• Sonuç bulunamadı

Başlık: HARAMEYN'E DENİZDEN SURRE GÖNDERİLMESİYazar(lar):ATALAR, MünirCilt: 32 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000770 Yayın Tarihi: 1991 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: HARAMEYN'E DENİZDEN SURRE GÖNDERİLMESİYazar(lar):ATALAR, MünirCilt: 32 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000770 Yayın Tarihi: 1991 PDF"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HARAMEYN'EDENİzDEN SURRE GÖNDERILMESİ

Doç. Dr. Münir ATALAR* Makalemizin başlığında "surl'e" kelimesi geçtiğinden, konuya açık. lık getirmek amacıyla, önce bu kelime ve sonra da surre emini, surre yolu üzerine kısaca durmak istiyorum.

Surl'e, Arapça bir kelimedir. Akçe kesesi, para çıkını, iane (yardım) demektir. Konunıuzu ilgüendi~en tanımı ise şöyledir: Padi~ahın, her yıl haee mevsiminden önce, İstanbul'dan Mekke ve Medine'ye, oranm ilcr'.i gelenlerinden .en yoksullarına kadar' dağıtılmak üzere gönderdiği para ve hediyelerdir!.

J

Hacc için Mekke'ye giden kafilenin başkanına "Emirü'I.Hacc" denmektedir. Mısır'ın, Yavuz (1512-1520) tarafından Osmanlı ülkesine katılmasına kadar, Mısır Memlükleriyle Osmanlı Padişahları, ~yrı ayrı .",... Emirü;I.Hacc tayin ederlerdi. Mısır Ernirü'I~Hacc'l' Kahire hacılarını,' Osmanlı Enıİrü'I.Hacc'ı da İ~tanbul hacılarını Şam yoluyla Mekke'ye götürürlerdi. Osmanlı hilafetinde bu me'muriyet sonraları "Surre Emin-liği"ne dönü~türülmüştür2.

Surie Emini, doğruluk ve dindarlıkla tanınmış yüksek rütbeli sivil, a~ker veya ilmiye sınıfından birisi olurdu. Surre alayı ile İstanbul'dan yola çıkar, hacc kervanını güven içinde götürüp-getirir, Mekke ve. Medi-ne'de para ve hediye emanetlerini ilgililere dağıtır, hacc süresince güven-liği sağlar ve İstanbul'a dönerdi3•

Harameyn'e surre gönderilmesi Abbasiler (750-1258) zamanında başlamış; Fatimiler, Eyyubiler ve OsmanIılar bu görevi devam ettir-mişlerdir. '1917'lerde, surre gönderilmesine 80n verilmiştir .

..

• Gaziantep Üniversitesi Şanlıurfa tlôhiyat Fakültesi İslltm Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ..

1 Abdurrahman \refik (Sayın), Teklilif Kavuidi, İst., 1328, s. 183; Yılmaz Oztuna, Büyük Türkiye Tarihi,

t~t.,

1978, e. VII, s. 366.

2 M. Zeki Pakalın, O.manlı Tarih Deyimleri Sözlügü, 1st., 1971, c. i;9.527; Islam Ansiklo. ped ••i, .e. IV, s. 263 "Emirü'I.Haee" maddesi". .'

3 a.g.e., aynı yer; Mouradjah d'Ohsson, Tableo" General de l'Empir Oııarnan, 1790 b •., 'e. HI, ii. 258 v.d.; Meydan I,arou,se, c. XI, 9.628

(2)

122 MÜNİR ATALAR

Sıırre Alayı'nın yolu, zaman zaman değişmiştir. Tanzimat'a ve hat-ta ondan bir süre sonraya değin, katır ve devderle (Heeeb ayında) gön-derilirken; '0 tarihten itibaren

ı

908'e değin (Şaban ayında) denizden vapurla; 1908'den sonra da Hicaz Demiı:yolu'nun yapılması üzerine tren-le gönderilmiştir.

Deniz'.

Yolu

İle Surr(~ Gönderilmesi:

Buharlı ulaşım araçlarının, vapurların işlemesinden sonra Surıe yolu değişmiştir. Gavur dağı eşkiyası, Payas (Üzeyr)'ın berİ tarafında

Eurnaz Köprüsu mevkiinde Surre'-i HümaytınU ahz ü gasb etmişler

idi. Binaenaleyh Fuad Paşa, Üsküdar'dan Şam'a kadaı- olan kara yo-lunu terk ilc Suı:re-i nümayfı.n'ırbalm~n (denizden) Beyrut'a ve ondan /ş~ın'a gönd,ermeyi usul ittihaz {~tl1lişidi4• SUrI'e'nin denizden gönderil-mesi kararı üzerine, yolun kısalması sebebiyle Surre, Şaban ayının .oil-dört veya onbeşinde günde'rilnıeye başlanmİştırS• 1281/1864 sencsinden itibaren yapılan bu değişikliği .Lütfi Efendi, tarihindeşöyle anlatır:

"Vapurların zuhurundan sonra Surre-i I1ümaylin'un ve beraberin-de giberaberin-de-cek hüeeaeın karadan gidip gelmek tekeııüfüne haeet kalmamış olduğundan ve hususuyla Surre-i Hümayfll1 eminIerinin avdetinde sur-reee işleri: kalmadığından eyab ve zehapta (gidip-gelme) vapur ile azi-ınet olunması ve mevsim-i hacca vaktin müsait olması cihetiyle mu-tad-ı kadim olan Recl'b'in onikinci gününe inhisarın terkiyle Surre-i

.

~

---Hümaylin ihracının Şaba'nın. ondördüncü gününe tahsisi İtİyat kılın-dı"6. "Onsekizinci yii z)'-ıi ortalarında alaylarda bazı değişiklikler yapıl-mıştır: Surre'lerin meşin keselere ve bohçalara konulan öteki hediyelerin keçi derisinden yapılmış sandıklara konulmasına başlanılmıştır. Ayrıca SUl're'nin mutlaka Şaban ayının ortasında Istanhul'dan çıkarılması, bu mcrasim yapılırken sırf o güne mahsus olmak üzere padişah için bü, yük ve süslü bir çadır, ayrıca devlet erkanına mahsus bir kaç çadır daha dikilmesi, alayın buralardan seyredilmesi yapılan değişiklikler arasında-dır. Ayrıca sıırrenin Şam'a varmasında bir emirü'l-hae tayİni, Medine fakirlerine sadakalar günderilmesi de bu değişiklikler arasındadır7•

~ Alııİı~•• Cevdet Paşa, !ı1,I'rıı;;ul (Hzl.: Yıısııf Halaçoi\lu). İ,t, Yaylacık Mth. 19HO, s, 129 /,,(Ma'ruzat. 1279-81 /IH62-64 yıllal'lııı kapsar).

5 BA; 1r. Dalı" 36788 (Senc: J 281 /IH64); BA., tr. Dalı" 38849 (Sene: 1282/1866). 6 Hıifiz Ahmed Lütfi, Tarilı-i Liirfi, yazma nüsha, c. X, s, 87 (Basılmaıııış kısımlar için lık.: İst, .Arkeoloji Ktb. No: 1343 IX. cilt; No: I347 (X, cild).

(3)

HARAMEYN'E DENizDEN SURRE GÖNDERiLMESi 123

Surre-i Hii.mayfın Alayı'nın deniz, güzergahını, Hicaz

Seyahatna-mesis isimli yazma bir escre dayanarak açıklamaya çalışacağız:

"Sur-re-i Hümayu.n resmen Şaban ayı,nın 15. günü alay-ı' vala ile Saray-ı Hümayfın (Dolmabahçe)'den çıkarılarak Beşiktaş iskelesine ve andan vapur-ı ,mahsus ile Üsküdar'da Paşakapısı'na nakl ettirilir. Çünkü eski-den Surrı~-i Hiimfıyün'un Üsküdar'dan herren (karadan) ta Mekke'ye kadar gönderilmek adet olmakla bittabi lev:ızım-ı seferiyye Üs~(üdar'da ikmal edilir, hücdie-ı müslümin de or~da ietima edermiş9. "Her nc ka-dar şimdilerde balıren (denizden) Beyrnt'a

.

ve ondan Şam-. Şerif'e

g~iı-

.----derilmektc ise de yine ve ~eşrjfat-ı kadimeye riayeten ber-mu'tad Us.-küdar'a gl~çirilmektcdirIO.

XIX. Asır sonlarından itibarcn Şabaıı ortalarında çıkarılan Surre iı;in, bir-iki gün evvel Evkaf haziııı~sinee ikmal cdilmek üzere olan Surre keselerinin, mühr-i hiimayunla mühürleumesi babında Evkaf Nezare-ti'ndeıi Sadaret'e bir tezkire yazılır ve Surre ilnacı gününün tesbiti iç;iı .irade çıkması arz olunur ve o suretle iradesi çıkardıl i.

1307/1889 Ramazan'ın 13. Cum'a günü (20 Nisan 1306 :Mali yıl) güneşin batışıyla Dcr-saadet '(İstanb~)'dan hareket ediliı. Surre-i Hü-maylin, kaide icabı mntantan (görkemli) bir alayile Paşa kapı'sından ~çıkafılarak Harem İskelesi'ne indirilir ':e orada Surre~i Hümayu.n'a Özel

olarak ayrılmış bulunan Girit vapuruna yüklenilirlZ.

ıstanbul'da, Dolmabahçe Sarayı'ndan' çıkan Surre Alayı' nın Bey-rut'a kadar uğradığı yerler ve adları şöyledir: Beşiktaş-paşakapısı (Üs-küdar) -H;arem-Gclibolu-Çanakkale-Bozeaada-Midilli Sakız - Sisam-Ro-dos- Kıbrıs-Beyrut13•

Istanbul'daı:ı Beyrut'a kadar süren bu deniz yolculuğunda geçilen, görülen yerler; konak konak, çeşitli yönleri ile tanıtılnuştır. Uğranılan

.8 Söylemezoğlu, Siileyman Şef,k b, Ali Kemaı! Hicaz S"yahatniimrsi, İst. 1308/1890, Rik'a. 385 ., (Üniv. Ktb, TY. 4199). Eser yazmadır. .

Eser, Ceziretii'I-Arab'ın eski ve o zamanki dunımu ve özellikle Hacc yolu ile

Hicaz.bölge-.

",",sinin perişan ahvaliri. vc buna karşı alınacak 'önlemlere ye nihayet Arap kabllelerinin ahvaline dair geniş Iıir rapor niteliğinde olup, 1892 yılında Padişalışaha, ayni Sultan Ahdiillıamid II. sunul-mak 'Üzerc hıızırlıınınıştır.

9 a.g.e., s.2.

10 a.g,e., s. 3.

II RA., Ir, Dah" ~o: 44556 (1288

i

IfI7l).

12 Söylemezoğlu, S. Şefik, Hicaz Seyah<ıtniimesi, s. 3. ,

13 a.g.c., s. 3-25; Akdeniz'deki, 1317 j1899'da mevcud iskeleler ve bu iskeleler arasındaki mesafelerin deniz miliolarak karşılıklan için bkz.: d-Hacc HUf.z Davud, lfac NeMeri, 1317, s. 130-131.

(4)

J24 MÜNiR ATALAR

yerlerin tarihi, c~ğrafi ve etnik durumu, tarım ve ticareti, buralardaki camii, medrese, tekke, kütüphane, kilise, manastır, havra, okul, dükkan, han, hamam sayısı ve saire hakklİıda bilgi verir. Surre Alayı Beyrut'ta Vali İzzet Paşa tarafından parlak bir törenle karşılanır! 4. Şam'a. geçi-lir. Alay Şam'da da törenle karşılanır ve töıenle uğurlanır.

Surre'nin, Beyrut ve Şam'dan, Medine ve Mekke'ye gidebilmesi için gereken nakil vasıtaların sağlanması ve alayın korunma ve emniyeti i1;in, Beyrut ve Şam valilerine bu hususların temini babında ayrı ayrı ferman-lar gönderiIirdi;5,

Cebel-i Şeınmar Emjri Muhammed İbn er-Reşid'in adamlarına, Dev-" _let-i Aliyye tarafından gönd;riJen 25.000 kuruş atiyye ilc 40-50 hil'at

teslim edilmiştirJ6• .

"

.

Nihayet Surre Alayı Medine'de karşılanır. Burada Peygamberin merkadı ~iyaret edilir. 2 Tem:Il1uz'da Cuma namazından sonra Mekke'ye hareket eden kafile 5 gün sonra Mekkeyc ulaşır. Burada gerekli ziyaietler yapılır. Hacılarm durumuna değinilir. Surre-i Hümiiyun resmi hey'eti, Mekke Şerifi ile Viili Paşa'yı ziyaret eder, Surre Emini'nin memuriyyetine "dair taraf.ı şahitneden Mekke emirine gönderilen 'fe~man ilc, şerif

haz-retlerine yazılan hususi mektub resmen okunur, şerif tarafından Suri'e Emini Ye Kedhüdasına yeşil kab lı siyah samur kürkler giydirilir. Sonra

/"Mekke Eiııiri'nin mutantan (görkemli) bir alayla Surre Emini'ni ziya-'rete gelişi tasviredilir! 7.

Surre~i Hümayun Alayı, İstanbul'dan 20 Nisan 1306 Mali tarihinde hareket ettiğine ve 7Temmuz 1306 Mali tarihinde de Mekke'ye ulaştığına . göıe, İstanbul-Beyrut-Mekke arasındaki mesafe 2,5 aylık bir zamanda

alınabilmiştir.

Rica',; Seyalıatnamesi'nin Hatime'siıide anlatıldığına göre Eylül'ün

14'ünde hac kafilesi, Cidde'ye iner. Ancak vapur bulunamadığından 25 Ekim'e kadar, burada kalırnı'. Sonra Hidiviyye (Mısır) Şirketi'nin bir vapuruyla Süveyş'e hareket edilir. Yol üç gün sürer. Bura"dan trenle İskenderiye'ye geçilir. Biı"kaç gün sonra kendi daire halkı ile vapurla

~

,.

,

---ı

4. a.g.e., aynı yer. Ayrıca, Beyrut'tan "onra deniz yolu ilc de Mekke'ye gidildiği vaki'dir. Siiveyş-Yenbu'-Cidıle-Mekke şeklinde. Bunun i~i.n izin, irade çıkması gerekirdi. Bkz.: BA., tr. Dah., No: 29080, (12i6/18S9): "Surre-i Hiimiiyiin Emini Hilmi Paşa'nm Beyrut'tan bahren azi.

mctinc ruhsaı verilmesine dair."

15 BA., MD. ı34/339; BA., MD. İS3/48' D'Ohsson, c' II, s.85; 16 Söylemezoğlu Şüleymnn Şcfik, JIicaz Seyahatnamesi, s. 162. 17 a.g.e ... s. H7. 220, v.d.

(5)

y

HARAMEYN'E DENfZDEN SURRE GÖNDERİLMESI 125

Pire'ye hareket eden kafile, İzmir ve Çanakkale üzerinden Dcr-saadet'e ulaşırl8.

Kafile-i Haccı Teşkil Eden Hüccac ve Hayvanat Miktarı: "Bu tarihte ietimaeden hüecacın arkası alınıp 350 İran ve 40-50 kadar Şa~ hüc-cacı ile asakir-i muhafaza ve 300-400 Akkaın, 700-800kadıir zeİıayir-i seferjyyeyi nakle memur Urban ve Deveci, 2000-3000 deveden mürek-keb kafile (Mevkibü'l-Haee) 27 Mayıs 1360 senesinin Salı günü ale's-sabah 12'yi 20 geçe Müzeyrib'den hareketle savb-ı maksı1de teveecüh eyledi"19. Bu rakamlar, kervanın yaklaşık 4500 kişiden oluştuğunu gös-termektedir.

--- Kıta.i lIicaziyye'ye Senevi Gelen Zuvvarın Miktarı: "Hac için Hicaz kıtasına dışardan gelen Hüecacın birbiri üzerine olarak miktarı ancak 60.000'e ulaşabilir; Bunlardan 35.000'ni Cava; 5.000 kadarı Hind; ve 5-6 bin kadar Türk, Mısır-Arnavud, Kürt; beş altı yüzü Buhara, Tatar, ikibini Accm !e iki bin kadarı da Ma'ribi'den ibarettir. Şu hesaba naza-ran zuvvardan tabiiyct-i Osmaniyye'de bunlar 5-6 bin raddelerinde bir cüz-i kalilden ibaret kalıb, kısm-ı mütenaki-i küllisinin icabında mürek-keb olduğu anlaşılır. İşte buna hinatm en ziyade adı 'ü intizama İ'tina oluna~ak mahrnil kita~i hieaziyyedir ve çünki mevkeb-i ictima-i -nıüsliı:nln

t

•.

.

- olduğundan alem-i slam.iyet merkez-i Islamiyetin ahval ve idaresine ait- ma 'lumatı buradan alır ve daha doğrusu gördüğü ahval ilc 'bir-mu-kayesc zann ve tahmin eder"2o.

:'Beynclmilel sıhhiye meclisinin Cidde'de bir karantin;' istasyonu tesis. etmesinden beri, bu sayededir ki, Bir~nei Cihan Harbi'nden evvel, hacı sayjsımn 36 bin ile 108 bin arasında dolaştığı ve vasati olarak 70 bin tuttuğu görülmüştürZ!. "Birinci ve İkinci Dünya Savaşları arası devrede, hacı sayısındaki yıllık ort~laına artış, yaklaşık olarak 172.000'i

bulmuştu. Bu devreden sonra sayı artmış ve 1960'laeda, Mısır ve

Pakistan en başta gelmek üzere, milyona varmıştır"22 .

....Vapur Kiralanmasmda Çevrilen Entrikalar: "Ba'del Hac bi'l-cümle hüc.cac istediği zamanda Cidde'ye inmektc hür ve muhtar ise de, hi-çare

Cavalılar işbu müsa'adatdan mahrumdurlar. Sebebi şudur: CavaWar,

Cidde'yc vusullerinde kendilerinden mutavvifleri, 25 şeri riynl avdet-i vapur ücreti olmak üzere almış bulunurlar ve halbuki ba'del-ha-e Cidde

1tl S.S. Şefi k, LI ;caz Seyahatnamesi,' s. 27Ô. ı9 u.g.e.; s. 71.

2/J n.g.e., s. 262.

tA., 'c. V/I, s.ı3 (Hac Madôesi)

22 PHlip K. Bitti, Siyası ve KültüreıIsirim Tarihi, çev. S. Tıiğ, c; I,-S. 2(H .

(6)

126 MÜNİR ATALAR

Limanı vapurlarlamil.Ia-mal (dolu) olduğundan

8-10

~iyale -Hiiıd ve Cava'ya gitmek kabildir. Eğer CavaIılar bırakilsa, ucuzluğu hasebiyle bu vapurIara bineceklerinden, istifade mahvolur. Maksada vusul zunımnda hacdan

15-20

gün sonraya kadar CavaIıları Mekkc'de alıkoyarak Cidde limanında artık vapurdan eser kalmadığı zamanda Fclemenk konsolosu, . mutavvifin ve şerif

10-15

riyale vapurlar istidıl ederek bunlara bindil'i. lir ve para beyinlerinde taksim edilir. Hükümet.i mahalliye tarafındanhu işe müdahale olunub men'eaiImek istenildiği takdirde yine maksadıarına mu~affakiyet zım.mında enva.i desayise müracaada, m(;seIii deve bul-makda müşkiIfıt çıkarılmakta ve buna daM bir çare huhindukda vapur / acenteleri ile uyuşarak ~ne istihsal.i amal muvaffak olınaktadırlar"23.

Vakia Şu işlere FeIemenk konsolosu dahi dahil olarak, teb'.ası hak-kında kendisü dahi, miı'ame1at-ı zalimanede bulunmakta ise de, şu misil-lu ahval esef.i iştimal-i memalik.i Osmaniyye dahilinde vaki' olduğun-dan mesıÜİyyet-i manaviyyesi devlete ait ve

TiıCı

olduğu gibi Felemenk konsolosu şu vesait -hem cebini doldurmakta ve hem de esas vazifeIeri olan ahali-i müslimeyi hilafet-i kübraya karşı soğutmaya muvaffak ol. maktadır24•

Her sene mutad olarak ve Mısıl,'dan Harameyn'e gönderilen gallatın (zahire) aynen ve gecikmeksizin gönderilebilmesi için Süveyş'de 3 geıni ~yapılması emredilmiş ve yapılmakta olan üç gemi için, tar:fından gön-derilecek kereste ve ziftin çabuk gönderilmesi babında, Rôdos mutasar-nfı deniz ümerasından Mustafa Paşa'ya hüküm gönderilmiştir2S•

Türkiye'nİn çeşitli limanlarındaki. yelkenli gemilerin genel geliş-gidişini,

1846

senesi için (giriş-çıkış beraber), yaklaşık olarak 4..700.000 tonajlık bir toplamı bulan, ~5.000 gemi tahmin edilmektedir. Belli başlı limanlara göre, bu rakam şöyle taksim edilir:

Limanlar Gemilerinı

Sayısı. Tonaj

İstanbul 15.770 2.638.994

İzmir 5.916 281.884

Beyrnt ı.150 150.2192•

23 5.5. Şefik, Hicaz Seyal.tiıniimesi, s; 269. 24 a.g.e., 8. 269-270.

25 BA. Ccv. Evk., 16939/A,B (1183/1769); Ccv. Evk., No: 29107 (1.159/1747)

..-- 26 M.A. Vbicini, Türkiye 1850, (Ç;v. Cemal Karaağaçlı), İstanbul. 2 cilt.

c.ı

1. s. 375-71>' (Tercüman 1001 Temel Serisi, No: 63-64).

(7)

HARAMEYN'E DENİzDEN SURRE GÖNDERİLMESİ 127

İstanbul merkez alınmak suretiyle Lloyd kumpanyası (yabancı

şirket) t~afından ulaşım için kullanılan hatlardan biri de İstanbul-Beyrut arasında, ayda iki kere gidiş, iki kere dönüş olmak üzere ya-p.lmakta idi. Yolculuk müddeti ortalama 6"gün sfumcktc idi. Bu hatda başlıca İskelcler İzniir-ÇeşIiIe, Rodos Larnaka idi27.

. Hüccacı getirmek için, Beyrut'a vapur gönderildiğini belirten bir' ; belgenin tarihinin 1267/1850 olm"ası, hacıların vapurla naKlinin 12811 "1864'lerin gerisine gidebileceğini göstermektedir28•

Mısır yoluyla hacca gidenler, 1672'lerde ortalama 40.000 kişidir. Süveyş'deki derya sancak beyinin bir göreVi de bu hacıları Süveyş'den Cidde'ye taşımaktır. İsteycn hacılar, karadan giderler Ama deniz yolu ___kısa ;e meşakkatsizdir. Kızıldeniz'de işleyen 200 kadar Türk ticaret

genlisi vardır. Süvcyş Kapdanı, bunları kQnfrola selahiyetlidir. Kapdan Mısır hazinesinden yılda 12 kese akçe alır29•

27 a.g.e., s. 380.

28 BA., Ir. Dah. No: 13328.

29 Y: Öztuna, B. Türkiye Tarihi, c. XIV,s. 65; BA., Ir. Dah. 13328 (Karşılaştırmak için bkZ.: OTDTS, c. III, 8.280).

Referanslar

Benzer Belgeler

Mukavelenin yapıldığı sırada sigorta şirketi ta­ rafından verilen listedeki soruları Erol Güven cevaplandırmış, fa­ kat makinaların inşa yılı ile ilgili

1926 senesinde geride bıraktığımız huku­ kun bize bu kadar eski, bu kadar geri ve ilkel görünüşünün sebe­ bi o hukuku 40 sene evvel terk etmemiz hakikati yanında o hukuk­

Böylelikle tarihî gelişmenin bir ürünüdür hürriyet» (3). Bu sözler Marxist görüşün, determinizmi kabul ettiğini, zaruret ile hürriyetin ayniyetini ve insanın beden ve

Fakat gene yukarıdaki misâlde olduğu gibi, bizim fırtına sesi üzerine kalkıp kapıyı kapamamız veya temiz hava almak düşüncesiyle kapıyı daha da fazla açmamız, belli

Keza «komünist cemiyette de bir istihsal münasebeti olacağın­ dan, bu münasebete uygun bir hukuk nizamı da olacak demektir.» Zira, istihsal vasıtalarını, cemiyet adına

VAKA 1 — 1961 senesi ocak ayında, dövüldüğü ididasıyla An­ kara Mamak Karakoluna müracaat eden 39 yaşındaki A. G, kara­ koldan muayene için hastaneye gönderilir.

1933 den sonra Almanya'da iştira kuvveti yaratmak suretiyle yapılan finansman o zamanki şartlar altında mal ve hizmet arzım kısa bir zamanda artırdığından, nominal milli

İthal mallarına olan talepteki azalma, yurtiçi har- camalardaki azalmanın kıymeti ile marjinal ithal temayülünün çar­ pımına (— A G. Deflasyon, yurtiçi fiyat seviye­