Bu nutukta StalinTürkiye, İran ve Yakın ve Orta Sarkın bütün memleketlerini ‘ ‘Rus bölgesi” olarak vasıflandırmıştı. Her zaman çok ihtiyatlı olan Stalin nasılsa ağzından bu tehlikeli tâbirleri kacmvermisti.Rus ihtilâlinin yıldönümünde Sovyet Elçiliğinde verilen suvare intikam almak için Atatürk’e en mükemmel fırsatı veriyordu.
Atatürk, Büyükelçi ile evvelâ ehemmiyetsiz şeylerden bahsettikten sonra birdenbire sordu:
-Karahan yoldaş, şu Sovyet Rusya’da işleri kimin idare ettiğini bana söyler misiniz?
Karahan şaşırdı:
-Rusya’yı kim mi idare eder? Sovyet Rusya’da Proleter diktatörlüğün hâkim bulunduğu Ekselansınızca malûmdur.
-Canım bırak şu saçmalan şimdi. Proleter diktatörlük maskeden başka birşey değildir. Türkiye’yi idare eden şef benim. Rusya’da kimdir?
Karahan buz gibi soğuk bir sesle cevap verdi:
-Sovyet Cumhuriyetleri ittihadının başkanı yoldaş K a-linin’dir, dedi.
Atatürk sinirlendi:
-Canım bırak şu kuklayı... Söylesene bana bakayım: Şu sizin Stalin yoldaşınız ne yapar Allahaşkma?
Karahan suratım astı. Kısık bir sesle:
-Stalin Yoldaş Sovyet Rusya Komünist Politbürosunun sekreteridir... Derken, yan gözle Atatürk’ün hakaret dolu sözlerini tercüme eden ve bir saat sonra Moskova’ya şifreli raporunu bildireceğine şüphe bulunmayan sefaret tercüma- nuıa baktı. Elçinin endişesi yerinde idi. Çünkü tercüman G .P .U ’nun yani Sovyet gizli istihbaratının adamı idi. Kara nan Atatürk’ü büfeye davet etmekle konuşmanın başka bir cereyana varabileceğini sanıyordu. Telâşla:
-Bir bardak şampanya almaz mısınız, Ekselâns? dedi. -Hayır...
-Ya bir kadeh votka? Atatürk yüzünü ekşiterek:
-O Rus içkisinden hoşlanmam, ben Türküm, rakı içerim. Büfedeki garson elleriyle yok işareti yaptı.
-M aalesef büfemizde rakı yok Ekselâns.
-Türk misafirinize Türk içkisi ikram edemiyeceğinizi zaten biliyordum. Onun için kendi rakımı beraber getirdim.
Atatürk, yaverine işaret etti. Hemen uştüdar büfeye bir sandık rakı getirdiler. Nihayet Karahan Atatürk’e susuz rakı sını uzatabildi. Atatürk kadehini kaldırdı ve:
-Elçi beyefendi, dedi; buna rakı, Türk rakısı derler. Moskova’da Kafinin midir, Stalin m idir yok ne karın ağrısı ise o herife söyleyin, biz Türkler asırlarca Rusya'nın göbe ğinde rakı içmiş bir milletiz, icabederse yine de içmesini biliriz. Bu kadehimi Türk Milletinin hayrına ve hiçbir zaman 1 Rus bölgesi” derekesine düşmiyecek olan istiklâlinin şere fine içivorum.
Atatürk kadehini bir yudumda boşalttıktan sonra Soyyet- ler Birliği ile Stalin hakkında ağzma geleni söyledi. Rus m ü tercim bu sözleri aynen tercüme etmeye cesaret edemiyor ve tahfife çalışıyordu. Atatürk, sözlerinin kafi derecede tesir et mediğini Elçinin suratından anlayınca tercümanın vazifesini lâyıkiyle yapmadığına kanaat getirerek herifi kovdu ve su g i bi Rusça bilen maiyet zabitlerinden birini çağırdı. Yeni ter cüman Atatürk'ün. Stalin ve Sovyetler Birliği hakkında sar- fettiği tahkir edici sözleri Büyükelçiye b ir bir ayneri tekrar 'etti;'“'' '
Atatürk, dans müziği çalan Balalayka orkestrasını sus turdu ve maiyetindeki saz takımına işaret ederek zeybek çal dırmaya başladı. Başta kendisi olmak üzere bütün Türkler zeybeğe kalktılar.Rus ihtilâlinin yıldönümünde Ankara’daki Sovyet Elçiliğinin büyük salonu bir Türk şehrayinine şahit
oluyordu. , __ . .
Ertesi gün, Karahan, Stafin’inem riyleT ürkH an cıyeV e kâletine sert bir nota tevdi etti. Hariciye Vekili Tevfik Rüştü
Araş, Elçiyi teskin etmeye çalışıyordu.
— Canım, Cumhurreisimiz şaka etti. Politbüro sekreteri ni tahkir etmek aklından bile geçm ezdi.
Stalin, Büyükelçi Karahan’ı geriye aldı. Elçi, vaziyeti idare edemediğinden ceza görecekti. Atatürk'ün hareketleri ni dinlemeyip Türkiye Cumhurreisini sefaretten kovmalı imiş.
Atatürk, Karahan’m vedaını arkadaşlarına şöyle anlatır dı:
— Kendini veda için kabul ettiğim zaman ölü gibi idi. “ Gitmeyeceğim” sözünü söylemesini dört gözle bekliyor dum. Kendisine bunu ben telkin edemezdim. Fakat kalsa idi, Türkiye’de ona melce (sığınma hakkı) verirdim.
Karahan başına geleceğini, gider gitmez fırına atılacağı nı biliyordu. Giderken “ Aurevoir” (Allahaısmarladık) değil yalnız “ A d io ” (elvedâ) d ed i.” p rof. Herbert M E L Z IG
ñflKñRñ ,
mCKTUBU
--- Yasar n flM R flR
A T A T Ü R K V E İ K T İ S A T
A
tatürk’U bugün42. ölüm yılm-
- *■ c'a bütün milletçe
anıyoruz.
Öte
yandan, 100. doğum yılım
kut-!ama hazırlıklarımızı
da sürdürü
yoruz.
O nun
aramızdan ayrılışının
42. ylm da,
bugün, her zamandan
oaha
çok. İktisâdi görüşleri üze
rinde
durmanın faydasına, o yolda
dana
geniş platformlarda düşün
me. tartışma ve araştırma kam
panyası
açmamn lüzumuna ina
nanlardanız.
30 Ağustos 1924 tarihinde,
B üyük
Zâfer’in ikinci yıldönümün
de. Büyük
Zâferi kutlarken, iktisa
dın
önemine bakınız nasıl yer ver
miş:
Milletimiz burada tes’it etti
ğimiz büyük zaferden daha büyük
bir zafer peşindedir. 0 zaferin id
raki milletimizin iktisadi sahadaki
muvaffakiyetleri ile mümkün ola
caktır.
Bilirsiniz ki. ekonomik yön
den zayıf bir miliet, fakr-u sefalet
ten kurtulamaz. Kuvvetli bir me
deniyete. refah ve saadete kavuşa
maz İçtimai ve siyasi felaketler
den yakasını kurtaramaz.”
Atatürk, bu sözlerinde ifade
sini bulan iktisadm önemine dair
ilk icraatım, Cumhuriyetin hemen
akabinde iktisat kongresini toplat
makla vermiştir. 17 Şubat-4 Mart
1923 tarihleri arasında, İzmir’de
toplanan Birinci iktisat Koııgresi’-
r.i bizzat açmış, yaptığı konuşma
da. iktisada verdiği önemi şu söz
lerle dile getirmiştir.
İktisadiyat demek, her şey
demektir. Yaşamak için, mesut ol
mak için, mevcudiyeti insaniye
için ne lazımsa onların kaffesi de
mektir. sa’y demektir, her şey de
mektir.
Siyasi ve askeri muzafferi-
yetler ne kadar büyük olursa ol
sunlar. iktisadi muzafferiyetler ile
tetviç edilemezlerse husule gelen
zaferler payidar olamaz, az za
manda söner. Bence halk devri,
iktisat devri mefhumu ile ifade
olunur.
Öyle bir iktisat devri ki, onda
memleketimiz mamur olsun, mil
letimiz müreffeh olsun ve zengin
olsun.
Arkadaşlar, bence yeni devle
timizin, yeni hükümetimizin bü
tün esasları, bütün programlan,
iktisat programından çıkmalıdır.”
