• Sonuç bulunamadı

Başlık: Oyun ve tiyatro pedagojisinin temel araçları: Oyunlar ve alıştırmalar Yazar(lar):ÇEVİK, KadirSayı: 41 Sayfa: 039-051 DOI: 10.1501/TAD_0000000331 Yayın Tarihi: 2016 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Oyun ve tiyatro pedagojisinin temel araçları: Oyunlar ve alıştırmalar Yazar(lar):ÇEVİK, KadirSayı: 41 Sayfa: 039-051 DOI: 10.1501/TAD_0000000331 Yayın Tarihi: 2016 PDF"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

39

Oyun ve tiyatro pedagojisinin

temel araçları: Oyunlar ve alıştırmalar

Spiel- und Theaterpädagogik: Dıe Spıele und Übungen

kadir Çevik*

ÖZET

Oyun ve tiyatro pedagojisinin temel araçları oyunlar ve alıştırmalardır. Bu çalışmada Bedene dayalı oyunlar ve alıştırmaların, Rol oyunları ve alıştırmalarının oyuna ve ti-yatroya dayanan atölye çalışmalarında işlevi üstünde durulmuştur. Oyunların ve alış-tırmaların oyun yöneticisi tarafından nasıl etkin bir biçimde kullanılabileceği irdelen-miştir.

Anahtar sözcükler: Rol, Oyun, Benden, Tiyatro, Grup, Alıştırma Zusammenfassung:

In der Spiel- und Theaterpädagogik sind Körper Übungen und Körperspiele und Rollen Übungen und Spiele sehr wichtig in der Praxis. In dieser Arbeit wurden die Spiele und Übungen, die in der Spiel und Theaterpädagogik als Handwerk in der spielerischen Praxis wichtig sind gründlich untersucht und analysiert. In dieser Arbeit wurde auch Spielleiter und deren Funktion in der spielerischen Verfahren analysiert.

Schüllselwörter: Spiel, Theaterpädagogik, Rollen Spiel, Körper Spiele, Übengen

*Yrd.Doç. Dr. A.Ü DTCF Tiyatro Bölümü Oyunculuk Anasanat Dalı

(2)

40

Oyunlar ve alıştırmalara ilişkin temel yaklaşımlar.

Oyunlar ve alıştırmalar birbirlerinin alanlarına girerler, akışkandırlar. Bedene dayalı bir alıştırma bir adım sonrasında rol oyununa dönüşebilir, ya da materyal oyun-ları kapsamında başlanılan bir alıştırma rol oyunları ve alıştırmaları alanına geçme eğilimi gösterir. Alanların nerede ve nasıl bir birleşme ya da ayrışma göstereceği, olu-şan durumun nasıl ayrıştırılacağı önemli bir sorundur. Oyun yöneticisinin gerekli alan bilgisine ve becerisine sahip olması, yapacağı atölye çalışmasına hükmetmesi hayatidir, yüzeysel, sığ yaklaşımlar yapıla-cak çalışmayı daha en başından etkisiz hale getirir.

Oyunlar, alıştırmalar oyun ve tiyatro pedagojisinin temel araçlarını oluşturur. Tasarlanan atölye için en yararlı araçları seçmek oyun yöneticisinin sorumluluğun-dadır. Oyunları, alıştırmaları işlevleri doğ-rultusunda ayrıştırmak aynı zamanda yapı-lacak işin zanaatına dair gerekli olan bilgiyi edinmiş olmak demektir.

İki önemli olgu üstünde durmak ge-rekiyor; yaratma yetisinin geliştirilmesi ve buna paralel olarak geliştirilenin kendisini ifade edeceği araç ve gereçlerin yetkin ve zamanında kullanımı. Bu iki olgu arasında diyalektik bir ilişki söz konusudur. Buradan hareketle yapılacak atölyenin temel mantı-ğını ortaya koyabiliriz: Öncelikle yaratıcı-lığı destekleyen, ona ivme kazandıran bir perspektif geliştirilmek zorundadır. Daha

sonra bu perspektif onun kendisini ifa-de eifa-debileceği olanaklarla donatılmalıdır; işte bunların hepsine birden temel oyun ve alıştırmalar diyoruz. Marangoz için ke-ser, bıçkı, çivi vs. ne ise bir oyun ve tiyatro pedagogu içinde oyunlar ve alıştırmalar da odur. Burada önemli bir noktaya geliyoruz: Her atölye çalışması oyun grubunun bir te-maya, bir fikre yaslanarak yolculuğa çıka-rılmasıdır.

Yolculuk bir süreçtir ve o sürece oyun yöneticisi kendi zanaatçılığını katarak hiz-met eder. Zanaatçılığın yeterli düzeyde olmaması sürecin kendisini sorunlu hale getirir.

Oyun ve tiyatro pedagogu hem maran-goz hem de tasarımcıdır. İşte bu saptama bizi ‘yaratma yetisinin geliştirilmesi’ gibi önemli bir meseleye götürür. Kendi yaratı-cılığını geliştirmek gerektiğinin bilincinde olmayan ve bu yönde kendini zorlamayan bir oyun tiyatro pedagogu zorunlu olarak çalıştığı insanların da yaratıcılıklarını geliş-tirmesine katkıda bulunamaz. Tam bu nok-tada olgulara ve yaşantımıza yeniden baş-ka bir bakış açısından bakma zorunluluğu gündeme gelir, ki bu alışılagelenin reddidir.

Bir başka olgu ise ‘deneme ve keşfetme-dir.’ Deneme ve öğrenme arasında doğru-dan bir ilişkinin varlığındoğru-dan söz edebiliriz; denemek öğrenmeyi hedefler. Başarısızlık-la sonuçBaşarısızlık-lanmış bir deneyden bile bir şeyler öğreniriz; başarısızlığın nedenlerini kavra-mak başlı başına bir öğrenme ve kavrama sürecidir (Scheuerl, 1994 : 193). k ad ir çe vi k

(3)

41

Aslında her oyunsal etkinlik deneysel ögeleri bağrında barındırır, basit ve sıra-dan değildir, bilinmeyenden bilmeye ve kavramaya doğru yönelir. Bu bir anlamda oyunun kendisi ile denemeye girişmektir (Scheuerl, 1994:196).

Verilen her doğaçlama ödevini bu bakış açısından değerlendirmek gerekir; Planlanan her atölye çalışması tam anla-mıyla sarmal bir yapıya sahiptir; bir taraf-tan belirli hedefleri olan dizgesel bir yapı oyunlar bütünlüğü içerisinde katılımcıla-ra sunulurken, bir takatılımcıla-raftan da hemen her çalışmada denemeye ve bu sayede keşfet-meye yönelim söz konusudur. Bu noktada oyunun bir başka boyutu derinden derine akıp giderken biz o akan olgunun teknik boyutunu algılarız; katılımcıların yaptığı her doğaçlama bağrında oyunun oyun sıra-sında ortaya çıkan yaratma karakterini içe-rir, taşır; bu oynarken yaratmak, yaratırken oynamak anlamına gelir.

Her türden devinime dayanan oyunlar gösterim ögesini de bağrında taşırlar. Yal-nız buradaki gösterim sözcüğü tiyatroya yönelik değildir; yapılmakta olanın o anda görülmesini içerir; estetik kaygıdan uzaktır. Oyun yöneticisinin yapması gereken yapacağı çalışmayı ağırlıklı olarak hangi alandan yürüteceğine karar vermiş olması-dır. Atölye ‘Rol oyunları ve alıştırmaları’ üs-tünden yürüyeceği gibi, ‘materyal oyunları ve alıştırmaları’ üstünden de yürüyebilir. Karar verilen alan daha önce de vurgulan-dığı gibi oyun yöneticisinin kişisel

biriki-mine bağlıdır. Alan seçimi ve seçilen alan-da gereken derinliğin sağlanmamış olması önemli bir sorunsaldır. Müzik eğitiminden geçmemiş, bedene yönelik derinlikli bir çalışma yapmamış bir atölye yöneticisinin müzik ve beden üstünden yürüyen bir ça-lışma yapması her zaman sorunludur. Ça-lıştırdığı gruba yeterince yardımcı olamaz. Sonuç olarak etkili olmayan ve zaman kay-bı olarak nitelenecek bir sürecin yaşanma-sına neden olur.

Alıştırma belirli bir yetinin geliştiril-mesine yöneliktir. İçinde oyunun temel özelliklerini barındırmaz, hedefi eğlenme-ye yönelik değildir. Tekrardan kaynaklanan didaktik bir yan içerir. Katı bir disiplin ge-rektiren alıştırmalar grubu didaktik açıdan zorlar. Oyun yöneticisi oyun ve alıştırma arasındaki farkı bilmesi önemlidir: Oyun her zaman bir sonuç üretir.

Oyun öğretici bir yan taşır, öğrenme oyun oynama sürecinde arka plandan iş-leyen bir yapıya sahiptir. Oyun teorisi açı-sından oyun ve öğrenme arasındaki ilişki diyalektiktir. Birbiri içine geçer, oynarken öğrenilir, öğrenilirken oynanır. (1994: 167- 177)

Oyun ve öğrenme arasındaki ilişki kar-maşıktır. Oynanan oyunun yapısına göre oyunsu olanla öğrenme arasındaki ilişki bi-rinin ya da diğebi-rinin lehine ağırlık kazana-bilir. Hangi yanın ağırlık kazanacağı peda-gojik hedefler doğrultusunda belirlenebilir. Kuyruk kapmaca gibi saf oyun türünden bir oyunda hedeflenenle zar oyununu

o yun ve tiy atr o p ed ago jis in in temel ar açl arı

(4)

42

kullanarak zihinden dört işlem yapmayı hedefleyen ve bunu oyun yoluyla gerçek-leştiren bir etkinlik aynı karakterlere sahip değildir. Karar doğrudan atölyeyi yöneten kişiye aittir ya da daha doğru söylemek ge-rekirse karar atölyenin tasarımında gizlidir.

Pedagoji bir grubun bir bireyin içsel yaşantısında ne olacağı ile ilgilidir. Yaşantıya müdahale hayata müdahaledir. Pedagojik olanın grubun yaşantısına nüfuz etmesi yukarda sözü edilen olguları dikkate almakla mümkündür.

Bedene dayalı oyunlar ve alıştırmalar Bedenini diri tutmak isteyen her in-san harekete yazgılıdır. (Somplatzki, 1976:17)

Oyuna ve tiyatroya dayalı yapılan her çalışma bedenle başlar. Oyun gurubu çok farklı kültürlerden gelen ve bu bağlamda gündelik hayatta beden kullanımı açısın-dan kendine göre kalıpları olan bireyler-den oluşur. Bu durum bir zorunluluktur, hayatın kendisi bunu bize dayatır. Oyun yöneticisi bu verili durumu kabullenmek ve dönüştürmekle yükümlüdür. “Canlı ve hareket birbirlerine bağlı kavramlardır. Hiçbir canlı içsel ve dışsal hareket olma-dan kendini var edemez. İçsel hareketler bizim gözle göremediğimiz ama hissetti-ğimiz hareketlerdir. Her türden duygusal değişim bedenimizde fiziksel değişimlere neden olur.” (Somplatzki, 1976:17) Herbert Somplatzki’nin bu yaklaşımı basit ve doğ-rudan olmakla beraber beden ve hareket üstüne çalışan herkesin kabul ettiği genel

bir doğrudur. Bu genel doğru derinleştiril-diğinde beden ve hareket arasındaki ilişki boyutlanarak ilerler, bizi dans tiyatrosun-dan Meyerhold’a, Stanislawski’nin fiziksel devinimine kadar sürükler.

Beden ve hareket arasındaki ilişki es-tetik olana yöneleceği gibi eses-tetik harici bir mecraya da kayabilir. Teatral/ estetik bir alanda hareketin ve bedenin varoluş serü-veni bu çalışma kapsamında belirleyici de-ğildir: Uzmanlık gerektirir ve kısmi olarak da seyirciyle/sahneyle ilişkilidir.

Bu noktada iki temel yaklaşım üstünde durmak gerekiyor: Birincisi bedene dayalı oyunları ve alıştırmaları oyun grubunun yoğunlaşmasını sağlamak, belli bir beden-sel yumuşamayı sağlamak, kullanılmayan kasların asgari düzeyde aktifleştirilmesini sağlamak için kullanmak.

İkincisi, eğer çalışma sadece bedene yönelik olarak tasarlanmışsa daha derine işleyen, bedenin ifade olanaklarını zorla-yan, beden ve teatral olan arasında ilişki kuran, bedeni araçsallaştıran bir anlayışla kullanmak. Bu iki kullanım biçimi birbi-rinden farklı beceri ve birikim gerektirir. Oyun yöneticisinin hangi kullanım biçi-mine göre oyun grubunu çalıştıracağı bu açıdan önemlidir.

İlk yaklaşım biçiminin temel meselesi grubu bedensel olarak hareketin olanaklarını kullanarak toparlamak, gün-delik yaşamdan ayırmak, yapılacak çalış-maya yoğunlaştırmak üstüne kuruludur. Her çalışma hayatın dışında olmayan ama

k

ad

ir çe

vi

(5)

43

kendine ayrılmış bir zamanda/mekânda gerçekleştirilir. Hayatın içindedir, hayattan kendini ayırmak zorundadır da aynı za-manda.

Bedene dayalı oyunlar ve alıştırma-lar bedeni farklılaştıran bir süreçtir. Bu oyunlar sayesinde katılımcı bedenin hare-ket açısından olanaklarını prova eder. Bu bağlamada katılımcı nefesini, duruşunu ve hareketlerini kontrol eder. Kendi devi-nimini ve duruşunu analiz eden katılımcı bedeninin gündelik yaşantısında ne ka-dar işlevsel olduğunu da araştırır. (Nickel, 1976: 63-65) Oyun ve tiyatro üstünden yürütülen bir atölye çalışmasında katılım-cılar genel olarak beden ve onun olanakları üstüne düşünmezler. Bu durum yapılacak çalışmanın önünde bir engel olarak her za-man karşımıza çıkar. Bedenin kısmi olarak hareket kabiliyetinin geliştirilmesi yapıla-cak çalışmanın sağlıklı yürümesi açısından önemlidir.

Oyun yöneticisi grubu bedensel olarak da yapılacak çalışmaya hazır hale getirmek için kendi birikimi doğrultusunda oyunlar ve alıştırmalar tasarlar. Bedenin kullanımı açısından derinleşmemiş bir oyun yönetici-si hükmetmediği bir alanda el yordamıyla, sonuçlarını kestiremeyeceği alıştırmaları gruba yaptırmaktan uzak durmalıdır.

Oyun yöneticisi hangi alanı seçerse seçsin oyun grubunu bedensel olarak da çalışmaya hazırlamak zorundadır. Bede-nin aktifleştirilmesi açısından en işe yarar yaklaşımlardan biri oyun yolu ile fiziksel

aktiviteyi harekete geçirmektir. Bedene da-yanan oyunlar oyun yolu ile ısınmanın en etkili araçlarından birini oluşturur.

Oyunlar yapısal olarak oynayanı için-de bulunulan atmosferiçin-den soyutlar. Oyun kendi gerçekliğini dayatır ve katılımcı o gerçeklik içinde doğaçlama bir sürece gi-rer. İkili ebe ya da kuyruk kapmaca oyna-yan bir grup hem bedensel olarak önceden hesaplanmayan devinimler yapar hem de oyunun dünyasına kendini kaptırır. Beden-sel etkinliğe dayanan bir oyun iki şeyi aynı anda yapar: Bedeni çalışma için ısıtır, grup dinamiğini ve gurubun zihinsel olarak uyu-munu olanaklı hale getirir.

Oyunun en önemli özelliklerinden biri kendinden başka bir amaca hizmet etme-mesidir. Her oyunun doğrudan doğaçlama-ya dadoğaçlama-yanan bir doğaçlama-yapısı vardır ve asla kendini tekrar etmez, tekrar eden sadece oyunun kurallarıdır. Bedene dayanan bir oyunla başlayan bir çalışma:

*Bedenin hesaplanmayan bir yakla-şımla aktifleşmesine,

*içinde bulunulan atmosferin değiş-mesine,

*bireyler arasındaki etkileşimin güç-lenmesine

*grup dinamiğinin etkili bir biçimde değişmesine neden olur.

Oyun aracılığı ile bedensel ısınma ça-lışılacak grubun özelliklerine göre farklılık gösterecektir. Okul öncesinde

oynatılabile-o yun ve tiy atr o p ed ago jis in in temel ar açl arı

(6)

44

cek bir bedensel oyunu yetişkinlere oynat-mak doğru değildir. Gruba uygun oyunu bulmak ve çalışmayı o oyunla başlatmak oyun bilgisiyle doğrudan ilişkilidir.

Kültürden kültüre farklılık gösterse de her oyunun evrensel yanları vardır. Oyun kültürünün zengin olduğu bir coğrafya-da yaşamakta olduğumuzu bilerek kendi kültürümüzde var olan oyunları dikkate almamız önemli bir çıkış noktasıdır. Pratik süreçlerde kendi kültürümüzden bularak devşirdiğimiz ya da toplumsal yaşantımı-za daha denk düşen oyunların katılımcılar üzerinde ayrı bir etkiye sahip olduğunu vurgulamak gerekir. ‘kuyruk kapmaca, kurt kuzu’ gibi oyunlar yaygın olarak oynadı-ğımız oyunlardandır. Bu oyunlar her yaş grubuyla oynanabilen bedenin aktif olarak kullanıldığı oyun türleridir. Oyuna ve teat-ral olana dayanarak yapılan çalışmalarda kendi kültürümüzden oyunları katmamız ve var olan oyunları atölye çalışmalarına adapte etmemiz yapılan çalışmaya ayrı bir boyut katacaktır.

Çocuklar, gençler ya da yetişkinler tarafından oynanan oyunların derlendiği çok fazlaca çalışma ne yazık ki yapılamamıştır. Bu derlemelerin içinde en önemli olanı Prof. Dr. Bekir Onur tara-fından yapılan “Türkiye’de Çocuk oyun-ları: Derlemeler” adlı çalışmadır. Zama-nın ruhu itibariyle çalışmada derlenen birçok oyun atölye çalışmalarında ancak yeniden yorumlanarak ya da değiştirilerek

kullanılabilir. Latin kültüründe yer alan oyunları yeniden yorumlayarak teatral alanda araçsallaştıran Augusto Boal, oyunu yapılacak atölyelerin önemli bir unsuru ha-line getirmiştir. (Boal, 1989 : 177-238)

Sadece bedenin olanakları kullanılarak yapılacak bir çalışma ise tamamen farklı dinamiklerle işler. Bedenin ve hareketin yasaları bilinmeden böylesi bir çalışma ya-pılamaz. Bedenin ve hareketin kendisinin merkezde olduğu bir atölye zorunlu olarak teatral bir yapıyı zorlayacaktır. Harekete dayanan teatral bir yapı dramatik olanı da içerecek ve anlam bedenden ve hareketin kendinden devşirilmeye çalışılacaktır. Uz-manlık gerektiren bu türden bir çalışma bedenin ve hareketin farklı bir biçimde var oluşu üstüne kurulmak zorunda kala-cak, katılımcıdan da farklı bir geçmiş talep edecektir. Bedenin ve hareketin merkezde olduğu bir çalışmada aşağıdaki tablo etkili olacaktır.( Çevik, 1999: 66-70)

Bedene dayalı oyunlar ve alıştırmalar ê

Teatral figür olarak ‘beden’ í î

Dışsal hareket çizgisióİçsel hareket çizgisi

î í Beden dili

Bedene dayalı oyunlar ve alıştırma-lar her atölye çalışmasının ana unsurunu oluşturur. Birlikte çalışılacak gruba, seçilen

k

ad

ir çe

vi

(7)

45

temaya, hedeflenen atölye formuna göre farklılıklar ortaya çıkar. Oyun yöneticisi bu farklılıklara ve kendi becerisine göre atölye çalışmasını biçimler.

Rol oyunları ve alıştırmaları

Oynamak eylem içinde olmaktır Rol oyunları doğaçlamaya dayanır. Hedefi belirli bir mekân içinde, belirli bir grupla sosyal geçekliği anlamaya yöne-lik denemeler yapmaktır: Sosyal geçekliği oluşturan bir toplumda var olan bakış ve algılama biçimleri, ütopyalar, düşler, kor-kular, içsel/dışsal geçekliklerdir.

Rol oyunları gerçeklik zemininde baş-lar ve belirli durumbaş-larda insan davranışla-rının nedenlerini anlamaya çalışır. Bertolt Brecht’in formüle ettiği gibi dünyanın de-ğiştirilebilir olduğunu göstermek açısından işlevseldir.

Rol oyunları birlikte çalışılan oyun gurubuna yöneliktir. Rol oyununa dâhil olmayan katılımcılar bu kapsamda seyirci olarak düşünülmelidir. (Çevik, 1999 : 94)

Rol oyunları toplumsal durumların ve rollerin, seçilen temanın ve içeriğin oyunlar aracılığı ile oyun grubu bağlamında irde-lenmesi üstüne kuruludur. Doğrudan tiyat-roya ve seyirciye yönelik değildir. Seyirciye sunulmak üzere bir rolün çalışılması süreci ise doğrudan tiyatroya yöneliktir. (Dörger/ Nickel, 2008:10) Bu önemli ve dikkat edil-mesi gereken bir ayrımdır. Rol oyunundan söz edildiğinde hayatı anlamaya yönelik bir

dizi eylemler dizgesinin teatral araçlar kul-lanılarak irdelenmesi olarak düşünülmeli-dir. Tiyatronun estetik kaygıları, seçimleri, başka birini oynama gibi temel ölçütleri rol oyununda devre dışıdır.

Terminolojik olarak sahneye, tiyatro-ya yönelik bir süreçten söz edildiğinde ‘rol oyunlarından’ değil sahneye yönelik olan doğaçlamadan söz etmemiz doğru olacak-tır. Bu terminolojik ayrım sapmaların oluş-maması için son derece önemlidir.

Yukarda üstünde durulan saptama-lar rol oyunsaptama-larına dair teorik alt yapıyı oluşturur. Bu noktada rol oyunlarının ana çizgisini ortaya koyarken doğaçlamanın yapısal olarak rol oyunlarının merkezinde olduğunu da vurgulamak gerekir. Bu mer-kezde oluş oyun grubunun tiyatroyu/seyir-ciyi dikkate almadan çalışmasıyla ilgilidir. Doğaçlama bu bağlamda bir durumun, bir anın, temanın ya da toplumsal sorunun irdelenmesini hedefler. Tiyatronun sahne estetiğine bağlı olarak yürüttüğü çalışma-lar devre dışı kalmıştır. Üstünde durulan tema, toplumsal durum, grubun ve oyun yöneticisinin bakış açısından ilerleyerek bir tartışma, öğrenme ve oynama sürecine yaslanır.

Bu noktada bir parantez açalım: Oyun ve tiyatronun olanaklarını kulla-narak bir atölye çalışması yürüten her birey zorunlu olarak çalışmanın bir aşamasında oyun grubunun doğaçlama yapmasını is-teyecektir. Doğaçlama yapmanın kendine özgü koşulları vardır ve bu koşullar

yapı-o yun ve tiy atr o p ed ago jis in in temel ar açl arı

(8)

46

lacak özel çalışmalarla öğrenilebilir. Rol oyunları planlı doğaçlama yapmanın öğ-renilmesi için araçsallaştırılmalıdır. Bir ça-lışma modeli üstünden pratik olarak nasıl çalışılacağını örnekleyelim:

Oyun grubunu ikililer halinde eşleş-tirelim ve her ikiliden birine A diğerine B diyelim. A olanlar bir cümle kursunlar. B olanlar da bu cümleye karşılık/ilişkili başka bir cümle kursunlar. Önce A grubundaki-lerin cümlegrubundaki-lerini öğrenelim, sonra da B grubundakilerin bu cümleye verdikleri ya-nıtları öğrenelim. Şimdi A bir cümle kuru-yor B ona başka bir cümle ile yanıt verikuru-yor. Tekrar başa dönelim ve A yine aynı cümleyi kursun B ona yine aynı cümleyle bir yanıt versin. Böylece iki cümleden oluşan bir di-yalog oluşturmuş olduk. Bu diyaloğun içine bir çatışma unsuru katalım. Şimdi çatışma-nın da içinde olduğu bir diyaloğumuz var ancak bu diyalog dramatik olanın kendini var edeceği bir zemine kavuşmuş oldu. Bu önemli bir an; çatışmanın olmadığı bir du-rum oynanması her zaman sorunludur. A ve B arasındaki diyalogun çatışmayı da içe-recek biçimde, durumun gerektirdiği ton-lama ve oynama biçimiyle tekrar edilsin. Tekrar başa dönülsün ve diyalog çatışma, tonlama ve durumun oynanması biçimin-de tekrar etsin. Bir sonraki aşamada oluş-turulan diyaloğun ve durumun mekânsal olarak nerede gerçekleştiğini saptayalım. Mekânı dikkate alarak diyalogu tekrar oy-nayalım. Artık rollerin saptanmasına, özel-liklerinin ortaya çıkarılmasına dair analiz yapabiliriz. Bu da tamamlandıktan sonra

diyaloğun geçmişi ve geleceğine dair bir öykü kurgulayabiliriz. Guruplar bütün bu aşamalardan sonra iki cümleden oluşan çatışması, rolleri olan, belirli bir mekânda ve zamanda geçen bir rol oyununu oyun yöneticisi kesinceye kadar oynayabilirler. Basit iki cümleden yola çıkarak rol oyunun nasıl gerçekleştirildiğini ortaya koymuş ol-duk. Bu model çalışma pratikte defalarca denenmiş ve sonuç almış bir yaklaşımdır. Model olarak tek değildir, başka biçimlerde de rol oyunlarına giriş yapılabilir. Rollerin saptanmasından ya da öykünün önce kur-gulanmasından başlayarak da çalışılabilir. Bu türden çalışmaları yürüten biri olarak en yararlı olan biçimin yukarda aktarılan olduğunu söylemek isterim. Özellikle yeni başlayanlar açısından aktardığım biçimde çalışmak ilerde doğaçlama aşamasına geçil-diğinde bütün sorunları çözecektir.

Hadi şimdi bir doğaçlama yapalım ve oynayalım türünden yaklaşımlar zaman içinde doğaçlama yapmanın zorluğuyla karşılaşırlar. Oyun yöneticisinin en önemli görevlerinden biri oyun grubunu doğaçla-ma yapacak seviyeye getirmektir. Durum-lar, öyküler, toplumsal gerçeklik üstünden kurgulanabilir ya da metaforlar üstünden oluşturulabilir. Önemli olan bir sistem üs-tünden doğaçlamaya giden yolu oyun gru-buna göstermektir.

Parantezi kapatalım ve rol oyunlarının temel koşullarını yukardaki örneği dikkate alarak irdeleyelim:

Rol oyunlarının üç temel koşulundan

k

ad

ir çe

vi

(9)

47

söz etmek gerekir:

*Zaman: Doğaçlamaya dayanan her rol oyunu belirlenmiş bir zamanda geçer ve za-manın etkisi altındadır.

*Mekân: Rol oyunları mutlaka belir-li bir mekânda oluşur, mekâna bağlıdır, mekânın sunduğu olanaklarla ilişkilidir. Oyun grubunun rol oyunu için belirleyece-ği mekân oyunu doğrudan etkiler.

*Oyuncu: Her rol oyunu mutlaka oyuncular tarafından gerçekleştirilir. Bu-rada kast edilen profesyonel oyuncu değil oyun grubudur. Üstüne konuşulmuş an-cak prova edilmemiş rol oyunu doğaçlama-ya dadoğaçlama-yalı bir formla oynanır.

Oyun grubunun kalabalık sahnelerde etkili oynayabilmeleri için önceden plan-lanan oynama biçimine, karar verilen ak-siyon çizgisine uymaları özellikle dikkat edilecek olgular olmalıdır.

Bu üç temel koşulu destekleyen diğer koşullar şöyle sıralanabilir.

*Metin: Seçilen tema üstünden ya da oyun yöneticisinin yönergesi doğrultusun-da oluşturulan dramatik yanı kuvvetli öykü ona uygun bir dil bulunarak oynanır. Metin doğaçlama üstünden kendini ortaya koya-cağından yazılı bir metin söz konusu değil-dir. Rol oyunu bir yazarın bir cümlesinden ya da bir yazarın bir öyküsünden yola çı-kılarak da gerçekleştirilebilir. Böylesi bir durumda bile yazılı bir metnin oynanma-sından söz edilemez. Sonuç olarak ortaya

çıkan metin orada ve o anda doğaçlamaya dayalı olarak oluşturulmuştur.

*Aksesuarlar: Seçilen tema ya da öy-künün oynanmasında çalışılan mekânda bulundurulan her türden aksesuar kulla-nılabilir. Doğrudan aksesuar üstünden yü-rüyen bir rol oyunu da gerçekleştirilebilir. Aksesuarlar oyuncunun belirlenen rolleri etkili bir biçimde oynamalarına katkı su-nacaktır.

*Durumlar: Toplumsal yaşantının her hangi bir anını dikkate alarak seçilecek durumlar oyun grubunun motivasyonunu doğrudan etkileyecektir. Durumlar rast gele bir biçimde değil üstüne çalışılan te-maya bağlı olarak belirlenir. Dramatik yan-larının dikkate alınması oynama açısından kolaylık sağlar.

*Roller :

Rol oyunlarının gerçekleşmesi bir rol tasarımı üstünden olanaklıdır. Oyun gru-bunun mekân, zaman ve öykü gibi temel meseleler üstüne çalışmaları zorunlu ola-rak bu unsurların taşıyıcı araçları olan rol-ler üstüne çalışmayı da dayatır.

Roller üstüne çalışma yaparken zaman, mekân ve öykü dikkatle analiz edilmeli-dir. Bu unsurlar rollerin temel özelliklerini belirleyeceklerdir. Roller üstüne çalışmak aynı zamanda oyunculuk üstüne de çalışmayı gerekli kılar. Rol oyunlarında oyunculuğu öne çıkararak çalışmak doğru bir yaklaşım değildir. Önemli olan mekâna, zamana ve öyküye bağlı olarak oynanacak

o yun ve tiy atr o p ed ago jis in in temel ar açl arı

(10)

48

rollerin doğru seçilmesi ve ona göre ola-naklar ölçüsünde oynanabilmesidir. Söz konusu olan teatral bir gösteri değildir ve bu yüzden de oyunculuk bir kıstas olarak dikkate alınmaz.

Rol oyunlarında bir başka ölçüt de rol dramaturgisinin asgari ölçülerde uygulan-masıdır. Belirli bir zamanda ve mekânda bir rol kişisinin yaşayacağı olaylar bütünü kendi içinde bir tutarlılığa sahip olmalıdır. Rol dramaturgisinin asgari ölçülerde kav-ranması ilerde yapılacak planlı doğaçlama-ların estetik/etkili olmasının ön koşuldoğaçlama-ların- koşulların-dan birini oluşturur.

*Planlı rol oyunu

Planlı rol oyunu önceden belirlenmiş bir sorunun farklı bakış açılarından teatral araçlar kullanılarak irdelenmesi üstüne ku-ruludur. Okulda ya da iş yerinde var olan bir sorunu konuşarak da çözebilirsiniz. Oy-nayarak sorunu tartışmaya açmak, empati-nin gelişmesine, ön yargıların parçalanma-sına, etkileşimin söz üstünden değil eylem üstünden gerçekleşmesine hizmet edecek-tir. Oynamak ve sorunu bu yolla irdelemek oynama keyfinin etkisiyle ve bireylerin kendi tasarruflarını devre dışı bırakmasıyla etkili olacaktır.

*Tema

Tema toplumsal yaşantının her alanın-dan seçilebilir. Sosyal geçeklikteki her an her durum tematik olarak ele alınıp irdele-nebilir. Rol oyunlarında tema oyun yöne-ticisi tarafından belirleneceği gibi grup

ta-rafından da belirlenebilir. Belirlenen tema üstüne ön hazırlık yapılmış olması önemli bir unsurdur. Temanın çalışmanın ilerle-yen aşamalarında sapmalara uğramasının önüne geçmek öncelikle oyun yöneticisinin sorumluluğundadır.

*Form

Oyun formu rol oyunlarında belirle-yici bir unsurdur. Oyun yöneticisi çalışma sürecinin her aşamasında oynama formları konusunda oyun grubunun olanaklarını geliştirmeyi hedefler. Kendiliğinden gelişen oynama formlarını kabul eder, değiştirmek ve dönüştürmek isteğini zamana yayarak oyun grubunun oynama isteğini törpüle-meden gerçekleştirir.

Oyun formları absürt, masalsı, ger-çekçi, grotesk, trajik, komedi, gerçek üstü, anlatıya dayalı, ortaoyunu, gibi olabilir. Söz konusu edilen bu formların her biri ayrı bir oynama biçimine işaret eder. Oyun guru-bu guru-bu formları zaman içinde seçtiği tema, öykü, mekân, zaman gibi koşulları dikkate alarak kullanmayı öğrenmelidir. Öğretmek ve oyun grubunu geliştirmek oyun yöneti-cisinin asal sorumluluğudur.

Rol oyunlarında didaktik planlama ve pedagojik hedef seçimi önemli bir un-surdur. Bu durum oyun yöneticisini oyun formları konusunda, üstüne çalışacağı tema ya da durum konusunda yeterli biri-kim edinmeye iter. Oyunları ve alıştırma-ları varyasyonlu bir biçimde kullanmayı bilmesi ve oyun grubunu zorlamadan yön-lendirebilmesi önemlidir: Oyun grubuyla

k

ad

ir çe

vi

(11)

49

birlikte hareket etmeyi, grubu dinlemeyi bilmesi yapacağı çalışmayı etkili hale geti-recektir.

Rol oyunlarında oyun grubu ve oyun yöneticisi genel hatlarıyla aşağıda belirtilen hedeflere ulaşır:

Seçilen temanın sınırlarını, ortaya atı-lan durumların nedenselliğini araştırır. Bu hem kişisel ve hem de grubun eğilimine bağlı olarak belirlenir.

Kendi yaşantısından yola çıkan birey oyun grubundaki diğer bireylerin yaşan-tısını karşılaştırır, anlamaya çalışır, analiz eder ve tartışır. Kendi deneyimlerini ve bi-rikimlerini diğerlerine açık eder; yalnız ol-madığını, benzer deneyimleri başkalarının da yaşadığını görmek/hissetmek önemli bir kazanımdır.

Toplumsal sorunlar konusunda gerekli bilgilenme sağlanır: Araştırmanın önemi-ni kavrayarak ön yargılarının önüne geçer. Üstüne çalışılan temanın ya da sorunun araştırılması rol oyunlarında önemli bir hedeftir.

Sözel olarak kendini ifade etmenin olanaklarını keşfeder. Seçilen her tema ya da durum konusunda grupla birlikte oyna-maya yönelik yapılan hazırlıklar sözel düz-lemde tartışmayı zorunlu kılar. Bu durum bireyin kendi düşüncesini, tasarruflarını etkili biçimde aktarmaya iterek sözel beceri alanını genişletir.

Rol oyunları aynı zamanda oynama

biçimlerinin geliştirilmesine de katkıda bu-lunur. Oyun yönetici grubun oynama yeti-sini sürekli olarak geliştirir. Bu esas olarak tiyatro yapmanın ön hazırlığına kadar uza-nır. (Nickel, 1972 : 83-84)

Bu çalışma itibariyle oyun ve tiyatro pedagojisinde önemli alanlardan olan rol oyunları ve alıştırmaları, bedene dayalı oyunlar ve alıştırmaları üstünde duruldu. Diğer alanlar materyal oyunları ve alıştır-maları, etkileşim oyunları ve alıştıralıştır-maları, grup dinamiği alıştırmaları ve oyunları, doğaçlamalar, öğretici oyunlar dikkate alınmadı. Yazının kapsamını büyüteceğin-den bir sonraki çalışmaya bırakıldı.

B. Brecht’in söylediği gibi “sadece ölü-ler değiştirilemezölü-ler.” Bu cümle aslında oyuna ve tiyatro yönelik yapılan atölyelerin temel çıkış noktasını oluşturur. Dünyanın değiştirilebilir olması fikri insan davranış-larını değiştirmeyi hedefleyen her atölye-nin merkezinde yer alır.

o yun ve tiy atr o p ed ago jis in in temel ar açl arı

(12)

50

Kaynakça

Herbert Somplatzki, Körpertraining und

Bewegungsgestaltung im darstellenden Spiel, Recklinghausen 1976

H. W.Nickel, Spiel - Theater - Interaktionspädagogik, Recklinghausen 1976

H.W.Nickel, Rollenspielbuch, Theorie und Praxis des Rollenspiel Recklinghausen1972

Dagmar Dörger/H.W. Nickel, İmprovisationstheater, Das Publikum als Autor, Schibri Verlag 2008 Hans Scheuerl, Das Spiel, Untersuchungen über sein

Wesen, seinepedagogischen Möchlichkeiten und Grenzen, Beltz 1994

Boal, Augosto, Theater der Unterdrückten, Übungen und Spiele für Schauspieler und Nicht-Schauspieler, Frankfurt am Main 1989 Kadir Çevik, Spiel und Theaterpedagogik als

fundament in der Regie Arbeit, Velag Dr. Kovac 1999 k ad ir çe vi k

(13)

Referanslar

Benzer Belgeler

S-A6’ya ait patlatma sonrası oluşan yığından toplam 6 görüntü elde edilmiş, WIPFRAG programı kullanılarak tane boyut analizine tabi tutulmuştur. Şekil 6.73

CASUSLAR - POLİSLER Gerçekten garip bir durum­ daydı. H er sabah koltuğunun altına sıkıştırdığı bir tomar desen veya guaşı ele geçirmek için bir sürü

İki üçgende, tabandaki bir açı tabandaki bir açıya eşitse, açıyı gören kenar açıyı gören kenara eşitse, ve kalan kenar kalan kenara eşitse, ya tabanlar birbirine

Es lässt sich unschwer erkennen, dass unter diesen Voraussetzungen die Kritik an der Macht zu einem heiklen Unterfangen wird, da wir uns hier immer auch selbst demaskieren müssen,

Gelenekseı Tiyatro Festivali çerçevesi içinde ayrıca 24 ':' 30 Eylül 1983 tarihleri arasında İstanbul'da Atatürk Kültür Merke- zi Salonunda, Ankara'da Resim ve Heykel

düğününde oynama sözü verilerek, küçük yaştan itibaren bu düşüncenin oluşumu sağlanmaktadır. Bunların yanı sıra; oynamanın hafiflik olduğuna dair düşünceler

As for the implementation, the medical professionals including physicians and nurses would carefully avoid medical legal suits and amend s; lay people demanded full disclosure

Hospitals with pre-existing high caesarean section rates or a larger number of deliveries were influenced by the information release and could be the main targets for