• Sonuç bulunamadı

Felsefeci Hilmi Ziya Ülken ve Kubilay olayı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Felsefeci Hilmi Ziya Ülken ve Kubilay olayı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

■vr-T,k3o 1

SAYFA

___________________3

Felsefeci Hilmi Ziya Ülken

ve Kubilay Olayı

ARSLAN KAYNARDAC

1931 yılında Menemen’de görülen korkunç gericilik olayı bütün yurtta derin üzüntü yaratmış, özellikle öğretmenlerin tepkisine neden olmuştu. Çünkü, olayı önlemeye çalışırken öldürülen Fehmi Kubilay bir öğretmendi.

İstanbul Öğretmenler Birliği’nin düzenlediği büyük pro­ testo toplantısında konuşan genç felsefeci Hilmi Ziya (Ül­ ken) şöyle diyordu: (x)

“ Düşünce özgürlüğü için yapacağımız mücadelede her an bizi hançerlemek isteyen kimselerle karşılaşabiliriz. Tehlike­ lere karşı uyanık olalım. İnsanlık ve özgürlük yolunda bir ar­ kadaşımızı kurban verdik. Özgürlüğümüzü bağnazlığa ve kara cahilliğe karşı savunurken, toptan tüfenkten daha güçlü bir silah olan ‘aşk ahlakına' başvurmamız gerekmektedir.

Kurbanların en büyüğü, düşünce özgürlüğünü, insancı ahla­ kı bağnazlığa karşı savunurken verilen kurbandır. Kubilay bir simgedir bizim için; düşünce devrimini, vatan ve insanlık ahla­ kı davasını nasıl yerleştirebileceğimizi canını vererek göster­ miştir. Belleğimizde bir alev gibi yanacak olan bu simge, biz­ den uyanık olmamızı, bilinçle ve korkmadan yürümemizi isti­ yor.

Kubilay’ın öldürülmesi aynı zamanda ulusal bir Kerbela Olayı’dır. Bağnazlığın ve karanlığın ne olduğunu bilelim, ama lanet etmeyelim. Zaferden çok sevgi için harekete geçelim. Sevgi bizi zaten zafere ulaştıracaktır.

Uygarlık büyük kurbanların omuzları üstünde yükselmiştir. Galile, Campanella, Bruno, Jan Hus gibi kurbanlar verilme- seydi Avrupa Ortaçağ’dan kurtulabilir miydi?

Çapakçur’da şehit olan Zeki, Menemen’de şehit olan Kubi­ lay gibi öğretmenler milletimizdeki insanlık ve özgürlük ülkü­ sünün ilk kurbanlarıdır. Türk uygarlığı, onların yolunu izleyen şehitlerin omuzlarında yükselecektir. Bu ulusal Kerbela Olayı hepimiz için açık bir çağrıdır.

Halkın duyguların! demagojinin yaldızlı ve gürültülü edebi­ yatı ile körüklememek gerekiyor. Soğukkanlı olmak, yalnız sevgiyi, valnz aşk ahlakını telkin etmek zorundayız. Kimseye kin beslemeyelim, gideceğimiz yol bellidir.

Bağnazlığa, karanlığa karşı bu büyük meşale ile yürümeli, Kubilayların, Zekilerin acısını içimizde duyarak insancı bir ahlak mücadelesine girişmeliyiz.”

Özetlediğim konuşma, gördüğünüz gibi çeşitli bakımlar­ dan ilgi çekicidir.

Genç felsefe öğretmeni önce, düşünce özgürlüğü için yapı­ lacak mücadeleden söz ediyor. Özgürlük ve doğruluk, bağ­ nazlığa ve kara cahilliğe karşı yapılacak mücadele ile elde edilecektir. Eldeki silah, top tüfenk değil, “aşk ahlakı” olma­ lıdır.

Bu coşkun konuşmasını yaptığı yıl Hilmi Ziya 30 yaşında bir lise öğretmeniydi. Felsefe alanında araştırmalar yapıyor­ du. Kafasında “aşk ahlakı” düşüncesini geliştirmiş ve bu ko­ nudaki kitabını yayımlamıştı. Aşk ahlakının özgün yönlerini ayrıntılarıyla anlattığı bu kitap 1958’de ikinci kez, 1971 ’de üçüncü kez basıldı.

Hilmi Ziya Ülken’in gene 1931 ’de Felsefe Cemiyeti’ni kur­ duğunu ve bu cemiyette aşk ahlakının bir çeşit uygulamasını yapmak istediğini de biliyoruz. Bu ahlak içine kapalı değil­ dir, eyleme yönelen bir ahlaktır.

Konuşmanın başka ilgi çekici yönü “Kerbela Olayı” ben­ zetmesidir. Kurban veren bir halk için bu benzetme uygun düşüyordu.

Felsefeci Hilmi Ziya Ülken, aydınlanma düşüncesinin ta­ rihimizdeki başla gelen temsilcilerinden biridir. Bağnazlığın, gericiliğin tehlikesi; laikliğin, çağdaşlaşmanın önemi üzerin­ de durduğu yazıları öğretici olduğu kadar uyanadır da.

O yazılar bizi bugün de uyanık olmaya çağınyoriar. Or- tam ve koşullar, çok daha dikkatli olmayı gerektirmektedir. Başıboş bir liberalizm bizi gerçek özgürlüğe götürmez. Onun meydana getirdiği keşmekeş, aydınlıktan çok karanlığın işi­ ne yarayacaktır.

(x) Bu coşkun konuşmasının tam metni için bakınız: Mu­ allimler Mecmuası, 1931, sayı 15.

Referanslar

Benzer Belgeler

請用下列案例探討說明公司治理的重要性:美國製藥大廠默克藥廠,傳出浮報收益的醜聞,這也是繼安隆、

This retrospective study collected the surgical tissues and the clinical records of 197 surgically treated patients with microinvasive carcinoma of the cervix, which was defined as

We considered that the high incidence and degree of gastric metaplasia in healed type II and type III ulcers might be the results of repeated recurrence and healing of the

Ben de yıllar sonra kızımla birlik- te Bilim ve Teknik derginize abone oldum.. Uluslararası ilişkiler mezunu olarak sosyal bilimle- re ilgim olsa da günümüzde bilim,

Sitoplazmadaki serbest ribo- zomlarda daha çok hücre içi işlevleri olan protein- ler sentezlenirken, endoplazmik retikuluma bağla- nan ribozomlarda ise genellikle hücre dışına

Bakım verirken sorun yaşama durumu sorgulandığında hiçbir zaman cevabını verenlerin her zaman, sık sık, bazen ve nadiren cevabını verenlere göre YKTÖ

Bana o devifde Üsküdar’da Yeniçeşme’de bir dükkân açmış olan ve ticaret mektebi mezunu iken, dükkân açtı diye ayıplanan ve mahallemizde H astalar Ağası Hacı