S a y f a
T
2
1
O C A K
1 9 7 3
| Başturaft İkincidedeğil midir? Etkili bir kon trol, sosyal adaletin sağlan masına da yardımcı olur.
Muhakkak ki, İstihsal Ver gisinin kalkması ve yerine Katma Değer Vergisi gibi uy garca ve daha kolay takip edilen, aynı zamanda öteki vergileri de ortaya çıkaran bir sistemin korunası arzu edilir. Bunun Üçüncü Plân dönemi sonlarında gerçekleş tirileceği umudu da bize ve rilmiştir.
Teşvik tedbirleri tasarısı, sonuç olarak, elbette eleşti rilebilir.
Yalnız, çok iyi, iyinin düş manidir. Türkiye’de yapıla cak o kadar çok şey vardır ki, bunların içinde öncelik seçmek oldukça zordur. Y e nilikler, arka arkaya, sırası geldikçe yapılmalıdır. Yoksa, mükemmel bir teşvik tedbir leri manzumesini, çok iyi dengelenmiş bir sistemi bir araya getirmek için daha y ıllarca bekleyeceksek, şim diye kadar kaybettiğimiz za manlara yenileri eklenecek demektir.»
• G E VG İLİLİ — «Sayır. Ceyhan, Ortak I ’azar’da uygu lanan teşvik tedbirleriyle Türkiye’de getirilmek isteni len teşvik tedbirleri arasın daki farklar itirazlar yarat maktadır. Bazı sanayi dalla rını henüz kuramamış olan Türkiye’de geliştirilmek iste nilen sanayilere uygun ne tür teşvikleri yararlı görürsünüz? Yeni yatırımlarda işletmele rin büyüklükleri ve tröstle? menin sakıncaları konusun d i neler öngörüyorsunuz? )
• CEYHAN — «Türkiye’de düşünülen teşvik tedbirleri nin bazılarının Ortak Pazar’ da olmaması, o ülkelerin ge lişmiş olup artık yeni sanayi kurmak ve geliştirmek çaba sından çıkmasıyla ilgilidir. Dolayısiyle sanayii teşvik de farklıdır ve Türkiye’nin duru mu için ancak gelişmekte o- lan ülkelerin teşvikleriyle karşılaştırma yapılabilir. Ama ihracatın teşvikinde AE T’de alınan pek çok tedbir vardır ve hattâ Türkiye’deki tasarı da getirilen tedbirler ihraca tın teşviki yönünden Ortak Pazar’daki teşviklere göre ye tersizdir. En önemli olan teş vik yani ihracatın finansma nı ve sigortası konusu Türü tasarısında ele alınmamıştır.
Teşvik tedbirlerimin alın ması iki nedenle kesin bir zorunluktur:
0 Teşvik tedbirleri AET re kabeti olsa da, olmasa da sanayileşmemizi ve kalkınma ya hızlandırmak için gerekli dir.
0
Teşvik tedbirleri plânı etkili biçimde uygulamak için, de en önemli araçlardan dır. O yüzdendir ki, bugün sözü edilen tedbirlerin bir bölümü 1983 yılından beri uy gulamaya getirilmiştir.Vergi bağışıklığı konusu 1933’de 302 vc Kurumlar Ver gisi Kanununda değişiktik ya pan 199 sayılı kanunlarla ge tirilmiş olan hususlardı». Bel ki oranlar bugünkünden fark lıdır fakat yatırımcının gelir ve kurumlar vergisine beyan edeceği miktardan yatırımın bir kısmını düşme hakkı o yıldan beri uygulanagelmek- tedir. Dolayısiyle yeni tasarı yı gelir arttırıcı, gelir denge sini değiştirici bir faktör ola rak nitelemek yanlış olur.
Türkiye’de vasıtalı vergile rin yüksekliği ise vergi idare sinin yeterli derecede gelişme- mesiyie ilgilidir. Bu nedenle sosyal adalet ilkesinin uygu lanması on yıldan beri ger çekleşememiştir.
Teşvik tedbirleri tasarısı özellikle döviz gelirlerini art tırıcı etkiler yapabilir. N ite kim ihracat bir süredir art maktadır. Ne var ki, bu ar tışta 933 sayıl» kanunla uygu lanmakta olan vergi iadesinin mi, devalüasyonun mu, dünya konjonktüründeki durumun mu, yoksa geçen yıl yurt için deki fazla kapasite ve bir çe şit durgunluğun mu rol oy nadığı tam bilinmiyor. Sana yiciler, ihracat artışlarında vergi iadesinin büyiik bir ko laylık ve cazibe yarattığını ileri sürüyorlar. Bunurtla bir likte, sanayiin teşvikinde as lında başlıca tedbir girdilerin ucuzlatılması olmalıdır. Ayrı calık yaratılmamak, tarım girdileri konusu da dikkatle düşünülmelidir. Hükümetler eskiden beri tarım girdilerini ucuzlatmak üzerinde durmuş lardır ama sanayide girdile rin ucuzlatılması Uk defa bu tasarı ile getirilmektedir.
Kurulan tesislerde optimal boyut, ülke koşullarına göre değişen bir değerdir. İngil tere’de bir milyon ton üretil diği takdirde cazip olan bir iş, Türkiye’de sözgelişi 200 bin ton üretildiği zaman da cazip bir durum alabilir. Do layısıyla, tesislerin büyüklük derecesi için kesin bir değer verilemez.
TRÖSTLEŞME
AN CAK REKABET İLE
DENGELENEBİLİR
Tröstleşmeler konusunda i<se yurt içinde gerçek reka bet sağlanmadıkça bu ya da
SOSYAL ADALET, SANAYİLEŞME ve TEŞVİK
başka tasarılar fazla etki ya- pamaz ve kapalı bir ekonomi içinde de «gerçek rekabet tam ölçüde sağlandı» denilemez. Zaten Ortak Pazar’a girmenin sağiayacağı en büyük yarar lardan biri Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun Türkiye’ye gerçek rekabet şartlarını ge tirerek, tröstleşmelere bir m’ ktar engel olacağı inancı dır.
Teşvik tedbirleri tasarısı nın tüketim ya da ara ve yatı rım malları sanayilerinin ku rulmasını desteklemeye yö nelmesi, bütünüyle, tasarının uygulanmasına ilişkin listele ri hazırlayacak ve teşvik ted birlerinden yararlanacak kol ları tesbit edecek olan sorum lu organın elindedir. Organ, plân ve programlarla ekono mideki yeni gelişmelere göre desteklenmesi gereken yatı rım alanlarını tesbit ya da değiştirme hakkına sahip bu lunacaktır.»
• G E V G İLİLİ — «Sanayiin geliştirilmesi ve yatırımların teşviki alanında Ortak Pazar’ dan gelecek rekabet unsuru ne gibi bir rol oynamakta dır, sayın Doç. Yüksel? Ortak Pazar düzeninde tröstlerin ye ri nedir? Bu ortamda sosyal adalet sorunu için neler dü şünüyorsunuz? ■»
• Doç. Y Ü K S E L — «Gerek Üçüncü Plân’ın, gerekse bu tür tedbirlerin alınmasının tek anlamı vardır. Sorun, eko nomik kalkınmada kalkınma ya mı yoksa sosyal adalete mi öncelik verileceği alternatifi nin tayin edilmesidir. Aslın da katma protokolla Ortak Pazar’a girilme kararının ve rildiği anda bu sorun çözüm lenmişti. Ortak Pazar’a böyle bir katma protokolla girme nin Türk ekonomisinin lehine olmadığım biz 1964’den beri belirttik. Ortak Pazar’a geçi şi öngören katma protokol konusunda prensip karan başlangıçta yanlış tespit edil mişti ama AET ile ilişkiler bil kere bu düzen üzerine kurul duktan sonra yeniden düzen lemeler ummak da boş bir avunmadır; atı alan Üskü dar’ı geçmiştir. Eğer radikal, yeııi bir karar verilmezse Or tak Pazar'la bugünkü katma protokolün temel bölümle rinde değişiklik yapılamaya caktır; Ortak Pazar’ca veri lecek tavizler İse çok tâli ko nulardadır.
Bunun doğal sonucu Ortak Pazar’ın getireceği rekabete hazır olmak zorunluluğudur.
Bu rekabete de ancak sakın calı yönleri atılan bugünkü teşvik tedbirleriyle haızrlanı- labilir. Bu tedbirlerin en ağır bedelinin, gelir dağılımı gibi sosyal konuların ertelenmesi anlamına geldiğini bilmeliyiz.
ORTAK PAZAR'DA
TRÖSTLEŞME
MEŞRU ve
g e r e k l i d i r
Böyle bir porotokolla AET'- ııin geçiş dönemine girmek, Ortak Pazar'ın rekabet düze nini kabul etmek demektir. Bu rekabet düzeninde tröst leşme meşrudur. Ortak Pa zar’ı yaratmış olan Roma Andlaşmasında kabul edilme yen husus sadece kartelleş medir, yani serbestliklerini rryuhafaza etmekle birlikte be lirli işletmelerin bazı pazarla n paylaşmaları, fiyat bağla malarına gitmeleri gibi sade ce piyasaya karşı tutumlarda birleşmeleridir. Bunun dışın da işletmeler arası bütünleş me, yani tröstleşme AET Ko- misyonu’nun tavsiyelerinde, tutumunda açıkça ifade edil mektedir. Tröstleşme konusu AET’yc girmeyi kabul eden bir ekonominin göze alması gereken, geleceğiyle ilgili bir resmî ifadedir. Bu bakımdan da yeni teşvik tedbirlerinde bu felsefeyle bağdaşmayan bir yön bulunamaz.
Yeni teşvikler arasında yer almayan ihracat kredisi ve sigortası tasam ı da dört beş yıl önce hazırlanmıştır. Ama çoktan gerçekleştirilmesi ge reken bu konu hâlâ ihmal edilmektedir.
TÜRKİYE'DE EN
BÜYÜK TESİSLER
BİLE A E F Y E
GÖRE KÜÇÜKTÜR
Ortak Pazar’la rekabet ede bilecek İşletme büyüklükleri konusunun, rakkamlar açısın dan karşılaştırılmasının tek başına yetmediği kanısında yım. Aslında, Türkiye'deki en büyük firmalar bile Ortak Pazar’a göre küçük kalmak tadır. Buna karşılık, Türki- ye’de hazan nisbeten küçük işletmeler de maliyetleri dü şükse başarı kazanabilir.
Sonuç olarak, ekonomik iş lerde kural konulması elbet te önemlidir. Ama bundan çok
dalıa önemli olan, konulan kuralların ekonominin İhti yaçları doğrultusunda uygu lanması, bürokrasiden kaçı nılması ve şimdiye kadar gör düğümüz yanlış uygulamadan ders alıııubilmesidir. Devlet Plânlama Teşkilâtı geçmişte teşvik tedbirlerinin icracısı sıfatıyla objektif ölçülerden uzak, gerçekten pazarlıklara dökülen ve çok yönden tenkit çeken bir uygulamaya giriş mişti. Bir organizasyon düzel tilmesi yapılarak bu tedbirler sonradan tamamen Ticaret Bakanlığına verildi. Ne var ki, 1972 yılında biîe verilen teşvik tedbirlerinin yüzde 35’inin yine tüketim dalma açılmış olduğu görülmekte dir. Demek ki, herşeyden ön ce bir kalkınma stratejisinin ön hedef olarak alınmasıyla gerekli sanayilerin kurulma sı doğrultusunda konulacak olan tedbirlerin işletilmesi ayrı birer sorundur. Bunlar beiki de kurallar ile uygula ma arasındaki zıtlıklara yoi açabilir. Hedef uygulamada ki çelişkilere artık son vere rek, hızlı ve etkili kalkınma için gerekli sanayilerin mut laka kurulması olmalıdır.»
AYRICALIK
YAPILMASININ
HERKES
KARŞITINDADIR
• G E V G İLİLİ — «Ekono mik alandaki yeni gerçekler karşısında sanayi teşvik ted birleri için hangi ilkelerin be nimsenmesini zorunlu görü yorsunuz, sayın Kayra? Sos yal adalet ile kalkınma ara sındaki ilişkiler sizce nasıl tesbit edilmelidir?»
