• Sonuç bulunamadı

Başlık: YARI~ ATLARıNDA PERFORMANSı ARTıRMAK AMACIYLA KULLANILAN İI_AÇLAR VE KONTROL YÖNTEMLERİYazar(lar):SEL, Tevhide;ERGUN, HilalCilt: 39 Sayı: 1.2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001450 Yayın Tarihi: 1992 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: YARI~ ATLARıNDA PERFORMANSı ARTıRMAK AMACIYLA KULLANILAN İI_AÇLAR VE KONTROL YÖNTEMLERİYazar(lar):SEL, Tevhide;ERGUN, HilalCilt: 39 Sayı: 1.2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001450 Yayın Tarihi: 1992 PDF"

Copied!
19
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A. Ü. Vet. Fak. Derg.

39 (1-2): 41-59, 1992

YARI~ ATLARıNDA PERFORMANSı ARTıRMAK AMACIYLA KULLANILAN İI_AÇLAR VE KONTROL YÖNTEMLERİ

Tevhide Seli Hilal Ergun2

Drugs used to improve performance in race horses and t1ıcir control methods.

Summary: From mıcient hi.rt01'ir:altimes ıncil Iıas lfsed various substan-ces he belieoed to increa.replıysical streııgth and peıformance. Various categorics ~f dmgs efrecting the performaner of' harses are also used and these are cla.rsiried as doping. As an example, stimulants, depressants, narcotic analgesics, loeal (l1lestheticsand tranquilisers can be giııen, the use of tlıese hı horses being illegal in mees throughout the world. These dmgs aif/d the performance of the horse differentially and hmıc various side-effats. In order to IJl"Cvent01' deerease tlze il/egai ııse of doping, the anafytic methods userl.f~r the control ~f these drııgs ml/st be ı:e])' smsitiııe.

In this study, the metabolism, applicatioıı, toxic effi:cts and analytic met-}wdr of the dmgs used to improue performanee in race horses have bem studied.

Özet: Tarihin çok eski diillemleriiırIen itibaren insanlar fiziksel giiç ,ıe IJerfomzansı artırriığıııa inanılan çe"itli maddeler kıtllarrmışlardır. Atlarda da performansı etkileyen ;eşitli katagorideki ilaçlar kullanılmakta 'Je doping adı altmda smıfla17dmlmaktadır. Ömcğin: stimıı lanla1', depresantlar, narkotik

ana/jezikler, tranklü:.anlar ııe lokal anartezikler, bu ilaçların dfinya.daki tüm yarışlm'da kullanımi)'asaktır. Bu ilaJların peıformans üzerhw etkileri farklı

olup yan etkileri de i)ardır. Yarış koşullarına aykırı olduğundan doping yapıl-masını iildemek veya kul/mıımı azaltlll'ık için kontrolde kullanılan anali::. .'yöntemlerinin çok hassas olması gerekir.

Bıı çalışmada yarış atlarında per!"onnaıısı arttırmak ama:ıyla kullanıla'i ilaçların metabolizmaları, klıllanH ~volları, toksik etkileri ve analiz yöntemleri incelenmiştir.

Giriş

Tarihin çok eski dönemlerinden itibaren insanlar fiziksel güç ve performansı artırdığına inanılan çeşitli maddeler kullanmışlardır

i Araş. Gör. Dr., Biyokimya Anabilim Dalı, Veteriner Fakültesi, Ankara. 2 Prof. Dr., Biyokimya Anabilim Dalı, Veteriner Fakültesi, Ankara.

(2)

42 T. SEL, H. ERGUN

(7,15). Atlarda ise, Romalılar ~avaş arabaları atlarına hızlarını artır-mak için hidromel adını verdikleri bal ve su karışımı vermekteydiler ( 15). Daha sonraki dönemlerde, özellikle at yarışlarının popüler hale gelmesiyle birlikte, güç ve hız kazandırıcı yapay maddelerin kullanımı 'istemik olarak yaygınlaşmış ve günümüzdeki konumuna ulaşmış-tır (7, 15).

18. yüzyılda genellikle depressant dopingler kullanılmaktaydı ve amaç diğer atları durdurmaktı. Kullanılan maddeler arsenik, kur-şun mermiler, opium gibi zehirli maddelerdi. Bunun yanında yarış öncesi atlar viski ile de doz e edilmekteydi (15). 19. yüzyıl sonlarına doğru önemli birçok uyarıcı dopingler geliştirilmiştir. Bugün uyarıcı dopingler olarak bildiğimiz ilaçlar ise Amerika Birleşik Devletlerinde doğmuş üretilmiş ve 1900 yıllarında Avrupa'ya getirilmiştir (15,16).

1903 yılında İngiltere'de doping kuJlarıımı Jokey Kulübünce suç ka-bul edilmiştir (1,15). Bu tarihte İngiltere'yi takiben Fransa'da da doping kullanımı yasaklanmış, fakat yasaklar pek etkili olamamıştır. Ve 1906'da Fransız antranörler her yarışta ABD'lerine yenilmek is-temediklerinden doping kullanmaya başlamışlardır (lS).

1910 yılına kadar çeşitli dopinglerin kullanımı o kadar yaygın-laşmıştır ki, aynı tarihlerde Avusturyalı at yarışıarı otoriteleri doping-Ieri tesbit etme çabalarına başlamışlardır (lS). Kısa bir süre sonrada 1912 yılında Fransa'da Bourbon Rose adlı atta ilk defa doping kulla-nımı' tesbit edilmiş ve at yarış dışı b,rakılmıştır (1,15).

nk ciddi doping taramaları 1930'larda Prof. James Munch tarafından Farelerde Straub testi ile başlatılm'ştır. Prof. James Munch tarafından yarış öncesi yapılan bu test ile daha çok morfin benzeri ilaçlar tesbit edilmekteydi. Farelefdeki Straub reaksiyonu kuyruğun S şeklini alması bu .ür ilaçların kullanıldığını göster-mekteydi (I 5). nk sistemli test ise 19G0'ların ('[talarında ABD'de Dr. Richard Ray ve arkadaşlarınca Gaz Kromatografisi ile Elektron Capture Deteksiyonunun uygulanmasıyla yapılmıştır (1,15).

Organizmanın gücünü geçici bir süre için artırmak amacı ile kullanılan uyarıcı maddeler doping olarak tanınmaktadır. Doping çeşitlı kurum ve araştırmacılar tarafından değişik biçimlerde tanım-lanmaya çalışılmaktadır (7,9,15). Örneğin: Alman Spor Hekimleri Birliği yarışmada performansı artırmak amacıyla verilen, etkin olan veya olmayan her türlü maddeyi doping olarak kabul etmektedir (7). Diğer taraftan bazı spor otoritderi, her türlü ilaç veya yapay uyarıcının kullanılmasını yasaklamaktadır (7,9).

(3)

YARıŞ ATLARıNDA PERFORMANSı ARTıRMAK.,. 43

Atlarda performansı etkileyen çeşitli katagorideki ilaçlar kulla-nı~makt~dır .. Dopinglerin veyaıyasal olpıayan ilaçların çeşitli

yollar-dan kullanılması sonucu kan veya idrarlarında mevcudiyeti söz ko-nusudur (15).

Yarış atlarında kullanılan çeşitli katagorideki' ilaçlar ve kullanım amaçları:

ı.

Kazandırmak için ilaç uygulanması

a) Akut Amfetamin, kokain, narkotikler gibi kısa etkili uyarıcılar.

b) Kronik Vitamin veya anabolik steroidlerin hafta-larca devam eden dozlarda verilmesi. 2. I<;aybettirmek için ilaç uygulanması

Depresan tlar; yüksek dozda trankilizan, sedatif veya depre-sant verilmesi

Normal performansı yeniden düzenlemek için. (tedavi

ama-c) b)

Non-steroid antienflamatuvar ilaçlar; Fenilbutozon ve ben-zeri ilaçlar kontrol altmda uygulanmalarıyla kabul edilebilen ilaçlardır,

Kortikosteroidler; Eklem ağrılarında intraartiküler olarak bazen uygulanır. Kullanımı nadir~n :kabul edilir.

Lokal anestezikler; hissizleştirerek veya dondurara~ sinir veya eklem bölgesini bloke eder, kullanımı yasaktır,'

. . \

d) Sı~'ı ve elektrolit uygulanması; sıklıkla kabul edilir. 4. Yanlışlıkla kullanılan dopingler (yanlışlikla pozitif sonuç

bulunması)

a) Procain penisilin kullan~ı:nı.sonucu prokain pozitif çıkabilir .

• i. 'I.ı,ı. .r

b) Pele.. yemlerindeki coca kabuklarmdan ileri gelen kafein . pozitil' bulunması

~)' Gliseril':guaiacolate'den ileri gelen Robaxin pozitif. d) BitkÜerden ileri gelen poz.itifler veya yanlış p~zitifler. 5, Uygulanan diğer ilaçları maskelemek için,

.dipyrone ve tiamin uygulanması ile kullanımı yasal' olmayan ilaçların varlığı maskelenir.

3.

cıyla) a)

(4)

44 " ' T.' SEL. H. ERGUN

6. Uygulanan diğer ilaçları sulandırmak için,

Diüretikler; Furasemid, Ethakrinik asit, Hidroklortiasit 7. Diğerleri

"Kan dopingi" "Bikarbonat dopingi"

1984 yılında yarış kuraııarına. göre ya~ak olarakbildirilen madde-ierin listesi (9):

Sentral sinir sistemi üzerine etki eden ilaçlar Otonom sinir sistemi üzerine etkieden ilaçlar Kardiovasküler sistemi üzerine etki eden ilaçlar Gastrointestinal fonksiyonlar üzerine etki eden ilaçlar lmmun sistem üzerine etki eden ilaçlar

Antibiyotikler, sentetik antibakteriyel ve antiviral ilaçlar AntihiSt~niinler i

Antımalanal ve antiparazitik ajanlar

Antipiretikler, analjezik ve antienflamator etkili ilaçlar Diüretikler

Lokal, anestezikler Kas gevşetidIer - 'Si:>l~nüm uyarıcılar' .

Cinsiyet hormonları, anabolik ajanlar, kortikosteroid Kamn ,pıhtılaşmasına etki eden maddeler

Hücre için zehir etkili maddeler

.Dopu.:gle~ Uygulanış Yolları

Bazı ilaçlar yağlı solusyonlar şeklinde subkutan (deri altına) enjekteedilmektedir, örneğin: Adrenalin. Bu özellikle yarıştan hemen önce yapilmakta ve jokey starda birlikte bacağı ile enjeksiyon yerine vurarak ihicı çok çabuk dağıtmakta ve çabuk etki göstermesini sağla-maktadır (15).

İntramuskuler(kas içi) (tM) ilaç verilmesinde genellikle boyun ve gluteal kas bölgesine enjeksiyon yapılır (IS).

(5)

YARıŞ ATLARıNDA PERFORMANSı ARTıRMAK ...

Fentanyl gibi bazı ilaçlarda intravenöz (damar içi) (IV) veril-mektedir.

tv

verilen ilaçlar tM ve SC verilen ilaçlara göre daha hızlı emilmektedir (15, 22).

Peros (ağız yoluyla) verilen ilaçlar yavaş emilmekte, bazende tam emilim olmamaktadır. Örneğin Sentral Sinir Sistem stimulan-lanndan l\letilfenidat ağız yoluyla kullanılmaktadır (ı S).

Doğrudan sinir ve eklemlere enjeksiyonlada verilm~~tedir. Örn. kortikosteroidlcr intraartiküler olarak kullanılmaktadır' (15.)

Bazı ilaçlarda deriye yüzeysel olarak uygulanmakteı.dır. Örn. Dimctilsülfoksit (DMSO) (3,15).

Rektal yolla infüzyon veya süpozituvar olarakta ilaç verilebilir. Ayrıca inhalasyon şeklinde solunum ile de dopingler kullanılabilmek-tcdir (7,9,15).

Dopinglerin Etki Mekanizmalan

Orijini ne olursa olsun, dopinglerin etkilerini gösterebilmeleri için vücutta spesifik reseptörlerlc, pompalarla veya diğer siı.temlerle etkileşmeleri gerekir (I 5) .

Reseptörler ya hücre içinde ya da hücre dışında lokalize ~imut-tur. ılaç reseptöre

ı

dk. dan az süre bağlı kalır ve reseptörün k~figü-rasyonunu değiştirir (Şekil ı). Sonra ayrılarak yeni bir ilacın~~ğlan-masını sağlar (ı 5). Kortikosteroidler etkilerini hedef hücreleri içinde reseptöre bağlanarak gösterirler (Şekil 2).

Lasix, Furosemid gibi bazı ilaçlar böbrekte klor (CL) iyonlarının geri emilme pompasını bloke ederek etki gösterirler (Şekil 3) (15).

Lokal anestezikler ise hücre membranındaki sodyum kanalını bloke ederek bölgede anesteziyi sağlar (Şekil 4) (15).

Kafeinin fosfodiesteraz enzimini bloke etmesi gibi bazı ilaçlarda enzimlerin etkilerini bloke ederek etki gösterirler (IS). Örneğin, Sa-lisilatların Prostaglandin sentezini inhibe etmesinde olduğu gibi

(Şekil 5 ve 6) (12, 15).

Bazı ilaçlarda neurohormonlar üzerinden etki gösterirler. Örn. Apomorfin neurohormon olarak Dopamin, Rezerpin ise Norepinef-rio veya Serotonin salınımma neden olur (Şekil 7) (IS). '

(6)

.46 t, i .T:;SEL"H.ERGUN

Şekil 1. Atlarda Doping Olarak Kullanılan İlaç-Rcseptör-Cevap Ilişikleri. Figure '1:' Diug~Receptoİ'.Response;I~teractio~ or Drugs Used, as Doping in Horses.

'.1.11J.:.; ;. " ;, 1 .~~ ı. , , S=Kortiko~teroid Hücre ..,; ".' '.. , o . Çek~.rde~l R=~~septo~oı~ .', "~\ Tr8D8krıP~~'o,

o

" '

.,

mRNA . ',o i : \

~.

, ~

~ )3).

!( I. '.• ~

..

Hücre '" tCHlkslyonu ::"l"o::,~~!j

.l\",cl8P.1şı:r@

0'0)

0" _~ R1b,oZOJl ;;:~ i ,i; ";,),1' ••~~

',~U

U

.Yenı

sentezleneo prOteın i ~t . )'Bü'cr'e'Meinbranl. ı'" ~;i .•,. ., • .f . i I' ' • .".:, ~~,'lij"':' i " ' ~ .r .• . '. -" !

Şekil 2. Kortikosteroidlerin'Etki Mekanizması. , Figure 2. Mecha~m br Action ,ör the corticosteroidS.

(7)

Böbrek Tubulusu

, Jr

,UltOSUIID'

0

.' ,1 , . ,ö;' ~ :;1:.

,

~.'

'

.•...

, t_ ••••,.,

Şekil 3. Furosemid'in Etki Mekanizması.

Figure 3. Medianisin of Action of the, Furoscmide:: r; .1; ., .

. J : ç ~ORMAL .,

HtiCRE

M&~IUNl

.

; Sodyum

o

kanalı. - .,.

a~AfiAaö¥~ıh

:0'.0

fWY«JJ?u(v~,~

~~v.~.~!"d

.. lıpıd .,';.., .'-1' ; .;: ..•.. . :...• ' \,' \ .' r ; • l' ~..,:~:.)

.jl;

.: .... ~.:

Lokal o 'o ,tBlok!, :,Olaıuş

~\~\ .l ~~i

I~WpÖ

"

,

.

tokal Protein

.Lokal'

!nestezlk Yayılması tnestezlk

" . i L ,

.

MEMBRAN

+

Lokal

Aneatezlk

Şekil 4-. Loka\ Anestezik\erin Etki Mekanizması. Figurt' 4-. Mechanism of Action of the Loca\ Anesthetics.

(8)

48 T. SEL. H. ERGUN TAllGILI

AL~~]

lesepUSr-!&oDie t-PG (oıııpleksl

]

t

PG

Afrı

)

:-4

ıreUPtdt-uy

Aln A«onl.U

jr tan Prosto«l~ndlD (PG) düzeri (enJekslron veya

7an~ıda) aırıra neden olur.

Şekil 5. Prıl<ıaglandinlerin "ğrı ()lu~turma Mekanizması. Figure 5. :he Pain.causing Mf'chanism of Prostoglandinc.

eoo' O

A-O-~-CM.

V

+1-182 Aspirin Attl! (Asetllsallallat) Enzl.

o

"

) &-Il-C-CHJ + lı haktlt Enziııı SaUsHat

Şekil 6. Aspirinin ~G Sentezinde Rol Alan Siklooksijenaz Enzimini İnhibe Etmesi. Figure 6. The Inhibition by A~pirincof CyclooxygenaseWhich is Involve in PG Smthesis.

PR.E-

stIA1'T1ı

TERıdIAL ( •...~ • SİRAPTtı AR~S~II

i~.

SİNAPTtı: \0 ( RaSr;PTÖR :ni= Neurohor~on 1.Rezeroin 2. Jrrl deposu

3. NH'nun sİnaotik aralığa

:;a1ın1:111 .

4. trHinun post 31napt1k

reseptöre batlanması 5.RezerDin'i~ son etk15i 6.NH'~un par~ala~~31.

Ur~n1erin geri emiliül

ve yeniden sentez

Şekil 7. Rezerpinin Etki Mekanizması. Figurc 7. Mechanism of Action of the Rezerpine.

Dopmglerin Metabolizmalan

a) Emilimleri:

(9)

YARıŞ ATLARıNDA PERFORMANSı ARTıRMAK ... 49

Yağda çözünen ilaçlar hücrenin lipid menibran yüzeyinden kolaylıkla emilirler ve hızla vücuda dağılarak etkilerini gösterirler

(Şekil 8) (15).

PErı!s1ı.1N

....0...

YaAda .11'1 ç.özünen

~i .

'.hul ıve iyl emilir

, \

.-

.

Yalda orta derece'~

çö~ünen kısmi

eılliıir

Ya!da

çözUnıueyen;.-hemen he~eD emilmez

Hücre membranının l1p~d yüzeyi

ilaçlarıD vücutta da~~lımında

bir bariyerdir.

şekil 8. ılaÇ Emiliminin Şematik Gösterilmesi. .. Fi~ 8. S<?hematic ~~prcse~~tion' of Drug Absoption.

.

~.

. ~

b) Metabolize Olmaları:

Yağda çözünen ilaçlar kolaylıkla emilmekle beraber, vücuttan i

uzaklaştırılmaları emilimleri kadar kolay değildir.: GeneldC ilaçların . metabolize olduğu yer karaciğerdir. Bunun yanında bazı ilaçlar böb- ; rek, akciğer ve barsak .duvarındaaa metabolize. olabilirler. Procaine

f

gibi bazı'ilaçlard~ atIarda kiln' plazmasında (kandaki. esteraz enzim i

sistemince) metabolize olurlar (15). .

İlaçların karaciğerde metabolize olmaları iki ayrı fazda olur ; (Şekil 9). İlk fazda metabolik değişiklikleJin etkisiyle ilaç molekülüne . OH, NHı vey~ COOH gibi gruplar eklenerek ilacın sudaki çözün ür- . lüğü artırılır. Bu arada ilacın farmakolojik etkileride değişir. Farma-. kolojik aktivite genellikle azalır, bazende artarak, orjinal ilaçtan daha toksik haıC gelir. İlk fazda meydana gelen değişiklik ile ilacın

(10)

vücut-50 i ,. T. SEL, H. ERGUN

tan atılmasının kolaylaşması, ikinci faz ile tamamlanır ve suda, çözü-nen ,konjugasyon ürünleri meydana, gelir. Konjugasyon genellikle glukuronik asit ile olmaktadır. Konjuge ürünlerin farmakolojik et-kileri yoktur (15).

haç

ı-aa'1> - ' 't, : aks idul0,n ___________ ,__~7Redükslyon "ve/veya ..:....' Fu II,. '. ---' .•'•. ' [onjuge UrUnler \ Sentetik Reakdyonl~r t

l

HidroUz ,UrUnler!. t •

• "VUcu han', A4;,ıl!ıa " . .1 ~ -

-;-tetaboUk Deli şlkUk1er

Şekil 9. İlaçların Metaboıizma YoJiarl. Figure 9. General Metabolism of Drugs.

'--

::::r '...

i

c) Vücuttan Atılmaları: ...

ı

Atiarda ilaçlarıntcitılıınıiıd~ cs~ yo(idra~dir: idraf~ g~çiş

Üç

yoıı~

• • lll' ~, ~# • • i.i..;• r-. ~ ',. l

olur (ŞekillO). Birinci ve en önemli yol glC?m~!,u.l~ı:,f*rasyo~d,ur, bü~

Bütün 11açla,rglom,e.rular

!iltrasyon ile tek yönde

idrara geçerıer sıvı ~er1-e:Bilimi' ile )'alda az

çö-zünen ilaçlar i • ~onsan tre olur • i 1 - ,. •.l"~ ~.#.,

~ Organik asi t ve' bazlar

tek yöhde, hızıageçerJer

i' ,.,1' i

~ .Ya~da çözünen ilaçlar her ik1 y.ö~de ve hula geyer.~'er

/'. ,'; .

. idrardaki son ilaç

. konsan tras)'onu ' ,I

'Şekilıo. İlaçların'Vücuttan Atılma Yolları. Figure 10. Excretion of Drugs.

(11)

YARIŞ ATLARıNDA PERFORMANSı ARTIRMAK ... SI

tün ilaçlar ve metabolitleri bu yoııa idrara geçer. İkinc! olarak özel organik asit ve baz pompaları ile asidik ve bazik ilaçlar idrara pom. palanırlar. Örn. Penisilin (organik asit) değişmeden doğrudan idrara pompalanır, bu şekle diğer bir örnek Furosemiddir (15). Üçüncü şekilde ise basit diffüzyon ile ilaç idrara geçer. Bu tür ilaçlar yağda çözünen ilaçlardır. Böbrekten idrara geçtiği gibi kolaylıkla geri emi-lebilirler. Bu tür ilaçların idrardaki konsantrasyonu idrann pH sına (asitliğine) bağlıdır, idrann hacminin değişmesinden etkilenmez (IS). .

d) Yan Etkileri:

Ku1ıanılan bu ilaçların doping etkileri 7arklı olup yan etkileride vardır. Uyarıcıların uzun süreli kullanımı sersemlik, konvülsiyon, gibi pe~formansı olumsuz yönde etkiler, ağrı, yorgunluk ve sıcak stresi al-gılanamadığından yaşamı tehlikeye sokan ağır durumlar ortaya

Çı-kar (7,15). Örneğin Kokain beyni uyararak yorgunluğa duyarlılığı maskCIemektedir. Vazok~mtriksiyon ve kalp hızında artma sonucu kan basıncında artma olur. Isı düzenleme merkezi üzerine doğrudan etkisi sonucu vücut ısısında artma görülür. Bu özellikle sıcak iklimler-. de koşan atlarda sıcak çarpmasına neden olmaktadır (IS). AtIarda tam bir uyarıcı etki sağl~yan amfetamin verildiğinde tremor, uykusu~-luk" huzursuzluk, motor aktivitede artma görülmektedir. Bu etkiler beyin korteksinin uyarılması sonucudur. Dolaşım sisteminde genellikle

. i.

kan basıncı artar, koşudan sonra düzensiz kalp vurumları görülür

(I 5). o' .

Detomidine gibi narkotik olmayan yatıştırıcı( Sedatif) analje-ziklerin yüksek dozlarında hipoksi ve siyanoza paralel solunum dep-resyonuda görülür. Kaslarda tremor ve terleme diğer yan etkilerdit (1'1)) .

Alkol, üre, fenol gibi maddelerin lokal anestezik olarak kullanıl. mai~ırind~ sinir hücrelerinde yı~n'ılar oluşıTıa;ktadır.

Sinir hücrelerinin yıkıımyla oluşan anestezi. kalıcı olmaktadır., Lokalanesteziklerin etkisiyle atlardasinirlerin."blokajı yanında beyin uyarılmaktadır. Bu etkisiyle performans üzeriride etkili ölmaktadır. Fakat lokal anesteziklerin kuııanılmaları sonucu ayaklarda ve ek-lemlerde zedclen meler olabilmektedir. .Olüşabil~cek' -z~delenm~ler-de atın düşme riskini artırmaktadır. Bunun sonucu hem atın hem jokeyin ciddi yaralanmaları hatta ölümleri şekillenebilmektedir (15).

(12)

S2 . T. SEL. H. ERGUN

Anaholik stcroidlerin (ör: Beldenon, Nondrelone) ciddi yan etki-lerinin beklenen faydadan daha önemli olduğu bildirilmektedir (6, 7,13,1 S). Bu yan etkileri dikkate alınarak doping olarak kullanımları yasaklanmıştır (7,9,10). Anaholik steroidlcrin esas ciddi yan etkileri genç atlarda görülmektedir. Epifizyal olgunluğun üzerinde kemik büyümesi sonucu, premature epifizyal bpanma görülmektedir. Bu-nun yanında artan vücut ağırlığının baskısı sonucu epifizitis meydana gelmektedir. Artan kas kitlesine karşılık, kemik büyümekte fakat di-renci aynı oranda olmamaktadır. Tendonların zayıf kalması sonucu, kemik tendon rupturu görülebilmektedir. Ayrıca gelecekte üreme ka-pasitesinde azalma olmaktadır. Kas kitlesinde ve kuvvetinde artışa karşılık testislerde küçülme, fokal dejenerasyon ve normal spermatozoa yapma kabiliyetinde azalma olmaktadır (13, i5) .

Anaholik steroidlerin metillenmiş derivelerinin kullanılması karaciğerde ciddi toksisitelere neden olmaktadır. Hatta uzun süre kul-lanıldıklarında karaciğer kanseri görülmektedir (6,15).

Klorpromazin, Asetilpromazin gihi Fenotiazin tranklizanlar hipotalamik hormonların salgılanmasına etki etmektedirler. Folikül Stimulan Hormon (FSH) ve Lutcin Hormon (LH) salgılamasını blo-ke ederek ovulasyonu ve östrus siklusunu baskılamaktadır. Bunun sonucu infertilite ve yalancı gcbeliğe neden omaktadır (15.)

Kortikosteroidler uzun süreli eforlarda sürrenal bezleri n yetersiz hale geldiği düşünülerek doping amacıyla kullanılmaktadır (7). Fa~ kat eklem bozukluklarını neden olmaktadır. Kortikosteroidler kulla-nımı ile eklem kıkırdağında azalmaya karşılık matrik sentezi şekillen-mektc, proteoglikan miktarında azalma sonucu kıkırdağın dayanık-lılığında azalma olmaktadır. Bu durumda at koşturulduğunda Kond-rosit ölümü, eklem yüzünde erozyon ve fonksiyon kaybı sonucu "kuru eklemlO kortikosteroid artmp~tileri meydana gelmektedir (15). Bili-nen ciddi komplikasyonları dikkate alınarak doping amacıyla

kulla-nılmaları yasaklanmıştır (7). .

İnsanlarda non-stcroid antienflamatuvar ilaçların (Fenilbutazon, Salisilik asit vs.) kendisi toksik etki oluştururken, atlarda metaboliz-ması çok hızlı olduğundan metabolitleri toksik etkiye neden olmakta-dır. Adal'da özellikle mide, böbrek ve inee barsaklarda birikerek toksik etkiler meydana getirirler (15).

Dopinglerin Kontrol Kuralları

Zararlı yan etkileri yanında yarış koşullarına aykırı olduğu için' doping yapılmasını önlemek ve her geçen gün sayıları artan,

(13)

perfor-YARıŞ ATLARINDA PERFORMANSr ARTıRMAK ... 53

man:; artırıcı yapay yollara başvurmayı engellemek için bugün dün-yada bu maddelerin uygulanması ile ilgili kurallar mevcuttur. 1986' da ilaç uygulanması ilc ilgili 4 tür kural bildirilmiştir (1,17,21).

I. Hiç Kalıntı Bulunmayacak Kuralı:

Bu kurala göre hiçbir vücut sıvısında herhangi b;r ilaç bulun-mayacaktır. Bu kural İngiltere, Kanada ve Avustralya da uygulan-maktadır. Bu ülkelerde belli ilaçlar için vücuttan uzaklaşma süreleri bellidir (1,17,2 I).

2. Tolerans Sınırı Kuralı:

İlaçlar için belli sınırlar konulmakta;dır. Örn: Fenilbutazon için tolerans sınırı 2 ug/ml dir (1,IS,17,2If

3. Zaman Kuralı:

Belli ilaçlar yarıştan önce belli bir zamandan sonra kullanıla-mazlar.

Örn: New York'ta fenilbutazon yarıştan önce 48 st. Pentazosin yarıştan önce 72 st ve prokain yarıştan önce 7 gün verilmemelidir. Ancak bu kuralın uygulanıp uygulanmadığını denetlernek çok zor-dur (1,15,17,21).

4. Serbest Kuralı:

Bazı maddelerin deteksiyonu çok pahalı veya zor olacağından dikkate alınmamaktadır (1,15,17).

