CUMHURİYET DERGİ
ECETEMELKURAN
acivat’ın tiz sesi "O ffhay hak...” der ve başlar perdede hayal. “ Yar bana bir eğlence” , gürültülü bir Ka ragöz şamarıyla iner Hacivat’ın ka fasına. Bol uyaklı bir kavgada o gün yaşana cak Karagöz-Hacivat macerası, ağırdan çıkar temaşa eyleyenlerin karşısına.
Hayal perdesini yıktılar, hayal ustalarını kızdırdılar. “ Resmi’’Karagözoyunları üretil di, ustalar yalnız bırakıldı. Ramazan’dan Ra- m azan'a “ Nerde o eski bayramlar” tümcesi ne vitrin süsü olarak eklenen Karagöz ve Ha civat, Anadolu insanını yeniden üreten kim liğinden sıynlıpdevlettarafından “palyaço” yerine kondu. Müstahak mıdır, hakk-ı reva mıdır efendim?
Karagöz ustası Hayali Torun Ç elebi’nin anlattıkları, birsüreönce Enis Batur’un Yapı Kredi Yayınlarımdaki görevinden istifasına neden olan Pertev Naili Boratav’ın Nasred- din Hoca araştırmasının başına gelenleri anımsatıyor. Yalnızca çocuklar için seyirlik bir oyun haline getirilen Karagöz ve Haci vat’ın Anadolu insanının, cinsellik vedin de dahil, bütün yönleriyle mizahını yaptığını anlatıyor Hayali Torun Çelebi.
İsminin başına, gölge oyunlarında ustalık anlamına gelen “ Hayali”nin eklenmesinden beri hayalcileri birarada tutmaya, perdedeki hayalleri yaşatmaya çalışan Tuncay Tanboğa, şimdi Ziraat Bankası Ankara Kültür Merke z i’nde ve Kukla Kebab Salonu’nda kukla ve Karagöz gösterileri yapıyor. Tanboğa aynı zamanda. Uluslararası Kukla Tiyatrosu Bir liği (UNIM A)Tiirkiye Ulusal Merkezi Ku rucusu ve Europees Figurenteater-Centrum Türkiye Temsilcisi.
Hayali Torun Çelebi’nin anlattıklarına gö re “ Hayalci” adını almak kolay değil. Usta nın yanında “ pişen” kalfanın “ Ben de usta
Hayal perdesini yıktılar,
hayal ustalarını kızdırdılar.
“ Resmi” Karagöz
oyunları üretildi, ustalar
yalnız bırakıldı. Karagöz
ve Hacivat, dine ve
cinselliğe yaklaşımıyla,
Anadolu insanını yeniden
üreten kimliğiyle bir türlü
sahiplenilmedi.
“ Palyaço” yerine kondu.
olmak isterim, izin verirsen” demesiyle baş- lıyormacera. Halka açık birgösteri düzenle niyor. Ama bu sırada yüksek hayalciler heye ti toplanıyor. Hayalci Başı başta, usta hayal- ci Ier yanında, usta oImak isteyen çırağın göl ge oyununu izliyorlar. Büyük bir ciddiyetle sınav yapılıyor, halk gülüyor mu ona bakılı yor, tuluatı yerinde mi, ezberi, taklidi iyimi, sıkı bir incelemeden geçiyor acemi hayalci. Başarılı olursa, buyrun peştemal törenine! Peştemal kuşanan kalfa artık bağımsız göste- rileryapabiliyor. Kendisi oyun yazmaya baş layan yeni ustanın hayalcilerle ilişkisi hiçbir zaman sona ermiyor; çünkü, hayal kurmak yinede birekip işi. Zaten Türkiye’de sayıları da çok az olduğu için bütün gölge oyuncula rı, bütün hayalciler birbirlerini tanıyor. “ Par mak sayısT’kadarolan hayalcilerin dertleri ni, “ Beavisand Butthead” gibi
M-TVkahra-manlarımn çocukları ele geçirdiği modern zamanlara yenik “düşürülmelerinin” neden lerini, Hayali Torun Çelebi’den dinledik:
Karagözoyunlarında birçok konu işle niyor. Cinsellik de konu ediliyor.
Karagöz oyunları toplumun içindeki bütün olayları eleştirmeye ve incelemeye uygun bir oyun. Geleneksel tiyatromuzun birözelliği de tulûatyapmayaelverişliliği. Cinsellik ko nusunun bazı örnekleri var. Diyelim ki, “Ters evlenme.” Karagöz bu oyunda, kadın kılığı na girer. Önce itiraz eder, ama amaç Tuzsuz Deli Bekir’e bir ders vermektir. Görücüler gelir, ama kaynana biraz sinirli olduğu için evi terkeder, Karagöz genç görümcelerle başbaşakalır. Akşam akadarkızlarevin için de yiyecekler, içecekler, şakalaşacaklar. İşte burada birtakım şeylerolur. Burayı, eğer uy gun birortam daysanızçok açık oynayabilir siniz. Çünkü oradaki şakalar Huysuz Vir- jin’iıı şakaları gibidir. Ama Karagöz oyunla rı, oynandığı ortama göre biçimlenir, çocuk lara, kırsal çevrelere göre usta, değişiklikler yapabilir. Geleneksel tiyatromuz bu esnekli ği taşır, dram tiyatrosu gibi değil.
Dinin de eleştirildiği oyunlar var mı?
Aynı oyunda dini eleştiren bölümler var. Bir imam nikâhı örneğin. İmam, burada anla- şılmaz laflar söyler. Sözlerin eski dilde tuhaf anlamları vardır. Onun dışında “C azular” (Cadılar) oyununda cin gelir Karagöz’ü çar par. Hacivat cinlerin dilinden anlıyordun Ka ragöz'ü kurtarmak içinbirduaokur:
“ Estañe mestane kuru kuzu kestane / El cinli m elacinlikörcinli topal cinli...”
Şimdi Medyum Memiş falan gibi cininka- fası kızar, Karagöz’ü bırakır Hacivat’ı çar par. Orada söylenen sözlerde de, ses tonunda da birtakım eleştiriler vardır. İzleyenleri uya rır. Daha olgun bir ortamda oynanırsa, bu oyundaki eleştiriler daha derin bir biçimde sahnelenebilir. F o to ğ ra f: T A R IK T IN A Z A Y
14 NİSAN 1996. SAYI 525
Bilinen oyun sayısı kaç?
Aşağı yukarı 60 oyun var. Bunların en yaygın bilinenleri 35. Bunların üzerine birçok oyun yazılmıştır. Bu 60oyunherzam an izlenebilecek, toplum içinde yaşanan olaylara ilişkin oyunlardır. İyiler ve kötü ler varken, doğrular, yalanlar, haklılık, haksızlık varoldukça iz lenebilecek oyunlardır.
Zamane çocuklarına yenildi ğiniz yerler oluyor mu?
Bu, “ C azular” oyununda ol du. B ircadınınkızıylabirbaşka cadının oğlu arkadaşlık ederler. Ca- dılarbunakızar, birtanesi kızı eşek kafalı yapar. Burada kız eşek gibi ko nuşacak, anıracak. Bugünkü çocuğa oynuyorsunuz. Çocuk eşek görmemiş. Okulda öğretilmese, bu eşek, bu inek diye, hiç bilmeyecek.
Ortalıkta eşek yok. Şimdi ben orda anı rınca, “ Bu ne yapıyor orda?”diyorlar.
Nasıl başa çıkıyorsunuz?
Konuyu pekiştirmek için “Aa... eşek olmuş” demek gerekiyor. “ Bak, yazık, anırıyor” falan demek gere kiyor. Eşek olduğunu anlatmaya ça Iışıyoruz işte. Zaten bundan 5 yı sonra eşek olmayacak ortalıkta.
TRT’de Ramazan program larında görüyoruz Kara- göz’ü. TRT ile çalıştınız mı?
TRT’ye 1976 ela Ramazan için 3 tanetam oyun verdim. Sı ra ücretin ödenmesine gelin ce... O yıldaki yönetme liklerde Karagöz’e dair bir kalem yok. Bana nereden para ödeyecekler? Bana ödediği fasıl “palyaço” faslı.
Yönetmelikte palyaço var. Karagöz yok. Er tesi yıl yine çağırdılar, ödeme şekli değişme miş. Zaten çok cüz'i birşey. Düne kadar90 bin lira brüttü. Şimdi yüzde 100 zam yapmış larsa bile ne olacak ki? İşin kaderine bakın. Ben birsantçıyım . Benden bir oyun istiyor lar, oraya Karagöz figürlerini, sahneyi getire ceğim. Ekibimi getireceğim, yöneteceğim, oyunu oynatacağım, bütün seslendirmeleri ni yapacağım... Bunu kotaramayan TRT. Bu sefer ne yaptılar? TRT’nin içinde o tarihlerde An kara Televizyonu’nda çocuk programları yapımcısı olarak çalışan Tekin Özer
tem var. Karagöz’ü merak ediyor. Kendisi de An kara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakül tesi Tiyatro Bölümü mezunu. K aragöz’le ilgileniyor, ama oyunları hep kendi yazsın istiyor. Sizin TRT’de izlediğiniz, oyunlar onlardır. Kendi yazdığı oyun ları. benim oynatma mı önerdi. Karagöz’ün geleneğinde böyle bir şey yok: usta, kendi yazdı ğı oyunu oynar. Bu yüzden usta olunur zaten. Özertem, bu sefer, “ Ben kendi oyunumu kendim oyna rım ” dedi. Devlet Tiyatrola rımdan sanatçılarla anlaştı. Karagöz oyunundaki karakter leri ayrı ayrı seslendirdiler. Gele nekte, usta hepsini birden konu şur, bu oyunun özelliği bu. Böylece Özertem, Karagöz’ü televizyona getirm iş oldu. Uzmanlardan bazıları ya pılanı yerden yere vur dular, kimsenin um- rundaolmadı.
Kültür B akanlı-
ğı’nda Halk Kültür lerini Araştırma ve Geliş
tirme Merkezi (HAGEM) adlı bir birim var. Hiç destek alma
dınız mı?
Baştan anlatayım. Yıl 1982. KültürveTurizm Bakanlığı iken, 1. Milli Kültür Şurası toplandı. Eksik olmasınlar, bizi de davet ettiler. Karagöz ve kukla sanatı
nın yaygınlaştırılması, yaşatılması için önerile
rimizi götürdük . Biz di yorsam, ben arkadaş larım adına katıldım. Bu konuda bir bilim kurulu oluşturulması nı istedik. Usta-çırak i lişkisi içinde, ben an cak bildiğim kadarım aktarırım. Çırak, kendi yetenekleri çerçevesinde bir yere kadar getirir. Dü zey, böyle böyle düşer. Ama bilim kurulu kurul ur sa, konu bilimsel olarak ele alınmış olur, düzey düş mez. Gümrük birliğine gir dik. Avrupa ülkelerindeki gölge tiyatrolarının sayısı dram tiyatrolarının sayısına yakındır. Biz böyle bir Avru
pa’nın içine giriyoruz. Bizde kaç tiyatro vardır? Beledi yelerin. devletin, ünversite- lerin... 1 OOtanedram tiyatrosu var
sa, 10 tane gölge tiyatrosu yoktur Türkiye’de. Bu, kültürümüzün neresinde olduğumuzu gösteri yor. Biz. bu Şura’dan tavsiye ka rarları çıkardık. Ama arkadaşla rımız yurtdışından davet alı yor, kendi imkânlarıyla gide miyorlar. O zaman bu Şura’- nın anlamı ne?
1990’daTiyatro Kurultayı İstanbul’da yapıldı. Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek. Aynı emsal kararlar alındı. Hiçbir şey olmadı. 1990 yılında Bakanlar Kurulu Geleneksel Tiyatro Topluluğu’nun kurulması kararını verdi. Yıl 1996,hiçbirşey yapılamadı.
Buarada 1978’de Devlet Tiyatroları. Kara g öz’le ilgilenmeye karar vermiş.
Bir kişi almış: Mustafa Mutlu. Karagözbirekip işi. DT’nin kad- roalm aolanağı ırıı yok,parası mı yok, nesi yok? Niye yapılam a
mış?
Kaç tane Karagöz ustası sar Türkiye’de?
İstanbul'da Tacettin Diker. Hayati Poyrazoğlu. Orhan Kurt, Metin Özden, Ihsan Dizdar. ÜnverOral; Ankara’da, Mustafa Mutlu, Haluk Yüce. Kuklacı ola rak, Selim Başeğmez, Mehmet Tekin var. İzmir’de Küçük Osman (Çiçekoğlu) var, ama rahatsızlandığı için oyan atamı yor artık. Mehmet Baycan da zm ir’de. Karagözta- kımları eksik olduğu için oynatamıyor. Osman Ubuz, Berki Zerengil var; hepsi nin yardıma ihtiyacı var.
Üniversiteler konuya sahip çıkmadı mı?
Kültür Bakanlığı’na başvur duk. 3 yıl önce Fikri Sağlar im zasıyla Y Ö K ’e bir yazı yazıldı. 6 üniversiteye öneride bul unul- du. 3 yıl geçti. Bir kımıldayın yani! Union International de la M aıionette’in (UNİM A- Ulus lararası Kukla Tiyatrosu Birliği) Türkiye Ulusal Merkezi de şu anda K ültür Bakanlığı içinde bir dolap” olarak etkinlikleri ni yürütüyor.
Devletin ilgisizliği mi, zamanın kendisi mi, kim eylediyse perdeyi viran, gelsin tamir buyursun heman! ^
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi