Yeni Türk y. 3, S. 5, Ocak-Haziran 2011, s. 69-84
YAHYA
KEMAL
VE MEHMET
EZAN
Selahattin
Çitçi*
Özet:
Türk kültüründe önemli bir yer tutan ezan, Türk
da pek çok
edebi türe mevzu
Tanzimat'tan sonra
Türk
ezan,
irler ve
en önemli ilham
biridir. Tevfik Fikret, Mehmet
Akif, Yahya Kemal, Ziya Gökalp, Arif Nihat Asya ve Necip
ezan,
ruh ve
20.
Türk
irinin en güçlü iki
Yahya Kemal ve Mehmet Akif'te ezan, sadece diru bir
ritü-el
milli bir
ve istiklalin sembolüdür.
Anahtar Kelimeler:
ezan, Yahya Kemal, Mehmet Akif,
ATHAN IN THE WORKS OF YAHYA KEMAL AND MEHMET
Abstract:
Athan, having an important place in Turkish culture, has been a subject in
vario-us
genres within Turkish literature. Athan is one of
foremost sources of inspiration for
authors and poets in Turkish literature that developed
after Tanzimat. Athan spiritually and
mentally affected the poetry of such poets as Tevfik Fikret, Mehmet
Akif,
Yahya Kemal, Ziya
Gökalp,
Arif
Nihat Asya and Necip
in different ways. In, Yahya Kemal and Mehmet
Akif,·
the two foremost poets of the XXth century Turkish literature, athan
is
not only a
reli-gious ritual but a national reality and
symbol of independence.
Keywords:
Islam, Athan, Yahya Kemal, Mehmet Akif, poetn;.
Sözlükte
"bildirmek, duyurmak, ilan etmek"
gelen
ezan kelimesi, terim olarak Müslümanlara farz
vaktinin
nasla belirlenen sözlerle ve özel
ifade
eder.1 Hicret'in 1.
(622) Medine' de ortaya
ezan,2
ka-inata
(c.c.)
ve Hz. Muhammed'in (s.a.v.)
nü-büvvetini ilan etmenin
dünye-vilikten
gafletten
isal eden ve
Müslüman-* Dr., G. S. Skovorada Harkov Milli Pedagoji Üniversitesi (Ukrayna), Diller Fakültesi, Dilleri Bölümü.
lan
ilahi: bir
Ezan,
sahibiyle
is-teyenlerin huzura yani "harem-i humayuna"
davetiyesi-dir. Bundan
ezan, Müslümanlar için büyük bir anlam ifade
ve
sünnet
kabul
On dört
tarihi boyunca
ezan, Müslüman milletlerin özellikle Türklerin kültüründe önemli
bir yer
ezan, sol
kula-kamet okunarak isim
Yeni nesiller ezanla hayata
· . gözlerini
ölünceye kadar her gün
defa ezan sesi duyarak
devam
fethedilen beldeler
"fetih
ve vatan
haline
Bu sayede
ezan ferdin ve cemiyetin
derin izler
Müslü-ezan ile
namaz
Do-okunan ezan ve ölünce
cenaze
insan
ömrünün ezanla namaz
kadar
gösterir.
kültürünün önemli rükünlerinden biri olan ezan,
za-manda
ve tanzim eden önemli bir
öl-çüdür.
ilk devirlerinde
gibi
döneminde de
yeme, içme, yatma,
5kalkma,
ve dinlenme vakitleri ezan ve
namaz saatlerine göre
Alaturka saate
saat
denmesinin sebebi budur. 19.
hareketleriyle
bir-likte ezan,
programlayan bir ölçü olmaktan
ve
saatin yam
alafranga (efrenci) saat
saat 1925
kadar uygulamada
takvime
ge-çilirken hicri ve
takvimlerle birlikte
saat de
Ahmet
"Müslüman Saati"
saatin ve
eza-na göre
Müslüman
üzülür.7
soma Cumhuriyet Halk Partisi
idaresindeki Tek Parti
dine
devletin
na da
1924
Tevhid-i Tedrisat
dayanarak
için-de mescit ya da cami bulunan okullarda ezan
imam ve
müezzin
ve ders
camiye gidilmesi
yasak-1925'lerden sonra Türkçülük
tesiriyle Türkçe
ezan, Türkçe namaz, Türkçe Kur'an, Türkçe ibadet
dinde
reformlar
ve 1950'ye kadar ezan Türkçe olarak
oku-nur. Arapça ezan okuyanlar takibata
kanuna muhalefetten
do-istintaka tabi tutulur ve
cezalara
Arapça ezan
yasak
bir
ehl-i diyanet ve hocalar,
Türkçe ezan okumamak için namaz vakti girince önce caminin
için-de gizlice Arapça ezan okuyup daha sonra minareiçin-den Türkçesini
TÜRK
okurlar. Tek Parti
idarecileri olaydan haberdar olunca pek
çok yerde cami içinde okunan gizli
da men ederler.
uygulamalar camilerle
kalmaz, hususi'
ya da
evlerinin bahçelerinde Arapça ezan okuyanlar da
tevkife
Demokrat Parti'nin
irca etmesi kamuoyunda büyük
bir teveccühe mazhar olur ve
Adnan Menderes' e yurdun
dört bir
yüzlerce tebrik ve
Müslüman memleketlerin mührü olan cami ve minareler ile
lamiyet' in en önemli alemi ve sembolü olan ezan ve müezzin
mo-tifleri,
ilk dönemlerinden itibaren hemen her dönemde
Hl.m
tahkir ve tezyife
Ezan
sevgi-si ve ezan
dini' hassasiyetlerini,
a
ve
gösteren önemli bir mihenktir. Bayrak,
mil-leti ve devmil-leti; ezan ise dini' temsil eder. Bir beldede
hüviyetine
ve
göre
ezan
o beldede
Müslümanla-ve dinlerini özgürce
delalet eder.
Ezan bir ibadet
kadar
zamanda dini ve milli
musikinin en özlü sesidir. Türk musikisiyle ve
bestesiyle
Arap
bir kültürel
ezan Anadolu,
Balkanlar ve Avrasya
Türk
Ay-döneminde ezan,
da her vakit o vaktin haleti
ruhiyesine uygun olarak
makamlarla
Müslim ve
gayrimüslim pek çok
ruh
tesir
"Medi-ne bielfi mi' ze"Medi-ne"
masadak olan
minarelerinden
yükselen ezan sesleri, kubbeleri ve camileriyle
Türk
medeniyetinin merkezi olarak
Ezan, Türk kültüründe
gibi Türk
da roman,
hikaye,
gibi pek çok edebi' türe mevzu
Tanzimat
Türk
ezan, e~ki dönemler kadar olmasa da yine de
en
ilham
Roman ve hikayelere göre
de ezana daha fazla yer
ve daha
bir
sergilen-Türkçü ve
sahip pek çok
ezan
kanaatleri
ve hiçbiri ezana bigane
Tevfik Fikret, Ziya Gökalp, Mehmet
Akif,
Yahya Kemal, Ahmet
Faruk Nafiz, Mithat Cemal Kuntay, Aka Gündüz, Arif Nihat
Asya, Necip
Halide Nusret, Ali Ulvi Kurucu ve Sezai Karakoç' un
ezan
ruh
ve
muhitin tesiriyle Mehmet Akif'in
rinde
ayn bir yeri
Mehmet Akif,
"Bu ezanlar ki
dinin temeli" derken
önemini kültürel
bir zeminden daha çok
bir zemine oturtur. Ezan, bir
belde-nin
kontrolünde olup
belirten bir
sem-boldür. Korkusuzca ve usulüne göre okunan bir ezan o yerin
beldesi
gösterir.
bir yerin daru'l-harp veya
tespitinde orada ezan okunup
hususu dikkate
Mehmet Akif,
heyecandan kaynaklanan vecd ve
ri olan
11Ezanlar" da
18sona
mana ve ehemmiyetinden
bahseder.
metali' sebebiyle küre
üze-rinde
zaman yoktur."
19sözüyle
bütün
ve
me-hakimiyeti
alan en güçlü ses
ve
yüce-ifade eden
alemleri inletmeye
söyler:
Ne lahuti sada "Allahuekber!"
Bu bir
çok mudur inletse
Akif'e göre ezan
azametini ve hakimiyetini gösteren
önemli bir
Sabah
içindeki
geçinme
yorgun
gönülleri
fe-ve
ise sessiz ve
dünyaya
Al-Akif; ezanlar, tespihler ve zikirlerle
her an kendi
gösteren
azametine
Minarelerden okunan ezan,
suru gibi mürde
gönülleri ihya eder ve kainata bir
getirir:
Senin, dem geçmiyor,
olmadan eb'ad!
Ne
saltanat ya Rab,
asude istibdad!
O
istibdada hürmettir ezanlar, subhalar, evrad ...
sen
rahmetsin, bu sesler senden ister dad,
Verir miydin,
dad etmesen, feryada isti'dad20
Akif'in
11Ezanlar"
aruzun en fazla
ve
bestelen-meye en uygun olan
ka-dilin oldukça
ol-kadar hiç bestelenip
Ezan,
Akif'in pek çok
leitmotif olarak
Sesleri"nde
Balkan
me-zalimleri anlathktan sonra
bahseder:
Ezanlar sustu ... Çanlar inletip durmakta
Hilal'in geçti
TÜRK
bölümdeki
bir
de Balkan felaketi
ar-yoksa ezan sesi yerine çan sesi
din-leyeceklerini söyler:
ey millet-i merhume, sabah oldu uyan!
Sana az geldi ezanlar, diye ötsün mü bu çan?
22"Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi"nde Balkan
Ha-rim-i pak-i
susturulup yerine çan
ve minarelerin ebkem
bahseder:
Beyninde öten
sesinden
Binlerce minare ebkem oldu.
23"Fatih Kürsüsünde"
ise vaiz
tedavi
gösterirken o
namaz vakti gelir,
oku-nan ezandaki "Allahu ekber" sesi kubbeyi
Hakk'
esrar
se-yerlere
ve camideki cemaat namaz için
kubbeyi "Allahu ekber!"
yerlere
Fakat vaiz,
devam eder. Edirne' nin
eli-ne geçtikten sonra Selimi ye Camii' nde ezan yerieli-ne çan
dan bahseder:
dört minareli camii ki yoktu hiçbir
Ki
hilalinde san' atin
Salibi sineye
de bekliyor
... Nevmidi
Ezan
Vaiz,
bir fecaat sahnesi tasvir etmeye
ikin-di
okunur. Lakin
saattir nedamet
döken
ce-maatten çok
bu sesi
Bunun üzerine vaiz, ezan okunurken
bir dua yapar. Zira hadis-i
ezan
veya
he-men akabinde Hz. Peygamber'in
müstecap
bildirilir:25
oldu mu yahu? Nedir bu "salli" sesi?
Evet ...
Gelin bari bir dua edelim.
Kabul eder diyelim ... Hakk' a iltica edelim:
Ya Rab, bizi kahretme, helak eyleme ...
Amin!
Ta ibret olup
aleme ...
SELAHATTIN
"Necid Çöllerinden Medine'ye"
Medine' de Mescid-i
Nebevi' de alem-i
her
gelen Müslümanlar
oku-nacak
ile beklerler. Minarelerden yükselen ezan sesi,
herkesin üzerinde
tesiri yapar.
en-la-ilahe
il-la'llah" sesiyle bütün yüzler semaya teveccüh eder ve bir anda
her-kes
kalkar.
bu sesten o kadar etkilenir ki Hz.
Peygam-ber'in bile merkadinden
mazlum ve
olan
ümmeti-nin
ve
felaketten
zanneder.
da 1. Dünya
yol
maddi ve
sefa-letlere
Akif,
önce
bir
fonk-siyona sahip
bahseder.
gündüz her biri
bir tarafa
ve kendi
olan
bir araya
getirir. Cemaatle
namaz ve saflardaki merbutiyet
ve
Müslümanlar
timsalidir.
olmaz
fakat, toplar ahaliyi ezan
Son cemaat yeri, hatta, adam almaz ba'zan.
(
..
.)
Bu yaman
ahengi hakikat
Sanki
kayalar yan yana
Öyle bir cephe
ki: Müselsel
Hangi imana dokunsan
Ah
o yekparelik
hayal oldu bugün;
Milletin halini gör, sonra da maziyi
Kim bu
kayalar
derdi?
Öyle
ki edvara tezelzül verdi/28
"Umar
Rusya' daki komünistlerin, Müslüman
beldelerinde
ve ibadeti
ve Rusya
Müslümanla-ümitsizlik içinde
söyler:
Umar
ki: Mabedler, ibadetler yetim olsun
Ezanlar
bir nesl-i me'yusun
"Leyla"
Akif'in
istikbalidir.
olarak görür, ezan durdukça
ve
beldelerinin müstemleke
ve bu sesin
dile getirir:
Ezanlar nevbetindir:
YENi TÜRK
Cemaatler kölendir, Kabeler haclen
... Gel ey Leyla,
Gel ey candan
canan ki gaiblerdesin hala!
"Said
valide
okunacak
mevlit için imam beklenirken çifte ezanlar verilir:29
bir hayli geçer, çifte ezanlar verilir;
Yazma seccadeler
yere boy boy serilir.
Mehmet Akif'in Milli Mücadele
"Ordunun
Anadolu' da ezan,
sembolü olarak görülür. Akif,
nakarat bölümlerinde ezandaki
"Allahuekber"
sürekli tekrarlar.
mescidin
boy-nuna haç
temenni eden
bir bölümünde Hz.
Peygamber' e seslenerek;
der.
Ey ulu peygamberimiz nerdesin?
Dinle minaremde öten gür sesin
Gel bana yar ol ki cihan titresin
Kimse dönüp süngüme yan
Mehmet Akif'in sadece eserlerinde
da
ve
müezzinin büyük bir yeri
Güzel sesle ezan okuyan
müezzinle-ri dinlemeye hayran olan Akif, bir gün
Edirne Selirniye
Camii'nde sabah
okuyan
Emin'in sesine hayran
olur ve o günden sonra
Emin Efendi'yle
45
bir
dostluk tesis eder.30 Akif'in, Said
ve takdir
müezzinlerden biri de
Kemal Efendi' dir.
Kemal' e
"Kemal
diyen, onu devrin önemli
Muhyid-din ve Abbas Halim
ile
Akif,
Kemal okurken insan
Sü-leymaniye Camii'ni,
görür gibi oluyor.
O
ne azamet, o ne kuvvet!"
der.3
1Müderris bir
hayata gözlerini açan,
çocuk-Müslüman mahallesinde, minare gölgesinde geçiren Akif için
ezan, milli ve dini
vazgeçilmez bir
Akif'in
de ezan,
azametinin sembolü ve dinin
Türk kültürünün ve
de
bir
Türk
bilhassa
20.
yy. Türk
en büyük
isimle-rinden biri olarak kabul edilen Yahya Kemal'in
ve
nesirle-rinde ezan, milli kültürün en önemli
biridir. Yahya
Ke-mal' e göre ezan, tarihin ve kültürün
bir
Çünkü
birbirin-SELAHATTIN
den
mümkün
Yahya Kemal'in ezan sevgisinde,
küçükken
Müslüman terbiyesinin,
uzun
gurbette
ve
muhitlerde
tesiri
Yahya
Kemal,
çocukluk muhitinin
bir alem", evlerinin
Camii'ne
ve mezkur caminin
minaresin-den Partal
ve
söyler.
32Müs-lüman
terbiyesinde ezan sesinin önemine inanan
kendisinin de böyle bir terbiyeden
"O
ben, Üsküp minarelerinden yükselen ezan seslerini duyarak,
içim bu seslerle aolarak
Minarelerde ezan
zaman
evimiz-de ruhani bir sessizlik olurdu. Galiba
O
sküp'
ün
da böyle bir rüzgar
bütün
bir mabed sükunu
ezan sesleri duyulurdu.
