• Sonuç bulunamadı

Taksim Camisi yasalara aykırı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Taksim Camisi yasalara aykırı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet

İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi

G enel Y ayın Y önetm eni: Orhan Erinç #

G e n e l Y a y ın K o o r d in a tö rü : H ik m et C 'etin k aya • Y a z ı iş le r i M ü d ü r le r i:

İbrahim Y ıldız, Dinç İ'ayanç(Sorum lu) % H aber M erkezi M üdürü: Hakan Kara

# G örsel Yönetm en: Fikret Eser

Dış Haberler; Şinasi Danışoğlu # İstihbarat:

Cengiz Yıldırım • Ekonomi: Bülent Kızanlık

# Kültür: Handan Abdülkadir Yücelmen

Karaören • Düzeltme: Abdullah Şenköken

# Makaleler: Spor:

Sami Yazıcı

• Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu • Bilgi-Belge:

Edibe Buğra # Vurt Haberleri: Mehmet Faraç

Yayın Kumlu: İlhan Selçuk (Başkan),

Orhan Erinç, Oktay Kurtboke, Hikmet Çefinkaya, .'şükran Soner, Ergun Balcı, Dinç i’ayanç, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara.

Ankara Temsilcisi; Mustafa Balbay # Haber Müdürü: Doğan Akın Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıkİar-AnkaraTel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 # İzm ir Tem silcisi:

Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4419117 # Adana Temsilcisi: Çetin Yiğeııoğlu,

İnönü Cd. 119 S. No:l Kat: 1, Tel: 3522550, Faks: 3522570

Müessese Müdürü: Erol Erkut #

Koordinatör: Ahmet Kurulsan #

Muhasebe: Bülent Yener • idare:

Hüseyin Gürer • İşletme: Önder Çelik # Bilgi-lşlem: Nail İnal #

Bilgisayar Sistem: Mürüvet Çiler

MEDYA C: • Yönetim Kurulu

Başkanı - Genel Müdür: Gülbin

Erduran # Koordinatör Reha

Işıtman • Genel Müdür Yardımcısı:

Mine Akdağ Tel: 514 07 53

5 13 95 80 - 5 13 84 604> 1, Faks: 5 118406

Yayımlayan ve Basan: Yeni Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A.Ş. Türkocağı cad. 39/41 Cağaloğlu 34334 İst. P K 2 4 6 1 ü T F M M l 17 1 QQ6 İrm ak- 1 4Q Cıiinp«- 5 41 İkindi* 17 11 AksiHTT 20 40 YatSl* 22 21 İstanbul Tel: (0/212) 512 05 05 Î20 hat) Faks: (0 /2 1 2 )5 1 3 85 95 mas.ld.ihvf? Sar,ıhan MalhaScıl.f A S Tesisleri İZMİR) 1 FdVtlVl U Z , 1 t ZO imSdK. UU11CŞ. K Jg ie . 1 J . 1 Ö İ K i n ü l . 1 / . 1 J / \ K î j d m . ZU .H U T d lM .

Tarihi su yapılannm yanında öngörülen proje tartışmasında hukuksal ve bilimsel gerçekler gözardı ediliyor

Taksim Camisi yasalara aylan

Danıştay kararı:

İmar Planı üzerindeki değişiklik tartışmalarını

1993’te karara bağlayan Danıştay 6. Dairesi,

öngörülen alanda cami ve çarşı yapılması

yönündeki talebi şehircilik ilkelerine ve kamu

yararına uygun görmedi ve bu karar kesinleşti...

Tarihsel miras:

Koruma Kurulu’nun isteği üzerine 1995 yılı

sonlannda yapılan arkeolojik sondaj kazılarında,

cami yapılmak istenen arsada korunması gerekli

Bizans ve Osmanlı eserleri ile önemli bir

nekropolün bulunduğu ortaya çıktı...

OKTAY EKİNCİ

Türkiye’de hemen tüm sağ partiler, toplumun dinsel inanışlarını siyasi iktidar beklentilerin­ de “araç” olarak kullanmak konusunda öteden beri “ortak davranış” İçinde oldular. Politika yelpazesindeki konumlarına göre, değişik dü­ zeylerde ve oranlarda sergiledikleri bu davra­ nışlarının yine ortaklaşa denilebilecek “sim­ gesel” hedefleri arasında ise “Taksim Camisi” projesi 1970’lerden bu yana gündemde bulu­ nuyor.

Son olarak “REFAHYOL” hükümetiyle baş­ layan siyasal ortamın uygunluğu nedeniyle “yeniden canlandırılan” bu tartışma, aslında 27 Mart 1994’teki yerel seçimlerde Refah Par- tisi’nin Beyoğlu ve Büyükşehir belediyelerin­ de yönetime gelmesinin ardından da tıpkı şim­ diki gibi “alevlendirilmişti”.

Gerçi, Beyoğlu Belediye Meclisi’nin 21 Ha­ ziran 1994 tarihinde Taksim Su Maksemi biti­ şiğindeki arsaya bir “cami ve çarşı komplek­ si” yapılması için kabul ettiği imar planı deği­ şikliğinin, Büyükşehir Belediye Meclisi’nce de 22 Temmuz 1994 tarihli “olağanüstü”toplan- tıda “onaylanması” üzerine artık bu arsada Taksim Camisi inşaatına başlanacağına nere­ deyse “kesin” gözüyle bakılıyordu.

Ne var ki gerek bu kararlan alan ve yine he­ men tümü sağ partilerden olan ilçe ve Büyük­ şehir Belediye Meclisi üyelerinin gerekse “Re­ fahlı yerel yönetimlerin” bu girişimlerini ade­ ta bir “siyasi zafer” olarak kamuoyuna duyu­ ran kimi gazetelerin gözden kaçırdıkları “önem­ li birkaç ayrıntı” vardı.

1995’te gizlilik içinde yapdan arkeolojik kazılarda, arsanın yüksek düzeyde tarihsel zenginliğide toprak altında barındırdığı ortaya çıktı.

D a n ışta y k a r a n

Birincisi; 1980’lerin başlarındaki benzer bir imar planı değişikliği tartışmasında konu yük­ sek yargıya götürülmüş ve Danıştaş 6. Daire­ si, 7.2.1983tarih ve 1983/556 sayılı kararıyla “bu arsada cami inşa edilmesinin şehircilik ilkele­ rine ve kamu yararına aykırı olduğunu” hük­ me bağlamıştı. İlerleyen yıllarda itirazlan da sonuçlanarak tüm hukuksal süreci tamamlan­ mış ve “kesinleşmiş” olan bu karara aykırı ye­ ni bir belediye meclisi kararının her şeyden ön­

ce yine “hukuksal geçerliliği” yoktu. İkincisi; yine 1970’lerden bu yana “cami

arsası” yapılmak istenen tarihi Taksim Mak- semibitişiğindeki yaklaşık2700 m2’lik otopark alanı, İstanbul’un “kent kültürü tarihi” açısın­ dan korunması ve hatta “günışığma çıkarılma­ sı gereken” uygarlık mirası kalıntılarına be­ şiklik ediyordu.

Bu değerli mirasın tarihsel önemi ve niteli­ ği, Arkeoloji ve Arkeologlar Demeği’nin Bü­ yükşehir Belediyesi’nce onaylanan imar pla­ nı değişikliğine yaptığı itiraz dilekçesinde şöy­ le özetleniyordu:

“Kararın kapsadığı (cami ve çarşı yapılmak istenen) parseller, Osmanlı padişahlarından 1. Mahmut tarafından annesi Saliha Sultan adı­ na 1732 yılında yaptırılan tarihi su maksemi- nin bitişiğindedir. Bahçeköy’den kemerlerle ge­ tirilip, Ayazağa-Levent-Şişİi-Harbiye aksından içi sırlı künklerle bağlantısı sağlanan tarihi su kanallarının üzerinde bulunmaktadır. Böyle- sine yüksek düzeyde bir su dağıtım şebekesi ve bu şebekenin tanıklan olan ıııiıııan yapılanma far, 18. yüzyıl başlarında dünyada sadece İstan­ bul’da gerçekleştirilmiş ve Osmanlı uygarlığı­ nın o zamanki kent anlayışının üstün bir örne­