Atatürk’ün,
İzmir
iktisat
Kongresinde yaptığı bu konuşma
nın
tümü yeniden okunmalı, gös
terdiği hedefler üzerinde, daha
geniş platformlarda, geniş bir de
ğerlendirmesi yapılmalıdır. 1923’-
ten bu yana aldığımız mesafenin
gerçekçi bir değerlendirmesi ya
pılmalı genel dünya konjonktürü
içindeki yerimiz gereği gibi tesbit
edilmelidir.
“ Efendiler, iktisadiyat saha
sında düşünürken ve konuşurken
zannolunmasın ki biz ecnebi ser
mayeye hasım bulunuyoruz” diye
yabancı sermaye üzerindeki gö
rüşlerinden, bütün bir hedefler
manzumesine, yeniden kendi söz
lerinden muttaii olalım, yani 0 ’-
nun hedeflerini çarpıtanların gö
rüşlerinden sıyrılalım ki, gös
terdiği hedefe daha çabuk zaman
da, daha sağlıklı bir şekilde vasıl
olabilelim.
0, ne demek istediğini, her
sahada çok güzel ifade etmiştir.
Ne demek istediğini izaha kimse
yeltenmemelidir.
Balkanların Sultanlık kurumu ile Osmanlı düşüncesini
yok edecek bir devlet adamını yetiştireceği hiç kimsenin
aklına
Balkaıtlar'ıla bir demokrat
|
gelmiyordu.
Fakat
Mustafa
K em al'in
Türk askeri
ataşesi olarak bulunduğu Sofya ’daki görevi sırasında
yakınları bu belirtiyi O ’nun şahsında tesbit ettiler
M U S T A f A
K E M A L
m
Mustafa Kemal ile
Bulgar
Kralı
,
Carmen
Operasının
temsili
sırasında
tanıştılar
C
a rm e n , e lin d e k i gülü çavuş
Don J o s e ’ye fırla ta ra k fa b ri
kadan içeri g ire rk e n , B ulgar Kralı
F e rd in a n d , y a v e rin e işaret etti:
-Perde a ra s ın d a b e n i M u s ta fa
K e m a l’le ta n ış tırın !
G örevliler, K ral’ ın em rini yeri
ne g e tirm e k için S o fy a O p e ra s ı’-
nın
koridorlarını
a rş ın la m a y a
başladılar. S e y irc ile r ara s ın d a
yer alan ro m a n tik le r ise, birinci
perdenin en çarpıcı olayını tam
m anasıyla y a k a la y a b ilm e n in he
yecanı içindeydiler. Ç avuş Don
Jose, â ş ık o la b ile c e ğ in i a k lın ın
kenarından
bile
g eçirm iyo rd u
am a, C a rm e n ’in k e n d is in e fırla t
tığ ı gülü, koynun a koyup s a k la
m aktan da geri ka lm a m ış tı.
1913 yılın ın K asım ayı b a ş la
rıydı. Yan lo calardan b irin d e o tu
ran Türk askeri a ta ş e s i M u s ta fa
K em al de, Kral F e rd in a n d ’ı g ö r
m üştü. Bu a ra d a s e y irc ile rin b ü
tün dikkatleri s a h n e y e çevriliyd i.
B ulgar aktrisi H ris tin a M orfova,
C arm en rolündeydi. Ç avuş Don
J o s e ’yi ise a k tö r S te fa n M aka-
donski c a n la n d ırıy o rd u .
Oyun devam ed iyo rd u : F a b ri
kanın içindeki o m ü th iş kavga da
nerden p a tla k v e rm iş ti: iş te C a r
m en, Sevil ş e h rin in en çarpıcı
güzeli, a rkad aşın ı b ıç a k lıyo rd u .
A skerlerin ç ığ lık sesi ü ze rin e
fab rikad an içeri d a la ra k C a rm e n ’i
ya k a la m a la rı a n c a k b ir iki d a k ik a
sü rm ü ştü .
Kral F erd in an d , g e le c e ğ in b ü
yük d e v le t a d a m ı M u s ta fa K e
m a l’le ta n ış a b ilm e k için C a rm e n
O p e ra s ı’nın birinci perd esin in
sona e rm e s in i h e y e c a n la b e k li
yordu ki, tü tü n fa b rik a s ın ın a s a
yişinden so ru m lu karakol k o m u
tanı
te ğ m e n in
Ç avuş
Don
J o s e ’ye verdiği k o m u t duyuldu:
-Bu kızı al, g ötür!
Perde s o n a e re rk e n , hırçın ve
ta lih s iz kız, bir fırs a tın ı bularak
çavuşun e lin d e n k u rtu lm a y ı da
başarıyordu.
İkinci
p erd en in
hazırlıkları
b aşlam ad an M u s ta fa K e m a l’le
Kral F e rd in a n d , yan y a n a g e lm iş
lerdi.
MUSTAFA KEMAL
VE KRAL
S
o fy a ’daki T ü rk askeri a ta ş e
si M u s ta fa K e m a l'le B ulgar
Kralı Ferd in an d a rasın d aki b u
lu şm ayı, bir B alkanlı ya za r olan,
a s le n G agavuz T ü rk le rin d e n Pa-
raşkev Paruşev: “ A ta tü rk ” a d ıy la
y a y ın la m ış olduğu e s e rin d e şöy
le a n latm aktad ır:
“ H e r şey M u s ta fa K e m a l’in
b e k le d iğ in in
çok
üstü n d eyd i.
S ey irc ile rin a n la ş ıy ı da, o y u n c u
ların güzel s e s le ri de, m üzik de,
d e k o rla r da. A n tra kta Ç ar Ferdi-
n a n d ’ın O ’nu lo c a s ın a ç a ğ ırd ığ ı
nı b ild ird ile r. Bu, artık S o fya s o s
y e tesin d e a d ın d a n söz e d ilm e y e
Türk askeri ataşesi, Çar Ferdinand’ ın
locasına girdiği andan itibaren hanım
lar da ilk dedikodularını yapmaya, za
man zaman Mustafa Kemal’e dikkatle
bakmaya başladı.
Mustafa Kemal, Sofya Askeri Ataşesi iken sarayda verilen bir baloya heybetli yeniçeri kıyafeti ile ka tılmıştı. (1915).
b a şlan an Türk askeri a ta ş e s i ile
ta n ış m a k için iyi bir ra s tla n tıy d ı.
H a n ım la r da ilk d e d ik o d u la rın ı
yapm aya başladılar.
O ’nu in c e lik le k a rşılayan Ç ar
Ferdinand:
-O peram ızı nasıl buldunuz? d i
ye sordu.
M u s ta fa K em al, k u lla n ılm a s ı
g e re k il d ip lo m a tik d ild e n çok
uzak bir tu tu m la , iç in d e b u lu n
duğu b am b aşka coşku ve d u y g u
larla:
•O la ğ a n ü s tü , diye k a rş ılık ver
d i....”
O yunun bundan sonraki b ö
lü m le rin d e seyirciler, zam an za
m an M u s ta fa K e m a l’in b u lu n d u
ğu locaya d a başlarını ç e v irm e k
te n k e n d ile rin i a la m a d ıla r. D ör
dü n cü ve son perdede, Ç avuş
D on Jose, sevgilisi C a rm e n ’i ö l
d ü rd ü k te n so n ra üzerine k a p a
narak hıçkırm aya başladı:
-C arm en, sevgilim ! Evet, onu
ben öld ü rd ü m ... Beni şim di te v k if
ed e b ilirs in iz!
O yun, a rtık s o n a e rm iş ti. O p e
ra binası b oşalırken, bu sarışın
ve iyi giyim li T ü rk askeri a ta ş e s i
ne herkes yol a ç m ak için dik k a t
ediyordu.
GÜL VE İKBAL
M
u s ta fa K em al, bir Balkan
şehri olan S e la n ik ’te dü n ya
ya g e lm iş ti. Bizim d ilim izd e (Dağ)
m a n a s ın a gelen B a lk a n la r’ı, a ta
larım ız pek b e ğ e n irle rd i. Y in e
a ta la rım ızın T ra k y a d ış ın d a en
h o ş la n d ık la rı b ölgeyi de B ulga
ristan te ş k il e tm iş ti. T a m beş yüz
y ıld a n fa zla birarada yaşayan
in-s a n la rın ayrı bayrak a ltın d a to p
la n m a la rı,
şunun
şu ra s ın d a
beş yıl k a d a r o lm u ş tu . B u lg aris
tan, bir B alkan ü lkesiyd i a m a
Kral F e rd in a n d , S ax e -C obourg-
G o th a is im li bir A lm a n h a n e d a
n ın a m e n s u p tu .
O ’nu
B u lg aristan
K rallığ ın a
g e tire n le r, C a rm e n ’in Ç avuş Don
J o s e ’y e fırla ttığ ı gü lü n , kader
ü zerin d eki rolünü d e m u tla k a b i
liyo rlard ı.
ASKERİ ATAŞE
MUSTAFA KEMAL
A
v ru p a ’nın g ü n e y d o ğ u s u n d a
y er a la n B alkan Y a rım a d a s ı
na bu İsim , on d o ku zu n c u yüz yı
lın b a ş la rın d a v e rilm iş tir. K esin
bir kuzey sın ırı o lm a y a n Y arım a-
d a ’nın yüz ö lç ü m ü 6 2 0 .0 0 0 kllo-
n e tre kareyi b u lm a k ta d ır. İşte bu
Y arım a d a ’d a, M u s ta fa K e m a l’in
b ıra k m ış old u ğ u iz, ç a ğ la r boyu
devam e d e c e k ö ze llik te d ir.
T ürkiye, A rn avu tlu k, B u lg aris
tan, Y u n a n is ta n , Y u g o s la v y a ve
R o m a n y a ’yı iç in e alan Balkan
Y a rım a d a s ı’nın,
S u lta n lık
ku ru m u ile O s m a n lı d ü ş ü n c e s in i
yok e d e c e k b ir d e v le t ad am ın ı
y e tiş tire c e ğ i,
b a ş la n g ıç ta
hiç
k im s e n in a k lın a g elm iy o rd u . Fa
kat, M u s ta fa K e m a l’in S e la n ik ’te
başlayan ç o c u k lu k g ü n le rin d e n
d e lik a n lılık d e v re s in e g e ç iş d ö
n e m in d e ve T ü rk askeri a taşesi
olarak b u lu n d u ğ u S o fy a ’daki g ö
revi s ıra s ın d a ya k ın la rı bu b e lirti
yi O ’nun ş a h s ın d a te s p it e tm iş
lerdir.
SAYIN DOKTOR ve ECZACILAR
Saçta kepeklenmeye karşı
kesin etkili tedavi
zetioA
İ2
zinc pyrithione
piyasaya verilm iştir
(ffn ) MuMafa Nevzat İlâ ç Sanayii A . S.
MECiDiYEKOY-iSTANBUL
B unu,
Paraşkev
Paruşev,
“ A ta tü rk ,
D e m o k ra t
D ik ta tö r”
isim li e s e rin d e şöyle a n la tm a k -
dır:
“ M u s ta fa K em al, yeni g ö re v i
nin ba ş ın a g e ç m e k üzere Sela-
nik’e d ö n d ü ğ ü sıralard a, o la y la r
e lle tu tu lu r b iç im d e g e liş m e k
teydi. “ V a ta n ve H ü rriy e t” te k l ar
k a d aşları, “ İttih a t ve T e ra k k i” ye
g e ç m iş le rd i. H avada b ir fırtın a
kokusu d u y m a k ta yd ı. K endi d e r
neğini y e n ile m e ça b a la rın a giriş-
m e k te n s e , o n la rın k in e g irm esi
g e re k tiğ in i an lıyo rd u . Bu ku ru lu
şa g irm e s i için and iç m e s i g e
rekti.
Y en i
g ird iğ i
k u ru lu ş ta
k endi g ö rü ş ve d ü ş ü n c e le rin i
b a ş k a ların a kabul e ttirm e s i M u s
tafa K em al için b a ş la n g ıç ta ye-
te rliy d i.
G ü n d ü zle ri ku s u rs u z b ir subay
olan M u s ta fa K em al, g e c e le ri
S e la n ik ’in O lim p o s , U hion ve
K ristal g ib i g a zin o la rın d a d o s t ve
a rk a d a ş larıy la bu lu ş a ra k ta rtış
m alara giriyordu . “ İttih a t ve Te-
ra k k i” nin y ö n e tic ile ri bu ted irg in
adam ı to p la n tıla rın a ç a ğ ırm am a-
yı te rc ih ed iy o rla rd ı. Bu durum ,
M u s ta fa K e m a l’i s in irlen d iriyo r,
kim i d e fa k e n d is in i tu tam ıy o rd u .
Bir g e c e ark a d a ş larıy la O lim p o s
G a zin o su n u n a lt k a tın d a k i bir
od ad a to p la n m ış ko n u şu yo rlard ı.
K onu, İra n ’la G irit a d a s ın d a k i ku
ruluş h a re k e tle riy le , b u n la rın ö n
d e rle riy d i. B ir ara ö fk e y le g öğü s
g e ç ire n A li F e th i (O kyar), belki
a rk a d a ş ların ın da k a fa s ın ı ku rca
layan b ir d ü ş ü n c e y i d ile getirdi:
-B izden n e d e n böyle ö n d e rle r
ç ık m a s ın ?
A rk a d a ş la n su su yo rlard ı. Tek
tek o n ların y ü zle rin e b akan ve
te p k ile rin i a n la m a y a ç a lış a n A li
F e th i, son olarak g ö zle rin i M u s
tafa K e m a lV d ik ti. O , d iş le rin i
s ık m ış , d ü ş ü n c e li bir d urum da
ö n ü n e bakıyo rd u . A li F e th i da
y a n a m a y ıp O ’na döndü:
-S enin ne d ü ş ü n d ü ğ ü n ü b ili
yorum . N e d e n ben böyle adam
o lm a y a y ım diyorsun.
Bu s ö zle r bir a te ş i a le v le n d ir
m eye y e tti. M u s ta fa K e m a l’in
m avi g ö zle ri ç e lik grisi rengini
aldı:
-Evet, ö y le d ü ş ü n ü y o ru m . Bu
a d a m n e d e n M u s ta fa K em al o l
m asın?
Bir baş k a g ü n M u s ta fa K em al,
yarı şaka yarı c id d i a rk ad aşların a
d e v le t görevi d a ğ ıttı. Y in e O lim -
p o s ’ta b ir m a s a n ın ç e vresin e
o tu rm u ş la rd ı. Dr. T e v fik R üştü
A raş, N uri C o n k e r, S alih B ozok,
O ’nu ilgi ile d in liy o r ve sözlerini
şaka olarak alıyo rlard ı. K im sen in
ak lın d a n bu sözlerin b ir g ü n g e r
çek o la b ile c e ğ i g e ç m iy o rd u . B e l
ki d e s a d e c e k endi s ö y le d ik le ri
ne M u s ta fa K em al in anıyord u.
T e v fik R ü ş tü ’ye dönüp:
-Bu kö tü d ış p o litik a y ı D o k to
run a ra c ılığ ı ile d ü z e lte c e ğ im .
P ek ş a ş ıra n N uri C onker:
-N e , ne! d iy e a la y etti: “ S en mi
d ü z e ttire c e k s in ? ”
-Evet, D okto ru D ışişleri B a
ka n lığ ın a a ta y a c a ğ ım ve d ip lo
m a s in in in c e lik le rin i O ’na b ıra
kacağım .
İşi şakaya vurm aya ç a lışan
N uri C o n k e r, y a p m a c ık b ir in c e
lik le sordu:
-D em ek D okto ru D ışişleri Ba
kanı y a p a c a k s ın . Ya ben?
A rd ın d a n B ozok da ne o la c a
ğını b ilm e k is te d i. B ir sü re d ü ş ü
nen M u s ta fa K em al, uzun uzun
O ’na b a k tık ta n sonra kararını
açıkladı:
-Salih, seni k e n d im e yaver y a
p a c a ğ ım , h ep b irlik te o lacağ ız.
N uri C onker, şakayı s ürdür
m ek is te d iğ in d e n bu c ö m e rt g ö
rev d a ğ ıtıc ıs ın a sordu:
-P eki c a n ım , bize görev verip
duruyo rsun, ya s e n ne o la c a k
sın?
-G örev d a ğ ıtm a y e tk is in e s a
hip b iri.”
Y A R IN :
Dr. İbrahim TEMO
"Atatürk yüksek
fikirli demokrattır"
R A U F
T A M E R
10 K A S IM FIKRALARI
10 Kasım 1971
Meclis binasındaki törende, bugün, başkan, sembo
lik olarak yoklama yaparken, elbette soracak:
“ Mustafa Kemâl?”
Bütün salon, hep bir ağızdan da elbet bağıracak:
“ Burada.”
