• Sonuç bulunamadı

Başlık: KÖROĞLU DAĞI GÜNEYİNDE NÜFUS VE YERLEŞME ÖZELLİKLERİYazar(lar):KOCAKUŞAK, Süha Cilt: 33 Sayı: 1.2 Sayfa: 303-320 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000827 Yayın Tarihi: 1990 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: KÖROĞLU DAĞI GÜNEYİNDE NÜFUS VE YERLEŞME ÖZELLİKLERİYazar(lar):KOCAKUŞAK, Süha Cilt: 33 Sayı: 1.2 Sayfa: 303-320 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000827 Yayın Tarihi: 1990 PDF"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KÖROĞLU DAĞI GÜNEYİNDE NÜFUS VE YERLEŞME ÖZELLİKLERİ

Araş. Gör. Süha K O C A K U Ş A K

GİRİŞ

Yurdumuzun az araştırılmış yörelerinden olan Köroğlu Dağı, Batı Karadeniz Bölümünde, Bolu ilinin 35 k m . güneydoğusundadır. tç Anadolu Bölgesi ile Karadeniz Bölgesi arasındaki coğrafi sınır, Köroğlu Dağı ya­ maçlarında bulunan Kıbrısçık ilçesini Bolu, sınırları içinde Karaşar bu­ cağını (Ankara) Yukarı Sakarya Bölümünde bırakarak geçmektedir.

Köroğlu Dağı'nın yüksekliği 2400 m. olup güneyinden geçen Ulu­ dere (900 m.) daha güneybatıda Aladağ Çayı ile birleşerek Sarıyer Bara­ jına dökülür. Uludere vadisinden Köroğlu Dağına doğru bir profil alı­ nacak olursa, yüksekliğin kısa mesafelerde hızla arttığı görülür. Bu i k i yer arasındaki ıelief amplitidü yaklaşık 1500 m. dir.

Köroğlu Dağı'nın yapısını, Neojen volkanik seri oluşturmaktadır. Yörede, volkanizma üzerinde araştırmalar yapan Erol, Köroğlu-Işık Dağlan volkanizmasmdaki lavların içinde andezitlerin hakim olmakla beraber bazalt, labrodorit andezit ile andezit-dazit arasındaki tiplerin bulunduğunu ifade eder1. Bu volkanik üniteyi yaran Uludere vadisinde ise alüvyonlar görülür.

Köroğlu Dağı'nın yamaçları yüksek platolarla çevrilmiştir (Harita: 2). Yüksek volkanik platoları kesintiye uğratan en önemli unsur ise; Uludere olup ona da pek çok periyodik akarsu bağlanmaktadır. Kıbrıs­ çık ilçesinin üzerinde kurulduğu yüksek platolardan kuzeye doğru gi­ dildikçe Köroğlu Dağı ünitesinden oluşan dağhk-tepelik bir alana geçi-lir.

Köroğlu Dağı'nın güneyinden kuzeye doğru gidildikçe yükseklik basamaklarına bağlı olarak b i t k i örtüsünde de bir ardalanma görülür. 1 O. EROL, (1955), Köroğlu-Işık Dağları Volkanik Kütlesinin Orta Bölümleri ile Beypaza-rı-Ayaş Arasında Kalan Neojen Havzasının Jeolojisi Hakkında Rapor, M.T.A. Derleme Rapor No: 2279 Ankara.

(2)

304 SÜHA KOCAKUŞAK

A l ç a k kesimlerde, o r m a n t a h r i p alanlarında ahlat v e k a y ı n v a r d ı r . D a h a yükseklerde, k ı z ı l ç a m ve daha sonra da k a r a ç a m yeralır. K a r a ç a m d a n daha yükseklerde sarıçam görülür. K a r a ç a m d a n sarıçam'a geçiş zonun-da ise göknar ve ardıç v a r d ı r .

Yerleşmelerin b ü y ü k k ı s m ı n ı n O s m a n l ı İ m p a r a t o r l u ğ u D ö n e m i n d e ve daha önce k u r u l m a s ı , bu ö z e l l i k l e r i n i g ü n ü m ü z d e de yansıtması, K ö r o ğ l u D a ğ ı ' n ı yerleşme coğrafyası ile çalışanlar açısından cazip hale g e t i r m i ş t i r .