• K A Y R A '— «Türk sana yiinde yatırımların teşviki konusunda herkes ayrıcalıkla rın karşısmdadır. Bu önemli bir unsurdur. Ayrıca, teşvik tedbirleriyle ilgili olarak şu ilkeler üstünde durulabilir: A En önemli sorunlardan
birisi Türk sanayiinin fi nansman ihtiyacım çözmek olduğu halde tasan finans man konusunu yeterince ele almamıştır.
A İstediğimiz şey büyük müesseseleri cezalandır mak değildir. Büyük, küçük ve orta müesseseler aynı ze min üzerinde çalışabilmen- dirler.
0 Teşvik belgelerinin mut laka karaborsası olacak
tır. Buna karşı tasarıda ted bir yoktur.
Q Yeni tasarıyla sadece muhtemel bazı gelirler den vazgeçildiği doğru değil dir. Ziıa, ortada yeni yatırım larla iligli tasarruf artışını belirleyen bir sermaye/hasıla kat sayısı yoktur.
0 Bir ekonomide optimal işletme büyüklükleri ya ratmak ille de büyük işletme leri desteklemekle olmaz. Bazan küçük işletmeler de verimli ve başarılı olabilirler.
SOSYAL ADALETSİZ
BİR KALKINM AYA
HAYIR
Yeni teşvik tedbirleri ara sında özellikle itirazlarımıza yol açan şey eski tedbirler değil yeni getirilenlerin bazı larıdır. Bu arada, vasıtalı ve vasıtasız vergiler arasındaki denge ile sosyal adalet konu sunda İsrar ediyorum. K al kınma kapitalist bir model İçinde olacaktır, fakat sosyal adaletsizliğe karşı acaba ne tür çözüm yollan bulabiliriz? Bu çözüm yollarını tartışabi liriz ama sosyal adaletten vazgeçemeyiz. Yeni kanun, oranlan ne olursa olsun, den geyi mutlaka vasıtalı vergiler lehine bozacaktır. Bu İse sos yal adaletsizliği biraz daha keskinleştirir.
Oysa, bugünün dünyasında sosyal adaleti bir yana bıra karak ille kalkınacağım diye uğraşmak çıkar bir yol değil dir.»
SOSYAL
ADALETSİZLİKTEN
EN ÖN CE BİZ
SANAYİCİLER
KORKARIZ
• M ANSUR — «Sanayici dc en azından bencil ihtiyaçları için sosyal adaleti istiyor, is temektedir ve İstemek zorun dadır. Sosyal adaletin bulun madığı bir ortamda özel sek tör de olmaz. Sanayisi, süs- yal adaletsizliğin uzun vadede kendini felâkete sürükleyece ğini bilmektedir. Bilinçli bir özel sektör sosyal adaleti kal kınmanın ve istikrarın bir aracı, bir yolu olarak kabul etmekte ve bunları bağdaştı racak bir ortam istemekte dir..»ORTAK PAZAR'DA
SOSYAL ADALETLİ
BİR FORMÜL YO K Kİ
nHBHHMHMHBMUHDnSSilU • K A YR A — «Biz, eğer güç- lüysek, kalkınmayı sosyal adaletle en optimal dengede kurabilecek formülleri geliş tirmeliyiz.»• Doç. Y Ü K S E L — «Ortak Pazar’da böyle bir formül yok »
• K A YR A — «Olup olmadı ğım bilmiyorum. Yalnız Or tak Pazar'la yapılan katma protokolün yeniden gözden geçirilmesi konusunda atı alan gerçekten Üsküdar’ı geç miş gibi görünmektedir. Şim di öğreniyoruz ki, başta İn giltere olmak üzere A E T ’ye yeni üye olan üç ülkeye şim diye kadar Türkiye gümrük süz mal ihraç ederken, bunla rın üyeliğinden sonra o ülke lere mallarımız gümrüklü gi decektir. Türkiye geçiş döne mine girdiği için Ortak Pa zar'a genel preferanslar çer çevesinde ucuz tarifelerle ih racat da yapamayacaktır. Oy sa, sözgelişi, Yugoslavya AET’ye kendi gümrük tarife sinden fedakârlık yapmaksı zın ucuz tarifelerle ihracatta bulunabilecektir.
önümüzdeki dönemde bu olumsuz koşullan değiştir mek için sürekli olarak uğ raşacağız. Uğraşmaktan vaz geçmemiz elbet düşünüle mez. Ne var ki, Ortak Pazar’a ileri sanayi ürünlerini değil; daha çok emek yoğun tüke tim malianm, manifatura ma mullerini, tarıma dayalı ürün leri satabileceğiz. Başka bir deyişle eğer amaç Ortak Pa zar’la olan ilişkileri geliştir mekse, o zaman Türkiye’nin yatırım malları sanayiinden çok tüketim mallan sanayiine gitmesi gerekecektir.
Sonuç olarak, yeni teşvik tedbirleri tasansı için şu yargıya varabiliriz, yeniden:
Tasarının gereksiz tedbirle ri var, belki zararlı tedbirleri var, eksik bazı tedbirleri ve bunların yanı sıra da iyi bir takım tedbirleri var »
YATIRIMLAR YALNIZ
İHRACAT
AM ACIYLA
YAPILM AZ
• G E V G ÎL İL l — «S ıy ın Ceyhan, eski bir plâncı ola
rak, Ortak Pazar şartlan ile tasan arasındaki ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz? Ortak Pazar'la ilişki kurmak Türkiye’de yatırım mallan sanayilerinin geliştirilmesine
engel midir?»
• CEYHAN — «Sayııı Kay- nı, teşvik tedbirleri tasarısı nın Türk ekonomisini Ortak Pazar’a hazırlayacağından en- d'şo’ l olduğunu söylemekte, dış ticarete dayanan kalkınma rn-odeliııe de inanmadığını be lirtmektedir.
Gerçekten de. «sadece bu kanun Türkiye’yi gelecekteki Ortak Pazar üyeliğine hazır lar» demeye ve özellikle be lirtmeliyim ki, sadece l)u ka nunla yetinmeye imkân yok... Bu kanun bizi Ortak Pazar'a hazırlamaya olanak yaratır. Şu şartla ki, ilerde yürürlük koşulları saptanırken özellik le bu hazırlanmayı mümkün kılacak kriterler kabul edil sin.
Bu günden yapılacak bütün y atırımlar sadece ihracata yö nelmiş, bizi Ortak Pazar’a ha zırlayan yatırımlar değildir. Bu tamamen uygulanmakta olan ekonomik politikaya bağlıdır ve kalkınma plânımız bu konuda tercihlerini yap mıştır. Bu tercihler arasında, genel gözlemlere göre, dış rekabette fazla şansı olmaya cak kolların da geliştirilme si öngörülmektedir. Bu neden le teşvikler sadece Ortak Pa zar’a hazırlayıcı çalışmalara değil, başka ekonomik neden lerle sadece Türkiye için dü şünülmüş sanayi kollarına da verilecektir. Unutmayahm ki, böyle bir teşvik ve destek sis temi Ortak Pazar olsa da ol masa da ekonomimizi plân hedeflerine göre yönetmek için de zaten gerekliydi.
YATIRIM MALLARI
SANAYİİ KURMAK
MUTLAKA GEREKİR
Yatırım m allan yani «ma- kina yapan maklnalar» sana yiini gerçekleştirmek, Ortak Pazar düşünülse de düşünül mese de uluslararası düzey lerde yapılması güç bir iştir. Bunlar için çalışma yapılma dan «Ortak Pazar’a Türkiye sadece tüketim malı ihraç eder, üst tarafında biz yokuz demek» de mümkün değil dir. Türkiye öncelikle elinde ki fazla kapasitelere dayana rak Ortak Pazar’a gelir unsu ru yüksek olan tüketim mal ları ihraç edecektir. Ancak, fason imalât ya da «subcon tracting» denilen usul altın da başka bazı malların ihra cı mümkündür. Sözgelişi, oto.
motiv parçaları İhracından başlayarak, tek tip bir kam yon geliştirdiği vç fiyatını u- cuz kıldığı takdirde sanayiin kamyon, otobüs ihracı bile pekâlâ mümkündür.»
DAHA KO LAY ve
UCUZ YATIRIM İÇİN
• G E V G İLİLİ — «Ortak Pazar’a geçiş dönemi başlar ken Türkiye'de getirilmek is tenen yeni yatırım teşvikleriy le ilgili forumda şu gerçek ler ortaya çıkmaktadır: 0 Gelişmesi geri kalmış bir
toplum olan Türkiye bu gün çok ileri aşamalara geç miş büyük ekonomilerle ya kınlaşma ve işbirliği aşama sındadır. Ne var ki, bu yakın laşma ve İşbirliğini yapma ması durumunda bile Türki ye’nin çağma yetişebilmesi için bir takım büyük sıçra malar yapması zorunludur.
0 Sıçramalar özellikle sa nayi alanında yapılacak tır. Sanayi başta olmak üzere ekonominin çeşitli kesimle rinde tasarruf, yatırım ve ih racat geliştirilmelidir. Ortak Pazar tercihi bu yönde belirli bazı modeller vermektedir. Bu, büyük ölçekli işletmele rin egemenliğine dayanan bir modeldir. Turizm de dahil ol mak üzere çeşitli alanlarda ki yatırımların teşvikini ön gören tasarı bu amaçla dü zenlenmiştir. Ancak, tröstleş me eğilimi tepki yaratmakta
dır,
0
Teşvik tedbirlerinin en büyük noksanı, yatırımla ra gerekli finansmanı sağla makta büyük yenilik getirme- yişidir. Buna karşılık, önle yici tedbirler alınmazsa, yatı rım belgesi alanların bunu karaborsada değerlendirmesi yolu da açılabilir0 Teşvikler yatırımların ge ri bölgelere yönlendiril mesine —o bölgelerde yeni alt yapı, ulaştırma ve enerji ko laylıkları sağlanmadıkça. — fazla yardımcı olamayacaklar 0 Türkiye’de sanayie reka bet gücü kazandırmakta yatırımları desteklemek kadar etkili olabilecek bir teşvik tedbiri ise, bütün üretim ma liyeti üstünde ağır etkileri gö rülen girdilerin fiyatlarını düşürmektir. îsühsal vergisi nin kaldırılması bu arada sa yılabilir.
Bunlar, teşvik tedbirleri tasarısı yasama organlarına geldiği zaman çeşitli yönleriy le tartışılacak ve sakıncaları giderici çözüm yolları araştı rılacaktır. Sanayi ve yatırım lar, objektif ve adaletli ölçü lerle mutlaka desteklenecek tir.»
il M illiyeti
356 Sayfa
25 Lira
**««»<■*336 Sayfa
20 Lira
İSr~
renkli
tablo
25 lira
\
SfîMAFİA BÜLBÜLÜ
Dünyanın en büyük suç
gütü M afîa'yı içlerinde
ri anlatıyor.
îfCÖZLÜ ve GÜZEL
SÖZLER
Gelmiş geçmiş
% AFRİKA KRALİÇESİ
Vahşî ormanlarda geçen kor
kunç serüvenleri anlatan ço ■
cuk romanı.
DAMDAKİ KEMANCI
Anatevka (Damdaki Kemarı-
cı)'nın unutulmaz kişileri -
nin ilginç hikâyeleri.
en unlu
lerden derlenen özlü v
zel sözler.
256 Sayfa 10 Lira
* S E N SEVMEDİKÇE % Ç 0 C U KLARA
DENEYLER
Çocukl
îjCPREZlOSI
İstanbul'u dünyaya tanıtan
ressamın hayatı, sanatı
ve
eserleri.
arın evde,okulda ko
laylıkla uygulayabilecekleri
fen ve tabiat deneyleri.
erin romanı
Kostantinov
«N i».
28« bayta 10 L ir a
LTD. ŞTİ. Basın Sarayı Türkocağı Cad, Cağaloğlu-IST
Genel Dağıtım
YAYINLARI
GELECEK AYIN KİTAPLARI
t o c u k l o r a
>
de«t«ylev
»ağılım
Milliyet: »9.1 İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi