Yarım asır önce aydınların biraraya geldiği Beyazıt'taki mekan Balat'ta yeniden canlandırılacak
Tam olarak bilinm em ekle birlikte kuruluş tarihinin 18 yy'la kadar uzandığı tahm in edilen Küllük Kahvesi Beyazıt Cam ii'nin türbe kapısı önünde ünlü Emin Efendi Lokantası'nın yanında yer alıyordu. Küllük, havalar ısındıkça şenlenen m evsim lik bir mekandı. Bahar ve yaz aylannda Beyazıt Cam ii'ni ve meydanı çevreleyen kestane ve çınar ağaçlannın altında m asalar kurulurdu. Beyazıt Cam ii'nin yardım ıyla m istik bir atm osfere sahipti. Küllük Kahvesi'nin edebi açıdan önem kazanması cum huriyetin ilanından sonraya rastlıyor. Eski Harbiye Nezareti binasının İstanbul Üniversitesi’ne verilm esiyle Küllük, üniversite hocalannın edebiyatçıların toplandıkları bir yer halini aldı. 1939'da Beyazıt Devlet Kütüphanesine ek olarak Beyazıt M edresesi'nin belediye kütüphanesi olarak açılması, Zeynep Hanım Konağının Fen-Edebiyat Fakültesine dönüşm esi, Sahaflar Çarşısının da burada bulunmasıyla bu yer, edebiyatçı, bilim adamı, sanatçı kişilerin sıkça devam ettikleri bir mekan haline geldi. Küllük’ün m üdavimlerinden Edebiyat Fakültesi Başkatibi Sıtkı Akozan m anzum bir tarihçe yazdı ve bunu Küllüknam e adıyla 1936'da yayımladı. Akozan'a göre bu yer “M uallim ler Bahçesi", “Akadem i" ve “Küllük” olarak anılırdı. 1940'ta kahvenin m üdavim lerinden Abidin Dino ve Aleaddin Hakgüder “ Küllük” adında bir edebiyat dergisi çıkardı. B ir sayı çıkan bu dergide Orhan Veli'nin Tahattur isim li şiiri ilk kez yayınlanır. Hatta derginin bu şiir yüzünden kapatıldığı söylentiler arasındadır. Nevzat Sudi de burada yaşadıklarını ve 40'lı ve 50'li yılların edebi ve kültürel olaylannı “K üllük Anılan” kitabında topladı. Küllük m üdavim leri arasında çok sayıda ünlü isim vardır. İşte bunlardan bazılan: Peyami Sefa, Reşad Nuri Güntekin, M ehm ed Fuad Köprülü, Nurullah Ataç, Neyzen Tevfik, Muhsin Ertuğrul, Faruk Nafiz Çm lıbel, Necip Fazıl Kısakürek, Cem al Nadir, Burhan Felek, M azhar Osman, İbrahim Çallı. Bu listeye 40'lı yıllarda “G enç Kuşak” adıyla anılan Orhan Veli, Abidin Dino, A rif Dino, Rıfat İlgaz, Bedir Rahmi Eyüboğlu, Şevket Rado gibi aydınlar ve edebiyatçılar da eklenir. Refik Halid “ Üç Nesil üç H a yaf’ın “Ş iirler ve Şairler" bölüm ünde bu grubun edebi ve siyasi yönlerini alaycı bir üslupla anlatır. Küllük Kahvesi 1950'den sonra başlayan Beyazıt Meydam'nı genişletm e ve Aksaray-Sultanahm et arasındaki yolu düzenlem e çalışm alan sırasında yıkıldı. Israrlı m üdavim ler yine m eydana bakan M arm ara Kahvesi’ne devam etm eye başladılar. Zam anla bu kişilerin sayısı da giderek azaldı. (Emin Nedret İşli, İstanbul
Ansiklopedisi)
Muhsin Ertuğrui.
Rıfat flgaz.
Burhan Felek.
Özellikle 40'lı ve 50'li yıllarda
edebiyatçıların, sanatçıların, hocaların
ve öğrencilerin biraraya geldiği
Beyazıt'ın ünlü kahvesi Küllük Balat'ta
ikinci kez doğacak. İstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve
Fatih Belediyesi işbirliğiyle
gerçekleşecek çalışmada önce gizli
kalmış bir Bizans Sarayı olduğu
tahmin edilen dört katlı bir yapı
günışığına kavuşturulacak. Daha
sonra bu mekan kültür merkezine
dönüştürülecek.
¡ ¡ ~ r ~ \
irkaç kuşak İstanbullu bir aile
| - £ mensubu olmam bana eski
J L - J İstanbul'u ve İstanbul'un
Türkiye'deki sanayileşme hareketlerinden
önceki dönemindeki kültürel faaliyetlerini
yakından tanımama vesile oldu. İstanbul'da,
kültür, güzel sanatlar ve musiki konulan
ağırlıklı olmak üzere çok çeşitli sohbetler
edilen yerler vardı. Bu mekanlar hocalar,
öğrenciler ve halkın fikir ve görüş
alışverişinde bulunduğu birer kültür
merkeziydi. Bunlar, Beyazıt Camii'nin
kenarındaki Küllük Kahvesi, İstiklal
Caddesi’ndeki, Markiz ve Lebon pastaneleri,
Para Pelas ve Park Otel'dir. Modem şehre
geçişte canavarca bir tahribat yaşandı ve bu
yerlerden hiçbiri kalmadı. Buraların
müdavimi olan kişiler de çok azaldı. Bu
nedenle Edebiyat Fakültesi olarak Fatih
Belediyesi'yle böyle bir projeyi İstanbul'un
kültürel hayatına sokmak arzusunu
Projenin öncüsü
İstanbul
Üniversitesi
Edebiyat
Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Süha
Göney. v
duyduk". Projenin çıkış noktasını bu sözlerle
anlatan İstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süha Göney
girişimin, Kültür Bakanlığınca da
desteklenmesini umuyor.
Süha Göney böyle bir mekanın hocalar,
öğrenciler ve belde sakinlerine biraraya gelip
karşılıklı konuşma olanağı yaratacağını
söylüyor. Kültür merkezinde belli konularda
birimler kurulacak ve bunlar araştırmalar
yapacak. Birimlerin ilgileneceği konular,
Edebiyat Fakültesi'nin çeşitliliğini yansıtıyor.
Araştırma konulan Türk dili ve
edebiyatından, sosyoloji, folklor ve geleneksel
türk tiyatrosuna, Osmanlı kuramlarından,
karşılaştırmalı Türk-Bah kültürü çalışmalan
ve Türk mutfağına uzanıyor. Kültür
merkezindeki birimler zaman zaman da
birlikte çalışacak.
Bu birimlerin çalışmalan kitap, konferans,
kongre, açık oturum ve panellerle topluma
ulaştırılacak. Süha Göney, amaçlarmın,
ölçülü, günlük siyasetten uzak, verimli bir
ortam yaratmak olduğunu, bu konuda
yapılacak diğer girişimlere örnek olmak
istediklerini özellikle belirtiyor.
Yavuz HARANI
Bizans
döneminden
kaldığı sanılan
Balat’taki bina
restore edilip
kültür merkezi
olarak hizmete
açılacak.
Binaya 1940 ve
1950’li yıllarda
aydınların
biraraya gelip
sohbet ettiği
Beyazıt’taki
Küllük
kahvesinin adı
verilecek.
• Fotoğraf:
Dinçer Karaca
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi