• Sonuç bulunamadı

Tarık Buğra:İbiş'in rüyası

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tarık Buğra:İbiş'in rüyası"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bir Büyük Yazar, Bir Ünlü Roman

-TT-Hazırlayan: Kerem A T A B E Y O Ğ L U

“ IBIŞ’ IN RÜYASI”

B İR paşazade fflan Nahit, tiyat- paşazade öTân Nahit, tiyat­ tutar. Hatice'yi tiyatrosuna £ roya son derece düşkündür. Ç o ­

cukluğunda içini saran tiyatro sevgisi gitgide büyüm üş ve ö- nüne geçilm ez hal almıştır. T i­ yatro merakı yüzünden lise son sınıf sınavlarında başarılı ola­ mayınca, babasının kızm asın­ dan korkarak evden kaçar ve bir Ermeni kadınının evine yer­ leşir. Sonra tiyatrolarda kendi­ sine iş aramaya koyulur. Şeh- şadebaşındaki bir tulûat tiyat­ rosuna girer. Bu tiyatroda V e ­ dia adında bir aktris kadınla tanışır, bir süre sonra onunla zadebaşındaki bir tulûat tiyat­ roya hiç de sevdalı değildir. Kocasını da bu hayattan çek­ mek ister. Ancak bunu başara­ maz bu yüzden ayrılırlar. N a­ hit oyunculuk hayatını sürdürür. Bir piyesteki İbiş rolüyle bü­ yük başarı kazanınca bu rolü sürdürür. Tiyatro dünyasının en başarılı ve en ünlü ib iş'i olur. Zengin bir kişi olan Murat Bey ona bu rolde hayran olur ve kurduğu bir tiyatronun yöneti­ mini Nahit'e verir. Nahit bu ti­ yatroyu hemen tek başına yük­ seltir. Bir gün eski eşi Vedia çı­ kagelir; çocuklarının kendisine ihtiyacı olduğunu söyler: Nahit de çocuklarına çok düşkündür; yeniden birleşirler.

Günler böylece akıp giderken Nahit, tiyatrosuna yeni oyuncu­ lar almak ister. Verdiği ilânlar­ la gelenler arasında Hatice a- dında bir genç kızı gözü çok

tutar. Hatice'yi tiyatrosuna alır. Genç kız, güzelliği ve sesinin yanısıra oyunculuğu ile de ken­ dini çok çabuk gösterir. Yıldızı birden parlayıverir. Nahit bu kızı yetiştirmek isterken gönlü­ nü ona kaptırdığını farkeder. Bundan ötürü kendisini suçlar. N efsiyle uzun mücadeleye tu­ tuşur.

Sahnede Selm a Seha adını kul­ lanan Hatice'yi oyundan sonra her gece tiyatronun bir em ek­ tarı evine götürmektedir. Bir gece bu emektarın hastalığı yü­ zünden genç kızı Nahit evine götürür. Bu karlı gecede kendi­ sini kapısına kadar getiren pat­ ronunu Hatice, biraz ısınm ası için evine davet eder. Nahit ile Hatice'nin aşkı o gece alev alır. N ahit'in meslekteki en eski ar­ kadaşlarından Sadi Bey adınd a­ ki yeteneksiz bir aktör bir gün ityatroya gelerek kendisinden iş ister. Ancak bu yeteneksiz aktör, N ahit'in tiyatrosunda da en ufak bir başarı gösteremez. O ysa Nahit, sahneye çıkınca tüm seyircileri birbirine kat­ maktadır. Onun başarısı ve topladığı alkışları kıskanan S a ­ di Bey, V e dia'ya giderek koca­ sının Hatice ile metres hayatı yaşadığını söyler. Zaten geçi- nemeyen karı-koca bu yüzden kavga ederler ve Vedia tekrar evi terkeder.

