• Sonuç bulunamadı

Akut koroner sendromun destek vektör makinelerine ve EKG’ye dayalı tespiti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Akut koroner sendromun destek vektör makinelerine ve EKG’ye dayalı tespiti"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Akut Koroner Sendromun Destek Vektör

Makinelerine ve EKG’ye Dayalı Tespiti

Detection of Acute Coronary Syndrome Based on

Support Vector Machines and ECG

Merve Begüm TERZ˙I ve Orhan ARIKAN

Elektrik ve Elektronik Mühendisli˘gi Bölümü

Bilkent Üniversitesi Ankara, Türkiye

mbterzi@ee.bilkent.edu.tr, oarikan@ee.bilkent.edu.tr

Özetçe —Akut koroner sendroma (AKS) sahip hastalarda, miyokard infarktüsü ba¸slangıcından önce geçici gö˘güs a˘grıları ile birlikte EKG sinyalinin ST segmentinde ve T dalgasında de-˘gi¸siklikler meydana gelmektedir. Bu çalı¸smada, AKS’nin gürbüz tespitini gerçekle¸stirmek amacıyla, EKG sinyalinin ST segmen-tindeki ve T dalgasındaki anomalileri güncel sinyal i¸sleme ve makine ö˘grenmesi tekniklerini kullanarak tespit eden bir teknik geli¸stirilmi¸stir. Bu amaçla, STAFF III veri tabanındaki geni¸s bantlı kayıtlar kullanılarak, AKS’nin te¸shisi için ayırıcılı˘gı en yüksek olan EKG özniteliklerini elde eden özgün bir öznitelik çıkarım tekni˘gi geli¸stirilmi¸stir. Elde edilen kritik öznitelikleri kullanarak, AKS’nin gürbüz tespitini gerçekle¸stiren destek vektör makinelerine (DVM) ve çekirdek fonksiyonlarına dayalı bir göze-timli ö˘grenme tekni˘gi geli¸stirilmi¸stir. Önerilen tekni˘gin STAFF III veri tabanındaki kayda de˘ger sayıda hastadan elde edilen ba¸sarım sonuçları, tekni˘gin oldukça güvenilir AKS tespiti sa˘gladı˘gını göstermektedir.

Anahtar Kelimeler—Akut koroner sendrom, elektrokardiyog-ram, anomali tespiti, öznitelik çıkarımı, destek vektör makineleri, çekirdek fonksiyonları.

Abstract—In patients with acute coronary syndrome (ACS), transient chest pains together with changes in ST segment and T wave of ECG signal occur before the start of myocardial infarction. In this study, a technique which detects the anomalies in ST segment and T wave of ECG signal by using the state-of-the-art signal processing and machine learning methods is developed to perform the robust detection of ACS. For this purpose, by using the wideband recordings on STAFF III database, a novel feature extraction technique which obtains the most discriminative ECG features for the detection of ACS is developed. By using the critical features, a supervised learning technique based on support vector machines (SVM) and kernel functions which performs the robust detection of ACS is developed. The performance results of the proposed technique obtained from a considerable number of patients on STAFF III database indicate that the technique provides highly reliable detection of ACS.

Keywords—Acute coronary syndrome, electrocardiogram, ano-maly detection, feature extraction, support vector machines, kernel functions.

I. G˙IR˙I ¸S

Akut koroner sendrom (AKS), akut miyokard iskemisi ile seyreden klinik durumları tanımlamak için kullanılır ve ST yükselmeli miyokard infarktüsü, ST yükselmesiz miyokard infarktüsü ve kararsız angina pektoris klinik tablolarını kap-sar [1]. AKS hastalarında miyokard nekrozunun ve ölümcül aritmilerin büyük bir bölümü koroner arterin oklüzyonundan sonraki birkaç saat içinde meydana gelir. Günümüzde, AKS tüm dünyada görülme sıklı˘gı giderek artan ba¸slıca ölüm se-beplerinden biridir. Dünya Sa˘glık Örgütü (WHO) verilerine göre dünyada koroner arter hastalıklarından kaynaklanan ölüm-ler tüm ölümölüm-lerin %33’ünü olu¸stururken, Türkiye’de %41’ini olu¸sturarak ilk sırada yer almaktadır [2]. AKS’ye erken ve do˘gru tanı konulması sayesinde oklüzyon meydana gelen ko-roner arterde reperfüzyon tedavilerine erken ba¸slanılabilinir ve böylece, hastalı˘gın morbidite ve mortalite oranlarında belirgin azalma sa˘glanabilir. Bu nedenle, AKS’nin güvenilir bir ¸sekilde erken te¸shis edilmesi önemli bir klinik ihtiyaçtır.

Literatürdeki çalı¸smalarda, EKG sinyalini kullanarak AKS tespiti gerçekle¸stirmek için çe¸sitli teknikler önerilmi¸stir. Farklı metodolojik yakla¸sımları içereren bu teknikler kural-bazlı tek-nikleri [3], bulanık mantık yöntemlerini [4], yapay sinir a˘g-larını (YSA) [5], destek vektör makinelerini (DVM) [6] ve di˘ger sinyal analiz tekniklerini [7] kapsamaktadır. Bu teknikler arasında, DVM birçok sınıflandırma probleminin çözümünde yüksek ba¸sarım gösteren ve en büyük pay ilkesine dayalı yak-la¸sımı sayesinde yüksek genelleme kabiliyetine sahip olan bir makine ö˘grenmesi tekni˘gi olarak literatürdeki yerini almı¸stır. Ayrıca, DVM’nin en büyük pay ilkesine dayalı yakla¸sımı sa-yesinde, sınıflandırma görevini gerçekle¸stirmek için sınıfların istatistiksel da˘gılımının çok boyutlu öznitelik uzayında tahmin edilmesine gerek kalmadı˘gı ve bu nedenle, di˘ger istatistiksel ö˘grenme tekniklerine kıyasla boyut sayısına kar¸sı hassasiye-tinin daha az oldu˘gu gösterilmi¸stir. Bu nedenle, geleneksel istatistiksel ö˘grenme tekniklerine kıyasla, DVM kullanılarak daha gürbüz bir AKS tespit tekni˘gi geli¸stirmek mümkündür.

(2)

II. AMAÇ VEYÖNTEM

Bu çalı¸smada, koroner arter hastalarında veya koroner arter hastalı˘gı riski yüksek olan ki¸silerde AKS’nin gürbüz tespitini gerçekle¸stirmek amacıyla, EKG sinyalinin ST segmentindeki ve T dalgasındaki anomalileri güncel sinyal i¸sleme ve makine ö˘grenmesi yöntemlerini kullanarak tespit eden özgün bir teknik geli¸stirilmi¸stir.

A. Veri Setinin Olu¸sturulması

Önerilen tekni˘gin geli¸stirilmesi sırasında, koroner arterdeki oklüzyonun giderilmesini ve kanın miyokardiyuma ula¸smasını sa˘glamak amacıyla perkütan translüminal koroner anjiyoplasti (PTKA) yapılan hastalardan, geni¸s frekans bant geni¸sli˘gine ve yüksek örnekleme frekansına sahip bir cihaz kullanılarak elde edilen kayıtları içeren STAFF III veri tabanı kullanılmı¸stır [8]. Veri tabanı, PTKA boyunca hastalarda kontrollü olarak olu¸stu-rulan tam koroner arter oklüzyonu sırasında gerçekle¸sen EKG de˘gi¸sikliklerini incelemek amacıyla yürütülen klinik ara¸stırma çalı¸smasının bir parçası olarak olu¸sturulmu¸stur. PTKA sıra-sında gerçekle¸stirilen koroner arter oklüzyonu miyokardiyal kan akı¸sını azaltarak, etkilenen bölgede lokal olarak AKS mey-dana getirmekte ve böylece, geçici gö˘güs a˘grıları ile birlikte EKG’nin ST segmentinde ve T dalgasında de˘gi¸sikliklere yol açmaktadır [6].

Veri tabanı, klinik ortamda kontrollü olarak gerçekle¸sti-rilen miyokard iskemisinin yol açtı˘gı de˘gi¸siklikleri göster-mesi nedeniyle çe¸sitli AKS tespit tekniklerinin geli¸stirilgöster-mesi ve ba¸sarımlarının de˘gerlendirilmesi için oldukça uygun bir test ortamı sunmaktadır. Buna ek olarak, tam koroner arter oklüzyonu sırasında elde edilen EKG verilerindeki yapısal de˘gi¸siklikleri içeren halihazırdaki en büyük veri tabanıdır ve gö˘güs a˘grısı bulgusunu gösteren 108 hastanın PTKA öncesinde ve sırasında elde edilen 12-derivasyonlu EKG kayıtlarını içer-mektedir. PTKA öncesinde, hastalar dinlenme halindeyken ve henüz koroner arterlere herhangi bir kateter giri¸simi yapılma-dan önce tüm hastalaryapılma-dan bazal EKG kayıtları elde edilmi¸stir. PTKA sırasında, kardiyak kateterizasyon laboratuvarında, ana koroner arterlerden birinde balon ¸si¸sirilmesinden önce ba¸sla-yan ve balon söndürülmesinden sonra sonlanan iskemik EKG kayıtları tüm hastalardan elde edilmi¸stir. Veri alımı sırasında, iskelet kasından kaynaklanan hareket artefaktlarını azaltmak amacıyla prekordiyal EKG derivasyonları için standart elektrot konfigürasyonu kullanılırken, ekstremite derivasyonları için Mason-Likar elektrot konfigürasyonu kullanılmı¸stır. Kayıtların sayısalla¸stırılması sırasında, yüksek çözünürlü˘ge sahip sinyal-lerin elde edilebilmesi için 1 kHz örnekleme frekansı ve 0.6 µV genlik çözünürlü˘gü kullanılmı¸stır. Sadece ana koroner arterlerinden birinde PTKA gerçekle¸stirilen hastalar veri taba-nına dahil edilmi¸stir, veri alımı sırasında ventriküler ta¸sikardi veya miyokard infarktüsü geçiren hastalar veri tabanına dahil edilmemi¸stir.

B. Ön ˙I¸sleme Tekni˘gi

Geli¸stirilen ön i¸sleme tekni˘ginin ilk a¸samasında, EKG sin-yalinin yapısında bulunan ve tanısal bir bilgi içermeyen gürül-tüler ve hareket artefaktları güncel sinyal i¸sleme yöntemlerini kullanarak elimine edilmi¸stir. Bu amaçla, ön i¸sleme tekni˘ginin STAFF III veri tabanındaki geni¸s bantlı ham EKG kayıtlarına uygulanması sonucunda, dü¸sük ve yüksek frekanslı sinyal

(a) QRS kompleks tespiti. (b) Bir periyotluk EKG sinyali.

¸Sekil 1: Ön i¸sleme tekni˘ginin STAFF III veri tabanındaki bir hastaya ait tek-derivasyonlu EKG sinyaline uygulanması.

bile¸senleri olan taban hattı kayması, hareket artefaktı ve iskelet kası (EMG) gürültüsü alt kesim frekansı fL1=0.5 Hz üst kesim

frekansı ise fH1=150 Hz olan bir bant geçiren süzgeç

kullanı-larak EKG sinyallerinden çıkarılmı¸stır. Ayrıca, 50 Hz’lik güç hattı giri¸siminin EKG sinyallerinden çıkarılması için alt kesim frekansı fL2=49 Hz üst kesim frekansı ise fH2=51 Hz olan bir

çentik süzgeç kullanılmı¸stır. EKG sinyallerinin ba¸slangıcındaki ve sonundaki ani de˘gi¸sikliklerden kaynaklanan Gibbs etkisini azaltmak amacıyla, sinyaller süzgeçlenmeden önce ba¸slangıcı ve biti¸si yumu¸satılmı¸s bir zaman penceresiyle çarpılmı¸stır.