ği olarak bugünlere miras kalmıştır...” Nitekim, ilerleyen aylarda Koruma Kuru­ lu’nun 7.6.1995 gün ve 6751 sayılı bu kararı üzerine Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlü­ ğümden alman 14.7.1995 tarihli ruhsatla baş­ latılan kazılarda da bu arazide; “Geç Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait keramiklerle bir­ likte çok sayıda ve yoğun olarak tarihsel mezar­ lar, su kanalları ve kent duvarları bulunduğu, tuğla mezarlardan oluşan bir nekropol olduğu” sondaj ekibinin bilimsel raporlarıyla belge- menmişti. (Bkz. Cumhuriyet 29.03.1996 -

16.7.1996 - 17.7.1996).

M ü lk iy e t so ru n u __________________ Yinebelki Belediye Meclisi üyeleriyle bir­ likte “ilgili” basının da gözden kaçırdığı üçün­ öneriıli ayrıntı ise cami ve çarşı yapılmak istenen parsellerdeki “mülkiyet sorunuuydu”.

Toplam 2699 m2’lik alanın 1624 m2’si Zira­ at Bankası’na aitti ve banka 31 Temmuz 1980 tarihindi, imzalanan bir sözleşmeye göre “pro­ jenin çarşı bölümünde kendisine ait bir banka

şubesi yeri ayrılması” koşuluyla arsasını ver­

meyi taahhüt ediyordu. Bu taahhüdün yerine gelmesi için de “gerekli imar planı değişikliği, proje onayı ve ruhsatla inşaat başlamak” üze­ re tanınan süre aynı sözleşmede “10 yıl olarak” sınırlanmıştı.

Bu nedenle de Beyoğlu ve Büyükşehir Be­ lediye meclislerinin 1994 yerel seçimleri son­ rasında aldıkları kararların “mülkiyet açısından dayanakları” da zaten ortadan kalkmıştı. C a m i m im a risin d e k a y g ıla r________

Aslına bakılırsa, kimi “kraldan fazla kral- cı”kişi ve çevrelerin dışında Taksim Meyda- nı’na mutlaka bir cami yapılmasını isteyen ço­ ğu “inanmış” kesimler de artık Su Maksemi yanındaki araziyi eskisi kadar ısrarla savuna­ mıyorlar.

Çünkü, yukarıda özetlenen yasal engellerin yanı sıra, Ziraat Bankası kendi mülkiyetini (banka şubesi yeri koşulunu da öne sürmeden) vermeyi kabul etse bile, toplam 2700 m 2’lik bir arsada “İstanbul’un cami mimarisindeki ta­ rihsel kimliğini zedelemeyecek düzeyde zarif, ağırbaşlı ve yüksek bir kültürü yansıtabilecek

Mülkiyet sorunu:

Arsanın yüzde 60’ına sahip olan Ziraat

Bankası’yla projede “ banka şubesi yeri”

karşılığında 1980’de yapılan 10 yıllık sözleşme

1990’da sona erdi. İnşaat için yasal izinler

gerçekleşemediğinden, sözleşme yenilenemiyor..

tasarımın ve uygulamanın” gerçekleşmesi ola­ naksız. Bunca yılın “siyasi mücadelesinden” ve yine bunca yılın “ ideolojik iddiasından” sonra, Beyoğlu’ndaki AğaCamisi’nden bile da­ ha küçük bir Taksim Camisi projesiyle “20. yüz­ yılın mabedi” özlemini noktalamanın, aslında bir “zafer” sayılamayacağı da kimi Islamcı çevreler arasında giderek yaygınlaşan bir gö­ rüş...

Şimdi, bu aşamadan sonra acaba ne olabi­ lir?

Siyasal süreç ve Türkiye’deki sağ partilerin “laikliğe, cumhuriyetin ilkelerine ve çağdaş kent uygarlığına olan genel duyarsızlıkları”, tarihi Su Maksemi bitişiğindeki arsanın “ola­ naksızlığı” kanıtlansa bile, Taksim’e cami da­ yatmasından vazgeçmeyeceklerini gösteriyor. Nitekim, yine son tartışmalarda RP dışındaki sağ partilerin de cne çıkarak “1970’lerde bu pro­ jeyi biz gündeme getirdik” şeklindeki söylem­ leri bunun bir kanıtı.

Gerçekten de Taksim’e cami projesinin ilk “resmi başvurusu”, 1 Mayıs 1977’deki 34 ki­ şinin ölümüne ve yüzlerce kişinin yaralanma­ sına neden olan kanlı saldırıdan “12 gün son- ra”Anıtlar Yüksek Kurulu’na yapılmıştı.

Dönemin tüm sağ partilerini barındıran ün­ lü “Milliyetçi Cephe” MC hükümetinin Kül­ tür Bakanlığından Anıtlar Kurulu’na gelen “cami teklifinin” 5998 sayılı resmi üst yazısın­ daki tarih 13 Mayıs 1977 idi.

İlerleyen yıllarda projenin gerçekleşebilme­ si için Ziraat Bankası’nm arsasına “sablabilir’’vi­ zesin i veren 5 Mayıs 1980 tarih ve 883 sayılı Bakanlar Kurulu kararının altındaki “Başba­ kan” imzası da yine MC lideri Süleyman De- mirel olarak arşivlere geçiyordu.

Kim bilir belki de bu tarihsel süreci bildiği için olacak, RecepTayyip Erdoğan da 1994 ya­ zındaki Belediye Meclisi kararlarından sonra “caminin temelini Cumhurbaşkanı Demirel atacak” demişti.

Şimdi ise ibre elbette ki Başbakan Erba- kan’a dönmüş görünüyor. Ne var ki Taksim Meydanı ’nda bir zamanların o ünlü “hayali te­ melleri” atılamayacağından, “Cumhuriyetin yasaları, uygarlık bilinci ve hukukun üstünlü­ ğü” şimdilik bu siyasal beklentiye olanak sağ­ lamıyor...

Cumhuriyet ve demokrasi tarihimizde Taksim ve ‘cami projesi’

1923’ten 1996’ya

Taksim’de bir camiye ihtiyaç duyulduğunu kanıtlamak isteyenler, çok yakında tarihi Ağa Cami bulunmasına rağmen yıllardır cuma namazlarını proje geliştirilen arsanın önündeki sokakta kılıyorlar. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU)

Taksim Meydanı’nm özellikle “Cumhuriyet Anıtı”, “İnönü Gezisi”, “AtatürkKiiltürMerke-zi” gibi İstanbul’a cumhuriyet dönemi kimliğini veren simgelerinin yanı sıra, 1 Mayıs 1977katli­ amından sonra meydanın bu kez bir “özgürlük ve demokrasi alanı” olma özlemiyle de bütünleş­ mesi, bütün bu değerlere karşı olan çevrelerin Tak­ sim Camisi projesini gündeme getirip yıllardır da­ yatmalarında temel nedeni oluşturuyor.

Cumhuriyet ve demokrasi tarihimizin de bir öl­ çüde “aynası” sayılabilecek bu sürecin önemli eşik­ leri, yine tarih sırasına göre özetle şöyle:

• 1925’te İstanbul Mebusu Hakkı Şinasi Paşa başkanlığında oluşturulan bir komisyon, İstan­ bul’da “Bağımsızhk Savaşı’nı ve Cumhuriyet’in kuruluşunu”simgeleyecek bir anıtın Taksim’de yükselmesini uygun gördü ve ünlü İtalyan hey­ kel sanatçısı Canonica ile anlaşma yapıldı. Anı­ tı naçılışı, 9 AğiBtos 1928’de görkemli ve coşku­ lu bir törenle gerçekleştirildi.

• O yıllarda bir meydandan çok “yol kavşağı” konumunda olan Taksim’de “binlerce kişinin bu anıtı çevreleyerek kucaklaması için” Fransız şe- hirci Prost’tan bir meydan düzenlemesi projesi istenildi Ardından yine o dönemde “stadyum” olarak kullanılan Taksim Kışlası 1940’ta tümüy- leyıkılarak kentin ilk büyük ve modem parkı ya­ pıldı.

• İstanbul’a çağdaş kültürü ve sanatı kazandır­ mak için yine Taksim’de tasarlanan bugünkü Ata­ türk Kültür Merkezi’nin (AKM) ilk proje çalış­ ması, 1946’da Vali ve Belediye Başkanı olan Dr. Lütfü Kınlar’ m isteğiyle mimar RükneddinGü­ ney tarafından yapıldı. Mali kaynak bulunama­

dığı için gerçekleştirilemeyen bu ilk projenin ar­ dından 1957’de mimar Hayati Tabanhoğlu’nun tasarımının uygulanmasına karar verildi. AKM ’nin inşaatı ancak 1968’de tamamlanabildi ve açılışı da 1969’da gerçekleşti.

• 16 Şubat 1969 günü ABD’nin İstanbul’u zi­ yaret eden 6. Filo’sunu protesto eden “anti-em- peryalist” gençliğe Taksim’de saldıran yobazlar, iki gencin ölmesine ve çok sayıda yaralanmaya neden oldular. Gençlerin “MustafaKemal Yürü­ yüşü” adını verdikleri bu gösteriyi tekbir getire­ rek ve ilahiler okuyarak basan yobazların yarat­ tığı bu kara gün, Cumhuriyet tarihimize “Kanh Pazar” olarak geçti.

► 1 Mayıs 1977’nin “şoku” kamuoyunda henüz sıcaklığını korurken Süleyman Demirel başbakanlığındaki “ Milliyetçi

C ephe” (MC) hükümetinin Kültür Bakanlığı, Anıtlar Yüksek Kurulu’na bir avan proje ileterek aynı yazıdaki deyimle

“Taksim Camii Şerifi Külliyesi’nin” onayını istedi.

• 27 Kasım 1970 günü AKM “esrarengiz” bir şekilde yandı. Hükümet ve sağcı basın, kültür merkezini “solcu anarşistlerin” yaktıklarını ileri sürdüler ve bu olay, 12 Mart 1971 askeri muhtı­ rasından sonraki sıkıyönetim mahkemelerinde de yine “solcuların eylemi” olarak değerlendiril­ di; ancak yakanların kimliği belirlenemedi.» Tak­ sim’de ikinci büyük kanlı gün 1 Mayıs 1977’de ya­ şandı. Daha sonra cami arsası yapılmak istenilen Sular İdaresi binasının üstünden açıldığı söyle­ nen yaylım ateşi üzerine doğan panik, yine

esra-m

.

M U K T S P t R

Taksim Camisi

için ‘kutsal ittifak’

1991 ’de İbrahim Arslan’ın giri­ şimiyle kurulan ve tarihi Su Mak­ semi bitişiğindeki otopark alanlı­ da bir “cami + çarşı + otoparkve kültür merkezi” inşa etmeyi anaç maddesine yazmış olan “Taksın Camisi Kiiltür-Sanat Vakli’nın"j00 kişilik bir “Vakıf Meclisi”bululu­ yor. Meclis üyelerinin listesinle yer alan isimlerden bazıları şöyle: Prof. Dr. Abdülkadir Karalan. Abdullah Yazıcı, Ahmet Çuhada roğlu, Ahmet Kabaklı, Prof Al Özek, Asını Kocabıyık, Atalay Şa hinoğlu, Barlas Küntay. Cemal Ek- şioğhı,Prof. Dr. Kkmeleddin İhst- noğlu. Doç. Dı . Emin İşık, Enver Ören, Ergun Göze, Prof. Dr. Er­ man Tmıcer, Erol Sabancı. Pmf. Dr. Esat Coşar, Fuat Bol, E. (fol. Haşan Sağlam, Halis Toprak. B a- lit Narin, Prof. Dr. Hayrettin ta ­ raman, Hüseyin Bayraktar, İtfa- hini Arslan, İbrahim Bodur, İbra­ him Cevahir, tlyas Vanlıoğlu. İr­ fan Ülkü, Prof. Dr. İsmail Ozars- lan. Kâmil Adak, Kemal Ilıcık, Kemal Tütüncü Mahmut Şcnc»n,