Yalan!... Mustafa Kemâl, gerçekten orada olsa, d i
ğerleri olabilir mi acaba?
10 Kasım 1972
Şuna bakın şuna... 365 gün, Atatürk’ün kurduğu
Cumhuriyeti devirmeye çalışan gazete, bugün, siyah,
simsiyah puntolarla çıkıyor.
Y a şu?...Nifak tohumlan saçarak, gençliği, 365 gün
birbirine düşüren öğretim üyesi, bugün kürsüye çıkmış
“ Aziz Atatürk” diye bağırıyor.
Ya öbürü?.. Atatürkçülüğü istediği kalıba sokarak
şaklabanlık eden oy istismarcısı, bugün Anıt Kabire git
miş “ Atam, sen kalk da ben yatam” diye sızlanıyor.
Dünyanın hiçbir yerinde 33 yıl süren tam günlük bir
matem görülmüş şey olmadığı gibi, böyle bir kurtarıcıyı
anmak demek, 3-4 dakika suni gözyaşı dökerek, şiirler
okumak, nutuklar atmak da demek değildir. Bir Atatürk
Haftası düzenleyebiliyor muyuz? Ağlam a faslını bıraka
lım... O bir hafta boyunca, muhtelif salonlarda çeşitli
konferanslar verdirtiyor, tiyatro ve sinemalarda, konuyla
ilgili eserler oynattırabiliyor muyuz? “ Atatürk öd ü lü ”
ismi altında yarışmalar tertipleyip, şu anda hatırıma g e l
meyen daha nice buluşlarla “ Bir önder nasıl anılır?”
koyabiliyor muyuz ortaya?
Sonra...
Kim ölmüş, söyler misiniz?
Atatürk mü ölmüş?
Yalan... Atatürk ölmez efendiler.
Ve “ ölüm süz” bir Ata da “ ö ld ü ” diye anılmaz.
Bunca yıl ne yapmışız?
Bol nutuk.364 gün A ta ’ya saygısızlık. 10 Kasım geldi
mi de “ Ah Atatürk, vah Atatürk, niye öldün Atatürk?”
Açın bakın radyoyu; akşama kadar mâtem müziği...
Gazetelerde siyah başlık...
Vitrinlerde iç karartıcı birer siyah portre.
Her yerde ölüm sessizliği.
Aslında “ Hürmet” diye yaptığımız, en büyük “ Hür
metsizliktir” A ta ’y a ...
Çünkü, o bir beden değil, meşâledir.
Bir doktrindir.
Bir ulustur.
Bir bayraktır.
Affet bizi Atam...
Sen ölmedin
Biz öldük.
10 Kasım 1975
Yüce Atatürk’e, bugün, Türkiye Cumhuriyetinden
ne haberler, hangi mesajlar versek acaba?
“ Yabancı liderler türedi desek” olmaz.
“ Vatan toprağını Moskova’ya taşıyan devrimci bele
diye başkaniarı” türedi desek, anlatması güç.
En iyisi ve kestirmesi “ Gençlik Parkı’na, Harun K a
radeniz Parkı” ismini taktık diyelim de, ötesini ve hal-t
pür melalimizi o anlar artık.
10 K A S IM 1977
Atatürk için, neden hüzün dolu ayrılık şiirleri söylü
yoruz öyle?...
Neden ayrılık destanları yazıyoruz, neden ağlıyoruz,
bilmem...
O ’ndan hiç ayrılmadık ki...
Bıraktığı yerdeyiz.
Atam!.. En içten ve en samimi, ne zaman ağlamıştık,
bilir misin?
öldüğün gün... Yâni 10 Kasım 1938’de:
“ Eyvah... Bizşim di ne yapacağız?” diye...
10 Kasım 1978
ikinci Atatürk’ler yaratmaya çalıştık, olmadı.
Olabilseydi, başlayacaktık bu defa üçüncü Atatürkler
yaratma çabasına.
işte bizim Atatürk aşkımızın esas menşei ve gerçek
kaynağı,
“ O ’nu anmak” değil, aslında “ Aram ak”
Daima aramak.
Ve bugün... 10 Kasım 1980
12 Eylül’den bu yana, “ Atatürk” lâfı, ağızlardan
düşmüyor.
Profesörü, aydını, yobazı, velhasıl hepsi, sırtını O ’na
dayamış...
Anarşisti, komünisti, faşisti, velhasıl hepsi, O ’nun
gölgesine sığınmış.
Gericisi, ilericisi, solcusu, sağcısı, velhasıl hepsi,
O ’nun arkasına saklanmış.
Yüce Atatürk bile, Atatürkçülüğün çok gerisinde kal
dı şimdi.
Hayattayken bu kadar sağlıklı, bu kadar sıhhatli ve bu
kadar kuvvetli değildi g a lib a ...
t İSTANBUL Ö ZEL SEKRETERLİK KURSLARI ^
DAKTİLO ve MUHASEBE
Ö Ğ R E TİR
Dört ay aürati kuralarda maalafc öğrank
^ KURS ÜCRETİNİ
26
77
96
C E M B E R L İT A Ş KAftştSi nkşoİREK çtşme sox.no:» ÜSKÜ DAR M$AKAPttl NO: 27
B EŞ İK TAŞ ÇWAÔAN c*ono:7
SATILIK BÜRO
KATLARI
C u m h uriyet C ad desi üzerinde H ilton
karşısı yeni inşaatta satılık katlar
KASIM 1980
Pazartesi
Yıl: 20 Sayı: 6747 Fiatı: 10 TL. Adres: Topkapı, Londra Asfaltı, Tercüman Tesisleri
HER S A B A H D Ü N Y A YE N İD E N K U R U L U R HER S A B A H TAZE BİR B A Ş L A N G IÇ T IR
Telefon: 25 42 20(10 Hat)
Ingiliz gazeteci John Rees, araştırmasında
Ermenilerin Türkiye’de yüzlerce politik
cinayete karışıp yakalanamadığını öne sürdü
Ermeni
t :teröristlere
Ruslar ve
Rumiar
yardım ediyor
Hicri
15’inciasra
girdik
»Hazreti Muhammed’in M ekke’den
Medine’ye hicret edişinin 1400. yılı
dün doldu ve Hicri 1401. yıl başladı.
A N K A R A (A K A J A N S ) İslam âlemi dün Hicretin 1400. yılım idrak ede rek, 15. Hicri asra girdi. Hicret olayı,İslam dininin önderi son peygamber Ilazreti Muhammedîn bun dan 1401 yıl önce Mekke den Medine ye göç etme. siyle gerçekleşmişti.
Hicret'in yıldönümü ve Hicri 15. asra girilmesi dolayısıyla PT T tarafından bastırılan hatıra pullan da dünden itibaren satışa çıkarıldı.
Hatıra pulunun kompozisyonu Ord. Prof. Sü heyl Onver tarafından hazırlandı. 3 Mayıs 1981 ta rihine kadar satılacak ve postada sürekli geçecek pulun kompozisyonu lacivert zemin üzerine mavi, kırmızı, san ve beyaz renklerden meydana gelen bir vitray motiften oluşuyor. Vitrayın üst köşesinde kırmızı zemin üzerinde san renkle, Arapça yazılmış ’ Muhammet!" sözcüğü bulunuyor. Lacivert zemini üzerinde ise, san yaldızla Türkçe ve Arapça olarak "H icretin 15. yüzyılı" ibareleri yer alan hatıra pu lu ofset usulü ve 26x41 ölçülerinde basıldı. Pul 20 liradan satılacak.
Ulu önder, ölümünün 42’nci
yıldönümünde törenlerle anılıyor
Org. EVREN
Atatürk
Tercüman
I O Kasım özel ilavesi Tdrettauu* MMJKYi m mVkB U G Ü N B A T İ N İ Z D E N
İ S T E Y İ N İ Z
• Milletlerarası
terörizm
olaylarında otorite olan
Rees’e
göre
Kıbrıslı
Rumların terörist grubu
E0KA-B ve Rus Gizli Po
lisi KGB, Ermeni terö
ristlere hertürlü yardımı
sağlıyor.
NEW Y O R K (A A ) Gizli Ermeni Kurtuluş Teşkilatı tarafından geçen ay Türkiye'nin BM nezdindeki temsilciliğine yapı lan bombalı saldın üzerine bir araş tırma yapan milletlerarası terörizm hareketlerinde otorite olarak tanı nan John Rees adındaki İngiliz gazeteci, Ermenilerin, Kıbnslı Rum ların terörist grubu E O K A —B ve Rus Gizli Polisi KGB tarafından desteklendiği görüşünü ortaya attı.
'T h e Rcvien O f The N ew s" Dergisi tıin Yazı İşleri Müdürü olan Jphn, Rees Türk temsilciliğinin bombalanması olayı üzerine Am eri kan Dışişleri Bakanlığı yetkilileri
başta olmak üzere, çok sayıda is-
(Devamı Sa: 9 Sü: 6'da)
Geçen yıl
yurt dışında 40 bin
Türk çocuğu
doğdu; 2280
vatandaşımız öldü
• 1 9 7 9 ’da yurtdışı temsil
ciliklerimizde 7654 ev
lenme işlemi yapıldı.
A N K A R A (A K A JA N S )
ne sağ, ne solundayız,
•
D e v le t Başkanı
,
yayınladığı mesajda « Cumhuriyete
,
kutsal
,
özgür vatan
topraklarına uzanacak k ir li e lle r h er zaman daha şiddetle
k ırıla c a k tır» dedi
ıBasın Yayın Genel Müdürlüğünce
Anıtkabir’in müze bölümünde dü
zenlenen “ Türk Basınında Atatürk’ ’
adlı sergi Devlet Başkanı Org. Evren
tarafından üucjün açılıyor.
A N K A R A (A K A JA N S )
Geçtiğimiz yıl içinde yurt dı şında 40 bin Türk çocuğunun d o ğ duğu 2 bin 280 vatandaşımızın ise çeşitli sebeplerle hayatını kay bettiği bildirildi.
Çalışma Bakanlığı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, aynı y j »içinde yurt dışındaki temsilci - tiklerimizde 7 bin 654 evlenme işle mi yapıldı.
Araştırma sonuçlarına göre, 1979 yılı içinde doğum , ölüm ve evlenme olaylarının ,en yüksek olduğu ülke Federal Almanya. Bu ülkede geçti ğimiz y ıl 34 bin 131 Türk çocuğu
(Devamı Sa: 12 Sü: 2'de)
jCTC
Fİ FPFPİRİİ
CM ç il A lil
/id. 1. O rdu ve S ık ıy ö n e tim K o m u ta n lığ ın c a son op era syo n la rd a , yakalanan ki-.
*c LLCuCDlnlLCIV O İLM nLM n.
şüe r in ev ve üstlerinde ele g eç irile n 36 a d et d e ğ iş ik ç a p ve m arka tabanca, 4 m akin alı tabanca, 5 el bom bası v e 3 a d et telsiz cih a zı basın m ensuplarına gösterild i...İstanbul'da
13 kişinin katili 260
terörist yakalandı
Ulu Önder Atatürk ölümünün 42'nci yıldönümü olan bugün bütün yurtta, dış temsilciliklerimizde ve KTFD 'de törenlerle anılacak.
Bugün ilk tören saat 08.55'de Anıtkabir'de yapıla cak, törene Devlet Başkanı Kenan Evren, Milli Güven lik Konseyi üyeleri. Başbakan, Anayasa Mahkemesi Başkanı, yüksek yargı organları başkanlan ve Bakanlar Kurulu üyeleri ile protokole dahil askeri ve sivil erkan katılacak, Anıtkabir'deki törende Atatürk'ün öldüğü sa-
( Devamı Sa: 9 Sii: 6'da)
B o ğ a zla rd a n g eç iş
yeniden düzenleniyor
Boğaz «TEHLİKELİ
BÖLGE» oldu
• Yunan ve İngiliz tankerlerinin çarpış
masında denize dökülen mazotlar dün
2 defa ateş aldı. Tarabya sahillerini
tehdit eden alevler heyecan yarattı.
• Dün de İtalyan ve Türk şilepleri çarpıştı
kazada can kaybı olmadı.
İSTAN B U L
İ l . Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığınca yapılan
açıklamada «B om ba yaparken yaralanan bir
militanın daha sonra ölünce göm üldüğü ve kolu
kopmuş cesedin bulunduğu» belirtildi
25 GECEKONDU YANDIy2 0 0 KİŞİ AÇIKTA KALDI
Dolapdere ve Elmadağ arasında
bulunan ve "Bizans çöplüğü " olarak
adlandırılan sahada çıkan yangın so
nunda 25 gecekondu ile baraka kül
haline geldi. Çoğu ahşap olan ve
50 ye yakın aileden 200 ilen fazla
şahsın ikamet ettiği mahallede ç ı
kan yangına, bir sigara izmaritinin
sebep olduğu açıklandı. Bu arada
kurtarma çalışmalarına katılan Mus
tafa Atmaca adlı şahsın yaralandığı
açıklandı. Bir saat devam ettikten
sonra kül haline gelen yangın sonun
da evlerini kaybedenlerin dün sabah
olay yerinde toplanarak ağlaşmaları
çevreden geçenlerin yüreklerini par
çaladı. Yarığında evsiz kalan ailelere
Kızılay tarafından çadır ve battani
ye dağıtıldı. Fotoğrafta yangın so
nunda harabe halini alan mahalle
görülüyor.
(T A N C A N B A L T A L I)
H AB ER MERKEZİ 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komu tanlığı Basm ve Halkla İlişkiler Şu- besi'nden yapılan açıklamada muh telif tarihlerde 13 kişiyi öldüren, 15 kişiyi yaralayan ve çeşitli soygun olaylarına karışan, silahlı sol ve sağ kesimden toplam 260 militanm ya kalandığı bildirildi. Açıklamada bunlarla birlikte 36 tabanca, 4 ma kineli tabanca ve çeşitli bomba ile telsizin elegeçtiği de yeraldı. A çık lama şöyle:
"1 Kasım 1980 gününden bu ya na son bir hafta içinde 1. Ordu ve
(Devamı Sa: 12 Sü: 1 'de)
Dem irell 18r Ecevit'i
12 polis koruyor
A N K A R A (A A ) Süleyman Demirci i 18, Bülent Ecevitî de 12 hassas bölge polis me murunun koruduğu bildirildi.
Her iki eski başbakanın koruma görevlilerinin, koruma arabası veril mesi için emniyete başvuruda bu lundukları, ancak henüz koruma arabalarının verilmediği de belirtil di. Bu arada, Demirci ve Ecevitin eski başbakan oldukları için korun- malarının sürdürüleceği bildirildi.
ö t e yandan, dört ay başbakan lık yapan Sadi Irmak ile bir yıldan az başbakanlık yapan Ferit Melen '- in de eski başbakan oldukları için halen korundukları ve kendilerinin korunması gereği olarak birer de koruma arabasının devamlı olarak görevlendirildiği kaydedildi.
EMEKLİ ÖĞRETMEN,
KOMÜNİST ÖRGÜT ÜYESİ
ÇOCUKLARINDAN
1'İNt ÖLDÜRDÜ
2'SİNI AĞIR YARALADI
İzm ir’deki olayda, kocasına mani ol
mak isteyen emekli öğretmenin eşi
de yaralandı.
Önceki gün Rumelikavağı açıklarında Y u nan ve İngiliz tankerlerinin çarpışmasından son ra denize yay ılan mazot dün Tarabya sahilinde iki de fa alev aldı, ayrıca Büyükdere açıklannda seyreden bir İtalyan ve Türk şilebi de çarpıştı. Arka arkaya meyda na gelen ve Boğaz sakinlerine heyecanlı anlar yaşatan olaylarla ilgili olarak konuşan yetkililer "İstanbul Bo ğazı bir barut fıçısı halini aldı. Konu ile ilgili olarak acil tedbirler alınması şarttır" derken bir açıklama ya-
( Deva mı Sa: 12 Sü: 3'de)
12 Eylül'den bu yana
57 ii'e yeni
belediye
başkanı
tayin edildi
• 10 eski belediye başka-
nına yeniden görev veri
lirken, 10 ilin belediye
başkanlığına da önü
müzdeki günlerde yeni
tayinler yapılacak.
A N K A R A (A K A J A N S )
İZM İR BCROSU Emekli bir ilkokul öğretmeni yasadışı komünist örgüt üyesi (DEV-SOL) 3 çocuğunu ve araya giren karısını keserle ağır yaraladı. Yaralanan çocuklar dan biri kaldırıldığı hastanede can verdi.
Edinilen bilgiye göre olay önceki gece yarısı meydana geldi. Emekli öğretmen Mehmet özgür, DEV-SOL'a mensup olan kızları Gülçin, Gıilten ve oğlu Cavit ile tartışmaya başladı. Çocuklarının top luca üzerine yürümesi üzerine eline bir keser geçiren Mehmet özgür, 3 çocuğuna vurmaya başladı, ö z gür bu arada kendisine mani olmak isteyen karısı Gülsüm u de yaraladı. Hastaneye kaldırılan yarak lardan Cavit özgür öldü, diğerlerinin ise tedavisine devam ediliyor.
Mehmet özgür, polise verdiği ifadesinde, çocuk- lannın yasa dışı örgütlerle ilişkileri olduğunu be lirtip, bu duruma mani olmak için kendilerini yara ladığını öne sürdü. Olaya siyasi polis el koydu.
Yapılan soruşturmada, yaralı kızlardan Giil- çin'in lise mezunu olduğu,iki yıldan beri üniversite imtihanlarında başarı gösteremediği, Gülten'in T i caret Lisesi ikinci sınıfında belgeli bulunduğu ö ğ renildi. Oğlu Cavit'in ise boşta gezdiği belirlendi.
Bütün belediye baş kanlarının gö revlerinden alınmasıyla ilgili kanu nun yürürlüğe girmesinden sonra, 57 ife yeni belediye başkanı tayin edildiği, geriye kalan 10 ilin
beledi-(Devamı Sa: 9 Sü: 5'de)
Antalya'da uçuruma
yuvarlanan otobüste
4 kişi öldü
MA N T A L Y A (A K A J A N S ) Antalya’ya 30 kilometre mesa fede uçuruma yuvarlanan otobüste biri şoför 4 kişi öldü, 17 kişi de yaralandı.
önceki gece saat 21.00 sıraların - da Antalya'ya 30 kilometre mesa fedeki Yenice yakınlarında Osman Genç yönetimindeki 15 A V 007 plakalı otobüs uçuruma yuvarlandı. A şın hız yüzünden meydana geldiği belirtilen kazada otobüs şoförü Os man Genç ile yolculardan İbrahim Çetin, Erdal Ünal ve Bekir Kılıç öldü. Kazada yaralanan 17 yolcu da tedavi altına alındı.
Tercüman
'
d a n
ß
A T A T Ü R K . . .
V E
V E iV İD E iV
D O Ğ U Ş
Değerli okuyucularımız;
ugün, ulu önder Atatürk’ü kaybedişimizin 42. yıldönümü.
Bu günün, b ir yas günü olmasının ötesindeAta’yıyeniden
hatırlamanın, onun prensipleri açısından nerede bulun
duğumuzun durum muhakemesini yapmanın bir vesilesi olma
fonksiyonu da var. Böylece 10 Kasım’ lar zaman içinde, Ata'yı
anma olayını aşan daha geniş bir muhteva kazanmıştır. Geride
kalan 42 yılın, G’nun çizgisi üzerinde ibrası sözkonusudur.
Ve dikkat edilm elidir, Türkiye’nin Atatürk doğrultusundan
sapmalarının yoğunlaştığı, Atatürk karşısında geride kalan yılla
rın ibrasının güçleştiği dönemlerde, keskin ve köklü rejim olay
ları gündeme gelmektedir. Türkiye, Atatürk doğrultusuna, Ata
türk ilkelerinden oluşan sağlam ve güvenli yörüngeye yeniden
oturmaktadır.
1980 10 Kasım’ı da böyle bir döneme rastlamış bulunmak
tadır. Herhalde geride kalan yılların Atatürk ilkeleri ışığında ib
rasının kolay olduğunu söyleyemeyiz. Kendi kurduğu partisinin
zirvelerinde, kendi inkılaplarının “ Gardrop devrimciliği” diye
yerildiği ve küçümsendiği Atatürk dış politikasının, gensoru
önergeleriyle mahkum edildiği günlerden vardık 1980 10 Ka-
sım ’ına..
Ancak tesellim iz, geleceğin üm it verici olmasıdır. Türkiye’
nin yeniden Atatürk ilkeleriyle örülmüş sağlamı ve güvenil yö
rüngeye oturmakta oluşudur.
1 0
Kasım vesilesiyle, yeniden durum muhakemesi
yapılırken, Atatürk ve 0 ’nun eseri olan Cumhuriye
ti ana hatlarıyla yeniden hatırlamakta fayda vardır,
hancıi şartlarda, nereden nereye gelindiğinin bilinmesi, Ata
türk ilkelerinin hanqi acıların ve çabaların ürünü olduğunun iyi
anlaşılması gerekir.
Onun için d ir ki, bugün gazeteniz TERCÜMAN ile birlikte
sizlere “ ATATÜ RK.... VE YENİDEN DOĞUŞ“ ilavemizi sunu
yoruz.
Taylan SGRGUN’un yönetiminde bir ekibin hazırladığı bu
ilavede ATATÜ RK’ Ü, ATATÜRK’ün kader yolculuğundaki dava
arkadaşlarını.. Onların dev eseri olan Türkiye Cum huriyeti’nin
doğuşunu bulacaksınız.
Bir roman gibi tatlı anlatım.. Bir bilimsel araştırma gibi
belgelere dayalı olan bu ilavenin gerektiğinde kaynak olarak
başvurmak üzere saklayacağınız bir yayın olduğuna inanıyoruz.
□
B
ugün ayrıca bir yazı dizisi de sunmaktayız. Arkadaşımız
Ali Gümüş biri Türk, öteki Bulgar iki Balkanlı yazarın k i
taplarını inceleyerek bu yazı dizisini hazırladı. “ Balkan
larda Bir Demokrat: Mustafa Kemal” ) 2. sayfamızda bulacaksı
nız.
□
D
eğerli okuyucularımız, nihayet beklenen depara gelmiş
bulunuyoruz. Bu haftanın sonlarından itibaren televizyon
ekranlarında TERCÜMAN SPOR ANSİKLOPEDİSİ’ nin
tanıtıcı film le rin i görecek, ilkfa siküle b ira n önce kavuşmak he
yecan ve özlemini duyacaksınız.
Televizyon film lerim iz, gazetemizde sunacağımız anonslar,
size bu ansiklopedinin boyutlarını, özelliklerini yeterince
anlata-cakBizim burada söyleyebileceğimiz tek şey şudur.-“ Böyle bir
ansiklopedi sunabildiğimiz için mutluyuz, kıvançlıyız..”
Saygılarımızla.
M İL L İ P İ Y A N G O 'N U N 9 K A S I M
Ç E K İL İŞ İ D Ü N Y A P IL D I
A N K A R A (A K A JA N S )
M illi Piyango'nun 9 Kasım çetfilişi dün Ankara'da yapıldı.
M illi Piyangonun bu çekilişinde kazanan numaraların listesini
6. Sayfamızda bulacaksınız.
t
Tercüman
1 0 K A S IM 1 9 8 0 P A Z A R T E S İSAYFA: 5
D Ö V İZ Fİ A T L A R I
DEÖERLİ M A D E N L E R
r
a
r
a
L T D
r
ABD Doları
Mar k. . . .
Sterlin...
Fransız Frangı. .
Hollanda Florini.
İsviçre Frangı. .
RESMİ ŞATIS
KURU-(T r a n s íansfer) '89.71 46.05 2 16.50 19.93 4 2.48 51.20
■
— SERBEST PİYASA---1 DOLARIN DEÛERİ
Serbest (Avrupa boısalarında)piyasada ... .. 1-95 herhangi 0.40 bir 4.46 işlem ... 2.09 yapılmamaktadır.. ... 1 7 3 Cumhuriyet atal2400-12600 A z iz ... 11000.11500 Ham İt... 11400-11800 Elgazl... 11400-11800 Reşat kulplu. .11800-12200 Reşat kulpsuz 12.000-12500 24 ayar yeri, . . , 1760-1770 24 ayar Avrupa . 1800-1810 22 ayar . . . 1611-1621 18 a y a r...1317-1327 14 a y a r ... 1030-1035 O llm ü ş... 46.000 P a la d y u m ...®00 Platin...1 750 Ons... 594 dolar. >
Buğdayın kilogramı
17 liraya çıktı
T E K İR D A Ğ (A K A J A N S )D evletin üreticiden ih tiy a c ı k arşılayacak ö l çüde alım yapam am ası ve talebin sürekli a rt ması sebeb iyle, serbest piyasada 1 kg. b u ğ d a y ın fia tı 17 lira oldu . İlg ilile r, O cak ve Ş u ba t aylan n da 1 kg. b u ğda yın 20 liradan satılaca ğ ın ı tah m in -ettiklerin i b ild ird ile r.
Ü reticiler serbest piyasadan e k m e k im ala tın a devam edilirse e k m e ğ in kilosunun 40 lira o la ca ğ ın ı b elirttiler.
Zengin ve yoksul ülkeler arasındaki ekonomik
ilişkiler bir zirvede ele alınacak
m
V İY A N A (A .A .)
Meksika Dışişleri Bakanı Jorge Castane-
da zengin ue yoksul ülkeler arasındaki e kono-
mik ilişkilerin ele alınacağı bir zirve konfe
ransı yapılmasının liararlaştırıldığmı açık
ladı
11 ülkenin temsilcilerinin katıldığı Viya
na
toplantısında alınan karara göre zirve
toplantısı Meksika'da yapılacak ve 20-25
ülke lideri katılacak.
Yapılacak zirve toplantısının bağlayıcı
kararlar almayacağını, ancak çok sayıda ül
ke liderinin katılacağı böyle bir zirvede va
rılan sonuçların tabii olarak diğer çalış
malara ışık tutacağını ve ağırlık taşıyaca
ğını belirten Meksika Dışişleri Bakanı,
Viyana toplantısına katılan 11 ülkenin tem
silcilerinin büyük bir ihtimalle Mart ayında
Viyana'da yeniden biraraya gelerek zirve
toplantısına davet edilecek ülkeleri belirle
yeceklerini sözlerine ekledi.
Zirve kararının alındığı Viyana toplantı
sına Avusturya, Cezayir, Kanada, Fransa,
Hindistan, Meksika, Nijerya, İsveç, Tan
zanya, Federal Almanya ve Yugoslavya
temsilcileri katıldılar.
Yabancı
sermaye,
genişleme
yatırımlarına
ağırlık veriyor
FÎNTAS
BANKA
MEVDUAT SERTİFİKASI
VEREN 1IK KURUUKTUR.
M ik ta rı ne olursa olsun, değerlendirm eyi düşündüğünüz paranız sizin için önem lidir.
Tasarruflarınızı yönlendirirken etraflıca araştırm ak en doğal hakkınız.
Ö nce tüm bankerlik kuruluşlarını bir bir dolasın...
> 5Sorun, % kaç veriyorlar? N asıl veriyorlar?
%
hesabı önem li...
A m a yatırım ınızın garantisi ondan da önem li.
B iz, bize gelin diyoruz.
A n ap aran ız cebinizdeyken 'gelir sağlasın.
A m a , bize gelm eden önce
tüm diğer bankerlik kuruluşlarını da m utlaka dolaşın, kıyaslayın...
Fintaş’a en son gelin,
D a h a güvenli... D a h a çok kazanırsınız.
F İN T A Ş ’ın sağladığı olanaklar:
FİNTAŞ, verdiği Hamiline Banka Mevduat Sertifikalarına
aşağıdaki artırılan gelir oranlarını uygular:
VADİ LER
GELİR
O R ANL AR
i
l
Vadesiz
% 28
3 Ay vadeli, dönem sonu ödemeli
% 29
6 Ay vadeli, dönem sonu ödemeli
% 30
1 Yıl vadeli, dönem sonu ödemeli
% 34
1 Yıl vadeli, aylık ödemeli
9c
32
2 yıl vadeli, aylık ödemeli
%
34
2 Yıl vadeli, aylık ödemeli (çekmeme koşullu)
% 36
2 Yıl vadeli, dönem sonu ödemeli
% 45
3 Kasım 1980 tarihinden itibaren artırılan gelir oranlan
daha önceden yapılmış tahvil satışlarına da uygulanacaktır.
İstanbul içinden ya da dışından, yatırım yapmak isteyen herkes
İstanbıd Bankası Şişli Şubesi 879 numaralı hesaba para yatırabilir.
Mevduat Sertifikanız, ve Yata mı Güvence Belgeniz,
derhal adresinize gönderilecektir.
(\)
FİNTAŞ. yatırımınız karşılığında, portföyünde bulunan
“Hamiline Banka Mevduat SertilikaHanndan verir.
Ana paranız artık yeniden cebinizde demektir.
c£> FİNTAŞ. vermiş olduğu sertifikalan, her an işlemiş
değer artışlan ile birlikte geri almayı.
“Yatının Güvence Belgesi” ile taahhüt eder.
(J> Dilerseniz FİNTAŞ. yatırımınız karşılığında tahvil de verir.
FİNTAŞ’dan seçilecek tüm tahviller Türkiye’nin
en güçlü kuruluşlannın çıkarttıklan tahvillerdir.
Yatınmınızı ister peşin, ister taksitle yapar,
gelirini tümü üzerinden almaya başlarsınız.
(\)
FİNTAŞ, tüm işlemlerinde, tasarruf sahiplerine
BANKA GARANTİSİ verir.
Müracaat:
Büyüklere ( -ad. Bevtem Han, Kat:
10
Şişli İstanbul
Tel.
4787
“>7
47
66
80
482392
(İ.E.T.T Şişli Otobüs Garajı yanı)
BANKERL
” Para dünyası
TLER AŞ.
bir bakış”
• T ü rk iy e'd e yatının y a p
ma konusunda yabancı
sermayenin çekim serliği
devam ediyor.
A N K A R A ( A N K A ) 25 O cak kararları k a p sa m ın da y e r alan ve y aban cı s e rm a y e nin T ü rk iy e 'd e k i y a tırım la rın ı ç e ş itli alanlara y a y m a y ı a m a ç layan "Y a b a n c ı S erm a ye Ç er- ç e v e K a ra rn a m es i" 9 a y lık u y gulam a sonucunda b eklen en hızlanm anın ilk işa retlerin i v e rem e d i .25 O c a k 'ta gelen y e n i ö z e n d iric i ted b irlere k a rşılık , y a bancı serm ayenin T ü rk iy e 'de y a tır ım ya p m a konusunda h â lâ çek im ser davra n d ığı g ö z le n m ek te .
1979 y ılı sonunda 6224 Sa y ılı Y a b a n c ı S erm a y ey i T e şv ik Yasası kapsam ında T ü rk iy e 'd e fa a liy e tte bulunan y ab an cı ser m a y e li firm a sayısı 91 ik e n , Eylül a y ı sonunda ancak 96 Y a ç ık a b ild i.
G E N İŞ L E M E Y A T IR IM L A R I'
B aşbakan lık bünyesindeki "Y a b a n c ı S erm a ye D airesi "n ce derlen en verilere g ö re y a k la şık 9 a y lık d ö n em d e 10 yabancı serm ayeli firm a y a g en işlem e y a tır ım ı iç in izin v e r ild i. A r a la rın da Türk T u b o r g , P h ilip s, B o s c h , Türk T r a k t ö r , Bastas ve M akina T a k ım Endüstrisi lıin de b u lu n du ğu ku ru lu şlar, belli bir d ö n em iç in d e m evcu t k a p a sitelerin i yü zd e 75 ile yü zde 2000 arasında d eğişen o ra n la r da arttırm ak üzere taahhütte bulundu lar.
F E D E R A L A L M A N Y A B A Ş T A
T ü r k iy e 'd e y a tırım k o n u sunda en istekli ülke F ed eral A lm a n y a 'd ır . 24 firm ad a 1.7 m ilya r liralık serm aye katkısı ola n F . A lm a n y a 'y ı 7 fir m a d a ki 1.5 m ily a r liralık serm aye katkısı ile Fransa tak ip e d iy o r .
B irleşik A m e rik a 'n ın ise, f i r m a sayısı yönü nden ik in ci sıra da olm asına k a rşılık , g e tird iğ i serm ayen in o ld u k ç a düşük bir d ü zeyde k a ld ığ ı g ö z le n m e k te .
S E K T Ö R E L D A Ğ IL IM
T ü r k iy e 'd e y a tırım a giden yabancı serm ayeli firm aların ö z e llik le k im y a , elektrik m ak i- naları ve m aden i eşya s e k tö r lerin e ilgi d u ydu kla rı d ik k a ti ç e k m e k te . H alen im alat sana y iin d e: . 81 yabancı serm aye k a tk ’ sı bulunan firm adan 16 İsı e lek trik m akinalan ve e le k tr o n ik , İS 'Ü m ad en i e ş y a ve 2 0 'si k im y a sanayiin de fa a li y e t g ö s t e r iy o r .
