• Sonuç bulunamadı

Başlık: COĞRAFYA ENSTİTÜSÜ'NÜN 1945-46 DERS YILI ÖĞRETİM GEZİSİYazar(lar):SANIR, FerruhCilt: 5 Sayı: 1 Sayfa: 117-118 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000603 Yayın Tarihi: 1947 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: COĞRAFYA ENSTİTÜSÜ'NÜN 1945-46 DERS YILI ÖĞRETİM GEZİSİYazar(lar):SANIR, FerruhCilt: 5 Sayı: 1 Sayfa: 117-118 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000603 Yayın Tarihi: 1947 PDF"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Seyahat raporları : II.

COĞRAFYA ENSTİTÜSÜ'NÜN 1945-46 DERS YILI

ÖĞRETİM GEZİSİ

FERRUH SANIR

Coğrafya Doçenti

Fakültemizin Coğrafya Enstitüsü, öğretim gezilerinden dokuzuncu­ sunu, 24 haziran — 7 Temmuz 1946 tarihleri arasında Trakya'da yapmıştır. Harp yıllarında birtakım güçlükler yüzünden aralıklanan bu

gezilerden herbirinde, öğrencilerin, Türkiye'nin belli başlı bölümlerini ana çizgileriyle tanımaları, Ankara çevresinde 2-3 haftada bir yapılan tatbikat gezilerinde sağlanan görümlerin genişletilmesi; öğretim elemanla­

rının ve Enstitü'nün diğer mensuplarının, henüz yetecek kadar tanıma­ dığını kabul etmek zorunda olduğumuz Türkiye topraklarını geniş çiz­ gileriyle de olsa yakından incelemeleri ve ileride özel araştırmalarla çözülmesi gereken problemleri tesbit ederek ortaya koyabilmeleri mümkün olmaktadır. Bu son gezide Trakya'nın daha çok demiryolu kuzeyinde kalan bölümü üzerinde durulmuş ve güney bölümün başka bir gezide ele alınması kararlaştırılmıştır. Durak sayısının gezi süresine oranla az olmamasına karşılık alanın dar oluşu, bu geziyi daha önce­ kilerden ayıran başlıca özelliklerden birisi olmuştur. Böylece Trakya öğretim gezisi, bilhassa ileri semesterlerde bulunan öğrenciler için gerekliği inkâr götürmeyen ve programlaştırmakta olan yerel coğ­ rafya araştırmaları için bir ilk adım sayılmak gerekir. Bununla beraber İç-anadolu bölgesinin sınırları üzerinde yapılmış olan 1943 - 44 öğretim gezisinin bu geziyi hazırlamış olduğunu da kabul ve kaydetmek ge­ rekir.

1945-46 dersyılı Trakya gezisi, Coğrafya Enstitüsü Müdürü Prof. Cemal Alagöz'ün başkanlığı altında yapılmış, Enstitü'nün doçentlerinden Dr. Reşat İzbırak'la Ferruh Sanır ve 22 öğrenci bu gezide bulunmuş­ tur. Ayrıca Fakültemizin mezunlarından olan Siyasal Bilgiler Okulu Coğrafya Asistanı Dr. Cevat Gürsoy ile Kastamonu Lisesi Coğrafya Öğretmeni Nazmi Yıldız da kendi istekleriyle Trakya gezisine katıl­ mışlardır.

Trakya'da, yerşekillerinin taşın için ortaya büyük engeller koyma­ ması, resmi ve özel kurulların şükran ve minnetle anılması gereken sonsuz ilgi ve yardımları, bugünlerin taşın güçlüklerini duyurmamış, hemen her yere en iyi taşıtlarla, en rahat şekilde erişmek imkânları bulunmuş, böylece coğrafya gezilerinin çok kere kaçınılamıyan büyük

(2)

118 FERRUH SANIR

vücut yorgunlukları hemen hemen olmamıştır. Öğrencilerin, bu türlü gezilerin gerekli kıldığı yüksek disipline, sert idareye, keskin çizilmiş programa, ciddî çalışma yükümüne, her zaman olduğu gibi çok uslu bir şekilde, severek uymaları övmeye değer derecede olmuş ve gezinin en yüksek verimini sağlamayı kolaylaştırmıştır.

Trakya gezisinde üzerinde durulan başlıca konular şunlardır: İstanbul Boğazı'nın gerek doğal, gerekse beşerî bakımdan Ana­ dolu ile Trakya ve dolayısiyle Avrupa ile Asya arasında bir sınır sa­ yılıp sayılamıyacağı, Boğaz'ın iki kıyısında yerleşmenin başlıca özellik­ leri ve yerşekillerinin yerleşmeye ve dolayısiyle İstanbul'un gelişmesi üzerine yapmış olduğu etkiler, Haliç ve rolü, İstanbul etrafındaki eski aşınma yüzeyi, Adalar, Büyük ve Küçük Çekmece gölleri ve kıyı şe­ killeri, dolmuş ve boğulmuş vadiler; Çatalca Yarımadası — Istranca dağ­ ları— Tunca ve Arda masifleri arasında Trakya — Marmara Teknesi ile Ergene Havzası ve bunların gelişimi, Tunca masifi güneyinde ve Istran-caların güneybatı önyöresindeki tabaka basamakları, Trakya akarsu ve, kıyı şekilleri ve bunlar arasındaki paralellik, Trakya yontukdüzü (peneplain), aşınmaya karşı dayanıksız külteler üzerindeki olgun reliyef, Kaynarca karst kaynakları iklim, ve bitki örtüsü ve Trakya'da bozkır bulunup bulunmadığı, tarım, mesken tipleri, Trakya şehir ve kasabala­ rının dağılışı, Trakya'nın anayolları ve demiryolunun özel durumu, Trakya sınırlarımız, bir sınır şehri ve yol kavşağı olarak Edirne, Trak­ ya'da şeker, şarap ve peynir, devlet çiftlikleri v. b..

Bunlardan başka tarihsel değeri haiz yerler imkân nisbetinde ziya­ ret edilmiş, öğrenciler cetlerinin bilim ve sanat zevklerinin muhteşem âbidelerini yakından ve heyecan içinde doya doya görebilmişler; bu­ günün kültürel ve sosyal kurullarına uğranmış ve toplumsal yaşayışı­ mızın genel gidişi hakkında fikir sağlanmıştır. Nihayet harp yıllarının Trakya üzerindeki büyük etkisi her yerde bütün canlılığiyle dikkati çekmiştir.

Bu gezide uğranılan yerler şunlardır: İstanbul, Muratlı, Tekirdağ, Lüleburgaz, Alpullu, Kırklareli, Kırklareli - Pınarhisar-Kaynarca-Yeni­ ce arası, Edirne, Edirne-Pravadi -Hanlıyenice-Hanzabeli arası.

Gezi sonunda tesbit edilen 22 konu ayrı ayrı üzerinde çalışılmak üzere her defasında olduğu gibi öğrencilere verilmiştir. 1946-47 ders-yılında her hafta yapılagelmekte olan seminer çalışmalarında öğrenci­ ler bu konular üzerinde konferanslar yapacak ve özetleri özel bir ki­ tapçık halinde yayımlanacaktır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bulgular: Normal term doğumlarda, maternal ve umbilikal kord kan endotelin-1 düzeyleri sezeryan doğumlara göre daha fazlaydı, fakat bu fark istatistiksel olarak

Emrullah GÜNEY, Dicle Üniversitesi Gülen GÜLLÜ, Hacettepe Üniversitesi Nilgül KARADENĐZ, Ankara Üniversitesi Nizamettin KAZANCI, Ankara Üniversitesi Günay KOCASOY,

Through a social network analysis approach, it shows that the countries where actors work and the scientific branches of these actors play a role in the structuration of

The analysis focuses on a set of characteristics of landscape structure, including identification of the landscapes types dominant in size, spatial extent,

Particularly, in the Tatra mountains, national parks were created on both sides of the Polish- Czechoslovak border, because of that, the highest mountain nest in the Carpathians, was

Abstract: The approach to derive models of tourism development in three studied villages in a border mountainous region of Bulgaria adheres to some known

On Greek territory from the valley of Mesta River to Slavyanka Mountain no protected area exists.It is justified for the area around Ilinden - Eksohi border

The real proportion in Lesten is even stronger in the favor of organized Bulgarian visitors as one of the two accommodation establishments there (which holds 80% of the available