[Takvim yaprağında yer alan Musikişinas Ali Bey ait bilgiler]

1389 Hicrî MUHARREM 25

Güniin

Yd: 1969, Ay: 4, Gün: 102, Kasım: 156

N İ S A N

5

12

15

18

20

3

Günün devamı: 13 S. 20 D. — Gecenin devamı: 10 S. 40 D.

CUMARTESİ

(Fırtına)

Vârislerinizin arkanızdan matem tutmasını İstiyorsanız, onlara hiç bir şey bırakmayın. — Martial

»¥»»»¥»»¥»»»¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥*

Büyük Saatli Maarif Takvimi

:» » » » ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ » ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ » » » »

Ben bir avuç bulgunun, — Su içinde durgunum, El ne derse ko desin, — Ben yârime vurgunum. Temek listesi: 102 ■—> Patatesli kuzu, salata, tatlı.

102 — YOOO!...

Meşhur Alman rejisörü Josef von Strenberg’e bir gün öğrencileri: “İyi bir rejisör nasıl o l u n u r d i y e sordular.

Bejisör, şu tavsiyede bulundu:

— Beş, altı yabancı dil öğrenmeli, felsefe ve sanat ta­ rihini çok iyi bilmeli, kültürünüzü arttırmak için de binler­ ce kitap okumalısınız.

Biri heyecanla sordu:

— Peki, siz bütün bu saydıklannızı yaptınız mı?™ Strenberg, gülümseyerek cevap verdi:

— Yooo! Ama ben sizin gibi rejisör nasıl olunur diye sormamıştım ki!».

MUSİKİŞİNAS ALÎ BEY

1839’da Edirne’de doğmuştur. Gençliğinde deri ticareti, rtisümat memurluğu yapmıştır. Güzel sesiyle tekkelerde İlâ­ hi okurken musikiye heveslenmiş, tambur ve ney çalmayı öğrenmiştir. 1889’da ölmüştür. Bestelerinden bir örnek:

Ey güneş yüzlü mehi tal’at feşan Tâbi ruhsarınla ruşendir cihan Şevki hüsnün olalı halka ıyan Tâbi ruhsarınla ruşendir cihan

87 — TÜRK TARİHÎNDEN İLGİNÇ OLAYLAR Avusturya ile savaş devam ediyordu. Devlet ileri ge­ lenleri, Padişah Sultan üçüncü Mehmet’in bizzat sefere çık­ masını istiyorlardı. Çünkü durum ciddi idi. Serhatlann ah­ valini düzeltmek zarureti aşikârdı. Yeniçerilerin üzerinde kuvvetli bir baskı ancak bu sayede mümkündü. Sultan üçün­ cü Mehmet; buna pek yanaşmak istemiyor:

— Lalamın tecrübesi ziyadedir, asker kullarımın başın­ da bulunsun, diyor, Veziriâzamm gitmesinde ayak diriyordu. (Devamı yarın) kaybetmiş, üç yüz elli bin kişilik Müttefik kuvvetinin mü­ dafaa ettiği bir koridorun ağzını kapayamıyor, hatta onla­ rın Dunkerque doğru ricat etmelerine mâni olamıyordu. Ni­ hayet, 28 mayıs akşamı, General Von Bock ve General Von Rundstedt orduları tarafından Müttefikler kuşatılabildi. Fa­ kat Ingiliz ordusu, koridoru geçmiş, denize ulaşmış, yalnız l ’inci Fransız Ordusu parçalanmış, 5’inci Fransız Kolordusu esir düşmüştü.

Alman Genelkurmay Başkanı General Halder’ln ifade­ sine göre Hltler, zırhlı kıtaların akıbeti hakkında endişeye düşmüştü. Arazi çok fena idi. Her tarafta kanallar,

nehir-v ...- --- J

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi