• Sonuç bulunamadı

Traumatic Stress in Relief Workers

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Traumatic Stress in Relief Workers"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yardým Çalýþanlarýnda Travmatik Stres

Banu Yýlmaz1

1Psk., Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coðrafya Fakültesi Psikoloji Bölümü, Ankara

SUMMARY

Traumatic Stress in Relief Workers

Trauma response can be produced by indirect, as well as direct, exposure to an event. In other words, traumatic events may cause stress reactions on witnesses, relatives and friends of the victims, and relief workers, besides the direct victims of the event. In the related literature, the stress reactions of these groups are called secondary traumatic stress or vicarious traumatization. The terms secondary traumatic stress or vicarious trauma are defined as the stress reaction of those who witness or have the knowledge of a traumatic event, or who are involved in the relief operations. The psychological effects of being involved in relief operations are investi-gated in many studies. When the stressors of emergency work are considered, it can be inferred that emergency workers may show stress reactions similar to that of direct trauma victims. The purpose of this article is to present the traumatic stress in relief workers within the framework of research findings on vicarious trauma and secondary traumatic stress. The research on secondary traumatic stress and posttraumatic stress reactions in relief workers were reviewed in the related literature; and research findings were presented within the frame-work of predictors of stress symptoms in this group. Research reviewed reveals that there were several vari-ables predicting the traumatic stress vulnerability of the vicariously traumatized individuals. It is crucial to improve the preventive interventions in these groups in order to reduce the negative effects of continuous expo-sure to traumatic incidents. Therefore, variables related to secondary traumatic stress and the relations of these variables need to be determined to develop culture-spe-cific models appropriate for these groups.

Key Words: Relief worker, vicarious trauma, secondary traumatic stress.

ÖZET

Travmatik olaylarýn ardýndan, olaya doðrudan maruz kalanlarýn yaný sýra, tanýk olanlar, maðdurlarýn yakýnlarý ve yardým çalýþmalarýnda görev alan kiþiler de travmatik stres belirtisi gösterebilir. Bu gruplarýn gösterdiði tepkiler, ilgili yazýnda ikincil travmatik stres ya da dolaylý travma-tizasyon olarak ifade edilmektedir. Yardým çalýþanlarýnýn, yaptýklarý iþ nedeniyle karþý karþýya kaldýklarý stres kay-naklarý göz önünde bulundurulduðunda, bu grubun, travmatik olaylara doðrudan maruz kalanlarýnkine ben-zer stres tepkileri yaþayabilecekleri düþünülmektedir. Bu makalede, yardým çalýþanlarýnda travmatik stres ve iliþkili deðiþkenlerin, dolaylý travma ya da ikincil travmatik stres konusunda yapýlan araþtýrma bulgularý çerçevesinde aktarýlmasý amaçlanmýþtýr. Ýlgili yazýnda ikincil travmatik stres ve yardým çalýþanlarýnda travma sonrasý stres konu-larýnda yapýlmýþ araþtýrmalar gözden geçirilmiþ ve araþtýr-ma bulgularý, bu grupta travaraþtýr-ma sonrasý stres belirtileri ve bu belirtileri yordayan deðiþkenler baðlamýnda tartýþýlarak aktarýlmýþtýr. Gözden geçirilen araþtýrmalar, travmaya dolaylý olarak maruz kalan kiþilerin travmatik strese yatkýnlýðýný yordayan çok sayýda deðiþken olduðunu göstermektedir. Yaptýklarý iþten kaynaklý olarak travmatik olaylara sürekli maruz kalan, ancak doðrudan travma maðduru olmadýklarý için göz ardý edilme olasýlýðý bulunan yardým çalýþanlarý için, iþlev kaybýna uðrayacak duruma gelmeden önleyici müdahalelerin belirlenmesi önemlidir. Bu nedenle, dolaylý travmanýn neden olabile-ceði travmatik stresle iliþkili deðiþkenler ve bu deðiþken-lerin birbirleriyle iliþkideðiþken-lerinin belirlenerek, bu gruplara uygun ve kültüre özgü modellerin geliþtirilmesi önem taþýmaktadýr.

Anahtar Sözcükler: Yardým çalýþaný, dolaylý travma, ikin-cil travmatik stres.

(2)

GÝRÝÞ

Travmatik yaþantýlar, ölüm, ölüm tehdidi, aðýr yaralanma ya da bedenin bütünlüðüne yönelik bir tehdidin ortaya çýktýðý ve kiþinin kendisinin yaþadýðý ya da tanýk olduðu olaylardýr (APA 1994). Travma sonrasý stres tepkilerinin tanýsal sýnýflandýrma sis-temlerinde ilk olarak yer almasý, Vietnam Savaþý'nýn ardýndan gerçekleþmiþtir. Bu savaþtan sonra cepheden dönen askerlerde görülen belirtiler "Travma Sonrasý Stres Bozukluðu" adý altýnda DSM-III'te (APA 1980) tanýmlanmýþtýr. Bu taný sýnýfý, DSM'nin daha sonraki tüm uyarlamalarýnda da yer almýþ, ancak travmatik olayýn tanýmý ve taný ölçütleri bu uyarlamalarda çeþitli deðiþikliklere uðramýþtýr. DSM III'e göre travma kavramý, olaðan insan yaþantýsýnýn dýþýnda olan ve bireyde stres tep-kileri yaratan olaylarý tanýmlar. DSM III-R'de (APA 1987) bu taným daha kapsamlý olarak yer almýþtýr: "Kiþinin kendisi, ailesi ya da yakýnlarýnýn fiziksel bütünlüðüne ya da yaþamýna yönelik ciddi bir tehdidin olmasý, evinin ya da içinde bulunduðu toplumun aniden hasar görmesi, bir baþka kiþinin ciddi biçimde yaralanmasýna ya da ölümüne tanýk olmak gibi normal insan yaþantýsýnýn dýþýnda olan ve herkeste fark edilir düzeyde stres yaratan, þidde-ti yüksek, beklenmedik olaylar."

DSM III-R'deki travma tanýmý ile birlikte görüldüðü gibi, travma sonrasý stres tepkileri yal-nýzca olaya doðrudan maruz kalanlarla sýnýrlý deðildir. Bir olaya tanýk olmak, travmatik bir olayýn ayrýntýlarýný dinlemek ya da yalnýzca olayla ilgili haberi duymak bile çeþitli düzeylerde kaygý yarata-bilir (Eriksson ve ark. 2001, Rosenthal 2000, Weiss ve ark. 1995). Bu tanýmdan yola çýkarak, travmatik olaylarýn ardýndan, olaya doðrudan maruz kalan-larýn yaný sýra, maðdurkalan-larýn aileleri, yakýnlarý, olayýn hemen ardýndan arama-kurtarma çalýþ-malarýnda görev yapan profesyonel ve gönüllüler, ilk týbbi müdahaleyi yapan saðlýk çalýþanlarý, olayýn psikolojik etkilerini önlemek ve gerekli psikolojik desteði vermek üzere müdahalede bulunan ruh saðlýðý çalýþanlarý ve geniþ ölçekli afetlerin ardýndan olayýn etkilerini medyadan izleyen bireylerin, trav-maya dolaylý olarak maruz kaldýðý söylenebilir. Konuyla ilgili araþtýrmalarda, bu gruplarýn karþýlaþtýðý yaþantýlar, yaþamý tehdit eden olaya doðrudan maruz kalmadýklarý için, dolaylý travma (vicarious trauma) ya da ikincil travmatik stres

kavramlarýyla ifade edilmektedir.

Bu çalýþmada, yaptýklarý iþ nedeniyle travmatik stres açýsýndan risk grubunda olan yardým çalýþan-larýnda travmatik stresin belirtileri ve bu belirtiler-le iliþkili deðiþkenbelirtiler-ler, ilgili yazýnda dolaylý travma ya da ikincil travmatik stres konusunda yapýlan araþtýrma bulgularý çerçevesinde aktarýlacaktýr. Makalede ikincil travmatik stres baðlamýnda aktarýlan yazýn, travmaya dolaylý olarak maruz kalan maðdur yakýnlarý, travmatik olaya tanýk olan-lar ve travmatik olayýn ayrýntýolan-larýný öðrenenleri içermemekte; yalnýzca yardým çalýþanlarý ile ilgili yazýnla sýnýrlý tutulmaktadýr.