Süzgeçlenen EKG sinyallerinde QRS kompleks tespitini gerçekle¸stirmek amacıyla, genli˘gi P ve T dalgalarından yük-sek ve QRS kompleksinden dü¸sük olan hastaya özgü olarak uyarlanmı¸s e¸sik de˘gerler belirlenmi¸stir. EKG sinyal genlik-lerinin belirlenen uyarlanmı¸s e¸sik de˘gerden yüksek oldu˘gu sinyal de˘gerlerinin bulunmasıyla, QRS komplekslerinin zaman düzlemindeki tespiti gerçekle¸stirilmi¸stir. ¸Sekil 1(a) önerilen ön i¸sleme tekni˘ginin veri tabanındaki bir hastaya ait tek-derivasyonlu EKG sinyaline uygulanması sonucunda gerçek-le¸stirilen QRS kompleks tespitini göstermektedir.

QRS kompleksleri tespit edilen EKG sinyalleri bölütle-nerek, her bir kalp atımı için periyotlarına ayrı¸stırılmı¸stır. AKS’nin EKG sinyalindeki semptomlarından biri olan ST segmentindeki çökme veya yükselme miktarını belirlemek amacıyla, tüm periyotlar için izoelektrik seviye bulunarak EKG sinyalinden çıkarılmı¸stır. ¸Sekil 1(b) önerilen ön i¸sleme tekni˘ginin veri tabanındaki bir hastaya ait tek-derivasyonlu EKG sinyaline uygulanmasıyla elde edilen izoelektrik seviye çıkarılmı¸s bir periyotluk EKG sinyalini göstermektedir.

C. Öznitelik Çıkarım Tekni˘gi

Ön i¸sleme tekni˘ginin STAFF III veri tabanındaki ham kayıtlara uygulanması sonucunda elde edilen EKG sinyal-lerinden, AKS’nin gürbüz tespiti için ayırıcılı˘gı en yüksek olan özniteliklerin çıkarılmasını sa˘glayan özgün bir öznitelik çıkarım tekni˘gi geli¸stirilmi¸stir. Geli¸stirilen öznitelik çıkarım tekni˘ginin veri tabanındaki bazal ve iskemik EKG sinyallerine uygulanması sonucunda, AKS’nin tespiti için kritik olan ST segment seviyesi, ST segment e˘gimi, T dalgası ekstremum noktası ve T dalgası altındaki alan öznitelikleri tüm hastalar için elde edilmi¸stir.

1) ST Segment Seviyesi: AKS’nin semptomlarından biri olan ST segmentindeki çökme veya yükselme miktarını belir-lemek amacıyla çıkarılan ST segment seviyesi özniteli˘gi, EKG

(3)

sinyalinin tüm periyotları için ST segmenti boyunca var olan genlik de˘gerlerinin toplanarak, aynı aralıktaki toplam örnek sayısına bölünmesiyle elde edilmi¸stir.

2) ST Segment E˘gimi: AKS’nin semptomlarından biri olan ST segmentindeki çökme veya yükselme miktarını belirlemek amacıyla çıkarılan ST segment e˘gimi özniteli˘gi, EKG sinya-linin tüm periyotları için ST segmenti boyunca var olan tüm örneklere en iyi uyumu sa˘glayan do˘gru parçasının en küçük kareler tekni˘gi kullanılarak tespit edilmesiyle elde edilmi¸stir.

3) T Dalgası Ekstremum Noktası: AKS’nin semptomların-dan biri olan T dalgasındaki genlik ve polarite de˘gi¸simlerini belirlemek amacıyla çıkarılan T dalgası ekstremum noktası özniteli˘gi, EKG sinyalinin tüm periyotları için T dalgasının maksimum veya minimum genlik de˘gerlerinin zaman düzle-minde tespit edilmesiyle elde edilmi¸stir.

4) T Dalgası Altındaki Alan: AKS’nin semptomlarından biri olan T dalgasındaki genlik de˘gi¸simlerini belirlemek ama-cıyla çıkarılan T dalgası altındaki alan özniteli˘gi, EKG sin-yalinin tüm periyotları için T dalgası boyunca var olan tüm örneklere trapez kuralının uygulanmasıyla elde edilmi¸stir.

D. Sınıflandırma Tekni˘gi

Öznitelik çıkarım tekni˘ginin veri tabanındaki bazal ve iskemik EKG sinyallerine uygulanması sonucunda elde edi-len kritik öznitelikleri kullanarak, AKS’nin gürbüz tespitini gerçekle¸stiren DVM’ye ve çekirdek fonksiyonlarına dayalı bir gözetimli ö˘grenme tekni˘gi geli¸stirilmi¸stir.

Do˘grusal Olarak Ayrılabilen Veriler ˙Için DVM

DVM’nin sahip oldu˘gu algoritmalar ba¸slangıçta iki sınıflı ve do˘grusal olan verilerin sınıflandırılması problemi için tasar-lanmı¸s, daha sonra çok sınıflı ve do˘grusal olmayan verilerin sınıflandırılması için genelle¸stirilmi¸stir [9]. DVM’nin çalı¸sma ilkesi, iki sınıfı birbirinden en uygun ¸sekilde ayırabilen öte-lenmi¸s düzlemin tanımlanması esasına dayanmaktadır. E˘gitim verisini olu¸sturan n nokta (1)’de gösterildi˘gi ¸sekilde tanımlan-dı˘gında,

D = {(xm), ym | xm ∈ Rp, ym∈ {−1, 1}}nm=1 (1)

her bir xm p-boyutlu öznitelik vektörünü, ym ise −1 veya

1 de˘gerini alarak, xm noktasının hangi sınıfa ait oldu˘gunu

göstermektedir. Amaç, ym=1 ve ym=−1 de˘gerlerine sahip

noktaları birbirinden ayıran, en büyük paya sahip ötelenmi¸s düzlemleri belirlemektir. Her bir ötelenmi¸s düzlem (2)’de gösterilen e¸sitli˘gi sa˘glayan nokta kümeleri kullanılarak tanım-lanmaktadır.

wTx = b (2)

Denklem (2)’de w ötelenmi¸s düzleme normal olan vektörü göstermektedir. Ötelenmi¸s düzlemin normal vektör w boyunca orijinden ofseti b

k w k2

parametresi ile tanımlanmaktadır. E˘gi-tim verisinin do˘grusal olarak ayrılabildi˘gi durumlar için veriyi ayıran iki ötelenmi¸s düzlem seçilebilir ve bu iki ötelenmi¸s düzlem arasındaki pay en büyüklenebilir. Denklem (3) ve (4) ötelenmi¸s düzlemleri ifade etmektedir.

wTx − b = 1 (3)

wTx − b = −1 (4)

Bu iki ötelenmi¸s düzlem arasındaki uzaklık 2 k w k2

oldu˘gu için amaç k w k2 parametresini en küçüklemektir. Ba¸ska bir

ifadeyle, en iyileme problemi (5)’de gösterilen ko¸sula ba˘glı kalarak, k w k2 parametresini en küçüklemek olarak

tanımla-nabilir.

ym(wTx − b) ≥ 1 , 1 ≤ m ≤ n (5)

Do˘grusal Olarak Ayrılamayan Veriler ˙Için DVM

Verilerin do˘grusal olarak ayrılamadı˘gı problemlerde, e˘gitim verilerinin bir kısmının en iyi ötelenmi¸s düzlemin di˘ger ta-rafında kalmasından kaynaklanan problem pozitif bir yapay de˘gi¸skenin (ξ) tanımlanmasıyla çözülmektedir. ˙Iki ötelenmi¸s düzlem arasındaki uzaklı˘gın en büyüklenmesi ve yanlı¸s sınıf-landırma hatalarının en küçüklenmesi arasındaki denge dü-zenleme parametresinin (C) tanımlanmasıyla kurulmaktadır. Do˘grusal olarak ayrılamayan veriler için en iyileme problemi (6)’da gösterildi˘gi ¸sekilde ifade edilmektedir.

arg min w,ξ,b ( 1 2k w k 2 2+ C n X m=1 ξm ) (6)

Buna ba˘glı sınırlamalar ise (7)’deki gibi ifade edilmektedir.

ym(wTx − b) ≥ 1 − ξm, ξm≥ 0 (7)

Denklem (6) ve (7)’deki en iyileme problemi ve k w k2

para-metresinin en küçüklenmesi Lagrange çarpanları kullanılarak (8)’de gösterildi˘gi ¸sekilde ifade edilebilir.

arg min max

w,ξ,b, α,β n1 2k w k 2 2+ C n X m=1 ξm− n X m=1 βmξm − n X m=1 αm[ym(wTx − b) − 1 + ξm] o (8)

Denklem (8)’de gösterilen en iyileme probleminin çözümü için çekirdek hilesi yöntemi uygulanabilir ve böylece, verilerin dü¸sük boyutlu girdi uzayından yüksek boyutlu öznitelik uza-yına dönü¸stürülmesi için çekirdek fonksiyonları kullanılarak, do˘grusal olmayan haritalama gerçekle¸stirilebilir [10]. Böylece, girdi uzayında do˘grusal olarak ayrılamayan veriler, öznitelik uzayında payı en büyük olan ayırıcı ötelenmi¸s düzlemin bulun-masıyla do˘grusal olarak ayrılabilmektedir. Do˘grusal olmayan dönü¸sümleri gerçekle¸stiren çekirdek fonksiyonu matematiksel olarak (9)’da gösterildi˘gi ¸sekilde ifade edilmektedir. Bu ça-lı¸smada, do˘grusal olarak ayrılabilen verilerin sınıflandırılma-sında (10)’da gösterilen lineer çekirdek fonksiyonu kullanılır-ken, do˘grusal olarak ayrılamayan verilerin sınıflandırılmasında (11)’de gösterilen radyal tabanlı çekirdek fonksiyonu (RBF) kullanılmı¸stır.

K(xi, xj) = φ(xi)φ(xj) (9)

K(xi, xj) = (xi· xj+ c) (10)

(4)

III. SONUÇLAR VETARTI ¸SMA

Geli¸stirilen tekni˘gin veri kümesindeki farklı sınıflara ait verilere aynı önemi vermesini ve farklı sınıflara ait verilerin aynı aralıkta ölçeklendirilmesini sa˘glamak amacıyla veriler z-skor normalle¸stirmesi kullanılarak normalize edilmi¸stir. Öneri-len tekni˘gin daha önce görmedi˘gi veriler üzerindeki ba¸sarımını ve genelleme kabiliyetini göstermek amacıyla tüm veri kümesi k-katlı çapraz geçerlilik yöntemi kullanılarak e˘gitim kümesine ve test kümesine ayrı¸stırılmı¸stır. Çapraz geçerlilik yönteminin uygulanması sırasında, tüm veri kümesi rastgele bir ¸sekilde k=5 e¸sit alt kümeye bölünmü¸stür. Bu bölümün sonucunda elde edilen alt kümelerden biri tekni˘gin genelleme kabiliyetini göstermek için kullanılan test kümesini olu¸stururken, geriye kalan alt kümeler bir araya getirilerek DVM’nin e˘gitilmesi ve hiperparametrelerin en iyilenmesi için kullanılan e˘gitim küme-sini olu¸sturmu¸stur. Buna ek olarak, DVM’nin e˘gitim kümesine a¸sırı uyum sa˘glamasını engellemek amacıyla, e˘gitim kümesi rastgele bir ¸sekilde e˘gitim (70%) ve do˘grulama (30%) alt kümelerine ayrı¸stırılmı¸stır. Bu i¸slemlerin tüm çapraz geçerlilik katlarında tekrarlanması sonucunda, rastgele 5 ba˘gımsız e˘gitim kümesi, do˘grulama kümesi ve test kümesi elde edilmi¸stir.

DVM algoritmasının ilgili veri seti üzerindeki ba¸sarımının ve genelleme kabiliyetinin seçilen çekirdek fonksiyonuna ve çekirdek fonksiyonunun hiperparametrelerine büyük ölçüde ba˘glı oldu˘gu bilinmektedir [11]. Bu nedenle, çalı¸smamızda farklı çekirdek fonksiyonlarına sahip modeller geli¸stirilerek, bu modellerin veri kümesi üzerindeki ba¸sarımları tüm hastalar için elde edilmi¸stir. En yüksek ba¸sarıma sahip çekirdek fonk-siyonunun hasta bazında belirlenmesi sonucunda, geli¸stirilen modeller hastaya özgü olacak ¸sekilde en iyilenmi¸stir.

