6 Temmuz 1997
*4
K İT A P _________________________________
OSMANLI'NIN SON DÖNEMİNE VE CUMHURİYET TARİHİNE IŞIK TUTAN AHMED EMİN YALMAN'İN ANILARI NİHAYET YAYIMLANDI
mm
...—
---Ahmed Emin Yalman'ın
hatıratları "Yakın Tarihte
Gördüklerim ve Geçirdiklerim"
başlığıyla basıldı. Erol Şadi
Erdinçhn yayına hazırladığı ve
iki cilt halinde basılan
kitapların ilk cildi 1888-1922,
¡kincisi 1922-1971 arasındaki
dönşmleri kapsıyor. Yalman,
Osmanlı İmparatorluğu'nun son
dönemi ile Türkiye
Cumhuriyeti'nin yetmiş yıllık
tarihi; içindeki önemli olayları
ve blı olaylarda rol oynayan
kişileri, bir gazeteci, bir
başyazar olarak yaşadıklarını
ve gördüklerini anlatıyor.
YAKIN TARİHTE GÖRDÜKLERİM VE GEÇİRDİKLERİM Ahm ed Emin Yalman Yaym a hazırlayan: Erol Şadi Erinç / Pera Y a y ın la rı/ 1. cilt (1 8 8 8 - 1 9 2 2 ), 2. cilt (1 9 2 2 - 1 1 9 7 l ) / toplam 1 8 1 6 sayfa + fotoğraflar
devrin hikâyesi
C - . ! . A I 1 / A k İ ...l * ı . ______r ı l ______•____ J ____________ __ _ i . ı i _ . • _______ y _ _ i _____ i . . . i x t_____ . . . *ı \ - i ı _ı _ _ y ________________________________________ '_______________ _______ __________ Ersin KALKAN___________ _A
hmet Emin Yalman, 81 yaşma ulaştığı zaman bir gün, "tüm ömrüm boyunca başkalarının, hayatlarım ve hikâyelerini kaleme aldım. Bunca yıl yaşadım ve çok çalıştım bir yığın badire atlattım. Şimdi artık benim de bir hikâyem var. Oturup onu yazmalıyım" diye düşünüyor ve 50 yıllıkdaktilosunu önüne koyup bizim için kendi hikâyesinin ve dolayısıyla OsmanlI'nın son döneminin ve cumhuriyetin elli yılının tarihini yazmaya başlıyor.
Anılarım kaleme almaya
başladığında daha ilk satırlarda şunlan söylüyor: "Geçirdiğim bütün o sıkıntılardan ve üzüntülerden sonra hayat yollarında yeni baştan yolculuk yapmak mümkün olsa ve beğendiğim hayatı, geçirdiğim tecrübelerin ışığında
gazetecelik tecrübesine dayanarak, gördüklerimi ölçüye vurmak ve değerlendirmek imkanına da sahibim. Gözlerimle şahit olduğum ve içlerinde bazen roller oynadığım hadiselerin hikâyesini size başından sonuna kadar anlatmakta ve bir tarih akışının ne tarafa olduğunu belirtmeye çalışmakta fayda görüyorum."
FİKİR HAREKETLERİ
Ahmet Emin Yalman'ın hikâyesi bir bahar günü Selanik'te başlıyor (14 Mayıs 1888). Babası, Atatürk'ün Askeri Rüştiye'deki tarih öğretmem Osman Tevfik Bey. Geniş ve kültürlü bir aile içinde yetişmiş. Baba Osman Tevfik'in yayın ve edebiyatla da yakın ilgisi var. Ravza-i Edep (Edep Bahçesi, 1883) ve iki yıl sürdürdüğü Mütalaa (1896-1897) adım taşıyan edebiyat dergileri yayınlamış. Selanik, imparatorluk
ailenin çocuğu olarak, bu kentte (ve dünyada) yeni tartışılmaya başlayan modem demokrasi düşüncesiyle beslenerek büyüyor. Bu yüzden de tüm yaşamı boyunca anti demokratik rejimlerle karşı karşıya kalıyor. İyi bir eğitim görüyor. Selanik Askeri Rüştiye'sini bitirmesine iki ay kala hastalıktan dolayı oradan ayrılıp Selanik Alman Mektebine yazılıyor. Babası İstanbul'a atanınca ailesiyle birlikte imparatorluğun başkentine taşınan Yalman, Beyoğlu Alman Mektebine'ne devam ediyor. 1907'de babasının bir mektubunu cebine koyarak aile dostlan, dönemin ünlü gazetecisi Hüseyin Cahit'in (Yalçın) yanma gelip, ona gazeteci olmak istediğim söylüyor. Kendisi de birçok baskıya maruz kalan ve bu çileli mesleği kimseye tavsiye etmeye Hüseyin Cahit, Yalman'ı vazgeçirmeye çalışıyor ama nafile. Sabah gazetesinde
Nezareti'nce Amerika'da eğitim görmek için seçilen öğrencilerden biri olarak 1911'de okyanusa açılır. Columbia Üniversitesinde felsefe ve sosyoloji okur. Bir yıl sonra, eğitime yeni başlayan Pulitzer Gazetecilik Okulu'nda girer ve oramn ilk
mezunlarından biri olur. Amerika'dan İstanbul'daki gazetesine muntazam olark yazılar yazmaktadır.
MÜTAREKE YILLARI
Yalman, yurda döndükten soma, Ziya Gökalp'in asistanı olarak çalışmaya başlar. Gökalp, dönemin en büyük düşünürüdür.
Bu sırada I. Dünya Savaşı patlak vermiştir ve Türkiye'nin ilk savaş muhabiri olarak Almanya'ya gider ve tüm Batı Cephesini baştan başa dolaşarak izlenimlerini kaleme alır. Bu sırada Tanin'de yazıişleri müdürüdür
seçmek imkânı bana verilse; parayı, mevkii değil, serbest bir gazetecinin feragatli ve mücadeleci vazife hayatım hiç tereddüt etmeden tekrar seçerdim, edebilik manaları taşıyan manevi hazlann her türlü geçici maddi
hazlardan üstün olduğunu hiç hatırdan çıkarmazdım.
"Seksen bir yıl içinde başımdan çok şey geçti. Bunları size anlatmaktaki baş maksadım, geçirdiğim heyecanlan tekrar yaşamak ve bunlan size duyurmak değildir. Hedefim daha ziyade şudur: Son altmış iki yılı dolduran memleket ve dünya hadiselerini gazeteci sıfatıyle çok yalandan izledim. Dünya yüzünde çok dolaştım. Esaslı bir sosyoloji tahsiline ve
topraklarındaki Batı'ya açılan en önemli pencere durumunda. Hemen tüm fikir hareketlerinin merkezi durumundaki Selanik, monarşiye karşı siyasal oluşumların ve demokrasi
hareketlerinin de filizlenip büyüdüğü bir şehir.
DEMOKRASİ DÜŞÜNCESİ
Batidaki düşünce hareketleri, Doğu'ya doğru dalga dalga yayılmaya başladığında ilk uğrak ve durak yeri olarak Selanik'i seçiyor. Burada biraz dinlenip Doğu'nun yağmurlarıyla yıkandıktan sonra, imparatorluğun başkentine, oradan Şam’a, Halep'e yol alıyor. Yalman, Selanikli köklü bir
işe başlayan Yalman, bu arada Hukuk Fakültesinde öğrenime başlamıştır.
Bir yandan da Ayan'da Sait Paşa'ya birtakım tercümeler yapan Ahmet Emin bu sırada, parlamento hayatına Ayan Meclisinin penceresinden bakına olanağı bulmuştur.
1909'da Abdullah Zühtü'nün çıkarmaya başladığı Yeni Gazete'de başyazarlığa başlayan Yalman, Kurana el basarak ittihat ve Terakki
Cemiyetine üye olur. Aslında amacı bağmışız bir gazeteci olarak kalmak olan Yalman, daha sonra bu birliğe katılmasının doğru bir hareket olmad iğini söyler.
Fakat, İttihat ve Terakki ona Amerika'nın kapılarım açar. Maarif
Ahmed Emin Yalman, Malatya'da uğradığı saldırıdan sonra İstanbul’a dönerken (üstte). Ahmed Emin (en sağda) Malta'daki sürgün günlerinde (yanda)
yana tavır alır. Parti kapatılınca İstiklal Mahkemesinde yargılanır ve aklanır (1925). Ama yasaklı dönem başlamıştır. 1936'da Atatürk'ün izniyle yasak kalkar ve artık kalemi yeniden elindedir. Yine muhalif yazılar yazmaya, tek parti rejiminin yolsuzluklarını (İstanbul belediyesindeki büyük soygun) yazmaya devam eder.
1946'da çok partili rejim geldiğinde Demokrat Partiyi açıktan desteklemeye başlar. Fakat bir müddet sonra DP iktidarı, tek parti rejimini aratmayacak uygulamalara başladığında Menderes'e karşı da bayrak açar. 1952 yılında, Malatya'da bir milliyetçi tarafından vurulur. Ağır yaralanır. İyileşir. 1959 yılmda yaptığı bir çeviriden dolayı 15 ay hapse mahkûm olur. 1960'da basma yaptığı büyük hizmetler için Amerikan Georgia ve Califomia Üniversitelerince "Üstün Cesaret Madalyası" ile
ödüllendirilir. Bir özgürlük ve DP’nin basına uyguladığı şiddet: Ahmed Emin ve Tunç Yalman mahkeme kapısında (yanda). Amerika yılları (altta).
¥
(1916). Savaşm içinden çok ilginç yazılar kaleme alan Yalman, Batı Cephesi'nde tüm yaşamın yeniden değiştiğini, dengelerin altüst olduğunu, imparatorlukların bir bir yıkıldığım görür. Tabii bu arada da OsmanlInın kaderinin hızla değişmeye başladığım, karanlık ve buhranlı mütareke yıllarının gelmekte olduğunu tespit eder. Savaş sırasında İttihat ve Terakki tarafından ağır bir sansür uygulanmaktadır. Başyazardır ama hiçbir şey
yazamamaktadır. Bu yüzden sadece Garp Cephesi ve Galiçya hattını dolaşıp durur bütün savaş boyunca.
YASAKLI DÖNEM
Savaş biter yurda döner. Ülke işgal edilir. İngiliz aleyhtarı yazılar yazar ve İngilizler tarafından Malta'ya sürgün edilir. İki yıl boyunca yurdundan ve mesleğinden uzak olarak yaşar. Ülkeye 1922'de döner ve Ankara'ya gidip Mustafa Kemal'e destek verir. Atatürk ona çok önemli görevler vermek ister ama o İstanbul'a dönüp gazetecilik yapmayı seçer. Kalemiyle milli mücadeleyi savunur. Cumhuriyet ilan edilir ve Ahmet Emin artık Vatan gazetesindeki görevinin başındadır. Bu gazetede çok partili demokrasiyi savunan yazılar yazar. Muhalefetteki Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'ndan
demokrasi savaşçısı olan Ahmet Emin Yalman'ın olağanüstü çalkantılı bir döneme denk gelen yaşamı, yakın tarihimizin de bir özeti de sayılır. Değerli tarihçi Erol Şadi Erdinç tarafından yayma hazırlanan, içinde daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış fotoğraflar olan Yalman'ın anıları, resmi tarihçe es geçilen gizli bir demokrasi hikâyesi okumak isteyenler için bulunmaz bir kaynak oluşturuyor.
Taha Toros Arşivi