E. Gnl. Mehdi Sungur, Mehmet Aslan, M. Emin Cankurtaran, Mehmet Güler, Prof. Dr. Mehmet R, Bilge, Prof. Dr. Mehmet Saray, Dr. Metin Eriş, Prof. Dr. Mim Ke­ mal Öke, Mevlüt Gültekin, Av. Mustafa Sadroğlu, Nazif Okumuş. Necati Özfatura, Prof. Dr. Nevzat Kor, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Nuh Kuşçulu, Numan Esin, Nuri Altıntaş, Nurullah Gezgin, Orhan Keçeli.Ösman Bpyner,Ömer Dinç- kök, Ömer Kavran, Rahmi Koç, Raif Dinçkök, Rasim Ciııisli, Re­ cep Tayyip Erdoğan, E. Gnl. Rıza Bekin, Sabri Ülker, Saffet Ulusoy, Sakıp Sabancı, Salih Özcan, Salih Tatfccı. Prof. Dr. Salih Tuğ, Semi- ha Şakır, Prof. Dr. Solmaz Ayars- lan, Suat Ankan, E. Gnl. Süley­ man Eyüpoğlu, Prof. Dr. Süley- nun Yalçın, Şaban Çavuşoğlu, Şa­ rıl Tara, l’aha Akyol, Tahsin Ka­ ya Dr. Tayyar Aldkulaç, Tkıncer Ta- cioğlu, Prof. Dr. Turan Yazgan, Ve- faPöyraz, Vehbi Koç, Yalım Erez, Yşar Çizmeci, Yaşar Yılmaz, Yük- st Çengel, Zeki Sayın, Ziya Baran.

TAKSİM CAM İSİ PROJE ALANINDAKİ MÜLKİYETLER

(406 no.’lu İmar Adası’ndaki parsellerin konumu) 1 no.’lu parsel

22 no.’lu parsel 21-4-5 nolu parseller 6 ve 7 no.’lu parseller

Vakıflar Genel Müdürlüğü (100 m 2) İstanbul Büyük Şehir Belediyesi (180 m 2) Ziraat Bankası arsaları (1624 m 2)

Maliye Hâzinesi (795 m 2)

Toplam: (2699 m 2)

rengiz kişilerin silahla yarattıkları çatışma orta­ mıyla birleşince “emeğin bayramı” katliama dö­ nüştü. Sonuç, 34 ölü ve yüzlerce yaralıydı... ... ve c a m i projesi gü n d e m d e _________

• 1 Mayıs 1977’nin “şoku” kamuoyunda he­ nüz sıcaklığını korurken dönemin Süleyman De- nıirel başbakanlığındaki “Milliyetçi Cephe” (MC) hükümetinin Kültür Bakanlığı, 13 Mayıs 1977 gün 5998 sayılı yazıyla Anıtlar Yüksek Kurulu’na bir avan proje ileterek aynı yazıdaki deyimle “Taksim Camii Şerifi Külliyesi’nin” onayını is­ tedi.

• Cami projesi, Anıtlar Yüksek Kurulu’nda “in­ celenme” sürecindeyken 21 Haziran 1977 seçim­ leri oldu ve “ Ecevit hükümeti” kuruldu. Ancak Prof. Dr. Orhan Alsaç başkanlığındaki Anıtlar Ku­ rulu’nun “eğilimi” belliydi ve 9 Temmuz 1977gün ve 9924 sayılı kurul kararı, “Tarihi su maksemi- nc zarar vermeden, makseme bitişik yeni bir ca­ minin yapılmasında sakrnca yoktur” şeklinde çık­ mıştı.

• Kısa süren Ecevit hükümetinden sonra ye­ niden Demirel liderliğinde kurulan MC hükü­ meti döneminde, Bayındırlık Bakanlığı hızlı bir imar planı değişikliğiyle söz konusu alanı “ca­ mi arsası” haline getirdi. Böylece Anıtlar Kuru­ lu kararından sonra “imar düzeni” de sağlanmış oldu.

