• Sonuç bulunamadı

Türk kahvesinin 130 yıllık ailesi:Üçüncü kuşağın yönettiği Kurukahveci Mehmet Efendi bugün 20 ülkede

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk kahvesinin 130 yıllık ailesi:Üçüncü kuşağın yönettiği Kurukahveci Mehmet Efendi bugün 20 ülkede"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

albüm

PAZAR, 18 Kasım 2001

MRtMMRMMMMM

Üçüncü kuşağın yönettiği Kurukahveci Mehmet Efendi bugün 2 0 ülkede

Türk kahvesinin

130

yıllık ailesi

’ ürk kahvesini öğüterek tiryakilere ilk kez hazır bir şekilde sunan Mehmet Efendi'nin asırlık müessesesi Kurukahveci Mehmet Efendi ve Mahdumları, bu yıl 130'uncu yaşını sürüyor. Erken cumhuriyet döneminde, muhteşem bir otomobille birkaç yüz binlik İstanbul'un bakkallarına yağlı kağıt içinde dağıtılan bu kendine özgü tadlı kahve, bugün 2 0 ülkeye folyo paketler ve şık teneke kutular içinde

gidiyor. Sidney'den, Boston'dan "Ailemden birini görmüş gibi oldum" diyen telefonlar gelmesi, bunca uzun yıldır Türk kahvesi denince akla sadece Kurukahveci Mehmet Efendi'nin adının gelmesinden. Hazırın en çabuğunu gerektiren hayat şartlarına, makinelerde filtre edilmiş havalı kahvelere,

aramalılara, sıcak suyla anında hazırlananlara inat, Türk evlerindeki yüzde 84'lük payını da koruyor Türk Kahvesi (Mehmet Efendi de bunlar arasındaki ezici üstünlüğünü). Çünkü hazırlanılışı, sunuluşu, içimi ve sohbetiyle o, 4 5 0 yıldır süzülen ayrı bir kültür ve gelenek. 1871 'den bu yana İstanbul Eminönü'ndeki yerinde hayatını sürdüren bu mütevazı müesseseyi, bugün üçüncü kuşak yönetiyor.

Fatih Timurhan Mektebi ve Süleymaniye Medresesi'nde eğitim gören 1857 doğumlu Mehmet (Efendi), babası Haşan Efendi'nin baharat ve çiğ kahve satan küçük dükkaruna çırak olarak girdiğinde, kahve Osmanlı mutfağına gireli 300 yılı aşmıştır. Kanuni

zamanında Yemen Valisi olan Özdemir Paşa sayesinde önce saraya giren, etrafında hemen bir seremoni oluşturup kendi geleneğini, Yahya Kemal'in deyimiyle "medeniyetini" yaratan kahve, ardından konaklara, oradan evlere yayılmıştır. Zarflan, ibrikleri, fincanlan, tepsileri ve örtüleriyle... ilk Türk kahvesi tohumları Eminönü’ndeki

"Taht-u Kale"de atılmış; bir sokağa da adını vermiştir: Bugün de aym adı taşır, Tahmis Sokak. Tahmis kurukahve demektir, tahmisçi de

kurukahveci. Civarda hızla 55 kahvehane, 200 çalışan ve sayısız müdavim oluşmuştur.

Bu kahvenin, İstanbul’da ona bayılan Venedikli tacirler tarafından ülkelerine

götürülmesi (1615), Marsilya'ya ilk kahvenin ihracı (1650), Osmanlı Sefiri hoşsohbet Süleyman Ağanın ünlü kahve davetleriyle bu içeceği Paris sosyetesme tanıtması (1669) ve Osmanlı kuşatması sayesinde Viyanalılar'ın da Türk kahvesiyle tanışması (1683) Mehmet Efendi'den çok öncedir. Ünlü besteci Bach'm kahveye aşık olması ve ünlü Kahve Kantatını yazarak, "Ah, kahve ne tatlı/binlerce

öpücükten daha tatlı/ muscat şarabından daha yumuşak" demesi; Madame de Pompadour, Alexandre Dumas, André Gide, Moliere, Pierre Loti, Victor Hugo, Balzac'm, dünyaca ünlü kahve tutkunları olarak anılması; Türkiye'de ise ünlü ressam Ali Rıza Bey'in kahve ve

etrafındaki nesneleri, insanları karakalem resmetmesi bunlardan sonra...

BREZİLYA'DAN GELDİ

Yemen'den Türkiye'ye gelen kahve dünyaya yayıldıkça, Yemen’in üretimi yetersiz kalır. 1600'lü yıllardan itibaren, iklimi kahve tarımına uygun Jamaika, Küba, Kolombiya, Brezilya gibi ülkeler de kahve üretmeye başlarlar. Türkler, kendi damak tadlanna en uygunu olduğuna karar verdikleri Brezilya kahvesinde karar kılar. 1700'lü yülardan itibaren kahve çekirdeklerini Brezilya'dan alırlar. Peki çekirdeği

Brezilya'dan gelen kahve, nasıl Türk Kahvesi olur? Elbette, kültürüyle! Kavruluşu, pişirilişi, sunumu ve içimiyle...

Mehmet Efendi dükkanı babasmdan devralana kadar, Tahtakale’de çiğ çekirdek

olarak satılan ve evlerde tavada kavrulup el değirmenlerinde çekilen kahve, bir gün mis gibi kokusuyla Tahmis Sokak ve çevresine yayılır. Çünkü Mehmet Efendi, müthiş bir girişimci ruhla, kahveyi dibeklerde öğüterek müşterilerine hazır olarak sunmaya başlamıştır. Sağladığı bu kolaylıkla derhal

Kurukahveci diye tanınacak, cumhuriyetten sonra da ailesi bu lakabı soyadı olarak alacaktır.

Mehmet Efendi 1931'de ölünce baba mesleğini oğullan Haşan Selahattin, Hulusi ve Ahmet Rıza sürdürür. En büyükleri olan Haşan

Selahattin Kurukahveci (1897- 1944), tanıtıma ve yurt dışı pazara önem verir. Çok genç yaşta ölen Hulusi Kurukahveci (1904-1934) ise 1930'lu yılların gelişen teknolojisine ayak uydurarak toplu üretimi gerçekleştirir. Aynca İstanbul Tahtakale’deki binanın yerine, dönemin ünlü miman Zühtü Başar'a art deco tarzında bir dükkan inşa ettirir. Bugün hâlâ kullanılmakta olan üç katlı betonarme binanın bodrum

kah depolara, zemin kat değişik bir ışıklandırma düzeniyle satış bölümüne,

diğer katlan da idari personele aynlır.

Kahve, yağlı kağıttan paketler içinde bakkallara bir otomobille dağıtılmaya bu dönemde başlanır. Aym zamanda Galatasaray Sahne Sokak'ta bir şube açılır. O dönem İstanbul'un alışveriş merkezleri Eminönü ve Galatasaray'daki pazar olduğu için bu kadarı da yeterlidir doğrusu.

Hulusi Kurukahveci'den sonra yönetimi Ahmet Rıza devralır (1912-1985). Bir süre Londra'da eğitim gören Ahmet Rıza Kurukahveci, müesseseyi daha da çağdaşlaştırır ve tanıtımla reklama büyük önem verir. Müessesenin bugün de kullandığı -ve ilelebet kullanacağını açıkladığı- amblemi dönemin ender grafikerlerinden İhap Hulusi, 1937'de çizer. Bu desen 19901ı yıllarda Bülent Erkmen tarafından yeıü ambalajlara uyarlanacaktır. O yülarda "yenilik" sayüan afiş ve takvim çalışmaları da onun döneminde yapüarak firmanın reklamları yaygınlaştırılır.

Firma, ilk kez 1952-60, soma da 1977-82 arasında ülkede başgösteren döviz sıkıntısı nedeniyle kahve yerine çay

satmak zorunda kalsa da bugünlere gelişerek gelir. "İkinci Kahvesizlik Dönemi" nde Galatasaray Mağazası kapatılacak, ancak daha sonra Kadıköy'de bugün de varolan bir şube açılacaktır.

FOLYO POŞET DEVRİMİ

Bugün Kurukahveci'nin yönetiminde olan Mehmet Efendi'nin torunları işletme mezunu Mehmet ve makina mühendisi Hulusi Beyler, babalan Ahmet Rıza'mn ölümünden sonra bayrağı devralırlar. Hulusi

Kurukahveci, dedesi Mehmet Efendi'nin kahve öğüttüğü dibeklerden bir asır sonra yeni kahve makineleri

geliştirecektir. Bugünün 100 gramlık folyo paketleri ve 250 gramlık teneke kutulanyla şarküterilere, marketlere, bakkallara girenler onlardır. Yeni ambalajlar ve özel kahve setleriyle başta ABD, İngiltere, Almanya, İspanya, Danimarka, Avustralya, Yeni Zellanda ve Hong Kong ohnak üzere 20 ülkeye ihracat gerçekleştirerek, yurt dışında pek çok etkinliğe katılarak Türk kahvesini tanıtırlar. Çeşitli ülkelerde yaşayan Türkler, ağlayarak telefon ederler: "Ailemden birini görmüş gibi oldum!"

1 9 3 4 senesinde firm anın kahve dağıtım ını yapan otom obil. G ra fik e r ihap H ulusi tarafından üretilen a fişi. Firm a hâlâ Hulusi tarafından üretilen bu amblemi kullanıyor. Y E N İ K A H V E

HER YERDE*

K u r u k a h v t t c l Mehmet Efendi Mahtumları A Bu da 1 9 3 6 'd a yap ılm ış b ir takvim 1 9 3 3 yılında üretilm iş b ir reklam

çalışm ası.

Hulusi Kurukahveci Mehm et Efe nd i'nin üç oğlundan b iri. 1 9 3 4 yılında çok genç yaşta vefat etmeseydi, firm aya getirdiği yenilikleri sürdürecekti.

Firm a nın kurucusu Mehm et Efendi.

KURUKOnueci MEHMED EFENDİ

m f iH D u n u f io ı

Ahm et R ıza Kurukahveci'nin iki oğlu H ulusi ve M ehm et beyler şu anda yönetimde. K ızk a rd e şle ri Sem ra

hanım ın oğlu Hakan G önen ise dördüncü kuşak olarak yetişmekte. Geçenlerde evlenmiş ve "B e şin c i kuşak g e liy o r" esprile ri yapılm ış.

Ö z d e m ir Ayer firm anın danışm anı. Kısa pantolonluyken g irm iş

Kurukahveci'ye. Kahve ayıklamaktan tezgaha, oradan muhasebeye her bölümde çalışm ış. U zu n yılla r Ec za cıba şı'nd a çalıştıktan sonra yuvaya dönmüş.

Saçlarınızı isteklerinize

göre değiştirin.

Pantene her şeyiyle yenilendi. Yeni Pantene, 5 yeni özel serisi ile saçlarınıza

ÎG kat d<3h<3 fo? i d ScK^llk kazandırır ve sahip olduğunuz saçları isteklerinize göre değiştirir. P A N T E N E P R O A 4

YÜZDE 1 )0 0 TURK

Zaman zaman alevlenen uluslararası küçük bir kavgayı hatırlayın; Yunanistan da, Lübnan da, İsrail de bu kahveye sahip çıkar. Ama bugün Kurukahveci'nin danışmam olan Özdemir Ayer, Türk

misafirperverliğinin simgesi olan kahvenin Türk olmasıyla ilgili oram şöyle açıklar: Yüzde bin! Üstelik bunu sadece Türkler'in değil, Dünya Kahve Organizasyonü’nun da söylediğini ekler.

Milyonlarca kız istemne seremonisinde başrolü oynamıştır Türk kahvesi. Milyonlarca dostun acı kahvesi içilmiş; kaç milyon

tane 40 yıllık hatır doğmuştur. Kahvesi içilir olmak önemli bir statü olagelmiştir hep, yorgunluk kahvelerinin tadına doyum olmamıştır. Ne hazır kahveler, ne makine kahveleri talip olmuştur Türk halkının damak tadına ama, onun gönlünde her daim - yüzde 84 oranında- Türk kahvesi olagelmiştir. Firma yetkililerinin söylediğine göre, Kurukahveci Mehmet Efendi ve Mahdumları’nm hiçbir zaman diğer rakiplere karşı ciddi bir mücadele

vermesine gerek kalmamıştır. İçinde 600 ayrı aroma bulunan bu tad daha uzun süre

yaşayacaktır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Malumat, Kadın, Kadınlar dünyası, Menekşe gibi dergilerde pek çok şiiri yayımlanmış, 1924 yılında.. Feryatlarım adıyla bir şiir kitabı basılmış Yaşar

Ba- tı’da ise yazarımız hakkında “Sait Faik veya Yaşama Hırsı” adlı bir makale yayımlayan Belçika Aka­ dem isinden Roger Bodart onun için “Çağdaş

Hatıramı bitirmeden evvel şunlan söyleyeyim ki, ben en büyük pişekâr-kavuklu çifti Küçük İsmaü ve Hamdi efendilerle en büyük zenne Hariciye memurlarından

The analytical approximate traveling wave solutions of time fractional Whitham–Broer– Kaup equations, time fractional coupled modified Boussinesq and time fractional approximate

According to the findings of experimental studies related to the factors affecting the perception levels of pre-service teachers regarding problem solving skills;

麥門冬 乾薑(各六兩) 人參 白朮 甘草(各五兩) 附子 茯苓(各三兩)

Tablo 4.6.‟ya göre 36-72 aylık korunmaya muhtaç çocukların geliĢim alanları (biliĢsel geliĢim, dil, sosyal-duygusal, psikomotor, öz bakım becerileri) ile koruyucu ailenin

Son olarak İş Bankası Ya­ yınları “Bedri Rahmi Eren Eyüboğ- lu Aşk Mektuplarını üç cilt olarak okurları ile buluşturdu.«. Taha