DVM’nin e˘gitimi sırasında, hasta bazında en iyilenmi¸s çekirdek fonksiyonunun farklı hiperparametreleri için ızgara araması yöntemi ve e˘gitim kümesi kullanılarak çe¸sitli modeller geli¸stirilmi¸s ve bu modellerin do˘grulama kümesine uygulan-ması sonucunda, tekni˘gin e˘gitim seti üzerindeki ba¸sarımının yansız kestirimleri elde edilmi¸stir. Bu amaçla, istatistiksel ba¸sarım ölçütleri olan do˘gruluk, isabet oranı, yanlı¸s alarm oranı, pozitif tahmin de˘geri, negatif tahmin de˘geri, özgüllük ve hata oranı geli¸stirilen tüm modeller için hesaplanmı¸stır. Tüm ba¸sarım ölçütleri için en yüksek ba¸sarımı gösteren en iyilenmi¸s hiperparametrelere sahip model, do˘grulama kümesi kullanılarak hastaya özgü olacak ¸sekilde belirlenmi¸stir. En iyilenmi¸s çekirdek fonksiyonuna ve hiperparametrelere sahip modelin test kümesine uygulanması sonucunda, tekni˘gin daha önce görülmemi¸s ba˘gımsız bir veri kümesi üzerindeki ba¸sarımı ve genelleme kabiliyeti tüm hastalar için belirlenmi¸stir. Son olarak, farklı çapraz geçerlilik katlarında en iyilenmi¸s modelin test kümesi üzerinde elde edilen ba¸sarım de˘gerlerinin orta-laması alınarak, her bir ba¸sarım ölçütü için tek bir ba¸sarım kestirimi elde edilmi¸stir.

Tablo I’de ST segmentine ait iki birle¸sik öznitelik ve ST segmenti ile T dalgasına ait dört birle¸sik öznitelik için en zor ve ortalama vakaların RBF çekirde˘gine ve en iyilenmi¸s hiperparametrelere sahip DVM kullanılarak elde edilen ba-¸sarım sonuçları gösterilmi¸stir. Geli¸stirilen tekni˘gin, ayırıcılı˘gı en yüksek olan birle¸sik EKG öznitelikleri ve en iyilenmi¸s hiperparametrelere sahip DVM kullanılarak STAFF III veri tabanındaki kayda de˘ger sayıda hastadan elde edilen ba¸sarım sonuçları, tekni˘gin oldukça güvenilir AKS tespiti sa˘gladı˘gını göstermektedir.

TABLOI: RBF Çekirde˘gine ve En ˙Iyilenmi¸s Hiperparametrelere Sahip DVM Modeli ile ˙Iki ve Dört Birle¸sik EKG Özniteli˘gi için En Zor ve Ortalama Vakaların Ba¸sarım Sonuçları (%)

Ba¸sarım Ölçütleri RBFZ,2 RBFO,2 RBFZ,4 RBFO,4

Do˘gruluk 64.29 78.22 78.26 87.91 ˙Isabet Oranı 64.71 78.26 81.25 91.67 Yanlı¸s Alarm Oranı 36.36 21.88 28.57 17.36 Pozitif Tahmin De˘geri 73.33 88.52 86.67 93.16 Negatif Tahmin De˘geri 53.85 62.50 62.50 83.33 Özgüllük 63.63 78.12 71.42 85.65 Hata Oranı 35.71 21.78 21.74 12.09

Ayrıca, önerilen tekni˘gin iki ve dört birle¸sik EKG özniteli˘gi kullanılarak elde edilen ba¸sarım sonuçları kıyaslandı˘gında, ST segment özniteliklerine T dalgası özniteliklerinin eklenmesinin AKS tespiti ba¸sarımını oldukça arttırdı˘gı görülmektedir. Bu nedenle, AKS’nin te¸shisi için EKG’nin ST segmentinden elde edilen tanısal bilginin tek ba¸sına yeterli olmadı˘gı vakalarda, bu çalı¸smada önerilen teknik kullanılarak hastalı˘gın gürbüz tespitinin ba¸sarımı arttırılabilir ve böylece, iskemik kalp has-talıklarından kaynaklanan morbidite ve mortalite oranlarında belirgin azalma sa˘glanabilir.

