• Sonuç bulunamadı

Başlık: A:--ıKARA ÇEVRESİNDE YETİşTİRİLE1"I KASAPLıK HAYVANLARıN KARACİGER VE BÖBREKLERİNDEKi. KURŞUN KO:--ıTAMİNASYO:--ı DÜZEYLERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALARYazar(lar):MUTLUER, Bülent;ERSAN, S.;İLKER, A.Cilt: 36 Sayı: 3 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001254 Yayın

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: A:--ıKARA ÇEVRESİNDE YETİşTİRİLE1"I KASAPLıK HAYVANLARıN KARACİGER VE BÖBREKLERİNDEKi. KURŞUN KO:--ıTAMİNASYO:--ı DÜZEYLERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALARYazar(lar):MUTLUER, Bülent;ERSAN, S.;İLKER, A.Cilt: 36 Sayı: 3 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001254 Yayın "

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A. O. Ver. Fak. Derg.

36 (3): 596-603, 1989

A:--ıKARA ÇEVRESİNDE YETİşTİRİLE1"I KASAPLıK HAYVANLARıN KARACİGER VE BÖBREKLERİNDEKi. KURŞUN KO:--ıTAMİNASYO:--ı

DÜZEYLERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR

B.

MutluerI

S. Ersen

2

A. llerkcr

3

BlcigchaltuntHsucliu",~cn in Lcbern und Nieren \'On in der Umgebungs Ankaras gczüchteten Seh ladı ••icrcn.

Zusammcııfassung:

in dieser Arbeit wurde der Bleigelwlı in Nieren

und Lebem

von Schlaclılfieren IInıerslıclll, um den Bleikonlaminaıions

grad von in der Umgebllllgs Ankaras

geziidıteten

Ticren zu ermilfeln.

Als Unıersuc!ıungsmaterial

ıvurden je 20 Rinderleber und-nieren uııdje

iO Sclı{~f'leberund-hieren benııızt. Na CIİ l](Isser Mineralisationsmeıhode

wurden

die

Proben l'Iammenlos

A ıonwbsorplionspek tramelrisch

im

Graphitrahr

unıersuclıı.

In

Lebem

und Nierenproben

von Rindern

ıvurden jeweils folgende

Durclısclıııilfswerıe

an Bleigehalt

ermillelı:

0,233 mg / kg, 0.370 mg / kg. Dagegen waren je"veils die

durchschniıt-liclıen Bleigelıa/ıe von iO Leberrı-uııd iO Nierenproben bei den Sehalen

0,214 mg / kg und 0,343 mg / kg.

Die Belastung der Leber mil

Blei

ıvar im Vergleich zu den Nieren etwas niedriger. Daraııs köıınle man

schliessen, dass die wöehenliclı tolerierle Gesamtaufiıahme

an 3,5 mg

Blei durciı Verzehr von oben endihnten

NahrUlıgsmittel,

jeweils

15

kg Rinderleber,

9 kg Rindemieren

oder 16 kg Sclwllebeı

und iO kg

Schafnieren

Zıt erreic!ıen ware.

Özet:

Bu çalışmada Ankara çevresinde yeliştirilen !ıayvmtlardaki

kurşun ko11tal11ina.ıyolıdüzeyini belirlemek

amacı ile iki ayn

mezba-llada kesilen kasaplık lıayvan karaciğer ve böbreklerindeki

kıırşun

mik-tan araşımIdı.

Araşlırma

maıeryali olarak 20'şer adeı sl/!ii. karaciğer

ve böbre,v,iile lO'ar adet koyun karaci/ter ve böbrelti kvllal1lldl.

Örnek-ler yaş mineralizasyondmı

sonra alevsiz atomikabsorbsiyon

speklro-j'oıomelresinde

grajiı

hiveılerde

mhJliz edildi. Slğırl(Jl'a ait karaciğer

~ i Doç. Dr. A.Ü. Veteriner Fakü!tesi, Bcsin Hijyeni vc Teknolojisi Anabilim Dalı, Ankara.

2 TAEK Lalalıan Hayvan Sağlığı Nükkcr Araştırma Enstitüsü, Lalalıan, Ankara. 3 Doç. Dr. U.Ü. Veteriner Fakültesi, Besin Hijyenİ ve Teknolojisi Anabilim Dalı, Bursa.

(2)

. KASAPLıK HAYVA"LARDA Kl!R.'3lJi\ KO"TA).'1İi\,\SYO:'lU 597

ve böbreklerde sırasıyla ortalama 0,233 mg / kg, 0,370 mg / kg kurşuıı

saptandı.

Buna mukabil koyunlann

karaciğer

ve bôbreklerindeki

kur-şun

kontamina.lyonu

sırasıyla 0,214 mg / kg re 0,343 mg / kg olarak.

bulundu. Organlara göre karaci/terlerdeki

kurşun kontaminasyonu

böb-reklere kıyasla daha az, hayvan tür/erine göre ise slğ/l'lardaki

kurşun

kOl1taminasyol1u koyunlardakinden

daha yüksek

bulundu. Sonuç olarak

insanlar tarafindan gıdalar/a almabilecek

Iwfia/ik

tolere edilebilir 3,5

mg toplam kurşun miktal'lna ulaşabilmenin sadece iç organlar dikkate

almdığmda

haftada yaklaşık

15

kg sığır karaciğeri,

9

kg sığır böbreği,

i6 kg koyun karaciğeri,

iO kg

koyun böbre/ti yenilmesi

ile mümkün

olabileceği saptandı.

Giris

Sığır, balık ve yabani hayvanların,

yaşadıkları

bölgelerdeki çevre

kirliliği ile ilgili sorunların

ortaya

konulmasında

önemli

bir

biyoin-dikatör

görevi yaptıkları

bilinmektedir.

Hayvanlar

tarafından

hava,

su ve yemlerlc alınan,

dolayısıyla

da hayvansal

gıdalarda

kirliliklere

neden olan etkenler arasında ağır metaller ve bunlar içerisinde de

kur-şun büyük bir önem taşımaktadır.

Sanayiileşmenin

sonucu olarak

gi-derek artan çevre ve gıda kirliliği tüm ülkeler için önemli bir sorun

oluş-turmuştur.

Sadece

Federal

Almanya'da

yılda yaklaşık

330.000 ton

kurşun

akümülatör

sanayiinde,

kablo

yapımında,

döküm

sana-yiinde ve emayecilikte

kullanılmaktadır.

Aynı ülkede yılda 4500 ton

kurşun tetraetil

benzin üretimi

için kullanılmakt.a

ve bunun

%

75'i

egzoz gazları ile çevreye bulaşmaktadır

(2). K urşun, toprak,

bitki ve

hayvanlar

yoluyla

gıda zincirine

kolaylıkla

karışmaktadır.

İnsanlar

tarafından

günde ortalama

8 mcg kurşun

solunan

havayla,

20 mcg

kurşun gıdalarla ve aynı miktarda

da sigara dumanı ile alınmaktadır.

Gıdalarla

alınan

k urşunun

yaklaşık

%

Tnin

etler

yol uyla

olduğu

bildirilmekted.ir (16). İnsanlar

tarafından

çeşitli yollarla alındığı

hesap-lanan

haftalık

kurşun miktarının

erkeklerde

(70 kg) 1.53 mg,

kadın-larda (58 kg) 1.0 mg olduğu

bildirilmiştir

(I 7). İki aylık

bebeklerin

anne sütü ile haftada 0,090 mg, hazır mamalarla

0.099 mg, 9-12 aylık

bebeklerin

hazır mamalarla

0,333 mg kurşun aldıkları

hesaplanmıştır

(10). FAO /

WHO

tarafından

saptanan

haftalık tolere edilebilir

kur-şun alım miktarı

70 kg ağırlığında

yetişkinler

için 3,5 mg'dır

(I 8).

