• Sonuç bulunamadı

Bir sızdırmazlık fitili üretim tesisi çalışanlarında gürültü etkilenimi ile hipertansiyon ve işitme yakınmaları ilişkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir sızdırmazlık fitili üretim tesisi çalışanlarında gürültü etkilenimi ile hipertansiyon ve işitme yakınmaları ilişkisi"

Copied!
75
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BİR SIZDIRMAZLIK FİTİLİ ÜRETİM TESİSİ

ÇALIŞANLARINDA GÜRÜLTÜ ETKİLENİMİ

ile

HİPERTANSİYON ve İŞİTME YAKINMALARI

İLİŞKİSİ

Dr. Ç. Gökçe GERÇEK

TIPTA UZMANLIK TEZİ

Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Atilla Senih MAYDA

DÜZCE–2008

T.C.

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ

TIP FAKÜLTESİ

(2)

T.C.

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ

TIP FAKÜLTESİ

HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI

BİR SIZDIRMAZLIK FİTİLİ ÜRETİM TESİSİ

ÇALIŞANLARINDA GÜRÜLTÜ ETKİLENİMİ

ile

HİPERTANSİYON ve İŞİTME YAKINMALARI

İLİŞKİSİ

Dr. Ç. Gökçe GERÇEK

TIPTA UZMANLIK TEZİ

Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Atilla Senih MAYDA

Tezi Destekleyen Kurum:

Standard Profil Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş. DÜZCE–2008

(3)

TEŞEKKÜR

Bu araştırmanın her aşamasında destek veren Yrd. Doç. Dr. Talat BAHÇEBAŞI’ na, Yrd. Doç. Dr. Nuray YEŞİLDAL’ a, veri toplanmasında uygun bir çalışma ortamı sağlayarak yardımlarını esirgemeyen Standard Profil Fabrikası Personel ve İdari İşler Müdürü Ali GÜVENÇ’ e, fabrika revirinde görevli Dr. Mehmet KARAV’ a, Ahmet PARLAK’ a, Tuncay ÇALIŞ’ a, Yüksel OLGUN’ a, Yücel OLGUN’ a, yerleşim planında masomer belirlenmesinde yardımlarını esirgemeyen sivil savunma uzmanı Haki GÜLER’ e, Standard Profil Fabrikası’ nın tüm çalışanlarına, veri toplanmasında görev alan Dr. Semih E. AYYILDIZ’ a, Dr. Fatih YÜCEDAĞ’ a, Dr. Anıl YILDIZ’ a, Dr. İbrahim YILDIZHAN’ a yazar teşekkür eder.

(4)

İÇİNDEKİLER

Sayfa No TEŞEKKÜR İÇİNDEKİLER SİMGE VE KISALTMALAR GİRİŞ VE AMAÇ 1 1.1. Giriş 1 1.2. Amaç 3 GENEL BİLGİLER 4 2.1. Gürültünün Tanımı 4

2.2. Gürültünün İnsan Sağlığına Etkileri 5 2.2.1. İşitmeye Etkisi 5 2.2.2. Kan Basıncına Etkisi 8 2.2.3. Diğer Etkileri 10 2.3. Gürültü Kaynakları 11 2.4. Gürültü Kontrolü 11 GEREÇ VE YÖNTEMLER 14 3.1. Araştırmanın Yeri 14 3.2. Araştırmanın Tipi 14

3.3. Araştırmanın Evreni ve Örnek Seçimi 14 3.4. Araştırmayı Uygulayanlar 15 3.5. Araştırmada Kullanılan Araç ve Gereçler 15 3.6. Araştırmada Kullanılan Tanım ve Ölçütler 15 3.7. Araştırmanın Değişkenleri 17 3.7.1. Bağımsız Değişkenler 17 3.7.2. Bağımlı Değişkenler 17 3.8. Araştırmaya Katılma Ölçütleri 18 3.9. Araştırmaya Katılmama Ölçütleri 18

3.10. Ön Deneme 18

3.11. Araştırmanın Yöntemi 18 3.12. Araştırmanın Süre Çizelgesi 20 3.13. Araştırmanın Çözümlemesi 20 3.14. Araştırmanın Bütçesi 21 3.15. Araştırmanın Kısıtlılıkları 21 BULGULAR 22 TARTIŞMA 47 SONUÇ 52 6.1. Öneriler 53 TÜRKÇE ÖZET 54

YABANCI DİLDE ÖZET 56

KAYNAKLAR 58 RESİMLEMELER LİSTESİ 63 10.1. Tablo Dizini 63 10.2. Şekil Dizini 66 ÖZGEÇMİŞ 67 EKLER 68 12.1. Anket Formu 68

(5)

SİMGE VE KISALTMALAR

dB: Desibel dB(A): Desibel(A) GA: Güven Aralığı Hz: Hertz

KW: Kruskal-Wallis m²: Metrekare

mmHg: Milimetre civa n: Toplam yanıt veren sayısı

OHSAS: Occupational Health and Safety Advisory Service p: İstatistiksel anlamlılık düzeyi

SP/Sp/sp: Standard Profil Fabrikası X2: Ki-kare analiz değeri

(6)

1. GİRİŞ ve AMAÇ

1.1. Giriş

İnsan sağlığının Dünya Sağlık Örgütü’ nce tanımlanan bileşenleri olan biyolojik, sosyal, akılsal sağlıkta, sorun nedenleri arasında, rahatsızlık oluşturup oluşturmamasına bakılmaksızın gürültü yer alabilmektedir.1 Halk sağlığı biliminde gürültü çevre ve iş

sağlığının ortak konusudur. Hatta bu nedenle gürültü kontrolü; kaynakta, alıcıda ve çevrede kontrol başlıkları altında incelenmektedir.2

İş sağlığında incelenen gürültü, insan sağlığında olumsuzluklara yol açabilmektedir.3 Sağlıkta tazminat ödenmesini gerektiren meslek hastalıklarının akıl sağlığı ile sinir sistemine etkileri nedeniyle incelenmesi4 bu duruma örnek olarak verilebilir. Bunlar arasında işitme kaybı önemli yer almaktadır ve bu kaybın ölçümü olasıdır.5 Endüstriyel gürültü nedeniyle gelişen işitme kaybı, gürültüye bağlı işitme kaybı olarak nitelenmektedir.6 İşyerinde mesleksel gürültü etkilenimi olan çalışanlarda, bu etkilenimin, gürültü düzeyi artışıyla da ilişkili olarak yaş artışıyla beraber ortaya çıkan işitme kaybı (Presbiakuzi) yüzdesi daha yüksek olarak çok daha ciddi biçimde ortaya çıkmaktadır.7 Sinir sistemine etkileri nedeniyle oluşan sosyal ve akılsal sağlık sorunlarının ölçümü ise önemli güçlükler içermektedir. Bu güçlükler, dolaylı olarak öfke anketi ve benzeri ölçeklerle aşılmaya çalışılmaktadır.5

Gürültünün yol açtığı diğer sağlık sorunlarından biri de kardiyovasküler hastalık için önemli bir risk faktörü olan; günümüzde Amerika Birleşik Devletleri’ nde korunma ve sağaltımına ağırlık verilen major bir halk sağlığı sorunu olarak ele alınan kan basıncı yüksekliğidir.8 Toplumumuzda ise nüfusun yaklaşık 1/5’ inde hipertansiyon bulunmaktadır.9 Hem çevresel hem de işyeri kaynaklı gürültü benzer mekanizmalarla etki edebilmektedir. Gürültüden rahatsızlık duyma özellikle kadınlarda, kardiyovasküler mortaliteyi artırmaktadır.10 Bu durumda kan basıncı yüksekliğine yol açan diğer nedenlerle birlikte

gürültünün incelenmesi olasıdır. Ayrıca deneysel klinik çalışmalarda; gürültünün sistolik kan basıncını (% 7, p<0.05), diyastolik kan basıncını (% 9, p<0.01), ortalama arter basıncını (% 6, p<0.01) arttırdığı belirlenmiştir.11, 12

(7)

Çevresel kökenli olarak dışardan gelen trafik gürültüsü, birden çok daire olan binalarda insan kaynaklı veya çalışan alet kaynaklı iç mekânsal gürültü ortaya çıkabilmektedir. Bunun dışında müzik bile belli ölçüm değerlerini aştığında sağlığa biyolojik olarak zarar verir duruma gelmektedir. Çalışmalarda sesin çocukların okuma yeteneğini etkilediği izlenmiştir. Binaların üst katlarında oturan çocuklar, alt katta sokak gürültüsüne daha yakın olan çocuklara göre okuma yeterliliği testlerinde en yüksek puanları almışlardır.13

Nüfusun ve motorlu taşıtların artması, inşaatlar, çocuk parkları, eğlence yerleri,14 kentleşme, sanayileşme, ve nakliye işleri nedeniyle son 15 yılda büyük kentlerdeki dış ortam gürültüsü 15–20 desibel (dB) artmıştır.15

Gürültü; işitme ve sinir sistemine olan olumsuz etkilerinin yanı sıra siren gibi uyarı amacıyla kullanılan bazı gürültü tiplerini maskelemesi nedeniyle de sağlık risklerine yol açmaktadır.3

Literatür taramasında gürültü etkileniminin ve bu etkilenimin belirtilerinin belirlenebilmesi için; bazı yerleşim birimlerimizin16,17 ya da işyerlerinin gürültü haritalarının çıkarıldığı ve harita çıkartmada karşılaşılan sorunlara çözüm önerilerinin geliştirilmesinin amaçlandığı çalışmaların yapıldığı,18 bazı araştırmalarda da gürültünün insan sağlığına olan etkilerinin incelendiği ve işitme kaybı, kan basıncı artışı gibi olumsuz durumlara neden olduğunun açıklandığı belirlenmiştir. 3,13, 14, 19, 20, 21

Standard Profil Fabrikası (Sp), bazı bölümlerinde gürültü düzeyinin yüksek olduğu, bu nedenle iş sağlığı açısından risk taşıyabileceğinin belirlenmesi nedeniyle araştırma için seçilmiştir.

(8)

1.2. Amaç

Bu çalışmada amaç; işyerinde gürültü etkileniminin olup olmadığının, çalışanlarda gürültü etkilenimi ile kan basıncı değerleri ve işitme yakınmaları arasında ilişki olup olmadığının belirlenmesidir.