KAYNAKLAR

[1] M. B. Terzi, O. Arıkan, A. Abacı, M. Candemir and M. Dedo˘glu, "Early diagnosis of acute coronary syndromes with automatic ST/T classifier", 2014 18th National Biomedical Engineering Meeting, Istanbul, 2014, pp. 1-4.

[2] E. J. Benjamin et al.,"Heart disease and stroke statistics-2019 update", Circulation, 2019.

[3] C. Papaloukas et al., "Use of a novel rule-based expert system in the detection of changes in the ST segment and T wave in long duration ECGs", Journal of Electrocardiology, 2002.

[4] S. Zahan, "A fuzzy approach to computer-assisted acute myocardial ischemia diagnosis", Artificial Intelligence in Medicine, 2001. [5] T. Stamkopoulos et al., "One-lead ischemia detection using a new

backpropagation algorithm and European ST-T database", Proceedings of the IEEE Computers in Cardiology, 1992.

[6] M. B. Terzı and O. Arikan, "Detection of acute myocardial ischemia based on support vector machines", 2018 26th Signal Processing and Communications Applications Conference (SIU), Izmir, 2018, pp. 1-4. [7] B. Gramatikov et al., "Wavelet analysis and time-frequency distributions

of ECG", Computer Methods and Programs in Biomedicine, 2000. [8] P. Laguna et al., "STAFF III database and its significance for

methodolo-gical development and evaluation", Journal of Electrocardiology, 2014. [9] M. B. Terzi, O. Arikan, S. Karatay, F. Arikan and T. Gulyaeva, "Classi-fication of regional ionospheric disturbance based on machine learning techniques", 41st COSPAR Scientific Assembly, 2016.

[10] M. B. Terzi, O. Arikan, S. Karatay, F. Arikan and T. Gulyaeva, "Classification of regional ionospheric disturbance based on machine learning techniques", Living Planet Symposium (LPS), European Space Agency (ESA) Special Publication SP-740, 2016.

[11] M. B. Terzi, O. Arikan, S. Karatay and F. Arikan, "Classification of regional ionospheric disturbances based on support vector machines", 8th International Union of Radio Science (URSI) Turkey National Committee, 2016.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kovalent olmayan molekül baskilanmis polimer hazirlamada kullanilan metakrilik asit (MAA)

Örnek AF23; B (çift nikol): Fenokristal olarak iri taneli plajiyoklaz ve olivin ve ince taneli klinopiroksen ve hamurda da plajiyoklaz, olivin ve klinopiroksen bulunmaktadır

Apache Spark’a gelen EKG verileri Apache Spark MLlib’in sunduğu lojistik regresyon algoritmasından geçirilmiş ve sonuçlar, sağlık alanında söz konusu olan gecikmelerin

Birincisi, sadece en yüksek hastalık başarımı elde etmek hedeflenilmemiş, daha kapsamlı analizler (genel kabul görmüş zaman, frekans ve birçok doğrusal olmayan

Bu sebeple web sitesinden daha çok sayıda kişinin faydalanmaya devam edeceğini ve meslektaşlarımdan EKG örnekleri yollamaya devam etmelerini bekliyorum.

uzamasıdır. AV noddan his demetine iletilmesinde blok.. derece AV Blok: a) Mobitz I ya da Wenckebach: P nin bloke olup ventriküle iletilememesidir. Bu tip A-V blokta PR

Bu otellerin yapımı tamamlandığı zam- lan, İstanbul’un bugün 4 bin olan yatak kapasitesi, yaklaşık dört katı­ na çıkacak eş yıldızlı: İstanbul dev otellerle

Ateşli silah yaralanmalarına bağlı akut miyokard enfarktüsü; koroner arterin hasarına, mermi ve saçma tanesinin embolizasyonuna veya miyokardın doğrudan yaralanmasına