Annemin
Celal'le
Bin üç yüz sene evvel, Hazreti
Mu-hammed'in (s.a.v.) Bilal-i
ezan,
sonra, bizim
sema-hem dini sema-hem milli bir musiki
O anda
aleminden gelen, ledüruu bir sesle
hissederdim. Lakin bu sesler beni
bütün ömrümce
Müslüman Türk
dini ve milli
ter-biyesinde ezan seslerinin büyük tesirine
... Ben Paris' te iken bile, hiç
mü-nasebeti
halde, kulaklanma Üsküp'teki ezan seslerinin bir
gibi
aksedip beni bir nostalji içinde
anlar
Yahya Kemal, üslup ve muhteva
Türk
emsaline ender
bir nesir
olan
Semt-ler"
ezan seslerinin
modern ve monden
muhitlerde
Türk
bir kimlik
ve ruh sefaletine duçar
"Kendi kendime diyorum ki:
Moda gibi semtlerde
büyüyen, oynayan Türk
milliyetlerinden tam bir derecede nasfb
ala-biliyorlar
O semtlerdeki minareler görülmez, ezanlar
Ramazan
ve kandil günleri hissedilmez. Çocuklar
çocukluk
na-görürler?
bu rüya, çocukluk
bu Müslüman
ki bizi
henüz bir millet halinde tutuyor. Bugünkü Türk
ve
ile dolu semtlerde
ezan
okundu, evlerinin
namaza
ihtiyar nineler gördüler,
müba-rek günlerin
bir minderin
okunan
sesini
ler; bir raf üzerinde duran
indirdiler, küçücük elleriyle
gül
gibi bir ruh olan
sahifelerini
ders olarak besmeleyi
rendiler; kandil günlerinin kandilleri yanarken,
sevindiler. Bayram
gittiler,
camiler içinde
sökerken Tekbirleri dinlediler, dinin böyle bir
merhalesin-den geçtiler hayata girdiler. Türk oldular ... Bugünün
büyük bir
ekse-riyetle yine Müslüman semtlerde
büyüyorlar, eskisi kadar derin
bir tahassüs ile
bile yine
hissediyorlar. Fakat fazla
ye-YENi TÜRK EDEBIYATI
Türk
en güzel
göremiyorlar. Bu
sü-tü
çok temiz, hilkatleri çok metin
ki ileride alafranga hayat
büsbütün
sonra milliyetlerine
kalabilsinler, yoksa ne muhit, ne
yeni
ne semt, hiçbir
bu yavrulara
hissettiremez ...
(.
..
)Biz bugünün Türkleri bilakis
Moda gibi küçücük
bir
yerlere
fakat o yerler Müslüman ruhundan
ço-rak ve kurudur. Bir Üsküdar'a
bir de
da
...
(
...
)Biz ki
ve
ezan seslerini
büyüdük. O
mü-barek muhitten çok sonra
biz böyle bir sabah
anne
mille-te mille-tekrar dönebiliriz. Fakat minaresiz ve
semtlerde
Frenk
terbi-yesiyle
Türk
dönecekleri yeri
Yahya Kemal, Mehmet Akif'ten daha ileri giderek
ve
sadece dinin ve kültürün
devletin de temeli olarak
görür.
30
Mart 1922'de
Tevhid-i Efkar'da
"Ezan ve Kur'an"
"Bu devletin iki manevi temeli
Fatih'in
Aya-sofya minaresinden
ezan ki hala okunuyor! Selim'in
Saadet önünde
Kur'an ki hala okunuyor!"
der. Yahya Kemal,
Milli Mücadele' nin
gayesinin bu iki kutsal
muhafaza
et-mek
söyler:
genç
askerleri, siz bu kadar güzel iki
için
Yahya Kemal'in
sona
konu alan en önemli
ga-zel
ve aruz vezniyle kaleme
Üsküp'teki
annesi-nin kabrine ithaf
Muhammedi"
Türk
Muhammedi"
kadar
güzel
an-latan ikinci bir
900 senelik Türk
eski
hepsinin
Yahya Kemal' den daha iyi
bilmeleri-ne
onun kadar güzel bir ezan
söyler.
Bunun tek nedeni;
"Ol mahiler ki derya içredir
bilmezler"
18
Paris'te
materyalist
çocuklukta
ezan sesleri beyninde hep
ve
milli bir
olarak
Yahya Kemal'in fütuhat ve gaza ruhunu tebcil
ezan, sesi ve ifade
manayla sadece
bütün dünyaya
gereken
bir
iki hükümdara dar gören ve içinde fetih
Yavuz Sultan Selim
ölmeseydi
ül-kelere ezan
Hz. Muhammed'in (s.a.v.)
Yüz bin minareden okunan ezan
da ve
Muhammedi'yi
ve
böylece yerler gibi gökler de
"emr-i
bülend" diye tavsif eden Yahya Kemal,
azametiyle
mu-kayese edilince Müslüman
bu sadaya dar
belirttikten sonra bütün
toplan-hayal eder:39
Emr-i bülendsin
ey
Muhammedi
Kafi
sadana
Sultan Selim-i Evvel'i rametmeyüp ecel
Fethetmeliydi alemi
Muhammedi
Yahya Kemal'in, ilk defa
Ziya Gökalp
tara-dile getirilen Türkçe ezan tekliflerinin aksine
Muham-medi''
ve
Semtler''
ezana methiyeler
oldukça cesur bir
Hatta
Türkçe
de
Muhammedi'" ve
Muhammedi'' tabirini
Li-Muhammedi'nin
aksetmesiyle semadaki ruhlar da hep
bir-den
Uludur" u
de "Allahuekber" i görür:
Gök nura garkolur nice yüz bin minareden
Ervah cümleten görür Allahü Ekber'i
Akseyleyince
Muhammedi
Usküp'te kabr-i madere olsun bu nev-gazel
Bir tuhfe-i bedi' ü
Tek Parti döneminde
ve
ülkelerde
diplo-yapan Yahya Kemal'in
Muhammedi"
boyunca hiçbir dergi ve gazetede
dönemin
sosyo-politik durumuyla ilgilidir.