Dolaylý Travma / Ýkincil Travmatik Stres

Dolaylý travma ya da ikincil travmatik stres kavram-larýný tanýmlama konusunda, ilgili yazýnda genel bir görüþ birliði olmadýðý görülmektedir (Lugris 2000, Akt. Lerias ve Byrne 2003). McCann ve Pearlman (1999) bu kavramlarý, doðrudan olmayan bir biçimde yaþanan travmatik bir olaya verilen stres tepkisi olarak tanýmlamýþlardýr. Lerias ve Byrne (2003) tarafýndan yapýlan gözden geçirmede, bu olgu için, doðrudan travmaya maruz kalanlarýn deneyimlerinin, olaya maðdurlarýn deneyimleri yoluyla maruz kalanlar üzerindeki etkisi (Lugris 2000); travmatik olaya iliþkin bilgiden kaynaklý travmatik stres (Lind 2000) ve dolaylý olarak bir olaya maruz kalma sonucunda bireyin kendisi ve dünyaya iliþkin algýsýndaki deðiþim (Pearlman ve MacIan 1995) biçiminde açýklamalar yapýldýðý görülmektedir (Akt. Lerias ve Byrne 2003). Bu açýklamalardan yola çýkarak, Lerias ve Byrne (2003) dolaylý travma ya da ikincil travmatik stres kavramlarýný, ciddi biçimde strese yol açan ya da trajik bir olaya tanýk olan, bu olaya iliþkin bilgiye sahip olan ya da olay sonrasý yardým çalýþmalarýnda bulunanlarýn tepkisi olarak tanýmlamýþlardýr. Bu taným göz önünde bulundurulduðunda, yardým çalýþanlarýnýn (arama-kurtarma çalýþanlarý, yaþam-sal gereksinimlerin saðlanmasýnda görev yapan kiþiler, kriz yönetimi görevlileri, hekimler, ruh saðlýðý uzmanlarý vb), travmatik yaþantýlara dolaylý olarak maruz kalma, bir baþka deyiþle ikincil trav-matik stres tepkisi gösterme olasýlýðý yüksek grup-lardan biri olduðu düþünülmektedir. Doðal afetler, savaþlar, büyük kaza ve yangýnlar gibi travmatik

(3)

olaylarda görev yapan yardým çalýþanlarý, yaptýklarý iþ nedeniyle, yaþamsal tehdit içeren görevlerde yer alabilmekte, travmatik sahnelere maruz kala-bilmekte ya da iþ arkadaþlarýnýn kaybýna tanýk ola-bilmektedir. Psikolojik travma ile ilgili yazýnda, acil durum çalýþanlarýnda görülen travmatik stres ve yaygýnlýðý konusunda, itfaiye çalýþanlarý (örneðin, Beaton ve ark. 1999, Bryant ve Harvey 1996, Haris ve ark. 2002), ruh saðlýðý uzmanlarý (örneðin, Hesse 2002, Hodgkinson ve Shepherd 1994), polisler (örneðin, Alexander ve Wells 1991, Carlier ve ark. 1997, Duckworth 1986), hekimler (örneðin, Lundin ve Bodegard 1993) ve arama-kurtarmacýlarla (örneðin, Chang ve ark. 2003, Fullerton ve ark. 2004, Jones 1985, North ve ark. 2002, Stewart ve ark. 2004) yapýlmýþ olan çok sayýda araþtýrma bulunmaktadýr.

Çeþitli türden travmatik olaylarýn sýklýkla yaþandýðý ülkemizde, psikolojik travma araþtýrmalarýnýn büyük çoðunluðu, travmatik yaþantýlara doðrudan maruz kalmýþ kiþi ve gruplarla yapýlmýþtýr. Doðrudan travma maruziyeti konusundaki araþtýr-malarýn bir kýsmý doða olaylarýnýn neden olduðu travmatik yaþantýlara (örneðin, Gökler 2001, Güneþ 2001, Karancý ve Rüstemli 1995, Rüstemli ve Karancý 1996), bir kýsmý da insan eliyle ortaya çýkan travmalara (Baþoðlu ve ark. 1994, Kantemir 1993, Tek ve ark. 1993) iliþkindir. Yardým çalýþanlarýnýn travma sonrasý tepkilerine iliþkin ise daha az sayýda çalýþma yapýlmýþtýr. Bu araþtýrmalardan biri (Sungur ve Kaya 2001), maruziyet düzeyinin çeþitli travma sonrasý stres tepkilerinin ortaya çýkmasý ve kronikleþmesi açýsýndan yordayýcý olup olmadýðýný belirlemek amacýyla, 1993 yýlýnda meydana gelen Sivas katliamýnda yaralananlar ile olayýn yaþandýðý gün þehirdeki üniversite hastanesinde görev yap-makta olan ve katliamdan yaralý kurtulanlara ilk müdahaleleri gerçekleþtiren saðlýk çalýþanlarý üzerinde yapýlmýþtýr. Araþtýrma sonucunda, olaya doðrudan maruz kalan (yaralýlar) ve dolaylý olarak maruz kalan (hastane çalýþanlarý) gruplar arasýnda, belirtilerin ortaya çýkmasý açýsýndan bir fark olmadýðý; belirtilerin kronikleþmesi açýsýndan ise, doðrudan maruz kalan grubun daha yüksek puanlar aldýðý bulunmuþtur. Marmara depreminden üç yýl sonra, Kocaeli Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi çalýþanlarýnýn afet ve diðer travmatik olaylara baðlý ruhsal sorunlarýný belirlemek amacýyla Acicbe ve

ark. (2003) tarafýndan yapýlan bir baþka araþtýrma sonucunda, hastane çalýþanlarýnýn travma sonrasý stres bozukluðu yaygýnlýðý %2.7 ve depresyon yaygýnlýðý %1 olarak saptanmýþtýr. Ayný çalýþma kapsamýnda, çalýþanlar, saðlýkçýlar ve yardýmcý hizmetliler olarak karþýlaþtýrýldýðýnda, travma son-rasý stres bozukluðu ve depresyon oranlarýnýn, saðlýkçýlarda belirgin olarak daha yüksek olduðu bulunmuþtur. Çakmak ve ark. (2004) tarafýndan Kocaeli 112 Acil yardým biriminde görev yapan saðlýk çalýþanlarýnýn ruhsal sorunlarýný saptamak ve olasý bir afete karþý bireysel hazýrlýk durumlarýný deðerlendirmek amacýyla yapýlan araþtýrmada da, çalýþanlarýn, yaþadýklarý depreme baðlý yeniden yaþama, kaçýnma ve aþýrý uyarýlmýþlýk gibi travmatik stres belirtilerini, %10-29 oranýnda yaþadýklarý belirlenmiþtir. Ayný çalýþmada, ruhsal tedaviye gereksinim duyanlarýn oraný %9 olarak bulunmuþ-tur. Ýzmit ilinde görev yapan itfaiye çalýþanlarýna yönelik bir destek programýnda da, bu görevliler arasýnda travma sonrasý stres bozukluðu yaygýnlýðý %8.5 bulunurken, depresyon saptanmamýþtýr (Duruduygu ve ark. 2003). Aker (2006) Marmara Depremi'ne iliþkin araþtýrma bulgularýný gözden geçirdiði çalýþmasýnda, hem insan eliyle hem de doðal olarak ortaya çýkan çeþitli travmatik olaylara maruz kalma olasýlýðý olan saðlýk çalýþanlarýnýn, hazýrlýksýz yakalanma, ne zaman, nerede, ne yapacaðýný bilememe, doðrudan zarar görmüþ olma, geçmiþteki ruhsal travma yaþantýlarý, afetle baþ edememe ve destek sistemlerinin olmamasý gibi etmenler nedeniyle, ruhsal açýdan olumsuz etki-lendiklerini belirtmektedir. Afetlerin ardýndan arama-kurtarma çalýþmalarýnda görev yapan pro-fesyonellerde travma sonrasý sürecin anlaþýlmasý amacýyla yapýlan bir baþka çalýþmada da (Yýlmaz ve Þahin 2007), travma sonrasý stres belirtileri ve trav-ma sonrasý büyümeyi yordayan deðiþkenler incelen-miþtir. Bu çalýþma sonucunda, bu grupta hem trav-ma sonrasý belirtileri hem de travtrav-ma sonrasý büyümeyi yordama gücü en yüksek deðiþkenin, daha önce yaþanmýþ, yapýlan görevden baðýmsýz bir travmatik olay olduðu bulunmuþtur.

Dolaylý travma konusunda yapýlan ve travmatik olaylar sonrasý yardým çalýþmalarýnda yer alan pro-fesyonel ve gönüllülerin kendi bildirimlerini de içeren araþtýrmalar, ikincil travmatik stresin çeþitli kaynaklarý olabileceðini göstermektedir. Kendi

(4)

yaþamýna yönelik tehdidin yaný sýra, dolaylý olarak risk altýnda olmak, çalýþmalar sýrasýnda benzer görev yapan birinin ölümüne ya da yaralanmasýna tanýk olmak, yardým verilmeye çalýþýlan birinin kaybedilmesi gibi olaya baðlý stres kaynaklarý ve duygusal olarak çok zorlayýcý koþullara maruz kalmak, aþýrý sorumluluk duygusu, kaynaklarýn sýnýrlýlýðý, zaman baskýsý, yüksek beklentiler, destek sistemlerinden uzak kalmak gibi mesleki stres kay-naklarý, üzerinde durulan konulardýr (Al-Naser ve Everly 1999, Wagner ve ark. 1998).

Bütün bu olumsuzluklar göz önünde bulundurul-duðunda, yardým çalýþanlarýnýn, travmaya doðru-dan maruz kalan kiþilerin yaþadýklarýna benzer sorunlar yaþama olasýlýklarýnýn olduðu düþünülmektedir. Ýlgili yazýn gözden geçirildiðinde de, yardým çalýþanlarýnda travmatik stres tepkileri ve bu tepkilerle iliþkili deðiþkenlerin, travmaya doðrudan maruz kalan kiþilerdekine benzediði görülmektedir. Bu nedenle, bu gruplarda travma sonrasý sürecin, travmaya doðrudan maruz kalan kiþiler gibi ele alýnmasýnda yarar olduðu düþünülmektedir.

Yardým Çalýþanlarýnda Travmatik Stresin Belirtileri

Ýlgili yazýnda, travmaya dolaylý olarak maruz kalmanýn ardýndan yaþanan psikolojik sürecin, trav-maya doðrudan maruz kalanlarýn yaþantýlarýna ben-zer olduðu belirtilmektedir. Bu da, DSM IV'te tanýmlanan belirtilere karþýlýk gelmektedir (APA 2000). Travmatik olaylarýn ardýndan yardým çalýþ-malarýnda yer almak, farklý travmalarla karþýlaþma olasýlýðý (kendi yaþamýna yönelik tehdit, çalýþma arkadaþýnýn kaybý, birinin ölümüne tanýk olma vb) nedeniyle de travmatik stres belirtilerini artýrmak-tadýr (Carlier ve ark. 1997). Aþaðýda, travma son-rasý stres belirtilerinin dolaylý travmadaki görünümü, travmatik olaya maruz kalma ve tehdit algýsý, olayý yeniden yaþama, kaçýnma, artmýþ uyarýlma ve iþlevlerde bozulma açýlarýndan ele alýn-maktadýr.

Travmatik olaya maruz kalma ve tehdit algýsý

Travma sonrasý stres tanýsý için gerekli ölçütlerden ilki, bireyin travmatik bir olaya maruz kalmýþ olmasýdýr. Ayrýca, bireyin tepkisi yoðun korku,

çaresizlik ya da dehþet öðelerini barýndýrýr. Bireyin kendisinin ya da baþkalarýnýn maruz kaldýðý tehdidin ciddiyetine iliþkin algýsý, daha sonra ortaya çýkmasý olasý tepkiler için önemli bir belirleyicidir. Birey olayý ne kadar tehdit edici olarak algýlarsa, yaþadýðý kaygý da o kadar yoðun olacaktýr (Beaton ve ark. 1998). Bu iliþki büyük ölçüde bireyin olaya iliþkin deðerlendirmesiyle ilgilidir. Olayýn ardýndan olaya iliþkin olarak yapýlan deðerlendirme, belirti-lerin ciddiyetini etkiler. Bu deðerlendirme kiþinin kendisinin ya da sevdiklerinin yaþamýna yönelik tehdit algýsýný içerdiðinde travma tepkisi olasýlýðý daha da artar. Dehþet, korku ve çaresizlik duygularý da, yaþanan stres düzeyiyle iliþkilidir (Beaton ve ark. 1999).

Olayýn ciddiyetine iliþkin tehdit algýsý ve stres tep-kilerinin þiddeti arasýndaki bu iliþki, yardým çalýþan-larýnýn stres tepkileri için de geçerlidir. Travmatik bir olaya maruz kalmýþ çocuklarla çalýþan tera-pistler ve polislerde, çaresizlik ve dehþet duygu-larýndan dolayý, ikincil travmatik stres tepkisinin arttýðýna iliþkin bulgular vardýr (örneðin, Brady ve ark. 1999, Carlier ve ark. 2000). North ve ark.’nýn (2002) Oklahoma bombalamasýnýn ardýndan arama-kurtarma çalýþmalarýnda yer alan görevliler-le yaptýðý araþtýrmada, çoðu ceset çýkarma görevi yapan çalýþanlarýn en fazla ifade ettikleri duygunun, çocuk bedenleri çýkarmaktan kaynaklý üzüntü olduðu bildirilmektedir.

Olayý yeniden yaþama, kaçýnma ve artmýþ uyarýlma

Travmatik olaya doðrudan maruz kalmamýþ hatta olaya tanýklýk etmemiþ birinin de yeniden yaþama tepkisini göstermesinin olasý olduðuna iliþkin bul-gular vardýr. Örneðin, Steed ve Downing (1998) dehþet içeren bir olayý ayrýntýlarýyla dinleyen birinin, olaya doðrudan maruz kalan kiþiye karþý gösterdiði empatik duygularýn bir sonucu olarak bu kiþiyle ayný duygularý yaþamasýnýn olasý olduðunu belirtmiþlerdir. Bu, olayý dinleyen kiþinin, kendi belleðinde olaya iliþkin bir tablo yaratmasýna ve olaya doðrudan maruz kalmýþ kiþiye iliþkin hatýr-latýcýlarýn varlýðý durumunda olayý yeniden yaþýyor gibi hissetmesine neden olabilir (Akt. Lerias ve Byrne 2003).

Chrestman (1995) tarafýndan yapýlan bir çalýþmada, travmaya dolaylý olarak maruz kalmanýn ýsrarlý

(5)

düþünceler (intrusion) ve biliþsel kaçýnmayla (dis-sociation) iliþkili olduðu bulunmuþtur (Akt. Lerias ve Byrne 2003). Bu belirtiler, olaya doðrudan maruz kalanlarýnki kadar yoðun olmasa da, birey için oldukça stres yaratýcýdýr. Israrlý düþünceler ve biliþsel kaçýnma yoluyla olayý yeniden yaþama gibi belirtiler olaya doðrudan maruz kalan kiþiye iliþkin hatýrlatýcýlarla karþý karþýya gelindiðinde ortaya çýkar (Murphy ve ark. 1999).

Travmatik yaþantýya doðrudan maruz kalanlarda biliþsel kaçýnma belirtileri, travma sonrasý stres bozukluðu olasýlýðýný yordayan deðiþkenlerden biridir. Bu nedenle, dolaylý travmada da bu belirti-ler tanýsal açýdan deðer taþýr. Acil durum görev-lerinde bulunan kiþilerle yapýlan çalýþmalarda trav-matik olaylara yoðun olarak maruz kalanlarýn daha fazla biliþsel kaçýnma belirtisi gösterdiði ve psikolo-jik sorun yaþadýðý bulunmuþtur (Marmar ve ark. 1996).

Travmatik olayýn hatýrlatýcýlarýna maruz kalmaktan kaçýnma ve sosyal açýdan içe çekilme travma son-rasý stresin özelliklerinden biridir (Weiss ve ark. 1995). Yardým çalýþanlarýyla yapýlan araþtýrmalar-da, birey olay sýrasýnda ne kadar tehlikede olduðunu düþünürse sonrasýnda kaçýnma davranýþlarýný da o kadar çok sergilediði bulunmuþ-tur (Johnsen ve ark. 1997, Marmar ve ark. 1996). Kaygý, açýklanamayan öfke, huzursuzluk gibi artmýþ uyarýlma tepkileri de, dolaylý olarak travmaya maruz kalan bireylerde sýk görülen bir belirtidir (Carlier ve ark. 2000, Eriksson ve ark. 2001). Bu belirtilerin yaný sýra, depresyon, disosiyatif belirti-ler ve somatizasyon da travma sonrasý stresle iliþkili diðer psikopatolojik tablolardýr (Van der Kolk ve ark. 2005, Morren ve Yzermans 2007).

Ýþlevlerde bozulma

Travmatik olaydan dolaylý olarak etkilenen kiþilerin iþlevlerindeki bozulma, çeþitli derecelerde olabilir. Yaþanan stresin düzeyinden baðýmsýz olarak, bu belirtiler belli bir düzeyde strese ve bireyin iþlev-lerinde bozulmaya neden olur. Bu tür stresten etki-lenen kiþilerin daha sonra baþka sorunlar yaþama olasýlýðý daha yüksektir (Eriksson ve ark. 2001, Johnsen ve ark. 1997).

Yaþamý tehdit eden olaylara doðrudan maruz

kalmasalar da, bu tür olaylarýn ardýndan yardým çalýþmalarýnda yer almaktan kaynaklý travmatik stres belirtilerinde de görüldüðü gibi, travmatik bir olaya dolaylý olarak maruz kalmak da doðrudan travmanýn neden olduðu sonuçlara benzer bir etki yaratabilmektedir. Özellikle, bu tür olaylarýn hemen ardýndan arama kurtarma çalýþmalarýnda yer alan görevliler, travmatik sahnelere tanýk olma, travma maðdurunun çaresizliðiyle doðrudan yüz yüze gelme, kendi yaþamýna yönelik bir tehditle karþýlaþma gibi yaþantýlara sýklýkla maruz kaldýk-larýndan, birincil maðdurlarýn tepkilerine benzer tepkiler gösterme olasýlýklarýnýn yüksek olduðu düþünülmektedir. Bir baþka deyiþle, yaþamý tehdit eden olaylara ve travmatik ölümlere sýklýkla maruz kalmalarý nedeniyle, arama-kurtarma çalýþanlarý gizli travma maðdurlarý olabilir (Dyregrov ve ark. 1996, Wagner ve ark. 1998).

Yardým Çalýþanlarýnda Travmatik Stresle Ýliþkili Deðiþkenler

Doðrudan travmada olduðu gibi, dolaylý olarak travmaya maruz kalan herkeste yukarýda sözü edilen tepkiler görülmez. Örneðin, bir petrol arama çalýþmasý sýrasýnda meydana gelen kazada, kurtar-ma görevinde yer alan personelden yalnýzca %24'ünün olaya baðlý psikolojik sorunlar yaþadýk-larý bildirilmiþtir (Johnsen ve ark. 1997). Weiss ve ark. (1995) tarafýndan yapýlan bir çalýþmada ise, ciddi bir doðal afetin ardýndan acil durum görev-lerinde yer alan personelin %10'unun psikolojik uyum güçlükleri yaþadýklarý sonucu bulunmuþtur. Ülkemizde yapýlan çalýþmalarda da, yardým çalýþan-larý için bildirilen oranlar, travma sonrasý stres belirtileri için %10-29 (Çakmak ve ark. 2004); trav-ma sonrasý stres bozukluðu için %2.7 (Acicbe ve ark. 2003) ve %8.5'tur (Duruduygu ve ark. 2003). Arama-kurtarma çalýþmalarý sýrasýnda yaþadýklarý travmatik deneyimlere baðlý olarak çeþitli stres belirtileri gösteren grubu, herhangi bir belirti göstermeyen meslektaþlarýndan ayýran özelliklere iliþkin bilgi elde etmek amacýyla yapýlan araþtýr-malarda, bu belirtilerin etkilerine aracýlýk eden ve ortaya çýkýþýný yordayan çok sayýda deðiþkenden söz edilmektedir. Bunlardan en fazla söz edilenleri deneyim, maruziyet düzeyi, önceki travma öyküsü, psikiyatrik öykü, sosyal destek, eðitim, sosyo-ekonomik düzey ve baþaçýkma tarzlarýdýr.

(6)

Deneyim

Yardým çalýþanlarýnda travmatik stres tepkisini yor-dayan deðiþkenlerden biri olarak ele alýnan dene-yimin etkisinin araþtýrýldýðý çalýþmalarýn sonuçlarý, çeliþkili bulgular vermiþtir (Raphael 1986). Deneyimi belirleyen deðiþkenlerden biri olan meslekte bulunma süresi ile stres tepkileri arasýn-daki iliþkiyi araþtýran çalýþmalardan (Marmar ve ark. 1999, Wagner ve ark. 1998, Weiss ve ark. 1995) elde edilen bulgular, çalýþma süresi uzadýkça, psikiyatrik rahatsýzlýk ve travma sonrasý stres riskinin arttýðýný göstermektedir. Deneyimi belirleyen bir baþka deðiþken olan yapýlan görev sayýsýnýn stres tepkileri üzerindeki etkisinin araþtýrýldýðý bazý çalýþmalar da (örneðin, Barton ve ark. 1996, Breslau ve ark. 1991, Fullerton ve ark. 2004, Yýlmaz ve Þahin 2007), daha fazla sayýda görevde yer almanýn travma sonrasý stres belirtileri açýsýndan risk etmeni olduðuna iliþkin bulgularý destekler niteliktedir. Bazý araþtýrmalarda ise, deneyimle birlikte belirti gösterme riskinin azaldýðý bulgusu elde edilmiþtir (örneðin, Ursano ve ark. 1999, Jones 1985). Daha fazla sayýda yardým çalýþ-masýnda yer alma ya da bu görevi daha uzun süredir yapma nedeniyle travmatik maruziyeti daha fazla olan yardým çalýþanlarýnýn stres tepkileri açýsýndan daha iyi durumda olduðunu gösteren bul-gular, bu kiþilerin maruz kalabilecekleri strese iliþkin bir hazýrlýklýlýk geliþtiriyor olabileceðini düþündürmektedir. Hazýrlýklýlýk varsayýmýna göre, gelecekte olabileceklerin kesin olarak yordana-mayabileceði bilgisine karþýn, yaþanabilecekler için hazýrlýklý olma durumu söz konusudur. Bu tür olay-lara uzun süre ve daha çok sayýda maruz kalan yardým çalýþanlarý için travmatik olaylara iliþkin bilgi beklenmedik ve yordanamaz olmadýðýndan, karþý karþýya kalacaklarý travmatik materyal için hazýr olmalarý daha olasýdýr (Vickio 2000).

Maruziyet düzeyi

Yardým çalýþmalarý sýrasýndaki travmatik maruziyet düzeyi ile travma sonrasý stres arasýnda pozitif yönde iliþki olduðunu gösteren araþtýrma sonuçlarý bulunmaktadýr (Johnsen ve ark. 1997, Marmar ve ark. 1996, Weiss ve ark. 1995). Ursano ve ark. (1995), travmatik bir ölüme tanýk olmanýn, yeniden yaþama, kaçýnma, düþmanlýk ve bedenselleþtirme tepkileri ve travma sonrasý stres bozukluðu riskini

arttýrabileceðini bildirmiþtir. Weiss ve ark. (1995), olay sýrasýndaki maruziyetin genel belirtilerle iliþ-kisinin çok güçlü olmadýðýný, ancak travmatik belir-tilerle güçlü biçimde iliþkili olduðunu bulmuþlardýr. Cansýz bedenlerle temasýn, psikiyatrik belirtiler ve travma sonrasý stres belirtileriyle anlamlý düzeyde iliþkisi olduðu bulunmuþtur. Fullerton ve ark. (2004) tarafýndan, bir uçak kazasýnýn enkazýnda görev yapan arama-kurtarma çalýþanlarý ile yapýlan araþtýrmada, görev sýrasýndaki maruziyetle iliþkili akut stres bozukluðu ve travma sonrasý stres bozuk-luðu incelenmiþtir. Çalýþmaya katýlan görevlilerin %22'sinin fiziksel bir tehlikeye maruz kaldýðý, %47'sinin kazadan kurtulanlarla çalýþtýðý, %63'-ünün de enkazdan ceset çýkarma çalýþmalarýnda bulunduðu belirlenmiþtir. Diðer deðiþkenler açýsýn-dan eþleþtirilmiþ karþýlaþtýrma grubuna göre, arama-kurtarma çalýþmalarýnda yer alanlarýn, akut stres belirtileri, travma sonrasý stres belirtileri ve depresyon puanlarýnýn anlamlý düzeyde yüksek olduðu görülmüþtür. Ayrýca, çalýþanlarýn duygusal sorunlarý için yardým arama giriþimlerinin karþýlaþtýrma grubuna göre dört kat daha yüksek olduðu bulunmuþtur (Fulleton ve ark. 2004). Herlofsen (1994) doðal afetlerde, tanýk olanlar arasýnda yoðun çaresizlik duygularýnýn, ikincil trav-matik stres için önemli bir belirleyici olduðunu vur-gulamýþtýr. Bir baþka deyiþle, baþka insanlarýn trav-masýna ya da travmatik öykülerine çaresizce tanýk-lýk etmek, travmatik stres için önemli deðiþkenler-den biridir. Regehr ve ark. (2002) tarafýndan yardým çalýþanlarýyla yapýlan araþtýrmada, bu tür bir görevdeki en stresli olaylarýn ne olduðu ve bu maruziyetin sonuçlarýný incelemiþ; katýlýmcýlarýn verdiði yanýtlar, çalýþanlarda en fazla stres yaratan olaylarýn, bir çocuðun ölümü ve bir iþ arkadaþýnýn ölümü olduðunu ortaya koymuþtur.

Önceki Travma Yaþantýsý

Bireyin daha önceki travmatik yaþantýlara iliþkin öyküsünün, genellikle þimdiki stres düzeyini etki-lediði bildirilmektedir. Araþtýrma sonuçlarý, geçmiþ travma öyküsüne sahip olmanýn, bireyin dolaylý olarak travmaya maruz kalmasýnýn adýndan, travma sonrasý stres için bir risk etmeni olduðunu göster-mektedir (Marmar ve ark. 1996, Yýlmaz ve Þahin 2007). Travmatik olayýn bazý özellikleri, örneðin dehþet duygularý, geçmiþteki kiþisel travmaya iliþkin

(7)

anýlarý tetikleyebilir. Brewin ve ark. (2000), travma sonrasý öykünün, çocukluðunda bir travmasý olan ve istismar edilmiþ yetiþkinlerde özellikle önemli olduðunu vurgulamýþlardýr. Bu bireylerin, yeni bir travmayla karþý karþýya kalma sonrasýnda, çocukluk travmasý olmayanlara göre daha fazla kaygý belirtisi gösterdikleri bulunmuþtur (Brewin ve ark. 2000). Hodgkinson ve Shepherd (1994) tarafýndan yapýlan çalýþmada da, iþle iliþkili stres ve yaþam olaylarýnýn ikincil travmatik stresle anlamlý iliþkisi olduðu bulunmuþtur. Toplumsal olarak uzun süreli, sýklýkla tekrarlanan ve þiddeti yüksek, savaþ ve terörizmle iliþkili stresin yaþandýðý topluluklarda görev yapan yardým görevlileri ile yapýlan araþtýrmalarda, bu personelin düþükten orta düzeye doðru deðiþen ikincil travmatik stres belirtileri olduðu bulunmuþ-tur (Hyman 2004).

Psikiyatrik Öykü

Stresli yaþam olaylarý, önceki ve / veya þimdiki psikolojik güçlüklerle birleþtiðinde, travmatik yaþantýlarla baþaçýkmanýn güçleþtiðine yönelik bul-gular vardýr (Brewin ve ark. 2000, Gren ve ark. 1985). Travmaya maruz kalan yetiþkinlerde varolan kaygý ve depresyon öyküsünün baþaçýkma kapa-sitelerini, dolayýsýyla travma sonrasý belirtileri art-týrdýðý bulunmuþtur (Johnsen ve ark. 1997). Duruduygu ve ark. (2003) tarafýndan Ýzmit ilinde görev yapan itfaiye çalýþanlarýyla yapýlan araþtýrma-da araþtýrma-da, ruhsal hastalýk öyküsü olan ve araþtýrma-daha önce yaþadýklarý travmalar nedeniyle belirgin kaygýsý olan kiþilerin, daha fazla risk altýnda olduðu bulun-muþtur.

Sosyal Destek

Sosyal desteðin, travmatik bir olayýn ardýndan uyum için önemli bir yordayýcý olduðuna iliþkin bul-gular vardýr (Brewin ve ark. 2000, Ericksson ve ark. 2001). Ancak bu konuda yapýlan araþtýrma sonuçlarý çeliþkili bulgular vermektedir. Bazý araþtýrmalar, acil durum çalýþanlarý arasýnda, çeþitli kaynaklardan saðlanan sosyal destek algýsý ve ikin-cil travmatik stres belirtileri arasýnda negatif iliþki olduðu sonucunu ortaya koymaktadýr (Fullerton ve ark. 1992). Bazý çalýþmalarda ise sosyal destek ve ikincil travmatik stres arasýnda bir iliþki buluna-mamýþtýr. Hyman (2004), Ýsrailli adli týp polisleri

arasýnda ikincil travmatik stres belirtilerini incelediði araþtýrmasýnda, algýlanan sosyal destek ve ikincil travmatik stres belirtileri arasýndaki iliþkiyi ele almýþ; algýlanan sosyal destek ve trav-matik stres belirtileri arasýnda anlamlý düzeyde bir iliþki olmadýðýný bulmuþtur.

Eðitim ve Sosyoekonomik Düzey

Eðitim ve sosyoekonomik düzey, travmaya dolaylý olarak maruz kalanlarda travma sonrasý stres tepki-lerinin yaygýnlýðýnda katkýsý olan bir deðiþkendir. Daha düþük eðitimi olanlarýn, daha fazla ikincil travmatik stres tepkisi gösterdiklerini ortaya koyan araþtýrma sonuçlarý vardýr (Gren ve ark. 1985). Yüksek eðitim düzeyine sahip olanlarýn, sosyal aðlarý daha iyi kullanabilen, yaþadýklarý tepkilerin nedenlerini daha iyi anlayabilen, daha iyi baþaçýk-ma becerilerine sahip bireyler olduðu ifade edilmektedir. Duruduygu ve ark. (2003) tarafýndan yapýlan araþtýrmada da, yardým çalýþanlarý arasýnda eðitim düzeyi yüksek olanlarýn daha fazla yardým talebinde bulunduklarý bulgusu elde edilmiþtir.

Baþaçýkma

Bireyin stresli bir olay karþýsýnda entelektüel ve davranýþsal kaynaklarýný kullanma tarzý olarak tanýmlanan baþaçýkma, duygusal durum için bir aracý deðiþken olarak iþlev gösterebilir (Folkman ve Lazarus 1988). Lazarus ve Folkman'ýn (1984) baþaçýkma kuramý, bir olay karþýsýnda olayýn ve o olayla baþaçýkýlýp çýkýlamayacaðýnýn deðer-lendirildiði sürecin açýklamasýný yapmaktadýr. Bu model, karmaþýk stresli bir durumda baþaçýkma stratejilerinin bir aþamadan diðerine deðiþebile-ceðini varsayar ve bu da baþaçýkmanýn ölçümünü güçleþtirir. Buna ek olarak, bireyin baþaçýkma yolu, stres kaynaðýnýn türüne ve boyutlarýna göre deðiþir. Ancak bazý yazarlar, baþaçýkma stratejilerinin süreðen bir niteliði olduðunu, özellikle yardým çalýþanlarý gibi gruplarda, belli bir stres kaynaðýyla baþedilmesi gereken durumlarda ayný yollarýn kul-lanýlacaðýný savunurlar.

Bireyin dolaylý olarak yaþadýðý travmatik deneyimi deðerlendirme ve bunun sonuçlarýyla baþetme biçi-mi travma sonrasý belirtilerin varlýðýnda önemli bir rol oynar (Green ve ark. 1985). Ýlgili yazýnda, sorunlarý çözmek, ileride ortaya çýkabilecek

(8)

güçlük-leri önlemek ve duygusal gerilimi engellemek amacýyla hangi baþaçýkma stratejisinin kullanýl-masýnýn en yararlý olduðuna iliþkin bir görüþ birliði bulunmamaktadýr. Stresle baþaçýkma ve bunun ruh saðlýðýna katkýsý, çok sayýda çalýþmada ele alýn-mýþtýr. Ancak, kendilerinin ve iþ arkadaþlarýnýn güvenliklerine tehdit, çocuk ve bebeklerin ölümüne tanýk olma, enkazdan ceset çýkarma gibi olaðan dýþý ve süreðen bir þekilde mesleki güçlüklerle baþaçýk-mak zorunda olan afet çalýþanlarýnýn travma son-rasý stres tepkileri ve baþaçýkma yollarý çok az sayý-da çalýþmasayý-da incelenmiþtir (örneðin, Brown ve ark. 2002).