Ancak Sadi Bey yine de tatmin olmamıştır. Bu kez Hatice'yi el­

Günümüzün en ünlü rom ancıla­ rından olan Tarık Buğra, 1 9 1 8 yılında A k şe h ir'd e doğdu. Y ü k ­ sek öğrenim ini İstanbul'da yap­ tı. Tıp Fakültesi'nde başlayan ve H ukuk Fakültesi'nde de­ vam eden yüksek öğrenimini Edebiyat Fakültesi'nde nok­ taladı. 194 7 yılında A k şe hir'e dönerek orada «Nasreddin Hoca» gazetesini çıkardı. Milliyet, Yeni Gün, Vatan, Yeni İstanbul, Türkiye Spor ve Tercüm an gazeteleri ile İstan­ bul Haftası ve Yol Dergilerinde çalıştı, m uhabirlik ve fık ­ ra yazarlığı yaptı. Bu arada yazdığı romanlarla da edebi­ yat dünyam ızda kendine önemli bir yer edindi. «Gençli­ ğim Eyvah», «Osm ancık», «Küçük Ağa», «Ayakta Durm ak istiyorum», «Güreş ve Arslan», «Yarın diye birşey yok­ tur», «Siyah Kehribar», «Firavun İmanı», «Dönemeçte», «İbişin Rüyası» gibi romanlarıyla tanındı. Kültür Bakan­ lığı ve M illî Kültür Vakfı ödüllerini kazandı. Eserlerinden «ibiş'in Rüyası» ve «Küçük Ağa» T R T tarafından dizi film olarak ekrana aktarıldı. Halen Osm anlı Devleti'nin kuruluş yıllarının öyküsü olan «Osm ancık», süper prodüksiyon ola­ rak T V 'd e yayına hazırlanm ış bulunmaktadır. Tarık Buğra evli ve bir çocuk babasıdır.

de etmek ister. Kadın ona yüz vermez, fakat N ahit'i biraz k ıs­ kandırm ak için, m üsam aha g ö s­ terir. Nahit bu sahte yakınlığı ciddiye alır; huzuru kaçar ve Hatice ile kavgaya başlar. Bir gün fitil gibi sarhoş bir du­ rumda bulunan S a d i'y i sahne­ ye çıkarır, onu seyircilerin kar­ şısında rezil eder. Sa d i kuliste sızar kalır. Olup bitenleri he­ yecan ve pişm anlık içinde se y­

retmekte olan Hatice'nin yanına giden Nahit yerde sızıp kalm ış bulunan S a d i'y i işaretle «Al malını götür buradanI» diyerek kadını da kovar.

Tarifsiz bir üzüntü içinde so k a ­ ğa fırlayan Hatice, bu buhran sonunda intihar eder. Genç ka­ dının intiharı N ahit'i yıkar. Sahnelerin kahkaha fırtınası İbiş, kahır dolu bir insan olur. Tarifsiz acılar içinde damla damla söner...

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Nitekim çıkan bütün eleştirilerde de bu böylece belir- tiliyor” 10 ama Hayati Asılyazıcı için bunun da, “İnançla inkâr etmek için inkâr edilene hiç bakmamış olmak

Bu noktada köy edebiyatı kadar güçlü olmamakla birlikte kasaba edebiyatı, Türk romanında dikkate değer bir yönelim olarak önemli veriler ortaya koyar.. Şehir ve köy

İdeolojik bağnazlıklar ve siyasetin edebiyatı gölgelemesinden muzdarip olan Tarık Buğra, edebiyatın layık olduğu değeri görmesi için yazarlık hayatı boyunca mücadele

Birçok AvrupalI m uharririn romanlarında bin bir gece dekoru halinde anlatılan ve kendisine «Bosfor İncisi« ismi verilen Çırağan Sarayı artık kararmış bir

ikuchi-Fujimoto Disease (KFD), also known as histiocytic necrotizing lymphadenitis, was first described in 1972 by Kikuchi and Fujimoto in- dependently.. 1,2 KFD occurs frequently

Enes, İbn Mes'ûd ve Câbir (r.a.) gibi üç ayrı sahâbe yoluyla gelen bu rivâyetin, senet tekniği açısından ele alındığında ve rivâyetler tek tek ele alınıp

komşuluk, sözleşme, süt kardeşliği gibi münasebet ve yakınlıklardan dolayı münafıklardan ve Yahudilerden bazı kimseleri sıkı dost ve sırdaş edinen müminler

Server Tanilli, Vedat Türkali, Mustafa Ekmekçi, İmre Török ve Yüksel Pazarkaya’ ya ve bütün diğer katılanlara annem Aliye A li ve kendi adıma