AVRUPA Y A T IR IM
BANKASI İLE YAPILAN
SÖZLEŞME ONAYLANDI
A N K A R A (A K A J A N S ) T ü rk iy e ile A E T arasındaki 3. m ali p ro to k o l çe rç e v es in d e A vru p a Y a tır ım Bankasınca S E K A -D a la m a n 2. kuşe k ağıt, k arbo n ve atıksu ta s fiy e tesis le r projesi finansm anı ih tiy a c ı nı karşılam ak üzere im zalanan p r o to k o l B akanlar K u rulunca on aylandı.R esm i O a zete'n in dünkü sa yısın da yayın lan a rak yürürlüğe giren p r o to k o l u y a rırc a A v r u pa Y a tır ım Bankası, ödü n ç p a ra sağlayacak, T ü rk iy e y ıld a yü zde 11.05 oranında n om in al b ir faiz ö d e y e c e k . D e v let f o n ları, ilk i 15 A r a lık 1 9 8 3 ,son u n cusu ise 15 H aziran 1995 o l m ak üzere altışar a y lık 24 tak- . sitle geri v e r e c e k .
O T E L
Tam konforludur, miilken veya devren mal sahibinden satılıktır. İstanbul Tel: 23 71 23 S A H İB İN D E N S A T IL IK 131 1977 Model Temiz. Tel: 27 81 45
İSTANBUL 2. İFLAS
MEMURLUĞUNDAN
İFLASIN KALDIRILDIĞINA DAİR İLAN n1980/3
E D İB E B Ü Y Ü K G Ü R E L hak-
kın daki iflâs davasının re d d i
ne İs ta n b u l 5. A sliye T ic a re t
M a h k e m e s in in 2 6 .9 .1 9 8 0 gün,
1980/477 es a s , 1 980/472 karar
sayılı ilâm ı ile karar v e rilm iş
ve iflâsın K A L D IR IL M IŞ o ld u
ğu ilân ve te b liğ olunur.
S. 7606,
m
10 Kasım
yıldö-1
Kasım
■ ^ A t a t ü r k ’ün ölüm
nümü.
Bugün o kadar çok
“ Atatürkçü” konuşma dinle
yeceğiz, program seyredece
ğiz, ağıt işiteceğiz (d...
Sormayın gitsin artık.
Sanırsınız ki 45 milyon
insan Atatürkçüyüz.
Eğer öyle olsayd'k.
"Bugün böyle olmaz
d ık” .
Hergün A ta tü rk’ten me
det ummazdık.
Demek...
Konuşmaların bir bölü
mü sahte.
Programların bir bölü
mü inançsız.
Ağıtların bir bölümü
yapmacık.
Yani...
"Bugün böyle icabedi-
yor” diye, akşamdan sabaha
kıyafet d e ğ iştirir g ib i, Ata
türkçü olanlarımız hiç de az
değil.
★ ★ ★
B
ir de Anıtkabir rakamla
rına bakalım.
Yılda kaç kişi Anıtkabre
gelir?.
B ilir misiniz?.
bzun
uzun rakamlar
vermeyelim.
Sadece birkaç örnek su
nalım.
1960 yılının 10 Kasımın
da Anıtkabri ziyaret edenle
rin sayısı 80 bindi.
1961 10 Kasımında 13
bin.
1962 10 Kasımında 7850
Yani...
Bir "heyecan” işi.
Aynı heyecanı bugün ya
şayacağız.
Yüzbin. belki, ikiyüzbin
kişi, Anıtkabirde buluşaca
ğız.
★ ★ ★
B
ir başka husus da Ata
türkçülükten ne anladı
ğımız.
Yarım asırdan uzun za
man geride kaldı, ama bu ko
nuda bir türlü anlaşamadık...
Kim i kolundan tutup bir
yana çekiyor.
Kim i ceketine yapışıp
öbür yana.
Zaten bu yüzden değil
mi ki...
Yıllar yılı...
10 Kasım günleri...
Cânâ rakibi handan
edersin
Gelecek yıl.
Daha sonraki yıl...
inşallah "eski örnekler”
gibi olmaz.
heyecanlar, bir rüzgar
gibi gelip geçmez.
Diyeceğimiz Anıtkabre
gitmek gitmemek meselesi
değil.
Ama...
Kasıl içim izde "bayram
A tatürkçüle ri” varsa...
"h u tu k Atatürkçüleri”
varsa...
"T icaret Atatürkçüleri"
varsa...
"Korkudan
Atatürkçü
görünenler” varsa..,
"heyecanlı günlerde” ,
işte böyle Anıtkabir Ata
türkçüleri deçoğalıveriyor.
Veya
Mani oluyor halimi
takrire hicabım
Ya da
Sen bezmimize geldiğin
akşam neler olmaz
şarkılarını dinlem eyi, “ Var-
dar Ovası” , “ Pencere Açıldı
Bilal Oğlan” türkülerini söy
lemeyi Atatürkçülük olarak
kabul edenlerimiz az mı?.
Görüyorsunuz...
Bir de “ şarkı-türkü Ata
tü rkçü lerim iz” var.
★ ★ ★
n
Kasımlarda
millet-■ ”
çe dilimizden d ü
şürmediğimiz sloganımız şu:
“ -Atatürk sağ olsaydı...
Bugünki halimize bakıp aca
ba ne derdi?.”
Sahi..
Kederdi?.
A tatürk’ün, kızdığı za
man. karşısındakine söyledi
ği en ağır sözü şuydu:
‘‘-Şaşarım akl-ı perişa
nına, ahmak!..”
★ ★ ★
A
tatü rk’le ilg ili b ir olayı
sunup, bu büyük insa
nın büyüklüğünü bir defa
daha tekrarlayalım. ■
Atatürk'e ilk "m uhale
fet eden” şahıs kimdi?.
Ve iik muhalefetin konu
su neydi?.
Mustafa Kemal Erzu
rum Kongresinde Tuğgene
ral üniforması ve “ Yâver-i
hazret-i Padişahı” kordo
nuyla, başkanlık kürsüsüne
çıkınca, Gümüşhane delegesi
Zeki bey şöyle itiraz etmiş
tir:
“ -Paşa. Üniformanı ve
kordonlarını çıkar da öyle
gel” .
Ya Paşa nın tepkisi ne-
olmuştur?. ;
Tepki, Mustafa Kemal
Paşa yı, Atatürk yapan bü
yüklüğü gösterir.
Paşa kürsüden iner, üni
formayı çıkarır, sivil elbise
leri giyer ve kürsüdeki yeri
ne döner.
B
ırakalım gözyaşlarını da
A tatürk’ü anlamaya çalı
şalım.
Atatürk'ü sevelim.
B irb irim izi sevelim.
★ ★ ★
A tatürk’ü
sloganların
gölgesinde aramayalım.
Yoksa...
Yine bir 12 Eylül saba
hından başka yere gideme
yiz.
---RESMİ
GAZETEDEN
SEÇMELER
Resmi Gazete'nin
diinkii sayısında
yer alan önemli
kararlar
£ Avrupa Yatırım Bankasınla imzalanan p rotok o l çerçeve
sinde, S E K A —Dalaman 2. Kuşe Kağıt, Karbon ve Atıksu
Tasfiye Tesisleri projesi için imzalanan finansman sözleş
mesi ue eki uygulama protokolü Bakanlar Kurulu hca
onaylandı.
# Bakanlar Kurulu'nca tesbit edilen 'Veteriner İşleri Genel
Müdürlüğü'ne bağlı eğitim ve öğretim kurumlarında ücret
le okutulacak ders saatlerinin sayısı,ders görevi alacakların
nitelikleri ve diğer hususlara dair esaslar" yürürlüğe
k o n u ld u .
% 41i Çin Halk Cumhuriyeti lıden olmak üzere 64 kişinin
Türk vatandaşlığına alınması kararlaştırıldı.
# Çeşitli üniversitelerdeki öğretim görevlileriyle ilgili terfi,
kararları yayımlandı.
D A İT İA Yabancı Diller Yüksek Okulu Yönetm eliği yayım
landı.
%
Çeşitli mahkemelerin ilanen yaptıkları tebligatlar Resmi
Gazete'de yeraldı.
K u v e y t H a v a Y o lla rı,
Kuveyt-İstanbul uçuşlarına
yeni B-727 ile devam ediyor...
H er Perşem be, İstanbul - Şam - Kuveyt
Kuveyt - Şam - İstanbul Seferleri
KUW AIT AIRW AYS
Kuveyt Havayolları Cumhuriyet Cad 30 Kervansaray Ap Elmadağ. İstanbul Tel 404081 82