Konuyla ilgili bazý araþtýrma sonuçlarý, arama-kur-tarma çalýþanlarý gibi acil durum birimlerinde görev yapmanýn, travmatik olaylarýn etkileriyle baþaçýk-ma yeteneðini güçlendirdiðini ortaya koybaþaçýk-maktadýr. Bir baþka deyiþle, bu kiþiler, maruziyetin etkilerine duyarsýzlaþýrlar. Travmatik olaylarýn ardýndan görev yapan yardým çalýþanlarýnýn daha özel baþaçýkma becerilerine sahip olup olmadýklarýnýn araþtýrýldýðý bir çalýþmada (Moran ve Britton 1994) itfaiye çalýþanlarýnýn, bu tür bir görev yapmayan kiþilere göre daha özel baþ etme becerilerine sahip kiþiler olmadýklarý bulunmuþtur. Bazýlarý da, baþaçýkma tepkilerinin, deneyim ve hizmet yýlýna baðlý olduðuna yönelik bulgular elde etmiþlerdir. Örneðin Hytten ve Halse (1989) deneyimli yardým çalýþanlarýnýn daha etkili biliþsel ve davranýþsal baþaçýkma yollarý kullandýklarýný bildirmiþlerdir. Son yýllarda yapýlan bazý çalýþmalarda ise, acil durum çalýþanlarýnýn, bu iþin olasý sonuçlarýyla baþetme konusunda donanýmlý olsalar da, ölüm ve yýkýma sürekli maruz kalmanýn travma sonrasý stres belirtilerine neden olabileceðini ortaya koymuþtur. Ayrýca, yoðun maruziyetin baþaçýkmanýn bozul-masýna neden olduðunu öne süren çalýþmalar vardýr. Bir baþka deyiþle, travmatik olaylara yoðun olarak maruz kalan bireyler psikolojik ve fiziksel olarak daha dayanýksýz hale gelir (Bryant ve Harvey 1996, Marmar ve ark. 1999, McFarlane 1988). Acil durum çalýþanlarýnda baþaçýkma konusunda üzerinde görüþ birliði olan konulardan biri, prob-lem çözme odaklý yaklaþým gibi bazý baþaçýkma yol-larýnýn genel olarak uyuma yönelik ve koruyucu iken, aþýrý kafein, alkol ve madde kullanýmý gibi yol-larýn olumsuz sonuçlara neden olduðudur (Beaton ve ark. 1999, Karancý ve Acartürk 2005, Marmar ve

ark. 1996, Yýlmaz ve Þahin 2007). Olumsuz baþaçýk-ma, stresle baþ etmeye yönelik olarak kullanýlan ancak sonuçta stres düzeyini arttýran davranýþlar olarak tanýmlanýr (Green ve ark. 1985). Olumsuz baþaçýkma tepkilerinin, travma sonrasý stres belirti-lerinin ortaya çýkmasýnda ve sürmesinde etkili olduðuna iliþkin bulgular vardýr (Beaton ve ark. 1999, Marmar ve ark. 1996). Travmatik stresle baþaçýkmada kullanýlan bu olumsuz yollarýn, trav-madan kaynaklanan çaresizlik duygularý, kendini suçlama, güven ve öz saygý eksikliði gibi daha son-raki olumsuz baþaçýkma yollarý ile mücadelede kul-lanýldýðý bildirilmektedir (Steed ve Downing 1998, Akt. Lerias ve Byrne 2003). North ve ark. (2002) tarafýndan Oklahoma bombalamasýnýn ardýndan arama-kurtarma çalýþmalarýnda yer alan görevliler-le yapýlan araþtýrmada, bombalamanýn ardýndan yaþadýklarý duygularla nasýl baþaçýktýklarý sorulmuþ; bu soruya, katýlýmcýlarýn çoðu (%50), arkadaþ ya da aileden alýnan destekle (sosyal destek kullanýmý) yanýtýný vermiþtir. Alkol kullanýmý, ikinci en sýk yanýt (%19) olarak verilirken, katýlýmcýlarýn %10'u ilaç kullandýklarýný belirtmiþlerdir. Chang ve ark. (2003), aðýr yýkýma neden olan bir depremden beþ ay sonra arama-kurtarma çalýþanlarýyla yaptýklarý bir araþtýrmada, travma sonrasý belirtiler ve bun-larýn baþaçýkma yollarýyla iliþkisini araþtýrmýþlardýr. Çalýþma sonucunda, kaçýnma ve olumlu yeniden deðerlendirme þeklindeki baþaçýkma davranýþlarý-nýn, travma sonrasý belirtiler için yordayýcý olduðu bulunmuþtur. Güneþ'in (2001), 1999 Marmara Depremi'ne maruz kalmýþ 336 yetiþkinle yürüttüðü araþtýrmasýnda da, problem çözme odaklý baþaçýk-manýn, genel stres düzeyi ile negatif yönde iliþkili olduðu sonucu elde edilmiþtir.

Sonuç

Travmaya dolaylý olarak maruz kalan kiþilerin trav-matik strese yatkýnlýðýný yordayan çok sayýda deðiþken vardýr. Ýkincil travmatik stres için risk etmenleri üzerinde ilgili yazýnda bir görüþ birliði olsa da, doðrudan travmada olduðu gibi, ayný koþullara maruz kalan kiþilerden bazýlarý belirti gösterirken bazýlarýnýn neden göstermediðini anla-maya yönelik olarak çeþitli deðiþkenlerin bir bütün-leþtirmesini yapmak gerekmektedir (Beaton ve ark. 1999, Carlier ve ark. 2000, Thompson ve ark. 1998). Bazý araþtýrmacýlar, travma sonrasý stres

(9)

belirti-lerinin ardýndaki mekanizmayý daha iyi açýklamak için bireyin ve durumun özelliklerini bir araya getir-miþlerdir. Thompson ve ark. (1998) tarafýndan önerilen modelde, yordayýcý deðiþkenler, olay önce-si deðiþkenler (duruma katký yapan ve travma tep-kisini belirleyebilecek etmenler, örneðin, travma maðduruyla iliþki, önceki yaþamsal stres, psikolojik durum), olay anýna iliþkin deðiþkenler (travmatik olayýn özellikleri), olay sonrasý deðiþkenler (olayýn doðrudan bir sonucu olarak bireyin yaþamýnda ortaya çýkan deðiþimler), bireyin özelikleri (yaþ, cinsiyet, medeni durum, eðitim, meslek) olarak dört grupta ele alýnmaktadýr. Carlier ve ark. (2000) ise, polislerin travmatik materyali algýlama tarz-larýný tanýmlamak üzere, duygusal tepkisellik (öfke, hiddet ve üzüntü duygularý), incinebilirlik (bireyin kendi incinebilirliðine iliþkin inancý) ve suçluluk duygularý olmak üzere üç özellik kullanmýþlardýr. Üzüntü ve öfke duygularý, bireyin incinmez olmadýðý gerçeðiyle karþý karþýya kalmasý ve trav-matik olaya iliþkin suçluluk ve sorumluluk duygu-larý, travmayla iliþkili psikolojik sorunlara neden olacak þekilde etkileþim içindedir (Carlier ve ark. 2000).

Daha önce de belirildiði gibi, dolaylý travma, maruz kalan kiþi üzerinde doðrudan travmaya maruz kalan kiþidekine benzer bir etki ortaya çýkarabilir. Pek çok çalýþmada, her ikisinin de sonuçlarýnýn ayný olduðu ileri sürülmüþtür (örneðin, APA 2000, Brewin ve ark. 2000, Carlier ve ark. 2000, Eriksson ve ark. 2001, Orbach ve ark. 2001). Bir baþka de-yiþle, dolaylý olarak travmaya maruz kalmak da, doðrudan kalmak kadar ciddi, kronik sorunlara neden olabilir. Buna karþýn, dolaylý travmaya maruz kalan pek çok kiþi, tepkilerinin farkýnda olmadýðý için gösterdikleri belirtiler de uzmanlar tarafýndan göz ardý edilebilmektedir. Bunun bir nedeni de, buna maruz kalan kiþilerin, söz konusu belirtileri gösterdikleri halde iþlevlerini sürdüre-biliyor olmalarýdýr. Bu kiþiler daha az sayýda ya da daha az ciddi belirti gösterseler de, bu belirtileri yaþayan için hayatý güçleþtirici olabilir.