Muhammedi'', ilk defa
ölümünden 4 sene sonra 1962
"Eski
kitapta
Yahya Kemal "Gedik Ahmet
Gazel" de, Fatih Sultan
Mehmet'in bu büyük
1480'deki Otronto Seferine
eder.
41Gök gürültüsü
tekbir
ve ezan
sesinin
merkezi olan Vatikan' daki
Peter
Kilisesi'ne kadar gidip Muhammedi
yani
Hristi-kalbi mesabesindeki Roma' dan bütün Hristiyan
TÜRK
tekbir kopup gitmelidir bang-i ezan
küffarda
kenisaya kadar
nur
Muhammed'le Frenk
Bu sefer Rim-Papa'dan Hazret-i
kadar4
2"Hasan
Yahya Kemal,
ge-nel sekreteri ve kendisinin de
olan Hasan
Soy ak' a
Üsküp
bahseder.
Hasan
binlerce türbesi,
Vardar Nehri
camilerden
tekbir sesleri ve fethe
gi-den
dillerindeki "Allah Allah"
olan bu
her
mühürlerini
Bayezid
beri günde
vakit ezan seslerini duyan
Vardar Nehri'nin tekbirlerle
dile getirir:
Üsküp bir Müslüman
Binbir türbeyle
Vardar'sa önünde bir nehirdi
Her an tekbirlerle
43"26
1922" tarihli münacat
ise
Türk ordusunun
yüce
ezanlar
alem-de
yegane ordu
söyler ve Allah'tan
yeryüzündeki bu son ordusunu "galib" etmesini ister:
kopan
Türk ordusudur ya Rabbi
Senin
ölen ordu budur ya Rabbi
Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed
Galib et çünkü bu son ordusudur
SONUÇ
20.
Türk
en güçlü iki
Yahya Kemal ve
Meh-met Akif' te ezan, sadece dini bir ritüel
milli bir
ve
istik-lalin sembolüdür. Balkan kökenli bu iki
eserlerinde ezana
ba-olumlu
en önemli nedeni
kültür
milli ve manevi
Türk
kültü-rünün
bir
ve istiklalimizin sembolü olarak
görme-lerinden
20.
milli-manevi
ve dini
modem-seküler hayat
tasfi-ye
her iki
dini muhitin
rine
hissetmelerini
Mehmet Akif'te
SELAHATTIN
Müslümanlar
maddi ve manevi
sembolü iken Yahya Kemal' de ise milli terbiyenin
unsuru, dinin
estetik yönünün ve
sembolüdür.
Ezan okuyan kimseye "müezzin", ezan okunan yere "mi'zene" ya da "minare" denir. Di-ezanlardan olarak sabah söylenen "es-Salatü hayrun mine'n-nevm"
(Namaz uykudan sözü seyyid'ül müezzinin Bil111-i ezana
ek-Ansiklopedisi, "Ezan", c. XII, TDV 1995, s. 36-37).
2 biri olan namaz, Mekke döneminde farz
Hic-ret'in 1. kadar Müslümanlar namaza "Es-Salah, Es-Salah" diye ki-ram namaz vaktini insanlara duyurmak için nakus boru öttürülmesi, ve bayrak dikilmesi gibi fikirler ileri sürüldüyse de Hz. Muhammed (s.a.v.) hiçbirini makul görmedi. Çünkü nakus boru Yahudilerin, de Mecusilerin adetiydi. Bu sahabeden Abdullah b. Zeyd b. Salebe'ye ezan Abdullah durumu Hz. Peygamber' e bildirince Hz. Peygamber Abdullah b. Zeyd' e
Bilal-i söyler. Böylece tarihinde ilk
ezan, Bilal-i bir evinin bir sabah
vakti okunur. Daha sonra Hz. Ömer ve birkaç sahabe de gördüklerini Hz. Peygamber' e (Salih Suruç, Peygamberimizin c. I, Feza Gazetecfük tanbul, 1998, s. 348-349).
3 Ezan, bir ibadet umumiye nevinden cemiyete ait bir ubudiyettir ki bi-risinin bütün cemiyet istifade gibi terkiyle de bütün cemiyet mesul olur.
1\limlerine göre bu tarz ibadetler nafile bile olsa farzlardan daha
ehemmiyetli-dir. Ezan, vaz' ve 15 tarihinin ortak din ve kültür
mi-için hiçbir kurum veya bir veya kendi
arzusu-na, ve muhakemesine göre sahip
4 Mekke'nin fethinden sonra Bilal-i Kabe'nin üzerine ezan ve
Ka-be'nin içinde iki rekat namaz tarihinde fethedilen bölgelere
girer ezan okuyup, ki buna fetih denirdi, iki rekat namaz ni
5 Ahmet Hamdi "Bursa' da Zaman" her sabah ezan sesiyle uyan-söyler: "Her onunla güler/ serviler, güller"
6 Hristiyan gibi Müslüman da mescitler imam ve
müezzinler dersler ezan saatlerine göre ve Müslüman
çocuk-terbiyesiyle
7 Ahmet "Müslüman Saati" saate geçilmeden önce 1921
kaleme ve yerlisini en gizlisi ve en
te-sirlisi saatlerin oldu ... Eskiden kendimize göre
ve kendimize göre dinden, ve ananeden hayat alan bir
zevki-miz gibi bu hayata göre de saatlerimiz ve Müslüman
gü-nünün ve nihayetini ziyalan tayin eder. .. Ziyada
ziyada biten, on iki saatlik hafif, kolay bir günümüz Müs-mesut günler bu günlerdi; günlerin vakayiini bu saatlerle
ölç-tüler ... Giden saatler annelerimizin bizim
hareket ve saatlerdi. Bunlar
serbest lakayt ... Müslüman evindeki saat
bir alemin vakitlerini gösterir gibi, bizim için gece olan saatleri gündüz ve gündüz olan sa-atleri gece renginde gösteriyor. Çölde yolunu gibi biz zaman içinde kay-kimseleriz." (Ahmet "Müslüman Saati", Bütün Eserleri-III, (hzl.
Engi-nün-Zeynep Kerman), 1991).
8 Mekteb-i ve Lisesi'nde
YENi TÜRK
Daha sonraki senelerde spor salonu olarak bu mescit, 1986 basketbol salonu olarak düzenlenir. (Ziyad Ebuzziya-Sahir 1921-1933 Galatasaray
Tarihçe-si, GEV 1985, s. 320; Vefa Osman H.
Galatasa-ray ve Tarihçesi, 1994, s. 80}.
9 1926 ilk defa Göztepe Camii imarm Cemalettin Efendi birinci
ve ikinci cuma Türkçe Vakit gazetesinin "Münevver Bir
Hoca-Türkçe Namaz haberi üzerine Türkçe ib,adet Cemalettin
Efen-di'nin görevden birlikte kesilir ve 1932 kadar ezan ve namaz Arapça olarak devam eder. Türkçe ezan 30 Ocak 1932' de Fatih Camii' nde Bey
ikindi vakti okunur. 18 Temmuz 1932 tarihli bir genelge ile de tüm camilere Türkçe bildirilir ve bu uygulama 18 devam eder. (Cumhuriyet Ansiklopedisi 1923-1940, 3. bs., c. I, YKY, 2002, s. 187; Ocak Gez, "Fikirden Eyleme Türkçe Namaz Meselesi: 1920'lerin Cesur Bir Toplumsal Tarih, c. VIII, S. 47, 1997, s. 15-19). Türk Ceza Kanunu'nda Arapça ezan okumak yasak daha sonra Ceza Kanunu'nun 526. maddesine ilave "Arapça ezan ve kamet okuyanlar üç aya kadar hafif hapis veya on liradan iki yüz liraya kadar hafif para
Edip, "Hükümetin ve Ezan Meselesi", c. IV, S. 80, Ha-ziran 1950, s. 77).
11 Adnan Menderes Hükümeti'nin 2 Haziran 1950'de güvenoyu müteakip
ilk icraatlardan biri 16 Haziran 1950'de Arapça serbest
17 Haziran 1950 tarihli resmf gazetede gün, zamanda Ramazan da ilk günüdür. Arapça okunacak ilk ezan için halk sokaklara dökülür, gözler mina-relere çevrilir, ilk "Allahuekber" bütün ülkeyi bir seli kaplar ve camilerin
önünde kesilir. Ali Hocaefendi o günleri "Anadolu' dan,
Trakya'dan insanlar geldi bunu kutlamaya. Aman ne ziyafetler, ikramlar ...
dönmesini kutluyor. Hakikaten çok bir Biz zannettik
ki sanki cennete girdik. O 45 dakika süren sevinç
sa-ezanlar. Süleymaniye'den ezan okuyup hele de
Fev-zi Halil Çanakkaleliler, Kani Karacalar cami cami
Görme-liydiniz o günleri. Kimse yok bu devir bir daha geri gelmez
diyorlar-... " (Mustafa "Son Ramazan
Ramazan (Zaman Gazetesi Eki), S. 3, 25 2010, s. 38. Ay-bilgi için bk. Mustafa Türkçe Ezan ve Menderes Bir Devrin
Ger-çekleri, 2010).
12 Ezandan ilk olanlar Yahudiler ve Medineli alaya
mev-zuu üzerine Allah (c,c.), "Siz ezan okuyarak namaza davet edince bunu alay ve ko-nusu yaparlar. böyle sebebi, bu
ayetini indirir. en önemli biri olan bu ayet, ezanla alay edip hafife küfür delalet eder. (Suat "Maide: 58", Haktm ve Meali, 2002, s. 117). Mekke' nin fethi Bfüll-i Kabe' nin
ezan reislerinden Ebu Süfyan, Attab Esid ve
Ha-ris Kabe'nin avlusunda oturup "Attab der ki: 'Pederim Esid bahtiyar idi ki, bugünü görmedi.' Haris de: onun bilseydim onun
den giderdim.' der. Ebu Süfyan ise: 'Ben bir kimse olmasa da
ona haber verecek, o bilecek.' der ve hakikaten biraz soma Resul-i Ekrem (s.a.v.) onlara rast gelir, harfiyen söyler. O vakit Attab ile Haris getirip Müslüman olurlar." Kesir, Hadislerle Kerim Tefsiri, c.
rv,
çev. Bekirtin Çetiner, 1994, s. 2406). 10 Nisan 1950' de vefat eden Fevzi
cenazesinde tekbirler getirmesi üzerine Ahmet Emin Yalman, Vatan gazete-sindeki ezan ve tekbir için "Bulgar ilahisi" ifadesini
13 Sabah saba rast ikindi hicaz
eza-eve vesegah ve beyan okunur, salalar da
hü-verilirdi
14 genellikle güzel sesle okunan ezan sesinden çok etkilendiklerini, insana
huzur ve lahuübir aleme söylerler.
Pa-SEL AHA
Camii'nin rrrinaresinden okur. O seyrüseferi idare etmekte olan polis memuru okunan ezandan o kadar etkilenir ki durdurur ve sonuna kadar can dinler. Rus edebiyabrun Nobel ödüllü ilk yazan Aleksiyeviç Bunin de tanbul' da ezanlardan çok etkilenir ve "müezzinlerin sesinin ve çölün
de-rin hüznünü söyler. (Hüseyin Kandemir, Rus Çizgi
Kitabe-vi, Konya, 2009, s. 52). Uzun totaliter Sovyet idaresinde kalan Azeri
Bahti-yar Vahapzade fae 1977' de da sabah Bütün gün bu sesin
et-kisinden kurtulamayan ezan sesinin büyüsüyle "Allahu Ekber" yazar:
Allah' a yücelen ulu bir yolun ilkin pil/esidir Allahu Ekber yüzüne sil/esidir Al/ahu Ekber
ezan sesi öyle derin izler ki
bu-nu "Ezaru de ikinci defa duyuyorum.
Benim bütün gözümün önüne geldi. O zaman ezan sesi beni
gö-türdü. dedemi Sabah Ve 'Allahu
Ekber' isimli Siz de biliyorsunuz orada söylenen esas söz Allahu Ekber'dir. Minareden Allahu Ekber sesi beni büyüledi. Bütün bir gün bu sesin etkisinden Bu sesin sihrinden·' Allahu Ekber' meydana geldi." (Bahtiyar Vahapza-de, Gün Var Bin Aya Kaynak 2006, s. 17).
15 Minarelerinin "Medine bielfi rni'zene" (Bin minareli
sa-dece ve Kahire için
16 Cumhuriyet döneminde Orhan Veli ve Hüsnü gibi ezana
ideolo-jik bir perspektiften için ona bigane ve 1950' de
dö-Mustafa Kemal' in devrimlerine bir hareket olarak görüp tepki göster-Orhan Veli, 1_5 Temmuz 1950 tarihli Yaprak dergisindeki "Ezan"
da "Zaten biz bir gün daha Türkçe olarak millet olarak ölecektik ... " der ve Türkçe Mustafa Kemal'in devrimlerinin çok önemli bir ve mut-laka söyler. (Orhan Veli, "Ezan", Yaprak, 15 Temmuz 1950).
17 Ziya Gökalp "Bir ülke ki camiinde Türkçe ezan okunur / Köylü anlar namazdaki dua-... / Bir ülke ki mektebinde Türkçe Kur'dn okunur, / Küçük büyük herkes bilir
Hü-/ Ey senin Türkçe savunurken Arif
Nihat Asya, Türkçe ezana Demokrat Parti'nin asli
döndür-1950 Seyhan (Adana) milletvekili olarak TBMM' de görev
1967'de Dualar ve Aminler "Dua"
Biz sesleriz, minareleri Sen
Ya bal Ya
minareler ... de
yurdu
diye o dönem için oldukça cesur bir Mithat Cemal "Bir Ezan Sesi" ve Aka Gündüz'ün "Ezan Vakitleri" de ezana olumlu bir
18 Mithat Cemal, Mehmet Türkiye Kültür Ankara 1990, s. 345.
19 her yerde zamanda sebebiyle yeryüzünde zaman yoktur.
20 Mehmet Akif Ersoy, Safahat, 6. bs., (hzl. M. 2008, s. 91.
21 Age., s. 184.
22 Age., s. 193.
23 Age., s. 207.
24 Age., s. 269.
25 dua asla reddedilmez: Ezan dua ile Allah yolunda cihad
ederken birbirine girdikleri andaki dua." (Ebü Davud, Sünen-i Ebu Diivud, El-Cüz'üs-Salis, Kitab'ül Cihad, 41/2540).
YENi TÜRK
26 Ersoy, age., s. 276.
27 I. Dünya Arap hareketleri
Mahsusa", Necid ikna etmesi ve temin için
Tunuslu Salih Bey'le Mehmet .Akif' i Riyad' a gönderir. (M. Emin Mehmet Akif
Bir Güzel Ankara, 1956, s. 310-311).
28 Ersoy, age., s. 361.
29 Çifte ezan tabiri Türk kültür tarihinde iki anlamda Birincisi, cuma da okunan ve iç ezana denir. ise birbirine olan selatin camilerde
va-kitlerde bilhassa ikindi iki müezzinin olarak ezan Bazen de
aym caminin iki minaresinde iki müe=inin ezan
Genellikle sur içindeki ve Üsküdar'daki camilerinde bu ezanlar
30 Kuntay, age., s. 182.
3l Edip, Mehmet Akif Eserleri ve Muharririn 2.
1381-1962, c. I, s. 363.