(9)

2. GENEL BİLGİLER

2.1. Gürültünün Tanımı

Gürültünün değişik bilim dallarındaki tanımları incelendiğinde; müzikte birbiri ile armonik olmayan değişik frekanstaki çok sayıda titreşimin üst üste gelmesidir. Fizikte standart darbeli gürültü; standart darbeler vuran bir aracın alttaki bina boşluğunda neden olduğu gürültüdür. Ceza hukukunda halkın huzurunu bozacak biçimde çeşitli araçların gürültü ile çalınması, gürültülü bir mesleği veya zanaatı yasalara aykırı olarak yapma suçudur. Gürültü; akustikte ise dinlenmekte olan seslere karışan istenmeyen herhangi bir ses olarak tanımlanır. Bu durum radyoda parazit, televizyonda karlanmadır.4 Enerji olarak ele alındığında havanın titreşimine bağlı mekanik enerji formudur.22

Sesbilimde periyodik olmayan frekanslardan oluşan ses birikimlerinin tayfıdır. Gürültü tiplerinin sınıflandırılması:

1. Frekans bandına göre:

· Sürekli bant gürültüsü (Beyaz gürültü): Makine gürültüsü gibi bütün frekans aralıklarına sahip sürekli spektrumlu sesleri içermektedir.

· Sürekli dar bant gürültüsü: Döner daire testerede olduğu gibi birkaç frekansın yoğun olduğu gürültüyü tanımlamaktadır.

2. Zamana bağımlılığa göre:

· Kararlı (Sabit) gürültü: Ölçüm süresince gürültü düzeyi önemli bir değişim içermemektedir.

· Kararsız gürültü: Ölçüm süresince gürültü düzeyi önemli değişim içermektedir.

· Dalgalı gürültü: Ölçüm süresince gürültü düzeyi sürekli ve önemli değişim içermektedir.

· Kesikli gürültü: Trafik gürültüsü gibi ölçüm süresince gürültü düzeyi aniden ortam düzeyine düşüp, sonra ortam düzeyinden daha yüksek değerlere ulaşıp bir saniyeden fazla süren veya bir saniye sabit kalan gürültüdür.

(10)

· Vurma (Anlık) gürültü: Çekiç gürültüsü gibi her biri bir saniyeden daha kısa süren bir veya birden fazla vuruşla oluşan gürültüdür.4

Kapalı ortamdaki gürültüden başka çevresel gürültü de son 10–15 yılda ortalama 15–20 dB artarak etkili olmaktadır ve birçok kaynağın karışması nedeniyle daha karmaşıktır. Ancak işitme kaybına yol açacak düzeyde bulunmamaktadır.2

Halk sağlığında ise toplum sağlığını olumsuz etkileyen istenmeyen seslerdir.2, 22 Sağlıkta ise meslek hastalıkları ve tazminat ödenmesini gerektiren nedenlerden olmasından dolayı önem kazanmaktadır.4

2.2. Gürültünün İnsan Sağlığına Etkileri

2.2.1. İşitmeye Etkisi

İnsan kulağının ilk uyum yaptığı ses şiddeti sıfır dB’ dir. Bu değer duyma eşiği olarak adlandırılmaktadır. Kulağın daha fazla ses şiddetine dayanamadığı acı eşiği ise 140 dB olarak tanımlanmaktadır. İşitilebilir frekans aralığı 16-20000 Hertz (Hz) arasındadır.7

Bu değerler arasında işlev gören insan kulağının gürültü ile zarar görerek işitme duyusunun etkilenmesi üç başlık altında incelenebilir:

Akustik travma: Çok yüksek ses düzeyinden (İstenmeyen ses enerjisinden) bir veya birkaç kez etkilenimle ortaya çıkmaktadır. İç kulağın fizyolojik yapısını bozarak veya timpan membranı perfore ederek kalıcı işitme kaybına yol açabilmektedir.7

Geçici işitme kaybı: Gürültülü ortamdan çıkan kişide işitme duyusunun geçici olarak azalmasıdır. Bu azalma geçici eşik kaymasına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Kişisel duyarlılık, gürültünün spektrumu, etkilenim süresi, gürültünün düzeyi gibi öğelere bağlı olarak değişebilmektedir.7

Kalıcı işitme kaybı: Gelişimi uzun yıllar etkilenimle olmaktadır. İlk görüldüğü frekans 4000 Hz’ dir.7 Endüstriyel sağırlık olarak da adlandırılmaktadır.18

Isıtma merkezinde yapılan bir çalışmada 4000 Hz’ deki bu çentik gürültü etkilenimi olan deney grubunda anlamlı olarak fazla izlenmiştir.23 Bu alana denk gelen çentik şekil–1’ de izlenmektedir.24

(11)

Şekil–1 Kalıcı İşitme Kaybı Olan Odyometre Sonucu24

Geçici veya kalıcı işitme kaybının patofizyolojisi birbirine yakındır. Ayrıca neden olan gürültünün fiziksel büyüklükleri de aynıdır. İşitme kaybının kalıcı olabilmesi için günde 8 saat boyunca7 ve en az iki yıl2 gürültü etkilenimi gerekmektedir. Ancak 85 dB ve üzeri gürültü düzeyi olan ortamda 30 gün bulunmak da işitme kaybına yol açabilmektedir.2 Şekil–2’ de çalışma süresi ile işitme kaybı gösterilmektedir.7

(12)

Şekil–2 Kalıcı İşitme Kayıplarının Yıllara Göre Değişimi7

Gürültüye bağlı işitme kaybı; kohleadaki duysal epitelin hem mekanik travma hem de reaktif oksijen türleriyle metabolik olarak hasarlanmasıyla ortaya çıkmaktadır.24,25

Ancak işitme kaybının gürültü dışındaki nedenleri; diabetes mellitus, tiroid bozukluğu, böbrek yetmezliği, otoimmün hastalıklar, hiperlipidemi, hiperkolesterolemi gibi metabolik hastalıkların yanında bazen vertigonun da eşlik ettiği 24 saat içinde unilateral olarak ortaya çıkan ani sensörinöral işitme kaybı; menenjit, ensefalit, sifiliz gibi enfeksiyöz nedenler, akustik nörinom veya serebellopontin açı tümörleri gibi tümör oluşumları, Meniere Hastalığı, yaşlılık (Presbiakuzi), konstitüsyonel işitme kaybı olarak da karşımıza çıkabilmektedir.24 İşyerinde yapılan bir çalışmada işitme kaybı düzeyi en çok gürültü etkilenimi olan grupta daha yüksek bulunmuştur.26

Çalışanın sensörinöral işitme kaybının ne kadarının gürültü etkilenimine ne kadarının yaş artışına bağlı olduğunu ayırt etmek olanaksız27 olsa da; yaş artışıyla beraber oluşan işitme kaybı (Presbiakuzi), işyerinde mesleksel gürültü etkilenimi olan bireylerde sık ve daha ciddi olmaktadır.7

(13)

Ayrıca ani işitme kaybı için risk faktörleri araştırıldığında; hipertansiyon da risk faktörü olmakla birlikte, ani işitme kaybı ile çevresel gürültü arasında anlamlı ilişki belirlenmemiştir.28

Olası mekanizma ise serebral arterlerdeki sempatik yanıtın kohleada hipertansiyon gelişimini etkilemesidir.29

Bir karyola fabrikasında yapılan işitme kaybının incelendiği bir çalışmada; çok hafif işitme kaybı % 63.5, hafif işitme kaybı % 17.3, orta derecede işitme kaybı % 13.5, ileri derecede işitme kaybı % 1.9, çok ileri derecede işitme kaybı % 3.8 olarak izlenmiştir.30

Endüstriyel gürültü sonucu çalışanların yarısının gürültü etkileniminin 80 dB’ den yüksek olduğu bir çalışmada, çok sayıda 40 dB’ den fazla işitme kayıplı kişi izlenmiş ve işitme kaybı gürültü etkilenim düzeyiyle ilişkili bulunmuştur.31

Sonuç olarak uzun süre etkilenim sonucu ortaya çıkan sağırlığın sağaltımının olmaması nedeniyle hem kaynakta kontrol hem de kişisel önlemlerle koruyucu uygulamalar önem kazanmaktadır.6

2.2.2. Kan Basıncına Etkisi

Hipertansiyon için risk faktörleri; diyetle fazla tuz alımı, beden ağırlığının artışı, fiziksel etkinliğin azlığı, meyve ve sebze tüketiminin azlığı, potasyum alımının azlığı, alkol kullanımının fazlalığı ile kalıtımdır.8 Gürültü ise hipofiz hormonlarını etkileyerek19; aralıklı

ve ani gürültü ise adrenalin deşarjına yol açarak2 kan basıncını artırmaktadır. Çalışma

ortamında 85 dB (A)’ dan yüksek gürültü etkilenimi olan olgu grubunda, 80 dB (A)’ dan düşük etkilenimi olan kontrol grubuna göre ortalama sistolik kan basıncı daha yüksek bulunmuştur.20 Yüksek düzeyde gürültü etkilenimine ek olarak vibrasyon veya karbonmonoksit gibi madde etkilenimi bileşik etki nedeniyle kan basıncını artırmıştır.7

Paris’ de kapalı işyerlerinde yapılan bir çalışmada; gürültü etkilenimi olan bireylerde etkilenim olmayanlara göre diyastolik kan basıncı daha yüksek bulunmuştur. Aynı çalışmada etkilenim süresi 25 yıl ve daha uzun süre olanlarda hipertansiyon prevalansının arttığı belirlenmiş (p<0.06); odds oranı 2.59 (% 95 güven aralığında 0.96–6.99) olarak bulunmuştur.32

(14)

Bir işyerinde yapılan çalışmada; hipertansiyon prevalansı yüksek gürültü etkilenimi olan çalışanlarda (% 20), gürültü etkilenimi olmayanlara (% 8.4) göre daha yüksek bulunmuştur (p<0.001). Hipertansif tüm bireylerde diyastolik kan basıncı yüksek izlenmiştir. Aynı çalışmada diyastolik kan basıncı ortalaması, yüksek gürültü etkilenimi olanlarda daha yüksek bulunmuştur (p<0.001). Hipertansiyon prevalansı; işitme kaybı olan grubun hem gürültü etkilenimi olanlarında (p<0.02) hem de gürültü etkilenimi olmayanlarında (p<0.05) işitme kaybı olmayanlara göre daha yüksek bulunmuştur. Uzun süreli gürültü etkilenimi olan grupta hem gürültü etkilenimi olanlarda hem de gürültü etkilenimi olmayanlarda hipertansiyon prevalansı, kısa süreli etkilenimi olanlara göre daha yüksek bulunmuştur (p<0.02). Etkilenim süresi uzun olan grupta; gürültü etkilenimi olanlarda hipertansiyon sıklığı gürültü etkilenimi olmayanlara göre daha fazla bulunmuştur (p<0.05).26