Uzamýþ travma sonrasý stres belirtisi, bir travma maðdurunun travma sonrasý stres bozukluðu þek-linde bir sorun yaþayýp yaþamayacaðýnýn en güve-nilir belirleyicisidir. Stres bu düzeye eriþtiðinde, belirtiler genellikle bireyin gündelik iþlevlerini sürdürmesini engelleyici bir duruma gelir (Griffin ve ark. 1997, Marmar ve ark. 1996). Bu belirtilerin erken fark edilmesi ve buna yönelik müdahale, kapasiteyi etkileyen bir düzeye gelmeden bunlarýn önlenmesi ve iþlevleri normale döndürme açýsýndan gereklidir. Yaptýklarý iþten kaynaklý olarak trav-matik olaylara sürekli bir biçimde maruz kalan, ancak doðrudan travma maðduru olmadýklarý için hem kendileri hem de uzmanlar tarafýndan göz ardý edilme olasýlýðý bulunan yardým çalýþanlarýnýn da, bireysel ve profesyonel düzeyde iþlev kaybýna uðratacak duruma gelmeden önleyici ve saðaltýcý müdahalelerin belirlenmesi önemlidir. Özellikle, trafik kazalarý, doðal afetler, terör olaylarý gibi trav-matik yaþantýlarýn sýklýkla ortaya çýktýðý ve bu olay-larýn çeþitli aþamaolay-larýnda yardým çalýþmaolay-larýnda yer almaya hazýr profesyonel ve gönüllü çok sayýda grubun bulunduðu ülkemizde, bu konu, ruh saðlýðý araþtýrmalarýnda göz ardý edilemeyecek bir cid-diyete sahiptir. Bu nedenle, dolaylý travmanýn neden olabileceði travmatik stresle iliþkili deðiþken-ler ve bu deðiþkendeðiþken-lerin birbirdeðiþken-leriyle iliþkideðiþken-lerinin belirlenerek, bu gruplara uygun ve kültüre özgü modellerin geliþtirilmesi önem taþýmaktadýr. Bu tür gruplarda travma sonrasý sürecin anlaþýlmasý, trav-matik olaylar sonrasýnda verilen hizmetlerin hangi aþamasýnda yer alýrsa alsýn (arama-kurtarma, destek hizmetleri, saðlýk hizmetleri, psikolojik saðaltým vb) çok önemli rol oynayan yardým görevlilerinin desteklenmeleri ve yaþadýklarý trav-matik olaylarýn etkileri ile daha kolay baþaçýk-malarýný saðlayacak yollarýn bulunmasý açýsýndan önem taþýmaktadýr.

Yazýþma adresi: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coðrafya Fakültesi Psikoloji Bölümü, Ankara, bnylmz@gmail.com

KAYNAKLAR Acicbe Ö, Aker AT, Özten E ve ark. (2003) Kocaeli

Üniversite-si Týp FakülteÜniversite-si HastaneÜniversite-si Çalýþanlarýnda Ruhsal Travma ve Etkileri. 39. Ulusal Psikiyatri Kongresi Poster Bildiri, Antalya. Aker AT (2006) 1999 Marmara depremleri: Epidemiyolojik bul-gular ve toplum ruh saðlýðý uygulamalarý üzerine bir gözden geçirme. Türk Psikiyatri Dergisi, 17(2).

Alexander DA, Wells A (1991) Reactions of police officers to body-handling after a major disaster: A before-and-after com-parison. Br J Psychiatry, 159: 547-555.

Al-Naser F, Everly GS (1999) Prevalance of posttraumatic stres disorder among Kuwaiti fire fighters. Int J Emerg Ment Health, 1:99-101.

(10)

Amerikan Psikiyatri Birliði (1987) Mental Bozukluklarýn Tanýsal ve Sayýmsal Elkitabý, üçüncü baský (gözden geçirilmiþ form) (DSM-III-R). Amerikan Psikiyatri Birliði, Washington. Çeviren E Köroðlu, Ankara, Hekimler Yayýn Birliði.

Amerikan Psikiyatri Birliði (1980) Mental Bozukluklarýn Tanýsal ve Sayýmsal Elkitabý, üçüncü baský (DSM-III). Amerikan Psikiyatri Birliði, Washington. Çeviren E Köroðlu, Ankara, Hekimler Yayýn Birliði.

Barton A, Blanchard EB, Hickling EJ (1996) Antecedents and consequences of acute stress disorder among motor vehicle acci-dent victims. Behav Res Ther, 34: 805-813.

Baþoðlu M, Paker M, Paker Ö ve ark. (1994) Psychological effects of torture: A comparison of tortured with nontortured political activists in Turkey. Am J Psychiatry, 151:76-81. Beaton R, Murphy S, Johnson C ve ark. (1999) Coping respons-es and posttraumatic strrespons-ess symptomatology in urban fire ser-vices personnel. J Trauma Stress, 12:293-308.

Beaton R, Murphy S, Johnson C ve ark. (1998) Exposure to duty related incident stressors in urban fire fighters and paramedics. J Trauma Stress, 11:821-827.

Breslau N, Davis GC, Andreski P ve ark. (1991) Traumatic events and posttraumatic stress disorder in an urban population of young adults. Arch Gen Psychiatry, 48:216-222.

Brewin C, Andrews B, Valentine B (2000) Meta-analysis of risk factors for posttraumatic stress disorder in trauma exposed adults. J Consult Clin Psychol, 68:748-766.

Brown J, Mulhern G, Joseph S (2002) Incident-related stressors, locus of control, coping, and psychological distress among fire-fighters in Northern Ireland. J Trauma Stress, 15:161-168. Bryant RA, Harvey AG (1996) Posttraumatic stress reactions in volunteer firefighters. J Trauma Stress, 9:51-62.

Carlier I, Lamberts R, Gersons B (1997) Risc factors for post-traumatic stress symptomatology in police officers: A prospec-tive analysis. J Nerv Ment Dis, 185:498-506.

Carlier I, Lamberts R, Gersons B (2000) The dimensionality of trauma: A multidimensional scaling comparison of police offi-cers with and without posttraumatic stress disorder. Psychiatry Res, 9: 29-39.

Chang CM, Lee L-C, Connor KM ve ark. (2003) Posttraumatic distress and coping strategies among rescue workers after an earthquake. J Nerv Ment Dis, 191:391-398.

Çakmak HE, Aydýn R, Can Y ve ark. (2004) Kocaeli Ýli 112 Acil Yardým Birimlerinde Çalýþan Personelin Geçmiþ Afetlerden Etkilenme ve Olasý Afetlere Hazýrlýk Durumlarýnýn Saptanmasý. Ruhsal Travma Toplantýlarý III; Afet sonrasý Ruh Saðlýðý: Önleme, Tedavi ve Örgütlenme Sözel Bildiri, Ýstanbul. Deahl MP, Gilham AB, Thomas J ve ark. (1994) Psychological sequeale following the Gulf War: Factors associated with subse-quent morbidity and the effectiveness of psychological debrief-ing. Br J Psychiatry, 165:60-65.

Duckworth DH (1986) Psychological problems arising from dis-aster work. Stress Medicine, 2:315-323.

Duruduygu M, Aker AT, Acicbe Ö (2003) Ýzmit Büyükþehir Belediyesi Ýtfaiye Çalýþanlarýnda Ruhsal Travma ve Etkileri. 39.

Ulusal Psikiyatri Kongresi Poster Bildiri, Antalya.

Dyregrov A, Kristoffersen JI, Gjestad R (1996) Voluntary and Professional disaster workers: Similarities and differences in reactions. J Trauma Stress, 9:541-612.

Eriksson C, Vande Kemp H, Gorsuch R ve ark. (2001) Trauma exposure and PTSD symptoms in international relief personel. J Trauma Stres, 13:205-211.

Fullerton CS, Ursano RJ, Wang L (2004) Acute stress disorder, posttraumatic stress disorder, and depression in disaster or res-cue workers. Am J Psychiatry, 161: 1370-1376.

Fullerton CS, Ursano RJ, Kao TC ve ark. (1992) The chemical and biological warfare environment, psychological responses and social supports in a high-stress environment. J Appl Soc Psychol, 22:1608-1624.