Bu dört kuralın birlikte uygulanması önerilmektedir. Ancak kurallar karışık ve sürekli tartışılan bir konudur. Almanya'da 1987 yılında hayvanlarda doping maddelerinin kullanılması tamamen yasaklanmış ve cezaya bağlanmıştır (-2.0).

Doping aınacı ile Kullanılan İlaçlann Kimyasaı Yöntemlerle Analizleri

Sadece yasakların konulması yaptırımda tam etkili olarnamak-tadır. Kullanımı azaltmak için kontrolde kullanılan analiz yöntem-lerininde çok hassas olması gerekir. Örneğin İngiltere'de i976 yılına kadar etkili bir test olmadığı için anabolik steroidler yaygın olarak kullanılmaktaydı. Fakat 1976'da yeni bir test (Radioimınunoassay)in anabolik steroidlerin aranmasında kullanılmasıyla bir hafta içinde pozitif numune

%

12'den sıfıra inmiştir (IS,18,21).

(14)

54' T.SEL,H. ERGUN :

a) Analizler İçin Seçilecek Materyal:

Analiz için seçilecek materyal önemli olup idrar veya' kan nu~u-neleri denenmektedir. Nadiren salya veyater numuneleride K'~lla-nılmaktadır. Genellikle yarış. öncesi kan numunesi yarış' sonrasıda idrar numunesi alınmaktadır. Bu test materyalinin avantaj ve deza-vantajİarı vardır (1,8,9,15). N~~uı~c almak için. koşanatIa.rqa~. 9~ri seçilir, bu kazanan at, favori olupta kaybeden at v.eya diğer at,lardan

biri olur (15). .

İdrarın Avantajları:

Büyük miktarlarda elde edilebilir.

- İlaç konsantnisyonu kandakinden daha yüksek bulunabilir. İlacın metabolik ürünleri kandakinden daha fazla ve kori.~ ~antrasyonları daha yüksek olabilir.

1

drarın Dezava.n tajları : - Toplanması zor.

- İdrardaki ilacın konsantraSY~~u ile kandaki ilacın konsant-rasyonu arasında' bir ilişki' yoktur.

_ . f' . "

- Bazı ilaçlarla konsantrasyon dilue edilmekte ve kullanılan ilaç maskeIenmektedir.

K~nın Avantajları:

,:

Kolay toplanabilir.

Kancqilaçtesbit edildiğinde farmakolojik.etkileri tahmin edilebilir. .

• • J f, ' ~

. Kanın Dezavantajları:, Hacim küçüktür. '

Kandaki ,ilaç vc.,metabolik 'ürünlerinkonsan tr asyon u düşük.

tür. -1 . -i'. ',,'-"~r;' ."'#,;1'

,b) Analiz Materyali!1i "Toplama Zamanının Önemi:

Kan veya idrar numuneleri yarış öncesi veya yarış sonrası topla-nabilir. Yarış öncesi genellikle kan, yarış sonrası ise idrarnumunesi toplanmaktadır (1,8,9,15). Bununla beraber.yarış öncesi zaman daha kısıtlıdır .ve atIar yarış stresi içmdedir. Yanş sonrası ise zaman daha geniştir, daha rahat bir ortamda numune toplanabilir. Yarış öncesi. alınan kan numunelerinde doping analizleri için basit, hızlı, ucuz ve

(15)

YARıŞ ATLARıNDA PERFORMANSı ARTıRMAK ... 55

duyarlı teknik gerekir. Çünküya,sal olmay~n il~çların kandaki kon-santrasyonu düşük olduğundan teknik olarak yarış öncesi analizler kı.-ıtlıdır. Bunun yanında yarış öncesi' yap'~lan doping analizleri yasal olmayan ilaç uygulamaları önlemede etkilidir. Fakat pahalı tip ana-lizlerdir (I ,8, 15). Ülkelere göre değişmekle beraber yarış wnrası ve idra,r numunesi alınması tereih edilmektedir ,.(8;15).

c) Analiz Yöntcml.eri<' i

, \ .

Doping ana;,lizinde en .sık başvurulan biyokimyasal 'analizlerdir (7). Kullanımi: .•..azaltmak)çin analiz yöntemlerinin çok küçük m:iktar-'lardaki doping maddelerini ortaya .'çikarabilecek duyarlılikta olmasi g~;ekir (1,8;ıO,14,15,18):.Örneğin Radioimmunoassay (RIA), ELISA, Yüksek Basınçlı Sıvı Kro'İnatografisi•••. '- ('HPLC) i~e Gazkromato"g'~afisi-, i , .•. Kütle Spektrumu (GC-MC) ölçüm hassasiyetleri'l ppb'vc daha alt sınırda olan analiz yönt~mleridi;'" (.1,8,9,iO, 14;İ8, 19,22). Ancak ya-.rışlarda 'eşitliği sağlamak ve d~ping kupa~ıl6ıasinı önlemek için eser miktardaki maddelerin analizlerıni': gerçekleştirip, doping yapılıp yapılmadığını kontrol etmek gere~mektedir. Doping maddelerinin veya bunların metabolitlerinin, idrarda .ve kanda saptanabilmesine olanak veren en hassas yöntem GC-MS dir. Diğer yöntemlerle doping maddeleri izlenmekte, analizde doping kuşkusu uyanırsa daha ince ayırım yapabilen GC-MC ile teyid yoluna gidilmektedir (1,8,9,10,14, 15,19).'GC-MS'denumune referans madde örneği ile karşılaştırılır, sonuç yine 'pozitif olduğu' takdirde doping yapıldığına hükmedilir

(Şekil ll) (1,15) .

Doping Analizinde Kuııamlan Bazı Hassas Metodların

Çalışma Prensipleri

Radioimmuı:ı-oassay (RIA):

.RIA yönteminde, reaksiyon sırasında antikorun serbest bağlan-ma yüzeyine bağlanbağlan-mak üzere işaretli ve işaretsiz antijen molekülleri yarışarak, antijen-antikor kompleks; meydana getirirler. Bağlı işaretli antijen' miktarı, işaretsiz, bağlı antijen ile ters orantılıdır ...Bağlı ile serbest kısımlar dengehaline geçtiktensonra ayrılırlar ve her iki frak-siyondaki radioaktivİte ölçümü yapılarak numunedeki antijen kon-santrasyonu ölçülür (14,22),

ELISA, ..(Enzyme Linkcd Immunosorbent Assay)

Biyolôjik num'uİ1eCl.earitijen (ihiç) varsa;' pleytteki antikora bağ-lanır. Bu durumda sonradan eklenen enzim işaretli antijen antikora

(16)

T. SEL, H. ERGUN

tdrar

~ll1:nunest

veya

Kan Yumunes1 ması 3. Hacm Var-lığının Doğ-rulanması Ge-MS

ı

Ekstraksiyon

1 Ekstraksiyon

UV

<:?!

~LC

\>

RIA

2. ~:~~~

~UIA)

Şekil IL. Genel Doping Test Şeması. Figure Il. General Doping Testing Seherne.

bağlanamaz ve ortama substrat eklenince renk oluşmaz. Numunede antijen olmadığı durumda, enzim işaretli-antijen antikora bağlanır, ortama substrat ilave edilince renk oluşur. Olu~an renk konsantras-yonu ilc numunedeki ilaç miktarı ters orantılıdır (8,19).

Yüksek Basınç Sıvı Kromatografisi (High Pressure Liquid Chro-matography) (HPLC):

Hareketli faz olarak kullanılan SiVi çözücü, güçlü bir pompa

yar-dımıyla tüm sistemden geçirilir. Sonra ilave edilen numune hareketli faz yardımıyla kolona (sabit faz) geçer ve orada ayrılır. Ayrılan mad-deler peşpeşe kolonu terk ederek detektöre ulaşırlar ve burada genel-likle optik özellikleri vasıtasıyla (VV absorpsiyonu, ışığı kırması, fluoresans göstermesi) komantrasyonlarıyla orantılı olarak elektrik akımı oluştururlar. Kuvvedendirilen bu akım bir kaydedici tarafın-dan pikierden oluşan kromatograma dönüştürülür. Retemiyon za-manı (Rt) değerlerine göre kalitatif, pik alanlarının madde konsant-rasyonuyla orantılı olma-sından yararlanarakta kantitatif analiz yapı-lır (4,11,15).

(17)

YARıŞ ATLARıNDA PERFORMANSı ARTıRMAK ... 57

Gaz Kromatografisi (Ge):

Hareketli faz gaz (örn: azot veya helyum) olup, bamıç altında çelik bir tüpten sağlanırve aletin enjektör kısmına bir boru ile gelir. Numune enjektörlc bu kısma verildiği zaınan burada buharlaşıI' ve taşıyıcı gaz ile kolona geçer. Kolonda ayrılma olayı gerçekleşir, ayrılan maddeler farklı zamanlarda peşpeşe kolonu terk ederek detektöre ula-şu'lar. Burada değişik şekillerde, örneğin bir hidrojen/hava alevinde yakılarak (Flameionisation Detector, tlD) veya etrafından geçtiği kızgın bir telin iletkenliğini değiştirerek (Thermal Conductivity De-tector, TCD) elektrik akımına dönüştürülür. Akım elektronik bir kı-sımda kuvvetlendirildikten sonra kaydedici (redoreel') (tarafından milh'olt olarak zamana karşı kaydedilir) tarafından pikierden oluşan kromatograma dönüşür. Retensiyon zamanı (Rt) değerlerine göre ka-litatif, pik alanlarının madde konsantrasyonuyla orantılı olmasından yararlanarak kantitatif analiz yapılır (1,4,11,15).

Gaz Kromatografisi-Kütle Spektrofotometrisi (GC-MS): Gaz kromatografisine, kütle spektrofotometrisinin bağlanmasıyla numunelerin kütle spektrumları alınabilir. GC'den gelen numune vakum odasına alınarak elektron bombardımanına tutulur. Bu sırada molekülden elektronlar kopar ve sonuçta

+

yüklü iyonlar elde edilir, bir kısmı elektronların etkisiyle başka parçalanmalarada uğrar.

+

yüklü iyonlar bir magnetik alan içerisinde hızlandırılırlar ve kütle! yük (m/e) oranlarına göre ayrılırlar. Ayrılan iyonlar detektörde ka-yıt edilirler. Kütle spektrumları bilinen benzer yapıdaki madde spekt-rumIarı ile mukayese edilerek tayin yapılır (1,4,10,11,15).

Sonuç

Doping olarak kullanılan Rezerpin, Salisilik asit, Gpium, Ka-fein gibi maddeler normalde atların yediği yemlerinde ve dolayısıyla idrarlarında bulunur (2,5 15). Bu nedenle yemierde de bulunan ya-sak maddelerin idrardııki eşik değerleri tesbit edilmelidir.

Doping analizi sırasında dikkat edilecek en önemli nokta yanlış pozitif ve yanlış negatif sonuçların ortaya çıkmasıdır. Bu nedenle analiz laboratuvarları yeterli araç-gereç ve bilgi birikimine sahip ol-malıdır. Bu konuda ~tandart getirmek ve homojeniteyi sağlamak için bazı kurallar getirilmeli ve doping analizi yapmaya yetkili laboratu-varlarbelirlenmelidir .

(18)

58 T. SEL, H. ERGUN

Kaynaklar ,

i. B1ake,J~W.,Tobin. T: (1986).Testing for Drugs in Horses.J. Eq. V~t. Sei., 6 (2): 93-97.

2. Chapman, D.I. (1969).Comp. Riochem. Fltysiol, 30, 325-34-5.

3. Craig, A.M., Blythe, L.L., Appell, L.H;, Slizeski, L.M. (1987).Fvaluntion of the potential for irtlerference by dinletkyl sulfoxide (DMSO) in drugdetection in racing artimals ..J.

Veı. pharmacol. Therap. LO. 298-304.