İşyerinde gürültüden rahatsız olma ile sistolik kan basıncı 8.5 mmHg ve diyastolik kan basıncı 6.4 mmHg daha yüksek izlenmiştir. İşyeriyle ilgili kafa karıştırıcı değişken olarak yaş, beden kütle indeksi çok; alkol, sigara kullanımı, eğitim durumu daha az etkili olarak izlenmiştir.33

Isı merkezinde erkek çalışanlar üzerinde yapılan çalışmada gürültü etkilenimi olan grupta (Deney grubu) sistolik kan basıncı artışı (p<0.05) ve diyastolik kan basıncı (p<0.05) artışı anlamlı bulunmuştur. Hipertansiyon sıklığı çalışma süresi 10 yıldan az olanlarda % 7.1 iken, 10–20 yıl arası olanlarda % 25’ e (p<0.05), 20 yıldan fazla olanlarda % 30’ a (p<0.02) çıkmaktadır. Hipertansiyon gelişme riski çalışma süresi 10–20 yıl arası olanlarda 4.1, 20 yıldan fazla olanlarda 5.3 kat artmaktadır.23

Bir fabrikada 500 erkek çalışanda yürütülen bir çalışmada gürültü etkilenimi olanlarda sistolik (p=0.06) ve diyastolik (p=0.014) kan basıncı daha yüksek bulunmuştur.34

Ayrıca gürültünün hipertansiyonun zararlı etkisini attırdığını ortaya çıkaran bir hayvan deneyinde; gürültünün küçük arter duvar kalınlığını, kardiyak fibrozisi ve iskemik miyokart lezyonunu arttırdığı belirlenmiştir.35

Gürültü (İşyerindeki akut infrasonik sesler de dahil olmak üzere)36 vazokonstriksiyona yol açmakta, küçük arter tonusunu artırmakta; uzun süreli, güçlü, yineleyen gürültü olduğunda ise damar duvarında kalıcı değişikliklere yol açarak kalıcı arteryel hipertansiyona neden olmaktadır.37

Gemi çalışanlarında yapılan bir çalışmada; kafa karıştırıcı faktörler düzenlendiğinde 85 dB’ den yüksek gürültülü ortamda çalışanlarda, 80 dB’ in altında gürültü düzeyi olan ortamda çalışanlara göre sistolik ve diyastolik kan basınçları anlamlı düzeyde daha yüksek izlenmiştir.

(15)

Ayrıca hipertansiyonlu ve normal kan basıncı olanların eşleştirilmesi sonucunda 85 dB’ den yüksek gürültülü ortamda çalışmanın hipertansiyon için relatif riski 2.38 olarak bulunmuştur.38

İşyeri gürültüsünün otomobil fabrikası çalışanlarında, kalp hücrelerini iskemik hasardan koruyan ısı şok proteinlerine karşı; aterom plağı, koroner kalp hastalığı ve hipertansiyon gelişimine neden olan anti-Hsp70 ve anti-Hsp60 antikorlarının oluşumuna neden olduğu belirlenmiştir.39 Başka bir otomobil fabrikasının çalışanlarında yürütülen bir araştırmada, işyeri gürültüsünün sistemik damar direncini uzun süreli olarak artırarak hipertansiyona zemin hazırladığı düşünülmüştür.40

Bu nedenlerden dolayı gürültü de bir kardiyovasküler risk faktörüdür.30

2.2.3. Diğer Etkiler

Gürültü; hormonal dengenin bozulması, sinir sistemine etkisi, konuşmaları engelleyerek iş güvenliğini ve çalışma etkinliğini azaltması, rahatsızlık, uyumsuzluk, uykuya dalmada güçlük, uykusuzluk, yorgunluk, stres, solunumda değişim, pupillada değişim, kanda ürik asit, glukoz, lipid düzeylerinde değişim7, libido azalması, dikkat azalması2, öğrenmede güçlük ve bellek sorunları4, çocuklarda okuma anlamayı azaltma41 gibi etkilere de yol açabilmektedir. Ayrıca peptik ülser sıklığını artırdığı da bildirilmektedir.7

Tüm bu etkilere ek olarak; psikolojik ve fizyolojik rahatsızlıklar sonucunda iş verimi (Performans) azalacak, dikkat azalması yüzünden iş kazası riski artacak, bedenin direncinin azalmasıyla hastalık riski artacak ve bunların sonucunda da absentizm başta olmak üzere işgücü kayıpları ortaya çıkacaktır.18

Bu yüzden endüstride geliştirilen yeni projelere bağlı oluşan ortam değişimlerinin zararlarının incelenmesi için, sağlık etki değerlendirmesi de yapılması gerekmektedir.42

(16)

2.3. Gürültü Kaynakları

İşyeri ortamında özellikle metal işkolunda, ağaç işlerinde, dokuma fabrikalarında, dökümhanelerde, şişeleme ve dolum tesislerinde kullanılan makineler; çevresel olarak eğlence mekânları ve karayolu, havayolu, demiryolu taşıtlarıdır.2

2.4. Gürültü Kontrolü

İşyerinde gürültüden etkilenimin azaltılması veya ortadan kaldırılması için üç ana yaklaşım bulunmaktadır:

· Kaynakta kontrol: En etkili yol olmaktadır. Daha az gürültü çıkaran makine tasarımı, makinenin daha az gürültü çıkaracak şekilde bakımının yapılması ve özel maddelerle kaplanmasını içermektedir.

· Kaynakla alıcı arasında azaltma: Kişinin makineye olan uzaklığının artırılması, ses emicilerin kullanılması, gürültüyü yansıtacak ya da iletecek tavan, taban gibi yerlerin özel maddelerle kaplanmasını içermektedir.

· Alıcıda kontrol: Kişinin tecrit edilmesi, kişisel koruyucu kullanımı, gürültü etkilenim süresini azaltma, iş programını değiştirmeyi içermektedir.7

Gürültüden Korunma Ölçümleri: · Koruyucular sağlamak · Koruyucuyla çevrelemek

· Makine gürültü düzeyinin kontrolü

· Sınır değerler aşıldığında koruyucular kullanmak · Etkilenim düzeyi için kişisel dozimetre kullanmak Kişisel koruyucu olarak kulaklık ve tıkaç kullanılabilir.22

Hem dış ortamda olan tesis dışı hem de iç ortamda olan tesis içi gürültü için iş sağlığı ve güvenliği alanında gürültünün önlenmesine yönelik yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Dış

(17)

ortam için Çevre ve Orman Bakanlığı’ nın Gürültü Yönetmeliği, iç ortam için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ nın Occupational Health and Safety Advisory Service (OHSAS) düzenlemeleri bulunmaktadır.2

Ayrıca uygulamalar; Çevre Kanunu, İmar Kanunu, Karayolları Kanunu, Trafik Kanunu, Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu, Türk Ceza Kanunu ile Polis Vazife ve Salâhiyetleri Tüzüğünde tanımlanmıştır.43

Gürültü yönetmeliğinde olası gürültü düzeyleri ve maruz kalınabilmesi müsaade edilebilecek süreler şekil–3’ de belirtilmiştir.7

Gürültü Etkilenim Süresi (Saat-gün) En Yüksek Gürültü Düzeyi (dB)

7.5 80 4 90 2 95 1 100 0.5 105 1/8 115

Şekil–3 Çalışma Süresine Göre En Yüksek Gürültü Düzeyi Eşik Sınır Değerleri7

İşyerindeki tüm etkilenimlerin değerlendirilebilmesi için de 4857 sayılı İş Kanunu yürürlüğe sokulmuştur. Bu kanuna dayanılarak çıkartılan teknik ve sosyal yönetmeliklerle iş sağlığı ve güvenliğinde eski uygulamalar değiştirilmiş, yeni uygulamalar etkin duruma getirilmiştir.44

Klasik uygulamalar ile yeni uygulamalar arasındaki farklar şekil–4’ de maddeler halinde izlenmektedir.

(18)

Eski Uygulama Yeni Anlayış

1 Tespit temelli reaktif Risk temelli proaktif

2 Sınırlı noktada çalışan katılımı Her konuda geniş çaplı çalışan katılımı

3 Sertifikasız uzman ve yetersiz katkı Sertifikasyon ve geniş uzman desteği kullanımı

4 Sınırlı bilgilendirme Haberdar etme ve diğer kişileri kapsama

5 Sınırlı eğitim Programlı ve nitelikli eğitim ve belgeleme

6 Sadece koruma anlayışı Önleme-koruma-geliştirmeye dayalı anlayış

Şekil–4 Klasik Uygulama ile Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Anlayışının Karşılaştırılması44

Böylece hem kanunla hem de yeni anlayışla; · Önleyici ve koruyucu önlemler alma, · Riski önceliklere göre değerlendirme, · Riski ortadan kaldırma,

· Riski kaynağında kontrol etme,

· Güvenli çalışma sistemleriyle riski en aza indirme,

· Risk varlığı sürdükçe kişisel koruyucu donanımı sağlama,

işverene yüklenmektedir. Bunun için de 3x3 matriks metodu, Kinney metodu, risk puanlama metodu, Ridley metodu gibi değişik risk değerlendirme yöntemleri geliştirilmiştir.44 Gürültü etkilenim sınır değeri İş Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’ ne göre 80 dB olarak belirlenmiştir.7, 22

(19)

3. GEREÇ ve YÖNTEMLER

3.1. Araştırmanın Yeri

Araştırmanın yeri Sp’ dir. Düzce İli Konuralp Beldesi Hamamaltı bölgesinde 1977 yılında 18 000 m² alanda kurulmuştur. Günümüzde 33 963 metrekare (m²) kapalı, toplam 122 956 m² alanda yurtiçi ve yurtdışı otomotiv, inşaat, beyaz eşya üreticilerine bir, iki, üç elastomerli metal alüminyum, paslanmaz çelik, tel katmalı sızdırmazlık fitilleri üretilmektedir. Araştırma verisinin toplandığı dönemde fabrikada 1260 kişi çalışmaktaydı.

3.2. Araştırmanın Tipi

Kesitsel bir araştırmadır.

3.3 Araştırmanın Evreni ve Örneklemi

Araştırmanın evreni Düzce Standard Profil Fabrikası’ nda çalışan 1260 kişiden oluşmaktadır. Ayrıca örneklem seçilmemiştir. Çalışanlardan 2 kişinin araştırmaya katılmak istememesi, 5 kişinin ön denemeye katıldığı için araştırmaya katılmaması, 203 kişinin ise çalıştığı yerden ayrılamaması nedeniyle araştırmaya katılmaması sonucunda 1050 kişi çalışmaya katılmış ve katılım hızı % 83.33 olmuştur.

(20)

3.4 Araştırmayı Uygulayanlar

Veri toplamada; araştırmanın yürütücüsü, dört intörn doktor, işyeri sağlık biriminde çalışan üç sağlık memuru görev almıştır. Gürültü düzeyleri, bağımsız bir firmanın iki çevre mühendisi tarafından ölçülmüştür. Odyometre ölçümleri fabrika revirinde görevli ve işyeri hekimi tarafından eğitilmiş bir sağlık memuru tarafından yapılmıştır.

3.5 Araştırmada Kullanılan Araç Gereçler

Araştırmada dört adet Erka marka tansiyon aleti, CEL firmasının üretimi olan 440 model Tip–1 (Cihaz no: 04) gürültü ölçüm cihazı, anket formu kullanılmıştır.

Anket formu 31 sorudan oluşmaktadır. Sosyodemografik özellikler 1 ile 7 numara arası sorularla; çalışma yeri, çalışma süresi, yaptığı işle ilgili özellikler 8 ile 10 numara arası sorularla, sigara alışkanlığı verisi 12 numaralı soruyla, ailesinde kronik hastalık, hipertansiyon, felç geçirme durumu 13 ile 15 numara arası sorularla; fiziksel etkinlik verisi 16 numaralı soruyla; gürültüden rahatsız olma, rahatsızlık yeri ve kaynağı 18 ile 21 numara arası sorularla; işitme sorun ve yakınmaları 22, 23, 27, 28, 31 numaralı sorularla; uyku durumu 24 ve 26 numara arası sorularla; kan basıncı sorun ve ölçümleri 30 numaralı soruyla elde edilmiştir.

3.6. Araştırmada Kullanılan Tanım ve Ölçütler

Kan basıncı yüksekliği/ Hipertansiyon: İki kelime de aynı anlama gelmektedir. İki kategoriden yüksek olan kullanılmaktadır.8 Buna göre sistolik kan basıncı ölçüm değeri 140 mmHg ve üstü ve/veya diyastolik kan basıncı ölçüm değeri 90 mmHg ve üstü kan basıncı değerleri olmasıdır.2, 8, 45

Sistolik kan basıncı yüksekliği/ Sistolik Hipertansiyon: Sistolik kan basıncı ölçüm değerinin 140 mmHg ve üstü olmasıdır.2, 8, 45

Diyastolik kan basıncı yüksekliği/ Diyastolik Hipertansiyon: Diyastolik kan basıncı ölçüm değerinin 90 mmHg ve üstü olmasıdır.2, 8, 45

(21)

Bel: Ses basıncının; basınç ölçüm birimi olan ‘Pascal’ ın logaritmik ifadesidir.2

Desibel: Kulağın işitme düzeyine göre ‘Bel’ in onda biri olarak belirlenip kullanılan2,

fiziksel gürültü düzeyinin logaritmik ölçüm4değeridir.

Desibel (A): İnsan kulağının algılayabileceği ağırlıklı ses düzeyidir.46 A simgesi gürültünün yere göre ağırlıklandırıldığını ve düşük frekans değerlerine daha az önem verildiğini belirtmektedir.4

Hertz: Sesin birim zamandaki titreşimi olan frekansın ölçü birimidir.2

İnfrasonik sesler: Frekansı 16 Hz’ in altında21 olan ve insan kulağının algılayamadığı seslerdir.

Gürültü: 80 dB ve daha yüksek ses şiddet ölçüm değerleridir.7

Beden Kütle İndeksi: Kilogram cinsinden beden ağırlığının, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde edilmiştir.2

Çalışma noktası (Masomer): Fabrikada; yapılan işe göre numaralanmış bölge ya da noktalardır.

Fabrikanın bölümü: Fabrika arazisi içindeki üretim yapılan her bir binadır. Gürültü düzeyi: Çalışma noktasında yapılan ölçümlerin ortancasıdır.

Yüksek gürültü düzeyi: Çalışma noktasında yapılan ölçümün ortanca değerinin 80 dB ve üstü olmasıdır.

Düşük gürültü düzeyi: Çalışma noktasında yapılan ölçümün ortanca değerinin 80 dB’ in altında olmasıdır.

Perforasyon: Dış kulakla orta kulağı ayıran timpan membranın (Kulak zarı) bütünlüğünün bozulmasıdır.

Saf ses ortalaması: Odyometrede 500 Hz, 1000 Hz, 2000 Hz’ e denk gelen dB değerlerinin aritmetik ortalamasıdır.47

Odyometre sonucu: Aletle ölçülmüş; frekans ve desibel değerlerini içeren tabloya işlenmiş değerlerden 500, 1000, 2000 Hertz frekanslardaki işitme kayıplarının aritmetik ortalamasının (Saf ses ortalamasının) sınıflandırılmasıdır.

İşitme Durumu: İnsan kulağının normal işitmesinden işitme kayıplarına kadar değişen yelpazede, işitme kayıplarının saf ses ortalaması değerlerine göre sınıflandırılmasıdır. Buna göre işitme durumu;

Normal işitme: Saf ses ortalamasının 0–15 dB arası,

(22)

Hafif işitme kaybı: Saf ses ortalamasının 41–55 dB arası,

Orta derecede işitme kaybı: Saf ses ortalamasının 56–70 dB arası, İleri derecede işitme kaybı: Saf ses ortalamasının 71–90 dB arası,

Çok ileri derecede işitme kaybı: Saf ses ortalamasının 91 dB ve üstü olarak sınıflandırılmasıdır.47

İşitme kaybı: Sağ ve/veya sol kulakta saf ses ortalamasının 15 dB’ den fazla olmasıdır.47 Sigara alışkanlığı: Kişinin günlük olarak sigara kullanımının paket ölçüsünde anlatımıdır.5 İşitme yakınmaları: İşitme sorununun olup olmaması, kendisine söylenenleri yineletmesi, daha yüksek sesle konuşulmasını istemesidir.

Ambulatuvar kan basıncı ölçümü: Kan basıncının girişimsel olmayan (Noninvazif) bir yöntemle, günlük aktiviteler ve uyku sırasında 24 saat boyunca özel cihazla ölçülmesidir.8

3.7. Araştırmanın Değişkenleri

3.7.1. Bağımsız Değişkenler

Yaş, cinsiyet, okuma süresi, meslek, medeni durum, evdeki kişi sayısı, son çalıştığı iş yeri, son işyerinde çalışma süresi (yıl), Standard Profil’ de çalışma süresi (yıl), Standard Profil’ in ilgili bölümünde çalışma süresi (yıl), Standard Profil’ in ilgili bölümünde yaptığı iş, işyerindeki gürültü düzeyi, işyerindeki çalışma noktası (masomer), sigara kullanımı, kendisinde sürekli ilaç kullanmasını gerektiren bir hastalık olması, ailesinde sürekli ilaç kullanmasını gerektiren bir hastalık olması, ailesinde hipertansiyon olması, ailesinde felç geçiren olması, fiziksel etkinlikte bulunması, gürültüden rahatsız olması, gürültüden en çok rahatsız olunan yer, işyerinde gürültüden rahatsızlık, işyerindeki gürültü kaynakları, çalışanın evindeki gürültü kaynakları, işitme kaybına yol açacak bir olay yaşama, işitme kaybına yol açacak olayın niteliği, uykuyu bozan etken, günlük uyku süresi.

3.7.2. Bağımlı Değişkenler

(23)

3.8. Araştırmaya Katılma Ölçütleri

Standard Profil Fabrikasında çalışıyor olmak, çalışmaya katılmayı kabul etmek.

3.9. Araştırmaya Katılmama Ölçütleri

Araştırmaya katılmayı istememek.

3.10. Ön Deneme

Fabrikada çalışan 5 kişi ile gerçekleştirilmiştir.

3.11. Araştırmanın Yöntemi

Araştırma için Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Düzce Standard Profil Fabrikası’ ndan izin alınmıştır. Ayrıca çalışmaya katılacak herkesten sözlü bilgilendirilmiş onam alınmıştır. Anket formu periyodik muayeneye gelen çalışanlara uygulanmıştır. Beden kütle indeksinin hesaplanabilmesi için kişilerin boy uzunlukları, beden ağırlıkları sağlık kayıtlarından alınmıştır.

Kan basıncı değerleri; muayeneye gelen kişi 10 dakika dinlendikten sonra birinci kez, 5 dakika sonra ikinci kez oturur pozisyonda sağ koldan ölçülmüş iki farklı zamandaki ölçümün ortalaması alınmıştır.

Bağımsız bir ölçüm firmasından gelen iki çevre mühendisi tarafından üretim alanında her 10 metrede bir, CEL firmasının üretimi olan 440 model Tip–1 (Cihaz no: 04) gürültü ölçüm cihazı ile ölçümler gerçekleştirilmiştir. Cihaz her ölçümü ve ölçüm noktasının numarasını belleğine almıştır. Kayıtlar firma tarafından fabrikaya verilen rapordan alınmıştır.

Odyometre ölçümleri; dış kulak yolu muayenesinin ardından işyeri hekimi tarafından eğitilmiş fabrika revirinde görevli bir sağlık memuru tarafından Interacustics Diagnostic Audiometer AD 226 cihazı, la Base 95 yazılımı ile yapılmıştır. Önce sağlam/ sağ kulaktan 1000 Hz ile işleme başlanmıştır. Kişinin yanıtına göre 10 dB’ lik basamaklar halinde

(24)

duymadığı seviyeye kadar indirilip bu seviyeden duyabildiği yere kadar 5 dB’ lik basamaklarla artırılmıştır. Sonra sırayla 1500, 2000, 3000, 4000, 6000, 8000 ardından 750, 500, 250, 125 Hz’ de aynı işlem yinelenmiştir. En son olarak 500, 1000, 2000 Hz ölçüm değerlerinin ortalaması alınarak saf ses ortalaması bulunmuştur.

(25)

3.12. Araştırmanın Süre Çizelgesi

Literatür tarama araştırma boyunca devam etmiştir. Veri toplama günde ortalama 52–53 çalışandan toplanmış, 4 hafta sürmüştür. Veri girişine, veri toplamanın bitmesinden sonra başlanmış, ardından çözümleme gerçekleştirilmiştir. Rapor anabilim dalında incelendikten sonra ilgili kuruluşa sunulacaktır.

Literatür Tarama Literatür tarama araştırma boyunca devam etmiştir.

1–12 ay Veri Toplama Günde ortalama 52–53

çalışandan toplanmış, 4 hafta sürmüştür.

1 ay

Veri Girişi Veri girişine, veri toplamanın bitmesinden sonra

başlanmıştır.

1 ay

Çözümleme Veri girişinin ardından çözümleme

gerçekleştirilmiştir.

6 ay

Rapor Yazımı, basımı, sunumu

Rapor anabilim dalında incelendikten sonra ilgili kuruluşa sunulacaktır.

6 ay

3.13. Araştırmanın Çözümlemesi

Araştırmanın çözümlenmesinde bir istatistik paket programı kullanılmıştır. Niteliksel değişkenler olan yaş grupları, cinsiyet, meslek, çalışma süresi grupları, işitme kaybının olup olmaması, hipertansiyonun olup olmaması, gürültü düzey ortancasının 80 dB ve üstü veya 80 dB’ in altında olması, gürültüden rahatsız olup olmama, işyerinde gürültüden rahatsız olup olmama, işitme kaybına yol açacak olay yaşamış olup olmama, sistolik kan basıncının yüksek olup olmaması, diyastolik kan basıncının yüksek olup olmamasında ki-kare testi; ölçümle belirtilen sürekli değişkenler olan fabrika bölümlerindeki gürültü düzey ortancalarının

(26)

karşılaştırılmasında Kruskal Wallis Varyans analizi (KW); sürekli değişkenler olan beden kütle indeks değerleri, sistolik tansiyon ölçüm değerleri, diyastolik tansiyon ölçüm değerleri, yaş, çalışma süreleri, odyometre ölçüm değerleri arası ilişki Pearson korelasyonu, niteliksel değişkenler olan yaş grupları, cinsiyet, meslek, çalışma süresi grupları, işitme kaybının olup olmaması, hipertansiyonun olup olmaması, gürültü düzey ortancasının 80 dB ve üstü veya 80 dB’ in altında olması, gürültüden rahatsız olup olmama, işyerinde gürültüden rahatsız olup olmama, işitme kaybına yol açacak olay yaşamış olup olmama, sistolik kan basıncının yüksek olup olmaması, diyastolik kan basıncının yüksek olup olmaması arası ilişki Spearman korelasyonu; mesleğe göre beden kütle indeks ortalamaları, cinsiyete göre okuma (Tahsil) süre ortalamaları, mesleğe göre okuma (Tahsil) süre ortalamaları, mesleğe göre gürültü düzey ortanca ortalamaları, mesleğe göre en düşük gürültü düzey ortanca ortalamaları, mesleğe göre en yüksek gürültü düzey ortanca ortalamaları, yaş ortalamaları iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi ile incelenmiştir.

3.14. Araştırmanın Bütçesi

Araştırmanın bütçesi Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi ve araştırmacı tarafından karşılanmıştır.

3.15. Araştırmanın Kısıtlılıkları

Araştırmaya katılmama nedenleri periyodik muayeneye veri toplama döneminde gelmeme olmuştur. Katılmayan kişilerden 5’ i ön denemeye katılma, 2 kişi araştırmaya katılmak istememe, 203 kişi de veri toplama döneminde periyodik muayeneye gelmeme nedeniyle eksik kalmıştır.

(27)

4. BULGULAR

Tablo–1’ de araştırma grubunun yaş ve cinsiyete göre dağılımı gösterilmiştir. Yaşların 19 ile 60 arasında ve yaş ortalamasının 30.97±5.51 (Standart hata) olduğu; 771 kişinin (% 73.71) 25–34 yaş grubunda yer aldığı belirlenmiştir. Grupta 975 kişi (% 93.21) erkektir. Tablo 1’ deki veriye boş gözler olduğundan dolayı ki-kare testi uygulanamamıştır. Yaş gruplaması 40 yaşın altı ve üzeri şeklinde yapıldığında yaş grubuna göre cinsiyetin dağılımı farklı değildir (X²= 0.19, p> 0.05).

(28)

Tablo–1 Araştırma Grubunun Yaş ve Cinsiyete Göre Dağılımı

Cinsiyet

Erkek Kadın

Yaş Grubu Sayı %*** Sayı %*** Toplam*

19–24 36 65.45 19 34.55 55 (% 5.26) 25–29 425 94.87 23 5.13 448(% 42.83) 30–34 308 95.36 15 4.64 323(% 30.88) 35–39 115 92.74 9 7.26 124(% 11.85) 40–44 64 95.52 3 4.48 67(% 6.40) 45–49 22 91.67 2 8.33 24(% 2.29) 50–54 3 100.00 - - 3(% 0.29) 55–59 1 100.00 - - 1(% 0.10) 60 ve üstü 1 100.00 - - 1(% 0.10) Toplam** 975 93,21 71 6.79 1046(% 100.00)

X2= 0.19, p> 0.05; * Satır Toplamları, ** Sütun Toplamı, *** Satır Yüzdeleri

Tablo–2’ de araştırma grubunun okuma sürelerine göre dağılımı gösterilmiştir. Araştırma grubundan 666 kişi (% 64.04) 9 ile 11 yıl arası, 107 kişi (% 10.29) 8 yıldan az okumuştur.

(29)

Tablo–2 Araştırma Grubunun Okuma Sürelerine Göre Dağılımı

Okuma Süresi Sayı Yüzde

8 yıldan az 107 10.29

9-11 yıl arası 666 64.04

12 yıldan fazla 267 25.67

Toplam 1040 100.00

Araştırma grubunun cinsiyete göre okuma (Tahsil) süre ortalamaları karşılaştırıldığında; kadınların okuma süresi (11.16±0.29 standart hata) ile erkeklerin okuma süresi (11.07±0.07 standart hata) arasında fark izlenmedi (p>0.05).

Tablo–3’ de araştırma grubunun meslek ve cinsiyete göre dağılımları gösterilmiştir. Mavi yakalı çalışanlardan 855’ inin (% 93.14), beyaz yakalı çalışanlardan 119’ unun (% 90.70) erkek olduğu belirlenmiştir.

Tablo–3 Araştırma Grubunun Meslek ve Cinsiyete Göre Dağılımı

Cinsiyeti

Erkek Kadın

Mesleği Sayı Yüzde* Sayı Yüzde* Toplam

Mavi Yakalı 855 93.14 63 6.86 918

Beyaz Yakalı 119 90.70 8 9.30 127

Toplam 974 93.21 71 6.79 1045

X2= 0.00, p> 0.05; *Satır yüzdeleri

Araştırma grubunun mesleğe göre okuma (Tahsil) süre ortalamaları incelendiğinde; mavi yakalıların okuma süresi (10.80±0.07 standart hata) ile beyaz yakalıların okuma süresi (13.15±0.24 standart hata) arasındaki fark anlamlı olarak belirlenmiştir (t=-11.91; p<0.05). Araştırma grubunu mesleğe göre beden kütle indeks ortalamaları incelendiğinde; mavi yakalıların 25.13±0.11 (Standart hata) olan beden kütle indeks ortalamaları ile beyaz yakalıların 26.14±3.55 (Standart hata) olan beden kütle indeks ortalamaları arasında anlamlı fark belirlenmiştir (p<0.05).

(30)

Tablo–4’ de araştırma grubunun fabrikada çalışma süreleri gösterilmiştir. Çalışanların 579’ unun (% 55.51) 1–5 yıl arası, 319’ unun (% 30.59) 6–10 yıl arası çalıştığı belirlenmiştir.

Tablo–4 Araştırma Grubunun Fabrikada Çalışma Süresi Grupları

Çalışma Süresi (Yıl) Sayı Yüzde

1 yıldan az 32 3.07 1–5 579 55.51 6-10 319 30.59 11-15 62 5.94 16-20 37 3.55 21-25 14 1.34 Toplam 1043 100.00

Tablo–5’ de araştırma grubunun masomerdeki çalışma süresinin mesleğe göre karşılaştırılması gösterilmiştir. Beyaz yakalıların 107’ sinin (% 85.60), mavi yakalıların 597’ sinin (% 65.75) masomerde 2 yıldan fazla çalıştığı belirlenmiştir (X2=77.616, P<0.05).

Tablo–5 Araştırma Grubunun Masomerdeki Çalışma Süresinin Mesleğe Göre Karşılaştırılması

Mavi Yakalılar Beyaz Yakalılar Çalışma Süresi

(Yıl) Sayı Yüzde* Sayı Yüzde*

2 yıl ve daha az 311 34.25 18 14.40

2 yıldan fazla 597 65.75 107 85.60

Toplam 908 100.00 125 100.00

X2=77.616, P<0.05; * Sütun yüzdesi

Tablo–6’ da araştırma grubunun medeni durumu ve evdeki kişi sayısı gösterilmiştir. Çalışanların 822’ sinin (% 78.28) evli olduğu; evdeki kişi sayısının ise 243’ ünün (% 23.32) evinde 5 ve daha fazla olduğu belirlenmiştir.

(31)

Tablo–6 Araştırma Grubunun Medeni Durumu ve Evdeki Kişi Sayısı

Medeni Durum Sayı Yüzde

Evli Bekar Diğer 822 221 7 78.28 21.05 0.67 Evdeki Kişi Sayısı (n=1042)

2 ve daha az 3-4 5 ve daha fazla 237 562 243 22.75 53.93 23.32

Gruba Standard Profil Fabrikasında çalışmadan önce yaptıkları iş sorulduğunda; grubun 373’ ünün (% 52.68) üretim işinde bulundukları tespit edilmiştir

Tablo–7’ de çalışanların sigara alışkanlığı gösterilmiştir. Çalışanların 571’ inin (% 54.48) sigara kullandığı, 123’ ünün (% 11.74) içmeyi bıraktığı, 354’ ünün (% 33.78) ise kullanmadığı belirlenmiştir. Kişilerin beden eğitimi, yürüyüş, spor, maç gibi etkinliklerde bulunmaları araştırıldığında; 365’ inin (% 34.83) böyle bir fiziksel etkinliğinin olmadığı belirlenmiştir.

(32)

Tablo–7 Araştırma Grubunun Sigara Alışkanlığı ve Fiziksel Etkinlik Durumu

Özellik Sayı Yüzde

Sigara Kullanımı (n= 1048) Var Yok Bırakmış 571 354 123 54.48 33.78 11.74 Fiziksel Etkinlik (n= 1049) Var Yok 683 366 65.11 34.89

Tablo–8’ de grubun ilaç kullanmayı gerektirecek sürekli hastalık durumu gösterilmiştir. Çalışanların 102’ sinin (% 9.71) kendisinde; 572’ sinin (% 54.48) ise ailelerinde ilaç kullanmayı gerektirecek sürekli hastalık olduğu tespit edilmiştir.

Tablo–8 Araştırma Grubunda Kendi İfadelerine Göre Kendisi ve Ailesinde İlaç Kullanılan Hastalık Olması

Hastalık Varlığı Sayı Yüzde

Kendisinde Hastalık Var Yok 102 948 9.71 90.29 Ailesinde Hastalık Var Yok 572 478 54.48 45.52

(33)

Tablo–9’ da çalışanların ailelerinde hipertansiyon hastasının ve felç bulunması gösterilmiştir. Çalışanların 444’ ünün (% 42.29) ailesinde hipertansiyonlu; 165’ inde (% 15.73) felç geçiren bir akrabanın olduğu belirlenmiştir.

Tablo–9 Araştırma Grubunda Kendi İfadelerine Göre Ailesinde Kan Basıncı Yüksekliği ve Felç Görülmesi Sayı Yüzde Ailesinde Hipertansiyon Var Yok 444 606 42.29 57.71 Ailesinde Felç (n=1049) Var Yok 165 884 15.73 84.27

Tablo–10’ da araştırma grubunda hipertansiyon ilacı kullanımı gösterilmiştir. Buna göre 23 çalışanın (% 2.19) hipertansiyon ilacı kullandığı, 1027 çalışanın (% 97.81) hipertansiyon ilacı kullanmadığı belirlenmiştir.

Tablo–10 Araştırma Grubunda Kendi İfadelerine Göre Hipertansiyon İlacı Kullanımı

Hipertansiyon İlacı Kullanımı Sayı Yüzde Var Yok 23 1027 2.19 97.81

(34)

Tablo–11’ de çalışanların gürültüden rahatsızlığı gösterilmiştir. Çalışanların 435’ inin (% 41.43) rahatsız olduğu, 451’ inin (% 42.95) biraz rahatsız olduğu, 164’ ünün (% 15.62) gürültüden rahatsız olmadığı belirlenmiştir. Gürültüden rahatsız olunan yer ise % 46.85 işyeri, % 22.21 ev, % 14.03 trafik, % 11.24 şehir merkezi, % 5.67 diğer olarak tespit edilmiştir.

Tablo–11 Araştırma Grubunun Gürültüden Rahatsızlığı ve Rahatsız Olunan Yerler

Sayı Yüzde Rahatsızlık Var Bazen Var Yok 435 451 164 41.43 42.95 15.62 Rahatsız Olunan Yer

Ev Şehir Merkezi İşyeri Trafik Diğer 247 125 521 156 63 22.21 11.24 46.85 14.03 5.67

Tablo–12’ de çalışanların işyerinde gürültüden rahatsızlıkları gösterilmiştir. Çalışanların 438’inin (% 41.79) gürültüden biraz rahatsız ve 345’ inin (% 32.92) gürültüden her zaman rahatsız olduğu belirlendi. İşyerinde gürültü kaynakları sorulduğunda ise; çalışanların 824’ ü (% 70.25) üretim makinelerinin, 243’ ü (% 20.72) havalandırmanın, 63’ ü (% 5.37) telefon ve faksın gürültüye neden olduğunu belirttiği izlenmiştir.

(35)

Tablo–12 Araştırma Grubunda Kendi İfadelerine Göre İşyerinde Gürültüden Rahatsızlık ve Gürültü Kaynağı Sayı Yüzde Rahatsızlık (n=1048) Var Biraz Var Yok 345 438 265 32.92 41.79 25.29 Gürültü Kaynağı (n=968) Üretim Makineleri Havalandırma Telefon, faks Çalışanların sesi Diğer 824 243 63 31 12 70.25 20.72 5.37 2.64 1.02

Tablo–13’ de araştırma grubuna işitme sorununun varlığı gösterilmiştir. Çalışanlardan 107’ si (% 10.19) kendisinde işitme sorunu olduğunu belirtmiştir.

Tablo–13 Araştırma Grubunda Kendi İfadelerine Göre İşitme Sorununun Bulunması

Sayı Yüzde İşitme Sorunu Var Yok 107 943 10.19 89.81

Araştırma grubunun günlük uyku süresi sorulduğunda, uyku sorunu sorulduğunda çalışanların 182’ si (% 17.33) uyku sorunu olduğunu belirtmiştir.

(36)

Tablo–14’ de araştırma grubunda işitme kaybına yol açan etken varlığı gösterilmiştir. Buna göre 55 çalışanın (% 8.46) işitme kaybına yol açacak bir nedenle karşılaştığı, 33 çalışanın (% 62.26) en sık neden olarak silah sesi veya askerlikteki patlamaları beyan ettikleri belirlenmiştir.

Tablo–14 Araştırma Grubunda Kendi İfadelerine Göre İşitme Kaybına Yol Açacak Nedenin Varlığı ve Etken

Sayı Yüzde

İşitme Kaybı Nedeni(n=650) Var Yok 55 595 8.46 91.54 İşitme Kaybına yol açacak etken (n=53)

Silah sesi, askerlikteki patlamalar Otit media Perforasyon Diğer* 33 12 4 4 62.26 22.64 7.55 7.55 * Kulağa darbe, dalış, top çarpması, kulakta et büyümesi

Tablo–15’ de araştırma grubunda söylenenleri yineletmeleri ve yüksek ses gereksinimleri gösterilmiştir. Çalışanların 67’ sinin (% 6.38) söylenenleri yinelettiği, 548’ inin (% 52.19) bazen yinelettiği belirlenmiştir. Ayrıca çalışanlardan yüksek ses gereksinimi olanlar 61 kişi (% 5.81), bazen yüksek ses gereksinimi olanlar 308 kişi (% 29.33) olarak belirlenmiştir.

(37)

Tablo–15 Araştırma Grubunda Kendi İfadelerine Göre Söylenenleri Yineletme ve Yüksek Ses Gereksinimi

Sayı Yüzde Söylenenleri Yineletme Var Bazen Yok 67 548 435 6.38 52.19 41.43 Yüksek Ses Gereksinimi

Var Bazen Yok 61 308 681 5.81 29.33 64.86

Tablo–16’ da araştırma grubunun kan basıncı ölçüm değerlerine göre sınıflandırılması gösterilmiştir. Buna göre 69 çalışanın (% 6.62) sistolik, 98 çalışanın (% 9.40) diyastolik kan basıncının yüksek olduğu belirlenmiştir.

Araştırma grubunda hipertansiyon sıklığı incelendiğinde; 1042 ölçümden 123 (% 11.80) kişide hipertansiyon tespit edilmiştir.

(38)

Tablo–16 Araştırma Grubunun Kan Basıncı Ölçüm Değerlerine Göre Sınıflandırılması

Kan Basıncı Ölçümü (n=1042) Sayı Yüzde

Sistolik Kan basıncı 140 mmHg’ nın altı 140 mmHg ve üstü Diastolik Kan basıncı 90 mmHg’ nın altı 90 mmHg ve üstü 973 69 944 98 93.38 6.62 90.60 9.40

Tablo–17’ de araştırma grubunun çalıştığı noktanın (Masomer) gürültü düzeylerinin sınıflandırılması gösterilmiştir. Buna göre 534 (% 63.42) çalışma bölgesinde gürültü düzeyi 80 desibel ve üstü olarak belirlenmiştir.

Tablo–17 Araştırma Grubunun Çalıştığı Noktanın (Masomer) Gürültü Düzey Sınıflaması

Ortamın Gürültü Düzeyi(n=842) Sayı Yüzde

80 dB ve üstü 80 dB’ in altında 534 308 63.42 36.58

Tablo–18’ de araştırma grubunun çalıştığı fabrika bölümünün gürültü düzey ortancası gösterilmiştir. Buna göre sp 3 ve sp 4/5 bölümlerinde 80 dB değerinin aşıldığı belirlenmiştir. Fabrikanın dokuz bölümündeki gürültü düzeyleri arasındaki fark anlamlı bulunmuştur.

(39)

Tablo–18 Araştırma Grubunun Çalıştığı Fabrika Bölümünün Gürültü Düzey Ortancası

Fabrikanın Bölümü Gürültü Düzey Ortancası(dB)

sp 1 78.20 sp1 hamurhane-enjeksiyon-hammadde 79.70 sp 2 78.65 sp 2 kalıphane 74.70 sp 2 hamur dairesi 79.50 sp 2 eski depo 73.70

sp 2 kazan dairesi-elektrik

atölyesi-kompresör dairesi-mekanik atölye 75.00

sp 3 84.80

sp 4/ sp 5 81.65

KW= 198.878, SD= 8, P<0.05

Tablo–19’ da araştırma grubunun işitme durumları gösterilmiştir. Buna göre 653 çalışanın (% 74.97) sol, 640 çalışanın (% 73.47) sağ kulak odyometre değerleri normal bulunmuştur.

(40)

Tablo–19 Araştırma Grubunun Odyometre Değerine Göre İşitme Durumu

Sol Sağ

İşitme Durumu (n= 871) Sayı Yüzde* Sayı Yüzde*

Normal işitme

Çok hafif işitme kaybı Hafif işitme kaybı

Orta derecede işitme kaybı İleri derecede işitme kaybı Çok ileri derecede işitme kaybı

653 207 8 2 1 -74.97 23.76 0.92 0.23 0.12 -640 225 3 1 1 1 73.47 25.83 0.34 0.12 0.12 0.12 * Sütun yüzdesi

Tablo–20’ de araştırma grubunun masomerdeki çalışma süresinin mesleğe göre karşılaştırılması gösterilmiştir. Buna göre mesleğe göre çalışma süresi farklı bulunmuştur (X2=63.822, P<0.05).

Tablo–20 Araştırma Grubunun Masomerdeki Çalışma Süresinin Mesleğe Göre Karşılaştırılması

Mavi Yakalılar Beyaz Yakalılar Çalışma Süresi

(Yıl) Sayı Yüzde* Sayı Yüzde*

1 yıldan az 129 14.21 7 5.60 1-5 599 65.97 56 44.80 6-10 144 15.86 36 28.80 11-15 20 2.20 12 9.60 16-20 9 0.99 12 9.60 21-25 7 0.77 2 1.6 Toplam 908 100.00 125 100.00 X2=63.822, P<0.05; * Sütun yüzdesi

(41)

Tablo–21’ de araştırma grubunun meslek ile gürültü düzey ortanca değerinin 80 dB’ e göre karşılaştırılması gösterilmiştir. Mavi yakalıların 493’ ünün (% 65.82), beyaz yakalıların 31’ inin (% 40.79) gürültülü ortamda çalıştığı; mavi yakalılarda beyaz yakalılara göre daha fazla gürültü etkilenimi olduğu belirlenmiştir (X2=17.59, p<0.05).

Tablo–21 Araştırma Grubunun Meslek ile Gürültü Düzey Ortanca Değerinin 80 dB ’e Göre Karşılaştırılması

Gürültü Düzey Ortancası

80 dB ve üstü 80 dB’ in altında

Meslek Sayı Yüzde* Sayı Yüzde* Toplam Mavi Yakalılar 493 65.82 256 34.18 749 Beyaz Yakalılar 31 40.79 45 59.21 76 Toplam 524 63.51 301 36.49 825 X2=17.59, p<0.05; * Satır yüzdesi

Tablo–22’ de araştırma grubunun odyometre değerine göre işitme ile gürültüden rahatsız olma durumu gösterilmiştir. Odyometrede işitme kaybı olanlardan 264’ünde (% 84.90) gürültüden rahatsızlık belirlenmiştir.

Tablo–22 Araştırma Grubunun Odyometre Değerine Göre İşitme ile Kendi İfadeleriyle Gürültüden Rahatsız Olma Durumu

Odyometre Ölçümünde İşitme Kaybı

Var Yok

Gürültüden

Rahatsızlık Sayı Yüzde* Sayı Yüzde* Toplam

Var 264 35.53 479 64.47 743

Yok 81 63.28 47 36.72 128

Toplam 345 39.61 526 60.39 871

Pearson X²= 0.067, p= 0.796 * Satır yüzdesi

Tablo–23’ de araştırma grubunun odyometre değerine göre işitme ile işyerinde gürültüden rahatsız olma durumu gösterilmiştir. Odyometrede işitme kaybı olanlardan 242’ sinde (% 77.81) gürültüden rahatsızlık belirlenmiştir.

(42)

Tablo–23 Araştırma Grubunun Odyometre Değerine Göre Kendi İfadeleriyle İşyerinde Gürültüden Rahatsız Olma Durumu

Odyometre Ölçümünde İşitme Kaybı

Var Yok

İşyerinde Gürültüden Rahatsızlık

Beyanı Sayı Yüzde* Sayı Yüzde* Toplam

Var 242 35.64 437 64.36 679

Yok 69 36.13 122 63.87 191

Toplam 311 35.74 559 64.26 870

Pearson X²= 0.015, p= 0.902 * Satır yüzdesi

Tablo–24’ de araştırma grubunun odyometre değerine göre işitme sorunu olma durumu gösterilmiştir. İşitme sorunu ifade eden çalışanlardan 52’ sinde (% 56.52) odyometrede işitme kaybı istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.

Tablo–24 Araştırma Grubunun Odyometre Değerine Göre Kendi İfadeleriyle İşitme Sorununun Olması

Odyometre Ölçümünde Işitme Kaybı

Var Yok

İşitme Sorununun

Beyanı Sayı Yüzde* Sayı Yüzde* Toplam

Var 52 56.52 40 43.48 92

Yok 259 33.25 520 66.75 779

Toplam 311 35.71 560 64.29 871

Pearson X²= 19.415, p< 0.001 *Satır yüzdesi

Tablo–25’ de araştırma grubunun odyometre değerine göre işitme kaybına yol açacak olay yaşaması gösterilmiştir. İşitme kaybı olan 311 çalışanın 52’ sinde (% 16.72) odyometrede işitme kaybı istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.

(43)

Tablo–25 Araştırma Grubunun Odyometre Değerine Göre Kendi İfadeleriyle İşitme Kaybına Yol Açacak Olay Yaşaması

Odyometre Ölçümünde İşitme Kaybı

Var Yok

İşitme Kaybına Neden

Olacak Olay Sayı Yüzde* Sayı Yüzde* Toplam

Var 52 16.72 40 7.14 92

Yok 259 83.28 520 92.86 779

Toplam 311 100.00 560 100.00 871

Pearson X²= 14.492, p< 0.001, * Sütun yüzdesi

Tablo–26’ da araştırma grubunun mesleğe göre odyometrede işitme kaybının karşılaştırılması gösterilmiştir. Meslek ve işitme kaybı arasında anlamlı fark bulunmamıştır.

Tablo–26 Araştırma Grubunun Mesleğe Göre Odyometrede İşitme Kaybının Karşılaştırılması

Odyometre Ölçümünde Işitme Kaybı

Var Yok

Meslek Sayı Yüzde* Sayı Yüzde* Toplam

Beyaz Yakalı 23 33.33 46 66.67 69

Mavi Yakalı 287 35.87 513 64.13 800

Toplam 310 35.67 559 64.33 869

Pearson X²= 0.179, p> 0.05, * Satır yüzdesi

Tablo–27’ de araştırma grubunun odyometre değeri gürültü ölçümüne göre gösterilmiştir. İşitme kaybı olan 267 çalışandan 162’ sinin (% 60.67) odyometrede işitme kaybı istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.

(44)

Tablo–27 Araştırma Grubunun Gürültü Ölçümüne göre Odyometre Değerlerinin Karşılaştırılması

Odyometre Ölçümünde İşitme Kaybı

Var Yok

Gürültü

Düzeyi Sayı Yüzde* Sayı Yüzde* Toplam 80 dB ve üstü 162 33.75 318 66.25 480 80 dB’ in altı 105 43.75 135 56.25 240

Toplam 267 37.08 453 62.92 720

X²= 6.436, p<0.05; * Satır yüzdesi

Tablo–28’ de araştırma grubunun gürültü ölçümüne göre mesleğin karşılaştırılması gösterilmiştir. Beyaz ile mavi yakalıların çalıştıkları yerlerin gürültü düzeyi ölçümleri arasındaki fark anlamlı bulunmuştur.

Tablo–28 Araştırma Grubunun Gürültü Ölçümüne Göre Mesleğin Karşılaştırılması

Masomerde Gürültü

Düzeyi Meslek Sayı Ortalama StandartSapma StandartHata % 95 Güven Aralığı

Maviyakalı 757 80.23 3.33 0.12 1.32 2.87 Ortancası Beyazyakalı 83 78.13 3.95 0.43 1.20 2.99 t=5.34, p<0.05 Maviyakalı 757 76.17 4.12 0.14 4.65 6.97 En Düşük Değeri Beyazyakalı 83 70.36 10.43 1.14 3.51 8.11 t=9.87, p<0.05 Maviyakalı 757 87.36 9.45 0.34 1.17 5.36 En Yüksek Değeri Beyazyakalı 83 84.09 6.89 0.75 1.62 4.91 t=3.05, p<0.05

Tablo–29’ da araştırma grubunun kan basıncı ölçüm değerine göre odyometre değeri ilişkisi gösterilmiştir. Odyometre ölçümünde işitme kaybı olanlarda hipertansiyon sıklığı (% 11.29) işitme kaybı olmayanlardaki hipertansiyon sıklığına (% 9.89) göre daha fazla belirlenmiştir.

(45)

Tablo–29 Araştırma Grubunun Kan Basıncı Ölçüm Değeri ile Odyometre Değeri İlişkisi Hipertansiyon Var Yok Odyometre Ölçümünde İşitme

Kaybı Sayı Yüzde* Sayı Yüzde* Toplam

Var 35 11.29 275 88.71 310

Yok 55 9.89 501 90.11 556

Toplam 90 10.39 776 89.61 866

X²= 0.418, p= 0.518; * Satır yüzdesi.

Odyometre ölçümünde işitme kaybı ile sistolik tansiyon arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (r= -0.09, p>0.05). Odyometre ölçümünde işitme kaybı ile diyastolik tansiyon arasında olumsuz yönde zayıf anlamlı bir ilişki bulunmuştur (r= -0.08, p<0.05).

Tablo–30’ da araştırma grubunun kan basıncı yüksekliğine göre gürültü düzeyi gösterilmiştir. Gürültü düzeyi 80 dB ve üstü olan bölümde çalışan 585 kişinin 56’ sında (% 9.57) hipertansiyon belirlenmiştir.

Tablo–30 Araştırma Grubunun Kan Basıncı Yüksekliği ile Gürültü Ölçüm Değeri İlişkisi

Hipertansiyon

Var Yok

Gürültü

Düzeyi Sayı Yüzde* Sayı Yüzde* Toplam 80 dB ve üstü 56 9.57 529 90.43 585 80 dB’ in altı 41 17.30 196 82.70 237

Toplam 97 11.80 725 88.20 822

Pearson X²= 9.676, p= 0.002; *Satır yüzdesi

Tablo–31’ de araştırma grubunun gürültü düzeyine göre yaş ortalamaları gösterilmiştir. Bunun sonucunda gürültülü ortamda çalışan ile çalışmayanların yaş ortalamaları arasında fark izlenmiştir.

Tablo–31 Araştırma Grubunun Gürültü Düzeyine Göre Yaş Ortalamaları

Gürültü Düzeyi Sayı

Yaş

Ortalaması Standart Sapma Standart Hata İstatistik 80 dB’ in altı 301 31.36 5.438 0.313

(46)

Tablo–32’ de araştırma grubunda 40 yaş altı ve üzeri grupta yaş grupları48 ile gürültü

düzeyinin karşılaştırılması gösterilmiştir. Yaş grubuna göre 40 yaş üstü grupta; gürültü düzeyi 80 dB ve üstü ortamda çalışanlarda hipertansiyon, gürültü düzeyi 80 dB’ in altında çalışanlara göre anlamlı olarak daha fazla izlenmiştir (X²=5.17, p<0.05).

Tablo–32 Araştırma Grubunda 40 Yaş Altı ve Üzeri Grupta Yaş Grupları ile Gürültü Düzeyinin Karşılaştırılması

Hipertansiyon

Var Yok

Yaş

Grubu Gürültü Sayı Yüzde* Sayı Yüzde* Toplam İstatistik 80 dB ve üstü 43 55.10 446 44.90 489 40 yaş altı 80 dB’ in altı 35 65.80 232 34.20 267 X²= 3.47, p> 0.05 80 dB ve üstü 21 52.60 489 47.40 510 40 yaş ve üstü 80 dB’ in altı 23 47.70 267 52.30 290 X²=5.17, p<0.05 *Satır yüzdesi

Yaş kontrol edildiğinde; gürültü düzey ortancası ile sistolik tansiyon arasında, gürültü düzey ortancası ile diyastolik tansiyon arasında anlamlı ilişki izlenmedi.

Tablo–33’ de araştırma grubunun sistolik kan basıncı ölçüm değerine göre gürültü ölçüm değeri ortancası ilişkisi gösterilmiştir. Gürültü ölçüm değeri ortancası 80 dB ve üstü olan bölümde çalışan 522 kişiden 35’ inde (% 6.70) sistolik hipertansiyon belirlenmiştir.

(47)

Tablo–33 Araştırma Grubunun Sistolik Kan Basıncı ile Gürültü Ölçümü Ortanca Değeri Arası İlişki

Sistolik Hipertansiyon

Var Yok

Gürültü Düzey

Ortancası Sayı Yüzde* Sayı Yüzde* Toplam 80 dB ve üstü 35 6.70 487 93.30 522

80 dB altı 22 7.33 278 92.67 300

Toplam 57 6.93 765 93.07 822

Pearson X²= 0.040, p>0.05; * Satır yüzdesi

Tablo–34’ de araştırma grubunun diyastolik kan basıncı ölçüm değerine göre gürültü ölçüm değeri ortancası gösterilmiştir. Gürültü düzeyi ortancası 80 dB ve üstü olan bölümde çalışan olan 522 kişinin 36’ sında (% 6.90) diyastolik hipertansiyon belirlenmiştir.

Tablo–34 Araştırma Grubunun Diyastolik Kan Basıncı Ölçüm Değeri ile Gürültü Ölçümü Ortanca Değeri Arası İlişki

Hipertansiyon

Var Yok

Gürültü Düzey

Ortancası Sayı Yüzde* Sayı Yüzde* Toplam

80 dB ve üstü 36 6.90 486 93.10 522

80 dB’ in altı 37 12.33 263 87.67 300

Toplam 73 8.88 749 91.12 822

Pearson X²= 6.959, p= 0.008; *Satır yüzdesi.

Araştırma grubunda beden kütle indeksi ile sistolik hipertansiyon arasında (r=0.365, p<0.05), beden kütle indeksi ile diastolik hipertansiyon arasında (r=0.374, p<0.05) olumlu yönde anlamlı ilişki belirlenmiştir.

Tablo–35’ de araştırma grubunun çalışma süresi ile işitme kaybının karşılaştırılması gösterilmiştir. Buna göre yıllar ile işitme kaybı arasında fark izlenmiştir.

(48)

Tablo–35 Araştırma Grubunun Çalışma Süresi ile İşitme Kaybının Karşılaştırılması İşitme kaybı

Var Yok

Çalışma

Süresi Sayı Yüzde* Sayı Yüzde* Toplam

1 yıldan az 14 51.85 13 48.15 27 1-5 361 67.86 171 32.14 532 6-10 164 64.57 90 35.43 254 11-15 13 40.62 19 59.38 32 16-20 4 30.77 9 69.23 13 21-25 0 0.00 6 100.00 6 Toplam 556 64.35 308 35.65 864

X²= 28,070, p<0.001 (21–25 ile 16–20 yaş grubu birleştirilerek ki-kare geçerli kılınmıştır) * Satır yüzdesi

Tablo–36’ da araştırma grubunda çalışma süresi ile hipertansiyon karşılaştırılması gösterilmiştir. Buna göre yıllar ile hipertansiyon arasında fark izlenmiştir.

Tablo–36 Araştırma Grubunda Çalışma Süresi ile Hipertansiyon Karşılaştırılması

Hipertansiyon

Var Yok

Çalışma

Süresi Sayı Yüzde* Sayı Yüzde* Toplam

1 yıldan az 14 51.85 13 48.15 27 1-5 361 67.86 171 32.14 532 6-10 164 64.57 90 35.43 254 11-15 13 40.62 19 59.38 32 16-20 4 30.77 9 69.23 13 21-25 0 0.00 6 100.00 6 Toplam 556 64.35 308 35.65 864

X²= 6.436, p< 0.05 (21–25 ile 16–20 yaş grubu birleştirilerek ki-kare geçerli kılınmıştır). * Satır yüzdesi

Tablo–37’ de araştırma grubunun yaş, fabrikada ve fabrikanın bölümünde çalışma süresi ile çalıştığı fabrika bölümünün gürültü düzey ortancasının karşılaştırılması gösterilmiştir. Buna göre yaş, fabrikada çalışma süresi, bölümdeki çalışma süresi açısından gürültü düzeyi 80 dB ve üstü yerde çalışanlar ile gürültü düzeyi 80 dB’ in altı olan yerde çalışanlar arasında anlamlı fark belirlenmiştir.

(49)

Tablo–37 Araştırma Grubunun Yaş, Fabrikada ve Fabrikanın Bölümünde Çalışma Süresi Ortalamaları ile Çalıştığı Noktanın Gürültü Düzey Ortancalarının Karşılaştırılması

Masomerdeki Gürültü Düzey Ortancası*

Değişken 80 dB ve üstü 80 dB’ in altı İstatistik Yaş ortalaması(Yıl) 30.03± 0.218 (n=523) 31.36±0.313 (n=301) t=3.55, p<0.05 sp’ de çalışma süre

ortalaması(Yıl) 5.78±0.160 (n=522) 6.84±0.244 (n=302) t=3.74, p<0.05 Bölümde Çalışma

süre ortalaması(Yıl) 3.62±0154 (n=518) 4.87±0.237 (n=301) t=4.60, p<0.05 * Ortanca± Standart hata

Yaş ile çalışma süresi arasında olumlu yönde anlamlı korelasyon belirlenmiştir (r=0.710, p<0.05). Yaş ile bölümde çalışma süresi arasında olumlu yönde anlamlı korelasyon belirlenmiştir (r=0.540, p<0.05).

Tablo–38’ de araştırma grubunda çalışma süresi ile hipertansiyon korelasyonu gösterilmiştir. Buna göre sp’ de çalışma süresi ile hem sistolik hem de diastolik tansiyon arasında anlamlı ilişki belirlenmiştir.

Tablo–38 Araştırma Grubunda Çalışma Süresi İle Kan Basıncı ve İşitme Kaybı Korelasyonları

Sayı SP’ de Çalışma Süresi* Masomerde Çalışma Süresi* Sistolik Kan Basıncı 837 r=0.121; p<0.05 r=0.054; p>0.05

Diastolik Kan Basıncı 837 r=0.172; p<0.05 r=0.131; p<0.05 Odyometrede işitme kaybı

Sağ Kulak 732 r=0.161; p<0.05 r=0.089; p<0.05 Sol Kulak 732 r=0.118; p<0.05 r=0.123; p<0.05 *Korelasyon Katsayısı ve Anlamlılık Düzeyi

(50)

Tablo–39’ da araştırma grubunda gürültü düzey ortancası ile kan basıncı ve işitme kaybı korelasyonları gösterilmiştir. Gürültü düzey ortanca değeri ile sistolik kan basıncı ve işitme kaybı arasında anlamlı ilişki bulunmamıştır.

Tablo–39 Araştırma Grubunda Gürültü Düzey Ortancası ile Kan Basıncı ve İşitme Kaybı Korelasyonları

Sayı Gürültü düzey ortancası* Sistolik Kan Basıncı 837 r=-0.009; p>0.05 Diyastolik Kan Basıncı 837 r=-0.083; p<0.05 Odyometrede işitme kaybı

Sağ Kulak 732 r=-0.070; p>0.05 Sol Kulak 732 r=-0.025; p>0.05 *Korelasyon Katsayısı ve Anlamlılık Düzeyi

Tablo–40’ da araştırma grubunda meslek ve çalışma süresine göre işitme kaybı gösterilmiştir. Çalışma süresine göre işitme kaybı değişmektedir.

(51)

Tablo–40 Araştırma Grubunda Meslek ve Çalışma Süresine Göre İşitme Kaybının Karşılaştırılması İşitme Kaybı Var Yok Meslek Çalışma

süresi(Yıl) Sayı Yüzde Sayı Yüzde Toplam İstatistik 1 yıldan az 13 52.00 12 48.00 25 1-5 162 32.27 340 67.73 502 6-10 83 36.24 146 63.76 229 11-15 17 65.38 9 34.62 26 16-20 6 75.00 2 25.00 8 21-25* 3 100.00 - - 3 Maviyakalı Toplam 284 35.81 509 64.19 793 X²=26.13, p<0.001 1 yıldan az** - - 1 100.00 1 1-5 8 27.59 21 72.41 29 6-10 7 28.00 18 72.00 25 11-15 2 33.33 4 66.67 6 16-20 3 60.00 2 40.00 5 Beyazyakalı 21-25* 3 100.0 - - 3 X²= 9.66, p<0.05 Toplam 23 33.33 46 66.67 69 *(21–25 ile 16–20 yıl grubu birleştirilerek ki-kare geçerli kılınmıştır) ** (1 yıldan az ile 1–5 yıl grubu birleştirilerek ki-kare geçerli kılınmıştır)

Referanslar

Benzer Belgeler

Vol, semen volümü; Kons., sperm konsantrasyonu; TM, total motilite; PM, progresif motilite; TSS, total sperm sayısı; TMSS, total motil sperm sayısı; TPMSS, total progresif motil

Koroner arter baypas grefti ameliyatı olan hastalarda ameliyat sonrası dispne ile seyreden sık görülen tora- kal komplikasyonlar; plevral efüzyon, atelektazi, pnö- motoraks,

• İki ya da daha çok örneklem ortalamasının birbirinden manidar bir farklılık gösterip göstermediğinin test edilmesinde kullanılır.. • Tek yönlü varyans analizinin

Tüm hafızayı silmek için ilgili ortalama değer gös- tergesini çağırın (AVG), hafıza düğmesine yeniden basın ve ortalama değer önce yanıp sönmeye ve ardından

[r]

Tablo sonuçlarına göre muhafazakâr aile değerleri kadar olmasa da genel olarak geleneksel kadın erkek rolleri tutumlarının da katılımcılar tarafından

CIBSE Isıl Girişkenlik Metodu (Ecotect) ise ASHRAE Isıl Denge Metodu’na (EnergyPlus) göre ısıtma tüketimlerini düşük, soğutma tüketimlerini yüksek tahminlemektedir.

Travma öyküsü olmadığı için spontan hemop- nömotoraks kabul edilen hastada etyolojiyi belirle- mek amacıyla çekilen toraks bilgisayarlı tomografi (BT)’de sağ üst lob