Gökler I (2001) The predictor variables of posttraumatic stress symptoms in children and adolescents following the Marmara Earthquake: Exposure and coping. Yayýmlanmamýþ Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Orta Doðu Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Green B, Grace M, Glesser G (1985) Identifying survivors at risk: Long term impairment following the Beverly Hills Supper Club Fire. J Consult Clin Psychol, 53:672-678.

Griffin M, Resick P, Mechanic M (1997) Objective assessment of peri-traumatic dissociation: Psychophysiological indicators. Am J Psychiatry, 154:1081-1088.

Güneþ H (2001) Stress related growth and earthquake experi-ence. Yayýmlanmamýþ Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Orta Doðu Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Haris MB, Baloðlu B, Stacks JR (2002) Mental health of trau-ma-exposed firefighters and critical incident stress debriefing. J Loss Trauma, 7:223-238.

Hesse AR (2002) Secondary trauma: How working with trauma survivors affects therapists. Clin Soc Work J, 30:293-309. Herlofsen P (1994) Group reactions to trauma: An avalanche accident, Individual and Community Responses to Trauma and Disaster: The Structure of Human Chaos, RJ Ursano, BG McCaughey, CS Fullerton (Ed), Cambridge, Cambridge University Press.

Hobfoll SE (1991) Traumatic stres: A theory based on rapid loss ofresources. Anxiety Research, 4:187-197.

Hodgkinson PS, Shepherd MA (1994) The impact of disaster support work. J Trauma Stres, 7:587-600.

Hyman O (2004) Perceived social support and secondary trau-matic stress symptoms in emergency responders. J Trauma Stres, 17:149-156.

Jones DR (1985) Secondary disaster victims: The emotional effects of recovering and identifying human remains. Am J Psychiatry, 142: 303-307.

Joseph S, Williams R, Yule W (1997) Understanding post-trau-matic stress. A psychosocial perspective on PTSD and treat-ment. New York: John Wiley & Sons.

Kantemir E (1993) Ýþkenceye maruz kalanlarýn tedavisinde psikoterapi ve tedavi örgütlenmeleri. Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji, 1(Ek 3):34-45.

(11)

Karancý AN, Acartürk C (2005) Post-traumatic growth among Marmara earthquake survivors involved in disaster prepared-ness as volunteers. Traumatology, 11:307-323.

Karancý AN, Rüstemli A (1995) Psychological consequences of the 1992 Erzincan (Turkey) earthquake. J Disaster Studies Management, 19:8-18.

Lerias D, Byrne MK (2003) Vicarious traumatization: Symptoms and predictors. Stress Health, 19:129-138.

Lundin T, Bodegard M (1993) The psychological impact of an earthquake on rescue workers: A follow-up study of the Swedish group of rescue workers in Armenia, 1988. J Trauma Stres, 6: 129-139.

Marmar C, Weiss D, Metzler T ve ark. (1996) Characteristics of emergency services personnel related to peritraumatic dissocia-tion during critical incident exposure. Am J Psychiatry, 153:94-102.

McCann IL, Pearlman LA (1999) Vicarious traumatisation: A framework for understanding the psychological effects of work-ing with victims. Essential papers on posttraumatic stress disor-der. MJ Horowitz (Ed) NewYork, NewYork University Press. Moran C, Britton NR (1994) Emergency work experience and reactions to traumatic incidents. J Trauma Stres, 7:575-585. Morren M, Dirkzwager A, Kessels F ve ark. (2007) The influ-ence of a disaster on the health of rescue workers: a longitudi-nal study. CMAJ, 176:1279-1283.

Murphy S, Braun T, Tillery L ve ark. (1999) PTSD among bereaved parents following the violent deaths of their 12-28-year old children: A longitudinal prospective analysis. J Trauma Stres, 12: 273-290.

North CS, Tivis L, McMillen JC ve ark. (2002) Psychiatric dis-orders in rescue workers after the Oklahoma City Bombing. Am J Psychiatry, 159:857-859.

Orbach Y, Lamb M, Sternberg K ve ark. (2001) The effect of being a victim or witness of family violence on retrieval of auto-biographical memories. Child Abuse Negl, 25:1427-1437. Önder E, Tural Ü (2004) Travma sonrasý stres bozukluðunda tedavi kýlavuzu. Anksiyete Bozukluklarý Tedavi Kýlavuzu. R Tükel (Ed), Ankara, Türk Psikiyatri Derneði.

Regehr C, Goldberg G, Hughes J (2002) Exposure to human tragedy, empathy, and trauma in ambulance paramedics. Am J Orthopsychiatry, 72:505-513.

Rosenthal BS (2000) Exposure to community violence in ado-lescence: Trauma symptoms. Adolescence, 35:271-284. Rüstemli A & Karancý AN (1996) Distress reactions and earth-quake-related cognitions of parents and their adolescent chil-dren in a victimized population. J Soc Beh Person, 11:767-780. Solomon Z, Mikulincer M, Flum H (1988) Negative life events, coping responses, and combat-related psychopathology: A prospective study. J Abnorm Psychol, 97:302-307.

Sungur M, Kaya B (2001) The onset and longitudinal course of a man-made post-traumatic morbidity: Survivors of the Sivas disaster. Int J Psych Clin Prac, 5:195-202.

Stewart SH, Mitchell TL, Wright KD ve ark. (2004) The rela-tions of PTSD symptoms to alcohol use and coping drinking in volunteers who responded to the Swissair Flight 111 airline dis-aster. Anxiety Disorders, 18:51-68.

Tek C, Önder E, Duruarý Þ (1993) Ýþkence sonrasý görülen ruh-sal belirtiler. Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji, 1(Ek 3):26-30.

Thompson M, Norris F, Ruback B (1998) Comparative distress levels of inner city family members of homicide victims. J Trauma Stres, 11: 223-242.

Ursano RJ, Fullerton CS, Vance K ve ark. (1999) Posttraumatic stress disorder and identification in disaster workers. Am J Psychiatry , 156:353-359.

Van der Kolk BA, Roth S, Pelcovitz D ve ark. (2005) Disorders of extreme stress: The empirical foundation of a complex adap-tation to trauma. J Trauma Stress, 18:389-399.

Vickio CJ (2000) Developing beliefs that are compatible with death: Revising our assumptions about predictability, control, and continuity. Death Studies, 24:739-758.

Wagner D, Heinrichs M, Ehlert U (1998) Prevalance of symp-toms of posttraumatic stress disorder in german professional fire fighters. Am J Psychiatry, 155:12-21.

Weiss D, Marmar C, Metzler T ve ark. (1995) Predicting symp-tomatic distress in emergency services personnel. J Consult Clin Psychol, 63:361-368.

Yýlmaz B, Þahin NH (2007) Arama-kurtarma çalýþanlarýnda travma sonrasý stres belirtileri ve travma sonrasý büyüme. T Psikoloji Dergisi, 22:119-137.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ahşap yapılar diğer yapılara kıyasla depreme en dayanıklı yapılardır.. Birbirine geçme yapıldığı

İtiraz Hasar Tespit: 7269 sayılı kanun gereğince, kesin hasar tespit çalışmalarına yasal süre içinde itirazda bulunan afetzedelerin taleplerinin değerlendirildiği hasar tespit

• Ekip lideri ile birlikte bina yapı şekline göre canlı kalma yerlerini tahmin ederek arama ve kurtarma sistemine karar verir... Arama Kurtarma Tanımı ve

Ekip personelinin şahsi güvenliği için; iş Elbisesi, iş eldiveni, baret, toz maskesi, toz Gözlüğü, çelik burunlu ve tabanlı bot kullanılmalıdır... Afet

Yağ basıncı ve hava ile çalışırlar. Mekanik destek şeklinde ve yağın hidrolik gücü ile çalışırlar. Hava basıncı ile çalışan, 200 – 300 bar hava tüpleri veya

• Ana ipi emniyete alırken prusik düğümü tercih edilir ve genelde 5mm veya tercihen 6mm olan ipler kullanılır.. Kaba bir formül olmakla beraber üzerine prusik düğümü

• Zararlı maddeler veya da tehlikeli durumlar nedeniyle kapalı alanlarda ciddi ölüm ve yaralanma olayları sürekli meydana gelmektedir. • Kapalı alanlar

Bu yöntem yaralı veya ölü sayısı fazla çok katlı ve geniş binalarda belli bir süreden sonra tercih edilebilir. Bu yöntemin tercih edilmesinin sebebi ise umutların