4. Good1ey, P. (1989).Multidimensional Gas Chromatography and Hyphen<ıted Techniques. Chapter 5. In High Resolution Gas Chromatograph)'. Edr., K.]. Hyt'er, 3 rd Ed. Hewlett.Pac. kard Co, U.S.A., pp. 5-13/5-23.

5. Haywood, P.E., Tea1e, -P., Moss, M.S.(1990)..The excretian of theobromine in Thor I1vghbred riıcehorses af ter jeceliııg compounded .cubes containing cocoa husk-establisment of a threr. Iwld value iıı horse urine. Equine Veterinary Journal, 22 (4): 244-246.

6. Johnson, F.L., Leraer, K.G., Siegel, M., Thomas, E.D., Feagler, J.Ro, Majerııs, P.W. and Hartmana, J.R. (1972).Association of Androgenie Anabolie Steroid Therapo with Development of Hepataceltular Carsinoma. The L;neet, 2: 1273-1276.

7. Kalyon, T.A. (1990).Spor hekinıli!i, GATA Ba~ımevi.

8. McDonald, J. ~t all (1988).'Immunoassay Detection of Drugs in Racing Horses III. Detu. tWıı of MorphiM in Equine Blotid and Urine by a one Step EL/SA Assay. /Ustarch Communications in Chemical Pathologyand Pharmacology. 59 (2): 259-278.

9. Moss, M,s., (1986). The ana!ysis of Drugs and their Metabolites. Analytical Proeeeding~, 23, 48-50..

iO. Sc:iuuıcer, W., Donike, M. (I992).Metabolism of Bolde";'ne in ma~: Gas chromatograp. hisiMass Spectromelri . ldentifu:ation of uri;ary EXCTeted Metaboliies and Determination of EXCTetioıl rates.Biologieal Mass Spectrometry. 21, 3-i6:

i I. Shoog, D.A., (1985).Prindple< of lılStrumenta/ A'ıarysis, Third Ed. Stanford University. 12. Strayer, L. (1988).Biochemistry, 3rd' Rd~' '.V.H. Freeman and Company, New York, pp

992.

13. Swerczek, T.W. (1975).Immalure Germ Celts in the Semm of Tharougkbred Staltions., J.

Reprod. Fert. Suppl. 23: 135-137. , .

14. Tai, C.L.Jet all (1988).Radioimmıınoassayfor Etorphine i'l Horses with a [12$ analogof etorphine. Am. J. Vet. Res., 49 (5): 622-628.

15. Tobin, T. (1981).Drugs and The Per/orman« Horse. Charles C. Thomus. Publisher,

Sprin-grieıd, l1linois. ' .

16. Tob1n,

:r.,

Kaıner~, S.G., Anderson, R.L. (1985).Drugs am! race-horse perfarman4e, Trends in Pluırmacological Sciences, 6 (3): /29-132.

, . .' '

(19)

YARıŞ ATLARıNDA PERFORMANSı ARTıRMAK ... 59

18. Tobin, T. (1986). MedicatiOlI Control: The E[ficacv and Cost of Drug Testing. J. Eq. Vct. Sci.) 6(6): 333-336.

19. 20.

Tobin, T. (1990). Test qf Time. The Blood-Horse, 17, 6188-6190.

Wagner, von H.D. (1988): Recll/:iche Aspekte im Doping von Pferden. Tier.irzır _

he Umsehau, 43, 146-147. ıe

21. Woods, W.E., et all. (1985).Efficacy of testiııg for illegal medicatian in horses.JAVMA, 187 (9): 927-930.

22. Woods, W.E. et all. (1986).High-Sensitiuity Radicimmunoassay Screening Method for Fen. tanyı. Am. J. Vct. Res. 47 (10): 2180-:l183.

Şekil

Şekil 1. Atlarda Doping Olarak Kullanılan İlaç-Rcseptör-Cevap Ilişikleri. Figure '1:' Diug~Receptoİ'.Response;I~teractio~ or Drugs Used, as Doping in Horses.
Şekil 3. Furosemid'in Etki Mekanizması.
Şekil 5. Prıl&lt;ıaglandinlerin &#34;ğrı ()lu~turma Mekanizması. Figure 5. :he Pain.causing Mf'chanism of Prostoglandinc.
şekil 8. ılaÇ Emiliminin Şematik Gösterilmesi. .. Fi~ 8. S&lt;?hematic ~~prcse~~tion' of Drug Absoption.
+3

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu makale, Mevlanzade Rıfat'ı, dönemin erkek aydınlarının açılımsızlığına düşmüş ve bazı geleneksel kadın rollerini korumaktan yana fikirler beyan etmiş olsa

SCH-56592 (Formül 14), in vitro Candida ve Aspergillus türlerine karşı mükemmel, hayvan modellerinde ise pulmoner blastomikozis, sistemik kandidiyozis ve sistemik

Ts'a, Şeriatin yani Tevrat'üı emirlerinin bir harfinin bile, Kıyamet'e kadar, değişmcyeceğini ve değiştirmeye kalkışa'nlann, Allalı 'm katında en küçük ve

Ya Rabbi; Şeyh Şems ve Güneşin, Melek Şeyh Hasan ve Adanın Şeyh Ebubekir ve Katanın hatırı için bizi bağışla.. Ya Rabbi amin, amin dinin müb:uek ve

Eisenhower, “Dünyayı ikiye bölen belli başlı meselelerde Türkiye ile aynı fikirdeyiz, güvenlik, hürriyet ve istiklal ile sulhun tahakkuku uğrunda daima en kuvvetli

21.00’e kadar imza etmediğimiz takdirde, görüşmelerin kesileceğini, saat 18.00’e kadar cevap beklediğini Bab-ı Ali’ye (Hükümet’e) bildirmeye çalışmış, ancak,

ticaret anlayışının temeli olmuştur. Sigara kağıdı imali, Tütün İnhisarı İdaresi’ne devredildiğinden bu alandan çekilmek zorunda kalmış ve 1920

Örneğin, Blascovich ve arkadaşlarının (29), sporcuların labarotuvar ortamında ölçülen (kan basıncı, kalp atım hızı) mücadele ve tehdit algılarına göre