F i z i k i f a k t ö r l e r i n y a n ı n d a M o ğ o l İ s t i l a s ı v e Celâli A y a k l a n m a l a r ı g i b i t a r i h i o l a y l a r ı n d a nüfus v e yeıleşme üzerine e t k i s i g ö r ü l m e k t e d i r . N i t e k i m , 16. y y . o r t a l a r ı n d a n 19. y y . başlarına k a d a r d e v a m eden Celâ­ l i A y a k l a n m a l a r ı , O s m a n l ı i m p a r a t o r l u ğ u n u n zayıflama dönemlerinde daha da şiddet kazanmıştır. G ü n ü m ü z d e de eski k u r u l u ş y e r l e r i n i k o r u ­ y a n k ö y l e r i n yerşekiUerine göre k o l a y c a görülemeyen, y o l l a r d a n uzak y e r l e r d e k i o r m a n içlerinde k u r u l m a s ı n ı n n e d e n i n i b u asayiş b o z u k l u k ­ l a r ı v e savunma gereksinimi t e ş k i l e t m e k t e d i r . Sümer, Celâli A y a k l a n ­ m a l a r ı nedeni ile p e k ç o k i n s a n ı n ö l d ü ğ ü n ü , b u y ü z d e n k ö y l e r i n b i r kıs­ m ı n ı n u z u n b i r z a m a n y ı k ı n t ı h a l i n d e o l d u ğ u n u v e t a r l a l a r ı n ekilemeye-r e k k a l d ı ğ ı n ı ifade edeekilemeye-r2. E m i r o ğ l u , 16. y y . t a h r i r defterlerinde görülen pek çok k ö y ü n , 19. y y . gelinceye k a d a r o r t a d a n k a l k t ı ğ ı n ı ifade ederek, b u n u y a isyancıların k ö y l e r i y a ğ m a l a m a l a r ı n a y a d a k ö y h a l k ı n ı n t o p l u göçlerine b a ğ l a m a k t a d ı r3.

Nüfus ve Yerleşme özellikleri

Köroğlu Dağı'nın güneyinde nüfusun yoğunluk kazandığı kesimler, doğal koşulların ekonomik faaliyetlerde çeşitliliğe olanak verdiği yerler­ dir. Bu nedenle, köylerin çoğunun Uludere Vadisinin etrafında sıralan­ dıkları görülür. H a r i t a : 2'de de görüldüğü gibi daimi yerleşmeler 1000— 1300 m. 1er arasında yer almaktadır. Bundan sonra ise, 1250—2350 m. ler arasında, yaylalar kuşağı vardır.

Yüksek platolarda, anakayanın yüzeyde olduğu yerlerde ( H a r i t a : l ' i n batısında) t a r ı m imkânları gelişememiştir. E ğ i m koşullarının ve edafik faktörlerin yerleşmeye uygun olduğu kesimlerde ise, yerleşmeler kurulmuş ve dolayısıyla buralarda bir nüfus toplanması söz konusu ol­ muştur.

2 F. Sümer, (1967), Oğuzlar (Türkmenler), Ank. Ü n v . D.T.C. Fakültesi Yay. N o : 170, s: 188 Ankara.

3 M. Emiroğlu, (1970), Akçakoca'da Nüfus, Yerleşme ve Ekonomik Faaliyetler, Ank. Üniv. D.T.C.F. Yay. N o : 192, s: 34, Ankara.

(3)

KÖROĞL U DAĞ I 30 5

(4)

SÜH

A KOCAKUŞA

K

30

(5)

KÖROĞLU DAĞI 307

Köroğlu Dağı çevresindeki nüfusun başlıca ekonomik faaliyetleri yüksek platolarda yapılan (Doğal koşulların elverdiği oranda) kurularını, ve hayvancılık, ormancılıkdır4. Bunlardan, hayvancılık yörenin başlıca geçim kaynağıdır. Özellikle de koyun ve keçi gibi küçükbaş hayvancılık yapılır. Ormancılık ise ekonomik faaliyet olarak önemini giderek yitir­ meye başlamıştır. Şöyleki; Köroğlu Dağı ve çevresi uzun yıllardır iskân alanı olarak bilinçsizce kullanılmaktadır. Zengin ormanlara sahip olan yörenin b i t k i örtüsü çeşitli dönemlerde aşırı ölçüde tahrip edilmiştir. Ormandan kereste satışı, yakacak temin etmek, yapı malzemesi olarak ağaç kullanmak gibi faaliyetler ormanın geri çekilmesine yolaçmıştır. Buna insanların orman içinde hayvan otlatmaları (özellikle keçi otlat­ maları) ve orman açma alanlarından ekonomik faaliyet alanı elde etme­ ye yönelik çabaları da eklenince gür b i t k i örtüsü aşırı ölçüde tahrip ol­ muş ve ormanın alt sınırı giderek yükselmeye başlamıştır. Günümüzde Köroğlu Dağı ve çevresi (Kıbrısçık ve köylerinde görüldüğü gibi) yurdu­ muzun, ormanı en çok tahrip gören kesimlerindendir (Fotoğraf: 2, 3, 4, 8). Doğanın aşırı tahribatı, doğal dengenin bozulması ile sonuçlanmış­ tır. B i t k i örtüsünün kaldırılması ile erozyon artmış ve volkanik anakaya yüzeye çıkmış, bu da tarım olanaklarını kısıtlamıştır.

Bozulan doğal dengeyi yeniden kurmak, ormanları korumak ama­ cıyla çıkartılan kanunlarla Kıbrısçık ve çevresindeki nüfus ormandan eskisi kadar kolay gelir elde edememeye başlamıştır. Böylelikle nüfusta bir göç olgusu söz konusu olmuştur. Yörenin nüfusu azalmıştır. Köroğ­ lu Dağının güney yamacında bulunan Kıbrısçık flçesinde k m2 ye 88 kişi düşerken, Kıbrıscık'ın Köylerinde k m1 ye 11—25 kişi düşmektedir. Hal­ buki Köroğlu Dağının batısında Seben İlçesinde (Bolu) k m2 ye 247 k i ­ şi düşmektedir. A y n ı yıl (1985) Türkiye'nin nüfus yoğunluğu ise k m2 ye 65 kişidir. Böylelikle Köroğlu Dağı güneyinin kırsal nüfus yoğunluğunun Türkiye genelindeki yoğunluktan 1/2 oranında daha az olduğunu söy­ leyebiliriz. Grafik: 1 de Kıbrısçık ilçesindeki nüfus artışında bazı yıllar kadın, bazı yıllar erkek nüfusun fazla olduğu görülmektedir. Burada ka­ dın nüfusun fazla olması göçlerle ilgilidir.

Göç eden nüfus çoğunlukla erkek nüfus olduğu için kadın nüfus fazla olmaktadır. Bazı yıllar (Özellikle 1965'den sonra) erkek nüfus biraz daha fazladır (Grafik 1). Bu durum yöre erkeklerine ormanda geçici işçi olarak çalışma imkânının sağlanması ve dolayısı ile göç oranlarının düş­ mesi ile ilgilidir. Bunun bir diğer nedeni de Kıbrısçık orman işletmesine

(6)

308 SÜHA KOCAKUŞAK

dışarıdan getirilen işçilerin olmasıdır. Köroğlu Dağı'nın güney yamacın­ da bulunan diğer yerleşmelerin nüfuslarında da göç olgusu ve onun ge­ tirdiği sonuçlar mevcuttur. Buradaki daimi yerleşmelerin isimleri ve nüfusları Tablo: 1 d<; görülmektedir.

Fotoğraf 1. Arka plânda Körhı Dağının güney yamacının görünümü. Ön plânda ise yayla­ daki ağıllar yeralmaktadır.

(7)

KÖROĞLU DAĞI 309

Fotoğraf 3. Köroğlu Dağının güneyinde bulunan Kıbrısçık ilçesi. İlçe çevresindeki orman, tahribatla ortadan kaldırılmıştır.

Fotoğraf 4. Kıbrıscık ilçesine bağlı Köseler köyü.

Yöredeki göçlerin önemi bundan önceki bölümlerde anlatılmıştır. Köylerden göç eden kişiler genellikle daha sonra ailelerini de yanlarına aldıkları için bunların konutları ya boş olarak kalmakta, ya da ailenin

(8)

31

0

SÜH

A KOCAKUŞA

(9)

K Ö R O Ğ L U D A Ğ I 311 Tablo 1. Köroğlu Dağının' Güney Yamacındaki Daimi Yerleşmeler ve Nüfusları

Sıra No 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 Yerleşmenin A d i Kıbrıscık(Î.M) T E K Alanhimmetjer T E K Alemdar T E K Bali T E K Belen T E K Borucak T E K Bölücekkaya T E K Çökeler T E K Deveci T E K Deveören T E K Dokumacılar T E K Geriş T E K Karacaörcn T E K Karaköy T E K 1935 300 122 178 426 210 216 511 209 302

390 174 216 393 181 213 . 191 82 109 225 107 118 157 65 92 688 277 411

—',

370 168 202 190 70 120 285 154 131 1945 376 227 149 471 227 244 541 204 337

440 216 224 179 79 100 253 136 117 162 79 83 695 282 413

409 194 215 217 84 133 402 154 248 1955 560 290 '270 498 235 263 666 263 403 163 .77 86 428 206 222 324 158 166 231 110 121 291 142 149 153 64 89 585 242 343 118 56 62 342 155 187 265 • 113 147 410 164 246 1965 1148 631 517 488 227 261 682 283 399 153 68 85 511 235 276 334 155 179 258 111 147 303 131 171 201 ' 75 127 533 244 289 183 84 99 369 173 196 228 98 130 537 238 299 1975 1313 703 610 370 179 191 608 301 307 167 72 95 585 288 297 284 136 148 301 147 154 405 201 204 145 71 74 562 251 311 132 64 68 406 201 205 275 139 136 628 303 325 1985 1737 964 773 319 147 172 555 252 303 125 58 67 556 262 294 223 108 115 177 73 104 469 218 251 117 46 71 497 222 275 85 43 42 357 145 212 212 106 106 639 281 358

(10)

312 SÜHA K O C A K U Ş A K Sıra No 15 16 17 18 19 20 21 22 23 Genel Toplam Yerleşmenin Kılkara Kızılcaören Kökez

.

Köseler Kuzca Nadas Sankaya Taşlık Yazıca A d ı T E K T E K T E K T E K T E K T E K T E K T E K T E

K

T E K 1935 127 63 64 154 62 92 338 136 202 295 111 184 170 89 81 140 83 57 268 128 140 164 65 99 766 307 459 6594 2863 3686 1945 147 75 72 159 63 96 355 138 217 309 118 191 184 102 82 159 70 89 303 149 154 185 79 106 836 323 513 7160 3198 3962 1955 153 59 94 167 75 92 446 201 245 282 117 165 198 105 93 189 73 U 6 392 181 112 241 122 119 770 320 450 7820 3533 4339 1965 207 90 . 117 162 71 91 498 224 274 247 116 131 223 112

111

206 90 116 433 198 235 260 121 139 704 299 405 8869 4075 4794 1975 250 127 123 135 60 75 483 211 272 164 67 97 245 115 130 206 86 120 432 209 223 218 100 118 400 164 236 8714 4195 4513 1985 264 128 136 91 40 51 325 127 198 109 51 58 236 109 127 158 67 91 436 156 190 198 88 110 413 182 231 8208 3873 4335 Kaynak: B.D.İ.E. Genel Nüfus Sayımları T: Toplam Nüfus E: Erkek Nüfus K: Kadın Nüfus

diğer fertlerince kullanılmaktadır. Özellikle göç olgusunun fazla olduğu köylerde konutların bir kısmı bu nedenle boş kalmaktadır. Bu olgu ne­ deniyle genellikle köylere yeni konutlar ilave edilmemektedir. Fotoğraf: 5 ve 6 da Yazıca, 7 de Köseler köyünde, göçler nedeniyle boş kalmış ve halen kullanılmayan konutlar görülmektedir. Göçün önem kazandığı yerleşmelerde konut sayısı da giderek azalmaktadır.

Köroğlu Dağı'nın güney yamacındaki yerleşmelerdeki başlıca eko­ nomik faaliyetleri, ormancılık-hayvancılık ve tarım oluşturmaktadır. Yerleşmelerin konumları ise ekonomik faaliyet alanları ile sıkısıkıya

(11)

K Ö R O Ğ L U D A Ğ I 313

Fotoğraf 5. Yazıca köyünde göçler nedeniyle metruk kalmış konutlar.

Fotoğraf 6. Yasaca köyünde halen kullanılmayan diğer bir konut. Arka plâhda ise Köroğlu Dağı zirvesi görülmektedir.

(12)

314 SÜHA KOCAKUŞAK

Fotoğraf 8. Köroğlu Dağı yamaçlarındaki orman tahribi.

ilişkilidir. Vadi boyundaki yerleşmelerin merkezlerinin tarım alanlarının uzağında olmasına rağmen, mahalleleri tarım alanlarına yakındır. Bu durum, vadi boylarındaki elverişli tarım alanlarından yararlanmak ama­ cıyla mahalellerin sonradan buralarda yakın yerlere kurulmas! ile ilei-Fotoğraf 7. Köseler köyünde hartama ile kaplı çatılar ve halen kullamlmayan konutlar.

(13)

K Ö R O Ğ L U D A Ğ I 3 1 5

Fotoğraf 9. Köroğlu Dağının zengin orman örtüsü ve doğal güzellikleri. lidir. Böylece, çalışma alanındaki yerleşmelerin bazı mahallelerinin eko­ nomik faaliyetlerin etkisiyle kurulduğunu ifade edebiliriz.

Yeteri kadar tarım alanı bulunmayan köylerde ise tarım ancak kısıtlı kesimlerde yapılır. Hatta eğimin fazla olduğu yerlerde teraslama suretiy­ le tarım yapılır. Dolayısıyla tarım alanlarına zarar vermemek amacıyla bu t i p yerleşmeler, mer'alarla tarım alanlarının kesiştiği yerlerde kurul­ muşlardır. Bundaki amaç, hem tarım alanlarını işgal etmemek, hem de mer'alardan hayvan otlatma amacı ile yararlanmaktır. Köroğlu Dağının güney yamacındaki tarıma elverişli toprakların' dağınık, parçalı ve kü­ çük oluşu yukarıda açıklandığı gibi yerleşmelerin mahallelere dağdma zorunluluğunu doğurmuştur. Doğal çevre koşullarının bu etkisi yerleşme tipleri ve konutlar üzerinde de görülür; Yerleşimleri ekonomik faaliyet alanlarına göre sınıflandıracak olursak, 17 tanesinin yüksek platolarda, 5 tanesinin de dağlık-tepelik alanda kurulduğunu söyleyebiliriz. Bundan da anlaşılabileceği gibi doğal çevre, yerleşmelerin kendisine has nitelik kazanmasını sağlamıştır.

Tarım alanlarının eğim, yükseklik, anakayanın yüzeye yakınlığı ile kısıtlı olması nedeniyle bu köyler ekonomilerinde hayvancılığa yervermek zorunda kalmışlardır. Burada hayvancılığın önemli bir yeri olmasının nedeni yörenin yaylacılık potansiyelindende kaynaklanmaktadır.

Mevsimlik yerleşmelerden olan yaylalara çıkış, haziran ayı başla­ rında gerçekleşmekte ve ağustos ayı sonlarında yaylacılık sona

(14)

ermekte-316 SÜHA KOCAKUŞAK

dir. Köyler ile yaylalar arasında Bolu yakınlarında olduğu gibi güzleler yoktur. Bazı köylerin, hatta mahallelerin ayrı ayrı yaylaları olduğu gibi bazı köyler aynı yaylayı mahalleleri ile birlikte kullanmaktadır. H a t t a bazen i k i köyün aynı yaylayı paylaştıkları da görülür (Fotoğraf: 10—11 ve 12).

Ormanlık olan bu bölgede çoğunlukla doğal çevreden kolaylıkla te­ m i n edilebilen ahşap yapı malzemesi kullanılmaktadır. Günümüzde bile ahşabın yapı malzemeleri içindeki kullanım oranı % 85'dir. Ancak

Fotoğraf 10. Köroğlu Dağı üzerindeki yaylalardan bir gürünüm.

(15)

KÖROĞLU DAĞI 317

Fotoğraf 12. Yayla konutlarında kullanılan yapı malzemeleri değişme göstermektedir. Nitekim, öndeki konutun ahşaptan yapılmasına karşın, onun hemen arkasında hiriket kullanılmaktadır.

eskiden bu oranın günümüze göre daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedeni, günümüzde ormanlarımızı korumak amacıyla çıkartılan yasalarla orman köylüsünün ormanları eskiye oranla rahatlıkla kullana-mayıp, ahşap yapı malzemesi temininde çektiği güçlüktür. Bazı köyler eskiden ormaniçi ya da kenarında iken, aşırı tahribat nedeniyle orman geri çekilmiş ve bu köyler günümüzde orman dışı köy durumuna gel­ mişlerdir. Böylece yerleşmelerin eskiden kullandıkları yapı malzemeleri ile günümüzde kullandıkları yapı malzemeleri arasında farklılıklar ol­ maktadır. Özellikle, ormaniçi köylerinde konutların yapı malzemelerin-deki karakter, günümüzde yavaş yavaş değişmeye başlamaktadır. Do­ ğal çevreden eskisi gibi kolaylıkla ağaç temin edemeyen insanlar, yeni konutların yapımında taş, biriket, tuğla gibi malzemeleri de kullanmaya başlamışlardır. Bu tür malzemelerin teminindeki ekonomik güçlükler yeni konutların yapımını kısıtlayıcı bir faktördür. Nitekim, köylerde eski konutlardan sağlam olanların hâlen kullanılması bu nedenledir.

Eski ve yeni konutlar arasında yapı malzemelerinin türlerindeki bu değişme, çatı örtülerinde de görülür. Önceleri, ormaniçi köylerde çatı ör­ tüsü olarak hartama / pedavranın kullanım oranı fazla iken günümüzde bu oran % 2,8'e inmiştir. K i r e m i t i n kullanım oranı % 75,5, çinkonun kul­ lanım oranı ise % 21,7 dir. Özellikle 1975 ydından sonra Orman Köyle­ r i n i Kalkındırma Kooperatiflerinin faaliyetleri ile çinkonun çatı örtüsü olarak kullanımı giderek artmıştır (Fotoğraf: 6, 10). Köylerde yapı

(16)

318 SÜHA KOCAKUŞAK

malzemelerindeki bu değişim, yaylalarda da görülmektedir. Günümüzde yayla konutlarının yapımında ahşap malzeme çokaz kullanılmaktadır. Bunun yerini ise tuğla ve biriket almaktadır.

Yapı malzemelerinin türlerindeki değişikliği sağlayan en önemli faktör ulaşımdır. Günümüzde köy yollarının daha i y i vasıflı olması, or-mancdık amacıyla yapılan yolların dağılımlarının yaylalardan da geç­ mesi, buraya değişik yerlerden yapı malzemesi getirilmesi ile sonuçlan­ mıştır.

SONUÇ

Yüksek platolardan ve dağlık kesimden oluşan bu yörede gür bir orman örtüsü vardır. Yerleşmelerin ekonomilerinde hayvancılığın önem­ li bir payı vardır. Tarım ancak yerel ihtiyaçların karşılanması, amacıyla yapılır. Hayvancdık ve yükseklik faktörü insan faaliyetleri içinde yayla­ cılığın önem kazanmasını sağlamıştır. Ancak, günümüzde dağlık kesim­ de göç olgusu önem kazanmaktadır. Bunun nedenlerinin başında, or­ mandan ekonomik olarak yararlanmasının ve yapı malzemesi temin et­ menin, günümüzde çıkartılan kanunlarla kısıtlanmasıdır.

Köroğlu Dağı'ndaki orman tahribatı tarih devirlerinden günümüze kadar sürmüş ve bu da sadece b i t k i örtüsünün yokokmasına değil, doğal dengenin de bozulmasına yolaçmıştır. Yöredeki beşeri sorunların çözü­ münde faydah olacak en önemli faktör doğal dengenin korunması ve yeniden tesis edilmesi olacağından bu konu üzerinde durmak gerekmek­ tedir:

Doğal dengenin bozulmasına yolaçan faktörler şunlardır: — Orman ürünlerinden bilinçsiz olarak yakacak elde etmek. — Ahşap kullanılarak konut, cami, minare, mezar yapmak, — Bilinçsizce yapılan tarla ziraati, özellikle de tahıl tarımının eroz­ yonu artırması,

— Orman açma alanları elde etmek amacıyla b i t k i örtüsünün ya­ kılması,

— Orman içinde küçükbaş hayvanların otlatılması,

Doğal dengenin yeniden kurulmasına ilişkin örneklerimiz ise şunlar­ dır:

— Orman tahribinde önemli bir unsur olan kaçak ağaç kesilmesinin Önlenmesi,

(17)

KÖROĞLU DAĞI 319

— Yöre halkına değişik ekonomik faaliyetlerde bulunmaları için devletçe destek sağlanması, büyükbaş besi hayvancılığını, arıcılığı, ta­ vukçuluğu teşvik ile hah yapımı gibi elsanatlarının yaygınlaştırılmasını sağlamak,

— Orman içinde ancak tarıma uygun kesimlerde (Devletin göstere­ ceği yerde) tarım yapmak,

— Ahşap yapı malzemesinin kullanımını kontrol altına almak, — Yöre halkının enerji kaynağı olarak ağaç kullanmasına engel ol­ mak, bu amaçla yöreye güneydeki Çayırhan'dan uygun koşullarda l i n y i t temin etmek,

— Yöre halkına doğal dengeyi korumaya yönelik eğitim vermek, — Eşsiz güzelliklerin bulunduğu bu yöreden klimatizm ve alpinizm amacı ile faydalanmak,

Gelişmekte olan ülkemizin, ileriki dönemlerine ait kalkınma plânla­ rında, yukarıda bahsettiğimiz önerilerin gerçekleştirilmesi halinde yöre­ nin sosyo-ekonomik sorunlarına katkıda bulunulacağı muhakkaktır.

BİBLİYOGRAFYA

Akdağ, M. (1967), Celali İsyanları, A n k .Univ. D.T.C.F. Yay. N o : 131, Ankara

Akman, Y. (1975), Beypazarı-Nallıh'an-Karaşar Step-Orman geçiş Böl­

gesinin Bitki Ekolojisi Yönünden Araştırılması, T B A G 70, Ankara.

Atalay, I. (1983), Türkiye Vejetasyon Coğrafyasına Giriş, Ege Univ. E d . Fakültesi Yay. N o : 19, izmir.

Bilgin, T. (1980). Orta Sakarya Platolarında Yapı, Satıhlar ve Drenaj, T Ü B İ T A K , T B A G . 275 Numaralı Proje Kesin Raporu, İstanbul. Blumenthal, M. (1948), Bolu civarı ile Aşağı Kızılırmak Mecrası Arasın­

daki Kuzey Anadolu Silsilelerinin Jeomorfolojisi, M.T.A. Ens. Yay.

Seri: B N o : 13, Ankara

Emiroğlu, M. (1963), "Bolu'da Nüfus Hareketleri", Çele Dergisi 2, 2—3, Bolu

Emiroğlu, M. (1963), "Bolu'da Nüfus Hareketleri", Çele Dergisi 2, 2—3, Bolu

Emiroğlu, M. (1963), "Bolu'nun Tarımsal İmkanları", Çele Dergisi 9, 16—18, Bolu.

(18)

320 SÜHA KOCAKUŞAK

Emiroğlu, M. (1964), "Bolu'nun Orman İçi Köyleri", Çele Dergisi 12,

4—6, Bolu.

Emiroğlu, M. (1970(, Akçakoca'da Nüfus Yerleşme ve Ekonomik Faaliyet­

ler, Ank. Üniv. D.T.C, Fakültesi Yay. N o : 192, Ankara.

Emiroğlu, M. (1977), Bolu'da Yaylalar ve Yaymacılık, Ank. Üniv. D.T.C, Fakültesi Yay. N o : 272, Ankara.

Erol, O. (1955), Köroğlu-Işık Dağları Volkanik Kütlesinin Orta Bölümleri

ile Beypazarı-Ayaş Arasındaki Neojen Havzasının Jeolojisi Hakkında Rapor, M.T.A. Derleme Raporu 2279, Ankara.

Konpara, M. (1964), Bolu Tarihi, Bolu

Selen, H.S. (1945), Türkiye'de Köy Yerleşmeleri ve Şehirleşme Hareketleri, Türk. Coğ. Der. Y ı l : 3, Sayı: 7—8, Ankara.

Sümer, F. (1967), Oğuzlar (Türkmenler, Ank. Üniv. D.T.C. Fakültesi Yay. N o . : 170, Ankara.

Sür, Ö. (1972), Türkiye' nin Özellikle İç Anadolu'nun Genç Volkanik Alan­

larının Jeomorfolojisi, Ank. Üniv. D.T.C. Fakültesi Yay. N o : 223,

Ankara

Şahin, C. (1985), Aladağ Çayı Havzasında Doğal Çevre Koşulları ve Bun­

larla İlgili Olarak Bozulmuş Bulunan Doğal Fengenin Yeniden Ku­ rulmasına İlişkin Sorunlar ve Çözüm Yolları, Doğa B i l i m Derg. Seri:

B, Cilt: 9 Sayı: 2, Ankara.

Tunçdilek, N. (1964), "Türkiye'de Yaylalar ve Yaylacılık", ist. Üniv. Coğ. Ens. Der. Sayı: 7, s: 15—28, İstanbul

istatistikler:

Türkiye İstatistik Yıllığı 1987, B . D . I . E . Yay. N o : 1250, Ankara

(1935—1985), B.D.I.E. Genel Nüfus Sayımları, Ankara.

Tarım-Orman ve Köy İşleri Bakanlığı, K ö y Hizmetleri Gn. M d .

Referanslar

Benzer Belgeler

Uşak Müzesi tarafından satın alınan 38.2.77 envanter numaralı depas ise, form bakımından farklı olmakla birlikte, bezeme bakımından İzmir örneği ile birlikte

Bu grup içerisinde; hemen hemen tüken- miş ve çontuklu alet haline dönüştürülmüş bir disk biçimli çekirdek (Fig.5:4), levallois yonga üzerine yuvarlak ön

Bu çalışmada, daha önce mimari bezemeleri incelenmiş olan, müze bahçesinde ve Güney Roma Hamamı’nda bulunan Attik-İon kaide, sütun tamburları ve İon başlıkları

Die bei der Ausgrabungen gemachten folgenden Befunde und Funde zeigen genau dieses Überraschungsmoment: Die Zerstörung der Stadtmauer an einer Stelle, die Zerstörung der dahinter

Eine Darstellung des Eros - nicht zusammen mit Aphrodite sondern allein - war unter den seltenen Kleinfunden von Magnesia im Jah- re 2000 7 : ein Kameo, der die Darstellung

Kent topografyası içinde önemli bir yeri ve konumu vardır bu alanın: Üst terastaki ‘Palaestra’ düzlüğün- den gelerek, üzerinde Soter (σωτήρ) Tapı-

Bu çalışmadan mimari parçalar hakkında ve özellikle bulundukları yer konusunda bilgi ediniyoruz; ancak bu ça- lışmada ve ikinci dönem kazılarının diğer ça-

und die rechte Seite der Kalotte fehlen, die untere Bruchfläche verläuft schräg durch den Hals. Alle hervorstehenden Teile des Gesich- tes - Brauen, Nase, Mund und Kinn - sind