32 Yahya Kemal ve Edebi 2. bs.,
Fe-tih Cemiyeti, 1976, s. 35.
33 Nihad Sami Bir Bir Kaleminden Yahya Kemal, Kubbealh
1984, s. 17-18; Nihad Sami Yahya Kemal'in
Fetih Cemiyeti 1960, s. 26-27.
34 Yahya Kemal Semtler", Aziz Fetih Cemiyeti
tanbul, 197 4, s. 121-124.
35 Age., s. 120.
36 Semih Çelik, ile Yahya Kemal'e Dair Bilinmeyenleri y. 3,
S. 13, 2008, s. 8-9.
37 Ahmet Hamdi Yahya Kemal, 2. bs., Dergah 1982, s. 57.
38 Yahya Kemal Eski 5. bs., Fetih Cemiyeti, 1993, s.
43-44.
39 Zeynep Kerman, "Üç Ezan Yeni Türk Ankara,
1998, s. 170.
40 Ezan sevgisini ifade eden Yahya Kemal'in, Muhammedi"' tam olarak ne zaman bilinmemektedir. Bunda dönemin Türkçe ezan ve Türkçe ibadet
nrun etkisi Sermet Sami Uysal, Yahya Kemal'in bütün ad göre ilk yer ve belirtirken Muhammedi"' ilk defa 1962' de
Es-ki birlikte belirtir. Ahmet Hamdi da
Muhammedi" ile zamanda
ya-söyler; ama tam olarak bir tarih vermez. ilk defa 3 1957' de Hür-riyet gazetesinde Muhammedi", Türkçe ve gerçek
ezana özlemin gibi 1950'de Demokrat Parti'nin
ik-tidara gelmesini müteakip asli ve fethinin 500.
da olabilir. Zira ezan, fethin sembolü olarak
görül-mektedir. (Sermet Sami Uysal, Bir Yahya Kemal Yahya Kemal'i
Sevenler 1998, s. 418; age., s. 56).
41 1480' de Otronto'yu fetheden Gedik Ahmet da yeni fütuhat için bul' dan ister. Fatih Sultan Mehmet'in vefat etmesi, yeni Il. Beyazid'in
Ot-ronto'ya asker sevk edilmesine ve orduyu geri üzerine Gedik
Ahmet seferi yarrm ("Gedik Ahmet Ansiklopedisi, c. XIlI,
TDV 1996, s. 543).
42 Eski s. 71-72 43 Age., s. 127.
KAYNAKÇA
Ahmet "Müslüman Saati", 1921, Bütün Eserleri-III, (hzl. Enginün-Zeynep Kerman),
Dergah 1991.
Mustafa, Türkçe Ezan ve Menderes Bir Devrin Gerçekleri,
2010.
Mustafa, "Son Ramazan Ramazan
(Za-man Gazetesi Eki), S. 3, 25 201 O.
Nihad Sami, Bir Bir Kaleminden Yahya Kemal,
1984 .
.. .. . . . ... . .. . ... .. . ... , Fetih Cemiyeti 1%0.
Yahya Kemal, Fetih Cemiyeti 1974 .
... , Siyasi ve Edebt 2. bs., Fetih
Cemiyeti, 1976 .
. . . ... .. , Eski 5. bs., Fetih Cemiyeti 1993.
Cumhuriyet Ansiklopedisi 1923-1940, 3. bs., c. I, YKY, 2002. Çelik, Semih, "Prof. Dr. ile Yahya Kemal'e Dair Bilinmeyenleri
nar, y. 3, S. 13, 2008.
Ebu Davud, Sünen-i Ebu Davud, El-Cüz'üs-Salis, Kitab'ül 41/2540.
Ebüzziya, Sahir, 1921-1933 Galatasaray Tarihçesi, Galatasaray
Ya-1985.
Mehmet Emin, Mehmet Akif: Bir c. I-lV, Güzel
Matbaa-Ankara, 1956.
Ersoy, Mehmet Akif, Safahat, (hzl. M. 6. bs., 2008.
Edip, "Hükümetin ve Ezan Meselesi'.', c. IV, S. 80, Haziran 1950 . ... , Mehmet Akif Eserleri ve Muharririn 2. c. I,
1381 (1962).
Ansiklopedisi, c. XII, "Ezan", TDV 1995.
Ansiklopedisi, c. XIII, "Gedik Ahmet TDV 1996.
Gez, Ocak, "Fikirden Türkçe Namaz Meselesi: 1920'lerin Cesur Bir Top-lumsal Tarih, c, VIII, S. 1997.
Kesir, Hadislerle Kerim Tefsiri, c. V, (çev. Bekir Çetiner), Ya-1994.
Kandemir, Hüseyin, Rus Çizgi Kitabevi, Konya, 2009. Orhan Veli, "Ezan", Yaprak, 15 Temmuz 1950.
Kerman, Zeynep, Yeni Türk Ankara, 1998.
Kuntay, Mithat Cemal, Mehmet Akif, Türkiye Kültür Ankara, 1990.
Osman H., Galatasaray ve Tarihçesi,
tanbul, 1994.
Suruç, Salih, Peygamberimizin c. I, Feza Gazetecilik 1998.
Ahmet Hamdi, Yahya Kemal, 2. bs., Dergah 1982.
Uysal, Sermet Sami, Bir Yahya Kemal Yahya Kemal'i Sevenler
Der-1998.
Vahapzade, Bahtiyar, Gün Var Bin Aya Kaynak 2006.