Federal

Almanya

Çevre

Kimyasalları

Saptama

ve Değerlendirme

Merkezinin

(ZEBS) verilerine göre hayvansal kaynaklı gıda maddele-ij

(3)

5911 S. ERSE?\" - ll. MCTLUER - 1\. TIERKER

Tablo i: Hayvansal kaynaklı gıda maddelerinde saptanan kurşun miktarları (mg,l kg yaş a~ırlık) (17). --- --- ---1---Gıda Süt Kondanse Süt Peynir 1--- - ---Dana eti Sığır eti Domuz eti Dana karaciğeri Sığır Karaciğeri Domuz karaciğeri Dana böbreği Sığ;r böbre~i Domuz böbrei!i Tavuk Sucuk, sosis Et ürünleri (kon~er\'e edilmemiş) Tallısu balıkları Deniz balıkları Balık ürünleri Yengeç Mürekkep balığı Midye Aritmetik Ortalama 0.006 0.35R 0.073 0_038 0.045 0_037 0.139 0_177 0.179 O. iS! 0.2'/9 O.

ı

32 0.043 0.078 0.062 0.037 0.172 0.090 O. J46 0.257 0.678 Minimum .-::0_001 0_002 0_001 <: 0_001 < 0.001 .-::0.001 0.005 0.005 0.005 0.005 O 005 0.005 0.015 - 0.001 0.005 0.001 0.001 0.015 0.001 0.020 0.015 Maksimum 0.450 2.330 1.37£ O 050 0.360 1.296 0.935 1.030 0.764 0.397 1.340 1.049 0.250 2.100 0.317 0.379 1.200 0.260 1.800 0.990 5.100

Gıdalarla alınan kurşunun sadece

%

O,S'İ sindirim kanalında rezorbe olmaktadır (3). Solunum yolu ile rezorbsiyon çeşitli değişken-lere b~ğlı olup

%

30-50

arasında değişmektedir (I). Gıdalardan rezOl'bsiyon oranı çocuklarda yetişkinlere kıyasla 6 kez daha yüksek-tir. İnsanlarda toksik belirtilerin kandaki kurşun seviyesinin

0,6-1.0

mcg

i

ml'den daha fazla olduğu durumlarda ortaya çıktığı tahmin edil-mektedir (I 6).

K

urşun organizmada kümülatif etki yapmakta ve ze-hirlenmeler çoğunlukla kronik seyretmekttodir. Organizmada meydana gelen başlıca değişiklikler kemik ve kemik iliğinde lokalize olup amİ-no levulinik asit dehidrataz enziminin engeııenmesi ile eritropoezin bozulması ve anemi ile karekteristiktir. Ayrıca nörotoksik (paralizi ve kolikler) ve nöropsikolojik bozukluklar ile böbrek hasarları or-taya çıkmaktadır. Alınan kurşunun

%

75"i böbrekler yoluyla atılmak-ta ve geri kalan miktarı:~

%

90',

kemiklerde depo edilerek ömür bo-yu kalmaktadır (I, 2,

ı

6). Kurşunun biyolojik yarılanma ömrünün

(4)

KASAPLıK HAYVA~LARDA KURŞU'"' KO"iTı\Mi".\SYO~U 599

kemiklerde 28 yıl, kan ve dokularda yaklaşık 4 hafta olduğu bil-dirilmiştir (i 6). Kandaki kurşun miktarı aktüel kurşun alımını gös-termesine karşılık kemik ve dişlerde saptanan miktarlar kronik kurşun zehirlenmeleri için bir ölçü olmaktadır. Kurşun dökümhanelerinin çevresinde oturan okul çocuklarının dişlerinde önemli miktarlarda kurşun bulunmuştur (15).

Çeşitli ülkelerde ya~;al düzenlemelerle gıda ve yemlerde bulunma-sına izin verilen maksimum kurşun miktarları belirlenmiştir. Federal Almanya'da Federal Sağlık Dairesince (BGA) çeşitli gıda maddeleri için belirlenen ve 1986 yılında çıkan Et Hijyeni Yönetmeliğinde esas alınan maksimum kurşun miktarları Tahlo 2 de gösterilmiştir.

Tablo 2: Federal Almanya'da çeşitli gıda maddeleri için esas alınan maksimum kurşun mikUdar! (2).

Kurşun miktarı Gıda (mg / kg yaş ağırlık)

Süt Kondense süt Peynir (yumuşak) Peynir (seı t) Tavuk yumurtası Sığır eti Dana eti Domu<: eti Kıyma Tavuk eti Sığır karaciğeri Dana karaciğeri Domuz karaciğeri Sığır böbreği Domuz böbreği Et ürünleri Sucuk. sosis Balık Balık ürünleri Balık konserveleri 0.03 (l.3 0.25 0.50 0.25 0.25 0.25 0.25 0.25 0.25 0.8 0.8 0.8 0.8 0.8 0.25 0.25 0.5 0.5 1.0

Çeşitli araştırıcılar, çevre kirliliğinin ve hayvansal ürünlerde kur-şun kalıntılarının belirlenmesi amacıyla kasaplık hayvan et, karaciğer ve böbreklerindeki kurşun miktarlarını araştırınışlardır. Araştırma so-nuçlarına göre etlerin böbrek ve karaciğerlerden daha az k urşun içer-diği görülmektejir. Çeşitli araştırıcılar tarafından kasaplık hayvanla-rın et, karaciğer ve böbreklerinde saptanan kurşun miktarları Tablo 3'de özetlenmiştir.

(5)

bOı) S. ERSEN - B. MCTLUER - A. BERKER Kaynaklar Knöppler ve ark. (1979) (11) Holm (1980) (7) Holm (1976) (4) Krcuzcr ve ark. (1977) (12) Kreuzer ve ark. (1978) (13) Kreuzer ve ark. (1979) (14) Holm (1979) (6) Holm (1982) (9)

Tablo 3: Kasaplık hayvanların kas, karaciğer ve böbreklerinde çeşitli araştırıcılar tara-fından saptanan ortalama kurşun miktarları (mg / kg yaş ağırlık)

I

Hayvan Hayvan

i

.1

türü sayısı Kas Karaciğer Böbrek

s~

-50-

--(U;2

-~36---10.43-" ı46 0.05 O. 15 0.31 " 299 _ 0.0; 0.15 0.35 "40 2.07 3.44

!

,.

10'; 0.05 1.46 2.42 i ,. 108 0.58 0.71 II" 299 0.05 0.15 0.15 LI Koyun 228 0.062 0.389 0.304 " 116 0.009 0.101 0.224

Bu çalışma Ankara çevresind.e yetiştirilen ve bölge mezbahala-rında kesilen kasapltk hayvanların karaciğer ve böbreklerindeki kur-şun kontaminasyonunu belirlemek ve bu yönden çevre ve hayvansal gıda kirlilikleriyle ilgili sorunları ortaya koymak amacı ile ele alınmıştır.

Materyal ve Metot

Çalışmada Elmadağ ve Çubuk Belediye Mezbahalarında kesilen 20 sığır ve 10 koyuna ait karaciğer ve böbrek örnekleri kulla-nılmıştır. Daha çok Ankara çevresinde yetiştirilen hayvanların kesil-mesi nedeni iLCbu mezbahalar tercih edilmiş ve örneklerin seçiminde bu durum dikkate alınmıştır. Örnekler 3 yaşlı sığırlar ve i yaşın üze-rindeki koyunlardan alınmıştır. Her hayvanın karaciğerinin Lobus caudatus'undan (8) ve böbreklerinden yaklaşık 100 g miktarında alınan örnekler Holm

(S)

tarafından önerilen metoda göre yaş mine-ralizasyondan sonra grafit küvetli Rank Hilger-Atomspek H ISSO Atomikabsorbsiyon spektrofotometrede analiz edilmiştir. Her örnekle iki kez okuma yapılarak ortalama değerler dikkate alınmıştır.

Bulgular

İncelenen karaciğer ve böbrek örneklerinde saptanan kurşun mik-tarları Tahlo 4 ve S"de gösterilmiştir.

(6)

K;\SAPLIK H;\YVA!\Lt\RD;\ KURşeN KONTMvIİN;\SYONU 601

Tablo 4: Kasaplık hayvanların karaciğer ve böbreklerinde tarafımızdan saptanan kurşun miktarları (mg / kg yaş ağırlık)

Örnek No Sığır Karaciğer Böbrek Koyun Karaciğer Böbrek 2 3 4 5 6 0.1296 0.0943 0.0732 0.1049 0.3373 0.2528

ı.0810

0.4853 0.2440 0.5732 0.5204 0.2354 0.3300 0.2035 0.1400 0.0487 0.1890 0.1900 0.2492 0.4110 0.4570 0.7035 0.4465 0.3408 7 0.1824 1.0760 0.1675 0.2070

--- -- ----1.--- .._---.---.---

8 0.2880 0.5908 0.2710 0.2477 "--- ---- ---"-- ---9 0.0345 0.4007 0.2070 0.2216 LO

ıı

12 13 14 15 16 17 18 0.1823 0.3021 0.2951 0.5662 1.0495 0.0415 0.3725 0_2230 0.0885 0.3867 0.1504 0.0450 0.0447 0.3839 0.1785 0.1225 0.0500 0.3480 0.4019 0.1539 19 0.0075

ı

0.0660 --_._--- -- -- --- --.- .- .

__

._-_. 20 0.0489 0.4310

Tablo 5: Karaciğer ve böbrek te saptanan kurşun miktarları ile ilgili diğer değerler

i

H:YVan Örnek

i

Maksimum Standart Varyasyon uru Organ sayı~_ ~r~ala~:_ Minimum sapma katsayısı

--- --- ._----- -- ---

-i

Karaciğer 20 0.2337 1.0495- 0.2383 1.0197 0.0075 Sığır --- -_.- --- --~--- --- ----Böbrek 20 0.3707 1.0810- 0.3010 0.8120 0.0447 --- --- ---Karaciğer LO 0.2149 0.4019- 0.0991 0.4611 0.0487 Koyun --- ---

---1---

---- ---Böbrek LO 0.3432 0.7035- O. J646 0.4796 0.1539 .

(7)

(02 S. ERS EN B. l\HJTT.UER - A. BERKER

Tartl!o;lUa ve

Sonuç

Tarafımızdan yapılan araştırma sonuçlarına göre incelenen sığır karaciğerlerinin ortalama 0,233 mg / kg, sığır böbreklerinin 0,370 mg / kg kurşun içerdikleri, buna karşılık koyunlarda saptanan ortalama kurşun miktarlarının karaciğerlerde 0,214 mg / kg, böb-reklerde 0,343 mg / kg olduğu görülmektedir. incelenen bütün hay-vanların böbreklerinde kanı.ciğerlerden daha fazla miktarda kurşun saptanmıştır. Bu durum diğer araştırıcıların bulguları ile uyum gös-termektedir (4, 6, 7, 9, 12,

ı

3, 14). Araştırma sonuçlarımız diğer araş-tırıcıların elde ettikleri bulgularla kıyaslandığında, Ankara civarın-da yetiştirilen kasaplık hayvanlarda kurşun kontaminasyonunun Fe-deral Almanya'nın çeşitli bölgelerinde yetiştirilen hayvanlardaki kur-şun kontaminasyonuna aşağı yukarı eşdeğer olduğu görülmektedir. Kurşun kontaminasyonunda sanayileşmenin getirdiği kirliliklerin rolü-nün büyüklüğü ve bu konuda Federal Almanya'nın sanayileşme dü-zeyi dikkate alındığında Ankara civarında yetiştirilen hayv<~nlardaki kontaminasyonun hava kirlilİğine bağlı olduğu söylenebilir. Bununla birlikte elde ettiğimiz bulgular Federal Almanya Federal Sağlık Dairesinin sığır karaciğerleri İçin esas aldığı değerlerin altındadır. FAO / WHO tarafından yetişkin İnsanlar için önerilen 3,5 mg / kg. lık haftalık tolere edilebilir kurşun miktarına ulaşabilmek için araştırma sonuçlarımıza göre diğer kontaminasyon kaynakları dikkate alınmadı-ğında haftada 15 kg sığır karaciğeri, 9 kg. sığır böbreği,

i

6 kg. koyun karaciğeri,

LO

kg. koyun böbreği yenilmesi gerekmektedir. Kasaplık hayvanlarda kurşun kontaminasyonunun yaş, cinsiyet, coğrafi bölgeye göre değiştiği dikkate alındığında ülkemizdeki genel kontaminasyon durumunun belirlenmesi amacı ile benzeri araştırmaların yaş, cinsiyet ve coğrafi bölgeye görc çok sayıda hayvan üzerinde sürekli olarak ya-pılması gcrektiği ortaya çıkmaktadır.

Kaynaklar

i. Gcorg Classen, H., Elias, P,S .• Hammes, W,P, (i987): Toxiko/ORischhygienisehe

BeurıeilllJ1g \'011 Lebensmiııeliııha/ls-ıııld-zlısal:sıofj'elı sOl1'ie bedenkbeher

VerUlıreinig-ımffen. Verlag Paul Parey, Berlin, Hamburg.

~ Grossk laus, D. (1989): Ri/ek sldnde iıı 1'Oil Tieren slIlI/ll11endl'l1 Lebensmiııe/n. Verlag Paul Parey, Berlin, Hamburg.

3. Henschncr, D. (\ 9R7): Wiehlige Gijie Iıl1d Verxijiııııgeıı. In: Grossk/aııs, D, (i989):

Rüeksıiiııde iıı ron Tieren sl(/lııl11l'ndelı [.ebeııs/lliııe/n. Verlag Paul Parey, Berlin,

(8)

KASAPLIK HAYVAi'>LAROA KURŞUN KONTA:\1İNASYONU 603

4. Holm, Jo (1976): U/ltersuehııngen auf den Cehalt an Blei und Cadmilim iııFleiseh-ıınd Organproben hei Schlachtlliereıı. Fleischwirtsch., 56, 3: 413-416.

5. Holm, J. (1978): Vereinfaehte Aufsehlussmethode ıınd Messteclmik zur Bestimmung \"OnBlei, Cadmium ıınd Arsen in tierisehen Ceıveben mittels Atomabsorptionsspektro-merrie. Fleischwirtsch., 57, 6: 864-867.

6. Holm, J. (1979): Blei-Cadmium-ımd Arsengehalte in Fleiseh und Organproben von wi/d

aus u/ltersclıiedlieh sehadmeta/ı-belasteten Regionen. Fleischwirtsch., 59, 9: 1345-1349.

7. Holm, J., Elsarnagawy, D. (1980): Blei, Cadmiuııı-und Arsengehalte in Organproben

von Sehafen at/s eiııer ariden Klimazone am Beispiel AIgerien. Fleischwirtsch. 60, 7: 1387-1388.

8. Holm, J. (1981): Beurtei/ııııg der Blei-undCadmilılılı'erteilung in der Rinderleber unter dem Cesichtspuııkt einer geeigneten Probeneııtnahme. Fleischwirtsch., 61, 7: 1-3. 9. Holm, J. (I 982): Erkenııung regioııaler Sclıııdmeta/lbelastungen !iber Bioindikaloren

am Beispiel von Rilidem, Wi/d ıınd Fisehen. Fleischwirtsch., 62, 3: 1-60

LO. Kaferstein, F.K., Müller, J. (1981): Sehıvermeta/le in SauglingsnahrUlıg.

ZEBS-Be-richte I. Bundesgcsundheitsamt. Berlin.

iI. Knoppler, H.O., Graunke, W., Mücke, W., Schulze, H., Gedek, W. (1979):

Blei-Cad-miıım-ımd Quieksilbergehalte iıı Fleiseh Iıl1dOrganproben von Lammem und Sehafen.

Fleischwirtsch., 59, 2: 241-247.

12. Kreuzer, W., Sansoni, B., Kracke, W., Dietl, F., Wissmath, P. (1977): Blei in Fleisclı

ıınd Organen von Schaclılrindem. Fleischwirtsch., 57, 3: 442-451.

13. Kreuzer, \V., Kracke, Wo, Sansoni, Bo, Wissmatlı, P. (J978): Untersuehungen !iber den

Blei-uııdCadmiıım-Cehalt in Fleiseh und Orgaııen von Sehlaehtrindem., Fleischwirtsch., 58, 6: 1022-1030.

14. Kreuzer, Wo, Bunzl, K.. Krackc W. (1979): Unters/lehungen "ber den Blei-und

Cadmi-ıımgehalt in Fleisch /lnd Organen ı'on Sehlaehtrindem. Fleischwirtsch., 59,

ıo:

1529-1542.

15. Schlipköter, H.W., Beyer, K. (1985): Wirkungen 1'011Luftvernımreiııigungen auf deli Menselıeıı. lıı: lassieke, M., Simoııis, V.E., Wrigmanıı, C. (1985): Wissen für Umwelt. Verlag Walter de Gruyter, Berlin.

16. Sinell, H.J., (1985): Einf!ilırung in die Lebensmittelhygiene. Verlag Paul Parey, Berlin, Hamburg.

17. Weigert, P., Müller, J., Kıcin, H., Zufelde, K.P., Hillebrand, J. (1984): Arsen, Blei,

Cadmium uııdQuieksilber in ıınd auf Lebensmitteln. ZEBS Berichte

ı.

Bundestesund-heitsamt, Berlin.

18. World Health Organization (I 978): Evalrmtion of eer/ain food additires aııd

Colltami-Ilants. 22 nd Report of the Joint FAO / WHO Expert Commitee on Food Additives.

Şekil

Tablo i: Hayvansal kaynaklı gıda maddelerinde saptanan kurşun miktarları (mg,l kg yaş a~ırlık) (17)
Tablo 2: Federal Almanya'da çeşitli gıda maddeleri için esas alınan maksimum kurşun mikUdar! (2).
Tablo 3: Kasaplık hayvanların kas, karaciğer ve böbreklerinde çeşitli araştırıcılar tara- tara-fından saptanan ortalama kurşun miktarları (mg / kg yaş ağırlık)
Tablo 4: Kasaplık hayvanların karaciğer ve böbreklerinde tarafımızdan saptanan kurşun miktarları (mg / kg yaş ağırlık)

Referanslar

Benzer Belgeler

Sinha daha önce yüzün farklı bölgelerindeki açıklık-koyuluk ilişkisi üzerine çalışmış ve hemen hemen bütün normal aydınlatma koşullarında bir insanın

Kutsal din kitaplar ı başta olmak üzere, ulusal ve uluslararası sözleş- melerle, hak ve özgürlüklerin ifade edildi ği belgelerin tümü insan yaşa- n ıını en yüce değer

Problem çözme yaşamın önemli bir boyutunu oluşturmaktadır. İnsanlar sürekli olarak, kendilerini ve çevrelerini aydınlatma , tanıma , olay ve oluşumları açıklama

Daha sonra alkol alınıp yerine ksilol ve en son olarak ksilol alınıp yerine parafin geçirilir.. Her bir basamakta tutma süresi doku türüne ve uygulanacak boyama yöntemine

kaydediliyor. 34 Bu ifade, aynı zamanda Ardaşat’ın bölgede daha sonra kurulan Dvin ve Ani gibi merkezlerin karşısında önemini kaybettiği ve artık bir köy

Bu gruptaki öğrencilerin hazırladığı posterdeki bilgilerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? a)Güneş’in katmanları ile ilgili olan bilgi doğrudur..

KSM rejenerasyon kapasitesinin belirlenmesi adına 3 farklı konsantrasyon (6,5, 64 ve 128 mg/L) ve 3 farklı basınç (1, 2 ve 4 bar) değerlerini içeren kombinasyonlarda

The obtained sequences were compared with international reference strains from GenBank and phylogenetic analyses and genogrouping of the viruses were conducted.. Turkish