• Cami yapılması öngörülen alandaki mülki­ yeti Ziraat Bankası’ııa ait olan 1624 metrekare­ lik parselin Vakıflar İdaresi’ne satışı yönünde yi­ ne Demirel’in başbakanlığındaki Bakanlar Ku- rulu’nca 5 Mayıs 1980 tarihinde 883 sayılı karar­ name çıkarıldı.

• Proje için “ruhsat” hazırlıklan sürerken 12 Eylül 1980 askeri darbesi oldu. İsmail Hakkı Akansel’in belediye başkanlığı sırasında yapılan ve cami alanını yeniden “otopark” yerine dönüş­ türen bir imar planı değişikliği 18.6.1981 tarihin­ de Bayındırlık Bakanlığı’nca da onaylanarak yü­ rürlüğe girdi. Vakıflar Genel Müdürlüğü cami alanını yeniden eskisi gibi otoparka dönüştüren imar planı değişikliğinin iptali istemiyle Danış­ tay’da dava açtı.

• Danıştay 6. Dairesi,7.2.1983 gün ve 556 sa­ yılı kararı ile bu arsada bir cami ve külliyesinin inşa edilmesinin “şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yaran açısından uygun olmadı- ğmı” hükme bağlayarak Vakıflar’m itirazını red­ detti ve otopark amaçlı imar planını onaylayarak kesinleştirdi. Bu davada karara ışık tutan bilirki­ şi raporu Prof. Kemal Ahmet Aru, Prof. Hande Suherve Prof. Ayten Çetinertarafından hazırlan­ mıştı.

• 27 Mart 1994 yerel seçimlerinden sonra Be­ yoğlu Belediye Meclisi’nitı 21 Haziran 1994 tarih­ li imar planı değişikliği kararı, bu arsanın yeni­ den “caıni alanına” çevrilmesi şeklindeydi. Bü­ yükşehir Belediye Meclisi de bu plan değişikliği­ ni 22 Temmuz 1994 günü onayladı. Ancak Ko­ ruma Kurulu, bu değişiklikleri uygun görmedi­ ğinden, imar planı cami alanına dönüşemedi.

• Koruma Kurulu’nun kararlan uyannea arsa­ da yapılan arkeolojik sondaj kazılarında, 22.12.1995 tarihli raporda tarihi “nekropol” bulunduğu or­ taya çıktı. Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait me­ zarlar, yakın dönem tarihi su kanalları ve kentsel kalıntıların da bulunduğunun gün ışığına çıkması üzerine bu arsanın artık “imara açılamayacağı” bilimsel olarak da kesinlik kazandı...

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Taksim Yayalaştırma Projesi'ndeki imar oyunu, tarihi Topçu Kışlası'nı yeniden yapıyoruz adı altında, o yeşil alan ı/parkı inşaata açan imar oyunudur.. Orada milyar

Yurdun ve İstanbul'un dört bir yanında gerçekleşecek forum ve etkinliklerin Dayanışmaya yapılan hukuksuz müdahaleye halkın cevabı olacağını kaydeden Taksim

Taksim Dayanışması, "hiçbir kural tanımaksızın şiddet uygulayan kolluk görevlilerine ve onlara talimat verenlere 'As ıl Biz İtham Ediyoruz' diyebilmek için"

6 Temmuz 2013 Cumartesi günü, Gezi Park ı’nı halka kapatanlara, Taksim Meydanı ve Gezi Parkını kimliksizleştirme, insans ızlaştırma ve betonlaştırma planlarının

Taksim Meydan ı Yayalaştırma Projesi kapsamında ilk etap olarak Cumhuriyet Caddesi ile Tarlabaşı Caddesi arasındaki dalış tünelleri için İstanbul 2 Numaralı

Kurulun karar ında şöyle denildi; ‘’İstanbul İli, Beyoğlu İlçesi, Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi kapsamında yap ılan çalışmalarda tespit edilen ve Geç

Sivil toplum örgütlerinin diğer yönetici ve sözcüleri de resmi ve özel kuruluşların her türlü etkinliğine izin veren siyasi iktidar ın, Taksim Meydanı'nı 1 Mayıs günü

Eski Sular İdaresi binası olarak bilinen Taksim Meydanı'ndaki Taksim Maksemi'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından Cumhuriyet Müzesi olarak restore edilmesi